Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
5 KASIM 2002 SALI CUMHURİYET SAYFA
SEÇIM 2002
İNSANIN SERÜVENİ TURHAN SELÇUK
ABDÜİCAIÎ3AZ1
I»
HARİKCLADE
KAC2RALA21
Türkiye'nin siyasi haritası üç seçimde eğilimden eğilime, renkten renge girdi
Çoğunluk azınlığadüştüMİYASE tLKNUR
Türkiye'nin siyasi haritası üç se-
çimde renkten renge girdı. Seçme-
nin son üç seçimde yaptığı tercihler-
den pişmanlık duyması ve yıllardır
ülkenin kaderini belirleyen merkez
sağ ve solu cezalandırarak marj inal
partilerin yükselmesine neden oldu.
Merkez sağ ile merkez solun yıllar-
dır kalesi olarak bilinen iller. hızla
renk değiştirdi. Son seçimde ise öf-
ke patlamaya dönüştü ve seçmen sa-
dece hükümet ortaklarını değil, tüm
parlamentoyu cezalandırarak mev-
cut sistemi toptan reddeden muha-
lif şöylemlere itibar etti.
Ülkenin yerleşik siyasi kültürü ön-
ce 1983 seçimleri ile yerle bir oldu. Ka-
oslageçen 70'li yıllann hemen ardın-
dan yapılan darbe ile ülke üç yıl ağır
bir baskı döneminde öfkesini içinde bi-
riktirmiş ve darbecilerin desteklediği
parti ile statükocu sol geleneği temsil
eden partiyi değil, dört cğlimi temsil
eden ve yeni bir söylemi tercih eden
ANAP'ı ezici çoğunlukla iktidar yap-
mıştı. 1983 seçimlerinde, Türkiye'nin
1980 öncesi siyasi tablosu tersine dön-
müş, CHP ve AP geleneksel oy depo-
lannı ANAP'a kaptırmıştı. ANAP ik-
tidan süresince toplumda her alanda
hızlı bir dönüşümü gerçekleştirmiş,
ancak seçmen yolsuzluk ve hukuk dı-
şılığın alabildiğine arttığı bu dönem-
de 1987 seçimlerinde yine de ANAP'a
bir kredi daha açmıştı.
Ancak oy yitireceğini ve siyasi ya-
saklann kalkmasıyla iktidan tümden
kaybedeceğini düşünen ANAP, seçim
sistemini değiştirerek 1987 seçimle-
rinde de oy kaybetmesine karşın tek
başına iktidar olmayı başardı. Öfke-
sini önce referandumda yasaklı lider-
lere siyaset yolunu açarak gösteren
seçmen. 1989 yerel seçimlerinde de
ANAP'ı sandığa gömdü. ANAP'ın en
başanlı belediye başkam olarak gös-
tenlen isımlerbile koltuklannı SHP'li
yeni başkanlara bıraktılar.
İlksûrprizDYP
1991 seçimlerinde SHP'nin yerel
seçimlerdeki zaferini tekrarlayacağı-
nı düşünenler yanıldı. Yerel seçimle-
rin üzerinden iki yıl geçmesine karşın
SHP yerel iktıdarda yıpranmış ve 1987
seçimlerinde yaptığı sıçrama ile "ge-
liyonım" mesajını veren Süleyman
benürel'in DYP'si özelikle Orta Ana-
dolu, Trakya, Batı Karadeniz, Akde-
niz ve aşiret egemenliğinın sürdüğü Do-
ğu ve Güneydoğu Anadolu'da birinci
parti olarak iktidann büyük ortağı ol-
du.
TürgutÖzal'ın Cumhurbaşkam ol-
masıyla ANAP'ın başına geçen Me-
sutYumaz, erken seçime gıtmenin be-
delini ağır ödemış ve sadece 8 ilde gü-
cünü koruyabilmişti. ANAP'ın Ma-
latya'da başanlı olması elbetteki Özal,
Bitlis'teki başansı ise Kamran İnan
faktörüne bağlandı. Kamran Inan'ın
Bitlis'teki güçlü aşireti yıne Kamran
tnan sayesinde ANAP'ı birinci parti
olarak çıkarmıştı. Aym şekilde Hak-
kâri'deki aşiret oylan ANAP'a akmış
ve bu ilde de ANAP'ı binnci yapmış-
tı.
Yerel seçimlerin gahbi SHP ise be-
lediye başkanlıklannı silip süpürdüğü
illerin büyük bir kısmında yenilgiye uğ-
ramış, sadece Ankara. Uşak, Gazian-
tep, Hatay, Amasya, Adıyaman, Tun-
celi, Erzincan ve Kars gibı solun ka-
lesı olan bölgelerde oylannı korumuş,
buna ek olarak da HADEP'le yaptığı
seçim ıttifakı sayesinde Güneydoğu'da
başanlı olabilmıştı.
1991 seçımlerine RP. MÇP ve ÎDP
ittıfakı ile girmişti. Seçim barajını an-
cak itrifak yolu ile aşan bu parti. îsla-
mı oylann yoğun olduğu Konya, Ka-
• Göç, terör ve ekonomik kriz illerin siyasi tablosunu altüst etti. AKP, merkez sağla MHP'nin
kalelerini düşürürken CHP sadece Trakya, Ege ve güneydeki sahil bölgelerinde tutunabildi. 1991
seçimlerinden başlayan marjinal partilerin yükselişi 1995 ve 1999'da olduğu gibi bu seçimlerde de
sürdü. Öfke patlamaya dönüştü ve makul çoğunluk azınlığa düştü.
raman, Sıvas, Kaysen, Erzurum, Gü-
müşhane, Bayburt ve Bıngöl gibi ıl-
lerle MHP'nin güçlü olduğu Kahra-
manmaraş, Çorum, Yozgat gibi iller-
de binnci parti oldu.
1991 seçimlerinden 1995 seçimle-
rine kadar geçen süre içinde Türkiye
büyük acılar çekti. Terörle mücade-
lenin ekonomiye faturası da ağır oldu.
Zaten ülke ANAP'tan sonra DYP-SHP
ıktidannda popülist politikalar yüzün-
den borç-faiz sarmalından kurtula-
mazken bir de terörle mücadelenin ge-
tirdıği ağır yükü ekonomi kaldırama-
dı ve Tansu Çiller'in başbakanlıgı dö-
neminde 5 Nisan kararlan alındı. Yük-
sek devalüasyon ve yüksek enflasyon-
dan bunalan seçmen, hesaplaşmak için
önce 1995 yerel seçimlerini bekledi.
Bir yandan terör, bir yandan yol-
suzluk ekonomisınin büyümesi, öte
yandan yüksek enflasyonun cendere-
sine sıkışmış olan seçmenin öfkesi
1995 genel seçimlerinde patladı. 1980
sonrasında hiçbir varlık göstereme-
yen ve seçim barajlannı ancak ıkı par-
ti ile ittifak yaparak aşmayı başaran RP,
bu seçimlerde Doğu ve Orta Anado-
lu'da oy patlaması yaptı.
Iktidarda DYP ile birlikte yıpranan
ve DYP'nin politikalanna boyun eğen
CHP ise Tunceli ve Hatay gibi Alevi-
lerin en yoğun olduğu ıki ilde bınnci-
liği kaptırmadı.
1995 seçimlerinden sonra parlamen-
toda çok partili koalisyonlann oluşa-
cağı bir tablo ortaya çıkn. Önce ANAP-
DYP hükümeti denendi. Ancak Yıl-
maz-Çiller çekişmesi bu hükümetin
ömrünü uzun kılmadı. Ardından hak-
kında çok sayıda yolsuzluk soruştur-
ması olan Çiller, kendisini kurtarmak
için seçim döneminde "DYP'yeoy vw-
mezseniz irtica geHr" diyerek seçme-
ni korkuttuğu RP ile koalisyon ortağı
oldu. RP'nın büyük ortak olduğu hü-
kümet rejımi tehdit eden uygulamala-
ra girişince ülke 28 Şubat'a geldi. Er-
bakan'ın istifasma DYP'den kopan
milletvekillerinin ANAP'a geçmesiy-
le Meclis'tekı tablo değışti ve ANAP-
DSP-DTP ortaklığında yeni bir hükü-
met kuruldu. Bu hükümet de CHP'nin
verdiği gensoru ile düşünce DSP-
ANAP-DTP erken seçim karanyla ye-
ni bir hükümet kurdu. Istikrar isteyen
seçmen, ülkeyi 28 Şubat'a götüren RP
ile ANAP-DSP-DTP hükümetini bo-
zarak erken seçime giden yolu açan
CHP'ye kızarak 1999 seçimlerinde bu
ıki partiyi cezalandırdı.
DSPveMHPdepremi
Istikran bozan partileri cezalandıran
seçmen, yolsuzluklardan ve terörden
bunaldığını belli etmek için DSP ve
MHP iktidannın önünü açtı. Abdullah
Ocalan'ın yakalanıp Türkiye'ye ge-
tirmesi nedeniyle DSP'yi ödüllendi-
ren seçmen, yolsuzluk iddialan ile sü-
rekli gündeme gelen ve birbirlerini
aklayan merkez sağı da cezalandıra-
rak MHP'yı sağın birinci partisi yap-
tı. 1999 seçimlerinde DSP Ege, Mar-
mara, Orta ve Batı Karadeniz'de diğer
partileri ezip geçti. Izmir, Ankara ve
Istanbul gibı metropollerde yeniden
merkez solun bayrağını diken DSP,
sadece HADEP'in kalesi olan Güney-
doğu, MHP'nin oy depolan Orta ve Gü-
ney Anadolu ile CHP'nin amban olan
Alevi bölgelerinde başanlı olamadı.
RP'nin yerine kurulan FP ise bir ön-
ceki seçime göre daraldı ve Konya,
Sıvas, Malatya, Adıyaman, Bingöl,
Erzurum, Bayburt ve Bitlis gibi tari-
katlann güçlü olduğu 9 ile sıkışıp kal-
dı.
Önceki gün yapılan seçimlerde ise
gerçek bir deprem oldu. FP'nin kapa-
tılmasıyla bu partiden AKP ve SP doğ-
du. TayyipErdoğan lıderlığindeki AKP,
son seçimde tek başına iktidara geldi.
Trakya, Ege ve Akdeniz illeri ile Gü-
neydoğu illeri hariç, bütün bölgeler-
de birinci oldu. Artüc ne partilerin ge-
leneksel seçmen profili kaldı ne de
kırsal alan, işçi bölgesi ayrımı.
HADEP'in devamı olan DEHAP,
Güneydoğu illerinin tamamı ile Doğu
Anadolu'dan Muş, Ağn, Van, Iğdır,
Kars ve Tunceli'de birinci oldu
SP'nin kalesi Konya"da Erdoğan 16 nıiller\ckilBğinin rümünü aidı.
DYP'nin güçlü olduğu Muğla'da ise zafer yine AKP'nin oldu.
CHP seçim gezilerini başlatoğı Hatay'daisetam bır heziıneteuğradL
Liderlerin kalesi yıkıldı
ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - 3 Kasım se-
çimlerinde siyasi partilerve liderleri, "kaleleri'' ola-
rak nitelendinlen illerin büyük bölümünü AKP'ye
kaptırdı. DYP'nin Ispartası, MHP'nin Yozgat'ı,
DSP'nin Zonguldak'ı, CHP'nin Hatay'ı AKP'nin
eline geçerken CHP'nin kalesi olarak yalnızca De-
niz BaykaT ın memleketi ve seçim bölgesi Antal-
ya kaldı.
Siyasi partilerin kaleleri, 3 Kasım seçimiyle bü-
yük oranda yıkıldı. CHP'nin yıllardır birinci oldu-
ğu Ankara 1. Bölge'de AKP talpayı öne geçti. Bu
bölgede AKP 8, CHP 7 milletvekili çıkanrken, 2.
Bölge'de ise AKP yüzde 43.1 gibi büyük bir ço-
gunluğu yakaladı. 2. Bölgede AKP 9, CHP ise 5
milletvekili çıkarabildi.
CHP'nin kaleleri olarak görülen Gaziantep ve
Hatay'da benzer bir tablo ortaya çıkarken, Gazi-
antep'te 10 mılletvekilinden 7'sini ,\KP aldı. Ha-
tay'da, AKP yanşı önde görürmesine karşın iki
parti milletvekillerini 5-5 biçiminde paylaştı.
CHP'nin kalesini konıyabildiği tek yer Antalya ol-
du. CHP, 13 milletveküliğinden 8'üıi aldı.
• Siyasi partilerin kaleleri, 3 Kasım
seçimiyle büyük oranda yıkıldı. DYP'nin
Isparta'sı, MHP'nin Yozgat'ı, DSP'nin
Zonguldak'ı, CHP'nin Hatay'ı AKP'nin
eline geçerken CHP'nin kalesi olarak
yalnızca Deniz Baykal'ın memleketi ve
seçim bölgesi Antalya kaldı.
MHPde Yozgat, Osmaniyeve Kayseri'yi AKP'ye
kaptırdı. MHP lideri DevfetBahçeH'nin "MHFnin
35yılhkkaksi" dediği Yozgat'ta, MHP yüzde 12.90
oy oranıyla ikinci parti olmasına karşın, barajı ge-
çemediği için milletvekili çıkaramadı.
Yozgat'ta yüzde 51.1 gibi büyük bir oy çoğunlu-
ğunu yakalayan AKP, 6 milletvekilinden 5'ini al-
dı. Bahçeli'nin seçim bölgesi olan Osmaniye'de de
benzer bir sonuç ortaya çıktı.
Osmaniye'de yüzde 29.1 ile ikinci parti olan
MHP, baraja takıldığı için milletvekillerini AKP'ye
kaptırdı. Bu ilde AKP yüzde 30.6'lık oy oranıyla
birinci parti oldu ve 4 milletvekilliğinden 3 'ünü al-
dı. DYP'nin kalesi Isparta'da yüzde 41.6 oranın-
da oy alan AKP, birinci parti ohırken DYP ikinci-
likle yetindi.
DYP'nin baraj altında kalması, tüm milletve-
killerini AKP'nin almasına neden oldu.
Yıllardır DSP'nin etkin olduğu Izmir'de, bu se-
çimde CHP öne geçti. CHP, her iki bölgede de 8
milletvekili çıkararak AKP'nin önünde yer aldı.
DSP'nin bir numaralı kalesi olan Zonguldak'ta ise
yüzde 30.6 oyla AKP birinci sırada yer aldı. DSP
ise yüzde 2.3'te kaldı.
ANAP lideri Mesut Yümaz'ın memleketi Rize
ise diğer hemşerisi AKP lideri Tayyip Erdoğan'ı
birinci seçti. Rize'de oylann yüzde 44.1'ini alan
AKP, tüm milletvekillerini aûrken ANAP yüzde
28.4 oy oranıyla ikinci olabildi.
ANAP, lurgut Özal 'ın memleketi Malatya'yı
da AKP'ye kaptırdı. Malatya'da yüzde 50.6 ile
AKPbirinci parti olurken, ANAP yüzde 2.5 ile son
sıralarda yer aldı. IstanbuFda da AKP birinci par-
ti oldu. 3 bölgede de seçimi önde bitiren AKP, 43
milletvekili çıkardı.
DUZYAZI
ORHAN BİRGtT
Ağıp Yenilgi...
Önce paragraf başlarıyla şu önemli gerçekleri sap-
tayalım.
14 Mayıs 1950 seçimleri, tabandan gelen büyuk
bir deprem gibi bir iktidarı alaşağı etmışti, ama cum-
hurbaşkam da başbakan da yeniden milletvekili ola-
rak TBMM'ye girebilmişlerdi. Bakanlar Kurulu'nun
öteki üyeleri ise 15 Mayıs sabahı artık milletvekılliği
kimliğini yitirmişlerdi.
Önceki gün sandık başına giden seçmen, 57. hü-
kümetin başbakanı ve Bakanlar Kurulu'nun yanı sı-
ra, AKP dışındaki hemen tum parlamenterlere "kır-
mızı kart" gösterdi.
TBMM dışına çıkanlmaktan, ilginçtir son anda bu
hükümet üyeliğı ile birlikte partisi "Anavatan"dan is-
tıfa ederek seçim çevresinden bağımsız adaylığını ko-
yan Edip Safder Gaydalı ile yine Elazığ'dan bağım-
sız aday olan Mehmet Ağar, ANAP Genel Başkan
Yardımcılığın'dan kapağı son anda AKPsade üyeli-
ğine atan Erkan Mumcu ile Murat Başesgioğlu
kurtuldular.
Kayıtlara geçırilmesi gereken "önemli gerçekler"
bunlarla sınırtı değil.
Parlamento, büyük iş çevrelerimizin ve ABD'de bir
süreden beri ulkemıze yönelik seçim senaryolannın
öngördüğü bıçimde, iki partili bir zemine oturtuldu.
İktidar partisi, bağımsızlan da yanına çekebilirse, ana-
yasa değışıkliğıni yapabilecek bir ezici çoğunluğu
sahip olurken medyanın özellıkle çok büyük destek
sağladığı CHP'nin, önümüzdekiTBMM' deki işlevi bir
tür il genel meclisi üyeliği gibı oldu. Yani CHP' li mil-
letvekilleri kürsüden görüşlerini açıklayabilecekler,
yasa teklifi hazırlayabilecekler; ama bir parlamento-
daen önemli fonksiyon olması gereken, gensoru, Mec-
lıs soruşturması, dokunulmazlık gibı yaptırımlarda
parmakları havada ve boşlukta kalacak.
Bu da parlamentonun tek muhalefet partisinin,
umut bağlayacağı kitlelerin sözcüsü olma niteliğine
gölge düşürecek. Ve daha da önemlisi, zamanla kol-
tuklarına ısınan ezici çoğunluk, bir Meclis diktasına
doğru adım adım gidebılecek.
Bunlar benim gibi eski bir siyaset adamına, 1954
sonrası DP döneminı çağrıştınyor.
Dahası çoğunluk partisinin lideri parlamenter ola-
madığı için dokunulmazlık kurumundan yararlanama-
yacak ve özellikle Istanbul Büyükşehir Belediye Baş-
kanlığı döneminde hakkında açılmış 13 dava nede-
niyle önümüzdeki günlerde adı, mahkeme koridor-
lannda mübaşirlerin çağrılan ile sık sık duyulacak!
Enkaz altındakiler
Ama önceki günkü siyasal depremin enkazı altın-
da kalan partilerin varlıklarını sürdürüp sürdüreme-
yecekleri. bu partilerin yönetim kadrolannın izleyecek-
len polıtikaya bağlı olacak.
DSP Genel Başkanı erken seçim kararı alınmasını
"ıntihar" olarak nitelendiriyor. Anavatan Partisi kur-
maylan, üzerterinden silindirden büyük bir aracın geç-
tiğini söyleyerek yaşamakta oldukları şokun büyük-
lüğünü anlatmaya çalışıyorlar. 3 Kasım tarihini birden
bire aklına getirip, bir yayla şenliğinde kendi partisi
dışındakilere meydan okuyan MHP Genel Başkanı,
yenilginin tüm suçunu Bağdat harap olduktan son-
ra üstlenerek bir tür politik erdem çağnşımı yapıyor.
Baraj sisteminin en hızlı savunucusu Çiller, çok kü-
çük bir engele takıldığı için kırmızı kart görmüş olma-
nın şaşkınlığını üstünden atamadan kendi yakın çev-
resinden aldığı istifa çağnlarına olumlu yanıt verece-
ğıni söylüyor.
Dikkat edilirse. genel başkanlar genellikle, fatura-
nın kendilerine düşen bölümünü şu birkaç gün için-
de ödemek yerine zamana bırakmayı yeğliyoriar. Bu-
nu bir ayak sürçme olarak değil, beklenmeyen şid-
detteki depremin enkazının kaldırılmasının istedıği
zamana duyulan ihtiyacın sonucu olarak değerlen-
dirmek gerekiyor.
Sayın Ecevit, seçimlerden önce DSP Genel Baş-
kanlığı'nı bırakacağını açıklayınca, 3 Kasım'ın ellı yıl-
lık bir devlet ve siyaset önderi için bir tür jübıle ola-
rak değerlendirileceğıne inananlar önceki gün san-
dıklardan çıkan sonuçları görerek büyük düş kınklı-
ğına uğradılar.
O düş kınklığını yaşayanlardan birisi de benim. Ne-
reden bılebılırdim kı, CHP'Iİ ve DSP'Iİ seçmenler, Ata-
türkçüler, zaman zaman vefasızlıkla suçladıklan bu
siyaset öndenne kırmızı kart gösteımek için kendile-
nni maniple eden çevrelerı memnun edecek kadar
gerçek vefasızlığın sözcüleri olacaklar.
Gerçi DSP'nin aldığı ağır yenilgi, bu partinin prog-
ramındaki berraklığın sözcülüğünü üstlenemeyen bir
örgüt yapısının da sonucudur. Afyon seçimlerinde
bunu bire biryaşamak zorunda kaldım. Örgüt, yer yer
bürokratik atamalann gereksiz takipçisi olmaktan,
asıl işlevini yitirmiş, yapısındaki sürekli değişmelerta-
banla arasındaki iletişimin kopmasına yol açmış.
Özetle, mahalle birimlerinin bulunmadığı bir yapı-
nın üstüne il ve ilçeler oturtulmuş.
3 Kasım sonuçları, DSP'nin yitirdiği oyiann CHP'ye
değil, başka partilere gittiğini, dahası DSP'nin 1999
seçmenlerinin önemli bır bölümünün bu kez sandı-
ğa gitmedığini de ortaya koyuyor. Öylece Ecevit'in
CHP ile bütünleşme çağnlarına karşı, "tabanlanmız
ayrı" görüşü haklı çıkıyor.
Özellikle Derviş'li bir CHP'nin işçilerin, köylü ve es-
nafın, orta gelirii kesimin sözcüsü olamayacağının unu-
tulmaması gerektiği ve ulusal demokratik sol söylem-
leri odünsüz dile getirecek örgütlü bir yapıya olan ih-
tiyacın bu dönem her zamandan daha çok kendisi-
ni göstereceği anlaşılıyor.
Bunun için neyın nasıl yapılması gerektiğini yarın
ele alacağım.
Faks: 0212- 677 07 62 obirgrfca e-kolay.net
Emniyet'ten açıklama
Seçimde 215 kişi
gözaltına alındı
ANKARA (Cumhu-
riyet Bürosu) - 3 Kasım
seçimlerinin güvenliği-
ni etkileyecek önemh' bir
olayın olmadığı belirti-
lirken, Türkiye genelin-
de 215 kişinin gözaltına
alındığı belirtildi.
Emniyet Genel Mü-
dürlüğü'nden yapılan
yazılı açıklamada. 3 Ka-
sım seçimlerinin Türki-
ye genelinde sakın ve
olaysız geçtiği bildirildı.
Açıklamada, seçim
oy verme saatinden iti-
baren dün sabah saat
09.00'akadar meydana
gelen olaylara ilişldn ola-
rak şu bilgiler verildi:
"Sahte o\ pusulası De
22 kişi, mûkerreroy kul-
lanmak nedenhie 25 ki-
şi, Seçim Kanunu ve
Yüksek Seçim Kurulu
kararlanna muhalefet-
te bulunmak nedenhie
125 kişi, diğer nedenler-
le de (terör, darp, teh-
dit, 2911 Sajıh Kanun'a
muhalefet) 39 kişi, silah
bulundurmaknedeniy-
le 4 kişiohnakûzeretop-
lam 215 kişi yakalannuş
ve adli mercilere sevk
edilmişrir."