17 Mayıs 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 20 EKİM 2002 PAZAR O L A Y L A R VEJ İjOI\UŞLJi<I\ [email protected] EVET/HAYIR OKTAY AKBAL Ağalar Kente İndi! "Candar, Ferhat,Cemıl, Cab- bar, Seymen, Şahın, Hanım' ' Turkıye TV'lennın ekranlarında sabah akşam ızledığımız genlık, çağdışılık omeğı dızılerm başlıca kahramanları1 Zorbalık baskıcılık somuru, başta kadını, yoksulu kımsesızı ezmek Istedığını vuran, vurdu- ran kadınustunekadınalan, ya- salara meydan okuyanlan ovmek1 Cumhunyet rejımının amaa ney- dP Ağalar egemenlığını ortadan kaldırmak yurttaşlar arasında eşrtlığı saglamak Bır ınsanın kor- cesıne buynjğundakı ınsanlan oz- gur bıreyler yapmak "Demok- rası" dıye bır şey varsa, ulke top- raklarında ınsan kolelığı demek olan ağalık saltanatlanna son ver- mek1 Hıçbınnı başaramadık1 Hele demokrası gereğı dıye, halktan oy almanın en kolay yolu bu dı- ye, tum partıler, son ellı yılda ağa- lan ağalıklan nerdeyse korudu1 Mılletvekılı oldular, kendılerı ol- masa da yakınlarını Meclıs'lere soktular hukumetlen etkıledıler, ıs- tedıklen yasalan çıkarttılar ısteme- dıklen yasalara dırendıler Şımdı TV lerde her gun bır su- ru orneğını seyredıyoruz Pek çoğumuz onlann yaşamına ım- renerek, kuçuk padışahlıklar du- zenı anlamınagelen ağalıklan ya- şatmak hevesınde1 Eskıden doğuda.guneydoğu- davardıağalıklar Dundebugun de var 1 £ımdılerde kentlerde de egemenlıklerını surduruyorlar Bırıne kızdın, bırılerını duşman belledın, verdın mı adamına pa- rayı o kışının ışını bıtırırsın 1 Bır kezzengınleştın mı, bır kez yasa- lara kafa tutan adam oldun mu partılerde, yonetımlerde guvendı- ğın guçler varsa her şeyı yapa- bılırsın Çok ucuzladı boyle şeyler çok 1 Açlık sının en alt çızgıye ınmış bır ulkede bırkaç mılyon lıraya kıra- lık katıl bulunabılıyor Geçenlerde boyle bır kent ağası, "Altmış ak- rabam, altıyuz çalışanım var" de- memış mıydı 7 Son on yılda, her kanlı olayda adı geçen kışılere cınayet ışletıp, kendını de adamını da kurtaran, o kıraladığı kışıye, uç beş yıl ha- pıs yatmasının karşılığını verenler kımler, bılmıyor muyuz'? Her gun bu gıbılerın çırkın ışlennı gazete- lerde, TV'lerde ızlemıyormuyuz? Geçen akşam bır bayan şarkı- cı bacağından vuruldu Kocası, "Sen sahneye çıkamazsın, sen anasın" demış Kadın dınleme- mış açık bır kıhklaçıkmış sahne- ye1 Kapı onunde bacağından vuruldu Onca ınsanın, TV'nın go- zu onunde Sanık dıye yakala- nan kışı, "Ben o kadını o kılıkla go- runce tepem attı" dıyesıymış1 "Ben o akşam gazfnoya gıdıp on sıraya oturacaktım, kanm sah- neye çıkınca tabancamı ateşle- yecektım" demıyor mu olaydan sonra vurulan şarkıcının o unlu eşı9 Tabancayı çekıp havaya mı, eskı eşıne mı sıkacaktı? Bu tur bır konuşmayı çekınmeden ya- pabılen bır ınsan, azmettırıcı" sayılmaz mı'' Hayır adam ser- bestçe dolaşıyor halkın karşısına çıkabılıyor' Paralı mısın, emnnde adamla- rın mı var, bugune dek sayısız kanlı kansız olaylara, dayak atma- lara ters ışlere kanşmış olsan da sana bır şey olmaz1 Sen ağasın1 Kent ağasısın1 Işte TV'nın dızılennde yuceltı- len o ağalar, bu ulkenın halkın değıl ağalann hukum surduğu bır yer olduğunu mu gostermek ıster? Açlıkla yoklukla yoksul- lukla ezılmışlıkle savaşan halkı- mız o zengın o her şeye sahıp koy, kasaba, kent ağalanna ozen- mesın de ne yapsın9 "Adalet mulkun temelıdır" Ama gecıken bır adalet, toplum- dakı yanlış gıdışı onleyemıyor Suçlularturluyollardan dahada çok "zamanaşımı "ndan yararla- narak yakayı kurtarmayı başarı- yor Ağalar ağalıklar bır çeşıtdo- kunulmazlık kazanıyor Demokrası kotu, haksız, yan- lış tutumları onlemenın yolu ol- muyorsa, olmayacaksa 1 Başka yol mu aramalı'? BİR DUZELTME 17 Ekım Perşembe gunu çı- kan "Sorsalar Kımse Savaş Iste- mez" başlıklı yazımda bıryanlış- lık olmuş "Yalnız Çanakkale, yal- nız Sankamış, yalnız Kanal şehıt- lerı yuzbınlen geçer" cumlesın- de "Kanal" yenne "Kalan' dıye çıkmışi "Kanal" Bırıncı Dunya Savaşı 'nda Suveyş Kanalı 'na ya- pılan saldındır Dıkkatlı okurlarımın uyanları uzerıne bu açıklamayı yapıyo- nım llgılenne teşekkur edenm Her Şey Birdenbire Oluverdi! Beynıme, aklıma, ruhuma ve yureğıme ok gıbı gıren ışte tanık olduğum "o an" ve "o goruntuler" olsa gerek O akşam hepımız, yuklendığımız goruntu ve duygularla evlenmıze donduk ve yaşam, ıyı ve kotu yanlanyla surdu gıttı Pnof. Dr. Türkan SAYLAN T ıp fakultesının staj donem- lenndeydık,>ıl 1958, ya- şamı bır an once yakalama ıçgudusuyle olsa gerek, bır yıl once ev lenmıştım ve 8 aylık hamıleydım' Bızı psıkıyatn dersı nedenıyle şımdıkı Ruh Sağlığı Hastanesı ne goturduler, toplu halde O donemın kronık hastalannı yakın- dan gormenın, hastanenın sureklı ko- nuğu unlulen (') dınlemenın yarattığı ruhsal karmaşa ıçındeydık sanırım, tam o sırada bıze rehberlık eden uz- man, "İlerde cuzamhlar pavvonu var, 28. servis denz, dilerseniz sizi oraya da götureyim, ama uzak durmanız gere- kir, tehlikeli olabitirler" dedı Hep bır- hkte yurek çarpıntılanyla yuruduk ve kuçuk bır tepenın uzennde durduk Seslenınce, bm çokmuş, ıkısı çok eskı barakalardan, kadın-erkek hasta- lar bahçeye çıkıp bıze, yaralı el ve ayaklannı gosterdıler, buna alışmış- lardı anladığım kadanyla \e bız onla- n, onlann acılı buruk yuzlennı, goz- lenru, bakışlannı gorduk, o tumsekten' Yemeklen bakraçlarla gelıyor. tepeye bırakılıyor. sonra en ıyı durumdakı hasta yukarı çıkıp yemeklerı kendı kaplanna boşaltıyordu1 Beynıme, aklıma, ruhuma ve yure- ğıme ok gıbı gıren ışte tanık olduğum u o an" ve "o görüntuler" olsa gerek O akşam hepımız, yuklendığımız go- runtu v e duygularla ev lerımıze donduk v e yaşam, ıyı ve kotü yanlanyla sür- du gıttı Içıme bır aşk gıbı, tutku gıbı gıren "Bu olamaz!", "Burada bir