22 Kasım 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
EKİM 2002 PAZAR CUMHURİYET SAYFA KULTUR kultur(« cumhuriyet.com.tr 15 KULE CAMBAZI SUNAY AKIN Haydi kurşun askerim, savaşa... J 841 yılınınbirbahargününde, "Ram- ses" adlı gemi, Ege Denizi'nden giriş yapar Çanakkale Boğazı'na. Geminin güvertesinde, sabahın ilk ışıklannm aydınlattığı manzarayı hayranhkla izleyen bir >/olcu. güniimüzde birçok insanın Kız Kule- s i ' n d e yaşandığını sandığı bir aşkı anımsar: "Leander kendisini sevgilisi Hero'dan ayı- ıran, iki kentin arasındaki bu boğazı fırtına- VM havada yözerek geçiyordu. Fırtınada aş- k ı n ışığıyla yanan lamba söner, fırtınada ya- n a n kalpler buzlara döner." Otuz altı yaşındaki bu yolcu, Ingiliz şair L o r d Byron'un, kendisinden otuz yıl önce Ça- rmakkale'ye geldiğini ve efsaneyı gerçekleştir- m e k için Leander gibi Boğaz'ı yüzerek geçti- ğ i n i de bilmektedir. Genç adamın gözüne, gemi Çanakkale li- nnanına doğru yanaşırken askerler takılır: "''Kentin kalesinde yan yana dizilen toplar fc»izi selamlamıyor. Avrupa üniformalan ve tvaşlannda kırmızı fesleriyle askerler kale- nin mazgallanndan, toplann arasından ba- lcjyorlar." Gemide, bir Türkle şiir üzerine sohbet eden yolcu, yetmiş dört yıl sonra, yani 1915'te Ça- nakkale'ye gelmiş olsaydı. üniformalannı an- latacağı askerlenn sayısı da artardı! TutuManan kurşun askerler Çanakkale Savaşı'nın ilk haftalannda, hiç de bilinmeyen bir tutuklama olayı yaşanılır Is- tanbul'da. Polisler, Istiklal Caddesi'nde, Avru- pa'dan geririlen mallann bulunduğu bir mağa- zayı basarak, satılmakta olan bir eşyanın tümü- ne Fransız yapımı olduklan gerekçesiyle el koyarlar. Tutuİdananlar kurşun askerlerdir! Şüphesiz ki, bu yasağın nedeni çocuklan sa- vaşmak duygusundan uzak tutmak değildir. Çünkü o yıllarda, Birinci Dünya Savaşı'na ka- tılan Osmanh Devleti ve müttefiki olduğu ül- ke askerlerinin ûniforma giymiş çocuklarla temsil edildiği kartpostallar satılmaktadır. Bu kartpostallarda Türk askerini temsil eden ço- cuk, bir eliyle bayrak, diğer eliyle de ucuna ip bağlı olan oyuncak bir savaş topu rutmaktadır. Başmda da, 1841'de Çanakkale'ye gelen genç adamın anlattığı gibi bir kırmızı fes vardır. Çanakkale Savaşi'nı lcurşun askerlerle anla- tırken, bir şiir okuyahm Oktay Rifat'tan: Uçaklar gelecebniş * Korkum yok benim Kâğıt gemilerim Kurşun askerlerim hazır Hem bunlar bozulursa Babam yenilerini alır Tek bacaktı asker lle dans eden balerln Kâğıt gemi ve kurşun asker!... Acaba diyo- rum, Oktay Rifat bu dizeleri yazarken, çocuk- luğunda masallanm okuduğu Hans Christian Andersen'in etkisinde kalmış olmasın!?. Unuttunuz mu, Danimarkalı ünlü yazann, içi- ne konulduklan kutunun kapağı açıldığında, duyduklan ilk söz bir çocuğun "kurşun as- kerler" diye sevinç çığlığı olan, eski bir kaşık takımından dökülme yirmı beş kurşun askerin öyküsünü? Çocuk, askerleri masaya dizerken bir tanesınin tek bacaklı olduğunu görür. Ka- lıba en son dökülen bu asker. kurşun yetmedi- ği için tek bacaklı gelir dünyaya. Masanın üstündeki karton şatonun içinde, tek ayağı üstüne dans eden balerin takılır kur- şun askerin gözüne. birden mutlu olur bizim- ki. Neden olmasın ki. o güzel kızın da tek aya- ğı vardır! Gece el ayak çekildiğinde tüm oyuncaklar neşe içinde oynamaya başlarlar. Saat on ikiyi vurunca da, bir kutunun içindekı yaylı kukla fırlayıverir dışan. Tek bacaklı kurşun askeri "Sana ait olmayan şeylere göz koyma" diye uyaran kötü ruhlu kukla, kurşun askerin aldır- mazlığı karşısında savurur tehdidini: "Saba- hı bekle, görürsün gününü." Sabah olunca uyanan çocuk, kurşun askeri pencerenin kenanna koyar. Işte o an, kurşun as- ker, kuvvetlice esen bir rüzgâr tarafından so- kağa düşürülür. Iki taşm arasına tepe üstü sı- kışmış bir şekilde, başına gelenin kötü ruhlu kuklanın işi olduğunu düşünür, yağmur altın- da ıslanırken. Sokak çocuklan bulduklan kurşun askeri bir kâğıt geminin içine koyup. yolun kıyısından akmakta olan yağmur suyuna bırakırlar. Zaval- lı tek bacaklı kurşun asker. dimdik durduğu kâ- ğıt geminin içinde bir yeraltı borusuna girer. Farelere karşı korkusuzca savaştıktan sonra de- nize ulaşır. Ne var ki, kâğıt gemisi iyice yıp- randığından, sulara gömülmekten kurtulamaz. Bir süre yutulduğu balığın midesinde bek- ler. Gün ışığına kavuştuğunda, balığın karnını bıçakla kesen kadın gibi şaşkındır! Armağan olarak getirildiği çocuğun evine geri dönmüş- tür. Sıcak yuvasındadır yeniden. Daha da önemlisi, tek ayaklı balerine kavuşmuştur. Sevgilisiyle bakışırken, çocuk birden eline alır ve ateşe atar kurşun askeri. Erirken bile dim- dik ayakta durmakta ve gözlerini kendisi gibi tek bacaklı olan balerinden ayırmamaktadır... Kapı açılır ve rüzgâr balerini de atar ateşe. Er- tesi sabah, sobayı temizleyen hizmetçi, kurşun- dan yapılma küçük bir kalp bulur küllerin ara- sında... Savaşa giderken klmln ceblndeydl? Andersen'in öyküsünü anımsatmamın ne- deni, Çanakkale Savaşı'na katılan kurşun as- kerdir!.. Her yağmur sonrası, savaşan askerle- nn gömülü olan eşyalan çıkar toprak üstüne. Kül tablası, cımbız, cep aynası, tırnak maka- sı, çakı gibi eşyalann bir kısmı Eceabat'taki "Çamburnu İdare ve Tanıtım Merkezi Mü- zesF'nde sergilenmektedir. Söz konusu eşya- lar arasında bir de "Heykelcik" vardır. Bu adı taşıyor olsa da, savaş alanında bulunan, o yıl- larda yapılan bir kurşun askerdir! Kimin cebindeydi kurşun asker?.. Kendisini. Andersen'in öyküsündeki askere benzeten bir Fransızın mı? Öyle ya, o da bir kâğıt gemiye bindirilmiş ve tek bacaklı kurşun asker gibi bir bilinmeze doğru sürükleniyordu. Siperlerin içi de fare kaynıyordu üstelik!.. Yoksa, savaşa giden babasının cebine bir ço- cuk mu koymuştu kurşun askeri? Küçük yüre- ğiyle uğur getireceğine inanmıştı... Masalda- ki asker geri dönmüyor muydu evine? Belki de, bir aşkın simgesidir kurşun asker? Masalın sonu gibi kavuşmayı, kalplerinin bir olmasuıı umut eden bir sevgili vermiştir onu, ateşe giden nişanlısına? Bu sorulann yanıtmı bilemeyız elbette. Tıp- kı, otuz altı yaşındaki Hans Christian Ander- sen'in, geminin güvertesinden 1841 yılının Çanakkale'sine bakarken yazdığı öyküden et- kilenen bir askerin, yetmiş dört yıl sonra, o topraklara savaşmak üzere cebinde kurşun as- kerle geleceğini bilemeyeceği gibi!.. 8. Uluslararası Esklşehir Festîvall bugün sona eriyor Her geçen yıl daha da gelişiyorİLKAY KILINÇ ESKİŞEHtR - 8.Uluslararası Eskişehir Festivali şef Nazım Rızaev yönetimindeki Anadolu Ünıversitesi Senfoni Orkestrasrnın bugün saat 18.45'te AKM Konser Salonu'nda vereceği konserle sona eriyor. Toros Can (piyano) ve Serla Balkarh Can'ın (piyano) solist olarak katılacaklan konserde Saint Saens'ın 'Hayvanlar Karnavalı', Nüvit Kodallı nın 'Telli Turna' ve Rimski- Korsakov'un 'tspanyol Kapriçyosu' seslendirilecek. Eskişehir'i uluslararası bir kültür-sanat kenti haline getirmeyi amaçlayan festival kapsamında. her yıl olduğu gibi bu yıl da müzik, dans, tiyatro, resim gibi farklı sanat dallannda, hem yetişkinler hem de çocuklar için çeşitli etkinlikler düzenlendi. Konuk ülke Ispanya'nın sanatçıian da festivale ayn bir renk kattı. Sponsor sayısı arttı Festival Başkanı Zeynep Zeytinoğlu'na göre geçen sekız yıl aslında büyük bir macera: "Geçen yıl ûlkemizin yaşadığı ekonomik bunalım nedeniyle festivali nerdeyse yapamayacaktık. Bütçemiz küçülmüş, bu da programlarımıza yansımıştı. Anadolu Üniversitesi, Osmangazi Üniversitesi, Belediye, Valilik, sanayi ve ticaret odalarının sahip çıkmasıyla sürdürebildik." Festivalin daha da iyiye gideceğine inanan Zeytinoğlu bunu sponsor sayısındaki artışa bağlıyor. "Koşullanmız elverdiği ölçüde hep daha iyisini yapmayı hedefliyoruz. nadolu Üniversitesi Senfoni Orkestrası'nuı vereceği kapanış konserinin solistleri piyano sanatçıian Toros Can ve Serla Balkarlı Can. Bu yılki programdan şikâyetçi değilim. Sonuçta bütçemiz ne kadar iyi olursa biz de daha iyi programlar sunabiliriz." Festivalin sanat danışmanı Prof. Filiz Ali de aynı göruşte: "Maddi zorluklar nedeniyle istediğimiz kadar sanatçı getiremiyoruz. Ama hiçbir zaman nitelikten ödün vermedik. Hep genç, gelecek vaateden müzisyenleri değerlendirerek önlerini açmaya çabşıyoruz." Bu yıl ilk kez , başlatılan 'konuk ülke' programıyla; her yıl bir ülke seçip o ülkeyi hem külrürü, sanatıyla Eskişehir'e getirmeyi, hem de her iki ülkenin iş dünyalanm buluşturmayı amaçladıklannı belirten Zeynep Zeytinoğlu, "Festival, bire bir ilgi alanı olmayan bir başka alanda da hareket yaratsın istiyoruz. Çünkü festivaller hep dışarıdan seyirci çeker ve bir şekilde yapıldığı yerin ekonomisini canlandınr. Bu program bunu sağlayabilir." diyor. Festivalin 'fildr babası' Prof. Emre Kongar da festivalin her yıl biraz daha büyüdüğünü, belediye ve üniversiteler sayesinde kurumsallaştığını, sponsorlann artmasıyla Zeytinoğlu ailesine bağımlılıktan kurtulduğunu söylüyor: "Bunun için Zeytinoğlu ailesini, Eskişehirli işadamlannı ve üniversiteleri kutlamak gerek. Eskişehir, zaten Anadolu sermayesinin filizlendiği ve geliştiği bir yer. Biliyorum ki bu festival de Eskişehir'in ekonomik çiçeklenmesine kültürel katkıda bulunacak." Küratörlüğünü Fulya ErdemcVnm yaptığı sergi Nişantaşı'nda sürüyor 'ergiye katılan sanatçılar Maçka Caddesi'nden başlayarak Vali Konağı Caddesi ve Abdi Ipekçi Caddesi'ni kapsayan dairesel bir parkurda, bir yayanın evinden çıkıp yeniden evine girene değin izlediği olası güzergâhta geçtiği kamusal ve özel mekânlan kullanıyor. Bagımsız Fjason Hareketr IstanbuVda yaya olmak AYŞEGÜL GÜÇHAN Kent içerisinde sınırlan belirlen- miş sanat mekânlan dışında, kentin belirli bir bölgesinde kamusal alanı da içine alan ve iki yılda bir, bölge değiştirerek gerçekleştirilecek olan kentsel etkinliklerin ilki, Nişanta- şı'nda sürüyor. Şişli Belediyesi ve Kolektif Pro- düksiyon işbirliğiyle açılan, küratör- lüğünü Fulya Erdemci'nin yaptığı sergiye katılan sanatçılar Maçka Caddesi'nden başlayarak Vali Ko- nağı Caddesi ve Abdi îpekçi Cadde- si'ni kapsayan dairesel bir parkurda bir yandan sokakları ve kaldınmla- n değerlendirirken diğer yandan ya- pı cephelerini, billboard'lan, kafe ve restoranlan, mağaza vitrinlerini, kı- saca, bir yayanın evinden çıkıp ye- niden evine girene değin izlediği olası güzergâhta geçtiği kamusal ve özel mekânlan kullanıyor. Bu kullanım salt ortaya konan özel sorunla ilgisi olanlann gözüne çar- pabilen bir iş biçiminde ortaya çıka- bildiği gibi (Canan Tolon'un, kent ve yol - kaldınm "tasarımında" varlıklan unurulan bedensel engelli- lerin yürüme güçlüğü çekmesi ve buna İcarşın onlann bile sesini yük- seltmemesi olgusunu protesto eden çalışması "Kendi Düşen Ağla- maz"). kentleşmenin kopardığı in- sanca komşuluk ilişkilerini anımsa- ma (Aziz Sarıyer T)erin Sanyer'in "Bir fincan kahvenin kırk yıl ha- tırı var" sözüne göndermede bulu- nan ve apartmandan apartmana uza- nan masa ve karşılıkh iki kahve fin- canı çalışması) biçiminde de olabil- mekte. Maçka Parkı'na ulaşmak... Serginin temel ölçüsü herhangi bir motorlu taşıta gereksinme duyma- dan ulaşımını sağlama çaba ya da ni- yetindeki yaya olduğundan; yaya ya- şamının kapsanunı genişleten, öne- ri niteliğinde işler dikkat çekiyor. "Bagımsız Fason Hareketi"nin. yörenin en geniş kamusal alanı olan Maçka Parkı 'nın ulaşılmaz kılınma- sı karşısında, parkı çevTeleyen par- maklıklan çıkararak salt birbirine çok uzak iki kapıdan değil, caddede yürüyen yayanın istediği her nokta- dan parka ulaşmasını sağlayan ve iz- leyicinin katılımını da talep eden ça- lışması interaktifbir öneri iken, Mü- rüv\et Türkyılmaz'ın Milli Reasü- rans'ın arka kapısında yer alan ve - bu satırlann yazan gibi- Türkyıhnaz yaşıtlannın pek çoğunun coğrafya bilgisine katkıda bulunmuş olan kü- re çalışması da interaktifbir yapıt. Bu kez kentliyi, kentleşmenin yok ettiği doğaya saygılı olmaya çağıran bir öneriyle gelen ve kentin var ol- masıyla doğanın yok olması arasın- daki çelişkiyi malzemeyle de \nrgu- layan sanatçı, yerküre eğretilemesi formunu pleksiglas malzemeyle ger- çekleştirirken, küreyi "ayakta tu- L DVD / VCD Harry Potter and the Phllosopher's stone (Harry Potter ve Felsefe Taşı) / Yön: Chris Columbus / Oyn: Daniel Radcliffe, Rupert Grint, Emma VVatson, Richard Harris / 2001, Renklı, 147dakika, ÇiftDVD/ VVarner Home Video-Tiglon. J.K. Rovvling'in çok satışlı romanından sinemaya uyarlanan fılmin DVD'sinde yer alan olağanüstü oyunlar ve kamera arkası çahşmalan roman ve film kadar ilginç, sürükleyici, eğlendirici. Doğru tuğlayı seçtikten sonra Diagon Geçidi'ne ulaşıp büyücülere gereken her şeyi satın alabiliyorsunuz. Seçici Şapka sizin hangi doğaüstü güçleri taşıyan büyücü grubundan olduğunuzu saptıyor. Köpek Fluffy'i doyurduktan sonra kolejde tksirler, Kara Büyülere Karşı Korunma. Tılsımlar, Biçim Değiştirme sihirlerini öğreniyorsunuz. Hogvvarts Toprakları menüsü Quidditch oyununun kurallannı açıklıyor, altın küre "snitch'Me ilgili daha fazla bilgi için topu yakalamanız gerekiyor. Rubeus Hagrid'in tan" meridyen çemberi için ahşabı yeğleyerek kent'doğa karşıtlığını acı bir ironiyle vurguluyor. Bir atık kâ- ğıt toplama gereci olarak tasarlanan yapıt, kentlinin doğadan af dileme- si gibi duruyor. 'Tüketmeme' önerisi Otuz beş sanatçı, tasanmcı ve mi- mann yorum ve önerileriyle, bir ay boyunca geziler ve panellerle des- teklenecek olan etkinlik, içinde ya- şadığımız hiper tüketim toplumunda kentli oluşun bir göstergesi olan oto- mobilin temsil ettiği teknolojiyi te- mel alan bir tekno-kent ve tekno-ya- şam yerine, Erdemci'nin deyişiyle, tüketmemeyi öneren, yayayı temel ölçü ve ölçek alan bir yaşam biçimi önerisi olarak yakın ilgiyi hak ediyor ve yaşam biçimlerimizi yeniden gözden geçirmek için de iyi bir fır- sat gibi duruyor. (Sergi 28 Ekim Pazartesi akşamına dekgörülebilir. Tel: 212 219 18 34) Aslı SELÇUK Kulübesi'ni ve rehber eşliğinde Hogwarts Tunı'na çıkıp büyücüler kolejini üç boyutlu olarak gezebiliyorsunuz. Kitaphk size tüm karakterleri tanıtıyor. Filmdeki yaratıklann, aksesuarlann, mekânlann çizimleri, özel efektlerin oluşumu da var. Taşı Yakalamak ta yaratıcı kadroyla söyleşiler, ekibin listesi ve iki fragman yer alıyor. Çift diskten oluşan, Dolby Digital sesli filmle bu olağandışı, gizemli dünyaya her yaş grubu beklenmedik, o ölçüde de etkili bir yolculuk yapabiliyor.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle