Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
KASIM 2002 CUMA CUMHURİYET SAYFA
17
ESUĞBO Crdoğsn'tı
ŞMMtrgön
caatyarmdai
Tel: 0.212.512 05 05 Faks: 0.212.512 44 97Bektronik posta: denizsom@cumhuriyetcom.tr
- 57. hükümet son
toplantısını yapmış...
"Uvum icinde daöıldılar!"
Pamukkale'den
Denizli'deki
Pamukkale
Üniversitesi
Rektörü Prof. Dr.
Hasan Kazdağlı'ya
Eylül'de sorulan
sorunun yanıtı yeni
çjeldi. Son iki yıl içinde
"13 profesöriük kadrosu
öçılmasına karşın
«doçentlikte beş yıllık
t>ekleme süresini
«doldurup. üstüne üç
yıldır beklemekte olan
w e bölümlerinde hiç
profesör olmayan tıp
f akültesinden üç
öğretim üyesine neden
profesörlük kadrosu
verilmediği merak
ediljyordu. Rektör
Kazdağlı, bu kısa soruya
ü ç sayfalık uzun
yanıtında özetle
artamalarda YÖK
mevzuatı ve üniversite
senatosunda kabul
edilen krrterlerinin
uygulandığını, jürinin adı
çyeçen öğretim
üryelerinden birini
a kademik yönden yeterli
g örmediğini bildiriyor.
Açıklamadan, diğer iki
öğretim üyesinin
profesörlük kadrosu için
başvurmadığı anlaşılıyor.
Rektör aynca,
"Akademik ahlak bu tür
atama ve yükseltmelerin
keyfîlikten uzak olmasını
zorunlu kılmaktadır"
diyor.
amarilla sözcüğü dilimıze ispanyolca'dan
geçmiş... Sözcüğün aslı: Camarila. Anlamı,
yetkili bir kişiyi perde arkasından yöneten
kimse. Anımsarsanız, Türkiye'nin siyasi ko-
şullan Türkçedeki "emanetçi" sözcüğüne yeni bir an-
lam kazandırmıştı. Emanetçi, siyaset perdesinin
önünde duran ve yetkili olarak görünen kişiyi anlatı-
yordu. Perdenin arkasındaki kimse için genel birsöz-
cük üretilmemişti. Özelinde ise "bir bilen" deniyordu!
Meğer, hazırda kullanılmayı bekleyen fakat unutul-
muş bir sözcük varmış... Osmanlı'dan kalmış olma-
lı... Birdeliyi ya da çocuğu padişah yapıyorlar; ülke-
yi anası yönetiyor, herkes işini kamarilla ile halledi-
yoıi
Türk Dil Kurumu'nun sözlüğünde, kamarilla için
"bir büyük yetki sahibini perde arkasından yöneten
kimse" açıklaması yapıhyor. Yani, sıradan her yetki
sahibini perde arkasından yöneten kimse kamarilla
olmuyor. llla büyük bir yetki sahibi olarak görünen ki-
Kamarilla
şiyi perde arkasından sevk ve idare etmek gerekiyor.
Günün siyasi koşullanna uygun düşmesi bakımından
örnegin başbakanı...
Bu durumda, Adalet ve Kalkınma Partisi Genel
Başkanı Recep Tayyip Erdoğan başbakan olamı-
yor ama kamarilla olabiliyor! Zaten Erdoğan, parti
genel başkanlığını da bırakmak durumunda kaisa bi-
le "dışarıdan da parti yönetilir" diyor. Eh, partiyi dışa-
rıdan yöneten kimse herhalde hükümeti dışarıdan
yönetmekte zorluk çekmeyecektir.
Buyurun size çifte kamarilla!
Türkçeye Ispanyolcadan geçtiğine göre kamarilla
sözcüğü başka bir gerçeği daha anlatıyor:
Kamarillanın evrensel bir boyutu var.
Pakistan'da. Amerika Birleşik Devletleri'nde, Uru-
guay'da, Mozambik'te, Hollanda'da, Kanada'da, Fi-
lipinler'de de kamarilla olabilir. Gelişmiş, az gelişmiş
ülke fark etmez kamarillalar her yerde.
Örneğin ABD Başkanı George W. Bush'un kama-
rillası belli:
Başta petrol şirketleri ve silah tüccarlan olmak üze-
re Amerikan sermayesinin önde gidenleri!
Ancak...
Yine de bir eksiklik söz konusu...
Öyle isteyen herkes istediği her yerde kamarilla
olamaz... özellikle az gelişmiş ülkelerde, dış borç ba-
tağındaki toplumlarda eğer bir kamarilla ortaya çıkar-
sa bilin ki kamarillanın da arkasında bir kamarilla var-
dır! Siz buna ister "büyük kamarilla", ister "big kama-
rilla" deyin!
Şimdi biz, bizim kamarillayı biliyoruz...
Bizimkinin kamarillasını da!
Böylesi her millete nasip olmaz...
Ne mutlu bize!
SESSlZSEDASIZ(f)
Yüksek Yerilim Hatt =
erdincutku"! yahoo.com ^
Seçimde parmağımızı,
seçim sonrası GÖZÜMÜZÜ BOYUYORLAR!
Deniz Baykal'ın başarısı örnek oluyor
Iktidara oynayan ANAP, MHR
DYP, DSP barajın altında kalınca
genel başkanları sorumluluğu gü-
ya üstlendi.
Seçim sonuçlannın ilk şokunda Me-
sut Yılmaz siyaseti bıraktığını açıkla-
dı. Devlet Bahçeli, birkaç ay sonra
olağanüstü kongreyi toplayıp aday ol-
mayacağını söyledi. Tansu Çiller ge-
nel başkanlıktan ayrılacağını bildirdi.
Bülent Ecevit zaten seçimden önce
vadesini kendi çizmişti!
İlk şok atlatıldıktan sonra ilk yan çiz-
meye başlayan Çiller oldu... örgütün-
den gelen destek üzerine Bâhçeli'nin
çekilme kararının aslında "istemem
yan cebime koy" olduğu görüldü. Yıl-
maz'ın siyaseti bıraksa da köşesinde
bekleyeceği anlaşıldı. Ve sandığa gö-
f
mülen genel başkanlann Deniz Bay-
kal'ı örnek almaya çalıştığı ortaya
çıktı.
1999'da CHP'yi Meclis dışında bı-
rakan Baykal, genel başkanlıktan ay-
nlmış ve bir süre sonra tekrar dönmüş-
tü. Şimdi de zafer kazanmış bir siyasi
gibi koltuğunda oturuyor... Istifayı hiç
ama hiç düşünmüyor...
Bu bakımdan sandığa gömülen ye-
nik genel başkanlar; partisini iktidara
taşıyamadığı, merkez solun yüzde
3O'luk oyundan ancak üçte ikisini ala-
bildiği, solun kalan üçte biri oyunu da
AKP'ye kaptırdığı, dar kadrosu ileseç-
mene güven vermediği, yoksulların
değil varsıllann nabzını tuttuğu halde
"başanlı" sayılan Deniz Baykal'ı örnek
almasınlar da kimi alsınlar...
Anarken..•Anarken...
MERİÇ VELİDEDEOĞLU
10 Kasım'lann bir "hesap
verme" günü gibi algılanma-
sı gerektiğini yazıp söylerdi
Hıfzı Veldet Velidedeoğlu.
Bunu, Atatürk'ün aramızdan
ayrılışmın 64. yılında bilmem
ki nasıl yapabiliriz?
3 Kasım seçimlerinden 24
saat önce yazdıklannı seçim
sonucunun alınmasından he-
men sonra unutup, yeni ikti-
dara yanaşmaya çalışanlarla
mr... "Islamcı parti" tanımla-
masının dış dünyaca yadsın-
ması olasılığı karşısında, "uta-
nılacak" duruma düşeceği-
mizi söyleyenlerle mi...
Mustafa Kemal, 1927 yılına
gelindiğinde halkından, Bü-
yük Söylev'inde yer alan üç
istekte bulunmuştu. Bunlar-
. dan ilki Cumhuriyetin, yüzü
çağa dönük olarak sonsuza
dek yaşatılması.
Ikincisi, 1924 Anayasa-
sı'nda yer alan: "Türkiye
Devleti'nin dini, Din-i Islam-
dır" hükmünün kaldınlması.
Üçuncüsü de "Terakkiper-
ver Cumhuriyet Fırkası"nın
Kasın 1924'te kuruluş ve Ha-
ziran 1925'te kapatılış olayı-
nın, tum boyutlanyla tarihçiler
tarafından ortaya konulması-
dır.
llkstegi "süreli" değil. "sü-
rekli'dir. Ölümünden sonra
geçen 64 yıl içinde Cumhuri-
yetin ;ağa dönük yönünü, la-
' ikliğin tırpanlıya tırpanlıya bu-
gün getirdiğimiz nokta önü-
müzoe...
Ikirci istekTürkhalkınca 10
Nisan 1928'de eksiksiz ola-
rak yerinegetirildi. Devletindi-
nindVı söz edilemeyeceği ka-
bul edilip o hüküm anayasa-
dan çıkanldı. Daha sonra da
anayasaya Cumhuriyetimizin
"laik bir cumhuriyet" oldu-
ğunuDelirten hüküm eklendi.
Arasıra kimi "aklı evvelle-
rin" rtaya çıkıp 1924 Anaya-
sası'n övmelerinin ardında,
devlecn dininden söz eden bu
hükrrun bulunduğu bilinir.
Üç.ncü isteğegelince; "Te-
rakkioerver Cumhuriyet Fır-
kası", "Cumhuriyet Halk
Fırkası"ndan sonra kurulan
ilk partiydi. Partinin progra-
mında yer alan "dinsel inanç-
lara saygı", partinin kimi söy-
lemlerinde dile getirilen dinsel
düşünceye saygı Anadolu'da
-kurucularca onaylanmasa
da- yer yer dinsel bağnazlığı
coşturur; aynca Devrim kar-
şıtlarının akın akın partiye gir-
mesine neden olur.
Partinin Anadolu'ya yayılma
döneminde baş gösteren
Şeyn Saitisyanı bardagı taşı-
ran son damlayı oluşturur;
parti 1925 yılının haziran ayın-
da kapatılır.
1930'daki kısa soluklu
"Serbest Fırka"dan uzun bir
süre sonra kurulan "Demok-
rat Parti"nin de dini siyaset
aracı yapması, kuruculardan
Başbakan Adnan Mende-
res'in partinin milletvekilleri-
ne, "Siz isterseniz hilafeti bi-
le getirebilirsiniz!" demesi
DP'yi, tıpkı TCF gibi amacı-
nın dışına taşıyacaktır.
Böylece -bir bakıma- laik-
lik, laik düzen karşıtı birteme-
le oturtulan bir muhalefet ge-
leneğinin doğuşu elle tutulur
duruma gelecek, daha sonra-
ki yıllarda da yaşamını sürdü-
ren bu gelenek günümüze dek
ulaşacak, AKP tarafından da
ustaca kullanılıp partinin tek
başına iktidar olmasında bü-
yük bir rol oynayacaktır.
öyle anlaşılıyor ki bu sonu-
cu 1925'lerde gören Atatürk,
TCF olayının büyük bir ciddi-
yetle, bilimsel bir yöntemle ele
alınmasını, yaşananlardan ge-
leceğe dönük "dersler" çıka-
rılmasını, gerekli önlemlerin
belirlenmesini istemiş.
Bu isteği zamanında yerine
getirilmedi; yaşanan deneyim
geleceğe yönelik olarak de-
ğerlendirilmedi, kısaca ders
alınmadı.
Sonunda laik düzen karşıtı
görüş, muhalefetten iktidara
tırmandı.
Dolayısıyla Atatürk'ün ara-
mızdan ayrılışmın 64. yılında
başımız herzamankinden da-
ha daeğik...
KİM KİME DUM DUMA BEHÎÇAK behicakfqturk.net
ÇtZGlLİK KÂMİL MASARACI
TARtHTE BUGÜN MÜMTAZARIKAN 8 Kasım
TUM AKL MEZUNU VE DOSTLARINA
ÇAĞRI
Cnümüzdeki 6 ay için düşünülen etkinliklere katılmanızı,
dereğimize katkıda bulunmanızı diliyoruz.
• 9 Kasım 2002 Cumartesi ve her ayın 2. cumartesi Me-
nek-e-1 SokakNo:11 Kızılay OASE CAFE'de saat 11.00-
15.B arası buluşuyoruz.
ıt Hersalı 12.00-14.00 okulumuzdaki odamızdayız.
ı/10 Kasım 2002 günü saat 9.00'da okuldaki törene ka-
tılıyrve ardından birsöyleşi düzenliyoruz.
</ Planlanan hafta sonu ve günübirlik geziler ve diğer et-
kinlKİer, cumartesi toplantılannda duyurulacakiır.
Sevgi v e Dostlukla
AKL Mezunlan Derneği Y. K.
MOCTEZUMA'MM SICAKCfKOtAT/lSL
1S19'M BUGÜtJ, A2TBK İMPA&irveu AK>Cr€ZUM4,
İSPAA1YOL HEZAJAM COS7E2. VE /tMMLA&tNf OOST-
ÇA KAKŞfLA*(/Ş}
St&MZ ÇfcOLAT* /KISAM ETMlfTİ.
YÜZYtLL/USCA "KA&tO* l/e *ÇİKOL*7*"APLAgtY
LA /VJtLACAti. OLAN SU MAP&ELe~RİN KAYUA6I
' 4f/4Y<4 İLE
AĞACtUt İLK
MtŞTf. BU AĞACIAJ MEYI/ELS& yA£lLA£Af£,Çe-
fc/ePE/tu-ee/A/peA/ t&fcAo ütcöejj çtKAgturoe-
bUKAKAO L/ZCİtÇÜ, Çi/COLAr/4/V/M HAA4 MAD-
C>ESİYOf. COSTE2, KtSA SÜSE SOA/B4 ÇfKOLA -
TAyr AueuPA'yA Görv/ee/eeK TANtrAcAKrr..
(*-~)Kakao Ükârûndeki yağ çıluınlrrsa, /kaldn kah *e fcurv
k öğütu/erek keikao foza eJde edifir.
Cumhurlyel
K ı t a p i a t ı
Mustafa Balbay
ÇlN'lN UZUN YÜRÜYÜŞÜ
CIKTI
Çin. 4 bın vılük yazUı-yerleşik kûltürüyle
dünyanın çekım merkezlenııden bui. Bız Türkler de
Orta Asya'daiü uzun ya§amımızda
Çinlilerle sa\r
aşmışız, banşmışız, devlet kunıp bozuşmuşuz
CumhUftyrt Ça« Pazarlama A Ş.
kKap kulübO (34334) Cagaloglu-tsı
Tûrkocagı Cad. No:39/41
ıtaobulTe1(02I2) 514 01 96
FETHİYE A.D.D.
VE
ST. NICHOLAS PARK
işbirliği ile
MRt KIRTCEBE
NÂZIM HİKMET
KUVAYI MİLLİYE
ÇtZGİ-ROMANININ
SÖYLEŞtVEÎMZAGÜNÜ
9 KASIM 2002 CLIR'UITESI SAAT: 13.00
ATATÜRKÇÜ DÜŞÜNCE DERNEGİ
FETHÎYEŞUBESİ
aîSEARKASINO:36)
>
KaibiniziKontrai
Ettirin
TÜRKKALP
VAKFI
Şi^fc&nbul
Tet 1213212 07 07 föj|
Faks (212)212 68 35
1999modelMazda
323 model
Sedan
88.000 km'de,
klimalı
Müracaat için saat
10.0017.00 arası
02125120505/485
AJi Erol Edeoğlu
ANKARA...ANKA...
MÜŞERREF HEKİMOĞLU
Yanlış Tanı
Geceleyin göğsümde bir yanmayla uyandım,
kalbim çarpıyor, soluğum daralıyor. Tanıyı koydum
hemen, enfarktüsü Belli bir yaşa gelince kalp ağ-
nlanna direnmeyi de öğreniyor insan. Evde yalnı-
zım, yapacak bir şey yok. Kımıldamadan yattım.
Gözkapaklarım ağırlaşınca en iyisi uyku diye gü-
lümsedim. Bir süre dalmışım, uyanınca, kahkaha-
yı bastım, ölmemişim!
Yeni bir gün başlıyor dünyamızda, TV'de haber-
ler ve resimler, liderler konuşuyor, telefonlar baş-
lıyor derken.
Önce Gürer Aykaf, Borusan konserlerinin mut-
luluğunu anlatıyor.
- Dostlarımla seni çok anımsadık, keşke gelebil-
seydin..
- Keşke!
Latife ve Artf Mardin'den söz ediyor Maestro.
Borusan Orkestrası eşliğinde ünlü besteci, "/ will
wait" adlı yapıtlannı seslendiriyor. İki bölüm çalı-
nıyor Mardin'in yapıtından.
Güzel birarmağan müzik severlere. Okyanusun
ötesinden bir seslenişle çınlıyor boğaz kıyıları.
Gürer'den sonra Latife Mardin aradı. 40 yıl ön-
cesine uzandım birden Arif Mardin'i tanıdığım gün-
lere. Büyük bir aşkın, sağlam bir dostluğun tanık-
lığına. Yaşamımda yeni bir dönem başlıyor, caz
müziği geliyorgündeme. Kocasının yeteneğini ge-
liştirmeyi güzel bir görev olarak üstleniyor Latife
Mardin. Istanbul'dan ayrıhyor, New York'a yerleşi-
yorlar. Caz yıldızlarının parladığı kente. Mutlu bir
olay değil mi? Itici gücü sevgiden, özveriden kay-
naklanıyor herşeyden önce. Umutla, güvenle bes-
leniyor, güzel birdüzeye uluslararası boyutlara ula-
şıyor.
• • •
Telefon telleri ısındı birden. Enfarktüs tanısı doğ-
ru değil demek. Doğru da olsa ne yazar. Yaşamak
sevinciyle yeniden gülümsüyorum Latife Mardin'e.
Kitaplannı soruyorum, tümü dört kitap. Belli dö-
nemlerin, ülkemızin tarihini yazan kuşakların yaşa-
mını anlatıyor. özyaşam öyküsü dedenebilir. Içer-
de ve dışarda gözlemler ve eski dünyadan yeni
dünyaya uzantılarla bir Cumhuriyet kızından çok
değerli birarmağan tüm kuşaklara..., güzel birbel-
ge...
Mutlu bir olay, yazın dalında çarpıcı üretkenlik
var. Şirin Devrim Trainer'in ikinci kitabı da baskı-
da. Şatışa hazırlanıyor. Bu kez "Şirinaki"n\n yaşa-
mından bölümler içeriyor. Fahrünnisa Zeyd çok
özel bir kişi amaŞirinaki'nin yaşamı da çok renkli
ve sesli bence. Ozyaşam dizisine ilginç bir katkı
olabilir. Baharda yayımlanacak.
• • •
Bir haber de Antalya'dan.
Şen Sılan ve AJi Nezi Ankara'ya geldi geçen
gün. Seynan Levent'in programında çok sesli,
çok renkli, mutlu ve mutsuz bir yaşamın öyküsü-
nü dinledi TV izleyenler. O programdan da güzel
bir sözcük takıldı belleklere.
Pişman değilim!.. diyor Şen Sılan.
Onca olay, onca savaş, evlilik, aynlık, çocuklar,
torunlar, ölüm, aşk, yüreğini yitirmeden yaşamı
sürdürüyor, pişman değilim, diye mutlu ve umut-
lu gülümsüyor Şen Sılan. Yaşamın gizemi de bu
galiba. Program öncesi güzel biröğle yemeğinde
buluştuk. Sevda Şener'in donattığı bir sofrada
dostluğun sevincini paylaştık.
Sözün kısası güzel bir selam veriyor Cumhuri-
yet kızlan.
Ben de hepsine yeniden merhaba diyorum.
BULMACA SEDAT YAŞAYAN
SOLDA> SAĞA:
1/ Yıldız fal-
cısı. 2/ Cıhz,
zayıf...
"Türkçem
benim
bayra|ım"(F.
H.'Dağlarca).
3/ Filmlerde 6
kendine tutu- 7
lan erkekleri Q
mahveden
güzel ve acı- 9
masız kadın tipi...
Romanya'nın plaka
işareti. 4/ Ensiz...
Harman kaldınldık-
tan sonra yerde ka-
lan toprak, çöp ve
samanla kanşık ta-
hıl taneleri. 5/Boga-
notundan çıkanla-
rak hekimlücte kul-
lanılan zehirli bir
madde. 6/ Işve, cilve... Kuş kanadının büyük tü-
yü. 7/Ilaç... Giysi kolu... Boru sesi. 8/ "Göl sa-
rurdık ne zaman dalsak — gözlerine" (F. N. Çam-
lıbel)... Uzaklık anlatmakta kullanılan söz. 9/Top-
lum içinde bir kimsenin durumu ya da kazandığı
saygınlık... Göğüs.
YUKARTOAN AŞAĞrYA:
1/Türlü işlerde kullanılan, silindir biçiminde araç.
2/Şöhret... Kısırhk, verimsizlik. 3/Genellikle bu-
nalımla beliren ruhsal kaynaklı sinir hastalığı...
Bir nota. 4/ "En sinsi bir — gibidir geçmeyen za-
man" (Yahya Kemal)... Özel gezinti gemisi. 5/
Belin yan tarafına asılan eğri Arap kaması. 6/Bir
buluşun bir kimseye ait olduğunu gösteren belge.
7/Duman lekesi... "'Sevdiğim arzımı demek'çin
sana/ Bülbül söylediği — gerek bana" (Karaca-
oğlan)... Dilbilgisindeki sözcük türlerinden biri.
8/ Bir madenin dövüldüğü zaman gösterdiği ya-
yılma özelliği. 9/ Domates, baharat gibi şeylerle
hazırlanarak kimi yemeklerin üzerine dökülen
terbiye... Kiraz rakısı.
DENEYİMLİ MAKAM ŞOFÖRÜ
İŞARIYOR
15 yıllık deneyimli sürücüyüm,
bunun son yılında işadamı şoförlüğü yaptım.
37 yaşındayım. Iş arıyorum.
Tel: 0533 368 59 94
Kirlenen Dünyamızı Fidan Dikerek Arıtalım
ORMAN BAKANLIĞI