Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
5AYFA CUMHURİYET 25 KASIM 2002 PAZARTESİ
8 HABERLERIN DEVAMI
'Duyarlı konular' MGK'de anlatılacak
»ERTAÇ EŞ
ANKARA - AKP hûkümetüıin
catılacagı ilk Milli Güvenlik Kurulu
MGK) toplantısı 29 Kasım Cuma
;ünü gerçekleştırilecek. Toplantının
pindeminde, kamuoyunda yoğun
ilarak tartışılan Kıbns, AGSP, AB ve
Cuzey Irak konulan da yer alıyor.
-lükümet üyelerinin ilk kez katılma-
ıı nedeniyle MGK Genel Sekreteri
Drgeneral Tuncer Kıhnç, 'Milli Gü-
venlik Siyaseti Belgesi' (MGSB) ile
lgili snnuş yapacak. Toplantının en
luyarlı bölümünü, iç tehdit unsurla-
i arasında birinci sırada yer alan ir-
ica konusunun anlatımı oluşturuyor.
\skeri kanadın, BM Genel Sekrete-
•i Kofi Annan'ın Kıbns'ta taraflara
mnduğu plan ile ilgili çekincelerini
ie anlatması bekleniyor.
Ağırlıkla milli göriiş ekolünden
jelen kadrolann oluşturduğu ikinci
lükümet, devletin asker kanadı ile
:oplu olarak ilk kez 29 Kasım'da ger-
;ekleştirilecek MGK toplantısında
tanışacak. Abdullah Gül'ün başba-
tanlığını yaptığı kabinden toplam 8
oakan MGK'ye katılacak. Gül'ün
yanı sıra yadımcılan Ertuğrul Yal-
çınbayır, Mehmet Ali Şahin, Ab-
duüatif Şener, Dışişleri Bakanı Ya-
şarYalaş, Içişleri Bakanı Abdulka-
dir Aksu ve Adalet Bakanı Cemil
Çiçek hükümetı temsil edecek. tçiş-
leri Bakanı Aksu, MGK deneyimi
olan tek bakan olma özelliğini taşı-
yor. Aksu, daha önce Turgut Özal
Türban
dosyalarına
af planı
EBRL TOKTAR
ANKARA - Hükümet, özellikle 28
Şubat sürecinden sonra çoğunluğu tür-
ban olmak üzere çeşitli gerekçelerle di-
siplin cezalan alrruş öğrencilerin affına
hazırlanıyor. Üniversitelere giriş sınavın-
da da türbanlı fotoğraf zorunluluğunu
kaldırmayı planlayan iktidar, hükümet
programında da vaat ettiği gibi üniversi-
telere ve imam hatip lisesi öğrencilerine
türban serbestisi getirmeyi amaçüyor.
Hükümetin türbanla ilgili ilk somut
adımı, yasal değişildiğe gitmeden "üni-
versite öğrencilerine" dönük bir af ha-
zırhğı ile atacağı belirtiliyor. Af çalışma-
sının "anadilde eğitim gerekçesiyle di-
lekçe veren ve çeşitli cezalara çarptı-
nlan,YÖK Yasası ve yönetmeliklerine
aykın eylemlere katılan, türban tak-
tıklan için üniversitelerine alınmayan,
sınavlara giremeyen ve bu nedenle de-
vamsızlıktan kalan öğrencileri" kapsa-
yacağı öğrenildi.
Hükümetin bu yönde bir af çalışması
içinde olduğunu belirten bir Devlet Ba-
kanı, " Yapmayı düşündüğümüz af, ge-
nel af niteliğinde değil.. Adli suçlan
kapsamayacak. Sadece disiplin cezala-
rı almış öğrencilerin affını planlıyo-
ruz''dedi.
Kıbns 'takiçe/dncelerBM Genel Sekreteri Kofi Annan'ın Kıbns'ta taraf-
lara sunduğu öneri konusunda Genelkurmay'ın yap-
tığı aynntıh çalışma kapsamında hükümete bilgi ve-
rilecek. Genelkurmay'ın yaptığı çalışmada, öneride
yer alan haritalann KKTC'nin güvenlik alanlannı
kuşattığı vurgulanarak şu çekinceler sıralanıyor:
- Kıbns'ın en uç noktası Karpaz Burnu harita-
ya göre Rum tarafına kalıyor. Bu da tskenderun
KörfezTnin deneriminde sorun yaratacaktır. Ba-
kû-Ceyhan Petrol Born Hattı nedeniyle Körfez
dûnyanın en önemli petrol aktarma yeri. Rumla-
nn eline geçecek Karpaz Limanı tankerlerin ge-
çiş noktası. Magosa'ya giden ulaşım yollarının ta-
mamiBi kontrol altında turuyor.Türk dış politika-
sında Doğu Akdeniz'in güvenliği önceliği var. Do-
ğu Akdeniz'de Türkiye'nin serbestliği Kıbrıs'ın
gfiveniiir ellerde olmasına bağhdır.
- Güzelyurt KKTC'nin tek su kaynağı. Bölge zey-
tin ve portakal bahçeleriyle ünlü. Kıbns Türkünün ge-
çim kaynağı.
- Türklerin bırakacağı topraklara Rumlann
aşamalı olarak yerleşmesi, adanın Rumlaşmasına
yol açabüir.
- Türklerin çoğunluğu " Yeşil Hafta yakın yerier-
de oturuyor. Haritalar sonucu 80 bin Türk, göçmen
durumuna düşebilir. Bu bölgedeki Türklerin başka
bolgelere yerleştirilmesi adadakı ekonomik ve sosyal
yapıyı bozabilir.
döneminde aynı görevde bulunduğu
için MGK'ye katılmıştı. Başbakan
Gül ve Adalet Bakam Çiçek, hükü-
met deneyimleri bulunmasuıa karşın
MGK'ye katılan makamlarda yer al-
mamışlardı. AKP'nin seçim döne-
minde, 28 Şubat sürecinde irticai fa-
aliyetlere karşı başlatılan mücadele-
yi eleştirmesi dikkatleri bu toplantı-
ya yöneltiyor.
Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet
Sezer'in başkanlığındaki toplantı-
ya asker kanadından Genelkurmay
Başkanı Orgeneral Hilmi Özkök,
Kara Kuvvetleri Komutanı Orgene-
ral Aytaç Yalman, Hava Kuvvetleri
Komutanı Orgeneral Cumhur As-
paruk, Jandarma Genel Komutanı
Orgeneral Şener Eruygur ve MGK
Genel Sekreteri Orgeneral Kılınç
katılıyor. MGK'de, son dönemde ka-
muoyunda yoğun olarak tartışılan
Kıbns, AGSP, Kuzey Irak ve AB ko-
nulannın gündeme gelmesi bekle-
niyor.
MGK'nin yeni üyeleri olan Baş-
bakan ve bakanlara ilk katıldıklan
toplantıda Türkiye'nin "Milli Gü-
venlik Siyaseti Belgesi" konusunda
bilgi verilecek. Bu konuda MGK Ge-
nel Sekreteri Orgeneral Tuncer Kı-
lmç sunuş yapacak. Kılmç, Cumhu-
riyet rejimine yönelik iç ve dış tehdit
unsurlan ve bunlara karşı alınması
kabul edilen önlemleri anlatacak.
MGK toplantısının en duyarlı nokta-
sını da bu sunum oluşturuyor. Daha
önce REFAHYOL hükümetinin ne-
den olduğu ve 28 Şubat sürecinin
başladığı dönemde MGSB yeniden
düzenlenmişti. Yapılan düzenlemey-
le iç tehdit unsurlan arasında irtica
birinci sıraya alındı. trticaya yönelik
yasal önlemlerin yer aldığı 28 Şubat
MGK bildirisi Başbakan Gül'ün de
üyesi olduğu kabinenin başkanı Nec-
mettin Erbakan tarafından onaylan-
mıştı. Bu kapsamda irticai faaüyet-
lere yönelik 24 yasal düzenleme ya-
pılması benimsendi. Bu düzenleme-
lerin çok azı yasalaşhnlabildi. Yasa-
dışı Kuran kurslan ve irticarun mali
kaynaklannın kumtulmasuıa yöne-
lik bir dizi uygulama yaşama geçiril-
di. Temel eğitim 8 yıla çıkanldı, i-
mam-hatip liselerinin sayısı azaltıldı,
rürbanla kamu okullanna giriş ya-
saklandı. İç tehdit unsurlannm birin-
ci sırasında yer alan irticanın ve bu-
na karşı alınması gereken önlemlerin
anlahlması sırasında AKP'li bakan-
lann sergileyeceği tutum önem taşı-
yor. REFAHYOL hükümetinin uy-
gulamalan nedeniyle irtica, iç tehdit
sıralamasında birinci gelirken ikinci
sırada bölücülük, üçüncü sırada ırk-
çı mafyalaşma ve yolsuzluk yer alı-
yor.
Dış tehdit sıralamasında ise Yuna-
nistan'ın Türkiye ve Kıbns'a yöne-
lik emelleri, Kuzey Irak'taki otorite
boşluğu ve tran'm rejim ihracı faali-
yetleri bulunuyor. Daha önce dış teh-
dit sıralamasında yer alan Suriye, son
dönemde bu konumundan çıktı. Ge-
rektiğinde yenilenen "Milli Güven-
lik Siyaseti BelgesF'nde. dış tehdi-
de göre birliklerin konuşlanması ve
alınacak önlemler de yer ahyor. Ay-
nca MGK toplantısında, önceki gün
TBMM'de okunan hükümet progra-
muıdaki bazı ifadelerin de gündeme
gelebileceği bildirildi.
Hükümet programında, kamu ça-
lışanlannın haklanndan men edilme-
sinin, ancak yargı karanyla gerçek-
leşebileceği yönündeki bölüm Yük-
sek Askeri Şûra (YAŞ) kararlanna
atıf olarak algılanıyor. Bu yönde dü-
zenleme gerçekleştirilmesi duru-
mundaYAŞ'ta alınan kararlara yargı
yolu açılmış oluyor.
Kültür turunun gözdesi Kapadokya
Haber Merkezi - Yaklaşan bay-
ram tatili öncesınde turizmciler ge-
rek tatil süresinin kısa olması ge-
rekse bir ara mevsim yaşanması ne-
deniyle daha çok kültür turlanna ta-
lep olduğunu ifade ediyorlar.
En çok rağbet gören merkezlerin
başında Kapadokya geliyor. Peri ba-
calanyia ünlü Kapadokya'da bay-
ram tatili öncesınde otellerde dolu-
luk oranı yüzde 90'a ulaşü. Kapa-
dokya Turizm Işletmeleri Derneği
(KAPTÎD) Genel Sekreteri Nazif
Demir, bazı konaklama tesislerin-
de doluluk oramnm yüzde 100'e
vardığını belirterek "Şeker Bayra-
mı ile birlikte ev pansiyonlannda
da oldukça olumlu gelişmeler ya-
şanıyor. Oyle inanıyorum ki, bay-
ram süresince bir tek yatağımız
bile boş kabnayacak" dedi.
Bölgede bayram tatili için düzen-
lenen 3 ya da 4 günlük turlar için ta-
tilcilerin 130 milyon ile 190 miryon
lira arasında bütçe ayınnası gereki-
yor. Ügi çeken bölgelerden biri de
Bartın'mAmasra ilçesi. Zonguldak
ve Kastamonu arasında kalan Bar-
tın'uı küçük ilçesi Amasra'da tesis-
lerin tamamı yüzde 100 oranında
doldu. Bartın Turizm Müdür Vekili
tsmailAktaş, ilçede 545 yatak ka-
pasiteli 11 otel ile 500 yataklı ev
pansiyon bulunduğunu kaydederek,
Kapadokya'da bayram tatili öncesinde otellerde doluluk oranı yüzde 90'a ulaştı.
" Yatak kapasitemiz talebi karşı-
layamaz hale geldi" diye konuştu.
Türkih Oteli'nin sahibi Serap
Çörek de "Ramazan Bayramı ön-
cesinde, rezervasyonlar aylar ön-
cesinden başladı" diye konuştu.
Kültür turlanndan sonra en çok
tercih edilen yerler ise termal te-
sisler. Acenta yetkilileri, kayak
merkezlerinde karkalınlığının he-
nüz istenilen seviyeye ulaşmama-
sının kaplıcalara olan talebi art-
ürdığı görüşünde birleştiler. lyi
bir tesiste sauna ve termal havuz
keyfi yaşamanın maliyeti bir hay-
li yüksek. Gecelik en düşük 55
miryon lira olan termal fiyatlan,
110 milyona kadar çıkıyor.
...'Müdataa-i Hukuk
Cephesi'ne, 'mecburaz'!
Türbana son nokta
II
• BaştarafiArka Sayfada
Post/Modemist bir se-
çim yaşanacaklır, sağ-
daki ve soldaki bütün
renk ve nüanslar, 'Sis-
tem'in çıkarlarına göre
yozlaştınldı; öyle ki, şöy-
le bakarsanız, Demokra-
si tam kadro seçimdedir,
Komünistler bile var, oy-
sa sonuç aynı sonuç çı-
kacaktr; çünkü Türkiye
aynı yerde tutuluyor..."
(Cumhuriyet, 16 Eylül
2002)
Üç temel sol, her zaman
olduğu gibi, yine el ele ve-
remedi; tahmin ettiğim
üzere, Post/Modernist bir
seçim yaşandı; "Sistem'/n
gkarlanna göre yozlaştnl-
mış, renk ve nüanslardan"
biri kazanmış -dolayısıyla-
hiçbir şey değişmemiş ol-
du! Batı'lı Media'nın söy-
lediklerine. şöyle bir kulak
uzatınız, bunun böyle ol-
duğu, apaçık görülüyor.
Aklın yolu bir!..
Egri oturup doğru konu-
şalım!
Gazete ve televizyonlar-
da, yıllardır -altı çizile çızi-
le- Sağ ve Sol ilan edılen
'partiler', gerçek manasıy-
la ne sağdırlar, ne de sol;
'Sistem'in bize 'yakıştırdı-
ğı' erzats kuruluşlardır;
hele bir ara moda oan,
'Milliyetci cepheler', ülke-
nin gittikçe daha 'bağımlı'
hale gelmesine geçişin,
adeta 'köprüleri'\ Son se-
çimle, hiç olmazsa iki şey,
çok açık olarak meydana
çıktı: a) Ulusal kimliği
temsil etmeyen, Sol'un
da, Sağ'ın da, seçmen
indinde iki paralık itiban
yoktur. b) 'Ulusal kimlik'
sahibi, 'sol' bir hareket
mevcut olmadığından;
dûnyanın her yerinde,
benzer durumlarda ol-
duğu gibi; halkımız 'üm-
met kimligine' sanlmak-
tadır. Onun da, oyuna da-
hil edildiğini ne bilsin!
Galiba o yüzden, genç-
lerin 'Türk Solu' dergisin-
de, sorunu tartışırken, ba-
kar mısınız ne demişim:
"... Bu böyle yürümez,
karşınızdaki çok örgütlü
Sağcılığa, çok örgütlü
bir Solculukla, çok ör-
gütlü bir Ulusalcılık'la
karşı çıkmak gerekir. Bu
çok örgütlü Ulusalcılık-
ta, işçi konfederasyon-
lan olmadan, olmazi..."
"... Peki halkın deste-
ğini nasıl alırsın? Kültür-
de ona yabancılaşmaya-
rak, bunun için önce
Tanzimatçı Kafa'dan
kurtulmak lazım; yani
'ilerici' olacağım diye
Bablı gibi giyinmek, Ba-
tılı'nın müziğini dinle-
mek, Batılının kitabını
okumak değil; o 'metod-
lar'la, 'Ulusal'ı yaratmak
gerek: sanat'ta da yara-
tacaksın, iktisat'ta da,
politika'da da!..." (Türk
Solu', 18 Kasım 2002)
Aklın yolu bir!..
• Baştarafi 1. Sayfada
Sezer, 24 Kasım Öğret-
menler Günü nedeniyle
dün Milli Eğitim Bakanı
Erkan Mumcu ve bera-
berindeki heyetle görüş-
tü. Atatürkçülüğün ay-
dınlanma ve çağdaşlaş-
ma tasanmı olduğunu
belirten Sezer, "Çağ-
daşlaşma ve aydınlan-
ma laik, demokratik
sosyal hukuk devletinin
gerçekleştirilmesiyle
olanaklıdır. Bunun te-
melinde ise kuşkusuz
laik eğitim yatar" dedi.
Bundan sonraki icraat
için hükümete temel bir
yol gösteren Sezer, ay-
dınlanma ve çağdaşlaş-
ma reformunu sağlayan
ve anayasanın ilk mad-
deleriyle güvenceye alı-
nan cumhuriyetin temel
ilkelerinin başında,
"birçok temel ilkenin
de olmazsa olmazi" la-
iklik ilkesinin geldiğini
vurguladı. Türkiye Cum-
huriyeri'nin laiklik anla-
yışının, Atatürk devrim-
lerine ışık tutan, Türk ay-
dınlanma çağmı başla-
tan, tüm ilke, kural ve
kurumlann temelini
oluşturan ve Türk ulusu-
nu çağdaş uygarhk düze-
yinin üstüne çıkaracak
laiklik anlayışı olduğunu
anlatan Sezer, hükümete
sert uyanlar içeren ko-
nuşmasında şu görüşleri
dile getirdi:
"Anayasada belirtil-
diği gibi laiklik ilkesi
uyannca, devletin sos-
yal, ekonomik, siyasal
ve hukuksal temel dü-
zeninin din kurallanna
dayandırılması olanak-
sızdır. Toplumun gün-
deminden çıkmış bulu-
nan başörtüsünün ye-
niden sorun durumuna
geririlmesinin kimseye
yararı yoktur. Özel
alanda özgürlük kap-
samına girdiğinde kuş-
ku bulunnıayan başör-
tüsünün, kamusal alan-
da kabul edilip edile-
meyeceği sorunu Ana-
yasa Mahkemesi ka-
rarlanyla çözülmüşrür.
Yüksek Mahkeme,
yükseköğrerim kurum-
İannda başörtüsünü
serbest bırakan yasal
düzenlemeyi anayasaya
aykın bularak iptal et-
miştir."
Anayasa Mahkeme-
si'nin yerleşik kararlan-
na göre, artık anayasay-
la bağdaşmayacağı için
kamusal alanda başörtü-
sünü serbest bırakacak
bir düzenleme yapıla-
mayacağuıı bildiren Se-
zer, "Kamusal alanı
düzenleyen hukuksal
kurallar görmezden
gelinerek uygulamada
dini kuralları geçerli
kılmak da hukuk dev-
leti ilkesiyle bağdaş-
maz" dedi. Sezer, bu
sözleriyle kamusal alan-
lara başörtüsüyle girile-
meyeceğinin altını çizdi.
Anayasanın değiştirile-
mez nitelikte görerek
güvenceye aldığı cum-
huriyetin temel ilkele-
rinden vazgeçilmesinin
asla söz konusu olmaya-
cağını bildiren Sezer,
öğretmenlere de "Bunu
sağlayacak olanlar da
tüm görevliler yanında
aydınlanma devrimi-
nin yılmaz bekçileri,
öğretmenlerimizdir"
diye seslendi.
GUNDEM MLSTAFA BALBAY
• Baştarafi 1. Sayfada
ülkede basın, "Başa gelen çekilir"\r\ hazmettırici-
si değil, başa gelenin artılannı eksilerini yansıtan,
denetleme görevini yerine getiren çok önemli bir
kurumdur.
2- Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer, laik,
demokratik, yüzü uygarlığa dönük bir Türkiye'nin
çok önemli unsuru. Bu kattaatılacakheradım, si-
yasetin bütün yelpazesini etkiliyor. Dün yaptığı
değerlendirme, sözünü ettiğimiz duruş noktasını
da gösterdi.
3- Medyanın da yönlendirmesiyle Türkiye'nin
değişik bir tartışma zeminine çekilmekte olduğu-
nu görüyoruz. Şu tür yorumlar öne çıkıyor:
- Türkiye, Arap ülkelerine ve Islam coğrafyası-
na örnek olacak bir yolda ilerliyor!
Biz bu Cumhuriyeti bizden daha geri ülkelere ör-
nek olmasından çok, uygarlığı örnek alması için
kurduk. öteki ülkeleri kesinlikle küçümsemiyoruz,
oralarda aydınlanma ateşi yükselmeden bizim tü-
müyle rahatlamamız olanaksız. Ancak, bu tür ül-
kelere örnek diye AKP'nin gidişini övmek, dikiz ay-
nasına bakarak araç kullanmaya benziyor!
4- Hükümet, ilk hedef AB deyip bir dizi anaya-
sa değişiklığine hazırlanıyor. Ancak bu değişiklik-
lere baktığımızda çoğunun AKP'nin, bu parti kad-
rolarının ve ideolojisinin önünü açacak adımlar ol-
duğunu görüyoruz. Özgürlük deyince türban, eği-
timde eşitlik deyince imam hatipler! Yoksa bu ke-
simlerTahran üzerinden şeriat olmadı, AB üzerin-
den yapalım girişimine mi soyundu!
Askerin durumu
5- Okyanus ötesinde Türkiye üzerine pişirilen
senaryolardan biri şuydu:
Laiklere saygılı Islam!
AKP hükümetinin daha güvenoyu olmadan ok-
yanus ötesinden berisine, her kesimden büyük
kabul görmesi, bu senaryolan yazanların sevinci-
ni de ortaya koyuyor!
6- Yukarıdaki senaryonun bir ayağının da şu ol-
duğunu görüyoruz:
Dışta güçlü, ıçte etkısiz bir ordu!
İlk bakışta, "demokrasinin gereği" gibi görünen
bu istem, Türkiye için ne ölçüde gerçekçi?
Herşeyi biryanabırakalım; etrafımızdaki herso-
runun Türkiye'nin iç güvenliğini ve siyasetini de et-
kilediğini aklı başında herkes görüyor. Bir örnek;
K. Irak'ta 5 bın kadar yönü Türkiye'ye dönük te-
rörist bannıyor. Bu ıç sorun mu dış sorun mu?
7- AKP iktidarının Genelkurmay'la ılişkileri na-
sıl olacak?
Askerlerin hassas olduğu iki konu var:
Laiklik ve ülke bütünlüğü...
Bu iki konunun yukarıdaki şıkta sözünü ettiği-
miz gibi coğrafyamızdan da kaynaklanan bir ne-
denle hem iç hem dış sorun olarak gündeme gel-
diğini görüyoruz. AKP tipi partiler ordu üzerinden
siyaseti iki biçimde yapıyorlar:
Çanak tutarak ve kafa tutarak.
Nerede hangisi gerekirse! Yerine göre, 'bakın or-
du da bizden yana haaa'. Yerine göre, 'ordunun
her şeye kanşmasını, ancak biz önleriz.'
Bu davranışı AKP'de ve bu partinin iktidarını
bayram olarak kutlayanlarda da görüyoruz. Son
dönemde bu kesimlerin yayın organlannda met-
rekareye 5-6 Genelkurmay Başkanı Orgeneral Hil-
mi Özkök övgüsü düşüyor!
22 Kasım Cuma günü Zaman gazetesinde Bur-
han Özfatura'nın yazısında, 'Devletle iyi geçin-
meli' sözünün doğru olmadığı işleniyor ve şöyle
deniyor:
"Beraberçalışmak; kapasitesini, güzel hasletle-
rini, demokratik yapısını yakından tanımak imkânı
bulduğum Genelkurmay Başkanımız Sn. Hilmi öz-
kök, Türkiye için büyük bir şanstır. AKP'nin bunu
çok iyi değerlendireceğine inanıyorum."
Bir önceki Genelkurmay Başkanı'nın 28 Şu-
bat'ın bin yıl sürecegini söylemesinin ardından bir
sonraki bin yılın sıfırlannı atar mı?
Sanmıyoruz!
ankcum@ttnet.net.tr
DÜZELTME - Mustafa Balbay'ın dünkü yazısın-
da Eğitim-Sen'in yaptığı araştırmanın yanlışhkla
Eğit-Sen tarafından yapıldığı yayımlanmıştır. Düzel-
tir, özür dileriz.
Çankaya^dan
'geçici' fomriil
ANKARA (Cumhuri-
yet Bürosu) - TBMM
Başkanı Bülent Armç'ın,
geçen hafta Esenboğa Ha-
valimanı'nda gerçekleşti-
rilen Cumhurbaşkanı Ah-
met Necdet Sezer'i
Prag'a uğurlama törenine
türbanlı eşiyle katılması-
nın ardından yapılan yo-
rumlann Çankaya Köş-
kü'nde rahatsızlığa neden
olduğu belirtildi. Tokalaş-
ma görüntülerinde tebes-
sümler dahi gündeme ge-
tirilirken, .Annç'ın eşine
"sıcak davranıldığına"
ilişkin yorumlar yapılmış-
h. Cumhurbaşkanı Sezer
ise bu konuda getirilen so-
rulan yanıtsız bırakmıştı.
Sezer'in 26 Kasım'da
Almanya'ya yapacağı ge-
ziye ise eşi Semra Se-
zer'i götürmeyeceği bil-
dirildi. Sezer'in bu karan
Prag'a uğurlama töreni
sonrasında kendisiyle il-
gili haksız yorumlara ko-
nu olan tartışma sonucu
aldığı vurgulandı. Cum-
hurbaşkam'nın bu kara-
nyla, "Cumhurbaşkanı-
nın eşiyle birlikte çıktı-
ğı ziyaretlere uğurlan-
ması sırasında. vekUin
eşi de protokolde yer
ahr" kuralının işlemesini
önleyeceği belirtildi. Bu-
na karşın Annç'ın, yine
de Sezer'i uğurlamaya
türbanlı eşiyle gelip gel-
meyeceği henüz kesinlik
kazanmadı.
Cül, Cumhurbaşkanı'nın sözlerini değerlendirdî:
Din özgürlüğü kişisel tercihtir
ANKARA (AA) - Başbakan Abdullah
Gül, Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Se-
zer'in başörtüsüyle ilgili sözlerini değer-
lendınrken "din özgürlüğünün de temel
hak ve özgürlüklerin bir parçası oldu-
ğunu, kişisel tercihler olarak bakmak
gerektiğini" söyledi.
Başbakan Gül, "Türkiye'nin doğal ya-
pısı içerisinde başörtüsü, yabancı bir
unsur değildir. Ne yazık ki bu konular
siyasetin çok konusu haline geldi, çok
siyasileşri. Yanlış, aslında buydu" dedi.
Habertürk'te yayımlanan "Basın Klubü"
programında sorulan yanıtlayan Gül, Se-
zer'in başörtüsüyle ilgili sözlerini nasıl de-
ğerlendirdiğinin sorulması üzerine şöyle
konuştu: "Çağdaş ülkelere baktığımız-
da, iki ana temel var. Demokratik stan-
dartlar, hukukun üstünlüğü, özgürlük-
ler, temel hak ve özgürlüklerin garanri
altina alındığı bir yapı. tkincisi ise eko-
nomik zenginlik. Bizim de hedefimiz bu-
dur. Biz,Türkiye'\i çağdaş ülkelerin üs-
tüne çıkaracağız. Köklü reformlar ya-
pacağız. Bu çerçeve içerisinde baktığı-
mızda, din özgürlüğü de temel hak ve
özgürlüklerin bir parçasıdır, bunlara ki-
şisel tercihler olarak bakmak gerekir."
4 polis hakkında zamanaşımına uğrayan dava
îşkence dosyalan geciktiriliyor
ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - An-
talya'da işkence suçundan yargılanan 4 po-
lis hakkındaki dosya, karar verildikten 4 yıl
sonra temyiz için Yargıtay'a gönderildi. Da-
vayı zamanaşımı nedeniyle ortadan kaldıran
Yargıtay 8. Ceza Dairesi, zamanaşımına ne-
den olan görevliler hakkında yasal işlem ya-
pılmasını istedi.
Antalya'da 4 polis memuru hakkında Türk
Ceza Yasası 'nın (TCK) işkence suçunu dü-
zenleyen 243. maddesinden dava açıldı. An-
talya 1. Ağır Ceza Mahkemesi, 23 Aralık
1997'de sanık polislerin beraanna karar ver-
di. Bu karar, müdahiller tarafından 29 Ara-
lık 1997'de temyiz edildi. Antalya 1. Ağır
Ceza Mahkemesi ise temyiz istemli dava dos-
yasını 4 Ocak 2002'de Yargıtay'a gönderdi.
Temyiz incelemesini yapan Yargıtay 8. Ceza
Dairesi, sanıklar hakkında açılan kamu da-
vasını zamanaşımı nedeniyle 11 Kasım
2002'de ortadan kaldırdı. 8. Ceza Dairesi,
davaya ilişkin karann 29 Aralık 1997 tarihin-
de temyiz edildiği halde dosyanın 4 Ocak
2002 tarihindeYargıtay'a gönderilmesi nede-
niyle davanın zamanaşımına uğramasına ne-
den olan görevliler hakkında yasal işlemin
yapıhnası için Yargıtay Cumhuriyet Başsav-
cılığı'na yazı yazılmasına karar verdi.