Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SAYFA CUMHURİYET 23 KASIM 2002 CUMARTESİ
HABERLER
İstanbul Barosu Başkanı Kazım Kolcuoğlu, yargı sisteminin felç olduğunu söyledi
Siyasetçilerçözümdenkaçıyor
ÎSVEÇTEN DESTEK
Kadınlara
'siyasVyardm
GÜRHANUÇKAN
STOCKHOLM - Isveç, kadınlann parlamento-
da ve hükümette en çok temsil edildiği ülke.
Parlamenterlerin yaklaşık yansı (yüzde 45) ka-
dın ve kabinede her iki bakandan biri de öyle.
tsveç Enstitûsü, yan resmi bir kültür kurumu.
Çeşitli alanlarda hem Isveç'i yurtdışında tanıtı-
yor hem de uluslararası ilişkilerde bir köprü ye-
rini tutuyor. Daha önce defalarca ülkemizi kap-
sayan çalışmalar yapmış olan bu kurum, şimdi
de "FoKtikada Kadûüar" adlı bir projeyi ger-
çekleştıriyor. Projenin amacı, "Türkiye'de ka-
dmlarm karar verid mevkilere gelmeterine kat-
kıda buluıunak". Enstitü, bu çalışması dahilin-
de. Türkiye'den çeşitli meslekten ve 9 siyasi
partiden 22 kadını 24 Kasım-1 Aralık arası
Stockholm'de ağırlaya-
cak. Bu projede, Isveç
Enstitûsü ile KA-DER ve
Isveç 'in İstanbul Başkon-
sotoshığu işbirliği yapı-
yor. Projenin başkanlığını
Cecflia Reimers yapıyor;
yardımcısı ise ülkemizle
ilgili hemen her olumlu
adımda payı olan Eleono-
ra Aloui. Aloui şöyle ko-
nuşuyor: "Türkiye'de ka-
dınlar pariamentoda çok
az temsil ediliyorlar, ayn-
ca karar verici makam-
larda da durum avıu. Bu proje çerçevesinde ko-
nuldar, tsveç Partamentosu'nda temsil edflen 7
partinin çahşmalannı izkyecekkr." Stockh-
îom'de programın ilk maddesi "ombudsman sis-
temi.*' Kadınlann bölge ve resmi kurumlann yö-
nerimindeki payı ve ağırlığı bir başka konu. Salı
ve çarşambayı ev sahibi partilerin önderliğinde
geçirecekler. Perşembe günü ise önce "Kadınla-
ra şiddete karşı erkekierin iletişim ağT tanıtıla-
cak. Öğleden sonra ise "gençler ve potitika" ko-
nusu tartışılacak. Cuma günü ise "Kadndarm
politik bflbıti ve sendikalar'' konulu bir semıner
düzenlenecek. Projeye Türkiye'den katılan ka-
dınlar şunlar: Sırma Evcan (gazeteci), Sema
Aksu (MHP), Ferah Güngör-Ufuk Kantarcı- Se-
ma Övgün-İnci Emirzeleoğtu (ANAP). Hilal Do-
kuzcan, Hürya Korkmaz (CHP), Cahide Tetik-
Seyhan Ekşioğlu (YTP), Mettem Gevrek (KA-
DER Ankara Başkanı), tlknur Üstün-Ümide
Aksu, (ÖDP), Çiğdem Aydm (SHP), Esin Bo-
zogju (IP), llksen Dinçer-Nurseü Taşhel (DTP),
Handan Askeran Ton-Fezal Gülfldan (DYP), FT-
Mz İnan (LDP) ve Sema Ramazanoğlu.
• 'Polıtıkada
Kadmlar' adlı
Îsveç-Türkiye
projesinde, çeşitli
meslek ve siyasi
partilerden 22
Tûrkkadıruna
politik yaşamda
nasıl daha fazla
yer alabilecekleri
konusunda
ipuçlan veriliyor.
ECEVtTKIUÇ
istanbul Barosu Başkanı
KazımKokuoğlu. siyasetçi-
lerin, işledikleri suçlardan
kurtulmak için yargının so-
runlannı çözmekten kaçtı-
ğını ifade etti. Yargı sistemi-
nin felç olduğunu vurgula-
yan Kolcuoğlu, bunun de-
mokrasiyi de işlevsiz kıldı-
ğını söyledi.
- Yargı sistemimiz ne du-
rumda?
KOLCUOĞLU-Yargı sis-
temi felç. Yargımn iyi işle-
memesi demokrasiyi işlev-
siz kılıyor. Adil yargılama
yapılmryor. Davalarda makul
sürelerde karar verilemiyor.
4 bine yakın hâkim ve savcı
açığı var. Mahkemelerin gün-
lük baktığı dosya sayısı 40' ı
aşıyor. Bu durumda sağlık-
lı yargılama yapılamaz.
- Yargı aşamasında zama-
naşınuna uğrayan davalar
Kazım Kolcuoğlundan:
Yargının iyi işlememesi demokrasiyi
de işlevsiz kılıyor. Adil yargılama
yapılmıyor. Davalarda makul
sürelerde karar verilemiyor. 4 bine
yakın hâkim ve savcı açığı var. Bir
mahkemenin günlük baktığı dosya sayısı 40'ı
aşıyor. Bu durumda sağlıklı yargılama yapılamaz.
sağlıklı bir yargılama yapıl-
ması mümkün değil. Adliye
bınalannda yangın merdive-
nı bile bulunmuyor.
bilevar.
- Evet, buutanılacakbir dû-
rumdur.
- Yargrva neden daha az
bütçe aynhyor?
- Siyasetçiler, yargının so-
runlanna duyarlı davranmı-
yor. Çoğu, işledikleri suçlar-
dan kurtulmak için dokunul-
mazlık zırhına bürünüyor.
Yargıyı, yardım edilecek bir
yer değil, kaçılacak bir yer
olarak görüyorlar.
-Yargmın altyapısı sayılan
adlrve saraylan sağhkb mı?
- Apartmanlardan bozma
binalarda ve han odalannda
F tlpl sorununu
'anlayışla' çözecefllz
- Yeni yönetim olarak F ti-
pi cezaevierine karşı tavrmız
nasıl olacak?
- F tipi cezaevleri koğuş sis-
temine oranla daha modern-
dir. Bu cezaevlerinde tecri-
de yönelik problemler çıktı.
Bu sorunlar siyasi tartışma-
ya dönüştürüldü. Bu tartış-
ma çözümü geciktirdi. Kar-
şılıklı anlayışla çözeceğiz.
-4\ilsürejie ertetenen avu-
kathk smavuun ÖSYM ta-
rafindan yapılacak obnasmı
doğnı buluyor musunuz?
- Dünyanın hiçbir yerinde
sınavsız avukatkk yoktur. Bu
sınav sistemi üzerinde dü-
şünülebilir. Önemli olan sı-
na\in kimin tarafindan yapıl-
dığı değil, içeriğidir. Bu sı-
nav yararlı hale getirilebilir.
-FotismABUyuınYasala-
n'na ahşamamasmı nasıl de-
ğerlendiriyorsunuz?
- AB Uyum Yasaları çok
aceleye getirildi. Teknik ola-
rak da kötüdür. Gösteri yü-
rüyüşleri yasası ve polis va-
zifesi ile ilgili yasalarda da
değişiklikler yapılmalıdır.
Polise alışılmışın dışına çık-
mak zor geliyor. Polis bugü-
ne kadar bu yetkilerini kötü
kullandı. Bunu devam ettir-
mek istiyor.
Hukukta reforma ihtiyaç var
Prof. 0r. ERDENER YURTCAN -4-
Bunun için adli kolluk bir an önce
kurulmalıdır. Bu sonuç, iyi bir ada-
let için kaçınılmazdır. Güvenlik güç-
leri adli koUuğun aminrun savcılar ola-
cağı gerçeğini kabul etmelidir. Bu
amirlik, gerek ödüllendirme gerek
cezalandırma bakımından geçerli ol-
mak zorundadır. Uzmanlaşmış kad-
rolarla yürütülecek bir kolluk hiz-
meti adalet hizmetinin kalitesini yük-
seltecektir.
Savcılar "otomatik'' dava açma
tnakamı olmaktan çıkanlmalıdır. Bu-
nun için savcılann daha özgür dos-
ya değerlendirme yetkisi ile donatıl-
malan şarttır. Bugünkü denetim me-
kanizmasında, "Çok dava açan sav-
a makbuldür" sonucu terk edilme-
lidir. Bu konunun yukanda sözünü et-
tiğim Yüksek Savcılar Kurulu'nun ku-
rulması ile bağlantısı göz ardı edile-
mez. Güvenceli savcılık kurumu bu
amacı sağlayacaktır.
Bunun anlamı şudur: Hazırlık so-
ruşturması ile son soruşturmanın ara-
sına, yargıç denetiminde bir ara so-
ruşturma devresi konulacaktır. Bu
sayede savcının açtığı her dava oto-
matik olarak dunışmada ele alınma-
yacaktır. Bu bir denetim yolu oldu-
gu kadar, yargılanmaması gereken
kdşiyi bu sonuçtan kurtaracaktır. Bu-
na uygulamada "iddianamenin red-
di" denildiği görülmektedir.
istlnaf mahkemelerlne
oerek yoktur
Batı modelınde olan. fakat Batı'nın
da artık adaleti geciktirdıği için kur-
tulmaya çalıştığı. ilk hükümden son-
ra kanun yolu mahkemesi olarak ön-
görûlen istinaf mahkemelerini siste-
mimize katmaya gerek yoktur.
Bu zaten ağır işleyen çarkı daha da
ağırlaştıracaktu:. Bu sistemde Yargı-
tay devreden çıkmadığı için Yargı-
tay'ın iş yükünün azaltılması da söz
konusu değildir.
Bunun için her saruğa bir müdafi
ilkesi yerleşmelidir. Avukatın delil
toplama yetkisi sağlanmalıdır. Duruş-
mada çapraz sorgu sistemi yaratdma-
hdır. Bu vazgeçümez bir husustur.
Yargıç ve savcılann ve avukatlann bu-
na ihtiyacı olduğu açıktır. Bu konu-
da yeni düzende Yüksek Hâkimler
Kurulu, Yüksek Savcılar Kurulu ve
Türkiye Barolar Birliği bu hizmeti gö-
rebilecektir.
Sonuç
Bu yazıda ülkemizin bir hukuk
profılini çizmeye çalıştım. Bir re-
form ihtiyacı açıktır. Bunun zaman
kaybına tahammülü yoktur. 3 Kasım
seçiminin sonuçlan ile oluşan TBMM
bunu başarmak konusunda, eskiye
oranla daha büyük bir olanağa sa-
hiptir, çünkü iki partili bir parlamen-
toda yasama faaliyetini hızlandır-
mak mümkündür.
Gerek AKP gerek CHP ilk günden
önemli konularda el ele çalışma sö-
zü verdiklerine göre hukuk reformu-
nun bu alanda birinci önceliğe sahip
olduğunu söylemek uygun olsa ge-
rektir. Her zaman vurgulamaya çalış-
tığım bir noktayı yineleyerek yazanı
noktalamak ıstiyorum: Bız hukuk re-
formunu da, öteki alanlardaki re-
formlan da "başkalan" istiyor diye
yapacak değiliz. Türk insanı bunu
çoktan hak ettiği için yapacağız.
BİTTİ
CUMARTESİ
YAZILARI
ATAOL BEHRAMOĞLU
Gao Kingjian'ın Romanı...
Seçim sonuçlan üstüne yazılar-
dan sonra bu hafta edebıyat ala-
nında bir gezintiye. Çin'in Nobel
ödüllü yazan Xingjian'dan söz et-
meye ne dersınız? Dilımıze sıcağı
sıcağına çevnlen romanını bir sü-
re önce okuduğum 1940 doğum-
lu GaoXingjıan "Ruh Dağı" adlı bu
yapıtıyla Nobel Edebiyat ödülü'nü
kazanan ilk Çinli yazar oldu. Kita-
bın (Doğan Kitapçılık. 2002. Çev.
Gülseren Devrim) arka kapağın-
dakı kısa biyografide Xingjian'ın, ro-
mancılığının yanı sıra oyun yaza-
n, denemecı, eleştirmen ve res-
sam olduğunu öğreniyoruz. Ülke-
sinde Fransız dili öğrenimi gör-
müş. "Kültür Devrimi" sırasında
"yeniden eğitım" kampına gön-
derilmış, bir bavul dolusu eserinı
yok etmek zorunda kalmış. So-
nuçta gönüllü sürgünü seçerek
Pans'e yerleşmış. Ülkesi Çın'de
yapıtları yasaklanmış. Yine arka
kapakta, Batı basıntnın "Ruh Da-
ğ/"yla ilgili değeriendirmelerinden
aiıntılaryeralıyor. "LeF/garo"ya gö-
re "bir ressamın, şaırin ve filozo-
fun eseri, büyüleyıci bir kitap".
New YorkTimes'daki degeriendir-
meyle "Lirikbirdestan... Yalnızca
büyülü öyküleh, folklor açısından
zenginliği, sonsuz çeşitlilikte bir
coğrafyanın ortak bilınçaltını dile
getirişiyle değil, şiirden monolo-
ğa, baladdan dıyaloğa çeşitli an-
latı üsluplannı harmanlayışıyla da
övgüye layık..."
• • •
Yukardaki değertendırmelere bir
diyeceğim yok. Bu gibi değerlen-
dirmelerde abartı payı her zaman
vardır. Ya da, kıtabı tanıtmak için
yapılan alıntılar genellikle övgü bö-
lümleridir. Söz konusu alıntıların
yer aldığı yazılarda belki kitaba yö-
nelik eleştiriler de vardı. Böyle de
olsa. alıntılarda, Batı'nın Doğu'ya
bakışına ilışkın alışık olduğumuz
çizgıleri görebiliyoruz: Egzotizm
merakı, yabancı küttüriere ilgi; baş-
ka yaşamların, özellıkle de Doğu
yaşamının Batılıya masalsı gelen
yönleri, vb... Beş yüz sayfayı aş-
kın yapıtında Xingjian bu öğelerı
sonsuzca yineliyor, denebilir ki te-
pe tepe kullanıyor... Aldığı ödül,
yöntemindeyanılmadığının birgös-
tergesi...
•••
"Ruh Dağı"na roman denebilir
mi? Dilimize başanyla çevrilen ya-
pıtın sonlanna doğru, 72. bölümü
oluşturan 495-498. sayfalannda
yazarla eleştirmen arasındakı ha-
yali diyaloğu okuyoruz... Özetle,
eleştirmen, bir romanın tamam-
lanmış bir öyküsü; giriş, gelişme,
doruk noktalan ve sonucu; mutla-
ka bir kahramanı; roman resim sa-
natı değil dil sanatı olmakla bırlik-
te kişıler arasındaki konuşmala-
nn, kahramanlann kişiliklerini ya-
ratmak için yeterli olması gerekti-
ğı kanısındadır... "..yolculukserü-
venlerini sayıp dökmek, rasgele
öykü parçalannı, fırça ve mürek-
kep ürünü üç beş cümleyi birara-
ya toplamak, kuram ile deneme-
yi birbirine kanştırmak; bu şekilde
öyküye benzemeyen öyküler uy-
durulmaz, üç beş halk şarkısını
kopya ederek, üstelik mitlerte hıç-
bır ilgisi olmayan saçma sapan
hayalet öykülerini kanştırarak ro-
man yazdım diye ortaya çıkılmaz,
buna 'roman' denmez!... Boş bir
çabayla Batı romanını taklıt etme-
ye yeltenen bir modemist daha!"
Yazarın bu ağır eleştirılere yanıtı
ise, özetle, kahramanlara kişılik
yaratmak gıbi bir nıyetı bulunma-
dıgı, kendısınin bile bir karakteri
olduğundan emın olmadığıdır...
Roman yazıyorsa bunun nede-
ni yalnızlığın acısını hafifletmek is-
temesi vekendi zevki içindir... "Öy-
külerin bazılan baştan başlayarak
anlatılır, bazılan sondan; bazılan-
nın birbaşlangıcı vardır, sonu yok-
tur; sadece bazılannın bir sonu ya
da sonuna kadar anlatılması im-
kânsız bir bölümü vardır; bazılan
anlatılabilir, ama bu her zaman ge-
rekli değildir, çünkü anlatılacak il-
ginç birşey yoktur; gene de hep-
si öyküdür..." Yazarın "gerçekçi-
lik" konusunda görüşünü iseson-
rakı sayfalarda, kendisinden yar-
dım ısteyen ünsüz bir yazarla ko-
nuşmasındakı bircümlede buluyo-
ruz: "... gazeteci olmadığımı ve
gerçeklehe ilgilenmediğimi söy-
luyorum..."
• • •
"Ruh Dağı"n\ ne Batılı eleştir-
menler gibi goklere çıkarmak, ne
de romandaki eleştirmen gibi kü-
çümsemek niyetindeyim. Fazlaca
uzatılmasına ve yinelemelerie yer
yer sıkıntı verici olmasına karşın,
öykü ve klasik roman özelliklerı de
taşıyan iyi, sıkı btryazı... Yazann asıl
derdi ise, bence. sözunü ettiğim bö-
lümdekı bircümlede de izine rast-
ladığımız "kadın ile erkek arasın-
daki kimsenin kazanamayacağı
savaş..." Nıtekim kitabın 44,46 ve
50. bolümleri, bu "savaş"\n etkili
betımlerinı içeriyor... Bunlardan
başka da, "Ruh Dağı'nöa, bir "kah-
raman" genişliğmde ircteienmemiş
olsa da, ıncelikle, duyarlılıkla be-
timlenmiş kadın ve genç kız kişi-
likleri yer alıyor...
• • •
Sonuç olarak, "Ruh Dağı", adı-
nın ve kimi bölümlerinin mistik çağ-
nşımlanna karşın gerçekçi bir ya-
prt ve Xıngjian, gerçeklerle ilgılen-
mediğinı söylese de ülkesinın ve
çağının gerçeklerinden hiç de ko-
puk olmayan iyi bir yazar...
ataol b a cumhuriyet.com.tr.
Faks:(0212)51385 95
KUITU* • SANAT www.perareklam.com.tr • (0212) 293 89 78
oalatea^ gitar & vokal
fasıl
TûneJ Babylon var» - 292 54 30
•
CEVRE TİYATFOSU
'oniKincı I
I (Mujıklı-Daııshlujmedı) H
W. ShakesDeare H
Yooetcn Işıl Kjuapoglu H
pKrcftpb^SfrtgiiniJM
| jy'lSVJÇKHASUNESİ
I Pf)Şf)Dn
[£' şenuK
S URR^ ^ ^ ^ BırKamazantğlencesı
"SnJtıltnndb"
YAŞAYAN
VASFİ RIZA ZOBU
SERGİSİ
*ç*$: 23 Kasım 2002 Cumartesi
Saat: 14.00
Harbiye Muhsin Ertuğrul Sahnesi
Giris Serbesttir.
İlanlarınız İçin
(0212)293 89 78
perareklam@perareklam.com.tr
perareklam@superonline.com
www.perareklam.com.tr
BÖYLE.
gölge-kukla oyunu
bir perde
tekerteyenler: şehsuvar aktaş - bilge gültürk - ayşe selen
22-29 kasım, cuma saat: 20.00
23-30 kasım, c.tesi saat: 14.00te
FRANSIZ KÜLTÜR MERKEZİ'nde
istiklal cd. no:8 taksim / tel: 0212.244 44 95-252 61 55
İSVİÇREHASTANESI Gen&SanmHaımk"
www.lahanasarma.com
bizim tiyatro
nâztnı hskmeî'ın vapıtUvmtUin
kurgulayan - yöneten zafer diper
hoş geldin
U O I J GIV '* ^z tiyatroda
melike demirağ
23 Kasım Cumartesi Saat: 20.30 "
24 Kasım Pazar Saal: 15.30
KADIKÖY HAU EĞİTİM MERKEZİ Tel: (0216) 33010 27 ; _ ^
25 Kasım Pazartesi Saat: 20.00
KARTAL HASAN M.İ YÜCU K.M. Tel: (0216) 353 37 78
. . -> i — BilgiTel: C1Z.Z91 51 96 1 ,"JÇîğrı Meıiıezi Tel: (02161 454 1555 |
ISVKREHASTANESI'&^l^b"
a
BAKIRKÖY BELEDİYE TİYATROLARI
IKINCI CADDENIN MAHKUMU Neil SIMON
16, 21, 22, 29, 30, Kasım / 20.30 -17, Kasım 15.30
Yunus Emre Kültür Merkezi
DILEKCE Cetin ALTAN
20, 27, 28 Kasım / 20.30
Yunus Emre Kültür Merkezi
MARY MARY/Jean KERR
23, Kasım / 20.30 - 24, Kasım /15.30
Altan Erbulak Sahnesi
ODADA SAVAS Martin VValser
29, 30 Kasım / 20.30
Altan Erbulak Sahnesi
Naz.m HİKMET
23, Kasım - 20 30 - 24. Kasım /15.30
Yunus Emre Kültür Merkezi
Yunus Emre K.M.: 661 38 95 / Altan Erbulak Sahnesi: 543 73 28
^İSVİÇREHASTANESİ
S-1885 ORTAOYUNCULAR
İSTİKLAL CAD. N0:140 TEL: (0 212) 25118 6546 FAX: (0 212) 244 43 27
www.ortaoyuncular.com
Ferhan Şensoy'un
BİRİ BİZİ DIKIZLIYORRÖNTGENCILERE %IO INDİRİMU GÜLDÜRÜ
CUMA-CUMARTESI 20.00
PAZAR IS.OOve 18.00
Ferhan Şensoy
FERHANGİ SEYLER
PERŞEMBE 20.00
Bilet Satıs/Rezervasyon: Ortaoyuncular Gisesi / 0 212 25118 65-66
KEHT OYONCOLaBI
Yazan Tennessee VVılhams
Yıldız Kenter-Hakan Gerçek- 23 Kasım Saat 20.30 |
Güneş Berberoğlu-Engin Hepılerı 13,14 Aralık Saat 20.30 *
Bir Müşfik Kenter Gösterisi
ttıtysuz ihtiyar
Yazan OğuzAral
29,30 Kasım Saat: 20.30
24 Kasım. 1 Arahk Saat: 15.00
E F E S Pilsen'in kültür ve sanata katkıları artarak sürecek
YEDITEPE OYUNCULARI
/. R. AHMET NURİ SEKİZİNCİ
H1SSE-1
DENİZ FENERİ de
BİR ISTVÂN SZABG
Yöneten:
Hadi Caman
Perşembe, Cumo, C.tesi: 20.30; Pazar: 15.30 ^ F p | :
c >i
HADİ ÇAMAN TİYATROSU L ı^n î
Tesvikiye Cad. No. 160 Nişontası ^ ' " *•"
Tel: (0-212) 246 17 77-219 36 29 ,
E F E S Pilsen'in kültür ve sanata katkıları artarak sürecek.
BEYOĞLU ALKAZAR 2932466 11.00-13.00-15.00-19.00-21.15
BEYOĞLU AFM FİTAŞ 251 20 20 11.20-13.50-16.20-18.30-21.00-C.CTS:23.55
IDEALTEPE AFM 489 08 66 11.45-14.15-16.45-19.15-21.45-C.CTS:00.15
KADIKOY AFM TANSAŞ 449 55 67 11.30-13.50-16.10-18.40-21.10