19 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 3 ARALIK 2002 SALI 14 J V U J ^ J . U l \ [email protected] TİYATRO DÜNYASINDAN DlKMEN GÜRÜN Sanata, sanatçıyasaygı...Tüık dilinın büyük ustalanndan biri olan Vlefilı CevdetAndây'ı yitirdik. 87 yaşında ara- nızdan aynlan ozan: şiirleri, denemeleri. ro- nanlanyİa olduğu kadar oyunlanyla da sanat Jünyamızın köşe taşlanndan biriydi. 'Mikado- nun Çöpleri,' 'tçerdeküer,' 'Öhunsüzler,' 'Dik- kat Köpek Var', 'Ölüler Konuşmak tster',' Ya- ruı BaşkaKoruda", 'Müfettişler' yazann Türk tiyatrosuna kazandırdığı değerli ya- pıtlar. Onun ardından günlerdir çok an- lamlıyazılaryazılıyor. Benim gönlümden geçeıiler. söylemek istediklerim yazılan- lardan, söylenenlerden farklı değil. Bu aedenle, Melih Cevdet Anday'a saygıla- nmı, onun tiyatro üstûne yazılanndan kı- sa alıntılar yaparak sunmanın daha uygun olacağuıı düşündüm . "Tiyatro sevgisinin,özeOikle gençler ara- sında, gün geçtikçe art&ğuıı görüyoruz. Buna nice sevinsek yeridir. Ancak tiyatro gibi yüce bir sanata girerken yalmzca sev- gi gücü ileyetinmek doğru olmadığına gö- re, bize şimdi tiyatro edebiyatı, tiy atro ta- rflıi ve tekniği üzerine bilgi veren kitaplar çok gereklL Şu basît kitapla ben de bu ça- baya kaülabilirsem neiyi!"(l) "Sanatçının işine kanşılmaz dhenlere akhrmaym; oniar gerçekte sanatçryı sade kendi buynddarmda tutmakisteyenlerdir. Hem şimdi bizde o yaygarayı yalnız sanat- çının toplum içindeki görevi üzerinde du- rulduğu zaman kopanyortar. Sanat ese- rinin ereği kendi değildir, olamaz. Acaba şu 1500 yıldan beri insanlann yaşayışın- dan, kavgalanndan. göz yaşlanndan, mut- luluklanndan söz eden gelmiş geçmiş sa- natçılaro sözleri inanmadan, salt sanatese- ri yaratmak için mi kullandılar?"! 2) "Tüluatçıuk tiyatroda ölmedi ama. bu- günkü durunıuyla ona yaşıyor denilebüir mi? Köşe bucak kahvelerde, arada bir 'Odeon rekor' diye kısık kısık seslenen gramofbna benzedi tuluatçılık. Abidin" in, Kel Hasan'm, Nasid'in oynadıklan çağ ar- nk geri gelir mi? Yazdısı olan oyunun bir an bile aksamadan yürümesi kolay anla- şdır. Anuna tuhıatoyanundald bu durmak dfaılenmek bilmeven konuşma insanı şa- şırtryor. Biraz dursalar, düşünseler. aksa- salar oyun buz gibi soğuyacak. Tuluatçı- bğın son ustası uzun ömüriii olsun!*(3) Melih Cevdet Anday'ın en sevdiğim oyunla- nndan biri olan 'Mikado'nun Çöpleri' ilk kez 1967'de Kent Oyunculan tarafından yayım- landı ve oynandı. Yıkhz Kenter, bugün olduğu gibi o gün de hiç inmediği o büyüleyici sahnenin üstünden, oyunculuk dersi, tiyatro dersi vermişti. Sanatçı, tiyatroda kestirme yol olmayaca- ğından söz eder hep. Oyunculuk bir yaratım sürecidır ve Yıldız Kenter bu süreci tiyatro sahnesine adım attığı günden bu yana her an yaşamaktadır. Ne mutlu bizlere ki Melih Cev- den bini bir paraya kolayca savrulur? Ülkemiz- de iğneyle kuyu kazılafak yapılıyor sanat. Sa- nata ve sanatçıya saygılı olmasını öğrendiği- miz noktada bir yerlere varabiliriz diye düşü- nüyorum ama, bir bakıyorum, zaman zaman eleştiri ve saldın arasındaki ince çizgi de umur- samaz bir üslupla çiğneniyor. O zaman aklı- elih Cevdet Anday 'ın en sevdiğim oyunlanndan biri olan 'Mikado'nun Çöpleri' ilk kez 1967'de Kent Oyuncuları tarafından yayımlandı ve oynandı. Yıldız Kenter, bugün olduğu gibi o gün de hiç inmediği o büyüleyici sahnenin üstünden, oyunculuk dersi vermişti.Ne mutlu bizlere ki Anday gibi yazarlara, Kenter gibi oyunculara sahibiz. Mikado'nun Ç det Anday gibi yazarlara, Yıldız Kenter gibi oyunculara sahibiz. Eleştirinin etiği 'Sanat' ve 'sanatçı': Çok değerli, çok hassas, çok önemli anlamlar yüklü bu sözcükler ne- nıa Oscar V\ ilde'ın sözleri geliyor. "Eleştinne- nin amacı, kendinde uyanan duygulan sapta- maya çabşmaktır; başkalannın başyapıdannı düzeltnıe> e kalkışmak degü^." Son günlerde tiyatro yine gündemde. Sev- gisiz ve de küçümseyen bir tavırla didikleni- yor. Sevgisizliğe akıl enyor ama, o alaycı tav- n anlamakta biraz zorlanıyor insan... Hele. bu- nu yirmi küsur yıldır tiyatroya gıtmediğini söy- leyen bir köşe yazan yapıyorsa ve de destek- leniyorsa durum biraz daha dibe \nruyor, san- ki ve tabii bu vuruştan sonra tiyatro sanatının ölümsüzlüğünden, onun insanlan bılinçlen- dirdiğinden, tarihsel süreç içinde bu ni- teliklerini yitirmediğinden filan söz etmek de anlamsızlasıyor. Sanatın dinamiği Türk tiyatrosunun sorunlanna gelince; elbette bu sorunlar saymakla bıtmez ve on- lan görmezden gelmek yanlış olur. Eği- tim, sansür, altyapı sorunlan, salon soru- nu, özel tiyatrolann giderek büyüyen mad- di sorunlan, yanlış ışleyen devlet desteği çarkı, merkezı yönetim sistemiyle gide- rek hantallaşan ödenekli tiyatrolar, reper- tuvar sorunlan... Hepsi de tartışılması, masaya yatınlması gereken konular. Bu sorunlan yeniden gündeme getirecek ve ciddi bir çalışma ortamı yaratacak olan- lar eleştirel düşünceye prim veren tiyat- roya açık kişiler, kuruluşlar olmalıdır di- ye düşünüyorum. Bu arada, çeşıtli sanat örgütlerinin ge- çen günlerde 'özerk sanat kurumu' bağ- lamında gündeme getirmek istedikleri ça- hşmalaj bu yönde atılan cıddi adımlar- dan biridir kuşkusuz. Kısaca, tiyatronun sorunlan zaten yıllardır tartışılıyor ve tar- tışıimaya devam edecek. Bir yandan bunlar yapılırken öte yan- dan da sanat kendi işlevini özveriyle ye- rine getinnektedir. Çünkü. sanatın dina- miği budur. Doğaldır ki, yıllardır oyun izlemediğini söyleyen, ama yine de tiyat- ro sanatı ve sanatçısını sözüm ona "ti"ye alanlar bu gerçeklerin farkına varmaya- caklardır. Böyle tutumlann "sanaon içmetüküren- ler"le arasında çok ince bir sınır olduğu- nu söylemek sanınm yanlış olmaz. Sana- tı ve sanatçıyı asağılayarak prim yapmak isteyenler bu çabalannı sürdüredursun- lar. Tiyatro kervanı Dionysos'tan bu ya- na yürüyor. (1) M. C. Anday, Gelişen Komedya. Gün Basımevi 1965. (2)M. C. Anday, "Sanatçının İşine Kanşıhr mı?" Akşam. 1 Kasım 1954 (3)M. C. Anday, "Tuluatçılık Ölmemiş Am- ma," Aksam, 12 Haziran 1954 A.ziz Nesin Sahnesi 'nde Nâzım Hikmet 'in Benerci Kendini Niçin Öldürdü adlı yapıtı Mehmet Ulusoy 'un uyarlaması ve dramaturjisi, Michel Launay 'ın tasarımı ve Kudsi Erguner 'in ö'zgün müziği ile hafîa boyunca seyirciyle buluşacak. İstanbul Devlet Tiyatrolan bayram haftasında dört farklı oyun sahneliyor Bayramda tiyatro keyfiKültür Servisi - îstanbul Devlet Tiyatrolan tiyatrose- verlerle Şeker Bayramı hafta- sı 3-8 Aralık tarihleri arasın- da 4 sahnesinde 4 farklı oyun- la buluşacak.. Taksim Sahnesi nde Sevgi Sanlı'nın yazdığı Kaygusıız Abdal sahnelenecek. Rejisıni Sönmez Atasoy'un gerçekleş- tirdiği, müziğinin Adil Ars- hn"a, koreografisinin ise Na- suh Bann a ait olduğu oyunda Yetkin Dikinciler, Atsız Kara- duman, Burak Şenrürk, Oktay Korunan, AB Dûşenkalkar, Ha- tice Aslan KateB, Sdçuk Kıpçak, Umut Demirdelen, Fikret Uru- cu, EmirTavta, Canberk Uçucu gibi mü- zisyen ve dansçılar yer alıyorlar. Çizgi roman karakterieri Yapıtta her şeyin geçici olduğu bir dünya tablosunu zihinlerde köşeleyen Kaygusuz, gönül birliğinin ve toplum- sal sevginin tek kalıcı etmen oiduğu- nu kendi yaşamöyküsüyle ortaya ko- yuyor. Oyun 3, 4, 5, 6 Aralık tarihle- rinde saat 20.00'de. 7 Aralık'ta saat 15.00'te ve saat 20.00'de, 8 Aralık'ta da saat 15.00'te sahnelenecek. Oda Tiyatrosu'nda Payidar Tüfekçi- oğlu'nun rejisiyle sahnelenen Özen tstanbul Devlet Tiyatrosu, bayram haftasında 4 sahnesinde 4 farklı oyunla izleyiciyle buluşacak. . L Kaygusuz Abdal, Kırmızı Yorgunlan, Kuvayi Milliye ve Benerci Kendini Niçin Öldürdü. Yulanın çizgi üstü eseri Kırmızı Yor- gunlan farklı bir oyun dilini ve yazı- nımızda fazla örneği olmayan genç bir tiyatro üslubunu cesaretle deniyor. He- pimizin tanıdığı çizgi roman kahra- manlan Red-Kit, Tenten, Yatoş, Betrj r ve Safınaz'la Beyoğlu'nun arka sokak- lanndaki bire\de yaşanan sıra dışı bir olaylar ve yaşamlar zinciri Kırmızı Yorgunlan. MşanŞjrinyan,CengizBay- kal, Funda Eskioğlu Oğuz, Simay Kü- çük, Özden Çiftçi'nin yer aldıklan oyun 3,4,5,6 Aralık'ta saat 20.00'de, 7 Ara- lık'ta 15.00 ve 20.00'de ve 8 Aralık'ta saat 15.00'te sahnelenecek. Aziz Nesin Sahne- si nde NâzunHikmefin Benerci Kendini Niçin Öldürdü adlı eseri Meh- met Ulusoy'un uyarla- ması, Michel Launay ın tasanmı ve Kudsi Ergu- ner'in özgün müziği ile seyirciyle buluşacak. Ce- laJ Kadri Kınoğlu, Hak- kı Ergök, Kürşat Alm- açık,HühaÇdikKakba- yır ve Yıirdaer Okur" un yer aldıklan oyun, 3, 4, 5, 6 Aralık tarihlerinde saat 20.00'de, 7 Aralık'ta 15.00 ve 20.00"de ve 8 Aralık'ta saat 15.00'te sergilenecek. Kuvayı Milliye ve Nâzım Hikmet AKM Bü\ük Salon"da rejisini Ergin Orbey' in yaptiğı Kuvayı MBByeNâzım Hikmet'in 100. doğum yılı nedeniyle sahneleniyor. Kuvayi Milliye insanla- nnı tanımak, onlann mütevazı görüş- lerinin ardındaki büyük kahramanlar- la yüz yüze gelmek ve Kurtuluş Sava- şı destanını bir de büyük şairin gözüy- le görmek için büyük bir fırsat Kuva- yı Milliye. Oyun 8 ve 22 Aralık tarih- lerinde saat 15.00'te sunulacak. (0212 292 30 00) ALTIDAN SONRA TÎYATRO'NUN ÎKÎNCt OYUNU 'VerElini Yeni Dünya' Paşa 'da sahneleniyor Kültür Servisi - Arthur Mil- ler'ın 'Satjcının Ölümü' oyu- nuyla geçen sezon seyircisine 'merhaba' diyen Altıdan Sonra Thatro. ikinci projesi olan 'Vbr EBni Yeni Dünya'nın ikinci se- zon açılışını Çevre Tiyatro- su'nda yapıyor. 10 Aralık'ta saat 20.30'da Çev- re Tiyatrosu'nda sahnelenecek olan Irlandalı yazar Brian Fri- el'ın, 1964yılındakalemealdı- ğı ilk oyunu'Ver EBni,Yeni Dün- ya', S. Bora Seçkin tarafından sahneye konuyor. Oyunda Yiğit Sertdemir, Onur Tuna, Seda Özen Yürük, Onur Kahraman, Selin Girit Karadağ, Erkan Kor- tan, Gülhan Kadim, Mustafa Kolukınk rol alıyor. Irlanda'nın küçük bir kasa- basında yaşayan tüccar bir ba- banın oğlu Garreth Amerika'ya gitmeye karar verince geçmişi- ni ve bugününü iç sesiyle tartış- maya başlar... Annesini, doğu- muyla yitiren Garreth; onun ye- rine koyduğu evin hizmetçisi Madge ve anne rolünü üstlen- mediği için geçmişte kalan es- ki sevgilisi Kate arasına sıkışıp kalmışken yaratılmasından ötü- rü duyduğu suçluluk, güvensiz- lik ve başansızlık dolu yaşamı- nın idaresini iç sesine, diğerbir deyişle, 'ötekierkeğe'bırakıyor ve hem etrafmı çevTeleyen 'ka- dm' fikriyle. hem de bu fikir- den ötürü yaklaşamadığı baba- sıyia boğuşuyor. Bu üç kadına karşılık, diğer üç erkeğin tera- zideki rolleri, Garreth'in git- mek ve kalmak arasmdaki çe- lişkisinı iyice belirginleştirir- ken kendisini elindeki oyuncak- larda çözümü ararken buluyor. Baba-oğul iletişimsizliği öze- linde toplumsal iletişimsizliği irdeleyen oyun, gitmek ve kal- mak arasında sıkışmışlığı anla- tıyor. Bu ikilemi daha da derinleş- tiren ve çelişkiyi netleştiren ai- Ie, çevTe ve hayaller ıse oyunun içerisinde hayattan çekilmiş fo- toğraflar gibi an an görünüp kayboluyor. Kişinin iç sesiyle yaptiğı tartışmalann hâkim ol- duğu oyunda, aslında kişinin büyüyememiş, hâlâ oyuncakla- ra gereksinimi olan bir çocuk- tan farksız olduğuna ve kendi kendine yabancılaşmasına ta- nık olunuyor. (Kocamustafapaşa Çevre Ti- yatrosu Tel:0212 585 5935) YAZI ODASI SELİM İLERİ Bursa İzlenimleni Geçen cuma Bursa'ya gittik. Kıtap Evi'nin çağ- rılısıydım. Çocukluğumda Bursa'ya sık giderdik. Anne- min halası Nezihe Hala Bursa'da oturuyordu. Eşi Ekrem Enişte bir ara Gönen'de iş kurmuş- tu. Gönen'e gıttiğimızi de hatırlıyonım: Bir çiftlik evi, ağaçlar, seyrek, bembeyaz bulutların gezin- diği masmavi gökyüzü. Parmağımı an sokmuş- tu... Sonra Nezihe Hala'lar istanbul'ataşındılar. Bi- zım Bursa yolculukları sona erdi. Ama Bursa'ya sevgim dinmedi. Çarşısını, kü- çük ve mineli çakılarını, ipek mendillerini hasret- le andım. Gerçi Nezihe Hala, bayramda el öptü- ğümüzde, bize ipek mendiller armağan etmeye devam etti... Bursa git gıt Tanpınar ın unutulmaz şiirindeki dizelere dönüştü: "Bursa'da bireskicamiavlu- su. 1 Küçük şadırvanda şakırdayan su; I Orhan zamanından kalma bir duvar..." Ya da: "Su sesi ve kanat şakırtısından I Billur bir âvize Bursa'da zaman." Derken bu şiiri anımsamak da bittı. Bursa'yı unu- tur gibi oldum. Sanayileşme sonucu kentin çok değiştiğini, yeşilin epey azaldığını, ahşap mima- rinin yok olduğunu işitiyordum. Oysa büsbütün yok olmamış Bursa. istan- bul 'dakı korkunç çarpık kentleşme Bursa'ya büs- bütün sıçrayamamış. Hâlâ bir şiir konuşabiliyor. Ögleyın Eskihisar'dan arabalı vapura bindik. Ya- nımda Doğan Kitap'tan sevgili arkadaşım Gül Tur- ner vardı. Dahadoğrusu. ben onun yanındaydım. Gül olmasa yolu yordamı bulamazdım. Yalova'yageldiğimizde, uzun pastırmayazının güzel bir günü bizi bekliyordu. Kitap Evi'nin kültürel etkinliklerine Belediye Başkanı Hilmi Şensoy da destek venyormuş. Ya- lova'da bızi Belediye'nin arabası karşıladı. Gül ar- kadaşlannda, ben Botanik Bahçesi'ndeki Otan- tik Otel'de kalacaktık. Önce otele gidildi. 17. yüzyıl mimarisini günümüze gerçekten özentisız şekilde taşımış, güzel bir otel. Yine ko- naklamak isterim. Odadan aşağıya ındiğimde Gül'ün arkadaşla- rı Yeşim ve Ercüment Yurduseven'ler de gel- mişlerdi. O kadar içten, o kadar candandılar ki, soğuk nevalığıma rağmen hemen kaynaştık. Söyleşi zamanı gelmiştı, Kitap Evi'ne gittik. Ki- tap Evi'nin sahıbı, kurucusu, yöneticisi Dilek Çe- lebi eski, harap bir Bursa evini almış, nice ona- rımdan sonra, çok incelikli bir kültür ocağı hali- ne getirmiş. Dılek Hanım'ın sanata, kitaba bağ- lılığı daha ilk anda duyumsanıyor. Bunlan konuşuyorduk, alçakgönüllü Hilmi Şen- soy ve yardımcısı geldiler. Hep birlikte hatıra fo- tografı çektirdik. (O fotoğraftan istiyorum.) Sonra benim kemküm söyleşim başladı. Yaz- dıklarıma uzak durmamış, hak etmediğim de- ğerler vermiş sevgili okurlar önünde bir şeyler söy- leyip durdum. Her defasında aynı tutukluğu ya- şıyorum. Dahası, tutukluk, yıllar geçtikçe arttı. Ne var ki söyleşiye katılan dostlar hoş gördüler. Söyleşi sonrasında kitap imzaladım. Mehmet Vasfi Saral, Büyükşehir Belediyesi'nin yayını Er- guvan Zamanı nı armağan etti. Erguvan üzeri- ne birseçki. Saral'ın şiirlerınden şu dizeler: "Sen ve erguvanlar I Ikiniz de uzaklarda I Kaldınız." Kitap Evi'nin alt salonunda yemek yedik. Ye- mekte şair dostumuz Nahit Kayabaşı da vardı. Onun "Erguvan Masalı "ndan şu dörtluk: "Evvel zaman içinde I Gençlığim ziyan içinde I Çekir- ge'de evimiz vardı I Bahçesi erguvan içinde"... Ertesi gün, Yeşim Hanım, Gül, birlikte Koza Han'daki ipekçiler Çarşısf na gittik. Yagmur ya- ğıyordu. 16. yüzyıl eseri han, şadırvanlı bahçe. Çınar ağaçlarından yapraklar dökülüyordu. Işte bir buçuk günlük Bursa'm. Takvimde İz Btrakan: "Beni bilenler, tanıyanlar sonraki sayfalarda hiç şaşmayacaklar." Giovanni Scognamillo. Ziya- retçiler, Okuyan Us Yayın, 2002. CCR'de Piyano Festivalî •Kültür Servisi - Cemal Reşit Rey (CRR) Konser Salonu 9-16 Aralık tarihleri arasında 8. Uluslararası Piyano Festivali kapsamında dünyanın dört bir yanından katılacak sanatçılan ağırlayacak. tlk konseri 9 Arahkta saat 20.00'de istanbul Oda Orkestası eşliğindeki Zeynep Yamantürk verecek. Piyanoya çok küçük yaşlarda başlayan sanatçı konser çahşmalannı Ali Darmar, Idil Biret, Ayşegül Sanca, Prof. Greta Dichler ve Prof. Joo Foniad ile sürdürdü.10 Aralık saat 19.30'da kendi kuşağının en özgün ve önemli isimlerinden biri olan Bulgar piyanist Angela Tocheva bir konser verecek. Sanatçı barok, klasik ve çağdaş müziği kanşık olarak çalıyor.Festivalin üçüncü günü olan 11 Aralık"ta Paul Badura-Skoda saat 19.30'da bir konser verecek. 12 Aralık saat 19.30'da Gürel Aykal yönetimindeki Akbank Oda Orkestrası'na solist olarak Berndt Glemser eşlik edecek.CRR 13 Aralık saat 19.30'da Marco Posini'yi konuk edecek. 14 Aralık'taki festival programı diğer günlere oranla daha yoğun olacak. Saat 15.30'da Burcu Aktaş - Eren Aydoğan ıkilisinin konseri izlenebilir. Saat 20.00'de ise Ayduı Esen'in konseri izlenebilir.Festivalin son günü olan 16 Aralık'ta saat 19.30'da İslam Manofov müzikseverlerin karşısında olacak. BUGUN • BOĞAZİÇİÜNTVTRSlTESİALBEKr LONG HALL BİNASInda 19.30da Meral Güne>-man'm konseri. (0 212 287 02 32/134) • BÂBYLON'da21.30'da'lArahkDünya AIDS Günü Etkinhlderi' kapsamında Duman'ın konseri. (0 212 292 73 68) • APARTMANPROJESt'nde'AçıkSah Sohbeöeri' kapsamında 19.00'da Emre Ko>Tincuoğlu ye Murat Daltaban ın katılacağı 'Ödenekli ve Ödeneksiz Tiyatrolarda Dene> selliğin Yeri' konulu söyleşi. (0 212 323 08 54)
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle