17 Mayıs 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 17 KASIM 2002 PAZAR HABERLER Abdullah Gül'e başan dileyen CHP lideri, 'Gül'den daha iyi bir seçim Erdoğan olurdu' dedi Baykal:Güliyiseçimama...ANK4R\ (Cumburiyet Bürosu) - CHP Genel Başkanı I>eııiz Baykal, hükümeti kurmakla görevlendırilen AKP Genel Başkan Yardımcısı Ab- daDah Gnl'ün "iyi bir seçmT olduğu- nu belırtirken "Gül'den daha iyi bir seçim, Sayın Recep Tayyip Erdoğan olurdu, Keşke hukuk problemi olma- saydıdaSaym Erdoğan,doğrudan gö- reve başlama olanağı bufeaydT diye konuştu. CHP lideri Baykal, Avrupa Sosya- list Partüeri (PES) Konsey Toplantı- sı için gittiği Varşova'dan dün Türki- ye'ye döndü. Baykal, havaalanında yaptığı açıklamada, Varşova temasla- n sırasında, Türkiye'nin AB içinde yer alması gerektiği ve bu amaçla üyelik müzakerelerinin başlaması için Tür- kiye'ye tarih verilmesi konusunda Av- rupalı siyasetçiler arasında giderek yaygınlaşan bir görüş birliği olduğu izlenimini aldığını söyledi. Baykal, "Kopenhagziı-vesinde Tür- kiye'ye bir tarih verilmesi gerektiğini açıkca ifade eden önemli siyasi Kder- lerin var otanaya başkuhğmı memnu- niyetie görüyorum. Arük Türkiye'nin son dönemde gerçekleştirdiği reform- lann, ablan adımlann. kararfa ve cid- di tavrının sonuçiandınlnıası gerekti- ği doğnıltusunda bir anlayış şeküleni- yor" diye konuştu. Ancak, Türkiye'ye ilişkin karan yönlendirme durumundaki bazı çev- • "Keşke hukuk problemi olmasaydı da Sayın Erdoğan doğrudan göreve başlasaydı" diye konuşan Baykal, Cumhurbaşkanı'nın AKP'nin tercihi doğnıltusunda atama yapmasının yerinde olduğunu söyledi Baykal, AB üyeliği için Türkiye'ye tarih verilmesi konusundaki dirençle, Kıbns'ın aynı dönemde gündeme gelmesınin de dikkat çekici olduğunu kaydetti. relerde de güçlü birdirendn ortayaçık- maya başladığını anlatan Baykal şöy- le dedi: "Bu direncin altinda neler yatryor sorusu elbette cevaplanmah. Bu di- Gül'ün hükümeti kurmakla görevlendirilmesi, yabancı haber ajanslannda geniş yer buldu: Baü yanksı, ıhııılı şahsiyetANKARA (AA) - Adalet ve Kalkınma Partisi Ge- nel Başkan Yardımcısı Abdullah Gül'ün hükümeti kurmakla görevlendirilmesi, yabancı ajans haberle- rinde geniş yer buldu. Ajanslar, Gül'ün Batı yanlısı bir kişi olduğuna dikkati çektiler. Fransız haber ajan- sı AFP, Gül'ün ılımlı bir şahsiyet olduğunu vurgu- ladı. Ajans, ekonomi eğitimi gören Gül'ün "Baü yanlısı ve ıhmh" kanadın temsilcisi olduğu yorumu- nu yaptı. AFP, Gül'ün kapatılan Fazilet Partisi için- de de "getenekçiler" karşısında "yenilikçileri" tem- sil ettiğini hatırlattı. lngiliz Reuters ajansı ekonomist ve dış politika uz- manı olarak tanıttığı Gül'ün, Türkiye'nin AB üye- liği hedefinin ve ABD ile yakın ilişkilerin güçlü bir savunucusu olduğunu kaydetti. Amerikan Assocıated Press (AP) ajansı da, başbakanhğa atanan Gül'ün, Batı yanlısı ve partisinin önde gelen ılımlı bir şah- siyeti olduğu yorumunu yaptı. AKP Kayseri Milletvekih Gül'ün Cumhurbaşka- nı Ahmet Necdet Sezertarafindan 58. Cumhuriyet Hü- kümeti'ni kurmakla görevlendirilmesi, Alman TV ka- nalannın haber bültenlerinde de yer aldı. Alman 2. TV kanah ZDF, haberinde "İslamcı AKP Genel Sek- reteri Gül, Cumhurbaşkanı Sezer tarafindan hükü- meti kurmakla görevlendirildi. GÜL ekonomist poti- tika uzmanı ve raformcu. AKP Genel Başkanı Erdo- ğan, daha önce mahkûmiyet cezası aldığı için başba- kan olamayacak" ifadelerine yer verdı. Özel TV kanalı N 24'ün habennde ise şunlar kay- dedildi: "îki hafta önce yapılan seçimkrden başany- Ia çıkan AKP'nin genel sekreteri Gül, Cumhurbaş- kanı Sezer tarafindan hükümeti kurmakla görevlen- dirBdL Parti Başkanı Erdoğan, mahkûmiyeti nedeniy- le nüUetvekttı seçilemediği için başbakan daolamıyor." Rus basını: Dış politika uzmanı Abdullah Gül, Rus basmı tarafindan. "önde gelen bir ekonomist ve dış politika uzmanı" olarak değer- lendirildı. RIA haber ajansı görevlendirmenin hemen ardmdan verdıği haberinde, "Partisinin ölçülü tem- silcilerinden olan Gül, Türkiye'nin ileri gelen ekono- mistJerinden ve ülkenin Bab ile bütünleşmesi taraf- tan. Türkiye'nin AB'ye gjrmesi, Avrupah imaja sa- hip ve açık bir ülke olması yanlısı" dedi. "Gazeta.Ru" nun haberinde de, Türkiye'nin uzun yıllar ilk kez koalisyonsuz bir iktidar tarafindan yö- netileceği vurgulandı. Haberde Gül, "ekonomist ve dış politika uzmanı" olarak tanıtıldı. SHP GENEL BAŞKANI KARAYALÇ1N: CHP yalılardan gelen oylayetindi ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - SHP Genel Başkanı Murat Karayalçın, 3 Kasım seçimlerinde seçmenlerin sol partilere gerektiği kadar oy vermedığini, CHP'nin de "krydardan ve yalılardan gelen oylarla" yetindiğinı söyledi. Karayalçın, partisinin gençlik örgütünün oluşturulması çahşmalan için Hacı Bektaş Kültür ve Anadolu Vakfi'nda düzenlenen toplantının açılışına katıldı. SHP'nin gençlik örgütlenmesinin diğer partilerden farklı olacağını, "GeoçBkMecBsi'' biçimindeki bu örgütlenmeyi gençlerin istekleri doğnıltusunda gerçekleştireceklerini anlatan Karayalçın, Türkiye'nin gençlerden yararlanmasını istedi. Karayalçın, siyasi partilerde örgüt yaşlanması gözlemlendiğini, koşullann değişmesine karşın ahşkanlıklann sürdürülmesinin partiler için yaşlanma anlamına geldiğini belirtti. Karayalçın, seçimlerde seçmenlerin sol partilere gerektiği kadar oy vermediğini belirterek CHP'nin de kıyılardan ve yalılardan gelen oylaria yetinmek durumunda olduğunu kaydetti. KURULUŞ YILDÖNÜMÜ MESAJI Sezer: UNESCO daha etkin kdınmalı AMCARA(ANK\)- Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer, savaşlara yol açan ırk, cinsiyet, dil, din ve kültür aynmcılığı, hoşgörüsüzlük ve cehaletle savaşım alanında UNESCO"nun çabalanyla büyük ilerlemeler sağlandığını belirterek çaiışmalanrun daha etkin kılınması gerektiğini vurguladı. UNESCO'nun kuruluşunun 57'nci yıldönümü nedeniyle bir mesaj yayımlayan Sezer, UNESCO'nun dünya banşına yaptığı katialann takdirle izlendiğini belirterek şöyle dedi "UNESCO insan haklan ve temel özgürhıklere saygnun ve banş kühiirünün geUştirümesine vönelik işbiıüğinin güçlendirümesinde önemli bir rol üstienmiştir. Bugün insanhk değeıierini tebdit eden ırkçınk, yabancı düşmanhğı, bağnazhk ve terorizm gibi küresel sorunlar karşısında UNESCO'nun bu çabalannın daha büyük önem kazandtğını düşünüyoruz." Sezer, UNESCO'nun kurucu üyesi Türkiye' nin, örgütün anayasasındaki ilkeleri tümüyle desteklediğini kaydetti. rence paralel olarak Kıbns sorunu- nun gündeme girmiş olması da dikkat çekicidir. Kıbns'ta bir an önce BM Genel Sekreteri Kofi Annan'ın öne- risi doğnıltusunda bir çözümün oluş- turulması ve Türkrve'nin haznianan plana mutabakatuu derhal biknrme- si konusunda bir bekleyiş ortaya çık- makta." AGSP'de'beklevegör' Avrupa Güvenlik ve Savunma Po- litikası'yla ilgili Türkiye'nin izlediği "bekle ve gör" politikasırun hızla de- ğiştirilmesine yönelik bir istemin de ortaya konulduğunu belirten Baykal, Türkiye'nin bu konularda önümüzde- ki günlerde ciddi çalışma yapması gerektiğini söyledi. Türkiye 'deki asker-sivil ilişkisinin Türkiye'nin AB içinde yer almasına uygun olmadığı yönünde açık düşün- celerin de ifade edildiğini anlatan Baykal. "Birdenbire böyle bir yakla- şımın ortaya çıkması düşündürücü- ' dür.BöylebirsonınunKo- penhag zirvesinden kısa bir süre önce gündeme ge- tiribnesini incelemeye de- ğer buhıyorum'' dedi. Baykal, Cumhurbaşka- nı Ahmet Necdet Sezer' in hükümeti kurma görevını AKP Genel Başkan Yar- dımcısı Abdullah Gül'e vermesini nasıl değerlen- dirdiğinin sorulması üze- rine, son zamanlarda Tür- kiye'deki iktidar boşluğu- nun dış sorunlan ciddi bi- çimde etkilemeye başla- dığuıa işaret etti. Çok önemli kararlann derhal alınması gereken bir dönemde bulunuldu- ğunu anlatan Baykal şöy- le konuştu: "BeKrsizük ve ükanık- lık durumunda olan Tür- kiye'nin etkin karar üret- me zorunluluğu var. Bu boşluğu uzatmamakgere- kirdL Büyük memnuniyet duydum. Umanm en kısa zamanda hükümet kuru- hır ve göreve başlar. Sayın Gül iyi bir seçimdir. De- ğeıü, deneyimli bir insan- dır. Başanlar diliyorum. Gül'den daha iyi birseçim, Saym Recep Tayyip Erdo- ğan olurdu. Keşke hukuk problemi ohnasaydıda Sa- ym Erdoğan doğrudan gö- reve başlama olanağı bul- saydı. Ama AKP'nin ter- cihi doğnıltusunda Cum- hurbaşkanı'nmyapağ) ata- ma yerinde olmuştur." Baykal, bir soru üzerine şu anda Kıbns'ta bulunan AKP Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, Türki- ye'ye döndükten sonra dış konular konusunda ken- disiyle görüşmek isterse katkı yapacağını söyledi. Pazarlama, reklam ve medya dunyasının ça\\%orûar\ ıçın hazırladrğımız meslskı eğititv programına ılgınç konular ı/e konuşmacılarla yıne okulda devarr, edıyoruz. "IAA ıle Okulda üır Oün adını verdiŞimız bu programda kontenjanımız sınırlı olduğundan. ba%vuru\ar\nm öncelik sırasına göre kabul edeceğiz. Yapacağınız tek şey aşağıdaki numaralardan bir gunlük unıversıte kaydtnızı yaptırarak derse yetışmek. ile Okulda Bir Gün / ? 23 Kosım 2002 Cumartesi 9:00-10:00 Kayıt l.Ders 10:00- 11:15 "7 Derste Mûs+eri //işki/erı Yönetimı" Arzu Ünal Young & "Rubicam "R.eklamevi ZDers 1M5- 13:00 "Director s Cut - Senaryodan ~R.ek.lam Filmine" 'R.e'zzan Tanyeli Shark Film \Prodüksiyon Î.Vers 1H:00- 15:15 "3eden Vili ve Sunuş Teknikleri" Prof Vr. Acar Baltas Baffaş - Bahaş Yönetim 5§rtim Danşmanlık H. Vers 15*5 - 11:00 "Ke$fedilmemiş Topraklar - Internet "Reklamcılığı" Ebru Aygün Kohen M d N V>a$vurular IAA Turkıye Höiümu Sekreterlığı Tel- OZ!Z 325 37 && Faks- 0 2/2 325 37 ?î 02/2 325 37 90 Elektronık-posta :aaturkeychap*superon!ıne com 23 Kos.m 2002 Cumartesı I.TÜ. Yabancı Vıller Yuksek Okulu A-101 fafisı (£skı Maçka rtaden Fakultesı) 3u ıhn Cumhunyef (sazetes, nm kafkıiar'yla sızıere ula$tırılmt$tır SICAKHAFTA Dışişlerinde istişare maratonu ANKARA(ANKA)-Dı- şişleri Bakanhğı. önümüz- deta hafta Türkiye'nin dış politika gündemindeki kri- tik konularda yoğun ıstişa- relerde bulunacak. Dışişle- ri Müsteşan Uğur Zh'al ve üst düzey bakanlık yetkili- lerinin, İdlit başkentlerde- ki Türk büyükelçileriyle ya- pacağı danışmalarda yann Irak'ta, salı günü ise Kıb- ns planında odaklanacağı öğrenildi. Irak konusunda yapıla- cak danışmalara Washıng- ton Büyükelçisi FarukLo- ğoğlu, New York'ta BM nezdinde Daimi Temsilci ÜnütPamirve Londra Bü- yükelçisi KorkmazHakta- mr katılacak. BM Genel Sektreteri Kofi Annan'ın Kıbns planının değerlen- dirileceği salı günkü danış- malarda ise Washington, New York ve Londra bü- jiikelçilerinin yanı sıra Ati- na Büyükelçisi YiğitAlpo- gan'ın da hazır bulunacağı belirtiliyor. Dışişlerinde Annan planının müzakere- lere zemin olabileceğini, ancak bir anlaşma için temel oluşturmadıgı kanısına va- nldığı belirtiliyor. PAZAR ORHAN BÜRSALI Sihirli Sözcükler: Çözüm ve İşbirliği Birleşmiş Milletier Planı ile Kıbns'ta ilk kez cid- di ve gerçekçi bir çözüm planı üzerinde müzake- re ve anlaşma fırsatı doğdu. Bu plan, ana hatla- nyla ve özü itibariyle aslında Türk tarafı için yeni değildir. 1974'ten sonraki görüşmelerde bizlerin fazla so- run çıkarmadan hemen üzerinde uzlaşabilecegi bir plandı bu. Magosa zaten boş bırakılmıştı. Geriye doğru bir arşıv taramaa, Ankara ve Denktaş'ın Türk- lerin elinde kalabilecek toprak oranını yüzde 28- 30 olarak kabul etmeye zaten hazır olduklannı gös- terir. Ancak bugünkü zorluk, aradan çok zaman geç- miş olması ve Türklerin Kıbrıs'ta bugünkü yerle- şik düzene alışmalarıdır. Bu planın doğması nıye bu kadar gecikti? Birin- cisi, Yunanistan'ın reel durumu kabul edememe- si ve Kıbns'ı ilhak ütopyalarını korumasıydı. Tabii, bir de 1974 savaşının Türkiye'nin üstünlüğü ile so- nuçlanmasıydı. Üstünlük, Atina'da inadı ve çö- zümsüzlüğü körükleyen "onur kırıklığı" yarattı. Tabii, Ankara'ya, "galip" taraf olarak, büyük bir ortak tarihi paylaştığımız, aslında bıze en yakın komşunun onurunu okşayıp çözüme yönelik adım- lan atması yakışırdı. • • • Ama bunun yerine Yunanistan'la düşmanhğı kö- rükleyen politikalar hep oncelık kazandı. Tabii, bu- rada hatayı ve kabahati hep Ankara'da aramak da haksızlık olur. Atina'nın Ankara'yı bir numaralı düş- man kabul eden, gerçekçi olmayan politikalannı görmezden gelemeyiz. Her ikı ülke yönetimlerı birbırierine karşı düş- manhğı sürekli besleyen bir sarmal zeminde kal- mayı tercih ettiler. Ne yazık! Iki ülke arasındaki işbirliğinden ne fır- satlar kaçırdık. Iki halkın ve ülkenin yakınlaşması için deprem gibi bir felaket mı fırsat yaratmalıydı! Felaketlerin her zaman "ortamı ve koşullan değiştirici" olum- lu özellik taşıdığına neredeyse kesin inanacağım. Felaketler sankı, doğanın, aklını kaçıran veya kay- beden insanoğluna en büyük yardım mekanizma- sı! Bu"yard/mc/"felaketleri,sadecedoğayaratmı- yor tabii. Insanoğlunun da kendi elleriyle yarattığı fela- ketlerden sonra, bakıyorsunuz, akıl kendi normal rayında kaymaya başlıyor. Iki dünya savaşından sonra Avrupa Birliği pro- jesinde olduğu gibi! • • • Mümtaz Soysal'ın "Akılsızlığın Sonu" başlıklı dünkü yazısının sonunda can alıcı bir saptama vardı. Avrupalılann Ikinci Dünya Savaşı'ndan son- ra sorunlarını başarıyla çözerek bugünkü duruma yükseldiklerini belirtiyor ve "Başkalan akıllı davra- nırken Türklerie Yunaniılar ve Kıbns 'ın iki halkı hep aptallık edip birbirlerini hırpalamak zorunda mı- dırlar?" diyordu. Çözüm, evet geç kaldı. 28 yıl boyunca edınilen alışkanlıklar kısmen kökleşti. Ama Papandreu da çok açık olarak, Megalo fdea'nın bittiğini açıkla- dı. Atina'nın bunu görmesi için demek ki 28 yıl geçmesi gerekti! • • • Ankara'da çözüm değil de, baştan beri çözüm istemeyen bir kısım çevre hep vardır. Bu çevrenin hedefi Türkiye'nin 1960 öncesi "Va Taksim Ya ölüm" politikasını gerçekleştirmek ve Türkiye'ye toprak ilhak etmektir. Megajo Idea'nın ölüm haberi, aslında "Ya Tak- sim Ya Ölüm" politikasının da ölum haberidir. Bu nedenle, Şükür Sina Gürel'in son açıklama- larında dile gelen, "Ulusal çıkarlar" bahanelerinin ardında saklanan, özüne bakıldığında ise ulusal za- rarlara yol açmaktan başka işe yaramayan çö- zümsüzlük politikalannın dönemı çoktan birti. Çünkü ülkeleri ve milletleri yükselten sihirli söz- cük veya kavram, IŞBİRÜĞI'dir. Sorunlara çözüm üretmektir. Çözüm üretemeyen günümüzde bat- maya mahkûmdûr. 57. müflis iktidar ve bütün müflis partiler, bu ger- çeğin aynasında paramparça, tuz buz oldu; öyle ki pek yakında varlıklannı bile anımsamayacağız! Her şey o kadar hızlı gelişti kı, onlara el sallama, güle güle deme fırsatını bile bulamadık! • • • Şimdi Gül'ün başkanlığında kurulmakta olan 58. Hükümeti, Kıbns'ta çözum için cesaretlendir- meliyiz. Ankara'nın bütün merkezlerini cesaretlendirme- liyiz. KKTC'nin Başkanı Denktaş'ı cesaretlendirme- liyiz. Kıbns'ta Annan Planı üzerinde müzakereyi baş- latmalıyız. Çözüm, al- ver sürecidir. Bu süreci ba- şarıyla sonlandırmalıyız. Bugüne kadarki bütün çözümsüzlükler Türki- ye'ye kaybettirdi. Çözumsüzlük, bizi üretici değil hep tüketici ve harcayıcı yaptı. Önce bunu görüp kabul edelim. Yunanistan bizden önce bunu gördü. Atina ile bütün sorunları çözücü politikalar Türkiye'ye her açıdan kazandıracaktır. Dostluk ve işbirliği, her zaman doğurgan ve üreticidir. Bunu görecek bir ortak aklın artık Ankara'ya egemen olacağını bilmek ve görmek istiyoruz. obursali(S cumhuriyet.com.tr. TC ANKARA 12. SULH HUKUK MAHKEMEStNDEN Dosya No: 2002/508 Davacı Pakize Güney vekili Av. Özcan Çeti- nel tarafindan davalı Yurdanur Gıdış aleyhine açılan ipoteğın kaldınlması davası nedeniyle, Davalı Yurdanur Gıdış'm adresi tespit edilip, dava dilekçesi ve duruşma günü tebliğ edile- medığinden, tebhgatın ilanen yapılmasına, du- ruşmanın 11.12.2002 günü saat 10.00'a bırakıl- masına karar venldiğinden, yukanda ismi yazı- lı davalıya dava dilekçesi ve duruşma günü tebliği yerine geçerli olmak üzere ilanen duyu- rulur. 30.10.2002 Basın: 72104
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle