20 Mayıs 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
2 9 KASI M 20C2 CUMA CUMHURİYET SAYFA J\_ LJ I_j J. U M\ kultur(5 cumhuriyet.com.tr 15 Nasıbımızın yamyamhktan açıl- dığı bu hafta, 10 yıl kadar once Os- car'lara uzanmış Kuzulann Sessiz- liği'yle hayatımıza gıren, sanata \e ağzının tadına duşkun, entelekruel- estet-yamyam, uzman ruh doktoru, cın gıbı. zaman ıçınde vaktıyle bır başka Anthony'nın (Perkins) can- landırdığı, Hitchcockbaşyapıtı Sa- pık'ın Norman Bates'ını bıle :>olla- mış, eskı tanıdık, 'Sir' Anthony Hopkins'ı geç yaşında unlendıren, sempatık psıkopat, delı, butun 'seri- katillerin'lann kralı, ustat Hannı- bal Lecter'ı venıden hayranlanna kavuşturan Kızıl Ejder"ı yazmamak yakışık almazdı kuşkusuz Bızım aslında pek de ozlemedığı- mız kanzmatık, kult katılın, Kuzu- lann Sessızlığı'nden oncesını karşı- mıza getıren Kızıl Ejder'de, bır yan- dan bu yamyam \e buyuk sanat- fı- kır bılgesının geçmışıne vakıf olur- ken, ote yandan onu ustası bellemış, sırtına 19 yuz)ilın unlu ressam-şa- ır-yazan W illiam Blakeın Kızıl Ej- der resmını dovmeletmış, Dış Pen- sı namıy la turemış. bu arada kor bır kıza (Emily VVatson) abayı yakan, genç. yenı bır senkatıllenn (Ralph Fiennes) dehşetengız cınayetlenne de bodoslamadan dalıyoruz Lecter'a tapan yeni katil Her altını ıslattığında, pıpını kese- nm ha dıyen, erkek duşmanı bır bu- yukannenın elınde buyumuş, gun- cesınde Lecter'a tapan. genç çırak- ta, Norman Bates'ı fena halde hahr- latan bır kompozısyon çızıyor Fien- nes Lecter'ın Old Spıce losyonu kul- lanmasıyla dalga geçtığı, akılh FBI ajanı Wıll rolundekı Ednard Nor- ton'sa, Kuzulann Sessızhğı'nde Jo- die Fosterın oynadığı koylu kızı- polıs Clansse'ın erkek versıyonu Üçlemenin son durağı 'Kızıl Ejder'de Sir Anthony Hopkins, unutulmaz bir 'serikatiT portresi çiziyor. Red Dragon / Yonetmen: Brett Ratner / Senaryo: Ted Tally / Kamera: Dante Spinotti / Muzık: Danny Elfman / Oyuncular: Anthony Hopkins, Edward Norton, Ralph Fiennes, Emily VVatson, Harvey Keitel, Mary- Louise Parker, Philip Seymour Hoffman / ABD 2002 (UIP) Thomas Harris'ın 1981 'de ya- yımlanmış çok satan genlım roma- nından, şımdıye dek hafıf eğlence- lık fılmler ımzalamaktan ılen gıt- memış, Hollyvvood'un genç yonet- menlennden Brett Ratner ehyle perdeye uyarlanan Kızıl Ejder'de, kahramanımızı enselerken bıçakla- nıp kendını emeklıye ayırmış, aıle babası FBI ajanı Wıll Graham'ın (Norton), Lecter'ın ıçerden akıl ve- np yonlendırdığı genç çırak canıyı, (hem de Lecter'ın danışmanlığında) yakalama çabalan anlatılıyor Onu tekrar mesleğıne dondurense, amın rolundekı Harvey Keitel Ustasını aratmayan çırak... Üstadın bır konserde, orkestra ça- larken falsosunu yakaladığı flutçu- nun cezasını anında venp organlan- nı konuklara yedırmesıyle (') açılan fılm, Lecter'ınkıyle harmanlanmış, se\ dalı, yenı bır sapık-caıunın \ e pe- şındekı, hayal gucu zengın FBI aja- nının oykusunu goruntulerken yan- dan sonra bıldık khşelere yaslanı- yor gıderek L sta kameraman Dante Spinotti ımzalı goruntulerıne, parlak oyuncu kadrosuna pek ılgısız kalınama> an, tıkınnda anlatımı ve surukleyıcı temposuyla, yer yer yukselen bır ıl- gıyle tuketılen, Hannıbal Lecter uç- lemesımn son durağı Red Dragon, çokça onemsenmese de oncelıkle meraklısınca kesuılıkle es geçılme- yecek bır seyırlık Şıddet oğesı de Claire Denis'ın yenı gorduğumuz aynı sulara açılan Hergun Başka Bir Bela fılmınde- kı gıbı kan ve şıddetın dalağını yar- madan, ırkıltıp urkutmeyen. makul bır dozda kullanılmış Fransız bir kadın yönetmenin bakışıyla tabu bir konuyu ele alan birskandalfılm halen gösterimde Sevişme, birbiriniyeme isteğini de içerir mi? 'Betty Blue' ile parlayan B. Dalle yine arızalı bir rolde. Amenkalı yenı evlı Shane ve June Brovvn (Vin- cent Gaüo, Tricia Vessey) çıftı, balayı ıçın Pans'e gelır Kocasının ganp davranışlannı pek anlaya- mayan June'u otelde eken, halı tavn bır tuhaf, adeta 'bir çeşit açlığın pençesindeki' Dr Shane, \ aküyle Afrıka'da bırlıkte çalıştığı, ınsan beynı us- tune araştırmalar, deneyler yapan zencı doktor Leo Sımeneau'yu (Alex Dascas) arayıp bulmak ıster Oyku ılerledıkçe. otelde kınştırdığı oda temız- lıkçısı kızla sonunda vahşıcesıne sevışen ve bıça- re kızın (Florence Loiret) cınsel organını bağır- ta çağırta, ısınp kopararak sonunda ABD'ye uç- mak uzere, her şeyden habersız kansınnı yanına donen Shane'ın de, Leo'nun eve kapatöğı kansıy- la (Beatrice Dalle) aynı dertten muzdanp olduğu anlaşılır Yamyamlık Seks, tutku, kan bulamacı Rivette, Makaveje\, VVenders gıbı ustalara çı- raklık ettıkten sonra, yıllar once Istanbul Festıva- lı'nde görduğûmuz ılk fılmı Chocolat'yla adıru duyurmuştu 1948 Pans doğumlu Claire Denis Çağdaş Fransız sınemasının az ama oz ureten, ıl- gınç kışılıklennden bın sayıla-gelen Denıs'nın yazıp yonetnğı, canhıraş çığlıklarla kanşık, yoğun Trouble Eyery Day / Yonetmen. Claire Denis / Senaryo: C.Denis, Jean-Pol Fargeau / Kamera: Agnes Godard / Muzık. Tindersticks / Oyuncular: Vıncent Gallo, Tricia Vessey, Beatrice Dalle, Alex Descas, Nicolas Duvauchelle, Florence Loiret, Jose Garcia / Fransa 2001 (Denk) cınselhk, tutku. et v e kandan geçılmeyen son ese- n, (goz kamaştıncı 2001 Cannes vıtnnının tngı- hzce ısımh skandal fılmı) Trouble Every Daj- Hergûn Başka Bir Bela'nın pek bır se\ ılecek ya- nı yok doğrusu SeMşme sırasında kımı zaman ısırma \ e morartılar hahnde ortaya çıkan et tutku- sunun gıderek yamyamlığa donuşmesı ustune kol- lan srvamış yonetmen, cınsellıkle yamyamlık ara- sındakı olası bağlara kafa yoran, duşundurucu sarsıcı bır fıhn çekmek ıstemış Orgazmda kont- rolden çıkan bazı vahşı, ılkel gudulenn yüzeye vurarak patlayışına ılışkın, temeldekı ınsanı sor- gulamak ıddıası fınalde dıbe vuran, 2 çıftın bır ara- ya getınldığı, aynksı bır hıkâye anlatmaya soyun- muş Ne dediği havada kalmış bir film Ancak sonuç, tabu konuyu ozene bezene, sakın- ce ama pek açık seçıkleşmeyen, bulanık bır yak- laşımla ele alarak goruntulemekten oteye geçeme- yen, ne dedığı havada kalmış. rahatsız edıcı ve ın- cı bır fılm olmuş Hergun Başka Bır Bela Ne Ag- nes Godard ın başanlı gorantulen, ne Tinders- ticks'ın muzığı. ne de Vıncent Gallo-Beatnce Dalle ıkılısının \arlığı, bu asap bozucu, rahatsız edıcı 'gore' fantezıyı çekılır kılmaya yetmıyor Ortalama seyırcının yer yer mıdesını kaldıran bu postmodern yamyamlık oykusu çeşıtlemesının, \ ampır fılmlen \ a da "gore" fıhnlen turunde, sert \e kof bır denemeden başka bır şey olmadığı ke- sın Jackson Pollock'un dokerekya da sıçratarak boyalan boca ettığı 'taşist' resımlennı çağnştıran mekânlarda, her yana bulaşmış kanın nşkırülıp aktığı du\ arlann onunde, zombı gıbı dolanan Co- re-Beatnce goruntulen, oncu ve başanlı bır fıhn yapmaya yetmıyor tabıı kı KEDt GOZU VECDİ SAYAR Kolaycılık Gerıde bıraktığımız haftanın gundemını, bır gaze- tecının yenı Kultur Bakanı'na yonelttığı 'tuzak' so- ruya Bakan'ın verdığı yanıt ve bunun gazete man- şetlerıne çarpıtılarak yansıtılmasının yarattığı tartış- malar oluşturdu Yenı Bakan'ı, henuz hıçbır uygu- lamasını gormeden, hatta hıçbır açıklamasını dın- lemeden -ve elbette krtaplarını okuma zahmetıne katlanmadan- 'vurmaya' çalışmanın gazetecılıkle ılışkısı yok elbette Nıtekım, Bakan Hüseyin Çelık de kendısıne atılan topu çok guzel karşılayarak, karşıkalenınfılelennegonderıverdı Evet, 'dakıkabır, gol bır1 , ama kımın kalesıne7 Medyamızın kuttur-sanata, ancak 'magazın' de- ğerı taşıdığı takdırde -ve taşıdığı olçude- yer verdı- ğını bılıyoruz Bu nedenle, bu sunı polemıgı yara- tanların 'haytriı' bır ış yaptıklannı soyleyebılırız Ye- nı Kultur Bakanı, medya aracılığı ıle kendını tanrt- ma, duşuncelerını açıklama olanağı bulurken, bu 'tartışma'y\ (Bakan, "sosyetenın okuduğu entelya- zariarı okumam" dedı mı, demedı mı'?), vesıle bılen pek çok koşe yazarı da, kultur alanına ılışkın goruş- ierını okurlanyla paylaşmak şansına kavuştu En radıkal eleştırı, Gülay Göktürk'ten geldı Gok- turk, Vatan gazetesınde, 'Bıblo tavan arasına*' baş- lıklı yazısında Kultur Bakanlığı na ılışkın doğru sap- tamalar yaptıktan sonra, "Kultur Bakanlığı ılkkaldı- rılması gereken bakanlıktır Zaten kurulması hatadır" dıyordu Neydı, Gokturk'un 'doğru' saptamaları, şoylebır anımsayalım oncelıkle, bır Kultur Bakanı'nın gorev alanına ılışkın 'tercıhlennı' belırtmesının yanlışlığını vurguluyordu Gokturk (Oysa, bız ne bakanlar gor- duk, "Elbette verdım Bakan olarak bır tıyatroyu ıs- tedığıme tahsıs edemeyecek mıyım?" demekte hıç- bır sakınca gormeyen ) Sonra, "Devletın kulturel ha- yattakı ağıriığının yok edılmesı, kulturel hegemonya ıddıasının reddedılmesı gerekır" dıyerek bır başka doğrunun altını çızıyordu Gokturk'un katıldığım bır başka goruşu de, "Bu bakanlığa 'ruh ve ıçerık kazandırmak' ıçın atılacak her yenı adım, toplumu kulturel bakımdan şekıllen- dırme teşebbusudur, yanıyaşam bıçımıne mudaha- le ısteğıdır ve kesınlıkle reddedılmesı gerekır" soz- lerı Elbette devletın belırleyeceğı bır 'ıçenk' sıvıl bır rejımle bağdaşmaz, bağdaşmaması gerekır He- le 'sıvıtleşme'y\ oncehklı hedef olarak benımsedığı- nı soyleyen bır ıktıdar ıçın bu cıddı bır çelışkıdır A- ma, butun bunlar Kultur Bakanlığı'nı ortadan kaldır- mayı zorunlu kılmaz Yenı donemde karşımıza çıkabılecek en onemlı tehlıkenın, kultur-sanatalanının 'dıncı'lertarafından ele geçırılmesı ıhtımalı olmadığını, bu alanın tumuy- le populer kulture terk edılmesı tehlıkesı olduğunu duşunuyorum Tıyatro duşmanlığı konusunda Pe- rihan Mağden'ı yalnız bırakmayan Gokturk, belkı de boyle bır gelışmeden mutluluk duyacaktır Za- ten, galıba hukumete, ekonomık polıtıkalannızla kul- tur polıtıkalarınız arasında sakın bır uyumsuzluk ol- masın, bu alanı da bırakın kendı halıne, kapıtalız- mın kuralları ışlesın, demeye getırıyor Bu onerının kabulunun yaratacağı sakıncanın, gudumlu bır sa- nat anlayışının yaratacağı sakıncalardan aşağı kal- mayacağını duşunuyorum Elbette, ayrı bıryazı ko- nusu bu da Kultur ve sanat alanının emekçılerının şapkayı onlenne koyup duşunmelerının zamanı geldı geçı- yor Kolay muhalefete kolay çozumlere sığınama- yız artık Bunun ıçın, sanat orgutlerının ne ıstedık- lerı konusunda net bır goruşe ulaşmaları gerekıyor Umarım, hukumetten bır şeyler koparmak çabası yerıne, orgutlu davranmayı, toplumun onune so- mut onerılerle çıkmayı seçerler bu sefer Bu orgutlenme ışı, yalnızca kendı alanımızın so- runlarını çozebılmek ıçın gereklı değıl elbette Top- lumda demokratık kulturun kok salması surecınde sanatçıya buyuk gorev duşuyor Sanatçılar, sanat orgutlerı bugun saat 11 de Sıraselvıler'de Nâzım Hıkmet Kultur ve Sanat Vakfı ndabuluşarak 1 Ara- lık Barış mıtıngıne katılma çağnsı yapacaklar Pa- zar gunu de Çağlayan Meydanı'nda hep bırlıkte 'Irakta Savaşa Hayır" dıyeceğız Çunku, barış ol- mazsa sanat da olmaz, hayat da BUGUN • AKM'de 19 30'da tDSO konsen Şef Erol Erdinç Sohstler tris Şentürk (pıyano) \ e Münif Akaün (\ ıyolonsel) (0 212 251 56 00) • CRR KONSER SALONU'nda 20 OO'de Erkan Oğur \e İsmail Hakkı Demirdoğlu'nun konsen (0 212 232 98 30) • tŞ SANAT'ta 19 30da SenfonikOrkestra eşhğınde 'MFÖ' konsen (0 212 316 10 83) İZLEYİCİ GÖZÜYLE ERDAL ATABEK Yaşaımn değerleri üzerine... Ara Göfor'den Yazar Fotoğraflan ; 4 ^ ?* "Beyaz Zakkum". guzel gorunü- mu ıçınde zehır taşıyan bır çıçektır, kımı guzellıklenn "zehirli" de olabı- leceğını sımgeler Fıhn, Amenka'nın otekı yuzunu anlatıyor Babalannı ta- nımayan çocuklar, annelenyle yaşar- ken onlann arkadaşlanyla da oturmak zorunda olan, kımlıklennı bulamayan çocuklar Her turlu tehlıkenm ıçınde yaşayan. her turlu tehlıkenın ıçınde büyuyen çocuklar 15 yaşındakı Ast- nd de bu çocuklardan bınsıdır Anne- sının guçlu kışılığı alttnda buyurken kendısını buhnakta yetennce zorlan- maktadrr Annesı bu-lıkte yaşadığı ar- kadaşını oldurerek hapse gırdıkten sonra Astnd'ın yaşamı busbutun ka- nşır Sosyal Hızmetler Orgutu'nun koruması altına gıren çocuk-genç "Yetiştirme Yurdu" deneyıyle yenı yaşamına başlar Buradan "koruyu- co aile" yanına geçen Astnd, bu ev- de yaşanan sorunlara da ıster ıstemez ortak olur 15 yaşında, annesı cınayet suçun- dan hapse gırmış, babasını hıç tanı- mamış bır genç kızın kendısını bul- ma deneyı nasıl sonuçlanacaktır0 Amenka'nın ıçıne suruklendığı sosyal bunalımlann bır yuzu olan bu parçalanmışlık, çocuk gençlenn yaşamlannı çık- mazlara suruklemekte- dır "Koruyucu ai- le"lenn de kendı so- runlan vardır, onlar da erkek-kaduı so- runlan yaşamakta, evde bır genç kızın bulunması bu ça- tışmalara eklen- mektedu' Astnd, çare- sızlık. gu\en- sızlık, her turlu korumadan yoksunluk duygulan ıçm- de yaşarken kendısını de suçlu görmekten kurtulamaya- caktır Butun bunlara ek olarak, bır de an- nesı hapıshaneden bıle kızının yaşa- mına mudahale etmekte. onun başkalanyla sev- gı ve guven bağ- lan kurmasmı engellemekte- dır Anne, kızını kendı golgesınde tutma- ya çalışırken ona ne denlı zarar ver- dığını duşunemeyecek kadar bencıl- ce hareket etmektedır Bu çocuk-genç artık çocukluğunu gende bırakacak, kendı yaşamına adım atan genç bır kız olmayı başara- caktır Ama hangı bedellen odeyecek, yenı yaşammı hangı değerler uzenne kuracaktrr'' Fıhn çok onemlı olmasa da değın- dığı sorun, gelışmış ulkelenn ıçıne suruklendığı sosyal parçalanmanın etkılen olarak çok onemhdır Bu- gun bu ulkeler, uyuşturucunun, al- kolun, yanlış seks ılışkılennın bu- tun sonuçlanyla boğuşurken bu durumun nedenlen uzennde yete- nnce duşunulmemektedır "Bevaz Zakkum", yaşamın değerlen uzennde hepımızı yenı- den sorgulayan, venıden duşundu- ren bır yapıt Peter Kosminskv yo- netımındekı fılmde anne Ingrid rolunde Michelle Pfeifer başan- lı Koruyucu annelerde Renee Zehvegger ıle Robin Wright, Astnde rolunde Alison Iohnıan oynuyorlar 100 Fotoğraf Sergisi 29 Kaşım: ^Aralık 2002 SerraetÇıftcr Araşnrma Kutûpha kdcüt Caddes Nc KOLT0R SANAT- YAYINC1UK
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle