23 Aralık 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 25 ARALIK 2002 ÇARŞAMBA OLAYLAR VE GORUŞLER olay.gorus(g cumhuriyet.com.tr AÇI A L MUMTAZ SOYSAI^..>.. * Acil Tepki Planı BAŞKALARI için Irak savaşına sürüklenmeyi bu halkın banşçılığına, komşuluk töresine, ekonomik çıkarianna, Müslümanlığına aykın bulanlar; AB takvimi uğruna ulusal onurun zedelenme-. sinden rahatsız olanlar; En zor koşullarda Kıbns mücadelesi verenlere kar- şı Annan paketinin A'sını bile bilmeden, öğrenme tembelliği, vatansevmezlik, terbiyesizlik, hatta ha- inlik sonucu akıl almaz saldırı kampanyalan yürü- tenlerden nefret edenler; özelleştirme politikasını diriltmenin üretimsizlik, işsizlik, yolsuzluk olacağını görüp endişelenenler; Kişiye özgü anayasa değişikligi ve ihale yasası- nın ertelenişi gibi yasama yanlışlarını eleştirenler; Evet, hepsi, bir araya geldiler mi, ister misafiriik- te, ister tren, otobüs, minibüs, metro, vapur soh- betlerinde, yemek ya da rakı sofralannda konuşur- ken hep aynı şeyleri söylerler, düşünce birliğine va- rırlar, bir şeyler yapılsın isteıier. Ama, sonra da öpüşüp koklaşır ve günlük işle- rine, evlerine giderler. Oysa, çağdaş toplumda bütün bunlar iyi yön- lendirilmiş ortak ve etkili vatandaş tepkilerine dönüşmelidir. Gerçek "sivil toplum" budur. Işık Kansu. geçenlerde kendisiyle söyleşi yapan Erendiz Atasü'nün bir sorusunu yanıtlarken, gü- nümüzde "çok, ama çok vahşi, yurttaşlan yoksul- laştıran, gerek ulusal, gerek bireysel bağımsızJığı ve özgürteşmeyi kısıtlayan uygulamalar"m "sivil- lik" adına yüceltildiğinden söz etmekteydi. Türkiye'deki bu acıklı ve çarpık olgu, aydınlığı, halkçılığı, yurtseverliği dile getirecek gerçek sivil top- lum örgütlenmesini daha da gerekli kılıyor. Ama, bunun da birtekniği, çağdaş toplumlarda geliştirilmiş yöntemleri vardır. Hatta bazılarında "acil eylem" gibi adlar alan teknik ve yöntemler. Türkiye'de irili ufaklı, Meclis içi ve dışı siyasai par- tiler yok mu? Sendikalar, dernekler, meslek kuruluşları, sosyal kulüpler, az ya da çok okuyucusu olan dergiler, öğ- renci kuruluşları, sanat toplulukları da var değil mi? Bunlann yönetiminde olanlar, örgütü yönetsin, üye- lere yol göstersin ve tepkilerini dile getirsin diye o mevkilere seçilenler de var. Onlar sözü edilen tür- den tepkileri içlerinde duyuyorlarsa ya da başka- larından duyup hak veriyorlar ve uygun görüyor- larsa, duygulannı ve düşüncelerini kendilerine sak- lamakyerine, bütün üyelerine "ace/e" iletmek, ad- res belirterek, mektup, telgraf. elektronik posta mesajı örnekleri sunarak kuruluşlannın ortak tep- kisini örgütlemek, hedeflere yöneltip o mevkileri, kişileri, yayın organlannı kişisel protesto ve uyarı- larla bombardımana tutmak sorumluluğunu taşı- mıyorlar mı? Toplum örgütlerinde seçilerek gelinen görevler, görev sahiplerinin ellerindeki olanaklar, telefonlar, iletişim araçları, üyelerın kişisel bilgisayarlan hep susmak, seyretmek, seyirci kalmak için mi vardır? Cumhuriyet k . t a p 1 a. r . Bülent Tanör KURTULUŞ KURULUŞ Genisletilmis 4. BASKI Incelenen devnm olayının ıkı cephesı \ardır Kurtuluş ve Kuruiuş. Bınncısı, bagımsızhk savaşına ve bunun anlamh özellıklenne ilişkın olup Mondros-Lozan arası dönemı kapsar (30 Elcim 191 $-24 Tenunuz 1923). tkincı süreç olan Kıırulus. bınncisiyle iç ıçe geçmiştir. TBMM'nin açılması (23 Nısan 1920), yeıu sıyasai-anayasal yapılanmaıun da başlangıcıdır Kuruluş'la tlgıli atüımlar 1940'lara kadar sürecektLT. BOkat TANÖR rkocagı Cad. No:39/41 İstanbulTel:(0212) 514 01 96 ' ÇurnhuHyel Çag Pazarlama A.Ş. Türk ^ krtap kulûbû (34334) Cağaloglu-lstanbu Cumhuriyet k 1 l a p I » r ı Yıldız Sertel SUSMAYAN ADAM YENI ÇIKTI Yıldız Sertel, babası Z«kenya Sertel'm Türkıye tanhine tanıklık eden yaşamını yazılan ekseninde bızlere anlatırken. yaşadığımız coğrafyanın toplumsal. sıyasal olaytanna ve buniann etkllerine de ışık tutuyor Cumhuriyet Çag Pazarlama A.Ş. Turkocagı Cad. No:39/41 . kitap kulubü (34334) Cagaloglu-lstanbulTel.(0212) 51401 96 T Cumhuı kitap kuulübü 1853 vılınm W tSTANBUL 1 FOTOĞRAFLARI lanaİBİeTsm tr.roburdan diıfceaI..Nec«n „ _ ejhğıode tanfte görsci ^ voictıluk Bcnaersız bir _ tsıanbul kıtabı McrakUsu»---. m Sevdikterinize Yıtbaşmda KHap Armağan Edin Merkez: Çağ Pazarlama A.Ş. Turkocagı Cad. No:39/41 Cağaloğlu-istanbui Tel: (212) 514 01 96 Su be : İstiklal Cad. Zambak Sok. 4/1 (Fransız Konsolosluğu yanı) Taksim-İstanbul Tel: (212) 252 38 81/82 194O'lı Yıllann Aydınlığı... "Cumhuriyetin temeli kültürdür'" özdeyişi Atatürk'ündür. Eski Yunan ve dünya klasiklerinden başlayıp zengin bir kitap kültürünü halka armağan etmenin yöntemini bulan, güzel sanatlann her dalında aşamalar sergileyen, yoksul ama yetenekli çocuklara yurtdışı eğitim yollannı açan Köy Enstitülerini bu ülkeye bir eğitim meşalesi olarak sunan gerçekler, 1940'lann aydınlığıdır. Ertuğml KAZANCI Eğitimci/Hukukçu "Memleket çılgın gibi 24 saat ge- çirdi" notu. 11 Kasım 1938 tarihinı ayın 12 'sine bağlayan zaman dilimi- nı kapsar şekilde lnönü'nün günlük defterinde yer almaktadır. Gerçekten de Cumhuriyet ve de\Tİm için Ata- türk'ün yaşamdan aynlma süreci önemli bir dönemeçtir. Gelecekle il- gili binbir çeşit olasılık, kamuoyunun zihnini kurcalamaktadır. "Ülkenin ne olacağı ve hangi belirsizliklere sü- rükleneceğr kuşkusu. bir karabasan gibi her yanı sarmıştır. Bu kuşkunun içerisinde; "Atatûrk'ünyerinindol- durulması" sorunundan tutunuz da. "rejimin ne taraftan ve ne çapta dar- beter alacağT tartışmalan bir anda gündeme gelmiştir. Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ten sonrasını. özellik- lede 1938-1950yıllanarasını,"40V m karanhğT nitelemesiyle değerlen- diren nice "kalem erbabı"1 ya da *dü- şünce adamT vardır. Değerlendir- me iki açıdan yapılmaktadır: Birin- ci bölümde salt Atatürk ve rejim kar- şıtlannın herzamanki bilinçsız, ağır ve yersiz karaçalmalan söz konusu- dur. Inönü dönemi üzerinde döne dö- ne durulduktan sonra 1923'lere de- ğin ve bir ölçüde kapalı gönderme- ler yapılarak amaç gerçekleştinlmek- tedir. Çünkü Atatürk etrafındakı ya- sal korkular anımsanmaktadır. tkin- ci kısımda ise 1938-1950 koşullan- nı kendi çerçevesi içinde anlamak istemeyenlere özgü. sürekli eleştiri- ler sıralanmaktadır. Jşin ilgınç yanı. bu safta yeralanlann tartışmasız Ata- türkçü olmalan ve "İdeoJojkienödün verdiği'' savına bağlı olarak tnönü'ye yönelttikleri kırgınlık ve kızgınlıkla- ndır. Suçlamalann kaynağı. amacı ve genişliği ne olursa olsun. tarihsel gerçek odurkı, 12 Kasım 1938'le 14 Mayıs 1950 arasındaki dönem Ata- türklü dönemi tamamlayan, perçin- leştirerek kurumlaştıran bir aydınlık süreçtir. Aslında Cumhuriyet tarihi- nin bu bölümünü "40'lann panhısi" tanımıyla ve ayn bir mercekle ınce- lemek gerekmektedir. Birdönemingerçeği: Atatürk'ün iç- ten dileği. çok partili demokrasiyi Cumhuri} etle özdeşleştirmektir. .\rna 1925'te "Terakkiperver Cumhuri- yetFırkaa" ve 1930'da "SerbestFır- ka denemeleri; rejimi yıkmaya, iç kargaşalar çıkarmaya ve suikastlar planlamaya uzanan sorunlarla dolu- dur. tkinci Dünya Savaşı"nın yangın yıllan ise lnönü'nün daha 1938 Ara- lık ayında îstanbul Üniversitesi'nde açıkJadığı demokrasi özlemine yol \ermez. Britanyalı tarihçi Dankert- Rostow'un deyişiyle "demokrasiye geçişin eşsizonurunutaşıyan" tnönü. Atatürk'ün demokrat karakterini ilk fırsatta eylemli olarak gerçekleşti- ren liderdır. Öyleyse demokrasi, 19401ı yıllann bir toplumsal aydın- lığıdır. •"Cumhuriyetin temeli kültürdür'' özdeyişi Atatürk'ündür. Eski Yunan ve dünya klasiklerinden başlayıp zen- gin bir kitap kültürünü halka arma- ğan etmenin yöntemini bulan, güzel sanatlann her dalında aşamalar ser- gileyen. yoksul ama yetenekli ço- cuklara yTjrtdış! eğitim yollanru açan Köy Enstitülerini bu ülkeye bir eği- tim meşalesi olarak sunan gerçekler. 1940'lann aydmhgı'dır. Atatürk'ün "yurtta vedünyada ba- nş'" ilkesini, tarihin yazdığı en acı- masız. kanlı ve çok uzun süreli İkin- ci Dünya Savaşı'nda eylemli olarak uygulayan akılh ve öngörülü bir po- litika.yine 1940'lıyıllann aydınlığı- dır. Atatürk'ün bir sosyal tutku olarak planladığı "toprakreformunu",ih- raçlarla yeni bir siyasai partıye yol açmapahasınasağlayanirade. 194Ö'lı yıllann aydınlığıdır' Türk Lirası'nın altın karşılığı sağlam bir güvenceye bağlandığı. enflasyon sorununun bi- linmediği, ülkenin yabancı para sal- tanatına teslim edilmedıği yıllar 1940'lardır. "Batakçıtüccannmüte- gallibenin ve tenefllis edilen hav adan bile kâr eide etnıe peşindeki vurgun- cunun'* müslim. gayrimüslim oldu- ğuna bakılmaksızın varlık \ergisi yöntemiyle kamu hukuku için he- sap sorulma uğraşısı yine 194O'lı yıl- lann aydınlığıdır. 1930-37 arasında: demir-çelik, selüloz. dokuma. ma- den. şeker, deri, orman ürünleri ve sa- nayileşmenin tüm öğelerini Kamu tktisadi Teşekkülleri yoluyla kuran Atatürk'ün Başbakanı Inönü. 1938- 1950 yıllannı kapsajan ekonomik gelişmenindeizlemcisidır. 1940'b yıl- lann aydınlığında. toplumsal kalkın- manın her türü vardır. Oia>1arvekoşulları: 1940'lıyılla- nn aydınlığından kaynaklanan de- mokrasi, 1950'lerden bu yanlara gi- derek kararmışsa suçun adresi nere- sidir? Başlatan irade mi kusurludur yoksa saptırmacı, ödüncü ve çıkar- cı değersizler mi türemiştir? 27 Ma- yıs. 12 Mart 12 Eylül ve 28 Şubat dalgalanmalannın tarihsel akışta yer alan değişken aşamalannda dağılan roller nelerdir? 1940'lı >ıllann aydın- lık yapıtlannı devlet okul ve kitap- lıklanndan atanlar. Köy Enstitülen- ni kapatanlar, güzel sanatlara diş bı- leyenler nasıl bir toplumsal yargıla- mayla baş başa kalacakJardır? Bu arada değinmemiz gereken odur ki, 194O'lı yıllann llköğretim Genel Mü- dürü Tonguç,"tnönü, en azından 50- 60 Köy Enstitüsü açmamı/j çok iste- dir dedikten sonra şunlan söyler: "JVIilli Eğitim Bakanı Yücel'le bu öneriyi olanaksız gördük. İsmet înö- nü, demokrashegeçildiğüıde bu den- li savıda Köy Enstitüsünün açılma- sında zoıiuk çekileceğinL karşıtlan- nmçokolduğunu.gelişecekolaylann koşullanna göre yeni ve istenmejen durumlann çıkabikceğini söylemiş- tL"Tonguç. 'Bizirnbüyükyanılgınıız, înönü'vü dinlememekoldu" dıyerek içten bir açıklama yapar. Hasan Âli Yücel ve İsmail Hakkı Tonguç gibi üstün değerlerin. 1946 dan sonra ts- met Inönü'nün ciddi çabalanna kar- şın yönetimde tutulamayışının öy- küsü. siyasai koşullann getirdiği kö- tücül bu" sonuçtur. Köy Enstitüleri 1946 tarihini izleyen yıllarda derin yaralaralmıştır. Iriönü kendi partisi- nın içindekilerle uğraşmak zorunda kalmıştır. ,\ma her şeye karşın ens- titülerin genel ilke ve esaslan yine de konınmuştur. tlerici ve toplumcu be- yınler. hep bu kurumdan mezun ol- mayı sürdürmüşlerdir. Feodalitenin varlığından siyasai parsatoplayanlar. "toprak reformunu" ağızlanna ala- bilirlermı? 1945 tarihli "ÇiftçiviTop- raklandırma Kanunu"ndan hiç ko- nu açabilirler mı? Yabancı parayla vurgun yapanlar. KlT'leri yağmala- manın yolunu açanlar. devlet yöne- timine gelmeyi halka hizmet sayma- yıp çalıntılı zenginlıkleri inşa etme- nin yolu olarak görenler için 194O'lı yıllann hiç değeri var mıdır? Sonuç: Bizim kaygımız Cumhuri- yet ve devrim yanlısı olup da Atatürk ve İnönü'yü ayırmaya çalışanlar için- dir. "Atatürk'ün vrçânedüsmanı İnö- nü'dür'" şeklınde manşet atan geri- ci-takıyyeci yayın organlanyla aynı düzeye düşmüyorlar mı? Aslaunutulmamalıdırkı. 1945 >ı- lı sonlannda demokrasiye geçen bu ülkenin seçmeninde. Cumhuriyet ve devrimin amaçladığı bilinç. bilgi ve bağımsız görüş sindinlmış olabıl- seydı günümüze doğru uzanan süreç bu denli sarpa sarmazdı. 1940Tann karanhğuu baalannca temsil eden İnönü'nün tek •"sa) r gın" kusunı, şu anda hiç bulunmayan demokratik olgunluğu var sannuş olmasıdır. Tevfik Fikret'i Anlamak... Ahmet ÖZAYDEV Yazın Öğretmeni 2 4 Arahk 1867 Tevfik Fikret'in doğum tari- hi. Kişiliği. yaşama ba- kışı ve insanlık değerlerini yorumlayışı ile j'aşadığı dö- nemi ve günümüz sanat. si- yaset çevrelerini derinden et- kilemiş, "taşlandıkça büyu- yen" özgün bir şairdir Tevfik Fikret. Sen et-i Fünun Dergisi'nin başına geçtiği 7 Şubat 1896'dan başlayarak yeni şi- irin öncülüğünü yapan Fikret, Batıhlaşmayı ve uygarlaşma- yı savunan bir düşün sava- şımcısı olarak. biçim ve öz- de Türk şiirine yepyeni ufuk- lar açmıştır. Başlangıçta Ba- tılı paraesyen ve romantikle- rin etkisini taşıyan ilk şiirle- rinde karamsar bir dünya gö- rüşüyle bireysel duygulannı dile getirdi. Yoksullara. ezi- lenlere acıma duygulanyla oluşturdu dizelerini. "Bahk- çıtar" bu türden bıreysel tut- kulann ustaca bir iç örgü ile sarmalandığı özgün bir anla- tım sunuşudur. Fikret'i gü- nümüze ulaştıran 1901 'de "Sis" ile başlayarak yöneti- min, düzenin eleştirildiği, kurtuluşun gençlerden. Ba- tı'nın biüm ve tekniğinden beklendiği toplumsal içerik- li şiirleridir. Siste lstanbul'u sert. acımasız bir dille eleş- tirir: "Gene bir sis kaplamış unıklannL, üıatçı bir sis, Gitgidebüvüv«ı birak ka- ranhk. -Ama sen hakettiıvbuka- ranhk. kabn örtüyü. Eygösterişin, şatafann be- şiği \e mezan." 1908 Meşrutiyet'i Fikret'e sevinç. umut ve mutluluk ve- rir; Rücu (Dönüş) şiiriyle îs- tanbul için söylediklerini ge- riyealır: "Kimdemişbuağır laflar sanaydT diye başlayan dizelerle tstanbul'un önün- de yeni ufuklar açıldığını "üy- garlık, banş, doğruluk, iyi- lik" gibi değerlerin alkışlan- ması gerektiğini \uigular, an- cak bu sevinci uzun sürmez. Denilebilirki Cumhuriye- timizin kurucusu Mustafa KemalAtatürk' ü en içten et- kileyen şairdir Fikret. Rübâb- ı Şikeste'nin önsözünde söy- lediği: "Tıkri hür, irfanı hür, vicdanı hür bir şairûn" dize- sini Atatürk. öğretmenlere "Cumhuriyetsizden fikri hür, vicdanı hür, irfanı hür nesil- leristeıf biçiminde sunmuş- tur. Yine Atatürk'ün "Fikret büyük bir şairdir" dediğıni: 193 l'de Izmir'de Kız Öğret- men Okulu'nu ziyaretlennde "Sis" şiirini ezbere okundu- ğunu biliyoruz. Bilime. akla ve fenne duyulan özlemi an- latması açısından her dizesi "BERCESTE MISRA' nı- teliği taşıyan seçkinliktedir Fikret'in şiirleri. Halukun Amentüsü' nde: "Şevtan'da biziz. cin de, ne şeytan ne mekk var, / Dünya dönecekcennete insanla inan- dım" dızeleriyle ınsanın gü- cünü, bilimin yol gösterieili- ğini korkusuzca ortaya ko- yar. Haksızlıklar karşısında aklıyla yüreğini birleştirerek yazdığı dizelerde eleştirile- nnı en sert sözcükleri seçip dile getiren özgürlük ve hak arayıcısıdır Fikret. De\ leti ve toplumu yöne- ten ya da yönetme savında bulunanlara. özellikle sayın milleUekillerımize, yöneti- cilere, iş bitinci bürokratla- ra Fikret'in Han-ı Yağma (Vağma Sofrası) şiirinden bir- kaç dizeyi onlann söylemiy- le "ithaf" ediyorum. "Bu sofracık efendiler. hal- kımran van vt)ğa havab/Kan ağiavan.can çekişen halkmu- zmyBekler ûn, efendiler. önü- nüzde titrer durur/Ama sa- kın çekinmeyin, vivin vutun. şapır şupurAlyin efendiler. vivin. bu istah veren sofra si- zÛL/Doyunca. nksınnca. pat- lavıncava kadar VTvin!-" SELÇUK ASLİYE HUKUK MAHKEMESt'NDEN KAMULAŞTIRiMA İLANI Esas No: 2002/354 Kamulaştırma yapılan taşınmazın bulunduğu yer: Selçuk Mevkii: Şarapçıkuyu mevkii Pafta No: 210 Ada No: — Parsel No: 8414 ve 8415 Vasft: Arsa Yüzölçümü: 8414 Parsel: 1833 m2 8415 Parsel: 2667 m2 Maliklerin Adı-Soyadı: Dündar Uysaler. thsan Gökçe. Aydoğan Gökçe. Ifakat Tozduman, Münire Temesi, Göksel Gökçe, Mücev her Gökçe. Mustafa Gökçe (Mehmet Rifat oğlu). Yakut Gökçe, Mukaddes Gökçe, Hayriye Gökçe. Mustafa Gökçe (Ahmet Şevki oğlu), Müzeyyen Gökçe. Ayşe Kapıcıbaşı, Mehmet Kapıcı- başı, Vr arol Kapıcıbaşı, Zümrüt Kapıcıbaşı, Mahrnut Kapıcıbaşı. Deniz Kapıcıba- şı. Neriman Ergen. Seval Büyüktosun, Müzeyyen Özdamar. Zeynep Yıldırdı, Sa- adet Aka, ismail Aka. Nihal Trakyalı. Meral Çetinçelik. Kamulaştırmayı yapan idarenin adı: Selçuk Belediye Başkanlığı Kamulaştırmayı yapan davacı idare ile maliklen. cinsi ve niteliği \Tikanda ya- zılı taşınmazlann kamulaştınna bedelinin tespiti ve tescili için davacı idare tara- fından mahkememizin 2002 354 esas sayısına dava açılmıştır. Kamulaştırma Kanunu'nun 4650 sayılı yasa ile değişik 14. maddesi gereğince bu tebligatın yapıldığı tarihten itibaren 30 gün içerisinde kamulaştırma işlemine karşı idari yaıgıda iptal davası veya adli yargıda maddi hatalara karşı düzeltim davası açabilecekleri. Açılacak işbu davalarda husumetin Selçuk Belediye Başkanlığı'na yöneltilece- ği ve adresinin Atatürk Caddesi. Yusuf Boravalı Kültür Sarayı, Selçuk olduğu, Kamulaştırma Kanununun 14'üncü maddesinde öngörülen süre içinde kamu- laştırma işlemine karşı idari yargıda iptal davası açanlann. dava açtıklannı ve yü- rütmenin durdurulması karan aldıklannı belgelendirmedikleri takdirde kamulaş- tırma işleminin kesinleşeceği ve mahkemece tespit edilen kamulaştırma bedeli üzerinden kamulaştırmayı yapan idare adına tescil edileceği. Mahkemece tespit edilen kamulaştırma bedelinin T.C. Ziraat Bankası Selçuk Şubesi'ne hak sahibi adına yatınlacağı, 2942 sayılı Kamulaştırma Yasası'nın 10. maddesinin 3. ve 4. bendi uyannca ilan olunur. Basın: 85096 Yaşamını, Kemalist devrimlerin yerleşmesi ve Türk Ulusunun çağdaşlaşmasma adayan. aklın ve bilimin ışığında savaşım veren Doç. Dr. Necip Hablemitoğlu nu karanlık ellerce kaybetmenın acısı ve uzüntüsü içindeyiz. Ülkemizin yüz akı ve namuslu insanlanna yönelik böylesi canice eylemlen kınıyoaız. Etnik ve dinci teröre kurban giden tüm aydınlanmızın anısı önünde saygı ile eğiliyoruz. Tetikçiler ve arkasındakı güçler, deşifre edilip kamu vicdanı rahatlatılmalıdır. Demokrasi ve Cumhuriyet düşmanları, Türk aydınlanmasını yavaşlatamazlar. Dürüst, namuslu ve sorumlu tüm çağdaş insanlanmızı, hertürlü karanlık eyleme karşı güç ve eylem birliğine çağınyoruz. Necip Hablemitoğlu'na rahmet. kederli ailesine sabırlar dileriz. Ulusumuzun başı sağolsun. ADD Izmir Şubeleri SAPANCA İCRA MÜDÜRLÜĞÜ'NDEN MENKULÜN AÇIK ARTTIRMA İLANI Dosya No: 2002 283 Tal. Bir borçtan dolayı hacizh ve aşağıda cins. mıktar ve kı>Tnetleri yazılı mallar satışa çıkanlmıştır. Birinci arttırma 13 01/2003 günü saat 11.00-11.10'da Sapanca Adliyesi önünde Sapanca adresinde yapılacak ve günü kıymetlerinin %75'ine istekli bulunma- dığı takdirde 14/ 01/2003 günü aynı yer ve saatte ikinci arttırma yapılarak satılacağı. Şu kadar ki, arttırma bedelinin malın tahmin edilen kıjmetinin %40'ını bulmasını ve satış isteyenin alacağını rüçhanı olan alacaklannın toplamından fazla olmasının