Katalog

SAYFA CUMHURİYET 18 ARALIK 2002 ÇARŞAMBA OLAYLAR VE GORUŞLER [email protected] AÇI MÜMTA2 SOYSAL Hainliğin Şehveti NÂZIM HİKMET, Insan Manzaraları'na manda- cıtarın Erzurum Kongresi'neçektıkleritelgraflardan şu sözleri de aktarır: "Memâlık-ı Osmanıye'nin cümlesine şâmil Amenkan mandaterliğini talep etmeyi Memleketimiz için en nâfi (yararlı) Bir şekl-i hâl kabul ediyoruz" Evet, "şekl-i hâl", yanı bugünkü Türkçeyle "çö- züm biçımi". Kıbns konusuna ilişkin olarak "çözüm" ve "çözümsüzlük" sözlerinin uçuştuğu bir ortam- da "mem/e/cef "imizin o eskı manzarasını anımsa- madan edebilir misiniz? "Amerika, içine girdiği memleket ve millet haynna nasıl bir idare kurduğunu Avrupa'ya göstermek ıster" diyoriardı o günküler. Son zamanlara gelinceye ka- dar, her "şekl-i hâl" arayışta hep Amerika akla ge- lirdi. Şimdi onun yerinı Atlantik ötesıne gösteriş yapmak isteyen Avrupa aldı. Türkıye 1yı yönetilme- yip beceriksizlikler ayaklara dolandıkça, "Adam ol- mak için AB 'ye girmekten başka çaremizyok" söz- lerinden geçilmiyor. Aynı mantıkla düşünürseniz, AB'yegirmedikçe "adam "değılızdir. Kendini küçük görmenin, kendine hakaret etmenin daha ötesi ola- bilir mi? Tuhaftır, böyle söylediklerinde kendi kendilerine hakaret ettiklerini farkedemeyenler, başkalan- na hakaret etmekte hep öne çıkmaktalar. Dikkat edi- yor musunuz, Avrupa'daki ve Kıbrıs'taki haksızlık- lar önünde haklılığı savunanlara karşı içte açılan kam- panyalarda sıntan bir üslup çirkinlıği var. Karalama- lar ve suçlamalarla yetinmeyip terbiyesızliğe, edep- sizliğe varan. Insanda ister ıstemez bir psikoloji, psikiyatri ve psikoterapi merakı uyanıyor: Bu tutumlarında niçin bu kadar coşkuludurlar? Ağızlarından köpükler, salyalar akıtırcasına neden böyle azmışlardır? Ne vermeli kı sakınleşsınler? Şair, bir yerde. onlan anlatırken, "Fransız, Ingiliz, Italyan, Amenkan bir de Yunan, bir de zavallı Afrika zencileri yer bitirır bizi bir yandan, biryandan da kendi köpek döllerimiz: Vahdettin Sultan ve damadı Ferit ve Ingiliz muhıpleri ve Mandacılar" diyor. Kimbilir, saldırganlıkları belkı de kendilerini baş- ka türlücoşturacaksoylu bir davalannın olmayışın- dan, hep başkalannın çıkartan için havladıklanndan- dır. Cumhuriyetin İlk Yıllan Ayşe G U R O C A K Eski DSP Ankara Milletvekili 'Toplumun düşmanı ce- halet, cehaletin düşmanı öğretmenlerdir " M. Ketnal Atatürk Cumhuriyetin ilk yılla- nnda ülkemizin önemli ger- çeklerinden bazılan şunlar- dı; yüzde 80'i köyde yaşa- yan 17 milyonluk bir nü- fus, her dört insandan üçü okuryazar bile değil. kadın- lann okuryazarlık düzeyi yüzde 3-4 oranında, par- makla sayılabilecek kadar okullu ve öğretmenli köy. Aslen tanmsal faaliyet ve ta- nmsal üretime dayanan bir ekonomik ve hiçlik düze- yinde tanmsal modemizas- yon. Evet şartlar bunlardı. Ama hedefler büyüktü. Ata- türk'ün Türkiye Cumhuri- yeti projesinin ilk hedefle- ri arasında kalkınma. tanm- sal faaliyetlerde modern- leşme. köylünün ve kadı- nın insan ve vatandaş konu- muna gelmesi. Cumhuriye- tin vatandaşla bütünleşme- si, vatandaşına mal olmuş demokratik bir rejim ola- rak yerleşmesi, firsat eşitli- ğini yaşatan, demokrasi ve bilimi bir arada öğreten. ye- şerten, geliştiren bir eğitim sistemi vardı. Bu hedefler Cumhuriyetin kuruculan- nın ortak arzulanydı. 17Nİ- san 1940"ta çıkanlan 3803 saydı kanunla kunılan Köy Enstitüleri bu hedefleri ger- çekleştirmek için yaratıldı. Türkiye'nin özgün, sosyal dokusuna uygun yaratıcı ve bize özgü bir modeldi. Bu okullar sayesinde kö- Siz rahat rahat konuşun diye... an' Cumhurtyet kitap kulübü İSTANBUL FOTOĞRAFLARI sıne fstanbuîVta ctiı lcesrt_. Nccatı metmlen eşlığınde tanhc görsel volcuhık Batzersız bir Sevdiklerinize Yılbaşında Kitap Armağan Edin Merkez: Çağ Pazariama A.Ş. Turkocağı Cad. No:39/41 Cağaloğlu-İstanbul Tel: (212) 514 01 96 Sube : istiklal Cad. Zambak Sok. 4/1 (Fransız Konsolosluğu yanı) Taksim-istanbul Tel: (212) 252 38 81/82 Aynı görüşme içinde ilk dakikadan sonra DakkasıCumhuriyet kitap kulübü YILBAŞINDA DOSTLARINIZA KİTAP ARMAĞAN EDİN 50'ye varan özel yılbaşı İNDİRİMİ 2C.12.2002 - 31.12.2002 tarihleri arasında Sergi Salonlarımıza gelin, indirim için ayırdığımız bölümden kitaplarınızı seçin. Merkez: Çağ Pazarlama A.Ş. Turkocağı Cad. No:39/41 Cağaloğlu-İstanbul Tel: (212) 514 01 96 Sube : İstiklal Cad. Zambak Sok. 4/1 (Fransız Konsolosluğu yanı) Taksim-istanbul Tel: (212) 252 38 81/82 kontürcük! İSTANBUL 6. ASLİYE TİÇARET VIAHKEMESİ BAŞKANUĞI'NDAN DosyaNo:200l 1913 Davacı Koçbank AŞ vekılı tarafından da\alı Hakan Özdemır ahhıne açılan ıtırazın ıpcalı davasında. Mahkememız ara kararı uvannca. "'Cumhunyet Cad Pen Sok N.- II l Avcılar-lstanbul" adresınde mukım davalı Hakan Özde- mı'e gönderılen tebiıgat bıla teblığ ladc edilmış olduğu anlaşıl- müda. 11.12 2002 gunlu ara karan ıle dava dılekçesı ve dunışma gınunün ılanen teblığıne karar \enlmıştır Karar daıresınce duruş- mı gûnü olarak ta\m edılen 26 3 2003 gunü saat 10 30'da muhata- tm mahkememızde hazır bulunması veva kendısını kanunı bir vekıl ılctemsıl ettırmesı. bellı gun \e saatte mahkememızde hazır bulun- rradığı \e\a usulüne uygun temsıl edılmedıgı takdırde HUMK'nun 3!" \e 218. maddelen uyannca tahkıkala ve yarçnlamaya yoklukla- rnda devam edılece|ı ve hükum verılecegı dava dılekçesının tebli- gıvenne kaım olmak uzere ılan olunur 11.12 2002 Basm" 83026 HAZIR KART BizbizeCell'liler için kayıt yok, başvuru yok! 'Bu kampaıtya, BlzblzeCellll tüm Hazır Kart'lılann: yurtlçlnden Tuıfccell. Hanr Kart ve Muhabbet Kart'lılaria yaptıgı konuşmalarda geçeriidir. Diğer operatorlefe ve »abtt telefonlara yapılacak aramalar BizbizeCell tarifeslnden ucretlendlrllmeye devam edecektir. yün çocuklan, köyün lider- leri oldu. Gelecek kuşak ye- rel liderlerini onlaryetiştir- diler. Köyün çocuklannın ülkenin efendisi olmasına büyük katkı yaptılar. Kö- yün kızlarına eğitımin, öğ- retmenliğin yolu açıldı. Eği- timde firsat eşıtliğinin te- melleri atıldı. Köyün kızla- n çağdaş, laik Türkiye'nin mimarlan arasma airdi. 3 Mart 1924 Cumhuri- yetin temel ilkesi olan Tev- hid-iTedrisatKanunu: Sis- temimizde temelden deği- şiklik yapan. Cumhuriye- tin devraldığı eğitim sis- temsizlığini sona erdıren bu kanun sayesindedir ki Atatürk'ün dediği gjbi *Mfl- letimizin, memkketimizin irfan >aı\alan okullar bir obnuş; bütün memleket ev- ladı kadın ve erkekler a>ıu şekikk oradan > etişmişİer- dir". Bu kanunla. Türkiye Cumhunyetrndeki bütün eğitim ve öğretim kurum- lan laikleştirilmiş. Milli Eği- tim Bakanlığı'na bağlan- mış, eğitim ve öğretimde ulusal. laik ve çağdaş siste- me geçişin şartlan oluştu- rulmuştur. Öğretimde birlik ilkesi Cumhuriyetimizin temel il- kelerinden biridir. 8 yıla çıkmış bulunan temel eği- nmi 12 yıla >ükseltmekte de korunacak olan bu ilkedir. Çünkü bu ilke eğitim siste- mimizi zümrelere ve kültür- lere bölünmüş olmaktan kurtaran çağdaş eğitim sis- temlerine geçişin yolunu açan temel ilkedir. Değişen ihtiyaçiar ve eği- timde yeniden \apdanma: Türkiye'nin, kendi bölge- sindeki siyasi ve ekonomik iddiasını, AB üyeliği iddi- asını sürdürebilmek için. uluslararası rekabette kay- bedenler arasında yer al- mamak için, hatta küresel- leşmeden zarar görmek bir yana kârlı çıkabilmek için insana yatırun yapması zo- runlu. 8 yıllık zorunlu ilköğre- time geçilmesiyle birlikte ortaöğretim kurumlannın mesleki ve teknik ağırlık- lı olarak yeniden yapılan- masının önemi artmıştır. Daha nitelikh işgücüne ya- tınm yapmak ve eğitımli bir toplum yaratmak için ortaöğretim ile meslek yük- sekokullannın programla- n arasında uyum. bütün- lük ve sürekliliğin sağlan- ması bir gereklilik ve zo- runluluktur. Ülkemizde iki yühk mes- lek jüksekokullannın ör- gün öğretimdeki paj'i yüz- de 24'tür. Oysa bu oranlar A\Tistralya için yüzde 66, Singapur için yüzde 63, Ja- ponya için yüzde 44 ve ABD için yüzde 37"dir. Bu adımları atmaktaki en önemli dayanaklanmız 15 ve 16. Milli Eğitim Şûra- sı'nda alınan kararlar 7. \e 8. kalkınma planlandır. 57. Ecevit hükümeti'nde mes- leki eğıtimı güçlendırmek için meslek liselerınden me- zun olan öğrencilerin aynı bölgenin a\"nı veya benzer mesleki alandaki yükseko- kullanna (ön hsans) suıav- sız olarak geçmelenni; bu öğrencılerden ön lısansı ba- şan ile tamamlayanlardan en az yüzde 10'unun da alanlanndaki dört yıllık di- key geçiş yapmalannı sağ- layan yasa çıkartılarak yü- rürlüğe konmuştur. 58. hükümetin eğitimde- ki hedeflenne gelınce. "Cni- versheje gjrişte meslek ve genei feekr arasmdaki ada- letsizfiğin gideriJeceğini"' be- lirtıyor. Halıhazırda meslek yük- sekokullannda öğretim ele- manı, laboratuvar ve atöl- ye donanımı eksikliği \ar- dır. 57. hükümet dönemin- de eğitim bölgelerindeki mevcut fiziki olanaklann öğretim üyelerinin, öğret- menlerin bölgede kamu ve özel sektöre ait işyerlerin- dekı uzman kışilerin ve emekli öğretim üyelerinin bu okullarda görevlendiril- mesi sağlanmıştır. 58. hü- kümetin önceliklı olarak bu hedeflen genişleteceğini ve eksiklıkleri tamamlayaca- ğını umuyor ve diliyoruz. Bir eğitimci olarak yatı- lı ilköğretim bölge okulla- nna (YtBO) değınmeden edemeyeceğınm. İlköğre- tim ve temel öğretim kanu- nuna göre hazırlanan yö- netmelikteki "Çeşmısebep- lerle henüz hiç ilkokul açıl- mamışohıp birbirine vakın birkaç kö>ün bulunduğu yerierde yatılı. panshonlu bölge okıilu açıhr" hükmü gereğince Doğu \ e Güney- doğu Anadolu eylem planı- nagiren26ildeYlBO171. PÎO 74 olmak üzere top- Iam245okulda20218kız. 73633 erkek öğrenci eği- tim görmektedir. (Türkiye genelinde 523 YlBO b'u- lunmaktadır.) Yatılı ilköğretim bölge okullannda öğrenim gören çocuklann sadece bilgi edinme ihtiyaçlannı değil fi- ziksel, sosyal ve psikoloj ik bakımdan tüm gelişim ih- tiyaçlannı karşılamak bü- yük önem taşımaktadır. Çünkü çocuklar 24 saatini bu kurumlarda geçirmekte- dir. Yine bu kurumlarda 24 saatini geçıren öğretmen- lerimızin zorlukları göz önünde bulundurularak ted- birleralınmalıdır. "Asıl anlatılacak yaıum öğretmenliğimdir" diyen Başöğretmen Atatürk'ü minnetle anarken tüm şehit öğretmenlerine başta Ku- bilay öğretmene sesleniyo- rum: Rahat ınııyun, Cumhu- riyetin kadmlan.Cumhuri- yetin öğrermenleri. gerhe atılan her adımın takipçisi >eCumhurhetin kazanım- larmm bekçisi olacağız. TSK'nin Konumunu Bilmeyenler... BlzUzeCell'e geçmek ve ayjınttli bilgl için: 444 www.turkçell.conutr/ Önce şunu bellemek gerekiyor: Türk ordusu- nun dünyanın hiçbir or- dusuyla karşüaştınlama- yacak bir konumu var- dır. Ayncalığını, özelliği- ni bilmeyen bizim geri- ci çevreler TSK'yi anla- yamadığı gibi, yabancı ülkelerin siyasileri de hiç anlayamazlar. Nedir bu tarihsel olgu ve ayncalıklar, sıralaya- lım: 1 - Bir kez Türk ordu- su, emperyalizme karşı ilk Kurtuluş Savaşı'nı vermiş, Batı'nın yağma- cı, sayıb devletleriyle sür- dürdüğü bu savaşı en olumsuz koşullar içinde, zaferle sonuçlandırmış bir ordudur. 2- Edindiği bağımsız- lığın temeli üzerinde ye- ni bir Türk devleti kurma çalışmalanna girişmiştir. 3- Bu mücadele döne- minde elliye yakın iç is- yanla da uzun yıllar bo- ğuşmuştur. 4- Bir yandan da iha- net içindeki Osmanlı sal- tanatını yıkmıştır. 5- Büyük önder Ata- türk'ün çağdaş ve çağcıl anlayışıyla yeni bir dev- let yaratılmıştır. Laik Cumhuriyetimizin bek- çisidir silahlı kuvvetle- rimiz. 6- Atatürk ilke ve dev- rimleri her alanda yay- gırüaştınlmış, laiklik ya- şam biçimi olarak ana- yasamızda yer almıştır. 7- Kırk bin yurttaşunı- zı öldüren, dünyada gö- rülmemiş bir terör örgü- tü olan PKK ile uzun sü- re savaşan TSK, bu ge- rilla savaşıru da kazan- mış, PKK'yi dize getir- miştir. Şimdi dünyanın hangi ordusunu TSK ile karşı- laştırabilirsiniz? Bizdeki irtica yuvala- nnı ve de yabancı diplo- matlan rahatsız eden esas neden Türk ordusunun işte bu gücü ve tarihsel konumudur. Dost düşman iyi bil- melidir ki geçmişte ol- duğu gibi. gelecekte de ordumuz ve yurdumuz laik Cumhuriyetimız bi- ricik güvencemiz olarak dimdik ayakta duracak ve görevine bilinçli bir duyarlılıkla eğilecektir. Tarihsel konumu bunu gerektiriyor. Ömer NİDA PENCERE Mehmet Ağar DYP'nin Başında... Mehmet Ağar büyük oy çoğunluğuyla Doğru Yol Partisi'ne lider seçildi. Doğru Yol Partisi'nin kütüğünde iki eski parti, si- cile işlenmıştır: Menderes'ın Demokrat PartisL Demirel'in Adalet Partisi.. Doğru Yol bu iki partinin devamı sayılıyor; ama, bugünkü koşullan çok değişik... • Demokrat Parti'nin iktidarı sürecinde ünlü mür- teciler kimlerdi?.. Şair Necip Fazıl.. Saidi Nursi.. O zamanın dincileri kendi partilenni kurabilecek güçte değıllerdi; devlete karşı korunmayolunda bir şemsiyeye sığınmaları gerekiyordu; oy sandığın- da DP'yı destekliyorlar, bunun karşılığında gözeti- liyorlardı. O yılların ünlü ırkçıları ise dincilere karşıt bir ha- vadaidiler... Nihal Atsız. Türklerin anayurdunda, Islamdan çok önceleri, Şaman bozkırlannda at koşturuyordu... 'Türk-lslam Sentezi'ni devletin benımsemesi için 12 Eylül darbesi gerekiyordu... Bu işi Kenan Evren yapacaktı. • Bugünkü durum nedir?.. Dinciler iktidardadır!.. Milliyetçi-ırkçı görenekten gelenlere karşıt bir ko- numdadırlar.. Türk-lslam sentezi aşıldı; şimdi katıksız dincili- ğin egemenlıği geçerlıdır.. Eskiden 'Demokrat Parti'ye ya da 'Adalet Par- tisi'ne sandıkta oy kaynağı olan dinciler, bağımsız- lıklannı ilan etmek bir yana, kendi aralannda ikiye bölünecek kadar palazlanmışlardır... Merkez sağın da parçalanmasıyla, Doğru Yol, seç- men tabanını ANAP ile paylaşmaktadır... Sözün kısası Mehmet Ağar'ın işi kolay değil; bel- ki sanıldığından da zor... Peki, partiyi yeniden canlandıracak itıci gücün dokusu nasıl örülebilir?.. • Ağar lider olarak ilk konuşmasında "derin dev- let"\n adını geçırdı ve alkışlandı. Derin devlet yalnız Türkiye'de yok; Amerika'da, Almanya'da, Israil'de ve başkalarında, kımi zaman sınır içinde, kimi zaman dışında kullanılan bir gü- cün varlığı artık televizyon filmlerine dek sergileni- yor... Bizde ASALA ya da PKK terörünü bıtirmekte, de- rin devletin kadroları birincil derecede etkın rol oy- nadılar; Türkiye. yaşadığı coğrafyada, bu tür yön- temlere ister istemez başvurmak zorunda bırakılı- yor. Ağar'ın adı bu süreçte derin devlet kavramryla bırlikte yükseldi. 3 Kasım seçımlerinde Elazığ'da kişisel ağırlığıy- la sandıktan çıkan Mehmet Ağar'ın, şimdi Doğru Yol Partisi'nde liderliği kazanmasının anlamı, yal- nız derin devlette değil, yaşadığımızbunalımın de- rinliğinde aranmalıdır. • Ağar "Siyasal Bilgiler"üen diplomalıymış; karşrt- ları adını "polis müdürü"ne çıkannca dedi ki: "- Rusya'da Putin de polis müdürü değil miy- di?.." Anlaşılıyor ki bugünkü Türkiye'de "polis müdü- rü" olmak yergi için yeterii gerekçe sayılıyor, ama, korkanm ki halkımız, bu gidişle, başında bir polis müdürü olmasını mumla arar duruma düşecektir. T.C. İSTANBUL ÜNİVERSÎTESt REKTÖRLÜĞÜ AYDINLANMA KONFERANSLARI No:03 Yöneten Prof.Dr. NurSERTER Konuşmacılar Prof.Dr. Mümtaz SOYSAL Prof. Dr. Erol MANİSALI Konu Türk Dış Politikası ve Kıbrıs Gün : 18 Arahk 2002, Çarşamba Saat : 1430 Yer : 1. Ü. Fen Fakültesi (Vezneciler) Ord. Prof. Dr. Cemil BİLSEL Konferans Salonu Aydınlık yarınlar özlemi içindeki tüm yurttaşlarımız davetlidir. Giriş ücretsizdir. KOOP-C'DEN KÜLTÜR ETKİNLİKLERİ SINEMA GÜNLERİ K O O P ~ C j ortaklarına bir kültür hizmetı ola- rak "Sinema Günleri" başlığı altında aşağıdakı filmleri gösterime koymuştur. Film gösterimleri Ko- operatif ortakları için ücretsizdir. Film Yaprt Yönetmen Yeri Tarihi Saat Film Yönetmen Yeri Tarihi Saat Postacı Pabk) NERUDA Michel RADFORD Armada Hotel - Ahırfcapı/Sultanahmet 18Aralık2002Çarşamba 19.00 Sıradan Faşizm Mihail ROOM Armada Hotel - Ahırkapı/Sultanahmet 14 Ocak 2003 Salı 19.00 ÖnmKNot: 1 Talebin yoğun oiması öurumunda 'Sinema Günfen' yıl boyunca sûrecek ve gerekırse ayda 1 film göstenmı sayısı "Yazartaria Buluş- ma" etkınliklen cte eklenerek ıkı ya da fazıa olarak yeniden tasariana- cakhr. 2. 2003 yılı içinde Istanbul şehinçı gezılen, günübıriik Istanbul dışı ge- zılen, Istanbul dışı hafta sonu gezılen düzenlerecextır. Daha geniş bilgi için aşağıHaki telefonlar-dan KOOP-Cyi arayablirsiniL (0 212) 520 21 91-92, Faks: 520 50 23