Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SAYFA CUMHURİYET 1 ARALIK 2002 PAZAR
8 HABERLERIN DEVAMI
G U N C E L CÜNEYT ARCAYÜREK
• Baştarafı 1. Sayfada
Oysa, soruya yanıt kendiliğinden geliyor:
"Tepki, laik Cumhuhyeti koruyan kollayanlardan
türbanlı kafaya!"
Üstelik "biz-onlar" aynmı yapmaya özeniyor gi-
bi; "toen" diyor, Meclis Başkanı'yım. "Onlar"diyor,
Genelkurmay Başkanı ve kuvvet komutanları.
Ustelik, Meclis Başkanı olmak Annç'aanayasa-
ya ve yasalara aykırı davranmak hakkını acaba ta-
nıyor mu, tanır mı?
Arınç'ın yaratmayı başardığı gerginliğin önceki
gün toplanan MGK'de ele alındığını, sızan haber-
ler gösteriyor.
Cumhurbaşkanı ile asker üyeler "beklenen ger-
ginliğe elbette beklenen tepkiyi" gösterdiler.
Lise öğrenciliğinde din adamlarıyla görüşmele-
re başladığını söyleyerek "o tür muhafazakâriığı-
nın" başlangıç tarihini açıklayan Arınç'a ve bugün
saklamalarına karşın onun gibi düşündüğü kuş-
kusuz hükümet üyelerine MGK'deki mesaj yete-
rince açık değil mi:
"Türban konusunda Anayasa Mahkemesi ve
Yargıtay kararları bir hukuk devletinde bağlayıcı
olmayacak da ne bağlayıcı olacak?"
Yoksa; Arınç'ın yaşam felsefesi mi, Gül'ün,
RTE'nin türbanlı eşlerinin türbanlı başları mı? Ne?
Hükümetten "türban konusunu 'bir daha' MGK
gündemine getirmemesi istenildiğinde" Başba-
kan Gül; idare-i maslahatçı üslubuyla demiş ki:
"Biz cumhuriyetin temel ilkelerine bağlıyız".
Ama hangi "temel ilkelere?" Açık seçik söyle-
miyor. Yuvariak sözlerle yine günü kurtarmaya ça-
lışıyor.
•••
Yeni anayasa -MGK'de de dile getirildiği gibi-
"devletin temel ilkelerine yönelik bazı niyetlerin ol-
duğu kuşkusunu" doğurmadı mı?
Başta laiklik, cumhuriyetin temel taşlanyla ilgili
kuşkular, Başbakan Gül'ün açıkolmayan söylem-
leriyle giderilebilir mi? Cumhuriyetin temel ilkele-
rine bağlılığı "tavırian ile göstereceklerini" söyle-
yerek kuşkulardan arınacaklarını varsaymaları,
Gül'ün doğum yeri Kayseri kurnazlığınasığınmak-
tan öteye bir anlam ifade etmiyor.
• • •
MGK, "Denktaş'/n müzakere süreciitibanyla al-
mış olduğu 'son tutumu' desteklediğini" açıkladı.
MGK kararı, sivil-asker ortak bir karar. Annan
planındaki egemenlik, toprak, göçmen, güveniik
gibi Rumlara yontan paragraflara karşı çıkan
Denktaş'ın "son tutumuna" MGK desteğinden
sonra:
Planı bulunmaz birfırsat diye kabul eden yazar-
larımız, çizerlerimizden... Hele MGK karan yayım-
landığı sıralarda Manşet programında planı "oldu-
ğu haliyle imzalayacağını" söyleyen üç beş aylık
eski Dışişlerı Bakanı Emre Gönensay'ımızdan...
Hele "planı Türk tarafı imzalamazsa Güney Kıb-
ns'ın bütün adayı temsilen üyelik sürecinin geri
dönülmeyecek şekilde son aşamasına gireceğini"
yazıp söyleyerek Gönensay safiarında yer alan 12
Eylül döneminin "hahciyecilerinden" flter Türk-
men'imizden... Hele hele verelim-kurtulalım'laya-
kınlaşan konuşmalar geçti mi yüzünde güller
açan, "pek çok açıdan" ünlüüü program yapım-
cımızdan.. tık yok. Tabii şimdilik!