yanhşlık var!","Bu çağdışı bir da\Tanış olsa ge- rek!", "Bunun doğrusu. gerçegi ne ola- bilir ki?" sorulan. yıllar boyu, guldu- ğum, neşelendığım, okuyup oğrendı- ğun, bınbır yaşam ve sağlık sorunu yaşadığım. hekımlığe ılk adımlan at- tığım, kısacası, gerçeklerle salt, suslen- memış gerçeklerle yuz yuze geldığım donemlerde beynımı bır burgu gıbı oy- maktav dı "Sen de sorumlusun. elin kohın bağh oturuyorsun,yaşadığın oola- ya çözüm getirmeyi düşunmuyorsun bile..."dıye sesler duyuyordum adeta 1 tmdadıma, kıtaplar, doğruları, ger- çeklen, yenı yaklaşunlan yazan bazı kıtaplar, rahmetlı Doç Dr Etem Ut- ku'nun bır başyapıt nıtelığındekı ya- Yaşar Kemal Attilaİltian Server Tanilli Metin Akpınar Müjdat Gezen Tan Ora! Hastet Soyöz İlhan Selçuk Leman Sam Cahit Berkay ErkanDgur İsmail H. Demipcioğlu Emin İgiis Blitent Ortaçgil Yeni Türkü Kurtalan Ekspres Arıum Guttekin Sunan: Kenan Iştk • 1LET SATI$ NOKTALARI 1 • " * I '| J (021C) 4H 15 55 •U*«> On*» mmt.MMiı CMR. Tarih: 21 Ekim 2002 Saat: 20:30 Yer:Cemal Reşit Rey Konser Salonu Cumhuriyet yını ve ıçımı dolduran umut, cesaret ve hırs yetıştı Ardından bılgılenme, yurt- dışı eğıtım, dunyadakı konunun uz- manı bılge kışılen taruma, onlan da- \ et edıp onenlenru ahna ılerde bır kı- tabın konusu olabılecek bınlerce ku- çuk ama anlamlı çaba, katkı. payla- şım. tartışma, pazarhk edınılen ozgu- ven. sağlanan basın ve ınsan desteğı Once bnkapanı'nda, Verem Savaş a aıt bır dıspanserle ışe başlayışımız yıllannı ulkedekı veremle savaşa ver- mış buyuklenmızın yol gostenşı, des- tek ve cesaret venşı, yasal gelışmeler, Sağlık Bakanlıgı'yla protokoller, genç bırkaç hastayla ışe başlayış, yonetme- lıklen çağdaşlaştırma, TV program- lan, gazete roportajlan, etkınlıkler, go- nullu orgutlenme, gazete ılanıyla ılk doktorumuza ulaşma, oğrencılen her ay duzenlı olarak Balarkoy'un 28 pav- yonlanna goturme1 Yenı protokoller- le 1976'dan başlayarak yavaş yavaş, kımseyı urkutmeden, eleştırmeden Ba- kırkoy'e gınş, sıklaşan zıyaretler, kat- kılar ve alınan yetkıler Once bır mutfak kurmak, yıkılmış ba- raka> a payanda koymak. ortalığı onar- mak. yenı bınalar ıçın maddı katblar aramak, saglamak, yapmak, ılk kez M- lime inanan, birkaç yûrekli hemşire, birkaç sağiam p«rsonel ve 1981 'de ba- ğunsız bir hastane protokolüne kavuş- ma! Bunca yılın emeğı, alınterı, bılgı bınkımı, ortak aklı ve yureğıyle orta- ya çıkan urun "İstanbul Lepra Hasta- nesi" Turkıye'de devlet (Sağlık Bakanlı- ğı), ünıversıte (tstanbul Tıp Fakultesı) ve bır dernek (Cuzamla Savaş Derne- ğı) ışbırhğıyle, tam 21 yıldır, sureklı gelışerek, uluslararası bıîınırlık kazan- mış, her turlu bılımsel bınmını, atol- yelennı, sosyal hızmetler bolumunu ve uzmanlanm oluşturmuş ozgun bu* Özel Dal Hastanesi... Bu ılgınç ve ozgun kurumda, bugü- ne değın suren ünıversıte oğretım uye- lığı, uzun yıllar Ana Bılım Dalı Baş- kanlığı ve Merkez Mudurlügu yanın- da, hıçbır maddı katkı beklemeden Sağlık Bakanlığı adına tam 21 yıl baş- hekımhk gorevımı, sorunsuz ve su- reklı yenılıkler, açılımlar yaratarak ve hasta-sağlam pek çok yeteneğı keşfe- dıp onünu açarak geçırmış olabıldı- ğım ıçm mutlu ve kıvançlıyım Insan- lann kendılenndekı gızıl gucu ortaya çıkarabılmelen, varhğını farkedebılme- len ıçm çoğu kez bır kolaylaştıncı ge- rekıyor, sanınm ben bu ışlevı sağlaya- bıldım İstanbul Lepra HasUnemiz, hastala- n, hemşırelen, az sayıda ama keyıfle çalışan hekımlen, bu-lıkte ekıp ruhuy- la hızmet uretmenın erdemını yakala- yan memurlan, teknısyenlen ve hızmet- lılenyle 21 yıldır, gıderek gelışen bır yolda bugune ulaştı Zaman ıçınde or- tak ufak katkılarla yapılan uç ek bma ıçınde tum ozgun hızmetler ıçın bı- rımler oluşturuldu Uç eskı baraka ona- nlıp atolye. mutfak ve ayakkabı ıma- lat merkezıne donuşturüldu genç ve bıl- gılı hemşıreler, dunya lepra merkezle- nnde eğıtım gorerek ozel dal hemşı- relen oldu ve fızyoterapı, goz, yara bakımı, sosyal hızmetler, ayakkabı ya- pımı bınmlennı yoktan yarattılar Ken- dılennde, eğıtımle ve uretımle ortaya çıkan gızıl gucu gören bu genç Atatfirk kızlaru aldıkları dıplomalarla yetın- meyıp lısans, lısansustu ve doktoralar yaparak oğretım gorevlılen konumu- na ulaştılar Tıp ve hemşırelık oğren- cılen şmıdı onlann anlattıklannı oğ- renerek bılgılenıyor ve şaşkına donu- yorlar Hastalığm, ınsanlardakı dokun- ma, soğuğu-sıcağı algılama ve yuzey- sel ağnyı duymada oluşturduğu "yok oluş"un yarattığı ozgun sonuçlann ıl- gınçlığıyle ılgılenen bazı hekımlen- mız özel lepra cerrahisi yaparak ulus- lararası üne kavuştu! Cuzamlı hasta- lann ozel goz sorunlanyla ılgılenen gonullu goz hekımımız bugün, ulus- lararası konuda aranan bır uzman Ulkemızın her hastanesınde sorun çozme amacıyla var oünasını onerdı- ğırrnz Sosyal Hizmetler Birimimizde çalışan dört yürekli uzman hemşire- miz, sosyal yardımlan, burslan, yeşıl kartlan, hastalann yaşadıklan yerde gelır getıncı bır ışe sahıp olabılmele- n ıçın gereken projelen, yazışma ve gö- ruşmelen yaparak uıanılmaz çozum- ler uretıyorlar Yıllardır, hastalanmı- zın çocuklan ıçın uygulanan alçakgö- nullu burs programı sonunda, bırçok hasta evladı okuyup unıversıtelen bı- tırebıldı, doktor, öğretmen, hemşu-e, muhendıs, vb oldular Artık hastala- nmız, "köyün cüzamlısı" dıye değıl, "öğretmenin. nıuhendisin... annesi, ba- bası" dıye saygı goruyorlar Sokaklar- da dılenmek zorunda kalan hıçbır has- tamızyok Bundan duyduğumuz mut- luluğu anlatmak çok zor Konuyu gelecek yazımda sonuçlan- dıracağım Bir Toplumbilimcinin Ardından... DOÇ Dr. SeZgİn KJZ1LÇELIK Cumhunvet Um Fen-Ede Fak. Sosvolojı Bol T urk toplumbılımının (sosyolojısı- nın) onemlı adı Baykan Sezer, 7 Eylul 2002 gunu aramızdan sessız- cea>nldı Medyatık ve populer olmadığı ıçın olumu ancak gazetelere v enlen olûm ılanlanv la sinırlı kaldı "Tûrk sosvolojisi- nin oncüsu, hocalann hocası Prof. Dr. Bay- kan Sezer'ı kaybettik.' 1 (Mıllıyet, 8 Evlül 2002, s 15)\e"Turksosvok)jısıninyılmaz savunucusu Bavkan Sezer vefat etmişur" (Cumhunyet 8Evlul2OO2,s 17) Sözko- nusu gazetelerde yer alan ıkı tumce aslın- da. çok kısa bır bıçımde de olsa Sezer'ın kım olduğunu ozetlıvor Bukısavazımda, Turk sosvolojısının oncusu ve Turk sos- volojısımn yılmaz savunucusu vıırgulan- nı kısaca açmava çalışacağım Ba> kan Sezer ın Sosyolojı Anlayışı (Anı Yayuılan. \nkara, 2000) adlı kıtabımda, Sezer'ı polıtık manevTalaragaore tav ırta- kınanlardan zamanlagoruşlenndenyanya- nva va da tam vazgeçenlerden ve eleştır- dığı karşı kutbun tezlenne donenlerden -Turkıye'de Marastlenn hberal v e dıncı ol- malarının vavgın oluşu göz önûnde bu- lundurulursa-farklı bınsı olarak ele almış- tım O geç 1960 lardanvaşamınınsongu- nüne kadar yazdıklannda hep tutarlıvdı DoğuBatıDergısı'ndefSayı 16. s 147- 183) Sezer uzenne vazdığım >azıda, Onu Batı duşun kahplannın dışında. "takun anlayışı''ndan hareket edenlenn karşısın- dabıryerlı yerlıolduğu kadarevTenselbır sosyolog olarak tanımlamıştım Gerçek- ten Sezer çalışmalannda. empervalıst Ba- tı 'nınkarşısındayeralmış mazlum mıllet- lerden ve Turk toplumunun bağımsızh- ğındanvanatavırtakınmış toplumsal ger- çeklığımızıtanıvabılmemız anlayabılme- mız ve sorunlanmıza çozum uretebılme- mız ıçın Batı'dan ıthal edılen hazırreçete, kalıp \e şemalara karşı çıkmış kendı ya- pımızı en ıyı kendımızın anlayabıleceğını ılen surmuş bunun ıçın de >erlıleşmemı- zın ve kendımıze yonelmemızın gereklı- lıklennı ortaya koymuştur Sezer Turk toplumunun yapısını, tan- hını v e gerçeklennı değerlendınrken Mar- xıst termınolojıden vararlanmakla bıriık- te esas olarak Kemal Tahir'den etkılenmış \e çoğu şeyı ondan oğrenmıştır Sezer, Turk toplumunun sorunlannın kaynağın- da toplumlararası ılışkılenn olduğunu ıle- n surmuştur Toplumsal sorunlann neden- len gıbı çozumlen de toplumlararası ılış- kılerde aranmalıdır Toplumlararasulışkıler bütûn gelışme- lerın kaynağıdır, ama kendılığınden bır ılışkı değıl. Doğu-Batı çatışması şeklınde oluşurlar Bunun ıçın Sezer, sadece Doğu- Batı aynmından soz etmenın yeterlı ola- mayacağını, toplumlararası ılışkılenn ve ozelhkle Doğu-Batı çatışmasının mutlaka gundeme getınlmesı gerektığını ılen sür- muştür Boylece Sezer, Kemal Tahır'ın Notlar Sosyahzm, Toplum ve Gelecek (Bağlam Yayınlan. tstanbul, 1992, s 226) adlı çalışmasında ılen sûrdüğu. "1-Doğu- Ban, 2-Doktnnimızde yerh doktnn (Orta- mnı solunun ıçıne Batı aktarmasL kalıp de- ğıl. jerü ıdeolojı doldurmak). 3- Devleti kurtarmak," bıçımındekı temel tezını ken- dı çalışmalannın merkezıne koymuştur Bu bağlamda Sezer, oğrencılen ıle bırhk- te yaptığı Osmanlılık-Turkıye Sosyolojı- sı İ (istanbul. 2000, s 58) adlı yapıtta şu saptamayıyapmıştır "Türkiye'nın sorun- lannın aşılabilmesi için toplumlararası iüş- kilerde etkın bır sıyasi roJ ûstlenmesi gerek- lidir. Bu siyaset bir dünya siyaseti çerceve- sinde ortava konulduğunda Turkne dün- va ıhşküennde önemh bır guç ounaya aday - dır. Bunun ıkı yolu bulunmaktadır. \a dün- vada kurulu sömuru duzemne kanlmak, ki bunda bizim hiçbirçıkarunız yokhır; ya da Batı soygununa ve sakunsuıa karşı mazium halklan savunnıak gıbı onuriu bır göreve sahip çıkmaktır. Bıze duşen ve yakışan da budur. Eğer dunyada soz sahıbı olmak is- tıvorsak dünya olaylan ıle ilgili kendi ba- kış açınuzm ohnası gerekır. Sezer, geliştir- dığı Doğu-Batı çatışması teorisı ile Türk toplumunun özgunluğunu belirtmiş, onun toplumlararası üişküerdekı yerûü sapta- maya özen göstermiş, tophımumuzun so- runlannı gerek Doğu toplumlanna gerek- se Ban toplumlanna kimliklerini kazandı- ran Doğu-Batı çatışması içine yerleştirile- rek analaşılacağını behrtmıştır. Sezer, Turk toplumunu ıthal açık- lamalann/söylemlenn dışında anlama çabalanna gınşmış v e Batı aktarmacılığın- dan kaçınmıştır Sezer, Turk toplum ger- çeğını tanımak anlamak. açıklamak ve sorunlanmıza çozum üretmek ıçın Turk sos- yolojısıne gereksınımımız olduğunu vur- gulamıştır Ancak Sezer aynbır Turk sos- yolojısı geleneğı oluşturmanın güçlük- lennın de farkındadır Sezer, Sosyolojıde Yontem Tartışmalan Sumer Kıtabevı, İs- tanbul. 1993," s 21) kıtabında şoy le dıyor "Türk sosyolojisı için ayn bir kışilikve kim- likten sözedıvoruz. Bu yalnızca biçimsel ya da duygusal bir sorun değildir. Bizim bır Turk sosvolojısinden soz edebilmenuz \e başarabılmemız gerekmektedır. Bunun kolav olmadığııu, buyuk çaba ve zahmet gereknnuğını bıhyoruz." Turk sosyolojısının kendı ozellıklenyle kendı kışılığıne kavuş- masmın onunde hıçbır engel yoktur burada en buyuk gorev, Turk sosyologlanna duş- mektedır PENCERE Bin 6ün ve Bir Gecelik Rüya... Ayıptır soylemesı, Bartın'ı ve Amasra'yı gorme- mıştım Gordum Bartın Beledıyesı altı yıldan bu yana kıtap fuan duzenlıyor "Gıdıp gorelım" dedık Vay vay vay Sezar, Isa'dan once 47 yılında kazandığı bır sa- vaşı anlatmak ıçın "- Venı, vıdı, vıcı" demış, Turkçesı "geldım, gor- düm, yendım " Ben dıyorum kı - Geldım, gordum, çarpıldım' Hava cam gobeğı rengındeydı, ortalığı çıçek ko- kusu sarmıştı Bartın'dagurseslı, ınsan dostu, kafadengı, coş- kulu bır Beledıye Başkanı buldum, M. Rıza Yal- çınkaya halkla al takke ver kulah merhabalaşan hayat dolu bır zahmetkeşan . Ilk akşam dedı kı - Balık yemeğe gıdelım - Nereye? - Imamın Yen'ne Kıtap Fuan'nda toplanan şaır, yazar, dost, keyıf ehlıyle gıttığımız 'Imamın Verr'nde ne baz ıstasyo- nu var, ne hoparlor, muhabbet var • Soyleşı, kıtap ımzası, dostlarla gunumuzu ve ça- ğımızı konuşmak Fuann raconu bu Ama ıkı arada bır derede Başkan Rıza ıle cerre çıktık, Amasra Bartın'ın burnunun ucunda bır 'Ai- lah'ın Cennetı', Fatih Sultan Mehmet burayı go- runce lalasına seslenmekten kendını alamamış "- Lala Lala, çeşm-ı cıhan bu mu ola? " Pekı, baştan aşağıya yeşıl kesen bu cennetler- de kımler yaşıyor^ Guzel ınsanlar' Amasra'da, Bartın'da, sağa sola selam vererek dolaşırken gorduğum kışılenn gozlen pınl pınl ay- dınlıktı Türkiye'nın yannına ışık saçacak olan hal- kımızdır, devlet değıl 1 Atatürk'un devnmı bızım ya- şam bıçımımızı saptayan bır kulturdur 1 Bartın'dakı konuşmamda dedım kı "- Aydınlanma devnmı bır yaşam bıçımıdır, ıktı- dara yonelık bır polıtıka değıl " 1923 Cumhunyet, 1924 oğretım Bırlığı devnmı, 1926 'Yurttaşlar Yasası ' Yanı Medenı Kanun 1 Kı- şı haklan, mıras hukuku, evlenme hukuku, kadının toplumdakı yerı Avrupa'da.1789'dan sonra belır- lendı, her ulkede benımsendı, bız bu hukuku Ata- turk devnmıyle bırlıkte yaşayışımızın kurallanna çe- vırmeseydık Avrupa Bırlığı'nın adını ağzımıza ala- mazdık • Dedıler kı: - Yorede geçerlı atasozlen akıllı ınsanın el kıla- vuzudur - Nedır onlar^ Bıme bır broşur tutuşturdular "AbdaJ ata bınınce bey oldum sanır "Bırağaçtan hem ok kureğı, hem bok kureğı olur" "Eşeğe bınmekten maksat ayak sallamaktır." "Kımın arabası gıcırdasa ona bınıyor" Yörenın tarıhı Isa'dan bın yıl once başlıyor, eskı zamanlann kemerlennı oluşturan kesme taşlanyla Osmanlı'nın ahşap evlen kucak kucağa Anadolu'da kaç ılde kıtap fuan var, bılmıyorum, 'Bartın Beledıyesı Kıtap Fuan', tum yerel yonetım- ler ıçın ornek oluşturmalı \ Prof. Dr. AHMET TANER KIŞLAU'YI ANIYORUZ 21 EKİM 2002 PAZARTESİ EVİNİNÖNÜNDEYİZ Saat.1030 Yer : Çayyolu Enguru Srtea SAYGI DURUŞU Konuşmaalar Av Halıl Ibrahım ŞAHİN (ADO Genel Başkanı) Prof Dr Turker ALKAN (A.U iletışım Fak Oğ Uyesi) Mustafa BALBAY (Cumhunyet Gazetesı Ankara Temsılcısi) ANMATOPLANT1SI Saat:1030 Yer :A.U İletışım Fakultesı Ahmet Taner Kışlalı Sanatevı Ahmet Taner Kışlalı nın yaşamı ıle ılgılı vıdeo sunuşu A.U İletışım Fakultesı Dekanı Prof Dr Ahmet TOLUNGUÇ un konuşması A.U Rektoru Prof Dr Nusret ARAS ın konuşması Ckjmhunyet Gazetesı torafindan haarianan "YURTSEVERÜK OGRETMENİ adlı belgeselın gostenlmesı UÇ ANADOLU nun muzık dınletısı Fıkret OZKAPLAN ın "Ataturk Kalbımızde Yaşıyor adlı Fotoğraf Sergısı Saat: 11 00 EVİNİN ONUNDEN ANITININ BULUNDUĞU PARKAYURUYUŞ Konuşuıalar GÖMÛTZİYARETİ Saat:1200 Yer : Karşıyaka Mezariığı ANMATOPLANTISI Saat:14 00 Yer : Ekın Tıyatrosu (Menekşe 1 Sok) PANEL Yöneten- Av Halıl Ibrahım ŞAHİN (ADD Genel Başkanı) Konuşmacılar YektaGungorOZDEN Prof DrŞerafettınTURAN Av Ertuğrul KAZANCI Düzenleyenler Ataturkçu Duşunce Demeği - A U İletışım Fakultesı Cumhunyet Gazetesı - CHP Çayyolu Temsılcılığı
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle