14 Kasım 2024 Perşembe English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
14 EKİM 2002 PAZARTESİ CUMHURİYET SAYFA HABERLER İNSANIN SERÜVENİ •*- -* •* TURHAN SELÇUK TA3İATLI ÎSTAN3UL HAHİK0LAD2 MACZ3ALAHI UNESCO'nun ortak kültür değerleri listesine alınan 9 tarihi kent ve anıt korunamıyor 'Dünyamirası'na yağmaOKTAV EKtNCİ Birleşmiş Milletler ülkelerince 1972'de imzalanmaya başlanan, Tür- kiye'nin ise 1982 de onayladığı, UNESCO tarafuıdan "dünya mirasT listesine alınan tarihsel kentlerimiz, anıt eserlerimiz ve antik yerleşmele- rimiz acaba ne durumdalar?.. Ekim-2002 sayısında, 174 ülkeden 730 dünya mirasını tanıtan National Geographic(NG) dergisi, aynı sayının Türkiye baskısında da ülkemizden lis- teye giren "9tarihsel merkezde" bu so- ruyu irdeliyor... Arkeolog Nermin Bay- çın tarafindan derlenen NG'deki bil- giler ve aynı yerlere ilişkin bizim de gözlemlerimizi içeren bir "gend du- rum" saptaması özetle şöyle: İstanbul - Tarlhl Yarımada Üç imparatorluğa başkentlik yapan ve 2600 yıllık "kesintisiz kentsel ya- şamm" kültür ve uygarlık birikimle- rinitaşıyan"Suriçi" bölgesi... 1985'te dünya mirası sayılmasından ancak 10 yıl sonra "SİT" ilan edilebildi... MimarlarOdasTnın. tarihsel yan- madanın içinden yeni "oto-yoUar" öneren bir "Dalan dönemiptanina" aç- tığı iptal davasında, bilirkişilerin ve mahkemenin bu eksikliğe dikkat çek- meleri üzerine 1995 yılında alınan "Suriçi SÎT"i karanna rağmen, yine bütüncül bir "korumaptanı" bugün de yürürlüğe girebilmiş değil... Suriçi'ndeki gecikmiş SİT karan, tarihi dokuyu yıpratan yeni yapılaş- maya olanak saglarken, "planazkk" ka- çak uygulamalan körüklüyor... Örne- ğin bu bölgenin zaman ıçinde "trafik baskısından anndınlmasT hedefı bı- le Yenikapı'ya kaçak inşa edilen "fe- ribot iskeleleri" ile delindi... Marma- ra kıyısındakı banliyö hattıyla bağlan- ülı güney-kuzey metrosunun Zeytin- burnu- Haliç yönünde surdışuıdan ge- çirilmesi mümkünken, bu seçenek ye- rine Tarihi Yanmada'nın tam ortasın- dan uygulanması da "dünya mirası kent dokusunu" tehdıt edıyor... Bütün bu sorunlann temelinde ise "imar ve korumadan sorumhı'' yerel yönetimin "parçalannuşhğı'' da var... Çünkü Tanhi Yanmada, hem Büyük- şehir Betediyesi nın, hem de Eminönü ve Fatih belediyelerinin "ayn ayn" davrandıklan, dünyadaki bu tür fark- h yerel otoritelere bölünmüş tek suri- çındeki eski kent merkezi örneği... Kapadokva-Cöreme bölgesl Peribacalan, yöresel mimari doku- su, yeraltı kentleri, kayalara oyulmuş Idliseleri, vadileri, özgün peyzajı ve ya- şanmışlık tarihiyle Göreme I985'te dünya mirası sayıldıktan sonra 1986'da da 8 ilçeyi barındıran bir kesimiyle t4 miBi park" kapsamına alındı... Ka- padokya bölgesiyle bir bütün olarak korunabilmesi için 1990'larda hazır- lanan "özel yasa tasansı" siyasi des- tek görmediğinden TBMM'den geçe- medi.. Aynı şekilde bu yasa ilkeleri- ne bağlı üretilmesi gereken "Kapa- dokya Koruma Master Planı" da ger- çekleşemediğinden, özellikle "turizm yıpüarT ile özgün peyzajı zedelenme- ye başladı... Göreme ve çevresinde çok sayıda belediyenin "bağımsızimar yeddlerini" yine bütuncül bir koruma hedefıne bağlı kalmadan kullanma- lan da tahribah arttınyor... NG dergi- si. buna son örnek olarak, Ürgüp-Ava- nos yolu çevresinde planlanan "yeni komıt alanlannı" göstenyor... Türkiye'den UNESCO listesine alı- nan ilk ve tek "anıtsal yapı" olması- nın nedeni, dünyadaki tüm ortaçağ yıpılannın "en özgünlerinden" biri oarak kabul edilmesı... 1- tstanbul-Tarihi Yanmada: Plansızbk ve yönetim karmaşası altında, 2600 yıüık kent dokusu korunamryor. 2- Kapadokya-Göreme Bölgesi: Peribacalanyla ünlü gizemli vadikr "turistik tesislerle" doluyor... 3- Divriği- Ulucami ve Darüşşifası: 13. yüzyıl dünyasının en önemli mimari anra, yalnızhğın ve bakunsızhğm kurbam. 4- Hitit Başkenti Hattuşa: 4000 yü öncesinin Anadolu kent uygarhğını belgehyor.. 5- NemrutDağı Anıt Mezan: Tümülüs teraslanndaki Tann haykellerinin başlarında çatlamalar var». 6- Panıukkale ve Hierapolis: Termal suyu kaynağında kesen oteller yıkıldı; hamanılanyla ünlü antik kent arük travertenlerie yine baş başa... 7- Xanthos-Letoon Kutsal Kenti: Fethiye'nin Eşen Ça\ı havzasındaki kutsal tapınaklar "arkeolji bahçesi" könde korunacak.... 8- Safranbolu Kentsel Sit'i: Yıllarca UNESCO listesine girmesi için kampanyalaryapıldı; ancak şimdi korumayı zedeleyen imar uygulamalanna da sahne oluyor.» 9- Troia, Destanlann Kenti: Dünya Mirası listesine 1998'de alındı; son bulgular "Anadolu kimtiğini*' güçlendiriyor™ Selçukhı mimari kültürünün eseri olan bu t "ünik" (dünyada tek) mimar- lık yapıtının soyulmasına ve tahriba- tına engel olunamadı... Hünkârmah- filinin parçalan, şamdanları, halılan çalındı; bir bekçisi ve alarm sistemi bi- le olamadı... Son olarak da 22 Haziran günü ca- mi minberinin iki kanadının çalındı- ğına dikkat çeken NG dergisinde özet- le şu saptama yapılıyor: "Vakrflar ve KültürBakanhğı'nca sürdürülenona- nm verestorasyonlarda kubbesi defa- larca tadilat görea değiştirflen ve du- varlannda çaaaklaroluşanvapmın ar- ük kaha bir projeyle kurtanlması ge- rekiyorJ' Hitit baskentl Hattuşa Hitit uygarlığının başkenti olan, 4000 yıllık geçmişin hemen tüm mi- mari ve kentsel değerlerini bugünle- re taşımış, kalesı, surlan, saraylan, görkemli kapılan, tapınaklan ve dığer yapılanyla bir tarih ve uygarlık dün- yası... Hattuşa nın 30 bin parça tableti, 2001 yılında yine UNESCO tarafin- dan "DünyaBelleğiListesi'1 ne alındı... Almanlann yürüttüğü kaalarla sürek- li yeni bulgulann elde edildigi StT bölgesi de "arkeoloük parkalanT ola- rak düzenlendi... Hattuşa'daki başlıca sorun olarak ise tarihi kalıntılann bu- lunduğu alanlara "ha\>aıılann ginne- si" gösteriliyor... Oysa, kamuoyunda pek önemsenmeyen, ancak bu çok özel kentin günümüzdeki yerleşmesi olan Boğazkale kasabasmdaki yaşa- mı "tarihine yataşmaj'acak'' bir çare- sizliğe sürükleyen "yokhıklar'' da ay- nı sitinkorunmasını olumsuz etkilıyor... Nemrut Dağı anıt mezarı 2200 yıl öncesine ait, KuzeyMezo- potamya'daki Kommagene Kralhğı'nın tannsal heykellerini banndıran, Doğu Toroslar'dan >ükselen Nemrut Da- ^'nın doruğundaki 40 m.'ye kadar çı- kan dev mezar (tümülüs), Pers (îran) ve Baü Anadolu (Ege) kültürlerinin amtsal sentezini oluşruruyor_ Tarih boyunca olduğu gibi günü- müzde de hâlâ doğa koşullanna kar- şı "kendi direnisiyle" dayanabilen bu esrarengiz görünümlü heykellerin ve yazıtlann daha fazla yıpranmaktan kurtanlmalan için onanm ve özgün yer- lerine taşınmalan projeleri devrede... Anıtsal mezar Kral 1. Antiokhos'a ait... Tümülüs teraslannda tahta otu- ran tann heykellerinin kopan başlann- da ise çatlaklar ve aynhnalar var... Adıyaman ilimizin Kâhta ilçesine önernli bir turizm hareketi de sağlayan bu kutsal StT için tasarlanan "Nem- rut Projesrnin ise fınans kaynağı so- runu devam ediyor... Pamukkale ve Hierapolis Beyaz travertenleriyle birlıkte bun- lan yaratan termal suyla bütünleşmiş hamamlanyla ünlü Hierapolis kenti- nin birlikte ve çok özel bir "arkeolo- jik-doğal StT" oluşturduğu Pamuk- kale için dünya mirası listemizin "en şanshsı" diyebiliriz... Çünkü, ülkemizde ilk kez önceden ruhsat verilmiş "vasaloteDer* bu SİT'in yaşayabilmesi için birkaç yıl önce yı- taldılar... Kültür Bakanhğı'nca yaptınlan ve Denizti'deki MimarlarOdası ile diğer ilgili kuruluşların vahükeşgüdümün- de karar ve uygulama süreçlerinde et- kin olduklan "koruma planlama- sı"uygulanarak travertenlerin içinden geçen yollar da iptal edildi. Pamukkale'de bu olumlu süreçle birlikte halen çözüm bekleyen "so- runlar" ise komşu Karahayıt'taki otel- lerin denetimsiz kullandıİdan yeraltı sulanyla doğal dengelerin bozulma- sı; Hierapolis yamaçlanndaki Ören köyünün de 1. derece arkeolojik StT içindekikonumu... xanthos-Letoon kutsal kenti Anadolu'nun Batı Akdeniz kültür- lenni besleyen Fethiye-EşenÇayı(Xant- hos Irmağı) havzasındaki aynı adla anılan Likya kenti ile hemen yakının- daki kutsal merkezi Letoon,günümüz- den 4000 yü önceye ait gelişkin bir uy- garlık yaşantısının aynalan... Kutsal alandaki Tannça Leto ve ikızleri olan ApoDon ile Artemis için yapıhnış ta- pınaklarla birlikte, bu kentteki gömü geleneği antik çağın çok özel örnek- lerini yararmış... Kazılan sürdüren Fransız ekipler, yine Fransa'nın des- teğiyle Leto Tapmağı için bir "restitüs- yon" (yeniden canlandırma) projesi geliştirdiler... Buna koşut olarak "Ar- keolojik Bahçe" adı venlen bir antik park düzenlemesi de yeni projeler ara- snıda... Safranbolu kentsel SİT I Türkiye'deki mimari korumacıhğın tek yapıdan "kent dokusu* ölçeğine taşınması çabalannda öncü örnekler- den olan Safranbolu dakı geleneksel halk yapı sanatı zenginliği "dünya miraa"un\'anınıgetirdi... 1975'tekiAv- rupa Mimari Miras Yılı nedeniyle bu kentte başlatılan kültür ve koruma et- kinlikleriyle yerel yöneticilerin de kentsel korumaya olan duyarh tutum- lan, 1994'teki UNESCO listesine alın- ma karannı desteklemiş oldu... Zarif ve işlevsel ahşap sivil mima- ri örneklerinin yanı sıra anıtsal yapı- lan, arastası, meydancıklan ve karak- teristik sokak örgüsüyle de "müze kent" denilen Safranbolu'da son yıl- larda gözlenen sorun ise StT'in genel peyzajını zedeleyen yapılaşmalar... Tarihi dokunun bulunduğu vadiye bakan yamaçlann üst kesimlerinde gerçekleşen "uj'gunsuz" yapılar, dün- ya mirası kararinın Safranbolu için ta- şıdığı değerin son dönem yönetimle- rince kavranmadığını gösteriyor... Ve destanların kenti' Trola Anadohı'nun en ünlü antik yerleş- me merkezlerinden biri ve ilk keşfe- dildiği 1865'ten bu yana uluslararası arkeoloji dünyasının ilgi odağı olma- sına rağmen Troia'nın ancak 1998 yı- lında UNESCO miras listesine ahnma- sı sadece bu konudaki "başvuru gecik- mesiıım" sonucu olmamalı... Çünkü, son yıllardaki kazılarda ortaya çıkan "Anadolu künöğine" ait bulgulann da başlattığı tartışmalarda gözlendiği gi- bi, Batı dünyası ve özelukle Avrupalı tarihçiler, bu "destanlar" kentine uzun yıllarhep "ihtiyatia" yaklaştılar... So- nunda, >ine Avrupa kültür tarihinin de antik kaynaklan arasuıda bulunan Ho- merosve tfyada'nın söylemleriyle ör- tüşerek gün ışığına çıkartılan kentte- ki 1988 sonrası kazılarda "Luvilerm" yaşam ve mimarlık izleri bulununca, dünyanın Troia'ya bakışı değişti. tşte bu gelişmelerle artık her yö- nüyle bir "Anadolu uygarhğı merke- zi" olarak sırlan çözülmeye başlanan Troia'nın en önemli sorunu ise "özel mülkiyeder"... Dünya mirası olması- na rağmen, arkeolojik StT ve olası ta- rihsel yerleşme bölgelerindeki arazi- ler "tapulu tarlalar" olduklanndan, kültür katmanlan risk altında olduğu gibi araştırmalar da yapılamıyor... Bursa Sinan Paşa Camii Çinileri Sotheby's ııasıl kandırdı? • Diyanet Işleri Başkanlığı ile Vakıflar Genel Müdürlüğü Sinan Paşa Camii'ndeki îznik çinilerinin üç kez soyulmasına seyirci kaldı. ÖZGENACAR ANKARA-Bursa Yeni- şehir ilçesi Sinan Paşa Ca- misi'nin 16. yy. tznik du- var çinilerini dört yılda üç aşamada soyup soğana çe- viren kişiler henüz belir- lenmezken, bunlan Lond- ra'da Katar Emiri'nın ku- zenine pazarlayanın tslam sanaü yapıtlannın en önem- li kaçakçılanndan biri olan Yaman Mursaloğhı oldu- ğu behrlendi. 1991'deyine Bursa'da Osmanlı Evi'nden çalınan iki tombak kandiün Sot- heby's Müzayede E\i'nde satışa çıkanlması olayında Mursaloğlu'nun adım ver- miştik. Kültür Bakanlı- ğı'nca "eski eser ticaret bel- gea" eUnden ahnan Mursa- loğlu'na, şu anda "amfî- zem" hastalıgımn teda\isi için sürekli olarak oksijen veriliyor. Yayınumz üzerine Sot- heby's tslam Sanaü Bölü- mü Sorumlusu Prof. John CarsweQ iki tombağı Tür- 1-Tek kare Sotheby's müzayedesinde 13 Nisan'da çıkan çini. 2-Yaman'ın çini çizimi. 3-Yaman'ın el yazısı. 4-Yakup'un deposundakj çtniter. kiye'ye geri getirerek döne- min Kültür Bakanı Flkri Sağlar ile anıtlar ve Müze- ler Genel Müdürü Prof. Dr. Engin Ozgen'e teslim et- mişti. Sağlar ve Özgen bu görüşmeden sonra "Sot- heby's ile türkiye'den kaçı- rüniış yapıtiann açık art- ürmaya çıkanhnaması ko- nusunda anlaşmayavardık. Bu amaçla Sotheby's bize kataloglannı ücretsiz gön- derecek, biz de bu katalog- lan inceleyip kaçak yaprt var mı araşünp, kendileri- nebildireceğiz*' açıklama- sını yapmışlardı. Bu açıklamada behrtilen anlaşmanın "yazıh ohnadt- ğı" için "sözdekakhğı" an- laşılıyor. A>nca, "Türki- ye'den gelen kaçak eserleri satmayacağızgüvencesini" yazılı olarak söylemek baş- ka, kataloglan ücretsiz gön- derip Ankara'dan inceleme istetmekbaşka birnitelik ta- şımaktadu-. Kaldı ki Sot- heby's fîrmasının çeşiüi ül- kelerde yaptığı müzayede- lerin kataloglannı Anka- ra'ya düzenh' ve zamanın- da gönderip göndermediği de bilinmiyor. 13 Nisan 2000 tarihinde Sotheby's Londra'da (L00500) sayıh "Artsofls- lamic VVorld (tslam Dün- yasıSanauan)" müzayede- si ile ilgili katalağunun 110 numaralı tek parçalık tz- nik duvar çinisi, Sinan Pa- şa Camiin'den çahnıp, Mur- saloğlu'nun pazarladıgı bir yapıttır. Sotheby's, 1580yılınata- rihlediği bu tek parça tz- nik duvar çinisini 12-15 bin sterline (yaklaşık 30-37.5 milyar üra) satışa çıkarmış- tı. Bu olay karşısında şu so- rulan sormadan geçeme- yeceğiz: 1. Sotheby's Müzayede Evi 13 Nisan 2000 tarihlibu kataloğu Ankara'ya gön- dermiş midir? tznık tabak ya da sürahilerinin müzaye- delerde satılması doğaldır. Ancak, bir duvardan sökül- düğünü bile bile Someby's bu Îznik çinisini nasıl satı- şa çıkarmışnr? Katalog gön- dermediyse, duvardan sökü- len bir çini satışa çıkartıldı- ğına göre Sağlar-Özgen iki- lisinin Sotheby's ile yaptık- lan anlaşmanın ne anlamı kalmıştır? 2. Sotheby's kataloğu gönderdiyse Anıtlar ve Mü- zeler Genel Müdürlüğü ile Sinan Paşa Camii soygun- lannın önlenemeyişinden birinci derecede sorumlu Vakıflar Genel Müdürlüğü bu önemli ipucunu neden atlamışlardır? Eğer, bu yetkilelerimiz bu ipucunu değerlendirip Sotheby'sden hesap sorsa- lardı. Bu parçayı Mursa- loğlu adına Londra'da 28 Davies Street adresindeki "Yacob'sGaIlery''nin sahi- bi tran kökenlı Yakup Shav- leyan adlı bir antikacıya ulaşacaklardı. Söz konusu tek tznik duvar çinisi, Sinan Paşa Camii pencerelerini çevreleyen çinilerden bî? parçaydı. Ötekileri de o an- da aynı galerinin deposun- da duruyordu. ' Bu pazarlıklar sırasında yapıtlan alıcılara tanıtmak amacıyla Yaman Mursa- loğlu'nun kullandığı ve kendi el yazısı ile bir çizi- mi gösteren iki belgeyi Hol- landalı antika tüccan Mic- hd van Rijn kendi internet sayfasuıda açddadı. Mic- hel van Rijn, Mursaloğlu ile görüşmek için geçtiği- miz haftalarda tstanbul'a gelmişti. Olayın Türkiye açısın- dan önemli bir noktasını ise, Sinanpaşa Camii'nin üç kez 1998, 2001 ve 2002'de soyulması oluştu- rur. Birinci soygunun 17 Şubat 1998'de yapıldığı an- laşılmıştır. Soyguncularbu aşamada "Tann'nm evin- den" bir pencerenin üze- rindeki yazılı bölümden yalnızca bir kare çini çal- mışlar, pencerelerin yanın- da dikey olarak aşağı inen plakalan sökmüşlerdi. Uz- manlannraporlannda, "ka- reye yakın, yüzeyde hata- yilerle nar çiçeklerinin ve bahar çiçeklerinin birbiri- ne dallar ve hançer yaprak- lanyla helezonlar biçimin- de bağlanmasından oluşan bir süsleme mevcuttur" de- nilmektedir. Bu tanmılama Sotheby's'de satışa çıkan plakanın aynısıdır. îkinci ve üçüncü soygun- larda, hırsızlann pencere üs- tündeki çinileri söktükleri beürlenmiştir. Bu sökme işi- ni gerçekleştirmek için soy- gunculann pencerelere is- kele kurmalan gerektiği an- laşılmaktadır. Kullanıma açık bircamide, ziyaretçile- rin, imamın, müezzinin göz- leri önünde soygunun üç kez gerçekleştirilmesi ise akıl alacak gibi değildir. Yerel diyanet yetkilile- ri ile emniyet görevlileri- nin dışmda, Ankara'da ca- miden sorumlu Diyanet Işleri Başkanlığı ile Vakıf- lar Genel Müdürlüğü'nün gereken önlemleri alma- malannı anlamak da ola- nak dışıdır. 31 Ocak 2002 tarihli soygunda pence- relerin üzerindekı, biri Katar prensine sahlan ya- zılı alınlık da dahil ohnak üzere 69 parça îznik du- var çinisi çahnmıştır.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle