Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
KASIM20O2 PAZARTESİ CUMHURİYET SAYFA
JjjJvtJiN \JİVU. ekonomi@cumhuriyet.com.tr 13
JCMtDAN, anaokullannda
agx2 ve iiş >ağhğı
koımsunda bilinçlendirme
çaİJünasını sürdürüyor.
Çocjklann skeçle
bilgJendirildiği okullarda
dağnlan Jordan Buddy
diş lırçası, hem oyuncak
hern diş firçası olma
özeliğıni taşıyor.
L'OREAL TÜRKtYE
tarafmdan verilecek "For
Woman ın Since" ulusal
genç bilım kadınlanna
destek ödüllen 5 Türk
bilirr kadınına verilecek.
Projelerin
değerlendirmesi 16
Aralık'ta sonuçlanacak.
AVON, cilt bakımı.
makyaj ve güneş
korumasını tek çatıda
toplayan yeni ürünü
Beautiflıl Morning
canlandıncı
netrüendiriciyi hanımlann
beğenisine sundu.
LJNENS, ramazan ayı ve
bayram nedeniyle
başlattığı peşin fiyatına
taksit imkânı sunan çok
avantajh üriin
kampanyalannı 8
Arahk'a kadar
sürdürecek.
COLORS dergisi, 52
sayısında Şilili oduncu
Rolando'nun yalnız
hayatını anlatirken,
yalnızhğın tercih mi
yoksa mahkûmiyet mi
olduğunu düşünmeye
davet ediyor.
PÜSAR, geniş AR-GE
bütçesiyle 2003'te ihracat
yaptığı ülke sayısını 45'e
çıkararak dünyanın gıda
üssü olmayı hedefliyor.
HACETTEPE
ÜNİVERSİTESİ'nin
gerçekleştirdiği araştınna
UHT sütlerinin açık
sütlere göre çok daha
sağlıklı olduğunu ortaya
çıkardı.
Dünya Bankası kredilerinde AKP hükümetinin IMF'yle görüşmeleri önemli rol oynayacak
5 milyardolarlık sınavEkonomi Servisi - Ekonomik kriterle-
rin henüz tamamlanamamış olması ne-
deniyle kullanımı gelecek yıla kalan
Dünya Bankası kredilerinde AKP hükü-
metinin IMF'yle görüşmeleri önemli rol
oynayacak. IMF 'nin onay vermesi duru-
munda ülke yardım stratejisi kapsamın-
da, 3 yılda 5 milyar dolarlık program
kredisı kullanılacak.
Öte yandan kaynak sıkınhsı nedeniy-
le bekletilen öncelikli projelerin gerçek-
leştirilmesine yönelik nihai karar 58. hü-
kümete kaldı.
Dünya Bankası kredilerine ilişkin spe-
• Yatırım aşamasına getirilen yaklaşık toplam tutan 30 milyar
dolan aşan projelerle ilgili karar verecek olan AKP hükümetini,
krediler açısından şansh bir dönem bekliyor. Sosyal projelerde
kullanılabilecek. Dünya Bankası kredileri gelecek yıl alınacak.
sifık koşullann yanı sıra IMF ile görüş-
melerin başlayarak IMF onayının da
alınması. kredilerin serbest bırakılma-
sında önemli bir kriter olacak. 760 mil-
yon dolarlık "EkonomikReform Kredi-
sPnin (ERL) 375 milyon dolarlık ikinci
dıliminin 2003 Martı'nın sonuna kadar
alınması bekleniyor, fakat bu kredinin
ahnabilmesi için de özelleştirmeninhız-
landınlması ve özellikle de enerji piya-
sasının özelleştirilmesi gerekiyor.
1 milyar 350 milyon dolarlık "ü.Prog-
ram Arnaçh Kamu ve Mali Sektörü
Uyum Kredisi"mn (PFPSAL-II),
450'şer milyonluk ikinci ve üçüncü di-
limlerinin, gerekli koşullann yıl sonuna
kadar sağlanamaması halinde her iki
kredi için de süre uzatımı, banka yöne-
timinden talep edilecek.
Dev projeter beldemede
Yaklaşık toplam tutan 30 milyar dola-
n aşan projelerin büyük bölümünü ulaş-
tırma, enerji ve savunma sanayii amaçlı
yatınmlar oluşturuyor. Söz konusu pro-
jeler arasında fîrma seçimi aşamasına
gelen taktik-taarruz savaş helikopterle-
ri, Boğaziçi köprüleri, Istanbul tüp geçit,
Izmit körfez geçişi ile Kars-Tiflis, An-
kara-lstanbul çift hat demiryolu ile Gö-
cek füneli inşaatlan gibi önemli yatınm
projeleri de bulunuyor.
119 yıllık Cemilzade lokumlan, gelin Fatma Cemiloğlu'nun çabalanyla tüketiciye ulaşıyor
Dördüncü kuşak işbaşında• Şehzadebaşı, Kahire ve Kadıköy'de şekerleme, lokum ve
ezmeleri tüketicisine sunan Cemilzade, 119 yıllık hayatı
boyunca 10 yıllık aranm dışında, tüketiciye Udi Cemil
Bey'in tarif ve formülüyle ikram ediliyor.
OLCAYBÜYÜKTAŞ
Şiş kebap ya da rakı gibi yabancı-
lar tarafindan ender olarak bilinen
bir yiyecek Türk lokumu. Bu, bili-
nen ve fark yarattığı için olsa gerek
ününü 100 yılı aşan bir süredir ko-
ruyan lezzet, bugün Şehzadebaşı,
Kahire ve Kadıköy'ün ardından îs-
tanbul'un çeşitli semtlerinde, 119
yıllık tarif ve formülüyle tüketiciye
ulaşıyor. Yüzyılı aşmış bir geçmişi,
temeli ve geleneği olan tüm kurum-
lann yaşatılması gerektiğine inanan
Fatma Cemiloğlu, büyük kayınpede-
rinin 1883 yılındabaşladığı şeker ve
lokum işini bugün, eş ve çocuklany-
la büyük bir keyif alarak sürdürüyor.
Yalnız Istanbul'da üç şubesi bu-
lunan Cemilzade dükkânlan stok-
suz, bayramlarda lokum ve şeker-
lemelerin erkenden tükenmesi pa-
hasına taze ürünle çıkıyor tüketici-
nin karşısma.
Daha fazla satmak, üriin yelpaze-
sini artırmak ya da diyet ürünlere
girmek gibi niyetleri olmadığını be-
lirten Fatma Cemiloğlu, 119 yıl ön-
ce hangi tatla üretilmişse o tadı ak-
taraıayı görev olarak gördüğünü an-
laöyor.
1867 yılında Şehzadebaşrnda do-
ğan Udi Cemil Bey, 1883'te, bir yan-
dan müzik eğitimi alırken bir yandan
da doğduğu yerde bir şekerci dükkâ-
nı açar. 31 yaşında saraya ud sanat-
çısı ve hocası olarak alınan Cemil
Bey, devrin sadrazamımn "Benim
sanatkânm,zanaafJa uğraşmamalT
sözlen karşısında, Mısır'dan aldığı
bir da\ eti değerlendirerek "sanaünı
ve zanaatuıT, oğlu Mehmet Ali
Bey'leKahire'yetaşır. UdiCemil'üı
ölümüyle 1937 yılında Türkiye'ye
dönen aile Kadıköy Muvakkithane
Caddesi'ne Cemilzade dükkârunı
açar. Mehmet Ali Bey'in ölümün-
den sonra Cemilzade lokumlannı se-
verlere ulaştırma görevini oğullan
Mecdet ve Satvet üstlenir.
"Neden ara verdiniz? sorusunu,
Satvet Cemiloğlu'nun eşi Fatma Ce-
miloğlu, "Lokum işi çokpara getiren
bir iş değildL Bu nedenle eşim inşaat
işiyle uğraşü. Ta ki çocuklann eğitim
durumu bir yola girinceye kadar"
sözleriyle yanıtlıyor. 1995 'te Sela-
miçeşme'de, iki yıl sonra Şaşkınbak-
kal'da dükkân açtıklannı söyleyen
Cemiloğlu, Etiler'deki dükkânın tam
da krizin arifesinde açıldığını dile
getiriyor.
Lokum üretmek bir sevgi işi Ce-
miloğlu'na göre. Ateşin ayan, bade-
min alındığı bölge, kullanılan şeke-
rin üretildiği tarlanın durumu bile
lezzeti etkiliyor. Şeker, su ve nişas-
tanın biraraya gelmesi lokum ama,
bunca lokum içinde onlannkini fark-
h kılan, eşi dışında kimsenin bilme-
diği formül ve bir kimyager titizli-
ğinde çalışan eşinin disiplini... Eşi ve
iki yardımcısı dışında lokumlann
piştiği yere kimse girmiyor.
Yalnız 9 çeşit ürün bulunuyor
portföylerinde. En çok çifte kavrul-
muş ftndıklı lokum, saİcızlı lokum
ve badem ezmesi satıhyor. Bifbay-
ramda ortalama 3 ton badem ezme-
si satıhyor.
T.C.
KEMALPAŞA ASLİYE HUKUK HÂKİMLtĞl'lVDEN
Bornova - Kemalpaşa - Turgutlu Doğalgaz Boru Hattı kapsamında aşağıda ekli listede dava dosya no'su. ili, il-
çesu köyü, ada ve parsel no'su ile vasfı. yüzölçümü. maliklerinin ad-soyadlan yazılı bulunan taşınmazlar hakkın-
da 3otaş Genel Müdürlügü tarafmdan kamulaştırma kanununun 10. maddesı uyan tescil davası açılmış olup:
Kamulaştırmayı Yapan İdarenin Adı: Botaş (Boru Hatlan ile Petrol Taşıma A.Ş.) olduğu;
Kamulaştırma Kanunu'nun 4650 sayılı yasa ile değişik 14. maddesi uyan bu tebligatın yapıldığı tarihten itiba-
ren 30 gün içerisinde kamulaştırma işlemine karşı idari yargıda iptal davası ya da adli yargıda nıaddı hatalara
kanı düzeltim davası açabilecekleri:
Açılacak iş bu davalarda husumetın Botaş (Boru Hatlan ile Petrol Taşıma A.Ş.) Genel Müdürlüğü'ne yönelti-
lecegi ve adresinin Bilkent Plaza A'2 Blok Bilkent'ANKARA adresi olduğu;
kamulaştırma Kanunu'nun 14. maddesinde öngörülen süre içinde kamulaştırma işlemine karşı idari yargıda
iptal davası açanlann dava açtıklannı ve yürütmenin durdurulması karan aldıklannı belgelendirmedikleri takdir-
de Lamulaştırma işleminin kesinleşeceği ve mahkemece tespit edilen kamulaştırma bedeli üzerinden kamulaştır-
mau yapan idare adına tescil edileceği;
Mahkemece tespit edilen kamulaştırma bedelinin T.C. Ziraat Bankası Kemalpaşa Şubesi'ne hak sahibi adına
yatnlacağı:
Konuya ve taşınmaz mahn değenne ilişkin tüm savunma ve delilleri tebliğ tanhinden itibaren 10 gün içinde
matkememızce yazılı olarak bildirmenizin gerektiği Kamulaştırma Kanunu'nun 10. maddesi uyarnıca ıhtaren
ilar ve tebliğ olunur.
IÜ
İLÇESİ
KÖ/
MAHALLESİ
KAMULûıŞTIRMAYA KONU OLAN TAŞINMAZLARA AİT BİLGİLER
: İZMİR
: KEMALPAŞA
:KUYUCAK
DAİKİ İRTİFAK
Adar- Par.No Mevki ı
218|KIZILCAXIR İKESMET UÖUR BARKAN
221]KIZILÇAKIR |MtTKAT METİN
İYAVUZ
H
|vat
3[ 222jKIZILÇAKIR [KAMİL |ALt
223|KÎZ1LÇAXIR IHALİL İBRAHÎM İZ
4-
İMBMET
3| 226|KIZIU3UCIR
1] 226|KIZII£MUR
1
|VELİ BJİU
]MBİMET KUIU
İRAHİHE KUZU
H
2 2 I | K I Z : L C * K I R
|AHMET
İMEHKBT
-4"
|AHMET
I-ÎASAN KİMÜRCÜ
İMSİMET
-f-
İOSKAN
-i
IBRAHIM B'JL'JT
İKEMME7
OTO SANAYİ VE TtC.L|TD.ŞTt.
İMUZAFPEH KACITÇIOÖLU JAXIF
555|K6KLÛX
5S5[X6KL0K
|ALt ÖZKAN
İHALİL fBRAHİH KOÇ
İMEHKET
jASIJUİ
2002/1205
2002/1204
2002/1203
2OC2/12C2
2002/1201
2002/1201
2002/1201
2002/1200
2002/1199
2002/119B
2002/1197
2002/1194
2002/1194
2002/1195
2002/1195
EAÛ
BAS
ZBVTtKLI BAÖ
BAS
BSfi
BAG
3AĞ
BAS
Mîlcurı m* |B«dsli 71
S34.SS9.130|
H
l,092.05|1.113.S23 990|
•+•
20 13| 170 699 720!
1
S49.235.190|
708 S5| ses.i7i.290l
62.O12.23SJ
C2.012.23Sİ
1
468.66| 799.449.7C0|
891.25)1-282.798.660|
1.495.76::.563 137 420|
1.329 03|l-184.523.360|
H»0.4S| 152.SÎ3.91li
4-
21 79 |
I
H
78.535 775|
78.535.775l
TARLA |
TAKLA |
h
2,01*.061
I
S74.898.964l
574.898.965|
Basın 74764
1930'lu \illarda Kahire dc açılan Cemilzade'de
bugün dördüncü kuşak lokum işini sürdürüyor.
Endüstri mühendisi Banş Cemiloğlu. bü\iik
uluslararası ha\aalanlannda Cemilzade poşıtlerini
görmeyi hayal ediyor. Bunun için üretimi arörnıak
ve \ urtdışına açılmanın yoUannı araşürryor.
Lokumlara adını veren Udi Cemil Be>'in 1903
yüından itibaren çeşitli uluslararası gıda
fuarlanndan kendisine verilen diploma ve ödüllen
bulunuyor. Söz konusu ödüller Etiler'deki
Cerriilzade'nin duvaıiannı süslüvor.
ANKARA PAZARI
YAKUP KEPENEK
Hangisi Doğru?
Hükümet programı TBMM'de okundu; kamuoyuna
açıklandı. Ülkenin içinde bulunduğu koşullar, doğal
olarak, programın ekonomi ile ilgili bölümlerinin ön-
celikle irdelenmesini gerektıriyor. Gerçekten de prog-
ram, genel iç ve diş koşullara kuşbakışı olarak nitele-
nebilecek bir yaklaşımla değindikten sonra ekonomi-
ye geçiyor.
Program, ekonomiyi, uluslararası alanda rekabet
gücünü arttıracak bir yapıya kavuşturmayı amaçla-
dığını vurguluyor. Kamu borç yükünün ve enflasyonun
düşürülmesine öncelik verileceğine değiniliyor. Borç-
faiz kısır döngüsünün kınlacağı, yapısal reformların
gerçekleştirıleceği, kamu harcamalannda etkinlik sağ-
lanacağı, özelleştirmenin hızlandınlacağı, yabancı ser-
mayenin önündeki engellerin kaldınlacağı, özel sektö-
rü destekleme düzeninin etkınleştinleceği, finans sek-
töründe verimliliğin ve rekabetin arttınlacağı, enflasyo-
nun tek basamaklı rakama indirileceği belirtiliyor. Hü-
kümet programı, herhangi bir konuda kendini zaman
sınıriaması ile bağlamıyor. Diğer konularda olduğu
gibi, örneğın. enflasyonun tek basamaklı sayılara
düşürülmesi için bir süre vermiyor ya da veremiyor.
Başlıca noktaları belirtilen bu önlemter alınırsa eko-
nominin yaratlacak güven ortamında istikrarlı bir
büyüme sürecine gireceği bekleniyor.
Ekonomik büyüme ya da üretimi arttırma modelinin
"en önemli unsunı" olarak da dışsatımın arttınlması alı-
nıyor. Dışsatımın arttmlmasında da her konuda tam
destek verilmesi, dışsatım fırmalannın enerji, istihdam
ve haberleşme üzerindeki vergilerinin düşürülerek re-
kabet sağlanması öngörülüyor.
• • •
Hükümet programının ekonomi bölümü, olağa-
nüstü genel ve yüzeyseldir. Ne somut önerileri içe-
riyor ne de önerilerinı bir zamana bağlayabiliyor. As-
lında soyut genellemelenn bir takvime bağlanmasının
olanağı yoktur. Hükümet, işin kolayına kaçıyor.
Programın yüzeysel olduğu yargısını dogrulayan bel-
ge, 16 Kasım günü kamuoyuna AKP Genel Başkanı
R.T.Erdoğan tarafmdan açıklanan Acil Eylem Planı'dır.
Basında bir yıllık iş planı olarak adlandınlan Acil Ey-
lem Planı, ömeğin, "Reel sektörün canlandınlmasına
yönelik olarak ilk üç ay içinde, teşvik tedbirieri yeni-
den düzenlenecek ve teşvik belgesi olmaksızın yarı-
rımlan destekleyen biryapı oluşturulacaktır" diyordu.
Bunun gibi, yine aynı belge, "...attı ay içinde konut se-
ferbehiğini de başlatmış olacağımız..." diye sürdürü-
lüyordu.
Hükümet programında bu noktalara yer verilmiyor.
Acil Eylem Planı ve programda yer alan bir konu şu ün-
lü 15 bin km ikili karayoludur. Acil Plan oldukça kesin
birtutumla "... 75.000km'likdubleyolyapım çalışma-
lanna ilk altı aylık süre içinde başlanacaktır" diyordu.
Işsizliğe çözüm bulunmasında da çok önemsendiği
belirtilen bu konuda, hükümet programının AKP AR-
GE Başkanlığı alt başlıklı ve cuma akşamı teksir olarak
dağıtılan bıçiminde "...15.000 km karayolu duble yol
haline getirilecektir" denmekteydi. Daha ilginci oldu;
büyük bir ciddiyetsizlikle Meclis'e sunulan kitapçıkta,
bu ünlü "duble yol" konusuna hiç yer verilmiyor.
•••
Alıntılar çogaltılabilir. Ancak, durum çok açıktır. Hü-
kümet programı. parti Genel Başkanı R. Tayyip Erdo-
ğan'ın Acil Eylem Planı ile hıçbir biçimde uvuşmuyor.
Bu uyuşmazlığın çözümü, yalnızca AKP'nin kendi iç
sorunu sayılamaz. Ortada, biri eylemli başbakan di-
ğeri de yasal başbakan tarafmdan kamuoyuna açık-
lanmış bulunan birbiriyle uyumsuz iki belge var. Bu
durum, AKP'de yaşanmakta olan çok başlılığın ayn bir
göstergesidir.
Günlerdir, ekonomi kamuoyu, ekonomi yönetimin-
de çok başlılığın var olduğunu ve bunun sakıncalar ya-
ratacağını vurguluyor. Gerçekte çok başlılık en tepede
de görülmektedir. Bu durumda, bu tek parti hüküme-
tinin, kamuoyuna ne kadar güven verebileceği, bü-
yük bir soru işaretidir.
Hükümet, başı-sonu belli olmayan, soyut ve genel
yaklaşımlan, program adıyla kamuoyuna sunmuş bu-
lunuyor.
DllVYA EKONOMİStNE BAKIŞ / ERGJN YILDIZOCLI LONDRA
Geçen hafta gerçekleşen Prag
Zirvesi'nde NATO hem eski Varşo-
va Paktı üyelerini içine katarak so-
ğuk savaşın son izlerini de sildi hem
de misyonunda radikal bir değişik-
lik yaparak soğuk savaşın bitme-
sinden sonra içine düştüğü kimlik
krizini aştı. Şimdi karşımızda, tero-
rizme karşı savaşta küresel düzey-
de akttf rol üstteneceğini söylen bir
NATO var.
En azından geçen hafta, bir iki is-
tisna dışında gazetelerde egemen
olan hava böyleydi. Karşımızda ar-
tık bir Süper NATO var! Ne yazık
ki bu kez de gerçek, görüntüden
"b/raz" farklı. Bu genişleme ve "ye-
ni misyon" bir "Süper NATO"dan
daha çok, bir Brooking Institute
bilgi notunda vurgulandığı gibi
"Pentagon 'un askeri donanımı için
çok kullanışlı bir alet çantası" ya-
ratmışa benziyor (Fınancial Tımes
21/11)
Cenişlemenin getirdikleri
İlk anda görülen şu: NATO eski
Varşova Paktı üyesi 7 ülkeyi bün-
yesine katarak gelip Rusya'nın sı-
nınna dayandı. Ama gerçek şu ki
bu genişleme NATO'yu güçlendir-
mek bir yana, NATO'nun içine ye-
ni bir seri ekonomik sorun. boğa-
zına kadar yolsuzluklara batmış
devletler, etnik istikrarsızlık alanla-
n ve alabıldığine hantal ve eskimış
bir askeri yapı getiriyor. Düşünse-
nize, Prag toplantısı yapılırken ha-
va sahasını, Çek uçaklan bir işe ya-
ramadığı için, ABD jetlerı korumak
zorunda kaldı. ABD ordusuyla kı-
yaslandığında, NATO'nun teknik
yetersizlikteri ve komuta zincirinın
hantallıgı Kosova savaşında orta-
ya çıkmıştı. Bu savaştan, Penta-
gon bir daha komutayı kimseyle
paylaşmamadersi çıkarırken, ken-
di zaaflannın ayırdına varan Avru-
pa'nın da, teknolojik kapasitesi
yüksek ve deniz aşın güç yansıtma
kapasitesi olan ve en önemlisi
VVashington'dan bağımsız bir Sa-
vunma Tnisiyatifi oluşturma ısteği
NATO'nun Yeni Görevi
güçlenmişti. Ancak o günden bu
yana ABD kendi aldığı karar doğ-
rultusunda politikalar geliştirirken,
Avrupa'nın yeni inisiyatifinde kay-
da değer bir gelişme izlenemedi.
Kısaca NATO aynı zaafları taşıma-
ya devam ediyor. Şimdi yeni katı-
lanların emir komuta zincirindeki
hantallıgı daha da arttıracağını, tek-
nolojik homojenliği daha da sulan-
dıracağını söylemek mümkün.
Kısacası bu yapıyla NATO'nun
uluslararası güç
yansıtma ve te-
rorizme karşı sa-
vaşta vurucu bir
güç olma iddiası
fanteziden öte
bir şey değil.
Başka engeller
de var. Bunlar-
dan en önemlisi
NATO ıçindeki
çatlaklar. ABD ile
Avrupa arasında,
terorizme karşı
savaş stratejisi
ve Ortadoğu po-
la söyleyebiliriz. özetle, NATO bu
haliyle terorizme karşı savaşta güç
yansıtacak durumda değil. "Süper
NATO" tam bir fantezi. Ama bu,
genişlemenin veyeni NATO mısyo-
nunun çok önemli bir gelişme ol-
madığı anlamına gelmiyor.
NATO zirvesinden çıkan karar
belgesinin 4. maddesi NATO'nun
askeri yapısının modernleştirilme-
sıne karar verildiğini söylüyor. Bu
bağlamda, en yeni teknolojiyle do-
natılmış bir çe-
vik güç oluştu-
rulacak. Yeni
gelen ülkeler
de bu güce
kendi "uzman-
lık alanlanna
göre" katkıda
bulunacaklar.
Esas olarak
ABD tarafmdan
NATO'yadaya-
tılan, yaklaşık
20.000 kişilik
çevik güç pro-
jesi, öncelikle
ABD ordusuylalitikası konulann-
da önemli görüş aynlıklan var. Üs- işbirliği yapacak ve gerektiğinde
telik bu salt Atlantık ötesi bir çatlak
deâil. NATO içinde Ingiftere, Italya
velspanya hükümetleri Bush'un
vızyonuna daha yakın. Fransa, bir
taraftan kendi ordusunu modern-
leştirirken diğer taraftan, terorizme
karşı savaşı, daha özel olarak Irak
sürecini kendi uluslararası etkisini
geliştirmek için kullanıyor. Geçen-
lerde "Biri bana, bu terorizme kar-
şı savaş stratejisinden, Irak'ı işgal
etme noktasına nasıl geldiğimızı
biraçıklasın" diyen Schröder lider-
liğindeki Alman hükümeti ise sa-
vaşa katılmayacaklarını açıkça vur-
gulamaya devam ediyor. Bu kar-
maşaya yeni gelenlerı de eklersek,
bunlar genelde ABD çizgisine da-
ha yakın olduklan için, NATO içi si-
yasi sorunlann artacağını kolavlık-
NATO bünyesi dışında ABD yanın-
da savaşacak bir askeri yapı oluş-
turmayı amaçlıyor. ABD, kendi as-
ken operasyonlannda komuta sü-
recini bir daha kimseyle paylaşma-
maya karar verdiği için, bu NATO
gücü, ABD'nin yanında ve onun
komutası altında ve NATO'nun ye-
ni misyonu gereği dünyanın her-
hangi bir yerinde görev yapacak.
Böylece International Herald Tri-
bune'den Willam Pfaff'ın ışaret et-
tiği gibi, eğer bu yeni NATO biriiği
yaşama geçerse ABD, kendi ken-
dini finanse eden bir "lejyoner or-
dusuna" sahıp olacak.
Diğer taraftan NATO'nun geniş-
leme süreci belki NATO'yu daha
fazla güçlendirmiyor ama.. ABD
için yeni bir harekât ve konuşlan-
erginytştr.net
ma alanı açıyor. 11 Eylül sonrası
gelişmeleri yakından izleyenler ha-
tıriayacaklardır, geçen 15 ay içinde,
ABD, Karadeniz den Çin sınınna
kadar uzanan bir alanda bir seri ye-
ni askeri üs ve tesis oluşturdu. Kır-
gızistan, Tacıkistan, Özbekistan ve
tabiı Afganistan'ın yanı sıra Gürcis-
tan'da da artık ABD askeıieri var.
NATO'ya katılan ülkeler kendi uz-
manlık alanları içinde yukarıdaki
"lejyonerierordusuna" katkıda bu-
lunacaklar, örneğin The Asia Ti-
mes'in aktardığına göre Çek Cum-
huriyeti ve Macaristan kimyasal sa-
vaş savunma birimleriyle, Roman-
ya ve Bulgaristan hava sahalannı
açarak, Bulgaristan "rejim değişik-
liği" operasyonuna destek üs sağ-
layarak, Slovenya dağlık alanlarda
savaşmaya yetkin güçler, Latviya,
Lituanya ve Estonya, yetkin polis
gücü, patlayıcı ve kimyasal silah
bulma uzmanı köpekler vb. suna-
caklar. Belki de bu katkılann büyük
bir kısmını ciddiye bile almamak
gerekiyor. Ama yine de gözden ka-
çınlmaması gereken üç nokta var.
Birincisi: NATO, dolayısıyla
ABD'nin hareket alanı Karadeniz
kıyısına, Hazar Havzası'nın karşısı-
na kadar geldi. ABD açısından Bul-
garistan ve Romanya'dayeni üsler
oluşturmak artık daha kolay. Ikin-
cisi: Birçok gözlemcinin işaret etti-
ği gibi, bu yeni NATO birlıği proje-
si, NATO'nun geleceğini ABD'nin
diş politika amaçlanna bugün oldu-
ğundan çok daha sıkı bir biçimde
bağlayacak (Stratfor 20/11).
Üçüncüsü: Çok önemli mali ve tek-
nolojik kaynaklan kendine çekecek
olan bu yeni proje, Avrupa'nın ken-
disi için oluşturmayı hedeflediği
VVashington'dan bağımsız bir "Sa-
vunma Inisiyatifi"r\i büyük ölçüde
zayıflatacak.
Prag zirvesinden NATO'nun ve
Avrupa Savunma Inisiyatifi Proje-
si'nin zayıflayarak ABD'nin ise
uluslararası projelerine uygun yeni
olanaklar elde ederek çıktığı söy-
lenebilir.