18 Mayıs 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 25 EKİM 2002 CUMA 14 KULTUR [email protected] Hintli yönetmen ve ressam M.F. Hüseyin'in resimleri Bebek Sanat Galerisi'nde ültürüne sahip çıkıyorÖ7.IFM ALTUNOK Hintli yönetmen ve ressam Maqbool Fîda Hüseyin'ın son filmi 'Devdas'ın skeçlerinden oluşanresimlen Bebek Sanat Galerisi'nde ser- gilenıyor. Son zamanlarda uluslararası sanat arenasında hatın sayılır bir ilgi gören Hüseyin, hem Doğu'nun hem de Batı'nın izlerini taşı- yan resimleriyle dışavurumcu ve sembolist bir dile sahip. 1915 doğumlu ressam, sinema afiş- len boyayarak başladığı kanyenni 1966'da çek- tiği 'Though the Eyes of a Painter'fihniyleAl- tın Ayı ödülüyle taçlandırdıktan sonra ses ge- tiren bir başka film 'Gajagammi'ye de imza atar. Performanslan ve enstalasyonlanyla da dik- kat çeken Hüseyin, kendi adına, faydalandığı farklı disiphnlenn merkezinde çizgıyi, yanı resmi görüyor. Hınt kültürûnden beslenen re- simleri ve fılmleriyle renkJı. hareketlı bir yapı kuran sanatçı, kendı kültürünü, geleneğini ko- ruyarak üretmekten yana. Sergi açılışı ve kon- ferans için birkaç günlügüne Tstanbul'a gelen Hüseyin ile konuştuk. - Resim ve sinema sirin için ild önenıü aian, nasıl bir ilişki kuruyorsunuz iki disiptin arasın- da? M. F. HÜSEYÎN- Her zaman sanatı seven bi- risi oldum. Yaphğım işi sadece film çekmek ya da resim yapmak olarak tanımlamıyonım as- lmda. Hayatımda önem verdiğim üç disiplin; felsefe, resim ve sinemanuı bütünlüğünde kur- dugum bir ilışkiler zinciri olarak tarumlayabı- lirizbu çalışmalan. Sinemaya çocukluğumdan ben bir hayranlığım var, ama ancak 20 yıl son- ra bir filmimle ortaya çıkabildım. Bu üç disip- lin arasındaki analojiyi bir araya getirmekti amacım fılmde de. HindistaıTın Greta Garbo'su.- - Bu resimlerden yola çıkarak filmin bir mü- zikak yakın olduğu söylenebilir, filmin müziği resimlerden okunabfliyor» HÜSEYİN - Bu filmde başroldeki oyuncu bir dansözü canlandmyor. Ben de bu dansöz üze- rinden anlatmaya, göstermeye çalıştım resim- lenmi. Yüz ifadesinden çok bedenın formuna. hareketıne, ıfadesine dikkat çekmek istiyorum, karaktere ifadeyi böyle yüklemeyi tercıh edi- yorum. Devdas, Romeo ve Juliette gibi bir aşk öyküsünü anlatan 1917'de yazıhnış bir kitap. erformanslan ve yerleştirmeleriyle de dikkat çeken Hüseyin, kendi adına, yararlandığı farklı disiplinlerin merkezinde resmi görüyor. Hint kültüründen beslenen resimleri ve filmleriyle renkli, hareketli bir yapı kuran sanatçı, kendi kültürünü, geleneğini koruyarak üretmekten yana. Çalgı aletleri, Devdas kitabı, kadın fıgürleri filmden izler sunan küçük semboller dolayısıy- la. - Fflmin başrol oyuncusn sizm daha önce de çauşbğmız Mahduri Dixit karakterinin önemi nedir? HÜSEYİN-Hindistan'ın Greta Garbosudur o. Onu anlatmak kolay değil, görmeniz gere- kir tüm bu söylediklerimi kavrayabilmeniz için. Belki ondan daha güzel oyuncular vardır ama, o Hint halkı için önemh bir karakterdir, kendi- ni yetiştirmiş, iyi bir oyuncudur. Uzun zaman- dan beri tamyorum, ona âşık olduğumu düşü- nenler de var ama samimiyetimiz sanatlanmı- za duyduğumuz saygıdan kaynaklanıyor. -20. yüzyıbn başlannda Baa, yüzünü Doğu'ya dönerek topladığı matzemeleri Baü resmine ta- şunıştL, şündiyse Doğuiu sanatçüara açıyor ka- pısuu. Bunun üzerine ne düşünüyorsunuz? HÜSEYtN - Buna farklı yanıtlar verilebilır, ama daha çok Doğu'nun mistik yanı, renkli dünyası ilgi çekiyor olabilir. Hint fılmleri de canlı, renkli ve hareketlidir, öykü acıklı olsa bi- le o hareketi görürsünüz. Bence Batı sanatında iki önemli dönem var, Rembrandt veya Mfchelangeloyu göz önüne aldığırmzda canlı karakterler, gerçek tasvirler yaptıklanm görürüz. Kandmsky ya da Pkasso ise 20. yüzyılın gerçeklerine uygun olarak fark- lı etkiler yaratmaya çahştüar. Aslındabu iki fark- lı dönemde de Asya sanat dünyasından etkilen- diklenm ve sonucunda kendi dillerini oluşrur- duklannı görürüz. Çinli bir ressam vardı çok sevdiğim, Çin sanatını, tarihini araştırmış, önemli ürünler vermiş, ne yazık ki bu sanatçı- lar hakkında pek bir şey bilmiyoruz, daha çok Batılı sanatçılar tanıüJıyor. Benim amacımsa Av- rupa'daki bu resim anlayışı yerine, kendi gele- neğimi, kültürümü koruyarak yeniden bir ara- ya getirmek. t Her şey resimden, çizgjden başhyor' - Siz kendi adınıza Baü'dan nasıl beskniyor- sunuz? Resimlerinizde mekândan çokzamanm fcrivar_ HÜSEYtN-Önce beş bın yıl öncesine gıde- rek tarihle besledim kendımi. Hint resminde- ki semboller, tarihi bilgiler ve mitoloji önem- li benim için. Figürü gerçekçi bir bakış açısıy- la sunmak da öyle. - Resimkr mi filmin, film miresimlerinöze- ti?_ HÜSEYlN - Benim için en başta resim var. Resimden, çizgiden başlıyor her şey, oradan fıl- me geçiyorum. (Sergi 9 Kasım 'a kadar Bebek Sanat Gale- risi'nde. 0 212 287 67 66) ARİKATÜRCÜLER DERNEĞl'NDEN BEŞ YENİ KÎTAP Ustalar veçizgi dünyalarKfiltür Servisi - '2002 - 22. Uluslararası Nasreddin Hoca Karikatür Yanşması' baş- lıklı kıtapla dört ustanın, Sunder Erdoğan, Nuri Bflgin. Erdoğan Bozok ve îbrahim Ta- pa' nın kitaplan Karikatürcüler Derneği Ya- yuüannın Nasreddin Hoca'nın Torunlan dızisinden çıktı. llki 1973'te genç karikatürcüler arasında yapılan Uluslararası Nasreddin Hoca Kari- katür Yanşması daha sonra, banştan yana tüm dünya çizerlerinı bir araya toplayan uluslararası bir forum niteliği kazandı. Bu yıl 22'ncisi düzenlenen yanşmaya katılan, sergılenen ve ödül alan yapıtlann yer aldığı kıtap, dünya çizerlerinin banşcıl ve hoşgö- rülü bir dünya misyonunun önemli bir par- çası ve güzel bir dışavurumu niteliğinde. Sunder Erdoğan'ın kitabı, sanatçının tu- tucu toplumun kadına bakışı, cinsel açlık, or- ta ve düşük gelir kesimindeki msanlann ge- çim sıkıntısı gibi kültürel açılrmlan büyü- teç altına aldığı GÜM'deki (Güldürü Üretim Merkezi) çahşmalannı kapsayan ilk albümü niteliğinde. tlk çizgileri 71-74 arası Aunanya'da der- gilerde yayımlanan; Tay Yayınlan, Çarşaf, Gırgır, Çivi, Yorgan, Karakedi, Atmaca gi- bi dergilerde çizen Erdoğan 86'ya kadar GÜM'de çalıştı. Karikarür çizimlerinin ya- nı sıra Bando, Vakıf Çocuk, Emlak Çocuk, Milliyet Kardeş gibi çeşitli çocuk dergilerin- de kısa tarih öykülen çizen kankatürist, ça- lışmalannı Fikir Dergisi'nde sürdürüyor. Dizide yer alan Nuri Bilgin'in kitabı; sa- natçının yaşama açılan pankartlar, demok- rasi, özgürlük, zıncirleri kumak, toplumsal bilinçlenme, baskı ve engellemelere karşı koyuş temalannın ağırlıkta olduğu çahşma- lanndan bir seçki. tlk çizgileri 1969'da Aziz Nesm'in Ustura dergisinde yayımlanan, Ak- baba, Gırgır ve Çarşaf dergilerinde çizen Bilgm, karikatürlerini şimdi Karikatür Der- gisi ve Samsun Ekip Gazetesi'nde yayımlı- yor. İlk karikatürü 1975'te Ustura dergisinde yayımlanan Ibrahim Tapa; Grrgır, Fırt, Po- litika, Adam, Gün, Günaydın, Güneş gibi bir- çok dergi ve gazetede çalıştı. Erotik karika- türlen Penthouse, Bravo ve Hustler gibi ulus- lararası dergilerde yer aldı. Belçika'da çı- kan Cartoon '89 takviminde karikatürü ya- yımlanan tek Türk sanatçı olan Tapa'nın, bu seçkide yer alan karikatürlenndeki ana temalar us. ırade, bılinç, kent, cınsellık ola- rak özetlenebilir. Erdoğan Bozok'un karikatür serüveni Do- ğan Kardeş çocuk dergisinde başladı. Çalış- malan Dünya, Milliyet, Bizim Gazete, Ak- baba, Çıvı, Çarşaf, 2000'e Doğru gibi gaze- te ve dergilerde yayımlanan Bozok'un bir ka- rikatürü Belçika'da yayımlanan '25 yıhn en iyi 60 karikatürü' (1985) albümüne alındı. Bozok'un kıtaptaki çalışmalan öncekilere ko- şut olarak yoğun siyasi, ahlaki ve ekonomik dokundurmalar içeren özgün yapıtlar. (0212 513 60 61) YAZIODASI SELİM İLERİ Ada Yemekleri (2) Zeytinyağı esirgenmemiş kıymalı yemekler arasında, Giritli Hamide Hanım'ın bayatekmek dolması çok doyurucuydu. Hep ister hiç doymaz- lar bile bayat ekmek dolmasını yer yemez susa- kalıyorlardı. Tava ekmeği mi denirdi, tepsi ekmeği mi, yu- varlak ekmek, francaladan farklı ekmek. Üstelik bayatlamış. Alttan bir koca kapak açıyordu Ha- mide Hanım. Ekmekiçinı çıkanp iyice ufalıyor. Kıymayı -az yağlıca- hiç yağ koymayarak su- da ağır ağır pişiriyor. Suyunu çekerse azıcık azı- cık, ama ılle sıcak su ilave ediyor. Kıyma pişme- ye yakınken artık su yerine sulandırılmış bir ka- şık saiça ekliyor. Kıyma tencerede bırakılıyor. Hamide Hanım kapkara tavasını ocağa otur- tuyordu bu kez. Goz kararı zeytinyağı boca edi- yor, hem kuru soğan, hem taze soğanı kıyıp ka- nştıra kanştıra soğanın tazesini, kurusunu öldü- rüyor. Dolmanın harcına başlangıç. Şımdi ufalanmış ekmekıçini, incecik dilinmiş sanmsak dişlenni, çamfıstığını, karabiberi, kuru- üzümlen, pul biberı, bir tırtam tuzu, yine zeytin- yağı ılavesıyle tavadaki soğanlarla kanştıra ka- nştıra sarartacaksınız. Sarardıysa, tavadakıleri tencereye boşaltın. Hepsini sil baştan karıştırın. Sıcakken, bolca maydanoz ekleyin; hiç üşenmeyip yine kanştı- nn. Harcınız hazır. Harcı kabukekmeğe doldurun, kapağını da bir güzel kapatın. Şimdı bayat ekmek dolması ben- mari yöntemi pişirilecek. Ama benmarı için mut- laka et suyu gerekli. Çünku et suyunu zaman za- man bayat ekmeğın üstünden kaşık kaşık gez- direcek, kabukekmeğin yumuşamasını sağla- yacaksınız. Buhar da ışlemi kolaylaştıracak. Ekmek yumuşadığındadolmanız hazır. Üçgen dilimler halinde kesin, biraz daha et suyu gez- dirin... Hamide Hanım'ın zahmetli bayat ekmek dol- masına oranla çok daha zahmetsiz, çarçabuk ko- tanlabilecek bir başka yemeği Girit usulü bas- tıydı. Bu bastının bütün Ege'de, özellikle Izmir'de bir yaygınlığı vardır. Hamide Hanım'a gelince, o, Girit usulü bastı- nın yalnızca Giritlilerce bilindiği kanısındaydı. Iz- mir'de mizmirde yapılıyorsa, Girit mutfağından aşırılarak yapılıyordu... Soğan irıce çentılecek, sivribiber irice doğra- nacak, diş diş sanmsak ayıklanacak. Tümü, zey- tinyağıyla sarartılacak. Etlice halkalar halinde kesilmiş domatesler eklenip, su salana kadar pişirilecek. Biraz tuz serpilip bırakılacak. Sırada tarator var. özel bir tarator. (Tarator sözcüğünün Italyanca'dan falan geldiğini sanır- dım. Farsça'ymış.) Çukurca kâseye dövülmüş sarımsak ve zey- tinyağı konacak, bırçay kaşığı -doluca- un ser- pilecek. Un zeytinyağına ağır ağır yedirilecek. Son- ra yeniden un ilave edilecek. Boza kıvamına ge- linceye kadar bu işlem sürdürülecek. Belli belir- siz limon sıkılacak. Taratorunuz hazır, bastının üstüne servissıra- sında dökeceksiniz... Taratorunuz hazır dediğime bakmayın. Boza kıvamını tuttunnak zor iş. Taratorun ev yapımı ma- yonez gibi kesilmesi pek mümkün. Hamide Ha- nım'ınki kesılmiyortabii. O, övunçlesunuyorözel taratorunu... Giritli Hamide Hanım, sonra sonra, ortalıkta boy gösteren, rağbet gören çiçekyağlanna, mısırö- züne adeta öfke duyardı. Hele bazı doktortann bu yağlan salık verişlenne, öfkeden öte, nefret duyardı. Gürültülü gürültülü, "Bınlerceyıllıkzey- tinyağından kim zarar görmüş Allah aşkına?!" derdi. İster inanın ister inanmayın, Hamide Hanım'ın zeytınyağıyla tatlılan bile vardı. Ama onlann na- sıl kotanldığına hiç tanık olmadım. Bu yüzden ya- zamıyorum. Takvimde lz Bırakan: "Bazan da, büyük bir evdeyim, geniş bir sa- londan yağmuriu bir bahçeye bakıyorum." At- tilâ llhan, Hangi Edebiyat?, İş Bankası Kültür Ya- yınlan, 2002. YAYINLARI 21. TÜYAP-İSTANBUL KİTAP FUARI ETKİNLİKLERİ 26 Ekim - 3 Kasım 2002 TÜYAP Fuar ve Konşre Merkezi - Bevtikdüzü 26 Ekim Cumaıtesi / 14.00-15.30 "EDEBİYATTA SOKAK DİLİ" Cemil Kavukçu, Sema Kaygusuz, Gonul Kıvılcım, Akın Sevinç, Yeşım Eyuboğlu 27 Ekim Pazar / 15.00-16.30 "GÜNÜMÜZ ŞİİRİ TIKANDI Mİ?" Hilmı Yavuz, Haydar Ergulen, Baki Ayhan T., V.B. Baynl 30 Ekim Çarşamba/ 15.00-16.30 "ROMAN VE KADIN" Zekı Coşkun, Erendız Atasu, Ozcan Karabulut, Nalan Barbarosoğlu İMZA GÜNLERİ 26 Ekim Cumartesi Sema Kaygusuz I5.3o- Gonul Kıvilcım 15.3O- /kkın Sevınç 17.oo- Yeşim Eyüboğlu 17.OO- 27 Ekim Pazar Hılmi Yavuz Cemil Kavukçu c aruk Duman Attilâ Şenkon Baki Aytıan T. V. B. Baynt 13.OO- 13.oo- 15.oo- 15 oo- 16 3o- 16.3o 17.00 17 oo 1B.3o 1S.3o 15.oo 15.oo 16.3o 16.30 18.oo 18.oo 28 Ekim Pazartesi Hakan Şenocak 14.OO-16.OO Ibrahım Baştuğ 14.OO-16.OO Nalan Barbarosoğlu 14.00-16.oo 29 Ekim Salı Fendun Andaç 14.OO-16.OO Nıhal Yeğınobalı 14 00-16.00 Aydın Engın I4.oo-16.oo Tahsın Yücel 16 00-18 00 Oya Uysal 16 00-18 00 30 Ekim Çarşamba Sad\k Aslankara 14 OO-16 00 Ozcan Karabulut 16.3O-18.3O C.Bahadır Yuce I3.oo Serkan Işın 13.00 hasan Oztoprak 13.00 Erendiz Atasu : Kasım Cumartesi 15 00 Murat Gulsoy 15.00 Yekta Kopan 15.00 Muge İplıkçi 16.3o-18.3o 15.oo-17.oo 15.oo-17.oo 15 oo-17 00 İ 5 I A N B U b B O V B I I S E H I R I ( b E D I V E S I CEMAL RESIT REY i_ KONSER SAbONU 'DAVE SAMUELS & MİCHAEL 5AGMEISTER1 FİLMLERİ 25 Ekim 2 Kasım 2OO2 İZMİR ici ANKARA SİNEMA PERNİCI IZJVIIR S A N A T 26 Ağustos Kapısı, Kültür Park, Alsancak Tel: 483 56 52 I FRANSIZ KÜLTÜR MERKEZİ *Caz Konserr 25Ekima002 Saaf. 20,00 VRadikal biletı> • î • 1• X K 1 j ı î 25BnmCunm|| 26 Ekim Ctusi |l 27 Ekim Poıor || 28EkımPtea |[ 29 Ekim Solı || 30 Ekim Carş. || 31 Ekim Pers || 1 Kosım Cumo || 2 Kosım Ct«ı | i Imkmtt Buılan Cumhuriyet ın k3tki^rvia yaymianmıştT BİTMIYEN YOl D.Sağıroğlu (F. Hakan ve T. Kurtiıin katjlımıyta) KISA FİUUEK Jan Sv^rak ATAZDA BİRYÜREK C Sautet CICMİŞİ ADAM A. Kaurismâld •UPHISTO Istvan Szabö KISA FİUMLER SONBAHAR İLKBAHAR V. Michalek AYSI ODAUR 8. Blier DANTELACI KIZ C. Goretta IİRİBAM MAHKÜMU uçn R. Bresson KISA FİUHLİR RIR» BİI A?K HİKAUSİ Ömer Kavur A$K FİLMİ Istvan Szabö TARAF TUTMAK 1. Szabö (IİUKUIVE ftsımuut t. Bergman KISA FİLMLER GİZLİ YÜZ Ömer Kavur BİtlSYEÇ A$K ör«ö$ö R. Anderssoo muıtiK KIMBİRFİUI K. Kieslovvski CEHENNEAt staiı Ulrich Seidl V6IK TOMU 6ÖSTESİMİ AN CÜZH İSTANBUl Atıf Yılmaz OuiKaLSU Toprak L. Bunuel HIÇKIRJK G. Palfı YAUHZUR ÛIRESİ E. Jansen TUSTAHA Luis Sufıuel KISA FİUKUER ANAYURT OTEIİ Ömer Kavur Ç1ĞUKUI VE FIÎIIT1U» 1. Bergman Silindir ve Keman rtuHsnt AIABülUCU Joseph Losey W$A ibüifUE AVIUPAVII BİRİOAM HAMUMf uçn R. Bresson AYAJOA BİRYÜREK C Sautet BUMERANG D. Marinkovic MEPHISTO Istvan Szabö A^SnsM HSABİIFİUI K. Kieslovvski TRISTAM Luis Buftuei KIKEIEDEIİ KAOIN F.Truffaut TITO VE BEN G. Markovıc AfRAÖffiO Jean-Luc Godard BAYRAMİÇ ASLtYE HUKUK MAHKEMESİ DosyaNo: 2001/190 Davacı Ahmet Çakır tarafindan mahkememızde açı- lan zayi nedeniyle çek ıptalı davasının açık yargılamasi sırasında verilen ara karan uyannca, Istanbul Yapı Kredı Bankası lstınye Şubesi nezdınde dava dışı Yusuf Yezız keşıdelı ve onun hesabına aıt ha- mıhne 0180175 No'lu 500.000 000 -TL bedellı ve 15.12.2000 keşide tanhlı çekı haklı bir nedene ıstınaden ehnde bulunduran kımselerin ilk ılan tanhınden ıtibaren 6 ay ıçınde mahkememıze müracaat etmelen. aksı hal- de davacının zayı ıddıasınm kabulü ıle özellıklen beltr- tilen çek yaprağinın iptalıne karar verileceğı hususu ılan olunur. 3.6.2002 Basm: 36173 ŞİŞLt 3. ASLtYE HUKUK MAHKEMESİ'NDEN EsasNo 2001 921 Davacı 20.07.2001 tanhlı dava dılekçesıyle Elena Düzgün tarafindan da\ah Zeynel Düzgün aleyhıne şıddetli geçimsizlık sebebiyle açılan boşanma dava- sında da\alı adresı tespit edılmedıgmden verilen karar uyannca, Yukanda ısmı yazılı davalının 10.12.2002 duruşma günü saat 10.10'da mahkememizde bızzat bulunması veya bir vekılle kendısını temsıl ettırmesi, delıllerinı ıbraz ermesı. duruşmaya gelmemesi veya mazeret bil- dırmemesı halinde HLMK'nın 213 maddesı uyannca yargılamanın ve hükmün kurulacağı dava dilekçesı ve yenıleme dilekçesı teblığı yenne geçerlı olmak iizere ılan olunur. 18.10.2002 ' Basın 65655
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle