21 Mayıs 2024 Salı English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
17 EKİM 2002 PERŞEMBE CUMHURİYET SAYFA KULTUR kuttur@ cumhuriyet.com.tr 15 W UYGARLIKLARIN İZİNDE. OKTAY EKtNCİ XIV Yapı Yaşam Kongresi'nde "kültürel değişim ve süreklüik" konusu tartışıldı... 'Değiştirilen' dünyada mimarlık • "Urban Ecology" dergisini yöneten Prof. Amos Rapoport, ulusal kimliklerin değerini şu örnekle anlattı: "Gazetelerin bile hem kendilerine ait, hem de ait olduklan ülkeyle bütünleşmiş özgün karakterleri var... Mimaride bunun olmamasını savunmak, ancak yaşamı kavramamakla eş anlamlı olur..." Dünya değişiyor mu; "değiştiri- liyor" mu?... Kuşkusuz her ikisi de... Ancak, sadece birinciyı temel alan düşünce- lerde, bu değişimin "olumsuziuk- larına" da bir tür "yazgı" gıbi bo- yun eğmek var... Ikincisinin de bir "gerçeklik" ol- duğunu bilen düşünceler ise aynı olumsuzluklann "durdurulması" için bilınçli insanın devreye girme- si gerektiğini de savunuyorlar... Işte bu ikilemin "mimarlık dün- yasındaki" güncel tartışmalanndan olan; "küreselleşme sürecinde kültürel değişmeler ve mimarlı- ğın sürekliliği" konusu, Mimarlar Odası Bursa Şubesi tarafından bu yıl 14.'sü 11-12 Ekim 20O2'de dü- zenlenen "Uluslararası Yapı ve Yaşam KongresF'nde ırdelendi. 2005 yılında lstanbuTda 120 ülke- den 10 bin mimann katıhmıyla ya- pılması beklenen "Dünya Mimar- lık KongresP'ne bir hazırlık olma- sı için de belirlenen bu temanın çar- pıcı değerlendirmelerini yapanlar arasında ise Bursalı mimarlann ya- bancı konuklan da vardı... Örneğin, Avusturya Tarihi Anıt- lar Konseyi eskı başkanlanndan, Avrupa Komisyonu'nun anıtlar ve siteler bilirkişisi Prof. Manfred VVehdorn dedi ki: "Bursa'yı gezin- ce de gördüm ki gelecek için geç- mişin değerlendirilmesinde hâlâ geç kalınmış değil... Değişim kül- türel sürekliliği içerdiği taktirde olumlu bir yannı da hazırlayacak- tır..." Prof. VVehdorn, şunlan da anım- satmadan edemedi: "AB'nin ülke- nizdeki bu büyük kimlik zengin- liğini göz ardı etmesi olanaksız... Ancak sizler de yine bu özgün kimliğinizi koruyarak AB ailesine katılmada kararlı olmahsınız..." Kongrenin diger yabancı karılım- cılanndan mimar ve şehirci Prof. Amos Rapoport ise dünyanın de- ğiştiğınden kaygı duyanlann "de- ğiştirmevi"de gündemlerine alma- lan durumunda "mimar olmaları- nı kültürel misyonunu" üstelene- bileceklerini vurgulayarak, bir za- manlann devrimci ruhuna "özlem" duyan alkışlan topladı... Şehircilikte doğayı ele alan "Ur- ban Ecology" dergisini de yöneten Prof. Rapoport, özlü sunuşunda ulu- sal kimliklerin değenni şu örnekle anlarn: "Gazetelerin bile hem ken- dilerine ait hem de ait olduklan ülkeyle bütünleşmiş özgün karak- KENTLER DE MEZARA GİRERLERSE - Tarihsel mimari birikimini insanlanyla birlikte mezara gö- men kentlerimizde, kimliğin ve estetiğin yerini de ilkel bir mekan kültürü alıyor. (Fotoğraf. ALt PARSA) terleri var... Mimaride bunun ol- mamasını savunmak, ancak yaşa- mı kavramamakla eş anlamlı olur..." Paneldeki vurgulamalar Peki, küreselleşmenin "tekdüze mimarisine" lcarşı, yerel ve bölge- sel kımlıklerin çağdaş yaşamı da ku- caklayacak bir gelişkinlik içinde sürdülebilmesi için kültür ve şehir- cilik politikalannda ızlenmesi gere- ken tutumtar nelerdir?... Kongrenin emektarlanndan ve Bilimsel Kurul'un sekreteryasmı yürüten Defne Benol Acar'ın açık- ladığına göre, çağrı metninde de vurgulanan bu soruyu bildiri konu- su yapan 64 başvuru olmuş... Davet- li uzmanlannkiyle birlikte 24 bildi- ri ise 6 orurumda sunulabildı. Ikinci günün sonunda yapılan ve oturum başkanlannın katıldıklan "genel değerlendirme" panelinde ise hemen her konuşma, yine bu ko- nunun 2005'deki uluslararası Istan- bul buluşraasından önce tüm mi- marhk okullanmızda ve Mimarlar Odası'nın tüm birimlerinde benzer toplantılarla ele alınması gereğini gösterdi... Örneğin, Prof. Dr. Şengül Öymen Gür, son yıllarda gözlenen "koru- macı ve koruma karşıtı" ikilemi- nin ashnda "yapay" olduğunu vur- gulayarak; "her mimari, geçmişin kültürü üzerine bina edilir; en modern formlarda bile eskiden gelen değerlerin birikimi vardır; bu nedenle korumaya karşı gibi görünenler için de tarih en güçlü yaratma ve tasarım kaynağıdır..." derken, keşke bunlan ülkenin tüm mimarlan da dinleyebilseydi... Benzer şekilde Doğan Hasol da; "Dildeki, yemeklerdeki, müzikte- ki yozlaşma elbette mimariye de yansıyor... Bu nedenle kimlikli bir mekân anlayışı için, tüm alanlar- da tarihten gelen kültür birikim- lerinin değerini kavrayan bir bi- linçle yaşamı ve mimariyi buluş- turmak gerekiyor..." diyordu... Prof. Dr. Mete Tapan'ın öne çı- kardığı ise, ashnda ülkemizde her- kesin "tarih" öğrendiği ama uygar- lık tarihi yerine savaşlan öğrenerek mimarlık eğitimine başlamarun geç- mişle gelecek arasında bağ kurma- da en büyük sorunu yarattığıydı. Panelde, "değişimin aynı za- manda geçmişin iyi ve olumlu yanlarını içererek de mümkün olabileceğini ve mimarlığın tavrı- nı bu yönde olması gerektiğini" açıkça vurgulayanlardan biri de Prof. Dr. Ataman Demir oldu... Ya- şadığırruz çağın "kavranabilmesi" için bile geçmişin öğrenilmesi ge- rektiğini belirten Demir'in "arke- olojiyi bilmeyen mimar desinatör bile olamaz" demesi, unutulur gi- bi değildi... Prof. Dr. Ayfer Aytuğ da mimari mirasın yok edilmesi sonucunda eğer "kazanılan" bir şeyler varsa bile, "yitirilen değerierin yanında bir hiç olduğunu" görebılecek bı- lince gereksinım olduğunu anlattı... Sürekli değişim ortamında, olum- lu olanın hangi aşamada sona erdi- ğini ve korumanın hangi algılama- larla devreye gireceğini irdeleme- nin de önem kazandığmı anlatan Prof. Dr. Zekiye Abalı'nın ardın- dan Mimarlar Odası Bursa Şubesi Başkanı Turgay Erdem de kongre- yi şu sözlerle kapattı: "Buradaki değerlendirmelerin mimarlık ya- şamına da yön verebilmesi için ça- balarımızı sürdüreceğiz... Başta üniversiteler olmak üzere ilgili herkesin artık kimlikli bir ülkede yaşamayı önemsemeleri duru- munda, kentlerimiz de buna uy- gun yapılar ve mekânlarla dona- rılacaktır..." IjREZÎLYAUGRUBUNKONSERl 18-19EKIM'DE Azymuth grubu Babylon'da Kültür Servisi - Rio de Ja- inero'lu Azymuth grubu, 'Fu- jifilm Music VVeekends' kap- samında 18-19 Ekim tarihle- rinde Babylon'da konser vere- cek. Fujifilm Music Weekends konserleri kapsamında Türki- ye'ye gelen ve yaptıklan mü- ziğe 'samba doido' yam 'çıl- gın samba' adını veren Azy- muth grubunun yıldızı, Formu- la I yanşçısı Fittipaldi için ha- zırlanan anma albümündeki parçalanyla parladı. tkinci albümleri 'Agua Nao Come Mosca' ile uluslararası ün kazanan grubun yüksek ge- rilimli Brezilya ritimlerini, caz ve funk'm rastlantısal akustik ataklanyla zekice harmanla- yan müzikleri özellikle 80'ler- de büyük bir izleyici kitlesi edindi. Atlantic ve Milestones plak şirketlerinden çıkardıklan on- larca albüm kaydıyla başarı ka- zanan topluluk, kendi kökenle- rinden gelen müziği caz doku- nuşları katarak elde ettikleri tarz ile mbp (Brezilya Popüler Müziği) alanında suuflandınl- dılar. (0212 292 73 68) JL ENÎTÜRKİYEPARTtSÎ GENEL BAŞKANIISMAÎL CEM: Sanata vesanatçıya duyarhyız Kültür Servisi - Yeni Türkiye Par- tisi (YTP) Genel Başkanı Ismail Cem, dün partisinin kültür-sanat po- litikalannı anlatmak üzere Feriye Lokanüsı'nda bir toplann düzenledi. Sanat dünyasından birçok ünlü is- min katıldığı toplanbda Cem, Türki- ye'nin müthiş bir tarih, kültür ve uy- garhk birikimi olduğunun altını çi- zerek Türkiye'nin bu birikimi dış politıkaya katabildiği ölçüde dünya dengelerinde öne çıkabileceğini söy- ledi. Cem, "Kültür ve sanat bir ül- keye, bu zenginliğini diğer ûike- lerle paylaşabilen bir toplum ol- ması açısından çok büyük bir avantaj sağhyor. Biz çağdaş siya- setçiler olarak paylaşan, sorunla- n asli sahibinden öğrenen ve bir- likte çözüm geliştiren bir anlayışın temsilcileriyiz. YTP'de dört kül- tür bakanıyız. Ercan Karakaş, Ti- muçin Savaş, îstemihan Talay ve ben. Elbette sanata ve sanatçıya karşı daha duyarüyız" dedi. Çağdaş dünyayla bütünleşmek için yola çıktıldanna değinen Ercan Karakaş "Parti yönetimi olarak hedefimiz toplumun çeşitli kesim- lerinin birikîmlerinden yararlan- mak, Türkiye'nin sorunlannı hep birlikte çözmek için bu çağdaş bi- rikimlerden yararlanmak" diye konuştu. Kitabı KDV kapsamından çıkaracaklanru belirten Karakaş, şu anda 54 olan toplum merkezlerınin sayısını kısa sürede 1000'e yüksel- teceklerini ve bu merkezlerde ço- cuklann, gençlerin ve kadınlann eği- timden ve çeşitli sosyal-kültürel ekinJilderden yararlanmalannı sağ- layacaklanm söyledi. ODAK NOKTASI AHMET CEMAL liyatroda 'Şimdiki Zaman' ve Tarih... Yirminci yüzyılın önemli tiyatro adamlarından Heiner Müller, bir söyleşide tarihi oyun türünün günümüzdeki işlevine ilişkin bir soruyu şöyle ya- nıtlar: "Tarihi oyun ashnda uygulamada pek işi- me yaradığını söyleyemeyeceğim birkavram, zi- ra tiyatro açısından bakıldığında her oyun, şim- diki zamana ait, dolayısıyla da tarihi bir oyundur. Insanlar tiyatroya girip oturuhar, içinde bulun- duklan anda ve zamanda bir oyunu yaşartar vebu oyun ile yine içinde yaşamakta olduklan tarihsel konum, yani şimdiki konum arasında ilişki kurar- lar. Kanımca bu bağlamda belirleyici olan, tarih- selciliğin artık geçmiş olması. Tarihselcilik, tarihi oyunlann yazmaya çalışıldığı kısa birdönemdi. Bu oyunlar, kostüm oyunlan diye adlandınlmaktadır. Bugün ise tarih üzerine yazmanın tek yolu, insa- nın kendi tarihsel konumunu da biriikte yazması- dır." Bir oyunu izlerken yaşanmakta olan "şimdiki zaman" ile izleyicinin içinde bulunduğu "tarihsel konum" arasında böyle bir bağ kurmak, düşünen birey olmanın temel koşullarından biri sayılan ta- rih bilinciyle eşanlamlıdır. Bu bilinç doğrultusun- da, tarihi eski'nin göstergeleri aracılığıyla değil, bugünle bağlantısı içerisinde algılamak, geçmiş- te olanı yalnızca anlatmakla yetinmeyip, anlatır- ken o geçmiş karşısında belli bir tavır alma zo- runluluğunu da beraberinde getirmektedir. "Ken- di tarihsel konumunu da biriikte yazmak" söyle- mi, bu tavır alışın bir anlatımıdır. Çünkü kendi ta- rihsel konumunu da yazmayı tarih yazmanın te- mel koşulu sayan kişi, tarihle kaçınılmaz bir he- saplaşmaya girecektir. Yukarıdaki alıntıda sözü edilen "kostüm oyun- lan", tarihi "bir zamanlar... "ın kafesine kapatıp şimdiki zaman bağlantısından koparma gibi çok vahim bir tehlikeye kaynaklık eder. Zira geçmi- şin geçmişte kaldığını vurgulamakta aşırıya ka- çıldığı ölçüde seyirci de kendi şimdiki zamanıy- la ilintisiz bir zamanı seyrettiği yanılsamasına sü- rüklenecektir. Tiyatro sahnesinde tarihi seyirciye yaşatmanın en güvenilir yolu, sergilenecek tarihi seyircinin şimdiki zamanına taşımaktır. Tiyatro sanatında, bu sanatın doğası gereği, şimdiki zamanın mut- lak anlamda egemen olması, bu taşıma edimini kolaylaştırmaktadır. Tiyatroda olaylar ne zaman geçmiş olursa olsun, olay örgüsünde ne kadar geriye atıf yapılırsa yapılsın, her perdenin tek bir zamanı vardır: Şimdiki zaman. Çünkü her perde şimdi ve burada, kendi şimdiki zamanını yaşa- makta olan seyirciye, o şimdiki zamanı paylaşan oyuncular tarafından oynanır. Zamanın bulunuşundan günümüze kadar ge- çerliliğini korumuş olan o geçmiş zaman -şimdi- ki zaman-gelecek zaman bölümlemesinin tiyat- roda ortadan kalktığı ve her şeyin kaçınılmaz bir biçimde tiyatronun kendi şimdiki zamanında geçtiği, böyle bir zamana hapsolduğu bile söy- lenebilir. Bu, örneğin birinci perdenin "birzaman- lar..." söylemiyle belli bir geçmişe atıfta buluna- rak sona ermesi ve ikincı perdenin o "birzaman- lar... "\ konu alması halinde de böyledir, çünkü ilk perdenin bizi götürdüğü geçmiş, ikinci perdede yine tiyatronun şimdiki zamanında sergilenen bir geçmiş olacaktır. Şöyle de denilebilir; Bir göste- rim sanatı olarak tiyatro, sahnede her zamanı an- cak şimdiki zamanda gösterebilme olanağına sa- hiptir. örneğin sahnedeki bir vazonun öyküsü anlatılıyorsa, sözcükler aracılığıyla o vazonun geçmişteki haline atıfta bulunulurken, vazo sah- nede o andaki konumuyla gösterimin nesnesi ol- makta direnecektir. Ya da oyunun kahramanla- rından biri sahnenin önüne ilerlese ve izleyicile- re: "Ben, şimdi Otuz Yıl Savaşlan döneminde ya- şıyonım..." tarzında bir açıklamada bulunsa bi- le, bu açıklama onu birkaç yüzyıl öncesine de- ğil, fakat sahnedeki şimdiki zaman'da yeralacak bir Otuz Yıl Savaşlan'na götürecektir. O zamanı payiaşmakta olan seyirciyi aslında kendi zamanının dışındaki bir şeyleri seyrettiği yanılsamasına sürüklemek, onun kendi konumu- nu tarihsel bir sürecin sonucu olarak değerlen- dirmesini, dolayısıyla da eleştirelliğini engelle- mekten başka bir sonuç doğuımaz. e-posta: ahmetcemalfa superonline.com [email protected] KOVANCILARİCRA DAİRESİ'NDEN GAYRİMENKULÜN AÇIK ARTTIRMA tLANI Dosya No: 2000 2 Tal Satılraasma karar verilen gayrimenkulün cinsı, kıymetı, adedi, evsafi: Yeri Parsel Cinsi Alanı Hissesi Kıvmeti Satış saati MdcezKtçi 208 Arsa 1065 Tam 52.339.000.000 9.30-9.45 YazbaşıÇmoz 7 Arsa 300 Tam 2 814 000 000 9 50-10.05 Yukanda nıtelıklen yazılı bulunan 208 no'lu parsel yıgma 2 kat 4 daırelı bir ev olıç her dairesinde 1 salon 3 oda mutfak ve banyo bulunmaktadır ve imar planı için- deâr. 7 parselde kayıtlı gaynmenkul ise 1 adet tek katlı yığma olarak ınşa edılmış korut olup 3 oda mutfak ve banyodan ıbaret ve yaklaşık 35 yülık bina olup beledıye imar planııçindedir. Satış şartları: 1- Sanş. 7/12.2002 günü saat 09.30'dan !0.05'e kadar adliye binası önünde açık artcrma suretiyle yapılacaktır. Bu arttırmada tahmin edilen kıymetin yüzde 75'ıni ve rüç*ıanlı alacaklılar varsa alacaklan mecmuunu ve satış masraflannı geçmek şartı ile ihıs olunur. Böyle bir bedelle alıcı çıkmazsa, en çok arttıranın taahhüdü baki kal- maı şart\la 17' 12 '2002 günü aynı yerde aynı saatte ikinci arttırmaya çıkanlacaktır. Buırttırmada da bu miktar elde edılememışse ga>Tİmenkul en çok arttıranın taahhü- dü aklı kalmak üzere arttırma ilanında gösterilen müddet sonunda en çok arrtırana iha.e edılecektir. Şu kadar kı arttırma bedelınin malın tahmin edilen kıymetinın yüz- de -O'ını bulması ve satış isteyenın alacağına rüçhanı olan alacaklann toplamından faza olması \e bundan başka paraya çevırme ve paylaştırma masraflannı geçmesı lazmdır Böyle fazla bedelle alıcı çıkmazsa satış talebı düşecektır. 1- Artnrmaya iştirak edecekJenn, tahmin edilen kıymetin yüzde 20'si nispetinde pev akçesı veya bu mıktar kadar milli bir bankanın temınat mektubunu vermelen la- zırrdır. Satış. peşin para iledir, alıcı istedığinde 20 günü geçmemek üzere mehil ven- lebıiı. Tellaliye resmı, ihale pulu, tapu harç ve masraflan alıcıya aittır. Binkmış ver- giler satıs bedelınden ödenir. •- Ipotek sahıbi alacaklılarla diğer ılgililerin (*) bu gayrimenkul üzerindeki hakla- nn hususıyle faiz ve masrafa dair olan iddialannı dayanağı belgelen ile on beş gün içxde daıremize bildirmelen lazımdır. Aksi takdirde haklan tapu sicili ile sabit ol- maJkça jaylaşmadan hanç bırakılacaklardır. i lhaleye katılıp daha sonra ıhale bedelını yatırmamak sureriyle ihalenin feshine sehp olan tüm alıcılar ve kefılleri, teklif ettikleri bedel ile son ıhale bedelı arasında- ki irktan ve diğer zararlardan ve aynca temerrüt faızınden müteselsılen mesul ola- calırdır Ihale farkı ve temerrüt faizi aynca hükme hacet kalmaksızın dairemizce ta.T.ıl olunacak, bu fark, varsa öncelikle temınat bedelinden alınacaktır. f- Şamame, ilan tarıhinden ıtibaren herkesin görebılmesi için dairede açık olup marafı \;rildiği takdirde isteyen alıcıya bir örneğı gönderilebilir. (- Satısa iştirak edenlerin şartnameyı görmüş ve münderecatını kabul etmiş sayıla- cakan, başkaca bilgı almak isteyenlerin 2000,2 Tal. sayılı dosya numarasıyla mûüılütimüze başvurmalan ilan olunur. 07 10.2002 (') llgnler tabırine irtifak hakkı sahıpleri de dahıldir. Basın: 62514 ELBİSTAN HUKUK MAHKEMELERİ YAZIİŞLERİ MÜDÜRLÜĞÜ'NDEN GAYRİMEIVKULÜN AÇIK ARTTIRMA tLANI Dosya No: 2002,1 Satılmasına karar verilen gayrimenkulün cinsi, kıymeti. adedi. evsafi: Elbıstan Güneşli Mahallesi Çarşı Caddesi mevkiinde bulunan 28 ada 31 nolu par- sel sayıh 291.95 m2 alanındaki arsa, bıtişik nizam 4 katlı tıcan alana tahsislı olup, tapuda Nurettin Halitoğlu ve 14 şenki adına kayıtlı iken, ortaklığm giderilmesi için satışına karar verilmıştir. Satışa esas olan muhammen bedeli 350.340.000.000.-TL. değerindedir. Hisedar maliklenn vergi kimlik numaralanm mutlaka dosyamıza göndenneleri gerekmektedır. Satış şartlan: 1- Satış. 09 12'2002 günü saat 10.00'den 11.00'e kadar 318 nolu yazıişleri müdür- lügü odasında açık arttırma suretiyle yapılacaktır. Bu arttırmada tahmin edilen kıy- metin yüzde 75'ini ve rüçhanlı alacaklılar varsa alacaklan mecmuunu ve satış mas- raflannı geçmek şartı ile ıhale olunur. Böyle bir bedelle alıcı çıkmazsa. en çok arttı- ranın taahhüdü bakı kalmak şartıyla 19 12 2002 Perşembe günü aynı yerde aynı sa- atte ikinci arttırmaya çıkanlacaktır Bu arttırmada da bu mıktar elde edilememışse gayrimenkul en çok arttıranın taahhüdü saklı kalmak üzere artnrma ilanında gösteri- len müddet sonunda en çok arttırana ihale edilecektır. Şu kadar kı arttırma bedelinin malın tahmin edilen kıymetınin yüzde 40'ını bulması ve satış isteyenin alacağına rüçhanı olan alacaklann toplamından fazla olması ve bundan başka paraya çevirme ve paylaştırma masraflannı geçmesi lazımdır. Böyle fazla bedelle alıcı çıkmazsa sa- tış talebı düşecektır 2- Arttırmaya iştirak edeceklerin. tahmin edilen kıymetin yüzde 20'si nispetinde pey akçesi veya bu miktar kadar millı bir bankanın temtnat mektubunu venneleri la- zımdır. Satış. peşın para iledir, alıct istedığinde 20 günü geçmemek üzere mehil ve- rilebılır. Tellaliye resmı. ihale pulu. tapu harç ve masraflan alıcıya aittir. Birikmiş vergiler satış bedelinden ödenir. KDV alıcıya aittir. 3- Ipotek sahibi alacaklılarla diğer ılgihlerin (*) bu gaynmenkul üzenndekı hakla- nnı hususiyle faiz ve masrafa daır olan iddialannı dayanagı belgelen ile on beş gün içinde daıremize bildirmeleri lazımdır. Aksi takdirde haklan tapu sicili ile sabıt ol- madıkça paylaşmadan hanç bırakılacaklardır. 4- thaleye katılıp daha sonra ihale bedelini yatırmamak suretiyle ihalenin feshine sebep olan tüm alıcılar ve kefillen, teklif ettikleri bedel ile son ıhale bedeli arasında- ki farktan ve diğer zararlardan ve aynca temerrüt faızinden müteselsılen mesul ola- caklardır. Ihale farkı ve temerrüt faızı aynca hükme hacet kalmaksızın dairemizce tahsıl olunacak. bu fark. varsa öncelikle teminat bedelinden alınacaktır. 5- Şartname, ilan tanhınden ıtibaren herkesin görebılmesi ıçın dairede açık olup masrafı venldiği takdirde isteyen alıcıya bir örneği göndenlebılır. 6- Satışa iştirak edenlerin şartnameyı görmüş ve münderecatını kabul etmiş sayı- lacaklan, başkaca bılgi almak isteyenlerin 2002 1 sayılı dosya numarasıyla müdür- lüğümüze başvurmalan ilan olunur. 02 10/2002 (*) llgililer tabinne irtifak hakkı sahiplen de dahildır. Basın: 61896 FETHTYE 1. İCRA MÜDÜRLÜĞÜ'NDEN TAKDÎRİ KIYMET-FTİLt HACİZ TUTANAĞENTN tLANEN TEBLİĞİDtR Dosya No: 2001/470 E. Alacaklı Mevlüt Erdemir vekili Av. Ali Bergamalı'ya borçlu Hanife Erdoğan Du- rak'ın taşınmazında hıssedarlan; 1- Macide Yılmaz, 2- Nurettin Sökel, 3- Semra Al- per, 4- Ayfer Özyedican, 5- Beyhan Yalçıklı, hakkında Muğla ili Marmaris ilçesi Tu- runç Karadere mevkii, Tapu Sicil Müdürlüğü'nde kayıtlı 308 parsel sayılı taşmmazın 600 '4500 borçlu Hanife Erdoğan (Durak) adına kayıtlı olup, taşınmazın kıymet tak- diri tutanağı bila tebliğ iade edilmesi nedeniyle Tebhgat Kanunu'nun 28. maddesı ge- reğince ilanen tebliğine karar verilmiştır. Hacze konu Muğla, Marmans Turunç Ka- radere mevkiinde kain, tapuda pafta 308 parselde kayıtlı taşınmazın 01.02.2002 tari- hinde takdiri kıymet ve fiili haczi yapılmıştır. Gayrimenkuldekı; - Taşınmaz üzennde 110 adet zeytin: 26.400.000.000.-TL. - Taşınmazın değeri: 90.000.000.000.-TL. Toplamı: 116.400.000.000.-TL. olup borçlunun hissesine 116.400.000.000x600'4500= 15.52O.OOO.OOO.-TL. olabileceği tespit edilmiştir. Işbu ilanın gazetede yayın tarihunden itıbaren 7 güne 5 gün ilavesiyle 12 gün için- de yapılan kıymet takdinne itirazınız varsa ıcra tetkık merciı hâkimliğine itiraz etme- niz, etmezseniz yapılan kıymet takdirinin bu halıyle kesinleşeceği tebliğ yerine kaim olmak üzere ilan ve ihtar olunur. 24.09.2002 Basın: 62048 AKÇAABAT ASLİYE HUKUK MAHKEMESt'NDEN Esas No: 2002/435 Davacı TEDAŞ Genel Müdürlüğü vekili tarafından aşağıda isimleri belirtilen kişi- ler aleyhine mahkememize açılan kamulaştırma bedelinin tespiti ve taşınmazın idare adına tapuya tescıli davasında, Kamulaştırma Kanunu'nun 4650 sayilı kanunla deği- şık 10. maddesi uyannca tensiben verilen ara karan gereğınce. Trabzon ılı, Akçaabat ilçesi, Salari Mahallesi Abeda mevkiinde kâin ve aşağıda malikleri ve davahlan ve özellıklen yazılı taşınmazlann yine aşağıda belirtilen kısmı kadannın davacı TE- DAŞ Genel Müdürlüğü'nün 16.10.1997 tarihli 24-532 sayılı karan ile kamulaştınl- masına karar venldiği, kıymet takdır komısyonu tarafından belirlenen bedeli aşma- mak kaydı ile pazarhkla satın alınması için anlaşma sağlanamadığmdan kamulaştır- ma bedelinin tespiti ile taşınmazın idare adına tescili için mahkememize işbu dava- nın açıldığı ve mahkememizce yapılacak yargılama sonunda belirlenecek kamulaş- tırma bedelinin 4650 sayılı kamın gereğınce ilgihler adına mahkemece belirlenecek Akçaabat Ziraat Bankası Şubesı'ne yatınlmasına ve bedelin yatınlması ile de taşın- mazın idare adma tesciline karar venleceği hususu Kamulaştırma Kanunu'nun 4650 sayılı kanunla değişik 10. maddesi hususu gereğince ilanen tebliğ olunur. Davalı ve Maiikler: 1- Osman Güner Pafta/Ada: 10 Parse!: 376 Yüzölçüm: 9840.00 m2. Kamulaştınlan Alan/Hat altı-direk yeri: 440.00 m2. Basın: 50233
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle