17 Mayıs 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 4 KASIM 2002 PAZAR SEÇİM 2002 Yasa gereği sürülen 'üç ay çıkmaz sabit Hint boyası' sabun ve ponza taşıyla çıktı Bu seçimdededamgaJandıkLEYLA TAVŞA>QĞLU Saraçhanebaşrncaki evlendirme dairesindeyiz. 162 numarah sandıkta oy kullaiacağız. Oyu Jcullanıp zarfladızn; sandığa attıktan sonra sardık görevlisi bana döndü: "Sol elinizin işaret parmağuu uzabn, ama üstegeJecek şeküde»." Ben dedim ki : "Hayır, alta gelecek şeküde uzatunm. Sürcceginiz o Hint boyasmın ber taraütan İLGİNÇ OLAYLAR Barajı geçip oyattılar Yfort Haberleri Senisi - SeçimJer sırasında yxırt genelinde ilginç olaylar da yaşandj Diyarbakır'ın Dicle ilçesine bağlı Gundoğdu köylüleri oylannı kullanabilmek için Kralkızı Baraj Göiü'nü tekneyle geçtiler, ardından da kiraladıkJan araçla 40 kilometre uzaktaki Koru Köyü'nde oy kullandılar. Köyün muhtan Heybet Kaçar, terör nedeniyle daha Önce boşaJttıklan köye döndükierini, ancak elektrik ve ulaşım olmaması nedeniyle oylannı başka köyde kullanmak zorunda olduklannı, kendilerine elektrik ve yol vaat eden adaya oy verdiklerini söyledi. Katırtar kullanıldı Sürt'in Pervari ilçesine bagh Dolusalkım ve Çavuşlu köylerine sandık ve oy pusulalan katırlarla taşındı. Dolusalkım Köyü Muhtan HakJm Afşin, "Sijasi partüer bizJere yıdarca verdikleri vaatieri yerine getirmediler. Yohunuzu yaprnadıklan için bu seçim de protesto amacıyla köy halkı olarak o> vennemeyi karajrlaşürdık"' dedi. Iğdır'da 66 yıl önce komşu köylere verilen yaylalannı bugûne kadar geri alamayan Halfeli beldesine ' bağlı Karaçomak KÖyü sakinleri ise tepkilerinı sandık başına gitmeyerek gösterdi. Kınkkale'den Ankara'ya gelin gıdecek olan Tuba Babacan ise gelinliği ile oy kuilandı. Damat Hakan Aydm uğursuzluk getirecegi inancı ile duvağını açhrmadı. 3 sandık bos çıktı Sürt'in Pervari ilçesine bağlı Doğan Köyü'ndeki 3 sandıktan oy çıkmadı. Edinilen bilgiye göre, Doğan yolu'ndaki 17, 18 ve 19 No'lu seçim sandıklan akşam saatlerinde ilçe seçim kuruluna getirildi. Toplam 541 seçmenin bulundugu köyde, hiç kimsenin oy kullanmadığı tespit edildi. 7 aydır köylerine elektrik verilmediğuıi belirten Doğan köylüleri. a 7aydır köyümüze elektrik verilmedi ve seçim nedeniyle bugiin (dün) elektrik verildi Bizter de daha önce söykdigimizgibi bu durumu protesto etmekiçin oykuUanmadık" dediler. görünmesini istenuyonım." Görevli tepki gösterdi: "Olmaz. Kanun böyle; parmaguı ürnakla el arasındald krsmına süreceğiz." Sürdündü, sürmedindi, derken aramızda bir çekişme. Görevli elimi yakaladığı gibi, cart diye parmağımın üzerine boyayı sürdü. Yapacak bir şey yok... "Bu ne biçim yasa" da diyemezsin. Hışunla kendimi dışan attım. Doğru eve... Banyoya girdim, sol elimin işaret parmagının etle tırnak arasında kalan koyu çivit rengi boyalı kısmına ıslattığım sabunu sürdüm. Sonra ponza taşını bunun üzerine iyice sürttüm."Üç ay çıkmaz sabit boya" diye Hintlilerin bize sattıklan boya birden çıkıvermezmi? Parmağımın eski rengine kavuşmasından bir mutlu oldum, anlatamam. îyi de bu kadar zahmet, para bu Hint boyasını almaya ne demeye harcandı? Madem ponza taşı ve biraz ıslak sabunla bu boya çıkıyordu da neden sabit, üç ayda çıkmaz, diye takdim edildi? Üstelik herkesin parmağı da insanlan birer damgah yaratık göstermek istercesine boyandı; onlarca yıldır da boyaruyor? Böyle böyle, söylene söylene arkadaşlarla seçim sonuçlannı izleyeceğimiz yere gidiyorum. Hepimizde birheyecan... Bu seçimlenn çok farklı, değişik sonuçlar vereceğinden hiç kuskumuz yok. Kulaktan kapma bilgilerle bir sonuç çıkarmaya çalışıyoruz. Ama mümkün değil... Çünkü her kafadan bir ses çıkıyor. Televizyonlann birisinin verdiği sonuç da öbürünü hiç tutmuyor. Herneyse... Derken birarkadaş ah al, moru mor içeri giriyor... Meğer arabasıyla giderken yolun kenannda bir arkadaşını görüp durmuş. O arada arabanın durduğunu gören bir travesri de içeri atlamaya kalkmış. Eh, bizim Türkiye arabasına da durduğu yerde, dilerim bir travesri atlamaya kalkışmaz. YıOardır olduğu gibi 2000'Ierin Uk seçiminde de oy kullanan yurttaşlann sol işaret parmağına boya sürüJdü. (Fotoğraf: VEDAT ARJK) İSTANBUL BİRİNCÎ BÖLGEDEN İZLENİMLER/ D E N I Z S O M Boyalı demokrasi1957 seçimiydi. Henûz okula başlamamıştım. Annem ve babam oy kullanacaktı. Ahşap bir okula gitmiştik. Hayat Bilgisi dersinin iüc pranği olsun diye babam elinde mühür, oyunu kullanacağı yüksek tavanlı sınıfa girerken yanına beni de almıştı. Suııfta paravan yoktu. Kapıyı kapatınca seçmen, koca odada yalnız kalıyordu. Hayal meyal anımsıyorum. Sıralann üstü kâğıt doluydu. Babam, sıralann arasında bir sûre dolaştıktan sonra oyunu kullanmadan dışan çıkmıştr. Koridordaki sandık görevlileri ile konuşmuş sonra elinde bir tomar kâğıtla tekrar içeri girmiş ve elindeki kâğıtlardan birini mûhürleyip zarfin içine koymuştu. Sandık görevlisinden aldığı kâğıt tomannı da sıralann üstüne dagıtmışh. Ne olduğunu yolda anneme anlatmıştı. Oyunu kullandığı odada Cumhuriyet Halk Partisi'nin oy pusulası yokmuş. Demokrat Parti'nin, Cumhuriyetçi Millet Partisi'nin, Hûrriyet Partisi'nin ve bağimsız adaylannpusulalan varmış, ama Cumhuriyet Halk Partisi'nin pusulası bitmişmiş. Ne olduğunu çok sonra bana da anlatmıştı. Demokrat Partili fanatik seçmenler ve partililer, oy kullanmak için odaya girdiklerinde Cumhuriyet Halk Partisi'nin oy pusulalannı ceplerine doldurup tüketirmiş... Demokrat Parti iktidannda, Anadolu kentlerinde oy kullanma odasından çıkıp sandık görevlilerinden Cumhuriyet Halk Partisi için pusula istemek biraz cesaret işiymiş... Clderek uzayan pusulalar O yıllarda birleşik oy pusulası yoktu. Her parti ya da bağımsız aday kendi pusulasıyla seçime katıhrdı. Birleşik oy pusulası sonradan çıktı. En uzun birleşik oy pusulası ise bu seçimde çıkmış olsa gerek... Zarfa koymak için katla katla bitmiyor. Ben de bu seçimde oyumu küçük oğlumla birlikte kullandım... İki seçim sonra kendi oyunu kendi kullanacağı için pratiği olsun istedim. tki seçim sonra kim bilir birleşik oy pusulası daha ne kadar uzayacaktır! Büyük oğlum ise ikinci kez oy kullandığı için giderek uzayan pusulalan katlamayı biliyor! Bizim oy kullandığımız okulda, suııflarda tahtanın önünde sandık kurulu üyeleri konuşlanmış; oy kulîanma yeri, arkadaki sıralardan birinin üstünde karton paravanla oluşturulmuştu. Demek ki 45 yıl önce seçmene aynlan mekân daha geniş ve daha rahatmış... Demokrasi geliştikçe seçmene aynlan yer daralıyor mu ne! Ne fark eder; yeter ki demokrasimiz gelişsin.. biz iki arada bir derede ve hatta tek ayak üstünde bile oyumuzu kullanmaktan gocunmayız... Ama bir koşulla... Bilgisayarla oy kullanma teknolojisinden vazgeçtik... Şu, sol elin işaret parmağına sürülen boya var ya... Işte o teknolojiyi biraz daha geliştirebiliriz. Seçmen kütüğü olmadan, seçmen kartı kullanmadan, seçmen numarasına göre sandık düzenlemeden parmak boyama yöntemiyle oy kullanabiliriz. Seçmen, geçerli bir kimJik kartı gösterdikten sonra bırakın istediği yerde oyunu kullansın, sonra parmağı ucundan azıcık değil tümûyle boyaya bahnlsın... Ne mükerrer oy olur ne de kayıtsız seçmen... Alt tarafi Hindistan'dan biraz daha fazla çıkmaz boya ithal ederiz... Bizim demokrasiye de zaten bu yakışır. IR NOKTASI /ORAL ÇALIŞLAR [email protected] [email protected] llk sonuçtar, AKP'nin önde gitti- ğıni vetek başınaiktidara gelmeola- sılığının yüksek olduğunu gösteri- yor. Bir kısmına 1970'lerden beri aşina olduğumuz, bir kısmını 12 Eylül 1983'lerden bu yana görme- ye alıştığımız çok sayıda poiitikacı ise artık Meclis'te yoklar. Yurttaşın büyükölçüde tepki oyu verdiğini söyleyebiliriz. Böyle ola- cağını da bu köşede defalarca di- le getirmiştim. Nedir bu tepkifer: Öncelikle yurttaşın iktidar partile- rinden bıktığını ve onlan kesinlikle bir daha Meclis'te görmek isteme- diğini gösteriyor. 20-30 yıldır ya- şamımıza yön veren siyasetçıterden biranlamda kurtulmayı amaçladık- lannı belli ertiler. Yurttaşın oylanyla ortaya koydu- ğu bir başka ve önemli tepki ise yasakçılığa. Seçim kampanyasının başlamasından bu yana düzenin bütün güçleri Tayyip Erdoğan'ı he- def alan bir kampanya yürüttüler. Halk üzerinde bu yolla bir korku ve çekingenlik yaratacaklannı sandılar. Bu sonuçlar, bu türden anlamsız Sistem Karşıtı Sağ Tercih... propaganda ve yıldırma girişimle- rinin yurttaştan destek görmediği- ni ve tepki yaratarak tam tersi so- nuçlara yol açtığını gözler önüne serdi. AKP ve Tayyip Erdoğan hak- kındaaçılanhersoruşturmaAKP'nin oylannı biraz daha arttırdı. Heleson günlerde alelacele girişilen müda- haleler iyice anlamsız bir kaosa ve yurttaşın öfkesine neden oldu. Aynı manzarayı 1983seçimlerin- de de yaşamıştık. Turgut Özal ve ANAP hakkında cuntacılardan ge- len tehditler ve "vermeyin haü!" korkutmaiarı seçmenin tepkisini çekmişti ve sonuç, yönlendirme- nin tam tersi olmuş, ANAP tek ba- şına iktidara gelmişti. Şu anda ben- zer bir tabloyla yüz yüzeyiz. Yurt- taş, devletin tepesinden vemerke- zinden gelen uyanlardan hoşlan- mıyor ve bu uyanlan bir anlamda protesto ediyor. • • • Bu seçimlerde oy veren yurttaşın ruh halini ve durumunu iyi analiz etmeliyiz. Hızla ve anormal bir şe- kilde şehiriere yıgılan ve büyük bir ekonomik açmaz yaşayan yurttaş, bu düzenden memnun değil. Ayrı- ca çaresizlik ve fakirlik onların içi- ne kapanmasına ve iyice tepkisel bir ruh haline girmesine neden olu- yor. Bir yandan "vur patlasın çal oynasın" havası içindeki bir küçük azınlık hemen her gün TV kanalla- rında bir hayal dünyası yaratıyor. Reyting adı altında tamamen çığı- rından çıkan programlar, yurttaşın düzene iyice yabancılaşmasını be- raberindegetinyor. Unutmayalım, bu seçimlerde oy kullanan yurttaşların yüzde60'a yakını ya okuma yazma bilmiyoryada ılkokul mezunu. Top- lumun yüzde 1O'u açlık sınırının al- tında yaşıyor. Sırf "laiklik elden gi- diyor" propagandasıyla bu krtleyi ha- rekete geçirmek mümkün değil. Şimdi yeni bir durumla yüz yüze- yiz: Bir yanda devletin temel ku- rumlarına egemen olan "laiklik" ve vurgusuna önem veren güçlerle; parlamentoda çoğunluğu elinde bulunduran, belki anayasayı değiş- tirecek kadar bir çoğunluğu elinde tutabılecekolan, "istenmeyen"bir parti arasında biregemenlikkavga- sı gündeme gelecek. Bu egemen- lik kavgası, bir uzlaşmayla da yü- rüyebilir, yeni çatışmaları da bera- berinde getirebilir. En önemlisi, Türk/ye'nin önünde- ki dış polrtika sorunları. AKP hükü- metinin önüne Kıbrıs, AB'ye giriş ve Irak'ta savaş sorunu gelecek. Bu sorunların birçoğu Silahlı Kuvvet- ler'in de ö'zel ilgi alanına giriyor. AKP, bu sorunlarda Silahlı Kuvvet- ler'le aynı çizgide bir siyaset tuttu- rabilir. Burada daha çok AB soru- nu önem kazanabilir. AKP bu ko- nuda ne yapacak tam bilemiyo- ruz. Kıbrıs ve Irak'ta savaş konu- sunda ne kadar sorun çıkar? Av- rupa Birliği bir ayrım noktası ola- bilir. Diğer konularda bir beraber- lik sağlanabilir. • • • 4 Kasım artık Türkiyeiçin yeni bir dönemin başlangıcı. Geçmiş, geç- mişte kaldı. 12 Eylül'le başlayan süreç bir kırılmaya uğradı. Çünkü o dönemin bütün partileri bir anlam- da bitti. Bu kırılmadan kurtulan tek parti CHP Geçen dönem parlamen- toda olmaması onlann şansı haline geldi. Ancak AKP'yle başlayan süreç, REFAHYOL döneminden daha farklı birtabloyu da beraberin- de getiriyor. Çünkü artık bir koalis- yon ortağı yok ve koalisyonlar üzerinden yapılacak bir pazarlık gündemde değil. MHP'nin başarısızlığı, seçmen tercihı açısından önemli. MHP'nin Batı ve demokrasi karşıtlığı toplum tarafından reddedildi. Seçmen, sis- tem karşıtı birtercihte bulundu. Sis- tem karşıtlığı, Batı ve demokrasi karşrtlığının önüne geçti. Bir başka nokta ise DEHAP'ın beklenenin al- tında bir sonuçelde etmesi. Bunun da ayrıca incelenmesi gerekiyor. 2000'IJ YILLARDA ERDAL ATABEK RuhSağlığınıKorumak. "38. Ulusal Ruh Sağlığı Kongresi" 22-27 Ek 2002 tarihleri arasında Marmaris'te yapıldı. insc lann ruh sağlıklannın ne denli önemli olduğu ç şitli çalışmalarla bir kez daha vurgulandı. llgı çel ci olduğunu düşunduğum konuları daha sonra il« meye çalışacağım. Ancak hemen aktarmak ist diğim konu, çeşrtli ruhsal bozukluklann ortaya çıl masında çevresel etkenlerin ne denli önemli oldı ğudur. Savaşlar, göçler, toplumsal krizler, işsizlik, bozı lan ekonomik koşullar, eğıtimsiz ve kötü ekonomi koşullu yaşam, toplumsal yalnızlık, aynlmalar, ba şanstzlıklar insanların ruh sağlıklarını bozan etken ler olarak görülüyor. Amerika'daki keskinnişancı"sanığı üzenndeya- pılan araştırmaların ortaya çıkardığı sonuca göre Körfez Savaşı'na katıian John Williams ülkesine döndükten sonra başanlı bir yaşam kuramıyor. Gir- diği işlerde başansızlığa uğruyor, eşinden boşanı- yor, dininı ve adını değiştiriyor, Muhammet adını alıyor ve artık bıldiğı en iyi işi yapmaya karar veri- yor. Bildiği en iyi iş, "uzaktan atışlarta insan öldür- mek". Onu bu iş için yetiştirenlerin hiç düşünme- diği biçimde de "bildiği en iyi iş"i yapmaya koyu- luyor. Birkeskin nişancı olarak "işeyaradığını" ka- nıtlamaya başlıyor. Aslında o da birkurban. Savaş kurbanı. Kendimızi Irak'ta yaşayan birisinin yerine koya- lım. Her an Amerika'nın üzerimize bombalar yağ- dırmasını bekleyelim. Bugünün yaşadığımız belki de son gün olduğunu düşünerek yaşamaya çalı- şalım. Bugün bulduğumuz ekmeği yann belki de bulamayacağımızı duşünelım. Biz Irak'ta bu kor- kularla yaşamaya çalışırken dünyanın gerı kalanı- nın her türfü bolluğun içınde yaşadığını, korkma- lan için hiçbirneden olmadığını duşünelım. Ruh sağ- lığımız bozulmadan kalabilir mi? Kendımizi göç etmek zorunda kalan birinin ye- rine koyalım. Yaşamımızı oluşturan her şeyimizi geride bıraktığımızı düşünelim. Evimizı, odalanmı- zı, eşyalanmızı, sevdiğimiz herşeyi, mekânlan, çiz- gıleri, renkleri, kokulan, sokaklart, gökyüzünü ge- ride bırakıp gittiğımizi, kim bilir nerelerde, yapayal- nız, istenipistenmediğimizı bilemeden yaşamak zo- runda kaldığımızı duşünelım. Nasıl güvensiz, na- sıl kaygılı, nasıl mutsuzoluruz? Ruh sağlığımız bo- zulmadan kalabilir mi? Dün rahat bir yaşamımız varken elimızden ka- yıp gitmesi. Dün bir işimiz varken hiçbir işimizJn kalmama- s/. Dün duzenli yaşıyorken her şeyın altüst olması. Insanlar her gün beklemedikleri pek çok olayın baskısı altında yaşamaya çalışıyor. Ruh sağlığımız öyle çok şeyden etkileniyor ki. Elbette bu olaylan yaşamak herkesi bir anda ruhsal bozukluklann içine itmiyor. Kalıtımsal yatkınlık ruhsal bozukluklann ortaya çıkışında önemli bir rol oynuyor. Ama "kalıtım " tek başına bir etken değil. Daha çok bir "yatkınlık" bi- çiminde ortaya çıkıyor. Kalıtım bakımından yüklü kişiler dış etkilere karşı daha az dayanıklı. Dış et- kenler böyle bastırmasa belki de hiçbir bozukluk olmadan insan, yaşamını verimli biçimdesürdüre- cek. Ama dış etkenler çok önemli bir rol oynuyor ve insanlann "verimli ve mutlu biryaşam" sürdürme- sini engellıyor. Işte "ruh sağlığını korumak" burada çok önem- li. Insanlann "verimli ve mutlu biryaşam sürmesi- nisağlamak", ruh sağlığı çalışmalannın büyük ama- cı. Onun için de sadece tıp doktorlarının, psikolog- lann, ruh sağlığı ile uğraşan tıp insanlarının çalış- malan yeterli değil. Toplumun ve insanlann ruh sağlığını korumak", toplumda görevli ve sorumlu herkesin işi olmalt. Dünyada ve toplumda banşı sağiamalıyız. Dünyada vetoplumda gelirdağılımı dengesi için çalışmalıyız. İnsanlann eğıtilmesı, işsahibi olması, yaşam de- ğerierine sahip olması için çalışmalıyız. Jnsanlann birbirini sevmesi için çalışmalıyız. Kavga etmek yerine birbirimizi anlamaya çalış- malıyız. Mırtsuzluk üretmekyerine mutluluk yaratmaJıyız. Umutsuzluğu çoğaltmak yerine umudun yolunu açmalıyız. Birbirimizi tüketmek yerine birbirimizi çoğaltma- lıyız. Değerferı yok etmek yerine değerlerimizi koru- malıyız. "Verimli ve mutlu yaşamlar" sürmeyi başarma- lıyız. Bakalım, yapabilecek miyiz? e-mail.erdalatak <; superonline.com Faks: 02t2-2139098 Terim ve Tatlıses aynı okulda oy kullandı Galaiasarm Teknik Direktörii Fatih Terim, seçim yaparken zoriandığını sövleyerek m atacagı partiyc btrkaçgün önce karar verdiğini açıkladL Eşt Fulya Terimie birlikte dün öğie saatkrinde Tarabya'daki \lpaslan İlköğretim Okulu'na gelerek oyunu kullanan Terim, seçim sonuçlannın Türkiye için önemine değindi. Terim, aynı okulda o^' kullanan türkücü fbrahim Tatiıses'Ie tokalaşü, ilcili r-ir sure sohbet etti. ( NEVZAT DÎNDAR)
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle