Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SAYFA CUMHURİYET 1 ARALIK 2002 PAZAR
HABERLER
DÖVYADA BUGUN
ALİ SİRMEN
DP. Biilent Tanör
Sevgili,
Boynudevrilescelerin egemen olduğu, pirele-
rin filleri yuttuğu, son "garip "in iki gün önce gö-
çüp, ganpteri elienckiğründe btrakbğı şu tuhaf dün-
yada, yazdan kalna, kıştan çalma birgüneşli pa-
zar gününde ölünden söz etmenin âlemi var mı,
diye düşünme.
Ölenden söz etrnek ölümden söz etmek midir?
Tabii ki, hayıri
Hele söz konusu olan Bülent Tanör ise...
Dr. Bülent'i bugün elli yıl önce kısa pantolonla
koşarken tanıdığm yerden, o zamanlar yetiştiri-
ci sınıf öğrencisi clduğu Galatasaray Lisesi llko-
kulu, son zamanlaıda öğretim üyesi olduğu şim-
diki Galatasaray Ünrversrtesi bahçesinden son yoJ-
culuğuna uğurtayacağız.
Ona neden "Doktor Bülent" derdik bilmiyo-
rum.
Sadeliği yaşam ikesi haline getirmiş Bülent'i on-
ca yıllık yatılı hayatımız içinde bir gün bile kavga
ederken görmedim.
Sonra yaşam içinde bağırmadan, sesini hiç
yükseltmeden sürdürdüğü nice kavgaya tanık ol-
dum.
Ne kavgadan kaçtı Bülent, ne sevgiden....
Çok kavga göröü, hepsini geçirdi.
Ama sonunda bizzat kendisinin de söylediği gi-
bi, arkadan hançerlendi, Hipokrat yemini etmiş
biri tarafından.
•••
Çok öğretmen gördüm, çok öğretmenimi sev-
dim.
Bülent'ten aldım öğretmenlik derslerinin en gü-
zellerinden birini.
Yıllarönce, birgünAlkazarSineması'nınfuaye-
sindeki kahvede arkadaşlaria oturuyordum.
Birden Bülent girdi içeri.
Gördüğü, çok beğendiği ve gençlerin de mut-
lakagörmesini istediği için öğrencilerini getirecek-
miş sinemaya.
- ÇocukJann parası az, onlar için bir indirim ya-
pamaz mısınız, dryordu.
- Biletlerin üstünde belediye rüsumu var, indi-
rim yapamayız, ama hoca 20 kişi gelirse on bilet
keseriz, yine indirim olur, dediler.
- Olur, dedi.
Gelecekleri günü belirledi. Bir iki dakika otur-
du, yetiştirecek işleri vardı, gitti.
Üç yıl önce, 30 Ağustos günü, Pekin Baran ile
Engin Topsakal'ın önayak olmasıyla, bir motor
gezisinde biriikte olduk, doyasıya.
Onur Öymen ile biriikte, lisenin son sınrfinın he-
men ardından Anadolu yollanna düşmelerini, ilk
yurt gezilerini ve yaptıklannı konuştuk.
• • •
O sıralar hasta olduğunu biliyorduk.
Hastalığını bir sabah arabayla gazeteye gider-
ken kendisine rastladığımda öğrendim.
Galatasaray Üniversitesi'nde "Devrim Tarihi' der-
si veriyordum.
- Senin Kurtuluş ve Kuruluş kitabından okuyo-
ruz dersi, senin de vaadin vardı, ne zaman gele-
ceksin çocuklara ders anlatmaya, dedim.
- Şu sıralarda olmaz, dedi gülümseyerek, bel-
ki daha sonra.
Nedenini anlamadığım için, garip garip bakmam
üzerine,
- Biraz hastayım da, dedi.
- Neyin var Bülent, sorusuna öylesine olağan
ve sakin bir cevap verdi ki:
- Kanseroldum da...
Sonra ekledi: "
- Şimdi tahlilleri almaya hastaneye gidiyorum.
ölenden bahsetmek Sevgili, ölümden sözet-
mek değil.
Bülent hastalıkla, boynudevrilesicelerie nasıl
vakarla savaştı ise öyle savaştı.
Tıbben kâğıt üstünde, daha iki üç yıl önce, çok-
tan ölmüş olmalıydı, ama o yüksünmeden, sız-
lanmadan savaştı, birkaç yıl daha yaşadı, yapa-
cak işleri, sürdürülecek kavgası, yazacak kitap-
lan vardı.
Atatürk'ü ve Kurtuluş Savaşı ile Cumhuriyet dev-
rimlerini en iyi okuyan ve okutan adamdı.
Kurtuluş ve Kuruluş, eşsiz bir eserdi.
Kitabı ilk okuyup bitirdiğimde, bu bilim adamı
adam ile aynı sınrfta okumaktan onur duydum.
Bülent'i son perşembe gecesi, Sedef Kabaş'ın
Sesli Düşünenler programında gördüm. Onun
anısına, bir yıl önce yapılmış programı yeniden ya-
yımlıyordu Sedef Hanım.
Izleyenler, donmamış, sorgulayan aklın, sorum-
lu aydının ömeğini görmek olanağını buldular.
Teşekkürier Sedef Kabaş.
ölenden söz etmek illa ölümden söz etmek
değil. Hele hele, konu Bülent Tanör olunca...
Onunla aynı sınıfta okumak onurunu ömrümün
sonuna dek taşıyacağım.
Yeni genel başkanını sececek
ÖDP kongresi
25-26 Şubat'ta
ANKARA (ANKA)-
3 Kasım milletvekili
genel seçiminde umdu-
ğunu bulamayan Öz-
gürlük ve Dayanışma
Partisi (ÖDP), 25-26
Şubat 2003'te olağa-
nüstü kongresini top-
luyor.
1999'daki seçimde
247 bin olan oy sayısı
son seçimde 106binle-
re düşen parti, olağa-
nüstü kongreye gitme
karan alırken genel baş-
kan UrakUras yeniden
aday olmayacağını
açıkladı.
Son yapılan partı
meclisi ve merkez yö-
netim kurulu toplantı-
lannda, istifa eden yö-
neticilerin yerlerine ata-
malar yapıhrken seçim
sonuçlan değerlendi-
rildi.
" Yeniden vapdanma"
karan alan partide, tüm
il ve ilçe örgütlerinde
seçimleri değerlendi-
ren toplantılar düzen-
lenmesi öngörûldü.
ÖDP örgütlerinde ger-
çekleştirilen toplantı-
lann sonuçlan değer-
lendirilerek yeni genel
başkan adayının belir-
lenmesi öngöriilüyor.
CHP lideri Baykal, türbanın Türkiye'nin bir numaralı sorunu haline getirilmesini eleştirdi:
GerginlikyaratıknasıntstanbulHaber Servisi- CHP Ge-
nel Başkanı Deniz Baykal, Türki-
ye'nin AB üyeliği müzakerelerine
başlamak için tarih alma hakkının
hukuken doğduğunu büdirerek "Biz
tarih istenıe hakkına sahibiz. Sonu-
na kadar tarih istemeye devam etme-
fiyiz" dedi. Baykal, Kıbns konsun-
da da Rauf Denktaş'ın desteklenme-
si gerektiğini belirtti.
Şişli Belediye Başkanı Mustafa Sa-
ngiil'ü dün ziyaret eden Deniz Bay-
kal, görüşmenin ardından yaptığı
açıklamada, Türkiye'nin Kopenhag
kriterleri ile ilgili önemli atılımla-
nnın olduğunu vurguladı.
Deniz Baykal. "Ufaktefekeksik-
ler tamamlanır. Türkhe tanh için
tarih' anlayışına girmelL Biz tarih
istemeye devam etmeüyiz. Bize hak-
• CHP Genel Başkanı Deniz Baykal, Türkiye'nin AB üyelik müzakerelerine başlaması
için hukuki hakkının doğduğunu belirterek "Biz tarih istemeye devam etmeliyiz. Bize
hakkımızı vermezlerse onlann bileceği iş" dedi.
kımtzı vermeyecekse onlann bilece-
ği bir jştir" diye konuştu.
Deniz Baykal, "Kuvvetkomutan-
lannın, TBMM Başkanı Bülent
Annç'a yapüğı 3 dakikahk zrvareti
nasıl değerkndiriyorsunuz" sorusu
üzerine şunlan syledi:
'Kıbrıs Karan doğru'
"Türkiye'de yapay gerginlikler ya-
şanmasını istemiyoruz. Hiç kimse
Türkiye'nin gerçek gündemini çar-
pıtarakyapay sorunlar yaratmama-
u. Ben dilerdim ki bu noktaya geün-
meden anlaşılsuı. Başan dilekkri-
miifadeederkenbiie 'dikkatli olun'
dedim. Gereksiz gergiııKkkr yarat-
mayahm.''
Türkiye'de kutuplaşma eğilimin-
de olan noktalarda uyan görevi yap-
maya devam edeceklerini söyleyen
Baykal, "Bir siyasetbilimcisi olarak
3 dakikahk ziyareti nasıl yorumlu-
yorsunuz?" sorusuna da "O işi bı-
rakah çok oldu. Beni tahrik ediyor-
sunuz" yanıtını verdi.
Milli Güvenlik Kurullu'nun
(MGK) Kıbns konusu ile ilgili ver-
diği karannın doğru olduğunu be-
lirten CHP Lideri Deniz Baykal,
Türkiye'nin Kıbns'tabanşçı bir çö-
züm istediğini söyledi. Müzakere-
lerin kritik bir noktasına gelindiği-
ni dile getiren Deniz Baykal, şöyle
konuştu: "KKTC Cumhurbaşkanı
Rauf Denktaş'a destek vermeye de-
vam etmehyiz. Dış politika konula-
nnda 'Artık yeter, bıktık, bu mese-
le bir an önce çözülsün, ne olursa ol-
sun' deyip konu olgunJaşmadan bir
bıkkınhkla çözüme nza gösterme
baskısun üzerimize yönehmeye ge-
rek yok. Dikkatfi, sabırn olmahyız."
Türban konusunda gerilim yara-
tılmamasının önemli olduğunu be-
lirten Deniz Baykal, şu görüşleri di-
le getirdi.
'Türban blrlncl mesele
olarak görmüyoruz'
"tktidardaki siyasi parti bile bu
konuyu Türkiye'nin birinci mesele-
si olarak görmediğini ifade ettL Bu-
gün Türkiye'nin bir numarah me-
selesi hatine getirüdi."
CHP liden, TBMM BaşkanıBü-
lent Annç'ın "Bu konuyu çözeninefi-
ni öperim" dediğini anımsatan ga-
zeteciye "Kimsenin efimi öpmesi
bana mutluluk vermez. Ben insan-
lan sevgi\1e kucaklamayu el sıkış-
mayı tercih ederim. El öptürmek gi-
bi bir arayışunız yoktur" dedi.
15 YILLIK UYGULAMA BÎTTİ
OHAL alkışlarla
uğurlandı
• Diyarbakır'da örgütlü 46 sivil toplum
kuruluşu, siyasi parti, meslek odası ve
sendika yöneticilerinin desteklediği
Diyarbakır Demokrasi Platformu'nun
Büyükşehir Belediyesi Tiyatro Salonu'nda
düzenlediği toplantıda OîIAL'in bitişi alkış
ve zılgıtlarla kutlandı.
DtYARBAKIR / AN-
KARA(Cumhurivet)-Dı-
yarbakırhlar, 15 yüdan bu
yana devam eden ve dün
saat 17.30 itibanyla sona
eren OHAL uygulaması-
nı alkışlar ve zılgıtlarla
uğurladılar.
Sıkıyönetimle biriikte
23 yılı bulan olağanüstü
halin Diyarbakır ve Şır-
nak'ta da son bulmasıyla
biriikte ülke tarihinde bir
sayfa kapandı.
Yurttaşlar, olağanüstü
halin son bulduğu saat
17.30 sıralannda Ofıs Sa-
nat Sokağı'nda toplandı-
lar. Kısa sürede yaklaşık
bin kişiye ulaşan kitle,
maytap yaktı, tef çalarak
halay çekti. Zafer işaret-
leri yapan yurttaşlar sık
sık," Yaşasın demokratik
cumhuriyet", "Selam se-
lam tmrah'ya bin selam,
seninleyiz Öcalan", "2ün-
danlar boşabın", "Aynm-
SE genel aP, "Güneşin do-
ğuşu engeDenemez" slo-
ganlan attı.
Gösterinin ardından yü-
rüyüşe geçen yurttaşlar
sokağın başında önlem
alan polis panzerinin
önünden geçerken de za-
fer işareti yaparak, slogan
atmaya devam edince, gü-
venlik güçlerince uyanl-
dılar. 46 sivil toplum ku-
ruluşu, siyasi parti, mes-
lek odası ve sendika yö-
neticilerinin desteklediği
Diyarbakır Demokrasi
Platformu da dün Büyük-
şehir Belediyesi Tiyatro
Salonu'nda basın toplan-
tısı düzenleyerek yeni dö-
nemle ilgili bölge halkının
beklentilerini dile getirdi.
Platform Sözcüsü Tes-
Iş 2 Nohı Şube Başkanı Al
Oncü, olağanüstü halin
son bulmasının mutluluk
verici olduğunu belirte-
rek "Ancak son günkrde
'Kritik Üler' kavramıgün-
ceDeştirumeye çahşüryor
w
dedi Makine Mühendis-
leri Odası ŞubeSekrete-
ri NecdetAtaby da OHAL
uygulamasının, arkasın-
da ağır ekonomik, sosyal
ve toplumsal tahribatlar
bıraktığuıı vurguladı.
Uygulamanın son bul-
masıyla biriikte bölgede
demokrasi standardının
yükseltilmesi, köye geri
dönüşlerin sağlanması ve
zararlann ödenmesi, eko-
nominin canlanması için
yapısal reformlann bir an
önce yapılmasını istedik-
lerini anlatan Atalay. ko-
nuşmasını
tt
OR\L'K>ılla-
nn bir daha yaşanmama-
sı dileğhie olağan yaşama
merhaba" diyerek tamam-
ladı.
Senllfle Izln yok
Atalay'ın konuşması-
nın ardından salondan
uzun süre alkış ve zılgıt
sesleri yükseldi, "Yaşasm
demokratikcumhuriyet",
"Baskılar bizi VTkhramaz"
sloganlan atıldı. Bu sıra-
da Öncü, OHAL'in son
bulması nedeniyle Sanat
Sokağı 'nda bir şenlik dü-
zenleneceğini belirterek
tüm katıhmcılan davet
edince, güvenlik görevli-
leri etkinliğin yasak oldu-
ğunu söylediler. Bunun
üzerine platform yönetici-
leri ile güvenlik güçleri
arasında kısa bir tartışma
yaşandı.
'Kahveyi iyipişiriyor Î Başkanı Mustafa Sangûl'ü ziyaret eden CHP lideri Bay-
l'ün çakşmalan hakkında bügi almak oiduğiı-
nu ifade etti. Ba\ kaL "Bugün bir dostiuk zhareti yapok. Kız evini
ziyaret ediyonız. Sangül kahveyi çok güzel pişiriwr. çok güzel takdim edh'or. Gavet memnun a>Tiİı>onız"" diye ko-
nuştu. CHP lideri "SangüL CHP'den Istanbul Büyükşehir Beledhe Başkanbgı'na aday olacak mı?" sorusuna ise
şu karşdığı v«rdi: "Sangûl'den böyle bir değeriendirme almadım. Solda da bir toparlanma süreci yaşanıyor ve to-
parianılacakyerCHR" Sangül,ziyaretsırasındaBay'kaJ'abiryağhboyatablohediyeettL(Fotoğraf: HÎLAL KÖSE))
Istanbul ve îzmir'de 'Savaşa Hayır' mitingleri düzenleniyor
6
Onlara Irak9
Bize Yakm
9
tSTANBUL/ANKARA
ABD'nin olası Irak müdahalesine
karşı aralannda partiler, sendika-
lar, meslek odalan ve demeklerin
bulunduğu 142 oluşum bugün Is-
tanbul ve îzmir'd, 'Savaşa Hayır'
mitingleri gerçekleştirecek.
Sa^'aş karşıtlan ve banş girişim-
cileri, -Demokrasi ve banş adma em-
peryaüst sömürüye karşı çıkmak
için" saat 12.00'de Şişli Abıde-i
Hürriyet Meydanı'nda "Onlara
Irak, Bize Yakm" sloganmı haykı-
racaklar.
DtSK, Türk-lş, KESK, TMMOB,
TTB, Greenpeace ve Istanbul Sos-
yal Forumu Girişimi'nin düzenle-
diği mitinge 142 sivil toplum kuru-
luşu ve inisiyatif destek veriyor.
îzmir'de Savaş Karşıtı Platform
tarafından düzenlenen miting ise
saat 13.00'te Gündoğdu Meyda-
nı'nda gerçekleştirilecek. "Savaşa
Hayır Mithîgr öncesi kentte 100 bin
el ılanı dağıtıldı, 10 bin afiş mer-
kezi noktalara asıldı. Çeşitli nokta-
larda imza standlan açıldı. Plat-
fonn bugün tzmir'de on binleri bir
araya getirmenin hedeflendiğini
açıkladı.
KESK'in sempozyumuna Chomsky ve Tank Ali de katılıyor
Savaş ve banş tartışılacak
ISTANBUL (ANKA) -Kamu Emekçileri Sen-
dikalan Konfederasyonu (KESK) tarafından 14
Aralık günü başlayacak ve iki gün sürecek "Ba-
nş ve Demokrasi" sempozyumunun konugu No-
am Chomsky ile Tank Ali olacak. Ali ve Chomsky,
sempozyumda birer konuşma yapacak.
KESK, Ortadoğu'da devam eden, Güney'de ise
yakın gözüken savaşın önlenmesi, Kıbns'taki par-
çalanmışhğın sona erdirilmesi, Türkiye'deki Kürt
sorunu ve demokratikleşmeye katkı amacıyla "Ba-
nş ve Demokrasj'' adı altında bir sempozyum dü-
zenliyor. Sempozyuma dünyaca ünlü savaş kar-
şıtı aydınlar ve sendikacılar katılacak.
Daha önce Türkiye'de yayımlanan "Amerikan
MüdahaleciBği" isimli kitabından dolayı dava açı-
lan ve yayıncısuıa destek vermek amacıyla Tür-
kiye'ye gelen Noam Chomsky Ue Ingiltere'de ba-
nş yanlılannın sözcüsü yazar Tank Ali, Hamburg
Üniversitesi'nden Norman Peach, Paris Üniver-
sitesi'nden Filbert Achcar, İsrail'den Peace Now
(Banş Şimdi) hareketinden Dan Bitan sempozyu-
ma konuşmacı olarak katılacaklar. Sempozyum-
da Kıbns'tan Kıb-Sek Genel Sekreteri Ahmet
Barçm da yer alacak.
UYUMPAKETÎ
3 bin 500
öğrenci
affi bekliyor
AMCARA G4NKA) -
Hükümetin, tartışmalara
neden olan üniversite öğ-
rencilerine af planı, tür-
bandan çok "Kürtçe eği-
tim" talebini içeren dilek-
çeler üzerine disiplin ceza-
lannın işletildiği 2001-
2002 eğitim-öğretim yılı-
nı kapsıyor.
Bu dönemler arasında
Mazlum-Der'e sadece 250
öğrenci başvurdu.
Tüm disiplin cezalannı
kapsayacak olan af, 2001 -
2002 eğitim-öğretim döne-
minde üniversitelerin si-
yasi önceliği olan "Kürt-
çe eğhim" talebi dilekçe-
leri nedeniyle verilen ce-
zalan da yok sayacak. Söz
konusu dönemde "Kürtçe
eğinnı" dilekçesi vermesi
nedeniyle cezalandınlan
öğrenci sayısı türbana gö-
, re yaklaşık 10 kat fazla ol-
du. 2 bin 500 üniversite
öğrencisi 2001-2002 egi-
tim yılında disiplin ceza-
lanna çarptınldı.
Cezalar
kaldırılacak
Hükümetin, anayasa
uyum paketinde üniversi-
te öğrenci amna ilişkin hü-
küm şöyle yer aldı: "2001-
2002 eğitinı öğretim yıhba-
şmdan bu kanunun yürür-
lüğe girdiği tarihe kadar,
yükseköğrethn kunımla-
n haznM, Bsans, ön Hsans
ve lisans eğitim öğretim
programlamla yükseko-
kullann herhangi bir sıra-
nnda kayıtiı olan öğrenci-
lerin Yüksek Öğrenim Ka-
nunu ve buna kaynakhk
eden YüksekOğrenim Ku-
rumlan Öğrenci Disiplin
Yönetmetiği hükümlerine
göreakbldan dkipinceza-
lan bütün sonuçlarrvia kal-
dınlmıstir. Bunlarm sicil
dosyalanndaki kayıtlar,
müracaatlan aranmaksı-
2m dosyadan çıkanhrf
IR NOKTASI /ORAL ÇALIŞLAR oralcalislar@mynet.com oralcalislar@yahoo.conr
Türkiye'de araba kullanmak bazı-
lan için bir sıkıntı, bazılan içinse bir
keyif. örneğin kurallara uymak ister-
seniz, önünüzdeki araçlafren mesa-
fesi bırakırsanız, sizi yaptığınıza piş-
man ederler. Belli bir hızla giderken
önünüzdeki araç ani birfren yaptığın-
da belli bir mesafe bırakmanız gere-
kir. Bu mesafe arabanızın hızının iki-
ye bölünmesi oranında olmalıdır. Sek-
sen kilometre hızla gidiyorsanız önü-
nüzdeki araçla mesafenin en az 40
metre olması gerekir. Buna fren me-
safesi denir.
Yölda giderken arabalara bir bakın,
aralannda hiç bu ölçüde bir mesafe
bırakan var mı? Bu mesafeyi bırak-
tığınız an mutlaka araya bir başka
araç girer ve o boşluğu doldurur. As-
lında bu manzara bizim yaşamla, ku-
rallaria olan ilişkimizi de belirliyor.
Samsun - Ankara ydundaki kazayı dü-
şünün: 24 araç birbirine giriyor. Üs-
telik yoğun bir sis altında bir yol bu-
rası. Nofmal zamandan daha fazla dik-
katii olunması ve yavaş gıdilmesi ge-
reken yol koşullan söz konusu.
Türk Usulü Kaza mı?
Belli ki, hepsi birbirinin sırtına da-
yanmış son hızla giden araçlar, ön-
deki aracın önündekine çarpmasının
ardından birbirlerine giriyorlar. Siste
arabanın gazına sonuna kadar bas-
mış şoförü aslında hepimiz tanıyoruz.
O aslında biziz. O aslında yurdum in-
sanı. Kurallara uymayan, sorumsuz,
ben yaptım oldu diyen bir umursa-
mazlık içinde.
• • •
Istanbul'un içinde gün boyu bir yol
kenarına oturup, bu ülke insanının
bir fotoğrafını çıkarabilırsiniz. 20'lik bir
delikanlı, direksiyonun başında kural-
iarda ne yazılıyorsa tersini yapmaya
kararlı olduğunu size kanıtlayıverir.
Zikzaklar çizerek, önündeki arabayı
bir sağından bir solundan geçebilir.
Yüzünü yıkamamış ve tıraş olmamış
bir şoför ters yoldan üzerinize gele-
bilir. Itiraz edeni dövebılir de!
Eğer Istanbul'da araç kullanıyorsa-
nız ve kurallara uyarak bu işi yapıyor-
sanız, kısa süre sonra bir psikoloğa
gitmenız gerekir. Psikoloğun size öne-
receği ne olabilir ki! Ya şoförlüğü bı-
rakın diyecek ya da siz de bildiğinizi
okuyun. Cumhuriyet gazetesinin
önündeki Türkocağı Caddesi trafiği
her sabah tıkanır. Nedeni gayet ba-
sit. Çift yönlü olan bu yolun bir tara-
fına yurdum insanlarından birkaçı
arabasını bırakır ve yol tek arabanın
geçeceği hale gelir. İki taraflı trafik
anındakilitlenir. Oradatrafikpoliside
vardır, o da çaresiz bir şekilde etrafa
bakınır durur ya da oraya bırakılmış
arabanın şoförünü arayanlara katılır.
Eğer arayıp bu adamlardan birisini bu-
lursanız, "Abi ne olur biraz daha ida-
re edin, bir iki parça mal daha alıp
gideceğim" diyerek pişkin pişkin yü-
zünüze bakar.
Işte o adamla Samsun - Ankara
yolunda birbirine gıren araçların şo-
föıieri aynıdır. Kurallan, kurala uyma-
maktır. Bu bir milli özellik haline gel-
mıştir. Almanya'da kurala uymayan
şoförlerin davranışı, "Türk usulü "di-
ye tanımlanır.
•••
Araçla, yurdum insanı arasındaki iliş-
ki, aslında toplum olarak yaşamla
olan ilişkimizi çok güzel açıklıyor. Ara-
cın direksiyonuna geçen insanımız,
kendisini iktıdarsanıyorvebu iktida-
rı başkası aleyhine kullanmayı mari-
fet sayıyor. Önünüze geçiyor, korna-
ya basıyor, gerekirse arabadan inip
üstünüze saldırıyor. Güçlü olduğunu
hissettiğı zaman öfkeli ve saldırgan,
zayıf olduğu zaman ezik ve zavallı.
Samsun - Ankara yolundaki kaza-
dan sonra ınsanlarımızı izliyorum: Ça-
resiz, zavallı veşaşkın. Ağlayan ve kur-
tarılmayı bekleyen şoförün yüzü dik-
katimi çekiyor. Belki on dakika önce
ona, "Aman şoför bey dikkatli olun "
diyen olsa nasıl çıkışır, nasıl havala-
nırdı. Zaten böyle bir itirazda bulun-
mak bile kolay değildir. On dakika
sonra kaza olduğunda ise tamamen
çaresiz ve acınacak hale gelmesi ise
gerçeğin diğer yüzünü gösteriyor.
24 aracın siste birbirine girmesi,
Türk usulü bir yaşam biçimi mi? Ku-
ralsızlığın kuraj haline getirilmesinin
bir cezası mı? Üzerinde düşünmemiz
gerek.
•••
NOT: Kemancı Corey Cerovsek'in
perşembe gecesi Lütfi Kırdar'daki
nefis gösterisini sizlerle paylaşmak is-
tedim. Borusan Kültür ve Sanat ku-
rumunun organize ettiği konserler,
her ay bir müzik ziyafetine dönüşü-
yor. Gürer Aykal yönetimindeki Bo-
rusan Istanbul Filarmoni Orkestrası
eşliğinde Corey Cerovsek, Pagani-
ni'nin keman konçertosunu sundu-
ğunda bütün salon onu ayakta alkış-
ladı. Aralık ayında dünyaca ünlü panf-
lütçü George Zampnir'in konserini
heyecanla bekliyorum. Borusan'a
teşekkürier.