19 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
20 ARALIK 2002 CUMA CUMHURİYET SAYFA KULTUR kultur(â cumhuriyet.com.tr 15 Yığınla ödül toplayan film, sokakta kaderleri pamuk ipliğine bağlı yaşamlan anlatıyor Yönetmen, Senaryo: Aydın Sayman, Ümit Cin Güven / Kamera: Eyüp Boz / Müzik: Can Atilla / Oyuncujar: Fırat Tanış, Özgü Namal, Halil Ibrahim Aras, Volga Sorgu, Nur Sürer, Serdar Orçin, Aslı Başak Paçacı, Mehmet AN Alabora, Mustafa Uğurlu, Aslan Kaçar / Türkiye 2002 (Özen Film) y^T C^emil,Velitvediğerleri...Sinema yazarlığından reklam fılmi ve bel- gesel yönetmenliğine geçen, bu arada "Gii- neşteki Leke" (1984), "Gelincik Tarlası" (1994) adlı iki film de imzalayan Aydın Say- man ın genç senaryo yazan Ümit Cin Gü- ven'le birlikte çektiği "Sır Çocuklan", An- talya ve Ankara film festivallerinde yığınla ödül kazandıktan sonra bugün gösterime giri- yor. Tiner çekmeye alıştınlan, kimsesiz sokak çocuklan gerçeğine odaklanan, toplumsal ger- çekçi bir deneme niteliğindeki "Sır Çocukla- n", üvey baba baskısından kaçıp Adana'dan trene atlayarak tstanbuFa gelen ve Haydarpa- şa Gan'nda karşılaştığı sokak çocuklan çete- sine dahi! olan 10 yaşındakiCemiri (Halil Ib- rahim Aras) eksen alıyor. Adeta bir komün halinde yaşayan sokak ço- cuklan çetesine sığınan gariban Cemil'e kucak açıp kol kanat geren, onu evine geri gönder- mek isteyen, altın yürekli, delikanlı çete reisi Velit (Fırat Tanış), küçük oğlunu aramak için geldiği tstanbul'da, piyango bileti satarak şans, talih dağıtan kızkardeşi Zeynep'in (Özgû Na- mal) gecekondusuna yerleşen Münevver (Nur Sürer), namus mese- lesi nedeniyle Münev- ver'i öldürmek üzere peşinden gönderilen a- ma kadını vuramaya- cak kadar vicdanlı Re- şo'nun (Mehmet AH Alabora) ve Palyaço (Mustafa Uğurlu), Sincap (Aslı Başak Pa- çacı), 'oğlancı' Şerafettin (Aslan Kaçar) gi- bi bazı yan karakterlerin hikâyelerinı, bu ara- da Velit'in Zeynepe abayı yakmasını da anla- tan film, daldan dala atlayarak ton değiştiriyor git gide. Pembe gerçekçiliğe yelken açmak... Sokaktaki zorlu yaşamı olanca gerçekçıli- ğiyle yansıtmaya ara verip yansından itibaren masalsı bir yöne dümen kıran "Sır Çocukla- n" bir yandan aile ve kan davası gibi kırsala ait geleneksel sorunlara değinirken öte yandan sokakta, aşın uçlarda, pamuk ipliğine bağlı bir yaşam süren, her an diken üstünde. ayakta kal- ma mücadelesi veren, marjinal bir kesimden kesitler sunarak kimi yeterince işlenememiş kanlı canlı portreler çizmeye ginşiyor. Aydın Sayman- Ümit Cin Güven yö- netmen ikilisinin 'sokaklarda kay- bolanlara' ithaf ettiği "Sır Çocuklan", uzun yıllar öncesinden anımsadığımız, benzeri bir İconuyu ele alan Atıf Yılmaz'ın Orhan Ke- mal'ın senaryosundan çektiği "Suçlu" (1961), Ömer Kavur'un Onat Kutlar'ın se- naryosundan çektiği "Yusuf ile Kenan" (1979) gibi başanh filmlerin izini süren. içer- diği senaryo zaaflanna, anlatım kusurlanna karşın, eksiğini gediğini aşan taze havası ve ye- ni yüzleriyle ilgiyle seyredilen, sıcak ve samı- mi bir çağdaş film izlenimi verdı bize. Önyargılan kıran insancıl tavnyla baştan so- na Charles Dickens romanlannı çağnştıran bir dayanışma, birlik-beraberlik çizgisinde seyreden, peruklu Şerafettin dışında kötü bir karaktere derastlanmayan,dramatik yapısı ye- terince sağlam kurulamamış filmde hikâye dallanıp budaklanarak iki saate uzahlmış. Sokağa düşmüş. evsiz barksız çocuklara des- tek veren Umut Çocuklan Derneği Başkanı Yusuf Ahmet Kulca'nın danışmanlığında çe- kilen filme, çoğunluğu ilk kez kamera karşı- suıa geçen sokak çocuklanndan oluşturulan, medyatik ünlülerin de kısa rollerde boy gös- terdiği oyuncu kadrosu çok şey katıyor. Özel- likle daha ilk fılmiyle Antalya'da en iyi erkek oyuncu seçilen Fırat Tanış gelecek vaat ediyor Velit yorumuyla. Samimi. sıcak ve taze bir fiim Kuşkusuz kimi senaryo, anlatım, montaj so- runlan aşılabilse, kimi yanöykücük ve karak- terleri ayıklanabilse, uzun tutulmuş süresi kı- saltılabilseydi seyirci karşısına daha başanh ve iz bırakan bir film olarak çıkabilirdi "Sır Ço- cuklan". Yine de hayli macerah, sorunlu, fasılalı bir çekim serüveninin ardından afişlere çıkan ve sinemamıza yeni isımler kazandıran, son tah- lilde artılan eksilerinden fazla bu samimi ve taze film, naif, tozpembe bir yamalı bohça ol- maktan sıynlarak görülmeyi hak ediyor so- nuçta Selimovic 'in romanından uyarlanarak 2 yıl önce Kapadokya da çekilmiş Italyan-Türk ortakyapımı gösterimde Trajikbirfigür: DervişSinema-tiyatro eğitimi almış, 1960 doğumlu Alberto Rondalli admdaki yeni bir Italyan yönetme- nin, güneyde, hayran kesildiği Ka- padokya'da. egzotik mekânlarda, Derviş adlı tarihsel, kostümlü, mis- tik bir film çektiğini, 200O'de, yıllar- dır Bodrum-Gümüşlük'ü mesken tutmuş, çok eski bir dosttan duy- muştum ilk kez. îtalya'da 2001'de gösterime çıkan, katıldığı festival- lerden de ödüllerle dönen bu film, şimdi bizim seyircimizle buluşuyor. 'Evren bizim zindanımız' Genelde, 18. yüzyılın sonuna ka- dar Osmanlı'nın egemenliğinde yö- netilmiş Bosnalılan konu edinen ve tarihsel fonda, geleneksel ahlaki de- ğerlerle hayatın-iktidann gerçekle- rini karşı karşıya getiren hikâye-ro- manlanyla tanınmış Sırp yazar Mehmed-Meşa Selimovic'in (1910-1982), 1966'da yayımlanan en ünlü eseri "Derviş i Smart-Der- \iş ve Ölüm"den sinemaya uyarla- nan film, 1900'lerin başında bir Os- manlı kasabasında açıhyor. Dünya II DervlSCİO / Yönetmen, senaryo: Alberto Rondalli / Kamera: Claudio Collepiccolo / Müzik: Kemal Karaöz, Mehmet Fatih Çıtlak / Oyuncular: Antonio Buil Puejo, Cezmi Baskın, Ruhi Sarı, Başak Köklükaya, Tuncer Necmioğlu / İtalya-Türkiye AFS Film 2001 (WB) işlerinden ve nimetlerinden uzak, kendi âleminde, tekkesinde yaşayan birMevievi şeyhiyken, adaletsizliğe kurban giden masum kardeşinin i- dam edilmesine kafayı takarak inti- kam peşine düşen şeyh Ahmet Nu- rettin'in (Antonio Buil Puejo) is- yarunı ve geçirdiği ruhsal değişimi hikâye eden, senarist-yönetmen Rondalli, romana çok bağlı kalmış. Uzun, felsefi diyaloglarla ağır ağır yürüyen fihnin durgun ilk yansını seyretmek, biraz derviş sabn gerek- tiriyor. Içerik muğlak, görüntfi nefis Daha sonra hareketlenip azbuçuk tempo kazanan film, kadı olup ıkti- dann dizginlenni ele geçirince. nef- sine yenilerek başkalanna adaletsiz davranmaktan kurtulamayan ve in- sanlık sınavından çakan şeyhin tra- jik sonuna bağlanıyor, anlaşılabildi- ği kadanyla. Masumıyetini yitiren şeyhin, geri dönüşü olmayan ama yeterince an- lam kazanamayan 'yolculuğunu' aktaran, anlatımı sorunlu filmin 'muğlak' içeriği sonuçta yaya kalır- ken nefis görüntüleriyle, başanh mekân kullanımıyla belirgınleşen görsel düzeyi ve teknik altyapısına diyecek yok. Dervişi oynayan ve an- lamlı yüzüyle bu farklı ancak pek iz brrakmayan fıhni sürükleyen, aktör Antonio Buil Puejo'nun dışmda, oyuncu kadrosu tümüyle bizden. Yönetmenin gözdesi tspanyol Antonio Buil Puejo fiJmi sürüklüyor. Zührap Usta ve akordeon Bülent Vardar'ın yönettiği belgesel bir isimsiz kahramanm öyküsü Belgesel 26 Aralık'ta Acıbadem Kampunu'nda gösterilecek. Kültür Servisi - Yönetmenliğini ay- nı zamanda yapımcılığını yapan ve se- naryoyu da yazan Doç. Dr. Bülent Vardar'ın yaptığı Zührap Usta adlı belgesel filmin ilk gösterimi 26 Ara- lık Perşembe günü saat 17.30'da Mar- mara Üniversitesi Güzel Sanatlar Fa- kültesi Acıbadem Kampusu'ndayapı- lacak. Film, akordeon ustası ve tamircisi 82 yaşındaki Ermeni usta Zührap Bü- yük'ü ve onun özelinde, günümüzde geçerliliğini yitirmiş uğraşlardan olan akordeon tamirciliğini anlatıyor. Nere- deyse müzik dünyasınm dışında kal- maya başlayan bir enstrüman olan 'akordeon'un 24 "dakikalık bir portre- sini çizen fihnin gösteriminden sonra akordeon sanatçısı müzisyen Prof. Ed- ward Aris tarafından bir konser de verilecek. Duyarh, ciddi ve disiplinli Zührap Usta Türkiye'de akordeon ta- mirinden anlayan iki kişiden biri. Ay- nı zamanda yaşına karşm son derece duyarlı, ciddi, disiplinli ve yaşam se- vincini kaybetmemiş bir insan. Alman- ya'da aldığı eğitimle de ustalığını ge- liştirmiş ve yurtdışından müşteriler edinmiş bir akordeon tamircisi o. Yaşamını Yüksekkaldınm ve Kurtu- luş'ta açtığı, şimdilerde de evinin bir bölümünü atölye sekline dönüştürerek yaptığı tamirlerle sürdürmüş. 'Züh- rap Usta', Türkiye'nin aydınlık ve ev- rensel yüzlerinden birini perdeye getir- diği gibi uzun yıllar bir arada kardeş- çesine birlikte yaşadığımız azınlıklarla ilişkilerûnizi de gösteriyor. Filmin yönetmeni Doç. Dr. Bülent Vardar. 9 Eylül Üniversitesi Güzel Sa- natlar Fakültesi Sinema-TV Bölümü mezunu. Halen Marmara Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi Sinema-TV Bölümü Öğretim Üyesi olarak görev yapıyor. Yönetmenin 1989'da yaptığı 'Gemi Adamlan', 1991'de çektiği 'Geleneksele Dönüş' adlı belgesel fümlen bulunuyor. (0 216 274 79 00) KEDİ GOZU VECDİSAYAR Böyle Olup Bizde AB ile Uyum Geçen hafta, İnsan Haklan Haftası'nın yoğun etkinlikleri nedeniyle sizlerle söyleşme olanağı- nı bulamamıştık. Bu arada, Kopenhag Zirvesi gelip, geçiverdi! Bu kez, İnsan Haklan 2002 iz- lenimlerinden yola çıkarak, AB'ye girme şansı- mızın olup olmadığını birlikte değerlendirmeye ne dersiniz? İlk gözlemimiz, büyük medyamızın insan hak- larına verdiği öneme ilişkin. Medyamız (istisna- lar elbette var), bu etkinliklerden AB'nin haber- darolmaması için büyük bir titizlik gösterdi. Olur a adamlar, "Bu ülkede İnsan Haklan Haftası dü- zenlediklerine bakılırsa, insan haklan alanında sorunlar olmalı" diyebilirler... Ve, akıllarına, im- ha edilen kitaplar, içeri atılan yazarlar, "Anadi- limde eğitim istiyorum " dediği için hakkında da- va açılan öğrenciler, cezasız kalan işkenceciler ve daha niceleri gelebilir. İnsan haklarından bah- setmenin hiç mi hiç sırası değil?.. "Peki, ya bi- zim haberalma hakkımız?" mı dediniz... Şu gün- lerde, TC vatandaşlannın aklını karıştınnanın da âlemi yok... Bizim sivil toplum örgütlerimizin gayretleri de ayrı bir övgü konusu. Kendi düzenledikleri pa- nellere bile, az sayıda kişiyle katılarak, AB'ye "Bizden korkmayın!" mesajı göndermelerinde- ki inceliği kavrıyor musunuz? Hani, bizden kor- kuyorlarya, "Bunlar çok kalabalık, bir girerlerse AB'yi duman edeher" diye... "Bakın hiç de öy- le korkulacak bir kalabalığımızyoW"demek isti- yorlar... Şaşırtıcı olmayan bir başka olgu: 9 Aralık'ta- ki basın toplantısından başlayarak, "sivil"görev- lilerin hafta programında yer alan etkinliklere gösterdikleriyakınlık... Soracakolduk: "Hanişu AB'ye uyum yasalan çerçevesinde, derneklerin etkinlikleri Emniyet'in görev alanından çıkıp, Içiş- teri Bakanlığı'nın ilgi alanına girmemiş miydi?" "Doğrudur! diye yanıtladı görevliler, "Amaaa, Içişleri Bakanlığı henüz bu konuda teşkilatını oluşturmadığından, bu görevigene bize verdi!" Sonuç olarak, emniyet kameralarının hafta boyunca bizlere televizyon kameralarının yok- luğunu hissettirmemek için canla başla çalıştık- larını söyleyebılirim. Biz AB'ye girmeyeceğiz de kim girecek? Hangi ülkenin polisi "insan hakla- n" konusunda bu kadar duyarlı? Hele hele, "ÇocukForumu"nda çocuk hakla- rı üstüne konuşan çocukların söylediklerini not alan polisleri görünce, bu kanaatim iyice pekiş- ti: "AB'ye girişimiz çok yakın. Üç zamanda fa- lan, kesin gireriz!.." • • • Şunu özellikle belirtmem gerek: yukarıda de- ğindiğim "duyariı" tavırlar bile, "bir kısım" kedi üzerinde etkili olamadı. Ne acaip inatçı kediler bunlar!.. Açılış gecesi, AKM'de Nilüfer Açıka- lın'dan Vedat Sakman'a, Mümtaz Sevinç'ten Nükhet Duru'ya, Fatih Erkoç'tan Şenay Gür- ler'e, Aliye Uzunatağan dan Yasemin Gök- su'ya, Haldun Ergüvenç ten Muammer Ke- tencoğlu'na, Gülcan'dan, Selçuk Yöntem'e, Ece Ülker'den Mazlum Çimen'e, Ufuk Kara- koç'tan Derya Alabora ya, Onur Bayraktar'a uzanan kediler geçidini izlemeliydiniz. Yok, izlemediyseniz, Sema'nın o muhteşem sesinden "BirÇiftGüvercinHavalansa"y\ dinle- yemedik; Mahir Günşıray la birlikte "Banş Ko- yun Çocuklann Adını" diye dünyaya seslenme şansını kaçırdık diye üzülüyorsanız; boşuna üzülmeyin... Bu kediler iflah olmaz! 2000'de "Kültürel Haklar" diye tutturdular, geçen yıl "Ekonomik ve Sosyal Haklar", bu yıl da "Çocuk Haklan"... Kim bilir, belki de gelecek yıl engelli- lerin haklarından söz ederler... vecdisayar « yahoo.com BUGUN • AKM'de 19.30'da İDSO konseri. Şef:Marek Pijarowski. Solist: Efe Baltacıgil. (0 212 251 56 00) • AKM'de 19.30'da İDOB'dan 'Folklorama' adlı müzıkli gösterinin 'Dünya Prömiyeri'. (0 212 251 56 00) • SAKLIKENT'te 21.30'da 'IV. Avrupa Gençlik Festivali' kapsamında Düş Sokağı Sakinleri ile Feridun Düzağaç konseri. (0 312 417 11 24) • tŞ SANAT'da 19.30'da 'Wiener Johann Strauss Capelle'den 'Yeni Yü Konseri'. (0 212 316 1083) • CEMAL REŞİT REY'de 19 30da Ayhan Haksal Türk Müziği Konseri'. (0 212 232 98 30) • BABYLON'da 23.00'te 'Koop' konseri. (0 212 292 73 68) M ATATÜRK KİTAPLIĞInda 18 OO'de 'Krautrock Tarihi:Berlin Yöresi Gruplan' adh l 33 Devir Dinleti' Katılımcılar: Sercan Gürler, Arzu Yalçın, Cahit Erdoğan. (0212 249 09 45) III. TÖRK DÖNYASI SİNEMA 6ÜNLERİ • CEMAL REŞtT REY KONSER SALONU'nda saat 19.00'da belgesel 'Türk Sinema Tarihi' ve 'O da Beni Seviyor' fihnmin gösteriieceği açılış gecesi. • MUAMMER KARACA TtYATROSU'nda saat 13.00'te 'Çalıkuşu' (Türkiye) ve saat 15.30'da 'Trans - Sibirya Ekspresi' (Kazakistan). • TARIK ZAFER TUNAYA KÜLTÜR MERKEZİ StVEMA SALONU'nda saat 14.00'te 'Üç Öykü' (Kırgızistan), 16.30'da 'Kaynana' (Azerbaycan) ve 19.30'da 'Anneciğim' (Özbekistan). • TARIK ZAFER TUNAYA KÜLTÜR MERKEZİ TOPLANTI SALONU'nda saat 16.00'da 'Türkiye Belgeselleri'. (0212 227 33 90-317 7 7 48)
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle