Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SAYFA CUMHURİYET 17EKİM2002PERŞEMBE
8 HABERLERIN DEVAMI
G U N C E L CÜNEYT ARCAYÜREK
I Baştarafı 1. Sayfada
dere devlete izin vermeyiz dediğini, ama bir yan-
dan da 'o işyn' yürüdüğünü" söyledi.
Ecevit ABD'nin "neyapacağı" sorusunaolumlu bir
yanıt bulamıyor. "Belli değil" diyor, ancak Kürt dev-
leti kurulamayacağını söyleyenlerin bu sonucu nasıl
sağlayacaklannın da bilinemediğini ekliyor.
Tartışmasız durum ortada: "Dost ülkeleıin dışandan
gelen telkinleriyle Kuzey Irak artık bizim için tehlikeli
konumda."
Içımızden kimileri bu gerçeği görmezden geliyor.
Kürt devletinin Türkiye'ye ne ölçüde "tehlikeli olaca-
Ö'fl/"sorgulamaya, hatta doğrudan ifadelerle "tehli-
keli olamayacağını" tartışmaya açtılar.
Saddam'la Barzani ve Talabani ye komşu olma-
mızın tehlike açısından fark etmeyeceği öne sürülü-
yor.
Bu mantık, ilerleyen günlerde Türkiye'nin Kürt dev-
letine "müdahale etmemesine kadar" uzanabilir.
Oysa "yakın tehlike" nedir? Ecevit yanıtlıyor "Ku-
zey Irak'ta kunılacak fiili birdevlet, Türkiye'deki orta-
mı olumsuz etkileyebilir. Hiçbir devlet 'kendi içinden
bir devlet çıkmasını istemez'. Herülke için ulusal bü-
tünlüğünü korvmak şarttır. Sınmmızda Kürt devleti
kurulursa, Türkiye'ye dönük emelleriniherzaman gün-
deme getirebilir."
• • •
Ecevit'in söylemlerindeki doğruyu görebilmek için
Batı medyasındakı Kuzey Irak kaynaklı kimi haritala-
ra göz atmak yeterli. Harita sadece Türkiye'den 19
ilimizi "Büyük Kürdistan"a bağlıyor.
Bu da yetmiyorsa, bir Amerikan dergısine (The New
York Revievv of Books) Kuzey Iraklı bir Kürt hükümet
üyesinin yazılmamasını isteyerek verdiği demece
şöyle bir göz atmak yeterli:
Kuzey Iraklı Kürtlerin iştihası kabarmış; ağzı sula-
narak "Irak'ta kurulacak federal Kürt biriminin ileride
Türkiye, Iran ve Suriye'deki Kürtler için emsal teşkil
etmesi ve sonuçta herkesin bulunduklan ülkelerden
aynlıp kendileriyle bırleşmesi olduğunu" itiraf ediyor.
Bu veriler Doğu Anadolu'yu kışkırtmaya şimdiden
hazırlandıklarını gösteriyor.
• • •
Bağımsız Kürdistan ilan edilir, başkent Kerkük olur-
sa... "neyapabileceğimizi bugûnlerde hükümetin dü-
şünmekte olduğunu" söylüyor Başbakan.
Kerkük'te binlerce Türk yaşıyor. Onları koruyaca-
ğız. Kuzey Irak'taki -Başbakan'a göre az sayıdaki-
Türk askeri ile mi yoksa?.. Ne gibi "tedbiherle?"
Ya da -kimi kaynaklara göre- güvenli alan saydığı-
mız Kuzey Irak'ta bulunan 2 tugay askeri gücümüzü
"takviye ederek mi?"
Kuzey Irak Kürtleri maşallah Debreli Hasan; Türk
iç siyasetindeki kaynaşmalara bakarak doğru yolda
olduklarına, Türkiye'nin müdahalesine ABD'nin izin
vermeyecegine güvenerek yüksek perdeden atıyor-
lar.
ABD Büyükelçisi Pearson dün ASAM'da bağım-
sız Kürt devleti kurulamayacağını açık bir dille yine-
ledi. ABD'nin "sözlü garantileri" elbette yeterli değil.
Ömeğin Başkan Bush, Cumhurbaşkanımız Ahmet
Necdet Sezer'e ABD'nin sözlü güvencelerini yazıy-
la yineleyen bir mektup neden göndeımiyor?
Başbakan, yeni bir savaşta ekonomik açıdan uğ-
rayacağımız zararlara değinirken; "ABD 1991'deki
Körfez Savaşı'nda zararianmızı gidereceği vaadinde
bulundu ve... o vaatleriyerine getirmedi!" dedi.
ABD'nin bugün Kuzey Irak için söylediklerini yarın
değiştirmeyeceğini kim söyleyebilir?
Kıbrıs'ı ver, Kürt devletini sindir! "Amerika ve ABI
Love You" ha?
niıaıı Selçuk'a
fahri doktora
• Baştarafı 1. Sayfada
rir, kimi kişi de cüppe-
sine onur verir. Bu kar-
şılıkiı alışverişte kim
kazanır, kim yitirir o
ayn konu" diye başla-
yan konuşmasında, sa-
londa cüppeli ve cüppe-
siz çok değerli insanlar
bulunduğunu, onlara ay-
dmlanma açıkJaması
yapmanın bir cüret oldu-
ğunu kaydetti.
Selçuİc, "Bu cüppeyi
bana veren bilim
adamlanna çok teşek-
kür ederim. Bu cüppe-
yi bana layık görenler,
irticayı İÜ kapısından
içeri sokmamışlardır"
dedi. Törenden sonra ÎÜ
Rektörlüğü'nün gele-
neksel olarak her yıl dü-
zenlediği "Aydınlanma
Söyleşileri" kapsamın-
da "Aydınlanma ve La-
iklik" konulu toplantı-
da konuşan Selçuk, ay-
dınlanma devrimlerinin
Hıristiyan toplumlarda,
Fransa'dan sonra Avru-
pa'da da görüldüğûnü
anlatarak Mûslüman ül-
kelerde ise yalnızca Tür-
kiye'nin bu devrimi ger-
çekleştirdiğini, bunun
için çok şansh olduğu-
muzu ifade etti. Bilimin
bir akıl ve mantık işi, di-
nin ise kutsal bir inanış
olduğuna dikkat çeken
tlhan Selçuk, aydmlan-
mayı, "Aklın inançtan,
bilimin dinden bağım-
sızlaşması" olarak ta-
nırnladı. Bilimle inanç
arasındaki âlışverişin
bütün insanhk tarihinin
özü olduğunu belirten
Selçuk. aydınlanmarun,
inancın eleştirilmeye
başlanmasıyla ortaya
çıktiğını söyledi. tÜ'nün
en eski üniversite olma-
sı nedeniyle tarihteki
önemine de değinen II-
han Selçuk, şöyle devam
etti: "tU, eskiden yer-
vüzünün en Önemli ku-
rumlarından biriydi.
Bunun nedeni ise ismi
daha önce Darülfünan
olan kurumun.Musta-
fa Kemal'in emriyle
üniversiteye dönüşmüş
olmasıdır. Yine
1930'larda Atatürk'ün
çağnsıyla Almanya'da
Nazi hükümetinden
kaçan çok değerli pro-
fesörler, bizim hocala-
nmız olmuştur. Biz ise
burada okuyarak feyz
aldık."
Dinin ınanç, irticanın
ise gericilik olduğunun
altıru çizen Selçuk, "tÜ,
Türkiye'de yaşadığı-
mız çatışmalann, ay-
dınlanmanın hâlâ sü-
regelen çelişkisinden
doğduğunun farkında-
dır. İÜ Türkiye'nin hep
bilinci olagelmiştir.
Kurulduğu tarihten
beri ÎÜ, aydmlanma
devriminin üniversite-
ye yansıması olmuştur.
Bu cüppeyi bana ve-
renlere de irticayı üni-
versitenin kapısından
içeri sokmadıklan için
müteşekkirim" diye
konuştu.
ÎÜ Rektörü Prof. Dr.
Kemal Alemdaroğlu
konuşmasında, Selçuk'u
fahri doktora payesiyle
aralanna almış oldukla-
nnıbelirterek"1950'de
İÜ Hukuk Fakülte-
si'nden mezun oldu-
ğundan beri, kalemiy-
le halkın aydınlanma-
sında, demokrasinin
gelişmesinde etkili ol-
muş bir ismin aramız-
da olmasından mutlu-
luk duyuyoruz. Pek
çok zoriuklardan geç-
miş, yargılamalardan
alnının akıyla çıkmış
tlhan Selçuk, antidev-
rimci bütün kesimlerin
uğraşlarına karşın as-
la ödün vermeyen, hal-
kı aydınlatan bir isim
olmuştur" dedi.
Dışişleri Bakanı Gürel, Avrupa'yı bir kez daha uyanrken Mesut Yılmaz'ı eleştirdi
AB'den tek beklenti tarihtZMtR (AA) - Dışışlen Bakanı
ve Başbakan Yardımcısı Şükrü Si-
na Gürel, TBMM'de kabul edilen
uyum yasalannın AB üyesi ülke-
lerde şaşkınlık yarattığını belirte-
rek "AB, 2003 yüında Türkiye ile
müzakerelere başlama karan al-
malıdır. aksi görüşlere Türkiye
razı değildir" dedi
Gürel. dün Bornova UğurMum-
cu Sanat Merkezi'nde üniversite
öğrencilerinin de katıldıgı toplan-
tıda, güncel gelişmeler ve Türki-
ye'nin dışpolitikalan ile ilgili açık-
lamalarda bulundu. Türkiye'nin
razı olabileceği tek bir yol bulun-
duğunu belirten Gürel, şiınlan kay-
detti: "AB, son yaptığımız ham-
leden şaşkına dönmüş vaziyette-
dir. Uyum yasalannı çıkartaca-
ğımızı beklemiyorlardı. Helsin-
ki'de bize adaylık verirken Tür-
kiye'nin AB ile bütünleşmesi için
son kararlarını vermemişler gi-
bi, Helsinki kararının oyalama
kararı olduğunu açıkça söylü-
yoriar."
ANAP Genel Başkanı Mesut
Yılmaz'ı daeleştiren Gürel, "Ben
Sayın Yılmaz'ın kalkıp bir T\7
programında AB bize 3. yol öne-
rebilir, biz de razı olabiliriz' şek-
lindeki beyanını yadırgıyorum.
Ulusal çıkarlanmıza aykın bu-
luyorum" dedi.
Çatışma olanağı yaratılır
AB'nin Kıbns hakkında da bir
karar alacağını hatırlatan Gürel,
AB'nin tutumunu eleştirdi. Gürel.
"AB, Kıbns konusunda hiç
olumlu davranmadı. Ne çözüme
götürdü, ne de kolaylık sağladı.
Sakıncalı adımlar atarak Doğu
Akdeniz'de çatışma odağının ze-
mininin atılmasından kaçınma-
dı. AB, Kıbns Rum kesimi'ni
üye olarak alırsa, Türkiye ile
KKTC'nin birlikte geleceğe
baknıasını. özgürleştirmiş olur.
Türkiye-Yunanistan dengesini
yerinden oynatır. Yeni çatışma
olanaklan sağlar.AB bir yandan
Türkiye ile müzakereleri erteler,
karar almazsa, Kıbns'ı bölmeyi
seçerse, Türkiye-AB ilişkilerin-
de öyle düş kırıkhğı yaratır ki
Türkiye-AB ilişkilerinin her ba-
kımdan yeniden gözden geçiril-
nıesi kaçınılmaz hale gelir."
Türkiye'nin Irak ile ilgili görüş-
lerini de aktaran Gürel, Irak konu-
sunda seçimlerden sonra gelecek
hükümetin karar vermesi gerekti-
ği şeklindeki düşüncenin de "yan-
lış" olduğunu belirtti. Gürel,
"Böyle düşünenler, 2 konuda ya-
nılıyorlar. Birincisi seçim sonuç-
larını tahmin etmek mümkün
değil. Öte yandan meşruiyet te-
melinde kurulmuş bir hükümet
var" diye konuştu.
Gürel. uyum yasalannın
TBMM'de kabulünün AB'yi
şaşkına çevirdiğini söyledi.
Manisa'da işkence var
• Baştarafı 1. Sayfada
solosu Songeeta Ahuja ve Al-
manya'nın İzmir Konsolosu
Ralf Breth'in de izlediği duruş-
ma kısa sürdü.
Mahkeme heyeti. daha önceki
karannda direnerek 26 Aralık
1995'te DHKP-C örgütüne yö-
nelik operasyonlarda gözaltına
alınan gençlere işkence yaptıkla-
n savıyla yargıjanan polis me-
murları Levent Özvez'i 12 mağ-
dur için 120 ay, Türgut Demi-
rel'i 6 mağdur için 60 ay. Engin
Erdoğan ı 11 mağdur için 110
ay, Fevzi Aydoğa'yı 11 mağdur
için 110 ay, Musa Geçer'i 11
mağdur için 110 ay. Mehmet
Emin Dal'ı 11 mağdur için 110
ay, Turgut Özcan'ı 7 mağdur
için 70 ay, Atilla Gürbüz'ü 10
mağdur için 100 ay, Ramazan
Kolat'ı 11 mağdur için 1 lOay ve
Başkomiser Halil Emir'i de 13
mağdur için 130 ay hapse mah-
kûmetti.
Gecikmiş adalet
Polisler. karann açıklanmasın-
dan sonra suçsuz olduklanm öne
sürerken gençlerin avukatlan ka-
ran "gecikmiş adelet" olarak
nitelendirdi. Manisa Barosu
Başkanı A\^ıkat Serhan Özbek,
davanın henüz bitmediğini sa-
\ıındu. Manisalı Gençler davası-
nın AB'nin Ilerleme Raporu'na
da yansıdığını anımsatan Özbek,
temyiz sürecinde alışılagelen
"zamanaşımı" girişimlerine
izin verilmemesini isteyerek şun-
lan söyledi: "tşlenen bir suçun
yargılanarak ceza görmesi ge-
rekliliği hakkındaki evrensel
gerçeklik, yurttaşlarımızın ve
toplumumuzun en temel gerek-
sinmelerindendir. Bu gereksin-
me, bugün oldukça tartışmalı
ve gecikmeli de olsa adalet ta-
rafindan yanıtlanmaya çalışıl-
mıştır. Dava henüz birmemiştir.
Karar tebliği aşaması ve temyiz
sürecinin bu davada alışılage-
len güvensiz uygulamalara mu-
hatap edilmemesi gereklidir.
Yargının etldn bir yol izlemesi
gerektiğini >Tirguluyoruz."
Davanın AB Komisyonu'nun
Ilerleme Raporu'na da yansıdığı-
nı anımsatan Özbek, "Bu yansı-
mayla ilgili olarak idari ve yar-
gısal olgular, gerek Türkiye
Cumhuriyeti ve gerekseAB ta-
Danimarka'dangazetemize yyaret Danimarkalı 18 eğifimci,
Türkiye'ye 5 günlük eğitim
ve kültür amaçlı bir gezi dü-
zenledi. Grup Uk önce Danimarka'va göçün yoğun olduğu Konya'nın Yeniceoba Beledi-
yesi'ni ziyaret etti. Milli Eğitim Bakanlığı ile Çalışma Bakanlığı'nı ziyaret eden grup, da-
ha sonra CHP parti yöneticileriyle Türkiye'nin eğitim sorunları konusunda sohbet etti.
Gazetemizi dün ziyaret eden Danimarkalı eğitimciler, genel yayın yönetmenimiz İbrahim
Yıldız'dan gazetenin işlevi ve Türkiye'nin güncel sorunlan konusunda bilgi aldılar.
Edvinsson: Teknoloji insan
beyninin çok altındadır
TEKİN SÖNMEZ
STOCKHOLM - Bu yıl 5. kez düzenlenen
"Stockholm Challenge" ödül törenine ve bir gün
öncesi düzenlenen. bu konudaki konferanslara. ga-
zetemiz adına katıldım. Bu konferanslarda konuşma-
cı olarak karşıma çıkan 1998 dünya entelektüel be-
yin kurumu (IC) ödülü sahibi Bay Leif Edvinssona
sorular yonelttim.
- tnsan,bilgisayar kullanmayı öğrenerek, "bey-
nin" nasıl işlediğini de öğrenebilir mi?
Edvinsson - İnsan beyni, bılgisayardan çok daha
komplikedır Bununla birlikte gelişmeherhangitek-
nik bir şevi kullanmakla başlar. Fakat her şeyden ön-
ce bilgisa\ar kullanarak bilgiye ulaşılabilir.
- Teknoloji ve insan zekâsı. gelecekte bunların
hangisi bir ötekisini kullanabilir sanıyorsunuz?
Ed\insson - tnsan beyni "varseblivning" duyu
(beş duyu) öğrenme-tanıma bilgi ve bilgi giriş; ka-
yıt-işlemleri sistemini "inşa" ediyor. Teknoloji bu-
nun çok aitındadır bu konuda. Unutmayalım ki en
son keşfedılecek ülke insan beynidir.
- İnsanlar olarak ne yapalım?
Edvinsson - Burada söz konusu olan. her insanın.
kendi beynine "egzersiz" yaptırmasıdır.
Stockholm Challenge
"Challenge" sözcüğünden de anlaşılacağı gibi, bu
etkinlik "meydan okumah" bir "yaratma" yanş-
masıdır. Şöyle de söyleyebiliriz, yeni fikirlerin, bil-
gisayar teknolojisiyle, uluslararası arenada boy ölçü-
şecekleri bir yanşmadır. Son dönem varılan "digi-
tal" olanaklar üzerine. özellikle üçüncü dünyayı da
teşvik edecek olan bir "davet"" diyebiliriz bu etkin-
liklere. Bu yıl yedi ana tema. "yönetim, kültür,
sağlık, öğrenim, ticaret, çevre ve eğlence" konula-
nnı içeren 600 proje ile, 78 ülkeden katılım olmuş.
Katılan ülkeler sayılanyla şöyle; ilk sırada USA, 71
proje. tkinci sırada 49 proje ile Avusturya. Üçüncü
sırada 41 proje ile Hindistan var, Daha sonra sırasıy-
la: 40 proje ile Isveç, 30 proje ile Kanada. 25 proje
ile Italya, 19 proje ile Ingiltere... Görüleceği gibi bu
"meydan okumah" yeni yaratma projeleri. ülkele-
rin katılım oranı açısından da bir fikir veriyor. İlk on
sıranın içinde Fransa, Hollanda. Norveç, Belçika,
Almanya. Portekiz. Yunanistan. Rusya. Finlandiya,
Danimarka. Doğu Avrupa ülkeleri yok.
Bulgaristan (11), Ispanya (11), A. Emirad (15) son
üç basamağı almışlar. Katılım konulan oranı da şöy-
le: "Öğrenim"e katılım. genel toplam katıhmın yüz-
de 40'ını oluşturuyor. Aıdı sıra. >üzde 17 ile "yöne-
tim". yüzde 14 ile kültür. yüzde 12 ile sağlık, yüz-
de 11 ile ticaret ve en son "eğlence" konusu yer al-
mış. Ödüle uygun görülenlerin içinde ABD. îsveç.
Hindistan. Kore, Hong Hong, Italya gibi ülkeler var.
Stockholm Challenge Ödülü'nün en büyük hedefi,
bir araya gelen uzmanlar eşliğinde: "bilimin ve bu
konudaki tecrübenin" delegeler-katılmacılar ara-
sındaki projelerle değiş tokuşa özendirmek.
Finalistleri.jüri üyelerini, uzmanlan Stockholm'e
davet etmek; "Uetişim teknolojisi" üzerine tartışma,
çalışma. buluşma, okul ziyaretleri, sergi gibi etkin-
liklerden sonra en üstte bir ödül töreni-ziyafetinde
değişik kültürlerden. değişik ülkelerden insanlan bir
araya getirmek de "Stockholm Challenge"nin bir
hedefi. Yanşmalarda gözden kaçmaması gereken
nokta şudur: "basit" teknoloji fakat "gelişmiş" fı-
kirlerie çözüm, projelerin teknik yanmı oluşturmak-
tadır. Doğaldır ki böyle bir meydan okumah yanş-
ta. "hayal girişimcüiği". harekete geçirilen "il-
ham" -esin kaynaklan- dünyanın dört köşesinden
gelen farklı hayallerin kapışması görülecektir. "Üe-
tişim toplumu" ve "bilişim" yanna böyle hazırla-
nıyor. E\ sahipliğini Isveç Belediye Başkanı Carl
Cederschiöld ve bu yılki jüriye. Edinburg Üniver-
sitesi'nden Prof. Alfonso Molina başkanlık yaptı.
Girişimcüiği üstlenen İsveç. ilk "Beangeann
Challenge*' konferansını I995'te Stockholm'de dü-
zenler. Yirmi beş Avrupa kentinden 112 IT projesı-
nin katıldıgı ilk ödüller 1996"da Stokcholm'de İsveç
Kralı Carl XVT. Gustaf tarafından törenle verilir.
1999'da 700 IT projesiyle 217 kent ve 56 ülke adına
katılımcı yer alır ve ikinci kez ödülleri yine fsveç
Kralı törenle verir.
rafından objekrif olarak ele
alınmahdır. Hukukun üstünlü-
ğünün yaşama aktanlmasın-
da, yargının sorumluluğu açık-
tır. Bu sorumluluk yasama ve
yürütme erkleri tarafından iç-
tenlikle desteklenmelidir" di-
ye konuştu.
Sanık avukatlanndan tepki
Duruşmanın ardından açıkla-
ma yapan sanık avukatlan ise her
türlü hukuksal yola baş-vuracak-
lannı belirttiler. tki kez beraat ka-
ran verilen davada, ceza verilme-
sinin mantığını anlamadıklannı
kaydeden avukatlar, "Türkiye,
AB'ye bu kararla girecektir. Bu
insanlar, bu çocuklan amirleri-
nin verdiği emirle yakalamış-
lardır" dedi.
Hollywood'un
yüzaklan
w u v
• Baştarafı 1. Sayfada
1997'de vizyonagiren "Titanik".Top-
lanan hasılat açısından Titanik'i takip
eden ikinci film 431.1 milyon dolarla
"Yıldız Savaşlan 1 - Gizli Tehlike",
üçüncüsü 403.6 milyon dolarla
"Örümcek Adam". dördüncüsü ise
357.1 milyon dolarla "Jurassic Park".
Her yılın en çok izlenerek gişe rekort-
meni olan ilk iki fılmi. vizyona girdik-
leri yıl şöyle sıralanıyor:
1987-1988: "Rain Man" (Yağmur
Adam) 172.8 milyon dolar. "Who Fra-
med Roger Rabbit" (Roger Rabbit)
154.1 milyon dolar.
1989: "Batman" 251.2 milyon dolar,
"Indiana Jones and The Last Crusa-
de" (Indiana Jones Son Macera) 197.2
milyon dolar.
1990: "HomeAlone" (EvdeTek Ba-
şına) 285.8 milyon dolar. "Ghost"
(Hayalet) 217.6 milyon dolar.
1991: "Terminator- Judgment
Day " (Terminator - Karar Günü) 204.8
mifyon dolar, "Robin Hood" 165.5
milyon dolar.
1992: "Aladdin" 217.4 milyon dolar,
" Home Alone 2" (Evde Tek Başma 2)
173.6 milyon dolar.
1993: "Jurassic Park" 357. l milyon
dolar, "Mrs Doubtfire" (Müthiş Da-
dı) 219.2 milyon dolar.
1994: "For'rest Gump" 329.7 mil-
yon dolar, "The Lion King" (Aslan
Kral)3l2.9 milyon dolar.
1995: "Toy Story" (Oyuncak Hika-
yesi) 191.8 milyon dolar, "Batman Fo-
rever"(Batman Daima) 184 milyon
dolar.
1996: "IndependenceDay"(Bağım-
sızlık Günü) 306.2 milyon dolar,
"Tmster" 241.7 milyon dolar.
1997: "Titanic" (Titanik) 600.8 mil-
yon dolar, "Men in Black" (Siyah Gi-
yen Adamlar) 250.7 milyon dolar.
1998: "Saving Private Ryan" (Er
Ryan'ı Kurtarmak) 216.2 milyon dolar,
"Armageddon" (Kıyamet Günü)
201.6milyon dolar.
1999: "Star Wars Episode 1 - The
Phantom Menace" (Yıldız Savaşlan
Bölüm 1 - Gizli Tehlike) 431.1 milyon
dolar. "The Sixth Sense" (Altıncı His)
293.5 milyon dolar.
2000: "Dr.Seuss How The Grinch
Stole Christmas" (Grinch) 260 mil-
yon dolar, "Cast Away" (Yeni Hayat)
233.6 milyon dolar.
2001: "Harry Potter and The Sor-
cerer's Stone" (Harry Potter Felsefe
Taşı) 317.6 milyon dolar, "The Lord
ofThe Rings -The Fellovvship ofThe
Ring" (Yüzüklerin Efendisi - Yüzük
Kardeşliği) 313.3 milyon dolar.
2002: "Spider Man" (Örümcek
Adam) 403.6 milyon dolar, "Star
VVars Episode 2 - Attack of the Clo-
nes" (Yıldız Savaşlan Bölüm 2 - Klon-
lann Saldınsı) 298.8 milyon dolar.
GUNDEM MUSTAFA BALBAY
B Baştarafı 1. Sayfada
22 Ekım'deki MGKtoplantısı öncesinde "kararver-
me ve oluşturma" noktasındakilerin kendi içlerinde
yaptıkları değerlendirmeleri maddeleyelim:
1- Körfez Savaşı'ndan sonra K. Irak'ta oluşan fiili
durum. adım adım örgütlü bir yapı haline geldi. Bir
bölgeyi merkezden kopardığınız an, o bölge kendi
içinde ayn bir yapılanmaya gidecektir. Günlük asayi-
şin sağlanmasından altyapı çalışmalarına kadar bir di-
zi işin organize edilmesini elbette birileri üstlenecek-
ti. Kuzey Irak'taki gruplar bunu yaptılar.
Bunun oluşumuna öyle ya da böyle Türkiye de kat-
kı sağladı. Ancak son gelişmeleri bugüne kadar ya-
şanan sürecin dışında değerlendirmek gerekiyor. Bu-
radaki grupların ayn bir devlet havasına bürünmesi-
ne ABD ve Ingiltere'nin de destek sağladığı bir ger-
çek.
2- Gelişmeleri izlerken aynı zamanda belirleyici ol-
mak durumundayız. Burada bizim rolümüz hangi öl-
çüde ve hangi coğrafi sınıra kadar olabilir?
Her şeyden önce K. Irak, Türkiye'nin güvenlik sa-
hasıdır. Burada sadece Barzani, Talabani gibi grup-
lar yaşamıyor. Terör örgülü PKK, 4 bine yakın silahlı
adamını halen bu topraklarda banndırıyor.
Eğer ABD ve onunla hareket eden güçler Saddam
yönetimine karşı nereden olursa olsun herhangı bir
operasyonda bulunursa, bizim K. Irak'ı her hal ve
şartta kontrolümüz altında tutmamız gerekir. Bunu
yaparken amacımızın kesinlikle işgal ya da sınır aş-
mak değil. sadece bölgeyi kontrol etmek olduğunu
herkese anlatmalıyız. Bu bağlamda bizim girişimimi-
zin adı, "Kontrol Operasyonu" olabilir.
3- Böyle bir operasyonun ABD'ye ya da Saddam'a
karşı hareket niteliği taşımaması gerekir. Bunu
ABD'ye, "Sizin Saddam'la olan hesabınız, bizi doğ-
rudan ilgilendirmiyor. Orada Irak halkının da katkısıy-
la nasıl biryönetim istiyorsanız kurun. Biz sadece Ku-
zey'in kontrolden çıkmamasını hedefliyoruz" diye an-
latabiliriz.
'Hedefimiz ABD ile çelişmez'
4- K.lrak'ın içinde ayrım yapmamak, çok zorunlu
ise yaparken özenh olmak gerekiyor. Bu bağlamda
Türkmenlere yaklaşımımızda herhangi bir soru ışare-
ti olmamalı. Konu Türkmenler olunca Türkiye içinde
de heyecanlı hareket etmek isteyenler çıkacaktır.
Hassasiyetin bir nedeni bu.
Bunu dengelemek için K. Irak bağlamında 9O'lı yıl-
larda kör topal yürümüş olan Ankara sürecini canlan-
dırmak gündeme gelebilır. Sürecin adı ne olursa ol-
sun, bölgedeki grupları olabildiğince Türkiye'nin
kontrolü altında tutmak birinci derecede önem taşı-
yor.
5- Saddam yönetimi düşer- iner, Türkiye'nin doğ-
rudan ilgilendıği konu değil. Ancak bizim Saddam
yönetimine de derdimizi iyi anlatmamız gerekiyor. K.
Irak'ı kontrolümüz altında tutarken bu bölgeden ken-
disine gelebilecek kontrol dışı tehiikeyi de denetim al-
tına aldığımızı anlatabiliriz.
6- ABD bizim stratejik ortağımız. Bu ülkeyle sade-
ce ikili ilişkılerimiz yok, aynı zamanda üçüncü ülkele-
re-bölgelere karşı da ortak anlayışımız var. Türkiye'nin
K. Irak'taki kontrol girişimi, ABD'nin hedeflerini engel-
lemeyecektir.
7- ABD'nin Irak'a yönelik operasyonunu ülkesel
değil bölgesel değerlendirmek gerekiyor. Bunun çev-
re ülkelere etkisi ne olacak? Iran'ın da ABD günde-
minde olduğuna ilişkin strateji değerlendirmeleri ne
ölçüde gerçekçi? ABD yönetimi Suudi Arabistanın
bugünkü yapısını gözden çıkardı mı?
8- Körfez Savaşı'ndan bu yana geçen süreçte K.
Irak'ta ayn bir oluşum gündeme geldi ama, biz de böl-
genin kontrolü için kritik noktalara güç yerieştirmek
dahil her şeyi yaptık.
Sonuç: Kuzey Irak, Türkiye'nin güvenlik sahasıdır!
ankcum@ttnet.net.tr
AP Başkanı Cox'tan destek
• ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Avrupa
Parlamentosu (AP) Başkanı Pat Cox, Türkiye'nin
attığı adımlann göz ardı edilemeyeceğini
belirterek Türkiye'ye yanlış mesajlann
verihnemesi gerektiğini kaydetti.
www.abhaber.com internet sitesinin haberine
göre Cox, Türkiye'nin A\Tupa Birliği içinde yeri
olduğunu kaydederek "Türkiye'de 30 yılda
yapıhnası gereken reformlar son aylarda
gerçekleşti. Bunu görmezlikten gelemeyiz." dedi.
Akçakoca: Sıra neel sektörde
• AN'KARA (Cumhuriyet Bü rosu) - Merkez
Bankası, TOBB, tMKB, BDDK ve Türkiye
Bankalar Birliği'nin işbirliğiyle düzenlenen
'Risk Yönetimi ve Vadeli tşlemler Konferansı'
dün Ankara'da gerçekleştirildi. Konferansta
konuşan Bankacılık Düzenleme ve Denetleme
Kurumu (BDDK) Başkanı Engin Akçakoca,
"Bankacılık sektörü nasıl yapısal dönüşümden
geçtiyse şimdi sıra reel sektörde. Bu iş
ancak birlikte çözülebilir" dedi.
Sabit telefonda yüzde 50 imfrim
• ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Türk
Telekom, promosyon amacıyla şehiriçi ve
şehirlerarası telefon tarifelerinde yüzde 50'den
başlayan indirimler uygulayacak. 20 Ekim 2002 -
20 Ocak 2003 tarihleri arasuıda uygulanacak
promosyonda, şehirlerarası görüşmede dakika
başma atan 240 bin liralık kontör ücreti,
08.00 ile 20.00 saatleri arasında 120 bin liraya
indirilirken hafta içi ve cumartesi günleri saat
20.00-08.00 arasmda ve pazar günleri tüm gün
60 bin liraya düşürülecek. Şehiriçi görüşmelerde
20.00-08.00 saatleri arasındaki kontör ücreti
30 bin liraya dürüşürülecek ve bu indirim
pazar günleri 24 saat uygulanacak.
1600 yıl sonra açıldı
• KAHtRE (AA) - Mısır'daki Iskenderiye
Kütüphanesi, yaklaşık 1600 yıl aradan sonra dün
yeniden açıldı. Açılış törenine katılanlar arasında
tspanya Kralıçesi Sofya. Ürdün Kraliçesi Ranya,
Fransa Devlet Başkanı Jacques Chirac, Romanya
lideri lon Iliescu ve Nobel ödülü sahibi 14
aydının yanı sıra dünyanın dört bir köşesinden
gelen çok sayıda bakan. yazar ve şair bulunuyor.
Şans Topu'nda 6 taliNi
• Haber Merkezi - Şans Topu çekilişinde
2, 10, 11. 29, 31 + 10"u bilen 6 kişı 67 mılyar
756 milyon 250'şer bin lira ikramiye kazandı.
5 bilenler 1 milyar 303 milyon 250'şer biner lira,
4 artı 1 bilenler 115 milyon 550'şer biner,
4 bilenler 15 milyon 50'şer biner, 3 artı 1 bilenler
4 milyon 250'şer biner, 3 bilenler 1 milyon
150'şer biner, 2 artı 1 bilenler 1 milyon 350'şer
biner, ljrtı 1 bilenler 600 biner lira kazandı.