MGK'de Annan'a destek verecek bir karar çık-
sa, bir söylem duysalar, etekleri zil çalacak, zafer
naraları atacaklardı.
MGK karannı sindirme aşamasındalar.
• • •
Ama onlar bunlar; Denktaş'ı, KKTC'nin, ulusal
yararlarımızı savunanları olabildiğince eleştirme-
yi, Annan planına bulunmaz Hint kumaşı gibi sa-
rılmayı marifet bildiler, biliyoriar.
Ama Güney Kıbns'ın Türklere egemenlik hakkı,
yaşam hakkı vermeye yanaşmayan politikalarını
nedense ne eleştiriyor ne de sözünü ediyorlar.
Çokseslilik tekseslilik ise... Onların olsun!
AL GÖZÜM SEYREYLE
IŞIL ÖZGENTÜRK
Bülent Tanör Öldü,
Birileri Çok Sevinmiştir
I Baştarafı Arka Sayfada
şey, yani bir süre sonra cami avlusunun bir kok-
teyl partiye dönüşmesi, bugün de olacak. Bu ne-
denle uzun zamandır cenazelere gitmiyorum, bu-
nu canım Tilda'nın cenazesinde yıktım, bugün
de gideceğim. Biliyorum ki en içten acılı olan-
lar, ailesi ve yakın dostlannın dışında öğrencile-
ri olacak. O hep bir şeyler öğretmek için çırpın-
dığı öğrencileri.
Ve bilinmez, hayat şaşırtıcı mucizelerle dolu-
dur, onlardan biri Bülent Tanör'ün şimdilik, fa-
kültenin bir küçük amfisinde sessizce bıraktığı
bayrağı bulup yeniden koşmaya başlayacak. Mut-
laka böyle olacak. Çünkü onlar, o amfilerde ya-
şamın anlamını kendiyle örnekleyen çok iyi bir
öğretmeni gördüler, yaşadılar ve zamanı paylaş-
tılar. Mutlaka bir mucize olacak!
Derim ki, bu yasb günü, Tanör'le aynı gün ölen
Türk şiirinin köşebaşlanndan Melih Cevdet An-
day'ın mısralanyla bitirelim: Gün yoluyum ben,
buz tutmuş pınanm ' Taçsız kuleyim, kapıyorum
saydam gözlerimi, / Külden yoncalanmı açıyorum.
seyreyleisil@yahoo.com
Bayramdan sonra Meclis'te
Geçici bütçe zirvesi
ANKARA (Cum-
huriyet Bürosu) - Hü-
kümet, geçici bütçe
çalışmalannı hızlan-
dırdı. Çalışmalar kap-
samında, Hazine ve
Maliye bürokratlan,
Devlet Bakanı ve Baş-
bakan Yardımcısı Ab-
düllatif Şener'in baş-
kanlığında bir araya
geldi. Devlet Bakanı
Ali Babacan ve Mali-
ye Bakanı Kemal
Unakıtan'ın da katıl-
dığı toplantıda, 2003
yılı bütçesi için bürok-
ratlardan oluşan teknik
bir komitenin çalışma-
sı benimsendi.
Toplantıda, bürok-
ratlann geçici bütçede
reel artış olmaması yö-
nünde IMF'ye verilen
sözü de hatırlattığı öğ-
renildi.
Maliye Bakanı Ke-
mal Unakıtan da bir
soru üzerine geçici
bütçenin bayram son-
rasında Meclis'e sunu-
lacağını söyledi.
Erdoğan'a övgü vartarih yok
• Ba§tarafi 1. Sayfada
Yaklaşık 35 bin kilometre
yol kat eden Erdoğan. Kopen-
hag Zirvesi öncesinde yine Al-
manva'ya gitmeyi planhyor.
Afmanya için tarih
ZOI": AKP lideri, Avrupa turu-
nun en önemli ayağı Alman-
ya'da ilk düş kınklığını yaşadı.
Alman yetkililer, Türkiye'nın
üyelik sürecüıde ilerleme sağla-
nabilmesi için Kıbns ve AGSP
gibi konularda olumlu yaklaşım
beklediklerini dile getirdiler.
Alman Dışişleri Bakanı Josch-
ka Fischer, AKP yönetiminin
"Peld Kıbns ve AGSP konu-
lannı çözersek müzakere ta-
rihi yüzde yüz verilecek mi"
sorusuna, "Bunun için garan-
ti vennek zor" yanıtını verdi.
Almanya Başbakanı Gerhard
Schröder de Türkiye için ola-
bilecek en olumlu yamtın "ta-
rih için tarih" olacağı mesajı-
nı verdi.
İngiltere, Almanya ile
konuşacak: Başbakan Tony
Blair, Türkiye'ye tarih veril-
mesini destekleyeceklerini, bu-
nun Islam ile demokrasinin bir-
likte yaşayabileceğine bir ör-
nek oluşturacağını, bu yönde-
ki görüşünü Almanya Başba-
kanı'na da ileteceğini bildirdi.
Ingiliz hükümeti AGSP ve
Kıbns konulannın çözü-
münün büyük önem ta-
şıdığını vurgularken
Tayyip Erdoğan "pa-
ket çözüm" önerisi-
ni ilk kez Londra'da
dile getirdi.
Danlmarka.
oyda$ma arı-
yor: AB Dönem
Başkam Danimarka,
15 üye ülkeyi temsi-
len Türkiye için ola-
bilecek en iyi karar için ça-
lıştıklannı bildirdi. Türki-
ye'nin Kopenhag kriterleri-
ni tümüyle karşı ladığında
tarih alacağını kaydeden Da-
nimarka, yeni hükümetin re-
form takvimine yer vereceği
bir niyet mektubu istedi.
İtalyadan sözlü des-
tek: Başbakan Berlusconi,
"Akdenizliler dayanışması"
çerçevesinde Türkiye'ye tam
destek vaat etti. Ancak Italya da
AGSP ve Kıbns'tan kaynakla-
nan sorunlann Türkiye'ye karşı
bir "engel gerekçesi" olarak su-
nulabileceğine dikkat çekti.
İspanya'nın desteği
kOŞUİIU: Başbakan Aznar,
Kopenhag kriterlen yerine ge-
tirilip uygulamada da sorun
kalmaması koşuluyla Türki-
ye'ye tarih verilmesine destek
açıkladı.
Belçika umutlandır-
madl: Belçika hükümeti, Ko-
penhag ölçütlenyle ilgili eksik-
liklere dikkat çekti. Erdoğan;
AB Komisyonu, ve Avrupa Par-
lamentosu temaslan sırasında
reformlann henüz tümüyle kar-
şılanmadığı, bir an önce uygu-
lamada iyileşme beklendiği
mesaj lannı aldı.
Flnlandiya'dan güçlü
Slnyal SÖZÜ: Türkiye'ye
1999 yılında adaylık statüsü ve-
nlmesinde etkin rol oynayan
Finlandiya, Türkiye'ye Kopen-
hag'da güçlü sinyal verilmesini
desteklediklerinı açıkladı.
İsveç'ten söz de yok:
Isveç Başbakam Göran Pers-
son, Erdoğan'acesaretlendirici
sözler söylerken, tarih için so-
mut söz vermekten kaçmdı. Is-
veç, Türkiye'deki Kürtlerin du-
rumunun iyileştirilmesi konu-
sunda beklentilerini iletti. Pers-
son'un Kürt yurttaşlardan
"azııüık" diye bahsetmesi üze-
rine devreye giren Erdoğan,
"Kürtler azınlık değil, birin-
ci sınıf vurftaşlardır" dedı.
Portekiz'den açık des-
tek: Portekiz, Türkiye'ye açık
destek verdi. Başbakan Durao
Barosso, "Türkiye bekleme
odasında rutulmamalı. Ko-
penhag ölçütlerini karşılayan
bir Türkiye'nın 2003'e müza-
kere tarihi almasını destekli-
yoruz" dedi.
" İrlanda çekincelerlni
iletti: Erdoğan, Irlanda'nın
Türkiye'ye olumlu bir sinyal
verilmesini desteklediğini açık-
ladı. Diplomatik kaynaklar, tr-
landa yönetiminin bununla bir-
likte bazı çekincelerini de ilet-
tiğini ifade ettiler.
Lüksemburg herkesl
Sa$irttl: AB içerisindeTürki-
ye'nin üyeliğine uzun süre kar-
şı çıkan Lüksemburg, Erdo-
ğan'ın ziyareti sırasında verdi-
ği açık destekle herkesi şaşırt-
tı. Lüksemburg'un Hıristıyan
Sosyal Parti lideri ve Başbakan
Jean-Claude Junchker,
AB'nin Türkiye'ye ikiyüzlüba-
kıştan annması gerektiğini vur-
gulayarak, Kopenhag Zirve-
si'nde Türkiye için müzakere
takvimi belirlenmesini istedi.
Helsinki formülünü ortaya atan
Junchker, Erdoğan'ın partisi
AKP'yi A\Tupa Parlamento-
su'ndaki Hıristıyan Demokrat
gruba davet etti. Junchker'in,
kırmızı halılarla karşıladığı Er-
doğan' ı havaalamna kadar
uğurlaması ve samimi pozlar
vermesi dikkat çekti.
Hollanda 'randevuyla'
yetindl: AKP lideri Erdoğan,
Avrupa turunun son ayağı Hol-
landa'da yalnızca randevu öne-
risi alabildi. Yıl sonunda ülke-
sinde gerçekleştirilecek seçim-
lere hazırlanan Hıristiyan De-
mokrat Başbakan Jan Peter
Balkenende, Türkiye'nin özel-
likle ınsan haklan ve ordunun
siyasetteki rolü konulannda ek-
siklikleri olduğunu öne sürerek
bu aşamada Türkiye'ye tarih
için tarih verilmesini destekle-
yebileceklerini dile getirdi.
FRANSA'NIN BAHANESİ ALMANYA
Fransa'da sıcak karşılanan Erdoğan, müzakere
tarihi konusunda somut destek alamadı.
Chirac, Türkiye'nin yerinin Avrupa olduğunu
vurgularken, Türkiye'ye müzakere tarihi
verilmesi için açık destek vermekten kaçmdı.
Türkiye için olabilecek en olumlu karar için
çalışacaklannı dile getiren Fransa
Cumhurbaşkanı, bunun Türkiye'nin
beklentisini tümüyle karşılamayabileceğini
dile getirdi. Chirac, Türkiye'ye tarih
konusunda öncelikle Almanya'nm ikna
edilmesı gerektiğini, bunun için 4 Arahk'ta
görüşeceği Schröder ile bu konuyu ele
alacağını dile getirdi. Chirac ve Erdoğan bu
tarihe kadar siyasal danışmanlan aracılığıyla
diyalogu sürdürmeyi kararlaştırdılar.
YUNANİSTAN TAVİZ BEKLİYOR
Başbakan Kostas Simitis. Kopenhag knterleri
yerine getirildikten sonra Türkiye'nin
AB'ye üyeliğine karşı çıkılamayacağını
\
r
urgularken "Türkiye'nin uluslararası
anlaşmalara aykırı davrandığı" görüşünü
de dile getirdi. Simitis, AKP heyetine sıcak
davranmakla birlikte "12 Arahk'ta tarih
beklemeyin, tarih için tarih bekleyin" dedi.
AKP HÜKÜMETt
Türbanda
geri adım
ANKARA (Cumhuriyet
Bürosu) - Başbakan Yardımcı-
sı ErtuğnılYalçınbayır, hükü-
metin üniversitelere yönelik tür-
ban affından geri adım atacağı
mesajı verdi. Yalçınbayır, AB
uyum pakerinde disiplin afîinın
bulunmayabileceğini belirtir-
ken "Sık sık af çıkmasınm uy-
gun olmayacağı düşünülü-
yor" dedi. Yalçınbayır, DEP'li
millervekillerine yeniden yargı-
lama yolunu açan düzenleme-
nin de pakette yer almayabilece-
ğini söyledi. Başbakan Abdul-
lah Gül, dün Yalçınbayır, Içiş-
leri Bakanı Abdülkadir Aksu
ve Adalet Bakanı Cemil Çiçek
ile birlikte Başbakanlık'ta bir
araya geldi. AB'ye uyum pake-
tinin görüşüldüğü toplantının
ardından açıklama yapan Yal-
çınbayır, bupaket sonrasında da
bir dizi yeni düzenlemenin gün-
deme geleceğini belirtti
Atiııa AKP lideriııi anlayamadı(!)
MURAT tLEM
ATTNA- AKP lideri Recep Tayyip Er-
doğan'ın sürekli değişken ve rutarsız açık-
lamalaryapması Atina'yı harekete geçirdi.
Partisinin iktidara geldiği günden bu yana,
dış ve iç politika konusundaki ifadelerini
sürekli değişrirmesi ile ünlenen Erdoğan'ın
bu tutumunun devam etmesi, kendisinin
mercek altına ahnmasına neden oldu. Yu-
nan basınında yer alan haberlere göre Baş-
bakan Kostas Simitis ile Dışişleri Bakanı
Yorgo Papandreuya bağlı olarak çalışan
yetkililer, Erdoğan'ın psikolojisini incele-
meye aldı. Bu konuda yoğun çalışma içine
giren uzmanlar, Erdoğan'ın her açıklama-
smı yirmi dört saat geçmeden değiştirme-
sinin alrmdaki nedenleri araştınyorlar. .AKP
liderinin, "Kıbns'a Belçika modeli çö-
züm" ile başlayıp, Türk-Yunan ilişkileri.
AGSP, AB-Türkiye ilişkileri gibi konular-
da yaptığı tüm açıklamalann gazete sayfa-
lanna girmeden değişmesi, Atina'da kaygı
ve dikkatle izleniyor.
Yunanistan'da konu ile ilgilenen çevrele-
re göre Erdoğan'ın bu değişken tutumunun
altındaki en önemli iki soru şu şekilde ce-
vaplanıyor: AKP lideri ilk zamanlar konu-
lara vakıf olmadan konuştuğu için geri
adım atmak zorunda kalıyordu. Erdoğan,
daha sonra yaptığı açıklamalan, Ankara'da-
ki derin devletin politikalan ile çeliştiği için
değiştirmek zorunda kaldı. Ancak tutarsız-
lıklar, degişkenlikler ve geri adımlarla ge-
çen yirmi yedi günlük süreç, Erdoğan'ın
güvenilirliğini önemli oranda yitirmesine
neden oldu.
Atina'da hükümete yakın diplomatik çev-
relere göre Simitis hükümeti son dönemde
Erdoğan'ın bu tutumundan mümkün oldu-
ğunca yararlanmaya başladı.
Kıbns Rum kesiminin AB'ye üyeliği ko-
nusundaki olumlu gelişmeler, bu konuda-
ki örneklerden sadece bir tanesi. PASOK
hükümetinin önümüzdeki günlerde AGSP
konusunda da kendi tezlerine yakın çözü-
me ulaşacaklan yönünde bekleyiş içine gir-
diği edinilen bilgiler arasuıda.
Prof. Tanör bugün
toprağa veriliyor
tstanbul Haber
Servisi - Anayasa
hukukçusu, insan
haklan hukuku uz-
manı, bilim adamı,
gazetemiz yazan,
Galatasaray Üni-
versitesi Hukuk Fa-
küîtesi öğrerim
üyesi Prof. Dr. Bü-
lent Tanör (62),
bugün toprağa ve-
rilecek.
Uzun süredir te-
davi görmekte ol-
duğu Istanbul Tıp
Fakültesi Hastane-
Tanör için Galatasaray l niversitesi
Kampusu'nda tören düzenlenecek.
"Türkiye'nin İn-
san Haklan Sonı-
nu" gibi değerli
eserler bıraktığı
kaydedildi. Prof.
Dr. Bülent Ta-
nör'ün, tstanbul
Üniversitesi Hu-
kuk Fakültesi Ana-
bilimDalıBaşkan-
lığı, İnsan Haklan
Araştırma ve Uy-
gulama Merkezi
Müdürlüğü yapnğı
anlatılan açıklama-
da şöyle denildi:
"tÜ'de demokra-
BDDK^DEN BANKACILIK RAPORU:
Kınlganlık
devam ediyor
si'nde 28 Kasım Perşembe günü kay-
bertiğimiz Tanör için bugün saat
12.45'te Ortaköy'deki Galatasaray
Üniversitesi Kampusu'nda bir tören
düzenlenecek. Tanör, Bebek Ca-
mii'nde lalmacak ikindi namazının
ardından Zincirlikuyu Mezarüğı'nda
toprağa verilecek. Eğitim-Sen tstan-
bul 6 No'lu Üniversiteler Şubesi'nden
yapılan açıklamada, Prof. Dr. Ta-
nör'ün, bilgj ve birikimlerini emekçi-
lerin sorunlannın çözümüne adadığı
ifade edildi. Açıklamada Tanör'ün
"Siyasi Düşünce Hürriyeti ve
1961'de Türk Anayasası", "Anaya-
sa Hukukunda Sosyal Haklar",
tik olmayan uygulamalara maruz
kalmış, hakkında çeşitli nedenlerle
soruşturmalar açılarak tnsan Hak-
lan Araştırma ve Uygulama Mer-
kezi'ndeki görevinden alınmış ve
tstanbul Üniversitesi'nden aynl-
mak zorunda bırakümıştı."
"Değerli Hocamız Tanör, 30 yıl
hizmet ettiği tstanbul Üniversite-
si'nden değil de Galatasaray Üni-
versitesi'nden uğurlanacaktir" de-
nilen açıklamaya şöyle devam edildi:
"Tanör Hocamızın yaptığı demok-
rasi mücadelesi ve bilimsel araştır-
nıaları, gelecek mücadele günleri-
ne ışık rutacaktır."
ANKARA (Cumhuri-
yet Bürosu) - Bankacılık
Düzenieme ve Denetleme
Kurumu (BDDK), banka-
cılık sistemindeki kınl-
ganlıklann devam ettiği-
ni açıkladı. Yeniden yapı-
Iandırma çalışmalanyla
sektöre yönelik risklerin
önemli ölçüde sınırlandı-
ğını belirten kurum, "An-
cak bazı kırılganlıklar
devam ediyor" görüşünü
belirtti. BDDKtarafuıdan
yapılan açıklama, banka-
lann hâlâ kredi yerine Ha-
zine'ye borç verme yolu-
nu tercih ettiğini de orta-
ya koydu. Buna göre, ban-
İcalardaki mevduatm kre-
diye dönüşüm oranı yüz-
de 34.6'yla sımrlı kalır-
ken toplanan her 100 lira-
lık mevduatm 61 'i Hazi-
ne'ye borç olarak verildi.
BDDK tarafından ha-
zırlanan "Bankacılık
Sektörü Gelişmeleri,
Güçlü Bankacılık, Güç-
lü Ekonomi-Kasım
2002" raporu açıklandı.
Raporda, bankacılık sis-
temindeki son gelişmeler
şöyle değerlendirildi:
^ F.lcim ayı itibanyla,
bankalardaki toplam me-
duat 133.3 katrilyon lira
oldu. Üç aydan kısa vade-
li mevduatm toplam mev-
duat içindeki payı yüzde
88 olurken bankalar, bul-
duklan bu kısa vadeli
kaynaklan en iyi ihtimal-
le mevduatm vadesinin
10 katma ulaşan vadeler-
de değerlendirebildi.
• Sektördeki kur, faiz
ve kredi riski, yönetilebi-
lir seviyelere geriledi.
• 1999'da81olanban-
ka sayısı 11 Kasım itiba-
nyla 55'e indi.
^ Sektörün bilanço içi
döviz pozisyon açığı Ka-
sım 2000'de 18.4 milyar
dolarken 11 Ekim 2002
tarihi itibanyla 460 mil-
yon dolara geriledi.
• 2001 yıl sonunda
13.9 katrilyon lira olan ta-
kipteki alacaklar (brüt)
tutan, Temmuz 2002 iti-
banyla 13.4 katrilyon li-
raya indi.
GUNDEM MUSTAFA BALBAY
• Baştarafı 1. Sayfada
day'ın yazısı hep çekmecemin hemen ulaşacağım
bölümünde oldu. Yazının başlığı "Kitap Üstüne"
idi.
Anday, "Ah, kitap çağı geçiyor; gözün yerini ku-
lak almak üzere" diye başladığı yazısında bir ar-
kadaşıyla sohbetini anlatıyor. Demiş ki ona:
"Birkaç kitap ayınp çelik bir sandığa kilitleyece-
ğim. Bir hazine gibi kalsın gelecek günlere..."
Arkadaşı da soruvermiş:
"Hangi kitaplan koyacaksın?"
Almış mı Anday'ı bir kaygı. Hangi kitabı alsa,
ötekine yazık olacak. Sandık da o kadar kocaman
değil ki.
Yazıyı okurken heyecanlanmıştım. Acaba An-
day gibi bir bilge, böyle bir sandığa hangi kitap-
lan koyacaktı? Onların tümü bende de olmalıydı.
Anday, listesinin birinci sırasına Gılgamış Des-
tanı'nı koydu. Homeros'tan hangisini almalıydı,
llyada mı yoksa Odysseıa mı? Troya'nın yıkılışı
Odysseia'da olduğuna göre, o...
Platon'dan Sokrates'in Savunması'nı da koy-
du onlann üzerine. Insanlığı bu kadar etkilediği-
ne göre, üç kutsal kitabı da almalıydı. "Dünyada
en çok tartışılmış ve tartışılmakta olan kitaplardan
biri, Machiavelli'n/nPrensV'dedi, "politikayı ah-
laktan ayıran düşünür".
En büyük düşünür kim? Montaigne... Ozaman
onun Denemeler'ini de koy hazineye. "Eras-
mus'un Deliliğe övgü'sünü" diyor, "insan oku-
maya doyamaz."
Voltaire'den Candide, Shakespeare den Fır-
tına, Tolstoy'dan Savaş ve Barış, Çehov'dan Hi-
kâyeler, Dostoyevski'den Suç ve Ceza, Kaf-
ka'dan Şato...
Sayısı 24'ü bulan kitaplardan okumadıklarımı
bulup okurken Anday'ın bir öğrencisi gibi hisset-
miştim kendimi...
Bütün yönleriyle Anday
Anday'ı son sağltklı gördüğüm an, Edebiyatçı-
lar Derneğı'nin 20-21 Mayıs 1995'te Ankara'da
düzenlediğı "Melih Cevdet Anday Günleri" etkin-
liğiydi. Anday'ın sadece şairliği değil, her yönü
paylaşılmıştı. llhan Selçuk kişiliğinı, Emre Kon-
gar denemelerini, Emin Özdemirdilıni, Feridun
Andaç romanını, Şükran Kurdakul şiirindeki
müziği, Cevat Çanap çevirilerını, Ayşegül Yük-
sel tiyatrosunu konu etmışti...
Dönemin Edebiyatçılar Derneği Başkanı Mus-
tafa Şerif Onaran şöyle özetlemişti Anday'ı:
"Kuşku yok ki büyük edebiyatçı Melih Cevdet
Andayönce şairdi. Şiirinigeliştiren, düşünceyidu-
yariı duruma getiren, şiiri duygusallıktan kurtaran,
sözcüklere yeni anlam yükleri kazandırarak, yarat-
tığı bir üst dille sözün gücünü çoğaltan bir şair...
Anday'a çağdaş bir bilge gözüyle bakılabilir."
Onaran'ın konuşma metninin bu bölümünün al-
tını çizdikten sonra, ok çıkmışım:
"Bir dili kullanmakla kalmamak, aynı zamanda
çoğaltmak... Bunu yapan kaç aydınımız var?"
Ayrıca meraklı olduğum için de olsa gerek, ben
Anday'ın şiirlerinin, denemelerinin yanı sıra gezi
notlarını da çok sevıyorum. Bir geziye çıkacağım
zaman önce oturur çalışırım. Ama Anday bunu
yanlış buluyor. "Avare gitmeli, orada görmeli, öğ-
renmeli" diyor...
Bu da şair ayncalığı olsa gerek. Tolstoy'un kö-
yü Yasnaya Polyana'yı, Nadiler'in Kaya Köyü'nü
onun kaleminden okumanın tadı başka... Anday,
"Yazar için, gezilen yerlerin yazılması, o yerlerin
görülmesinden daha anlamlıdır" diyor.
Koca biryüzyılı dolu dolu yaşamış Anday'ın "Ki-
tap Üstüne" yazısını dün bir kez daha okudum.
Hazınesindeki kitapları kanştırırken dolmuşum:
Bilgenin hazinesi ellerimde, ahh nasıl bir anda-
yım...
Bunu tüm insanlarımız bilse, dese; 'Ben de bir
Anday'ım.'
ankcum@ttnet.net.tr
Sayısal Loto'da
1 kişiye 610 milyar
ANKARA (AA)-Sa-
yısal Loto'nun bu hafta-
ki çekilişinde 6, 7, 10,
33,41 ve 45 rakamlannı
doğru tahmin eden 1 ki-
şi, 610 milyar 966 mıl-
yon 900 bin lira ikrami-
ye kazandı. Çekilişte 5
bilenler 1 milyar 761
milyon 750'şer bin, 4 bi-
lenler 14 milyon 5O'şer
bin, 3 bilenler 1 milyon
250'şer bin lira ikramiye
alacaklar.
BDDK savunmada
İşlemleriıraz
denetime tabi
ANKARA (Cum-
huriyet Bürosu) -
Bankacılık Düzenie-
me ve Denetleme Ku-
rumu (BDDK), kendi-
sine yönelik eleştiri ve
suçlamalara yanıt ver-
di. Kurumun tüm iş-
lemlerinin denetim al-
tında olduğu belirtilen
BDDK açıklamasın-
da, Cumhurbaşkanı
Ahmet Necdet Se-
zer'in kurumun tüm
işlemlerini 2 yıldır
Devlet Denetleme Ku-
rumu'na incelettiği de
açıklandı.
BDDK'den yapılan
yazılı açıklamada. ku-
rumun çahşmalan
hakkında TBMM'de
birtakım soru önerge-
lerinin gündeme geldi-
ğine dikkat çekildi.
Soru önergelerine ilgi-
li bakan aracılığıyla
bilgi verileceği belirti-
len açıklamada. "An-
cak BDDK, şeffaflık-
la Bankalar Yasa-
sı'nda öngörülen sır-
lann açıklanmaması
>ükümlülüğü arasın-
daki ince ayrıma dik-
kat ermek zorunda-
dır" denildi. Açıkla-
maya göre, bankacılık
operasyonunun mali
boyutu şöyle:
• BDDK12banka-
yı, Tasarruf Mevduatı
Sigorta Fonu'na
(TMSF)de\Tetti.Ban-
kalarda, sigortaya tabi
mevduat nedeniyle
Hazine'nin riski 15
milyar dolardı. Tasfıye
halinde alacaklılann
riski ise 11 milyar do-
lar düzeyindedi.
• Fon bankalannda
hâkim ortaklann kul-
landığı kaynak tutan 7
milyar 900 milyon do-
lar düzeyindeydi. Bu
tutann 4 milyar 605
milyon dolannın iade
tazmini gerçekleştiri-
lebildi.
%/ Fon bankalannda
alacaklann tahsili için
TMSF tarafından top-
lam 829 dava açıldı.