ve bundan başka paraya çevirme ve paylann paylaştırraa masraflan geçmesinin şart ol- duğu. mahçuzun satış bedeli üzerinden °o... oranında KD\''nin alıcıya ait olacağı ve satış şartnamesinin icra dosyasından görülebileceğı, masrafı verildiği takdirde şartna- menin bir örneğinin ısteyene gönderilebıleceği. fazla bilgi almak isteyenlerin yukan- da yazılı dosya numarasıyla dairemize başvurmalan ilan olunur. Muhammen kıymeti (Lira): 8.000.000.000 Adedi: 1 Cinsi (Mahiyeti ve önemli nitelikleri): 54 SA 417 plakalı Mazda marka çift sıralı şoför mahalli açık kasa kamyonet. 11.12.2002 Basın: 85152 SELÇUK ASLİYE HTKUK \L\HKEMESt'NDEN KAMULAŞTIRAIA İLASl Esas No: 2002 355 Kamulaştırma yapılan taşınmazın bulunduğu yer: Selçuk Mevkii: Tavşantepe me\ üı Pafta No: 84 AdaNo: — Parsel no 9908 Vasfi: încir Bahçesı Yüzölçümü 10.000 m2 Kamulaştınlan kısım: 1.400 m2 Maliklerin Adı-Soyadı Nazıfe Savgılı. Ayşe .Ank. A\şe Bu- dak Kamulaştırmayı yapan idarenin adı: Selçuk Belediye Baş- kanlığı Kamulaştırmayı yapan davacı ıdare ile maliklen. cınsı ve ni- teliği yukanda yazılı taşınmazlann kamulaştırma bedelının tes- piti ve tescili ıçın davacı ıdare tarafmdan mahkememizin 2002 355 esas sa\ısına da\a açılmıştır. Kamulaştırma Kanunu'nun 4650 sayılı yasa ile değışık 14. maddesi gereğince bu tebligatın vapıldığı tarihten itibaren 30 gün içerisinde Kamulaştırma işlemine karşı idari vargıda iptal davası \eya adli yargıda maddi hataiara karşı düzeltim davası açabilecekleri. Açılacak işbu davalarda husumetin Selçuk Belediye Başkan- lığı'na yoneltıleceğı \e adresinin Atatürk Caddesi. Yusuf Bora- valı Kültür Sarayı. Selçuk olduğu. Kamulaştırma Kanunu'nun 14'ncü maddesinde öngörülen süre içinde kamulaştırma işlemine karşı ıdari yargıda iptal da- vası açanlann. dava açtıklannı ve yürütmenin durdunılması ka- ran aldıklannı belgelendırmedıklen taktirde kamulaştırma ışle- mının kesinleşeceği ve mahkemece tespit edilen kamulaştırma bedeli üzerinden kamulaştırmayı yapan ıdare adına tescil edile- ceği. Mahkemece tespit edilen kamulaştırma bedelinin T.C Ziraat Bankast Selçuk Şubesi'ne hak sahıbı adına yatınlacağı. 2942 sayılı Kamulaştırma Yasası'nın 10. maddesinin 3. \e 4. bendı uvarınca ilan olunur Basın 85095 PENCERE Hablemitoğlu'na Sıkılan Kurşun.. Bir Frenk atasözü: "Söyle bana dostlarını, sana kim olduğunu söy- leyeyim." Tuzağa düşürülüp kahpece öldürülen Necip Hablemrtoğlu nun dostlan kimlerdi?.. Belli.. Cenaze töreninde uğurlayanlara da bakarsanız, Hablemitoğlu'nun sicili açık seçik... • Ya öldürülüşündeki biçem?.. Cumhuriyet gazetesi Babıâli'de 'Kırmızı Konak'\n bahçesindedir... Atatürk seçmiş bu yönetim yerini... Demir parmaklıklı bahçe kapısından geçip giriş kapısından içeriye adımınızı attığınız zaman sağ- daki bir panoda fotoğraflar görürsünüz... Uğur Mumcu.. Cavit Orhan Tütengil.. Ahmet Taner Kışlalı.. Bahriye Üçok.. Muammer Aksoy.. Nasıl öldürüldüler?.. Ya evden çıkıp işe gitmek için ilk adımlannı at- tıkları zaman aralığında.. Ya akşam vakti işten eve dönerken kapıya yö- neldikleri süreçte tabancayla.. Birde 'paket' var.. Ya eve postayla yollanmış. ya arabaya yerleşti- rilmiş bomba paketi.. Üslûp, yani biçem belli.. Ve belli ki yalnız Cumhuriyetçilere değil, Cum- huriyet dışındaki Atatürkçülere 'suikast' düzenle- yen eller bir kaynaktan yönetiliyor. • Hablemitoğlu terör cinayetine kurban gittikten son- ra medyada çeşitli yorumlaryapıldı; kimisi gizli bir sevincin içeriğıni satırlar arasında gizliyordu; kimi- si de korkunun.. Ama okuduğum yorumların içinde eski deyişle 'sadre şifa' bir şeyler bulmak oîanaksızdı; değiş- mez gerçek ayan beyan ortadaydı: Atatürkçülüğe, Kemalizme, laikliğe, Cumhuriyetçiliğe bağlanmış bir üniversite üyesi, alçakça pusuya düşürülüp kahpece öldürülmüştü... Olayın yaşandığı günün ertesinde çıkan gazete- lerden Islamcı olanlar olayı görmezlikten gelmiş- lerdi; yalnız Fethullah'ın gazetesi olarak bilinen 'Zaman' suikastı manşet yapmıştı... Dervişin fikri neyse.. Zikri de odur. • Ölüm Türkiye'de kol geziyor... Batı dolduruşlu bir PKK terörüne kaç bin kişiyi kurban verdik?.. Geçmiş yıllarda terör bu memleketin en değerli yazarlannı, bilım adamlarını, fikir adamlarını, şair- lerinı, sanatçılarını ya tuzağa düşürdü ya da açık- ça, herkesin gözleri önünde yakarak öldürdü... Türkiye, yalnız içinden değil, dışardan da terör- le kuşatılmıştı... Bu ülkenin nice emekle yetiştirdiği değerli 'hari- c/yec/'lerinin ASALA terörü tarafmdan bir bir kat- ledildiği zamanlar daha dün gibidir. Içerden ve dışardan terörle yıllardan beri kundak- lanan bir Türkiye'de yaşıyoruz. • Ama buna karşı bir ulusal bilince, bütünleşme- ye, birleşmeye, özveriye yönelebiliyor muyuz?.. Sevgili NEZIH NEYZI'yi doğum gününde yaşamı boyunca çevresine ve topluma sunduğu değerter için şükran duyguları ve hasretle anıyoruz. VEFAT Dişhekimi YILMAZ BİLGİN 1931 -2002 Türk Dişhekimleri Birliği Kurucusu ve 1986-1992 yıllan dönemi Genel Başkanı Türk Dişhekimleri Birliği'ni bugüne getiren sevgili başkanımızı kaybetmenin derin acısını tüm dişhekimliği camiası ile paylaşırız. Cenazesi 25.12.2002 Çarşamba (bugün) Hacıbayram Camii'nde kılınacak öğle namazını müteakiben toprağa verilecektir. Türk Dişhekimleri Birliği Merkez Yönetim Kurulu ÖDEMİŞ KÜLTÜR TAMTVL4 VE DER_\EĞÎ KONGRE İL\M Derneğımızın Genel Kurulu 12 Ocak 2003 Pazar günü saat 12.00'de aşağıda adresı göstenlen demek merkezımızde yapılacaknr. Çoğunluk sağlanamadığı takdirde 19 Ocak 2003 Pazar günü saat 12.00'de aynı adreste yapılacaktır. Vönetim Kurulu GÜNDEM: 1- Açılış. saygı duruşu ve genel kurul başkanlık dıvanı seçımi, 2- Yönetim Kurulu faahyet ve denetleme kurulu raporlannın okunması. 3- Yönetim Kurulu faalıyet raporu hakkmda görüşmeler, 4- Yönetim ve Denetleme Kurulu'nun ayn ayn ibraya sunulması, 5- 2003 yılı tahmını bütçesınm göruşulmesı ve kabulü. 6- Yeni Yönetim ve Denetleme Kurulu'nun seçimı. 7- Dılek ve temenniler. 8- Kapanış. DERNEK MERKEZİMN ADRESİ: Ergenekon Caddesi Bilezikçı Sokak Genç Apt No 3 5 Kat: 1 Daıre: 4 Telefon: 0212-234 5^ 50
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle