Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
CUMHURİYET 27 KASIM 2002 ÇARŞAMBA
HABERLER
Baykal, dokunulmazlık vaatlerini unutan Erdoğan'a 'Kaçmayacaksınız, Kasımpaşahlık budur' dedi
Rgim sorunu çıkarmayınAJVKARA (Cumhuriyet Bürosu) -
CHP Genel Başkanı Deniz Baykal
hükümete "Devleun temel kurumla-
nyla kavga etmeyin, Cumhurbaşka-
nnruzm uyanlannı dikkatie değerien-
dirin,rejimsorunu çıkannaynT uya-
nsında bulundu. AKP lideri Tayyip Er-
doğan'ın dokunulmazlıklann sınır-
lanması konusundaki sözlerini unut-
tuğunu anımsatan Baykal, "Dokunul-
mazhkzırhına sığınniafyacaksmız. Ce-
saret budm; Kasrnıpaşahhk budur" de-
di. Baykal, "Türkiye'ııin hassasden-
geterini yok sayarak 'güç bende' de-
yip yerü anayasa yapmayı Idmsenin
aktandan geçirmemesini" söyledi.
Erdoğan'ın dış politika konusunda-
ki bazı açıklamalarmı da eleştiren
Baykal, "Hangi sıfatla konuşuyor.
Kendisi başbakan naibi (tahtta hü-
kümdar ohnadığı zatnan ya da hü-
kümdano çocukluğu sırasında devle-
ti yöneten kimse) midn-" diye sordu.
CHP lideri Denız Baykal, hükü-
met programı üzerinde 1 saat 10 da-
kika süren bir konuşma yaptı. Bay-
kal'ın konuşması sırasında Başba-
CHP Genel Başkanı Deniz Baykal, hükümet programı üzerine yaptığı konuşmada AKP'yi
sert bir dille eleştirdi. Baykal, "Devletin temel kurumlanyla asla kavga etmeyiniz.
Cumhuriyetin 80 yıllık kazanımlarına dokvınmayınız. Cumhurbaşkanımızın uyanlannı
dikkatle değerlendiriniz, anayasal düzenin temelleriyle oynamayınız" dedi.
kan AbduIIah Gül yerine AKP lide-
ri Tayyip Erdoğan'ı "muhatapalma-
a" dikkati çekti. Konuşması sık sık
milletvekillerinin alkışlanyla kesi-
len Baykal'ın açıklamalan ana baş-
hklanyla şöyle:
Gündemi çarpıtmayın: üi-
kenin gerçek gündemi yolsuzluk ve
yoksullukla mücadeledir. Bunlan
unutup yapay gündemlerle ugraşma-
yın, gündemi çarpıtmayın. Bu du-
rumda tarihi bir firsatı heba etmiş
olursunuz. Parlamentoya seçmen ira-
desinin yüzde 41 'inin yansıdığı unu-
tulmamalı. Program hayal kınklığı
yarattı.
Yeni anayasa olmaz: Birpar-
lamentonun yapabileceği en önem-
li, en hayati, en muazzam iş yeni ana-
yasa yapmaktır. Böyle muazzam bir
sorumluluğu bir grubun, bir hüküme-
tin seçimden kısa süre sonra birden-
bire hükümet programında ilk kez if-
şa etmesi kabul edilemez. Anayasa-
yı yeniden yapma arzusu içindeyse-
niz bunu seçimden önce ilan edecek-
tiniz. Anayasa değiştirecek çoğun-
luğunuz var, ama bu iş matematiksel
çoğunlukla olmaz. Bu açıklamalar,
Türkiye'yi birden gerginleştirecek
rejim tartışmalannı gündeme getire-
cek, siyasi sorunlan tahrik edecek
bir anlayışın işareti olarak görülmüş-
tür. Neyi, niçin değiştirmek istiyor-
sunuz, söyleyin biz de katkı verelim.
Ama anayasayı değiştirmek istiyo-
ruz derken anayasanın bazı madde-
lerinden ve kurumlanndan topyekûn
kurtulma arayışını mı ifade ediyor-
sunuz? Anayasayı ayak bağı sayan,
anayasanın temellerini, siyasi çıkış
noktalannı sessızce ortadan kaldırma-
ya yönelik bir anlayış içinde misi-
niz? Cumhuriyetin 80 yılhk kaza-
nımlannı, toplumu oluşturan tüm ke-
simlerin ve kurumlann düşünce ve du-
yarlılıklannı. Türkiye'nin hassas den-
gelerini yok sayarak "güç bcndedir"
deyip yeni bir anayasa yapmayı kim-
se aklından geçirmemelidir.
A İ K l l k
önce dokunulmazlık konusunda ve-
rilmiş sözler var. Erdoğan karşıhklı
katıldığımız bir televizyon progra-
mında da bu konuda söz verdi. Ge-
nel başkan, şimdi, acele etmeyelim,
hakkmda dava açılmış arkadaşlanm
var diyor. Tersine, Türkiye'yi ege-
men kıhnak istediğimiz yeni siyaset
anlayışı içinde eğer benim arkadaş-
lanm hakkında dava açılmışsa derhal
dokunulmazlığı kaldırmak lazım. de-
nilmesini gerektirir. Kendi milletve-
killerimi. arkadaşlanmı sakınmak
için dokunulmazlık kaldınlmayacak,
böyle şey olur mu? Eğer benim ar-
BAŞBAKAN GUL, BAYKADI YANITLADI
Gizli kapaklı
arayışımız yok
ANKARA (Cumhuıiyet Bürosu) -
Başbakan AbduDah Gül, dokunulmaz-
lık denilınce yalnızca milletvekilleri-
nin akla geldiğini, Türkiye'de dokunu-
lamayan çok sayıda kamu çalışanınm
olduğunu söyledi. Anayasanın muha-
lefet ve sivil toplum örgütleriyle uzla-
şılarak değiştirileceğini anlatan Gül,
ekonomik progranun Kemal Derviş'in
eseri olduğunu kaydetti. Kıbns'ta "çö-
zümsüziüğün çözûm" olmadığına dik-
kat çeken Gül, CHP lideri Deniz Bay-
kal'uı rejim uyansına yanıt vermedi.
AKP'li DengirMirMehıııetFmıt, do-
kunulmazhklar konusunda "Türki-
ye'de, memura, hâkime, güvenük gö-
revtsine ve askere doku-
namazsmız. Önce bunla-
ra dokunahm" dedi.
Başbakan Gül, CHP li-
den Baykal'ın hükümet
programı üzerindeki eleş-
nrilerine yanıt verdi. AKP
programı, acil eylem pla-
nı ve hükümet programı-
nın bütün olduğunu kay-
deden Gül, bazı konular-
dakı aynntılann acil ey-
lem planında yer aldığı-
nı söyledi. Gül, şu görüş-
lendilegetirdi:
Yeni anayasa hazırlıği: Prog-
raraınıızda dile getirdiğimiz yeni ana-
yasa, bir vizyonu ortaya koymaktadır.
21yüzyılın mantığını kavrayan bir
anayasa hepimizin istegidir "Benim ço-
ğunhığum var, anayasayı birdenbire
dejŞştinyorum" gibi bir anlayışta de-
ğilız. Tereddütlere hiç mahal yoktur.
Bizım gizli kapaklı hiçbir niyetimiz
yobur, hiçbir arayış içinde de değiliz.
Anayasa değişikliği muhalefet ve si-
vil toplum örgütleriyle uzlaşma için-
de \apılacaktır.
Milletvekili dokunulmazlık-
lan: Dokunulmazlık denince sadece
milktvekillerinıizin dokunuhnazhğı
aklageliyor. Türkiye'de dokunamadı-
ğumz o kadar çok kişi var ki, bunla-
nntep beraber ele ahnması gerekir. Biz
her-eyin açık olmasuıı istiyoruz. Sa-
dece bizler, hükümet ve vekiller değil,
• AbdullahGül'ûn
sözleri, yargılanan
milletvekillerine
"dokundnrtmayan"
AKP'nin hedefinin
devlet memurlan
olduğunu ortaya
koydu. AKP'li Fırat
da "Önce askere,
sonra vekile
dokunalım" dedi.
yeri geldiğinde devlet memurlan da bu
millete hesap verebilmelidir.
IMF lle HİSkiler: Türkiye,basi-
retsizlikler nedeniyle krizlerin içine
girmiş, geçen hükümet Kemal Der-
viş'i getirmiş ve dizginleri ona ver-
mişlerdir. IMF ile yeni bir anlaşma ya-
pılmıştır, yürürlükteld program odur,
bu program bizim eserimiz değildir. Sa-
yın Derviş, şimdi CHP'nin bir üyesi-
dir. IMF, Dünya Bankası ve diğer ulus-
lararası fınans kuruluşlanyla onurlu bir
şekilde ilişkilerimiz sürecekrir.
AB'ye Üyellk: Gerçekçi olma-
mız gerekiyor, AB kulübünün şartla-
n bellidir, bunlan yerine getirmeden
"Bizim özel şartlanmız
var,bizi anlayışla karşüa-
ym" demenın anlamı yok.
' Kibrıs sorunu: ÇÖ-
zümsüzlük çözüm değil-
dir. Çözüme ulaşalım ki
bir güven ortamı oluşsun
ve ada bir banş adası ol-
sun. Masanın üzerinde
her şeyi teslim edelim gi-
bi bir anlayış yok. BM
planını elimizin tersiyle
itemeyiz, üzerinde çalı-
şılacakbirplandır. Genel
anlamda pozitif bir yak-
laşım içindeyiz. Ama bu Kıbns'ın ge-
leceğiyle ilgili kaygılardan vazgeçti-
ğimiz anlamına gelmez.
AKP Grubu adma konuşan Dengir
Mir Mehmet Fırat da, dokunulmaz-
lık ve yeni anayasa konulanna değin-
di. Fırat, "Türkiye'de 2 milyon 750
bin memur dokunulmazdır. Memura,
hâkime, güvenük güçlerine ve askere
dokunabflmekmümkün mü? Gdm ka-
mu görevUlerinin yargılanmasının
önündeki engeDeri kaldırabm" dedi.
Fırat, AKP lideri Tayyip Erdoğan' ın
dokunulmazlık zırhının olmadığını
kaydederek "Kasunpaşahbközefliği-
ni devam ettirmektedir" diye konuş-
tu. Baykal'm yeni anayasayla ilgili
sözlerini eleştiren Fırat, "Sosyal de-
mokrat bir partinin 82 Anayasası'nı
savunur hakle görmek son derece üzü-
cüdür" diye konuştu.
Erdoğan başbakan natbimi?
Erdoğanın geçmiş hükümetlerin dış
politika yaklaşımlannı kökten
eleştiren sözlerini yadırgadık. Eğer
değişen dünya bizim politikalanmızda
da bazı düzenlemeleri gerektiriyorsa
bunun konuşulacağı yer hükümettir,
MGK'dir, en önemlisi TBMM'dir. Dış
politika konusunda programda yer
alan ifadeler genel ve müphem. AB ile
ilişkilerimizde yaşanan sonınlann
sadece Türkiye'nin eksikliklerinden
kaynaklandığı izlenimini vermek
dogru değildir. Sayın Erdoğan
Leficoşa'da Türkiye ve Kıbns'ın
eşzamanlı olarak AB'ye girmesi
gerektiğini söyledi. Bu doğrudur,
ancak Sayın Erdoğan'ın aynı sözleri
AB liderieriyle yaptığı konuşmalarda
dile getirdiğıne tanık olmadık. Sayın
Erdoğan'ın ziyaret ettiği her ülkede
farklı bir dil kullandığı dikkati
çekiyor. Belki de gittiği ülkelerdeki
devlet adamlannın beklentilerini
karşdamaya çahşıyor. Ama dış
polıtıkada nabza göre şerbet vermek
çok yanlış olur. Üstelik Sayın Erdoğan
hangi sıfatla konuşmaktadır? Kendisi
başbakan naibi konumunda mıdır?
kadaşlanm hakkında iddia varsa, o id-
dia dolayısıyla öncelikle kaldıracağım.
Tabi bunu söyleyebihnek için önce o
arkadaşlann gerçekten suçsuz oldu-
ğu konusunda kesin bir inanç sahibi
olmak gerekir. O inanç yoksa, doku-
nulmazhk konusunda 65 mih/ona ver-
diğiniz sözü unutmaya başlarsınız.
Dokunulmazlık zırhı arkasına sakla-
narak kimden yolsuzluk hesabı sora-
caksınız? ttham edibnekten korkma-
yacaksınız, kaçmayacaksınız. Cesa-
ret budur, Kasımpaşahlık budur.
Rejim sorunu çıkarmayı-
niZ: Son günlerde büyü bozubnaya
başladı. Toplumun duyarh olduğu
konulann üzerine inatla gidilmeye
başlandı. Devletin temel kurumla-
nyla asla kavga etmeyiniz. Cumhu-
riyetin 80 yıllık kazanımlanna do-
kunmayınız. Cumhurbaşkanımızın,
uyanlannı dikkatle değerlendiriniz,
anayasal düzenin temelleriyle oyna-
mayınız, rejim sorunu çıkarmayınız.
Kadrolasma uyansi: Hükümet
daha güvenoyu ahnadan bürokraside
değişikliklere gidiyor. Yeni atanacak
bürokratlann belirlenme-
sinde AKP'ye yakınlık de-
ğil, yetenek ve liyakat esas
alınmalıydı. CHP, bürok-
rasideki atamalan yakın-
dan izleyecektir.
Kıbrıs'ta bıkkınlık
OİmaZ: Kıbns konusun-
da bıkkuüık duymaya, sa-
bırsızhk göstermeye kim-
senin hakkı yoktur. Dip-
lomaside hiç yapıhnama-
sı gereken şey, yorgunluk
ve bıkkınlık emareleri
göstererek ulusal çıkar-
lardan taviz vermektir. Sa-
yın Denktaş'a destek azal-
madan sürmelidir. Kıb-
ns'ta çözümden yanayız.
Ancak hedef Kıbns'ta 30
yıla yakın zamandan be-
ri iki ayn coğrafyaya yer-
leşen, kendi içinde uyum-
lu, homojen bir yapı oluş-
turan Türk ve Rumlan ye-
niden içiçe sokarak, ye-
ni çahşmalann tohumla-
nnı atmak olmamalıdır.
Çözüm, bugünkü sosyal
dokuyu bozmadan, Kıb-
ns'ta oluşan toplumsal ya-
pıyı esas alarak ortak bir
devlet kurmaya çahşarak
bulunabilir. BM Genel
Sekreteri'nin önerüerinin
temel felsefesi, temel
mantığı ise birbirinden
farklı, aynlmış iki toplu-
mu 1974 öncesindekine
benzer bir yapıya döndür-
meyi öngörmektedir.
Hepimizsahlnke-
SİIIrlZ: Uzun yıllardan
beri tüm haksızlıklara kar-
şı cesaretle mücadele eden
insanlanmızı şahinlikle
suçlamak doğru ve insaf-
lı bir yaklaşım değildir.
ÜUcemize, milli çıkarlan-
mıza, milli itibanmıza za-
rar verecek bütün davTanış-
lara, bütün girişimlere kar-
şı hepimiz şahin kesiüriz.
5yıldızlıotellerde
iftarlar: Kamyonlardan
atılan yiyecek paketleri
için birbirini ezen vatan-
daş görüntüleri, AB için
takvim bekleyen bir ül-
keye yakışmakta mıdır?
Bu görüntüler daha hafi-
zalardan sılinmeden, beş
yıldızh otellerde görkem-
li iftar sofralan düzenle-
mek, tslamiyetin temel
anlayışma ne kadar uy-
gun düşmektedir?
IR NOKTASI /ORAL ÇALIŞLAR oralcalislar@mynet.com oralcalislar@yahoo.corr
Meclis'te Baykal'ı izliyorum, canım
sıktyor. Samimi olarak söylüyorum,
dü" Meclis'te Baykal konuşurken bii-
yirtarumutsuzluğakapıldım. Soladı-
na nuhalefet adına, geleceğimiz adı-
na CHP liderinin, AKP hükümetinin
anî3sayı yeniden yapmak istemesi-
ne«aşı tavrı, bir muhalefet liderinden
ço>. nazı iktidar odaklannın temsilci-
sın' tavrını andınyordu. Sözü edilen
19tAnayasası, 12Eylülcuntasınmha-
zırtoğı bir anayasa. Bu anayasa üze-
rins toplumsal mutabakat mı var?
E^ air mutabakat varsa bu anayasa-
nır remokratik bir ülkeye yakışmadı-
ğı knusunda toplumun büyük çoğun-
luö/un hemfikir olmasıdır.
"Ecykal'ın ve AKP karşıtı güçlerin
AHr den gelecek bir değişiklik öneri-
ierr fıtiyatla karşılamasını anlayabili-
rirT ^flcak bu ihtiyat, askeri darbe ana-
yassnı savunarak haklı gösterilemez.
Be DU anayasanın toptan yok sayıl-
mgindan ve bu ülke için yeni bir de-
motratik anayasa yapılmasından ya-
Baykal Statükoyu Savunmayı Sürdürüyor
nayım. Bu değişikliği öncelikle solun sa-
vunması gerekmez mi? Baykal, "Se-
çim konuşmalannda bundan söz et-
mediniz, halka söylemediniz, yapa-
mazsmız" diyor.
AKP yöneticilerinin çeşitli davranış-
lannı eleştirebilirsiniz, fakat anayasa
değişikliMeri konusunda, temel sorun-
larda, "Bir uzlaşmaya vanlmadan, bir
şeyyapamayacağız" dediklerini de ka-
bul edelim. Anayasa da mutlaka böy-
le bir uzlaşma zemini içinde ele alın-
malıdır. Deniz Baykal şunu söylese an-
lanm: "Yeni bir anayasa yapılacaksa,
bunun toplumun diğerkesimlehyle de
uzlaşma içinde yapılması gerekir. Biz
böyle bir değişiklik çalışması için ha-
zınz. Bu anayasa gerçekten düzeltile-
meyecek kadar bozuk bir anayasadır.
Bize demokratik, çağdaş dünyanın ih-
tiyaçlanna uygun yeni biranayasa ge-
rekir. Getirin görelim, tartışalım, biıiik-
te hazırfayalım."
• • •
Deniz Baykal, seçim kampanyasın-
da bir muhalefet liderinden çok bir dev-
let yetkilisi havasında konuşmuştu.
Tayyip Erdoğan'a devlet nezdinde
"güvenilmez" olduğu, "devletle kavga-
lı" olduğu için oy verilmemesi gerek-
tiğini söylemişti. Bunu bir eleştiri ola-
rak yazdığımda bazı CHP'Iİ dostlanm
bana kızdılar. Görünen o ki, seçtm kam-
panyasındaki tavıraynen sürüyor. Bay-
kal, AKP'yi, "merkez" adına konuşa-
rak tehdit ediyor. Pariamento dışında-
ki güçleri adres göstererek konuşuyor.
Halbuki kendisi de seçimle Meclis'e gir-
miş bir partinin lideri. Halk iradesıni
onun daha titizlikle savunması gerek-
mez mı?
Baykal'ın, "merkezci" tavırtanndan
bfrisi de Kıbns konusunda. Kıbnslı Türk-
lerin en büyük partisi, son yerel se-
çimlerde yüzde 34 oy alan Cumhuri-
yetçi Türk Partisi'nin başkanı Mehmet
Ali Talat da, Baykal gibi sosyal de-
mokrat. Mehmet Ali Talat, BM Genel
Sekreteri Kofi Annan'ın planı hakkın-
da şunu söylüyor "Buplandemalgö-
rüşülmeli... Kıbnslı Rumlar bu planla
bize çok şey veriyor ve uluslararası
düzeyde kabul gören egemenliklehni
bizimleyanyanyapaylaşıyor. Plan da-
ha çok Kıbns Türklerinin ve Türkiye'nin
lehine. Böylece Kıbnslı Türklerin dün-
yadan tecıitedilmişliğibhecek, ambar-
go kalkacak. Niyet olsa Kıbns sorunu
birkaç haftada çözülür."
Kıbns Türklerinin desteğini alan sos-
yal demokrat partinin lideri Talat'ın fi-
kirleri böyle. Aslında Denktaş ve ya-
kın çevresi dışında bütün Kıbnslı Türk-
lerin düşüncesi de böyle. Türkiye'de
Meclıs'teki sosyal demokrat partinin li-
deri sizce ne düşünüyor: "Annan pla-
nıyla Ada Rumlann olur." Evet, Deniz
Baykal'ın tutumu böyle. Yani Denk-
taş'ınkiyle aynı, Türkiye'deki statüko-
cu güçlerinkiyle aynı.
CHP'Iİ dostlanm kızmasınlar ama,
Baykal bu siyasetleri izleyerek Türki-
ye'deki statükocu güçlerin desteğini ka-
zanabilir. Hatta onun bu çıkışlarıyla
Türkiye bir gerilimin içine de sürükle-
nebilir. Fakat bu siyaset ne Türkiye'nin
önünü açar ne de CHP'yi güçlendirir.
Şu anda AKP'nin bazı alanlarda yap-
mayı planladığı değişiklikleri en başta
solcularsavunmalıydılar. Örneğin Kıb-
nsta banşçı çözüm, 1982 Anayasası'nın
toptan ortadan kaldınlarak yerine ye-
ni ve demokratik bir anayasa çalışma-
larına başlanması. Buna benzer de-
mokratikleşme yönünde atılması ge-
reken adımlar. Işin acıklı tarafı solun
oyunu alan partinin lideri bütün bu ko-
nularda değişiklikten yana değil statü-
kodan yana tutum alıyor. Üzüntü veri-
ci, moral bozucu bir durum.
Alıp başımı gitmek istiyorum...
GLOBALpOLtTtKÜLTÜR
ERGİN YILDIZOĞLU
Usame'den Mektup Var!
önceki hafta Usame'nin yeni kaseti çıkmıştı, pa-
zar günü de The Observer bir mektubunu yayımla-
dı. (h^^/www.observer.co.uk/wor1dview/story).
Sanırım, şimdi, Türkiye açısından dersler çıkarma-
mız gereken ilginç bir süreç oluşuyor.
El Kaide biçim mi değiştiriyor?
Usame, kasetinde Amerika'ya ve genelde Batı'ya
seslenerek "öldürdükçe öleceksiniz" derken, istih-
barat örgütleri de El Kaide'nin büyük bir eylem ha-
zırlığı içinde olduğunu ileri sürüyordu. Diğer bir de-
yişle "Terorizme karşı savaş" tam bir fiyasko. Ger-
çekten de ABD, Taleban rejimini devirdi ama yerine
bir devlet koyamadı. VVashington Posf'un Afganis-
tan'daki Uluslararası Banş Gücü'nün komutanı Ge-
neral Akın Zorlu'dan aktardığı gibi, hâlâ bir yerel or-
du bile kurmak mümkün olmuyor (25/11). Diğer ta-
raftan, Usame de yakalanamadı, hem de başına 25
milyon dolar ödül konmuş olmasına rağmen. "01-
sun, El Kaide artık etkisiz ve giderek çürüyor" di-
yerek avunmak belki mümkün olabilirdi, eğer Bali'de-
ki bombalama olmasaydı ve Usame etrafa tehdit-
ler savurmaya devam etmeseydi...
Şimdi, El Kaide ve çevresini yakından izleyebi-
len analistler, çok daha tehlikeli bir sürecin geliş-
mekte olduğunu söylüyorlar. Bu bağlamda, El Ah-
ram'ın New York eski muhabiri Ayman El-Emir'in,
haftalık El Ahram'da ileri sürdüğü tezler çok düşün-
dürücü. El-Emir, Arap kamuoyunda El Kaide'nin po-
pülerliğinin artmakta olduğuna dikkat çekiyor. El-
Emir'e göre bunun artık çok iyi bilinen bir nedeni,
Israil-ABD ilişkisi ve Filistin'de yaşananlar. Ama ye-
ni ortaya çıkmaya başlayan ve El Kaide'de tehlike-
li bir değişimin önünü açan bir neden daha var: 11
EylüPden sonra "Başkan Bush'un yaşama geçir-
meye başladığı büyük tasanmın etkisiyle terohzm-
le ulusal bağımsızlık hareketleri arasındaki çizgi
bulanıklaştı". Üstelik, bu birçok devletin de işine gel-
di. Rusya, Çin, Hindistan, Filipinler ve Israil karşı-
lanndaki bağımsızlık hareketlerini hemen terörist ilan
ettiler. ABD'nin "Ya bizdensin ya bize karşı" yak-
laşımının etkisiyle Batılı devletler bu muhalefet ha-
reketlerini yalnız bıraktılar. Sovyetler Biriiği'nin, III.
Dünyacı politikalann çökmesiyle zaten bir boşluk
oluşmuştu. Şimdi bu boşluğu, Müslüman halklar
için El Kaide doldurmak istiyor. Bu muhalefet ha-
reketleri yalnızlaştıkça, bu çağnya cevap vermeye
başlıyoriar. Böylece El Kaide yeni bir manevra ala-
nı kazanıyor. ABD'nin umarsız saldırılan, empenal
politikaları da bu süreci hızlandınyor.
Usame'nin yeni söylemi
Usame'nin The Observer'de yayımlanan "mek-
tubu" bu değişime uygun yeni bir dilin de oluşma-
ya başladığını gösteriyor. "Mektup" iki soruya ce-
vap vermeyi amaçlıyor: (1) "Neden size karşı sava-
şıyoruz" (2) "Sizden ne yapmanızı istiyoruz?" Ce-
vaplara bakarken, "Hepinizin Müslüman olmasını is-
tiyoruz" gibi "fantezi" ültimatomlarla teolojik tartış-
malan, hatta Filistin soaınunu da bir kenara bırakır-
sak, karşımızdaanf/-/fürese//eşmec/, anti-emperya-
list, çevreci, metalaşmanın aile ve ahlak üzerinde-
ki yıkıcı etkileri vb. üzerinde yoğunlaşan III. Dünya-
cı bir söylem kalıyor. Diğer bir deyişle Usame, söy-
lemini, "yeni ortama" uymak için evrenselleştirme-
ye çahşıyor!
Aslında bu çok "faydalı"(J) bir gelişme, ABD niha-
yet, maddi temeUeri olan, uluslararası ve "s/sfem-
karşıtı" bir düşmana kavuşuyor. Böylece, küresel-
leşme karşıtlığından anti-kapitalizme kadartüm mu-
halefete, gerektiğinde kolaylıkla terörist damgası
vurabilecek bir söylem doğuyor. Diğer taraftan tüm
evrenselleşme çabasına rağmen El Kaide, son tah-
lilde dinsel ve etnik özelliklerinden dolayı Müslü-
man halklara ait bir refleks olarak kalıyor; dünyanın
yoksullannın tepkisi de daha baştan, din temelinde
bölünmüş oluyor.
Buradan uzun birsıçramaylaTürkiye'yedönersek.
önce, Tayyip Bey'in Avrupa gezisi sayesinde Tür-
kiye'nin yerel hukuk ve protokolünün, dışarıda bir
anlamı olmadığının bir kez daha kafamıza kakılma-
sına şahit olduk. (Sahi, bu geziler acaba nasıl finan-
se edildi?) Sonra, yeni hükümetin programı açık-
landı: IMF'ye selam, özelleştirmeye, tanmın, orta ve
küçük sermayenin üretim ve dağıtım ağlannı tasfi-
ye ederek (aynı 1990'lann ortasında Arjantin'deki gi-
bi) meydanı uluslararası perakendeciler (hipermar-
ketlere, dev gıda tekellerine) ve mali sermaye için
temizleyen uygulamalara devam. Ama bu sırada bir
taraftan halk yoksullaşır ve bir kez daha düş kınklı-
ğına (ve ihanete) uğrarken eğitimden bürokrasiye,
hatta anayasaya kadar gündeme getirilen değişik-
likler, siyasal-toplumsal söylemde "aydınlanmacı",
rasyonel, hatta liberal-demokratik düşüncenin gide-
rek tasfiyesine, dinci tonlann hâkim olmasına hiz-
met edecek. Bu iki süreç, yeni bir ekonomik krizle
kesiştiğinde. (hele bir de Irak savaşı yaşanmışsa) "si-
yasal Islamın ılımlı kanadı" iflas ederken, toplumda
da, Usame'nin söylemineduyariı kesimlerin oranı bu-
günle kıyas kabul etmeyecek kadar artmış olacak.
Bugün "atgözlüklü" piyasa popülistlerinin kami-
kaze uçuşu sürüyor: Hükümeti "uyanyoriar": Sakın
ha iktidara gelmemize izin veren mali sermayenin
programını aksatmayın! Gerisi önemli değil. Yarın ise
çok geç olacak!
Baykal: Dinde gösteris olmaz
CHP'lilerAnnç'ın
iftanna katılmadı
11
ANKARA (Cıımhu-
riyet Bürosu) - TBMM
Başkanı BülentArmç'ın
dün milletvekillerine ver-
diğiiftaraCHP'lilerka-
tıhnadı. CHP lideri De-
niz Baykal, kendisini te-
lefonla arayarak davet
eden Annç'a "Beniftar-
lara kanlmam. Dinde
gösteris oJmaz" karşüığı-
nı verdi.
TBMM Başkanı
Annç, dün TBMM'de
bir iftar yemeği verdi.
Yemek öncesinde CHP
lideri Baykal'ı telefonla
arayarak davet eden
Annç, olumsuz yanıt al-
dı. Kendisi de oruç tut-
nıasına karşın bu tür ye-
Â
meklere katıhnadığı bi-
linen Baykal, "Dinde
gösteris oimaz" diyerek
çağnyı reddetti. CHP
grup yöneticileri de ken-
düerini arayan millet\e-
killerine "Biz iftar yeme-
ğine kaolnırvoruz. Dini-
mizde gösteris yoktur"
dedi. TBMM Uyeler Lo-
kantası'ndaki iftar ye-
meği, AKP milletvekil-
leri ile Başbakan AbduI-
Iah Gül ve diğer kabine
üyelerinin katılımıyla
gerçekleştırildi. Yeme-
ğe eski TBMM Başka-
nı Ömerlzgi'nin de ara-
lannda yer aldığı bazı
eski Meclis başkanlan
da katıldı.