Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SAYFA CUMHURİYET 3 ARALIK 2002 SALI
14 J V U J ^ J . U l \ kultur@cumhuriyet.com.tr
TİYATRO DÜNYASINDAN DlKMEN GÜRÜN
Sanata, sanatçıyasaygı...Tüık dilinın büyük ustalanndan biri olan
Vlefilı CevdetAndây'ı yitirdik. 87 yaşında ara-
nızdan aynlan ozan: şiirleri, denemeleri. ro-
nanlanyİa olduğu kadar oyunlanyla da sanat
Jünyamızın köşe taşlanndan biriydi. 'Mikado-
nun Çöpleri,' 'tçerdeküer,' 'Öhunsüzler,' 'Dik-
kat Köpek Var', 'Ölüler Konuşmak tster',' Ya-
ruı BaşkaKoruda", 'Müfettişler' yazann
Türk tiyatrosuna kazandırdığı değerli ya-
pıtlar. Onun ardından günlerdir çok an-
lamlıyazılaryazılıyor. Benim gönlümden
geçeıiler. söylemek istediklerim yazılan-
lardan, söylenenlerden farklı değil. Bu
aedenle, Melih Cevdet Anday'a saygıla-
nmı, onun tiyatro üstûne yazılanndan kı-
sa alıntılar yaparak sunmanın daha uygun
olacağuıı düşündüm .
"Tiyatro sevgisinin,özeOikle gençler ara-
sında, gün geçtikçe art&ğuıı görüyoruz.
Buna nice sevinsek yeridir. Ancak tiyatro
gibi yüce bir sanata girerken yalmzca sev-
gi gücü ileyetinmek doğru olmadığına gö-
re, bize şimdi tiyatro edebiyatı, tiy atro ta-
rflıi ve tekniği üzerine bilgi veren kitaplar
çok gereklL Şu basît kitapla ben de bu ça-
baya kaülabilirsem neiyi!"(l)
"Sanatçının işine kanşılmaz dhenlere
akhrmaym; oniar gerçekte sanatçryı sade
kendi buynddarmda tutmakisteyenlerdir.
Hem şimdi bizde o yaygarayı yalnız sanat-
çının toplum içindeki görevi üzerinde du-
rulduğu zaman kopanyortar. Sanat ese-
rinin ereği kendi değildir, olamaz. Acaba
şu 1500 yıldan beri insanlann yaşayışın-
dan, kavgalanndan. göz yaşlanndan, mut-
luluklanndan söz eden gelmiş geçmiş sa-
natçılaro sözleri inanmadan, salt sanatese-
ri yaratmak için mi kullandılar?"! 2)
"Tüluatçıuk tiyatroda ölmedi ama. bu-
günkü durunıuyla ona yaşıyor denilebüir
mi? Köşe bucak kahvelerde, arada bir
'Odeon rekor' diye kısık kısık seslenen
gramofbna benzedi tuluatçılık. Abidin" in,
Kel Hasan'm, Nasid'in oynadıklan çağ ar-
nk geri gelir mi? Yazdısı olan oyunun bir
an bile aksamadan yürümesi kolay anla-
şdır. Anuna tuhıatoyanundald bu durmak
dfaılenmek bilmeven konuşma insanı şa-
şırtryor. Biraz dursalar, düşünseler. aksa-
salar oyun buz gibi soğuyacak. Tuluatçı-
bğın son ustası uzun ömüriii olsun!*(3)
Melih Cevdet Anday'ın en sevdiğim oyunla-
nndan biri olan 'Mikado'nun Çöpleri' ilk kez
1967'de Kent Oyunculan tarafından yayım-
landı ve oynandı.
Yıkhz Kenter, bugün olduğu gibi o gün de
hiç inmediği o büyüleyici sahnenin üstünden,
oyunculuk dersi, tiyatro dersi vermişti.
Sanatçı, tiyatroda kestirme yol olmayaca-
ğından söz eder hep. Oyunculuk bir yaratım
sürecidır ve Yıldız Kenter bu süreci tiyatro
sahnesine adım attığı günden bu yana her an
yaşamaktadır. Ne mutlu bizlere ki Melih Cev-
den bini bir paraya kolayca savrulur? Ülkemiz-
de iğneyle kuyu kazılafak yapılıyor sanat. Sa-
nata ve sanatçıya saygılı olmasını öğrendiği-
miz noktada bir yerlere varabiliriz diye düşü-
nüyorum ama, bir bakıyorum, zaman zaman
eleştiri ve saldın arasındaki ince çizgi de umur-
samaz bir üslupla çiğneniyor. O zaman aklı-
elih Cevdet
Anday 'ın en sevdiğim
oyunlanndan biri
olan 'Mikado'nun
Çöpleri' ilk kez
1967'de Kent
Oyuncuları
tarafından
yayımlandı ve
oynandı. Yıldız
Kenter, bugün olduğu
gibi o gün de hiç
inmediği o büyüleyici
sahnenin üstünden,
oyunculuk dersi
vermişti.Ne mutlu
bizlere ki Anday gibi
yazarlara, Kenter
gibi oyunculara
sahibiz.
Mikado'nun Ç
det Anday gibi yazarlara, Yıldız Kenter gibi
oyunculara sahibiz.
Eleştirinin etiği
'Sanat' ve 'sanatçı': Çok değerli, çok hassas,
çok önemli anlamlar yüklü bu sözcükler ne-
nıa Oscar V\ ilde'ın sözleri geliyor. "Eleştinne-
nin amacı, kendinde uyanan duygulan sapta-
maya çabşmaktır; başkalannın başyapıdannı
düzeltnıe> e kalkışmak degü^."
Son günlerde tiyatro yine gündemde. Sev-
gisiz ve de küçümseyen bir tavırla didikleni-
yor. Sevgisizliğe akıl enyor ama, o alaycı tav-
n anlamakta biraz zorlanıyor insan... Hele. bu-
nu yirmi küsur yıldır tiyatroya gıtmediğini söy-
leyen bir köşe yazan yapıyorsa ve de destek-
leniyorsa durum biraz daha dibe \nruyor, san-
ki ve tabii bu vuruştan sonra tiyatro sanatının
ölümsüzlüğünden, onun insanlan bılinçlen-
dirdiğinden, tarihsel süreç içinde bu ni-
teliklerini yitirmediğinden filan söz etmek
de anlamsızlasıyor.
Sanatın dinamiği
Türk tiyatrosunun sorunlanna gelince;
elbette bu sorunlar saymakla bıtmez ve on-
lan görmezden gelmek yanlış olur. Eği-
tim, sansür, altyapı sorunlan, salon soru-
nu, özel tiyatrolann giderek büyüyen mad-
di sorunlan, yanlış ışleyen devlet desteği
çarkı, merkezı yönetim sistemiyle gide-
rek hantallaşan ödenekli tiyatrolar, reper-
tuvar sorunlan... Hepsi de tartışılması,
masaya yatınlması gereken konular. Bu
sorunlan yeniden gündeme getirecek ve
ciddi bir çalışma ortamı yaratacak olan-
lar eleştirel düşünceye prim veren tiyat-
roya açık kişiler, kuruluşlar olmalıdır di-
ye düşünüyorum.
Bu arada, çeşıtli sanat örgütlerinin ge-
çen günlerde 'özerk sanat kurumu' bağ-
lamında gündeme getirmek istedikleri ça-
hşmalaj bu yönde atılan cıddi adımlar-
dan biridir kuşkusuz. Kısaca, tiyatronun
sorunlan zaten yıllardır tartışılıyor ve tar-
tışıimaya devam edecek.
Bir yandan bunlar yapılırken öte yan-
dan da sanat kendi işlevini özveriyle ye-
rine getinnektedir. Çünkü. sanatın dina-
miği budur. Doğaldır ki, yıllardır oyun
izlemediğini söyleyen, ama yine de tiyat-
ro sanatı ve sanatçısını sözüm ona "ti"ye
alanlar bu gerçeklerin farkına varmaya-
caklardır.
Böyle tutumlann "sanaon içmetüküren-
ler"le arasında çok ince bir sınır olduğu-
nu söylemek sanınm yanlış olmaz. Sana-
tı ve sanatçıyı asağılayarak prim yapmak
isteyenler bu çabalannı sürdüredursun-
lar. Tiyatro kervanı Dionysos'tan bu ya-
na yürüyor.
(1) M. C. Anday, Gelişen Komedya. Gün
Basımevi 1965.
(2)M. C. Anday, "Sanatçının İşine Kanşıhr
mı?" Akşam. 1 Kasım 1954
(3)M. C. Anday, "Tuluatçılık Ölmemiş Am-
ma," Aksam, 12 Haziran 1954
A.ziz Nesin
Sahnesi 'nde Nâzım
Hikmet 'in Benerci
Kendini Niçin
Öldürdü adlı yapıtı
Mehmet Ulusoy 'un
uyarlaması ve
dramaturjisi, Michel
Launay 'ın tasarımı
ve Kudsi Erguner 'in
ö'zgün müziği ile
hafîa boyunca
seyirciyle buluşacak.
İstanbul Devlet Tiyatrolan bayram haftasında dört farklı oyun sahneliyor
Bayramda tiyatro keyfiKültür Servisi - îstanbul
Devlet Tiyatrolan tiyatrose-
verlerle Şeker Bayramı hafta-
sı 3-8 Aralık tarihleri arasın-
da 4 sahnesinde 4 farklı oyun-
la buluşacak..
Taksim Sahnesi nde Sevgi
Sanlı'nın yazdığı Kaygusıız
Abdal sahnelenecek. Rejisıni
Sönmez Atasoy'un gerçekleş-
tirdiği, müziğinin Adil Ars-
hn"a, koreografisinin ise Na-
suh Bann a ait olduğu oyunda
Yetkin Dikinciler, Atsız Kara-
duman, Burak Şenrürk, Oktay
Korunan, AB Dûşenkalkar, Ha-
tice Aslan KateB, Sdçuk Kıpçak,
Umut Demirdelen, Fikret Uru-
cu, EmirTavta, Canberk Uçucu gibi mü-
zisyen ve dansçılar yer alıyorlar.
Çizgi roman karakterieri
Yapıtta her şeyin geçici olduğu bir
dünya tablosunu zihinlerde köşeleyen
Kaygusuz, gönül birliğinin ve toplum-
sal sevginin tek kalıcı etmen oiduğu-
nu kendi yaşamöyküsüyle ortaya ko-
yuyor. Oyun 3, 4, 5, 6 Aralık tarihle-
rinde saat 20.00'de. 7 Aralık'ta saat
15.00'te ve saat 20.00'de, 8 Aralık'ta
da saat 15.00'te sahnelenecek.
Oda Tiyatrosu'nda Payidar Tüfekçi-
oğlu'nun rejisiyle sahnelenen Özen
tstanbul Devlet
Tiyatrosu, bayram
haftasında 4
sahnesinde 4
farklı oyunla
izleyiciyle
buluşacak. .
L
Kaygusuz Abdal,
Kırmızı
Yorgunlan,
Kuvayi Milliye
ve Benerci
Kendini Niçin
Öldürdü.
Yulanın çizgi üstü eseri Kırmızı Yor-
gunlan farklı bir oyun dilini ve yazı-
nımızda fazla örneği olmayan genç bir
tiyatro üslubunu cesaretle deniyor. He-
pimizin tanıdığı çizgi roman kahra-
manlan Red-Kit, Tenten, Yatoş, Betrj
r
ve Safınaz'la Beyoğlu'nun arka sokak-
lanndaki bire\de yaşanan sıra dışı bir
olaylar ve yaşamlar zinciri Kırmızı
Yorgunlan. MşanŞjrinyan,CengizBay-
kal, Funda Eskioğlu Oğuz, Simay Kü-
çük, Özden Çiftçi'nin yer aldıklan oyun
3,4,5,6 Aralık'ta saat 20.00'de, 7 Ara-
lık'ta 15.00 ve 20.00'de ve 8 Aralık'ta
saat 15.00'te sahnelenecek.
Aziz Nesin Sahne-
si nde NâzunHikmefin
Benerci Kendini Niçin
Öldürdü adlı eseri Meh-
met Ulusoy'un uyarla-
ması, Michel Launay ın
tasanmı ve Kudsi Ergu-
ner'in özgün müziği ile
seyirciyle buluşacak. Ce-
laJ Kadri Kınoğlu, Hak-
kı Ergök, Kürşat Alm-
açık,HühaÇdikKakba-
yır ve Yıirdaer Okur" un
yer aldıklan oyun, 3, 4,
5, 6 Aralık tarihlerinde
saat 20.00'de, 7 Aralık'ta
15.00 ve 20.00"de ve 8
Aralık'ta saat 15.00'te
sergilenecek.
Kuvayı Milliye ve Nâzım Hikmet
AKM Bü\ük Salon"da rejisini Ergin
Orbey' in yaptiğı Kuvayı MBByeNâzım
Hikmet'in 100. doğum yılı nedeniyle
sahneleniyor. Kuvayi Milliye insanla-
nnı tanımak, onlann mütevazı görüş-
lerinin ardındaki büyük kahramanlar-
la yüz yüze gelmek ve Kurtuluş Sava-
şı destanını bir de büyük şairin gözüy-
le görmek için büyük bir fırsat Kuva-
yı Milliye. Oyun 8 ve 22 Aralık tarih-
lerinde saat 15.00'te sunulacak. (0212
292 30 00)
ALTIDAN SONRA TÎYATRO'NUN ÎKÎNCt OYUNU
'VerElini Yeni
Dünya' Paşa 'da
sahneleniyor
Kültür Servisi - Arthur Mil-
ler'ın 'Satjcının Ölümü' oyu-
nuyla geçen sezon seyircisine
'merhaba' diyen Altıdan Sonra
Thatro. ikinci projesi olan 'Vbr
EBni Yeni Dünya'nın ikinci se-
zon açılışını Çevre Tiyatro-
su'nda yapıyor.
10 Aralık'ta saat 20.30'da Çev-
re Tiyatrosu'nda sahnelenecek
olan Irlandalı yazar Brian Fri-
el'ın, 1964yılındakalemealdı-
ğı ilk oyunu'Ver EBni,Yeni Dün-
ya', S. Bora Seçkin tarafından
sahneye konuyor. Oyunda Yiğit
Sertdemir, Onur Tuna, Seda
Özen Yürük, Onur Kahraman,
Selin Girit Karadağ, Erkan Kor-
tan, Gülhan Kadim, Mustafa
Kolukınk rol alıyor.
Irlanda'nın küçük bir kasa-
basında yaşayan tüccar bir ba-
banın oğlu Garreth Amerika'ya
gitmeye karar verince geçmişi-
ni ve bugününü iç sesiyle tartış-
maya başlar... Annesini, doğu-
muyla yitiren Garreth; onun ye-
rine koyduğu evin hizmetçisi
Madge ve anne rolünü üstlen-
mediği için geçmişte kalan es-
ki sevgilisi Kate arasına sıkışıp
kalmışken yaratılmasından ötü-
rü duyduğu suçluluk, güvensiz-
lik ve başansızlık dolu yaşamı-
nın idaresini iç sesine, diğerbir
deyişle, 'ötekierkeğe'bırakıyor
ve hem etrafmı çevTeleyen 'ka-
dm' fikriyle. hem de bu fikir-
den ötürü yaklaşamadığı baba-
sıyia boğuşuyor. Bu üç kadına
karşılık, diğer üç erkeğin tera-
zideki rolleri, Garreth'in git-
mek ve kalmak arasmdaki çe-
lişkisinı iyice belirginleştirir-
ken kendisini elindeki oyuncak-
larda çözümü ararken buluyor.
Baba-oğul iletişimsizliği öze-
linde toplumsal iletişimsizliği
irdeleyen oyun, gitmek ve kal-
mak arasında sıkışmışlığı anla-
tıyor.
Bu ikilemi daha da derinleş-
tiren ve çelişkiyi netleştiren ai-
Ie, çevTe ve hayaller ıse oyunun
içerisinde hayattan çekilmiş fo-
toğraflar gibi an an görünüp
kayboluyor. Kişinin iç sesiyle
yaptiğı tartışmalann hâkim ol-
duğu oyunda, aslında kişinin
büyüyememiş, hâlâ oyuncakla-
ra gereksinimi olan bir çocuk-
tan farksız olduğuna ve kendi
kendine yabancılaşmasına ta-
nık olunuyor.
(Kocamustafapaşa Çevre Ti-
yatrosu Tel:0212 585 5935)
YAZI ODASI
SELİM İLERİ
Bursa İzlenimleni
Geçen cuma Bursa'ya gittik. Kıtap Evi'nin çağ-
rılısıydım.
Çocukluğumda Bursa'ya sık giderdik. Anne-
min halası Nezihe Hala Bursa'da oturuyordu.
Eşi Ekrem Enişte bir ara Gönen'de iş kurmuş-
tu. Gönen'e gıttiğimızi de hatırlıyonım: Bir çiftlik
evi, ağaçlar, seyrek, bembeyaz bulutların gezin-
diği masmavi gökyüzü. Parmağımı an sokmuş-
tu...
Sonra Nezihe Hala'lar istanbul'ataşındılar. Bi-
zım Bursa yolculukları sona erdi.
Ama Bursa'ya sevgim dinmedi. Çarşısını, kü-
çük ve mineli çakılarını, ipek mendillerini hasret-
le andım. Gerçi Nezihe Hala, bayramda el öptü-
ğümüzde, bize ipek mendiller armağan etmeye
devam etti...
Bursa git gıt Tanpınar ın unutulmaz şiirindeki
dizelere dönüştü: "Bursa'da bireskicamiavlu-
su. 1 Küçük şadırvanda şakırdayan su; I Orhan
zamanından kalma bir duvar..."
Ya da: "Su sesi ve kanat şakırtısından I Billur
bir âvize Bursa'da zaman."
Derken bu şiiri anımsamak da bittı. Bursa'yı unu-
tur gibi oldum. Sanayileşme sonucu kentin çok
değiştiğini, yeşilin epey azaldığını, ahşap mima-
rinin yok olduğunu işitiyordum.
Oysa büsbütün yok olmamış Bursa. istan-
bul 'dakı korkunç çarpık kentleşme Bursa'ya büs-
bütün sıçrayamamış. Hâlâ bir şiir konuşabiliyor.
Ögleyın Eskihisar'dan arabalı vapura bindik. Ya-
nımda Doğan Kitap'tan sevgili arkadaşım Gül Tur-
ner vardı. Dahadoğrusu. ben onun yanındaydım.
Gül olmasa yolu yordamı bulamazdım.
Yalova'yageldiğimizde, uzun pastırmayazının
güzel bir günü bizi bekliyordu.
Kitap Evi'nin kültürel etkinliklerine Belediye
Başkanı Hilmi Şensoy da destek venyormuş. Ya-
lova'da bızi Belediye'nin arabası karşıladı. Gül ar-
kadaşlannda, ben Botanik Bahçesi'ndeki Otan-
tik Otel'de kalacaktık. Önce otele gidildi.
17. yüzyıl mimarisini günümüze gerçekten
özentisız şekilde taşımış, güzel bir otel. Yine ko-
naklamak isterim.
Odadan aşağıya ındiğimde Gül'ün arkadaşla-
rı Yeşim ve Ercüment Yurduseven'ler de gel-
mişlerdi. O kadar içten, o kadar candandılar ki,
soğuk nevalığıma rağmen hemen kaynaştık.
Söyleşi zamanı gelmiştı, Kitap Evi'ne gittik. Ki-
tap Evi'nin sahıbı, kurucusu, yöneticisi Dilek Çe-
lebi eski, harap bir Bursa evini almış, nice ona-
rımdan sonra, çok incelikli bir kültür ocağı hali-
ne getirmiş. Dılek Hanım'ın sanata, kitaba bağ-
lılığı daha ilk anda duyumsanıyor.
Bunlan konuşuyorduk, alçakgönüllü Hilmi Şen-
soy ve yardımcısı geldiler. Hep birlikte hatıra fo-
tografı çektirdik. (O fotoğraftan istiyorum.)
Sonra benim kemküm söyleşim başladı. Yaz-
dıklarıma uzak durmamış, hak etmediğim de-
ğerler vermiş sevgili okurlar önünde bir şeyler söy-
leyip durdum. Her defasında aynı tutukluğu ya-
şıyorum. Dahası, tutukluk, yıllar geçtikçe arttı. Ne
var ki söyleşiye katılan dostlar hoş gördüler.
Söyleşi sonrasında kitap imzaladım. Mehmet
Vasfi Saral, Büyükşehir Belediyesi'nin yayını Er-
guvan Zamanı nı armağan etti. Erguvan üzeri-
ne birseçki. Saral'ın şiirlerınden şu dizeler: "Sen
ve erguvanlar I Ikiniz de uzaklarda I Kaldınız."
Kitap Evi'nin alt salonunda yemek yedik. Ye-
mekte şair dostumuz Nahit Kayabaşı da vardı.
Onun "Erguvan Masalı "ndan şu dörtluk: "Evvel
zaman içinde I Gençlığim ziyan içinde I Çekir-
ge'de evimiz vardı I Bahçesi erguvan içinde"...
Ertesi gün, Yeşim Hanım, Gül, birlikte Koza
Han'daki ipekçiler Çarşısf na gittik. Yagmur ya-
ğıyordu. 16. yüzyıl eseri han, şadırvanlı bahçe.
Çınar ağaçlarından yapraklar dökülüyordu.
Işte bir buçuk günlük Bursa'm.
Takvimde İz Btrakan:
"Beni bilenler, tanıyanlar sonraki sayfalarda hiç
şaşmayacaklar." Giovanni Scognamillo. Ziya-
retçiler, Okuyan Us Yayın, 2002.
CCR'de Piyano Festivalî
•Kültür Servisi - Cemal Reşit Rey (CRR)
Konser Salonu 9-16 Aralık tarihleri arasında
8. Uluslararası Piyano Festivali kapsamında
dünyanın dört bir yanından katılacak
sanatçılan ağırlayacak. tlk konseri 9 Arahkta
saat 20.00'de istanbul Oda Orkestası
eşliğindeki Zeynep Yamantürk verecek.
Piyanoya çok küçük yaşlarda başlayan sanatçı
konser çahşmalannı Ali Darmar, Idil Biret,
Ayşegül Sanca, Prof. Greta Dichler ve Prof.
Joo Foniad ile sürdürdü.10 Aralık saat
19.30'da kendi kuşağının en özgün ve önemli
isimlerinden biri olan Bulgar piyanist Angela
Tocheva bir konser verecek. Sanatçı barok,
klasik ve çağdaş müziği kanşık olarak
çalıyor.Festivalin üçüncü günü olan 11
Aralık"ta Paul Badura-Skoda saat 19.30'da
bir konser verecek. 12 Aralık saat 19.30'da
Gürel Aykal yönetimindeki Akbank Oda
Orkestrası'na solist olarak Berndt Glemser
eşlik edecek.CRR 13 Aralık saat 19.30'da
Marco Posini'yi konuk edecek.
14 Aralık'taki festival programı diğer günlere
oranla daha yoğun olacak. Saat 15.30'da Burcu
Aktaş - Eren Aydoğan ıkilisinin konseri
izlenebilir. Saat 20.00'de ise Ayduı Esen'in
konseri izlenebilir.Festivalin son günü olan 16
Aralık'ta saat 19.30'da İslam Manofov
müzikseverlerin karşısında olacak.
BUGUN
• BOĞAZİÇİÜNTVTRSlTESİALBEKr
LONG HALL BİNASInda 19.30da Meral
Güne>-man'm konseri. (0 212 287 02 32/134)
• BÂBYLON'da21.30'da'lArahkDünya
AIDS Günü Etkinhlderi' kapsamında
Duman'ın konseri. (0 212 292 73 68)
• APARTMANPROJESt'nde'AçıkSah
Sohbeöeri' kapsamında 19.00'da Emre
Ko>Tincuoğlu ye Murat Daltaban ın katılacağı
'Ödenekli ve Ödeneksiz Tiyatrolarda
Dene> selliğin Yeri' konulu söyleşi.
(0 212 323 08 54)