25 Kasım 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 1 ARALIK 2002 PAZAR 8 HABERLERIN DEVAMI G U N C E L CÜNEYT ARCAYÜREK • Baştarafı 1. Sayfada Oysa, soruya yanıt kendiliğinden geliyor: "Tepki, laik Cumhuhyeti koruyan kollayanlardan türbanlı kafaya!" Üstelik "biz-onlar" aynmı yapmaya özeniyor gi- bi; "toen" diyor, Meclis Başkanı'yım. "Onlar"diyor, Genelkurmay Başkanı ve kuvvet komutanları. Ustelik, Meclis Başkanı olmak Annç'aanayasa- ya ve yasalara aykırı davranmak hakkını acaba ta- nıyor mu, tanır mı? Arınç'ın yaratmayı başardığı gerginliğin önceki gün toplanan MGK'de ele alındığını, sızan haber- ler gösteriyor. Cumhurbaşkanı ile asker üyeler "beklenen ger- ginliğe elbette beklenen tepkiyi" gösterdiler. Lise öğrenciliğinde din adamlarıyla görüşmele- re başladığını söyleyerek "o tür muhafazakâriığı- nın" başlangıç tarihini açıklayan Arınç'a ve bugün saklamalarına karşın onun gibi düşündüğü kuş- kusuz hükümet üyelerine MGK'deki mesaj yete- rince açık değil mi: "Türban konusunda Anayasa Mahkemesi ve Yargıtay kararları bir hukuk devletinde bağlayıcı olmayacak da ne bağlayıcı olacak?" Yoksa; Arınç'ın yaşam felsefesi mi, Gül'ün, RTE'nin türbanlı eşlerinin türbanlı başları mı? Ne? Hükümetten "türban konusunu 'bir daha' MGK gündemine getirmemesi istenildiğinde" Başba- kan Gül; idare-i maslahatçı üslubuyla demiş ki: "Biz cumhuriyetin temel ilkelerine bağlıyız". Ama hangi "temel ilkelere?" Açık seçik söyle- miyor. Yuvariak sözlerle yine günü kurtarmaya ça- lışıyor. ••• Yeni anayasa -MGK'de de dile getirildiği gibi- "devletin temel ilkelerine yönelik bazı niyetlerin ol- duğu kuşkusunu" doğurmadı mı? Başta laiklik, cumhuriyetin temel taşlanyla ilgili kuşkular, Başbakan Gül'ün açıkolmayan söylem- leriyle giderilebilir mi? Cumhuriyetin temel ilkele- rine bağlılığı "tavırian ile göstereceklerini" söyle- yerek kuşkulardan arınacaklarını varsaymaları, Gül'ün doğum yeri Kayseri kurnazlığınasığınmak- tan öteye bir anlam ifade etmiyor. • • • MGK, "Denktaş'/n müzakere süreciitibanyla al- mış olduğu 'son tutumu' desteklediğini" açıkladı. MGK kararı, sivil-asker ortak bir karar. Annan planındaki egemenlik, toprak, göçmen, güveniik gibi Rumlara yontan paragraflara karşı çıkan Denktaş'ın "son tutumuna" MGK desteğinden sonra: Planı bulunmaz birfırsat diye kabul eden yazar- larımız, çizerlerimizden... Hele MGK karan yayım- landığı sıralarda Manşet programında planı "oldu- ğu haliyle imzalayacağını" söyleyen üç beş aylık eski Dışişlerı Bakanı Emre Gönensay'ımızdan... Hele "planı Türk tarafı imzalamazsa Güney Kıb- ns'ın bütün adayı temsilen üyelik sürecinin geri dönülmeyecek şekilde son aşamasına gireceğini" yazıp söyleyerek Gönensay safiarında yer alan 12 Eylül döneminin "hahciyecilerinden" flter Türk- men'imizden... Hele hele verelim-kurtulalım'laya- kınlaşan konuşmalar geçti mi yüzünde güller açan, "pek çok açıdan" ünlüüü program yapım- cımızdan.. tık yok. Tabii şimdilik! MGK'de Annan'a destek verecek bir karar çık- sa, bir söylem duysalar, etekleri zil çalacak, zafer naraları atacaklardı. MGK karannı sindirme aşamasındalar. • • • Ama onlar bunlar; Denktaş'ı, KKTC'nin, ulusal yararlarımızı savunanları olabildiğince eleştirme- yi, Annan planına bulunmaz Hint kumaşı gibi sa- rılmayı marifet bildiler, biliyoriar. Ama Güney Kıbns'ın Türklere egemenlik hakkı, yaşam hakkı vermeye yanaşmayan politikalarını nedense ne eleştiriyor ne de sözünü ediyorlar. Çokseslilik tekseslilik ise... Onların olsun! AL GÖZÜM SEYREYLE IŞIL ÖZGENTÜRK Bülent Tanör Öldü, Birileri Çok Sevinmiştir I Baştarafı Arka Sayfada şey, yani bir süre sonra cami avlusunun bir kok- teyl partiye dönüşmesi, bugün de olacak. Bu ne- denle uzun zamandır cenazelere gitmiyorum, bu- nu canım Tilda'nın cenazesinde yıktım, bugün de gideceğim. Biliyorum ki en içten acılı olan- lar, ailesi ve yakın dostlannın dışında öğrencile- ri olacak. O hep bir şeyler öğretmek için çırpın- dığı öğrencileri. Ve bilinmez, hayat şaşırtıcı mucizelerle dolu- dur, onlardan biri Bülent Tanör'ün şimdilik, fa- kültenin bir küçük amfisinde sessizce bıraktığı bayrağı bulup yeniden koşmaya başlayacak. Mut- laka böyle olacak. Çünkü onlar, o amfilerde ya- şamın anlamını kendiyle örnekleyen çok iyi bir öğretmeni gördüler, yaşadılar ve zamanı paylaş- tılar. Mutlaka bir mucize olacak! Derim ki, bu yasb günü, Tanör'le aynı gün ölen Türk şiirinin köşebaşlanndan Melih Cevdet An- day'ın mısralanyla bitirelim: Gün yoluyum ben, buz tutmuş pınanm ' Taçsız kuleyim, kapıyorum saydam gözlerimi, / Külden yoncalanmı açıyorum. seyreyleisil@yahoo.com Bayramdan sonra Meclis'te Geçici bütçe zirvesi ANKARA (Cum- huriyet Bürosu) - Hü- kümet, geçici bütçe çalışmalannı hızlan- dırdı. Çalışmalar kap- samında, Hazine ve Maliye bürokratlan, Devlet Bakanı ve Baş- bakan Yardımcısı Ab- düllatif Şener'in baş- kanlığında bir araya geldi. Devlet Bakanı Ali Babacan ve Mali- ye Bakanı Kemal Unakıtan'ın da katıl- dığı toplantıda, 2003 yılı bütçesi için bürok- ratlardan oluşan teknik bir komitenin çalışma- sı benimsendi. Toplantıda, bürok- ratlann geçici bütçede reel artış olmaması yö- nünde IMF'ye verilen sözü de hatırlattığı öğ- renildi. Maliye Bakanı Ke- mal Unakıtan da bir soru üzerine geçici bütçenin bayram son- rasında Meclis'e sunu- lacağını söyledi. Erdoğan'a övgü vartarih yok • Ba§tarafi 1. Sayfada Yaklaşık 35 bin kilometre yol kat eden Erdoğan. Kopen- hag Zirvesi öncesinde yine Al- manva'ya gitmeyi planhyor. Afmanya için tarih ZOI": AKP lideri, Avrupa turu- nun en önemli ayağı Alman- ya'da ilk düş kınklığını yaşadı. Alman yetkililer, Türkiye'nın üyelik sürecüıde ilerleme sağla- nabilmesi için Kıbns ve AGSP gibi konularda olumlu yaklaşım beklediklerini dile getirdiler. Alman Dışişleri Bakanı Josch- ka Fischer, AKP yönetiminin "Peld Kıbns ve AGSP konu- lannı çözersek müzakere ta- rihi yüzde yüz verilecek mi" sorusuna, "Bunun için garan- ti vennek zor" yanıtını verdi. Almanya Başbakanı Gerhard Schröder de Türkiye için ola- bilecek en olumlu yamtın "ta- rih için tarih" olacağı mesajı- nı verdi. İngiltere, Almanya ile konuşacak: Başbakan Tony Blair, Türkiye'ye tarih veril- mesini destekleyeceklerini, bu- nun Islam ile demokrasinin bir- likte yaşayabileceğine bir ör- nek oluşturacağını, bu yönde- ki görüşünü Almanya Başba- kanı'na da ileteceğini bildirdi. Ingiliz hükümeti AGSP ve Kıbns konulannın çözü- münün büyük önem ta- şıdığını vurgularken Tayyip Erdoğan "pa- ket çözüm" önerisi- ni ilk kez Londra'da dile getirdi. Danlmarka. oyda$ma arı- yor: AB Dönem Başkam Danimarka, 15 üye ülkeyi temsi- len Türkiye için ola- bilecek en iyi karar için ça- lıştıklannı bildirdi. Türki- ye'nin Kopenhag kriterleri- ni tümüyle karşı ladığında tarih alacağını kaydeden Da- nimarka, yeni hükümetin re- form takvimine yer vereceği bir niyet mektubu istedi. İtalyadan sözlü des- tek: Başbakan Berlusconi, "Akdenizliler dayanışması" çerçevesinde Türkiye'ye tam destek vaat etti. Ancak Italya da AGSP ve Kıbns'tan kaynakla- nan sorunlann Türkiye'ye karşı bir "engel gerekçesi" olarak su- nulabileceğine dikkat çekti. İspanya'nın desteği kOŞUİIU: Başbakan Aznar, Kopenhag kriterlen yerine ge- tirilip uygulamada da sorun kalmaması koşuluyla Türki- ye'ye tarih verilmesine destek açıkladı. Belçika umutlandır- madl: Belçika hükümeti, Ko- penhag ölçütlenyle ilgili eksik- liklere dikkat çekti. Erdoğan; AB Komisyonu, ve Avrupa Par- lamentosu temaslan sırasında reformlann henüz tümüyle kar- şılanmadığı, bir an önce uygu- lamada iyileşme beklendiği mesaj lannı aldı. Flnlandiya'dan güçlü Slnyal SÖZÜ: Türkiye'ye 1999 yılında adaylık statüsü ve- nlmesinde etkin rol oynayan Finlandiya, Türkiye'ye Kopen- hag'da güçlü sinyal verilmesini desteklediklerinı açıkladı. İsveç'ten söz de yok: Isveç Başbakam Göran Pers- son, Erdoğan'acesaretlendirici sözler söylerken, tarih için so- mut söz vermekten kaçmdı. Is- veç, Türkiye'deki Kürtlerin du- rumunun iyileştirilmesi konu- sunda beklentilerini iletti. Pers- son'un Kürt yurttaşlardan "azııüık" diye bahsetmesi üze- rine devreye giren Erdoğan, "Kürtler azınlık değil, birin- ci sınıf vurftaşlardır" dedı. Portekiz'den açık des- tek: Portekiz, Türkiye'ye açık destek verdi. Başbakan Durao Barosso, "Türkiye bekleme odasında rutulmamalı. Ko- penhag ölçütlerini karşılayan bir Türkiye'nın 2003'e müza- kere tarihi almasını destekli- yoruz" dedi. " İrlanda çekincelerlni iletti: Erdoğan, Irlanda'nın Türkiye'ye olumlu bir sinyal verilmesini desteklediğini açık- ladı. Diplomatik kaynaklar, tr- landa yönetiminin bununla bir- likte bazı çekincelerini de ilet- tiğini ifade ettiler. Lüksemburg herkesl Sa$irttl: AB içerisindeTürki- ye'nin üyeliğine uzun süre kar- şı çıkan Lüksemburg, Erdo- ğan'ın ziyareti sırasında verdi- ği açık destekle herkesi şaşırt- tı. Lüksemburg'un Hıristıyan Sosyal Parti lideri ve Başbakan Jean-Claude Junchker, AB'nin Türkiye'ye ikiyüzlüba- kıştan annması gerektiğini vur- gulayarak, Kopenhag Zirve- si'nde Türkiye için müzakere takvimi belirlenmesini istedi. Helsinki formülünü ortaya atan Junchker, Erdoğan'ın partisi AKP'yi A\Tupa Parlamento- su'ndaki Hıristıyan Demokrat gruba davet etti. Junchker'in, kırmızı halılarla karşıladığı Er- doğan' ı havaalamna kadar uğurlaması ve samimi pozlar vermesi dikkat çekti. Hollanda 'randevuyla' yetindl: AKP lideri Erdoğan, Avrupa turunun son ayağı Hol- landa'da yalnızca randevu öne- risi alabildi. Yıl sonunda ülke- sinde gerçekleştirilecek seçim- lere hazırlanan Hıristiyan De- mokrat Başbakan Jan Peter Balkenende, Türkiye'nin özel- likle ınsan haklan ve ordunun siyasetteki rolü konulannda ek- siklikleri olduğunu öne sürerek bu aşamada Türkiye'ye tarih için tarih verilmesini destekle- yebileceklerini dile getirdi. FRANSA'NIN BAHANESİ ALMANYA Fransa'da sıcak karşılanan Erdoğan, müzakere tarihi konusunda somut destek alamadı. Chirac, Türkiye'nin yerinin Avrupa olduğunu vurgularken, Türkiye'ye müzakere tarihi verilmesi için açık destek vermekten kaçmdı. Türkiye için olabilecek en olumlu karar için çalışacaklannı dile getiren Fransa Cumhurbaşkanı, bunun Türkiye'nin beklentisini tümüyle karşılamayabileceğini dile getirdi. Chirac, Türkiye'ye tarih konusunda öncelikle Almanya'nm ikna edilmesı gerektiğini, bunun için 4 Arahk'ta görüşeceği Schröder ile bu konuyu ele alacağını dile getirdi. Chirac ve Erdoğan bu tarihe kadar siyasal danışmanlan aracılığıyla diyalogu sürdürmeyi kararlaştırdılar. YUNANİSTAN TAVİZ BEKLİYOR Başbakan Kostas Simitis. Kopenhag knterleri yerine getirildikten sonra Türkiye'nin AB'ye üyeliğine karşı çıkılamayacağını \ r urgularken "Türkiye'nin uluslararası anlaşmalara aykırı davrandığı" görüşünü de dile getirdi. Simitis, AKP heyetine sıcak davranmakla birlikte "12 Arahk'ta tarih beklemeyin, tarih için tarih bekleyin" dedi. AKP HÜKÜMETt Türbanda geri adım ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Başbakan Yardımcı- sı ErtuğnılYalçınbayır, hükü- metin üniversitelere yönelik tür- ban affından geri adım atacağı mesajı verdi. Yalçınbayır, AB uyum pakerinde disiplin afîinın bulunmayabileceğini belirtir- ken "Sık sık af çıkmasınm uy- gun olmayacağı düşünülü- yor" dedi. Yalçınbayır, DEP'li millervekillerine yeniden yargı- lama yolunu açan düzenleme- nin de pakette yer almayabilece- ğini söyledi. Başbakan Abdul- lah Gül, dün Yalçınbayır, Içiş- leri Bakanı Abdülkadir Aksu ve Adalet Bakanı Cemil Çiçek ile birlikte Başbakanlık'ta bir araya geldi. AB'ye uyum pake- tinin görüşüldüğü toplantının ardından açıklama yapan Yal- çınbayır, bupaket sonrasında da bir dizi yeni düzenlemenin gün- deme geleceğini belirtti Atiııa AKP lideriııi anlayamadı(!) MURAT tLEM ATTNA- AKP lideri Recep Tayyip Er- doğan'ın sürekli değişken ve rutarsız açık- lamalaryapması Atina'yı harekete geçirdi. Partisinin iktidara geldiği günden bu yana, dış ve iç politika konusundaki ifadelerini sürekli değişrirmesi ile ünlenen Erdoğan'ın bu tutumunun devam etmesi, kendisinin mercek altına ahnmasına neden oldu. Yu- nan basınında yer alan haberlere göre Baş- bakan Kostas Simitis ile Dışişleri Bakanı Yorgo Papandreuya bağlı olarak çalışan yetkililer, Erdoğan'ın psikolojisini incele- meye aldı. Bu konuda yoğun çalışma içine giren uzmanlar, Erdoğan'ın her açıklama- smı yirmi dört saat geçmeden değiştirme- sinin alrmdaki nedenleri araştınyorlar. .AKP liderinin, "Kıbns'a Belçika modeli çö- züm" ile başlayıp, Türk-Yunan ilişkileri. AGSP, AB-Türkiye ilişkileri gibi konular- da yaptığı tüm açıklamalann gazete sayfa- lanna girmeden değişmesi, Atina'da kaygı ve dikkatle izleniyor. Yunanistan'da konu ile ilgilenen çevrele- re göre Erdoğan'ın bu değişken tutumunun altındaki en önemli iki soru şu şekilde ce- vaplanıyor: AKP lideri ilk zamanlar konu- lara vakıf olmadan konuştuğu için geri adım atmak zorunda kalıyordu. Erdoğan, daha sonra yaptığı açıklamalan, Ankara'da- ki derin devletin politikalan ile çeliştiği için değiştirmek zorunda kaldı. Ancak tutarsız- lıklar, degişkenlikler ve geri adımlarla ge- çen yirmi yedi günlük süreç, Erdoğan'ın güvenilirliğini önemli oranda yitirmesine neden oldu. Atina'da hükümete yakın diplomatik çev- relere göre Simitis hükümeti son dönemde Erdoğan'ın bu tutumundan mümkün oldu- ğunca yararlanmaya başladı. Kıbns Rum kesiminin AB'ye üyeliği ko- nusundaki olumlu gelişmeler, bu konuda- ki örneklerden sadece bir tanesi. PASOK hükümetinin önümüzdeki günlerde AGSP konusunda da kendi tezlerine yakın çözü- me ulaşacaklan yönünde bekleyiş içine gir- diği edinilen bilgiler arasuıda. Prof. Tanör bugün toprağa veriliyor tstanbul Haber Servisi - Anayasa hukukçusu, insan haklan hukuku uz- manı, bilim adamı, gazetemiz yazan, Galatasaray Üni- versitesi Hukuk Fa- küîtesi öğrerim üyesi Prof. Dr. Bü- lent Tanör (62), bugün toprağa ve- rilecek. Uzun süredir te- davi görmekte ol- duğu Istanbul Tıp Fakültesi Hastane- Tanör için Galatasaray l niversitesi Kampusu'nda tören düzenlenecek. "Türkiye'nin İn- san Haklan Sonı- nu" gibi değerli eserler bıraktığı kaydedildi. Prof. Dr. Bülent Ta- nör'ün, tstanbul Üniversitesi Hu- kuk Fakültesi Ana- bilimDalıBaşkan- lığı, İnsan Haklan Araştırma ve Uy- gulama Merkezi Müdürlüğü yapnğı anlatılan açıklama- da şöyle denildi: "tÜ'de demokra- BDDK^DEN BANKACILIK RAPORU: Kınlganlık devam ediyor si'nde 28 Kasım Perşembe günü kay- bertiğimiz Tanör için bugün saat 12.45'te Ortaköy'deki Galatasaray Üniversitesi Kampusu'nda bir tören düzenlenecek. Tanör, Bebek Ca- mii'nde lalmacak ikindi namazının ardından Zincirlikuyu Mezarüğı'nda toprağa verilecek. Eğitim-Sen tstan- bul 6 No'lu Üniversiteler Şubesi'nden yapılan açıklamada, Prof. Dr. Ta- nör'ün, bilgj ve birikimlerini emekçi- lerin sorunlannın çözümüne adadığı ifade edildi. Açıklamada Tanör'ün "Siyasi Düşünce Hürriyeti ve 1961'de Türk Anayasası", "Anaya- sa Hukukunda Sosyal Haklar", tik olmayan uygulamalara maruz kalmış, hakkında çeşitli nedenlerle soruşturmalar açılarak tnsan Hak- lan Araştırma ve Uygulama Mer- kezi'ndeki görevinden alınmış ve tstanbul Üniversitesi'nden aynl- mak zorunda bırakümıştı." "Değerli Hocamız Tanör, 30 yıl hizmet ettiği tstanbul Üniversite- si'nden değil de Galatasaray Üni- versitesi'nden uğurlanacaktir" de- nilen açıklamaya şöyle devam edildi: "Tanör Hocamızın yaptığı demok- rasi mücadelesi ve bilimsel araştır- nıaları, gelecek mücadele günleri- ne ışık rutacaktır." ANKARA (Cumhuri- yet Bürosu) - Bankacılık Düzenieme ve Denetleme Kurumu (BDDK), banka- cılık sistemindeki kınl- ganlıklann devam ettiği- ni açıkladı. Yeniden yapı- Iandırma çalışmalanyla sektöre yönelik risklerin önemli ölçüde sınırlandı- ğını belirten kurum, "An- cak bazı kırılganlıklar devam ediyor" görüşünü belirtti. BDDKtarafuıdan yapılan açıklama, banka- lann hâlâ kredi yerine Ha- zine'ye borç verme yolu- nu tercih ettiğini de orta- ya koydu. Buna göre, ban- İcalardaki mevduatm kre- diye dönüşüm oranı yüz- de 34.6'yla sımrlı kalır- ken toplanan her 100 lira- lık mevduatm 61 'i Hazi- ne'ye borç olarak verildi. BDDK tarafından ha- zırlanan "Bankacılık Sektörü Gelişmeleri, Güçlü Bankacılık, Güç- lü Ekonomi-Kasım 2002" raporu açıklandı. Raporda, bankacılık sis- temindeki son gelişmeler şöyle değerlendirildi: ^ F.lcim ayı itibanyla, bankalardaki toplam me- duat 133.3 katrilyon lira oldu. Üç aydan kısa vade- li mevduatm toplam mev- duat içindeki payı yüzde 88 olurken bankalar, bul- duklan bu kısa vadeli kaynaklan en iyi ihtimal- le mevduatm vadesinin 10 katma ulaşan vadeler- de değerlendirebildi. • Sektördeki kur, faiz ve kredi riski, yönetilebi- lir seviyelere geriledi. • 1999'da81olanban- ka sayısı 11 Kasım itiba- nyla 55'e indi. ^ Sektörün bilanço içi döviz pozisyon açığı Ka- sım 2000'de 18.4 milyar dolarken 11 Ekim 2002 tarihi itibanyla 460 mil- yon dolara geriledi. • 2001 yıl sonunda 13.9 katrilyon lira olan ta- kipteki alacaklar (brüt) tutan, Temmuz 2002 iti- banyla 13.4 katrilyon li- raya indi. GUNDEM MUSTAFA BALBAY • Baştarafı 1. Sayfada day'ın yazısı hep çekmecemin hemen ulaşacağım bölümünde oldu. Yazının başlığı "Kitap Üstüne" idi. Anday, "Ah, kitap çağı geçiyor; gözün yerini ku- lak almak üzere" diye başladığı yazısında bir ar- kadaşıyla sohbetini anlatıyor. Demiş ki ona: "Birkaç kitap ayınp çelik bir sandığa kilitleyece- ğim. Bir hazine gibi kalsın gelecek günlere..." Arkadaşı da soruvermiş: "Hangi kitaplan koyacaksın?" Almış mı Anday'ı bir kaygı. Hangi kitabı alsa, ötekine yazık olacak. Sandık da o kadar kocaman değil ki. Yazıyı okurken heyecanlanmıştım. Acaba An- day gibi bir bilge, böyle bir sandığa hangi kitap- lan koyacaktı? Onların tümü bende de olmalıydı. Anday, listesinin birinci sırasına Gılgamış Des- tanı'nı koydu. Homeros'tan hangisini almalıydı, llyada mı yoksa Odysseıa mı? Troya'nın yıkılışı Odysseia'da olduğuna göre, o... Platon'dan Sokrates'in Savunması'nı da koy- du onlann üzerine. Insanlığı bu kadar etkilediği- ne göre, üç kutsal kitabı da almalıydı. "Dünyada en çok tartışılmış ve tartışılmakta olan kitaplardan biri, Machiavelli'n/nPrensV'dedi, "politikayı ah- laktan ayıran düşünür". En büyük düşünür kim? Montaigne... Ozaman onun Denemeler'ini de koy hazineye. "Eras- mus'un Deliliğe övgü'sünü" diyor, "insan oku- maya doyamaz." Voltaire'den Candide, Shakespeare den Fır- tına, Tolstoy'dan Savaş ve Barış, Çehov'dan Hi- kâyeler, Dostoyevski'den Suç ve Ceza, Kaf- ka'dan Şato... Sayısı 24'ü bulan kitaplardan okumadıklarımı bulup okurken Anday'ın bir öğrencisi gibi hisset- miştim kendimi... Bütün yönleriyle Anday Anday'ı son sağltklı gördüğüm an, Edebiyatçı- lar Derneğı'nin 20-21 Mayıs 1995'te Ankara'da düzenlediğı "Melih Cevdet Anday Günleri" etkin- liğiydi. Anday'ın sadece şairliği değil, her yönü paylaşılmıştı. llhan Selçuk kişiliğinı, Emre Kon- gar denemelerini, Emin Özdemirdilıni, Feridun Andaç romanını, Şükran Kurdakul şiirindeki müziği, Cevat Çanap çevirilerını, Ayşegül Yük- sel tiyatrosunu konu etmışti... Dönemin Edebiyatçılar Derneği Başkanı Mus- tafa Şerif Onaran şöyle özetlemişti Anday'ı: "Kuşku yok ki büyük edebiyatçı Melih Cevdet Andayönce şairdi. Şiirinigeliştiren, düşünceyidu- yariı duruma getiren, şiiri duygusallıktan kurtaran, sözcüklere yeni anlam yükleri kazandırarak, yarat- tığı bir üst dille sözün gücünü çoğaltan bir şair... Anday'a çağdaş bir bilge gözüyle bakılabilir." Onaran'ın konuşma metninin bu bölümünün al- tını çizdikten sonra, ok çıkmışım: "Bir dili kullanmakla kalmamak, aynı zamanda çoğaltmak... Bunu yapan kaç aydınımız var?" Ayrıca meraklı olduğum için de olsa gerek, ben Anday'ın şiirlerinin, denemelerinin yanı sıra gezi notlarını da çok sevıyorum. Bir geziye çıkacağım zaman önce oturur çalışırım. Ama Anday bunu yanlış buluyor. "Avare gitmeli, orada görmeli, öğ- renmeli" diyor... Bu da şair ayncalığı olsa gerek. Tolstoy'un kö- yü Yasnaya Polyana'yı, Nadiler'in Kaya Köyü'nü onun kaleminden okumanın tadı başka... Anday, "Yazar için, gezilen yerlerin yazılması, o yerlerin görülmesinden daha anlamlıdır" diyor. Koca biryüzyılı dolu dolu yaşamış Anday'ın "Ki- tap Üstüne" yazısını dün bir kez daha okudum. Hazınesindeki kitapları kanştırırken dolmuşum: Bilgenin hazinesi ellerimde, ahh nasıl bir anda- yım... Bunu tüm insanlarımız bilse, dese; 'Ben de bir Anday'ım.' ankcum@ttnet.net.tr Sayısal Loto'da 1 kişiye 610 milyar ANKARA (AA)-Sa- yısal Loto'nun bu hafta- ki çekilişinde 6, 7, 10, 33,41 ve 45 rakamlannı doğru tahmin eden 1 ki- şi, 610 milyar 966 mıl- yon 900 bin lira ikrami- ye kazandı. Çekilişte 5 bilenler 1 milyar 761 milyon 750'şer bin, 4 bi- lenler 14 milyon 5O'şer bin, 3 bilenler 1 milyon 250'şer bin lira ikramiye alacaklar. BDDK savunmada İşlemleriıraz denetime tabi ANKARA (Cum- huriyet Bürosu) - Bankacılık Düzenie- me ve Denetleme Ku- rumu (BDDK), kendi- sine yönelik eleştiri ve suçlamalara yanıt ver- di. Kurumun tüm iş- lemlerinin denetim al- tında olduğu belirtilen BDDK açıklamasın- da, Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Se- zer'in kurumun tüm işlemlerini 2 yıldır Devlet Denetleme Ku- rumu'na incelettiği de açıklandı. BDDK'den yapılan yazılı açıklamada. ku- rumun çahşmalan hakkında TBMM'de birtakım soru önerge- lerinin gündeme geldi- ğine dikkat çekildi. Soru önergelerine ilgi- li bakan aracılığıyla bilgi verileceği belirti- len açıklamada. "An- cak BDDK, şeffaflık- la Bankalar Yasa- sı'nda öngörülen sır- lann açıklanmaması >ükümlülüğü arasın- daki ince ayrıma dik- kat ermek zorunda- dır" denildi. Açıkla- maya göre, bankacılık operasyonunun mali boyutu şöyle: • BDDK12banka- yı, Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonu'na (TMSF)de\Tetti.Ban- kalarda, sigortaya tabi mevduat nedeniyle Hazine'nin riski 15 milyar dolardı. Tasfıye halinde alacaklılann riski ise 11 milyar do- lar düzeyindedi. • Fon bankalannda hâkim ortaklann kul- landığı kaynak tutan 7 milyar 900 milyon do- lar düzeyindeydi. Bu tutann 4 milyar 605 milyon dolannın iade tazmini gerçekleştiri- lebildi. %/ Fon bankalannda alacaklann tahsili için TMSF tarafından top- lam 829 dava açıldı.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle