Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
12 EKİM 2002CUMARTESİ CUMHURİYET SAYFA
HABERLER
Milli Eğitim Bakanlığı'nın kararı
Anaokulu yanına
bar açılabilecek
• Milli Eğitim Bakanı Necdet Tekin'in
yayımladığı genelgeyle özel öğretim
kururnlanyla okulöncesi eğitim kurumlannın
bar, birahane, kıraathane gibi yerlere 200 metre
uzaklıkta olması zorunluluğu kaldınldı.
ANKAR4(Cumhum« de okullara gelip gittikle-
SÖZÇtZGİNİN Turhan Selçuk
Börosu)-MiJ]i Eğitim Ba-
kanlığı, engellilerin eğitim
gördüğü özel öğretim ku-
nımlanyla okulöncesi eği-
tim kurumlannın bar, bira-
hane, cezaevi, atari salonu
ve kıraathane gibi yerlere
200 metre uzaklıkta olma-
sı zorunluluğunu kaldırdı.
Bakanlık, bu karanna
gerekçe olarak bu kurum-
lara devam eden ögrenci-
lerin, "yetersiziiklerinden
dolayı söz konusu yerlere
giderek ohımsuz davranış-
ta bulunamayacaklannı"
gösterdi. Milli Eğitim Ba-
kanı Necdet Tekin'in ya-
yımladığı genelgeye göre,
özel öğretim kurumlann-
da ve okulöncesi kurumJar-
da öğrenim gören öğrenci-
lerin velilerinin refakatin-
ri belirtilerek, öğrencile-
rin bu tür yerlere zaten gi-
demeyeceği bildirildi.
Genelgede, özel öğre-
tim kummlannda okuyan
öğrencüerin çoğunun, otis-
tik, zihinsel öğrenme yeter-
sizhği, görme yetersizliği
ve beyüı özrü gibi prob-
lemleri olduğuna işaret edi-
lerek, bu öğrencilerin tek
başlanna djşanya çıkması-
nın zor olduğu vurgulandı.
4322 sayılı kanunla MEB 'e
bağlı hiçbir kurumun 200
metre yakınında "hapisha-
ne, meyhane, kıraathane,
kahvehane, bar, elektronik
oyun merkezkri" gibi umu-
ma açık yerler bulunamı-
yordu. Genelgeyle özel öğ-
retim kurumlan için bu
zorunluluk kaldınldı.
Fethiye'nin yeni konukları
• FETHİYE(AA)-
Yunuslardan sonra
caretta caretta türü
deniz
kaplumbağalannı
ağırlayan Fethiye
Körfezi'nde balıkçılar, sevimli konuklannı
balıkla besliyor. Fethiye Kordon Boyu'nda
kıyıya yanaşan caretta carettalar, yerli- yabancı
herkesin ilgisini çekiyor. Fethiyeliler, caretta
carettalann bahk verilmesinden
hoşlandıklannı anlattı.
Uçak gürüttüsü hafsa zayrflatıyor
• CHICAGO (AA) - Havaalanı yakınlannda
oturan Alman çocuklar üzerinde Cornell
Üniversitesi ve Avrupalı uzmanlar tarafindan
yapılan bir araştırma, uçaklann çıkardığı
gürültünün çocuklarda okuma ve öğrenme
yeteneğini, uzun dönemde de hafizayı
zayıflattığui] ortaya koydu. ':-;*,"
Bakan, silah karşıtlapını kadınb
• ANKARA(AA)Bireysel silahsızlanma
amacıyla kurulan Umut Vakfı, Içişleri Bakanı
Muzaffer Ecemiş'i protesto etti. Ecemiş'in
"Hepimiz birer tane silah alıp yerli sanayiye
destek vermeliyiz" sözlerine kızan silah
karşıtlan bakanhğa gönderdikleri dilekçelerle
Ecemiş'in özür dilemesini istedi.
Küçükarmutlu'da asayiş noktası
• Istanbul Haber Servisi - Küçükarmutlu'da
polis asayiş noktası kuruldu. Fatih Sultan
Mehmet Mahallesi'nde daha önce kurulan
geçici karakolun yakınlannda yapımı
tamamlanan tek katlı asayiş noktasuıın
açılışını yapan Istanbul Emniyet Müdürü
Hasan Özdemir, bölgede başanlı çahşmalar
sonucu asayişin sağlandığını söyledi.
cezaevinde
• lstanbul Haber Servisi - 'Egebank
Davası'ndan önceki gün tahliye edilen
bankanın eski Genel Müdür Vekili Ümit
Öndeş, hakkındaki gıyabi tutuklama
karannın Şişli 2. Sulh Ceza Mahkemesi
tarafindan vicahiye çevrilmesi üzerine dün
cezaevine konuldu.
Cem Karaca rahatsızfandı
• İstanbul Haber Servisi -
Sanatçı Cem Karaca,
'antibiyotik alerjisi'
teşhisiyle Memorial
Hospital'da tedavi görüyor.
Daha önce geçirdiği bir
ameliyat sonrası oluşan
iltihaplanma yüzünden
antibiyotik kullanan Karaca,
yüzünde ve vücudunda
oluşan deri dökühnesi
nedeniyle 4 gün önce
hastaneye başvurdu. Yapılan tetkikler sonucu
'antibiyotik alerjisi' teşhisi konulan Karaca'nın
tedavisinin sürdürüldüğü bildirildi.
Hikmet Kıvılcımlı anıldı
• tstanbul Haber Servisi - Türkiye'deki
sosyalist hareketin önderlerinden Hikmet
Kıvılcımlı dün ölümünün 31 'inci
yıldönümünde Devrimci Mücadele dergisi
okurlan tarafindan mezan başında anıldı.
Vatan Partisi'nin kurucusu olan Kıvılcımlı,
1960'tan yayımlanan Sosyalist gazetesinin
ve Tarihsel Maddecilik Yayınlan'nın da
kurucusuydu.
Çakıcı'nın tahliyesi reddedildi
• tstanbul Haber Servisi - Karagümrûk Spor
Külübü'nün taranmasıyla ilgili olarak
yargılanan Alaaddin Çakıcı ve 13 adamının
duruşmasma dün devam edildi. lstanbul 1
No'lu DGM'deki duruşmaya tutuklu
yargılanan sanıklardan 9 u katıldı. Avukatlann
tahliye taleplerini reddeden mahkeme heyeti,
dosyadaki eksikliklerin giderilmesi için
duruşmayı erteledi.
KAPICI - YORULMUŞSUNDUR BE ABİ, GEL BİRAZ DA SEN OTUR
Hakkında gıyabi tutuklama karan bulunan Köksal Koçak 9 yıl sonra yakalandı
Madımak sanığı serbestSIVAS (Cumhuriyet) - Sıvas'ta,
2 Temmuz 1993 'te meydana gelen
ve 35 kişinin ölümüyle sonuçlanan
Madımak Oteli yangını olayına
kanştığı gerekçesiyle dünyakala-
nan Köksal Koçak, aynı gün çıka-
rıldığı mahkemece ^__^^_
ifadesi ahndıktan son-
ra tutuksuz yargılan-
mak üzere serbest bı-
rakıldı.
Hakkında Ankara 1
No'lu Devlet Güven-
lik Mahkemesi tara-
findan gıyabi tutukla-
ma karan bulunan Ko-
çak (29), gözaltına
alındığıterörlemüca- ^~~~~~~
dele şubesi ekipleri tarafindan gü-
venlik önlemleri altında adliyeye
getirildi. Sıvas 2. Ağır Ceza Mah-
kemesi tarafindan ifadesi alınan
Koçak, tutuksuz yargjlanmak üze-
re serbest bırakıldı. Koçak'm ifa-
desinin Ankara 1 No'lu DGM'ye
PANEL
Medya
kendini
tartışacak
tstanbul Haber Servisi -
Çağdaş Gazeteciler Der-
neği (ÇGD)lstanbul Şube-
si, yaklaşan seçim nede-
niyle bugün "Seçimler ve
Medya" başlıklı bir panel
gerçekleştirecek. Gazeteci-
ler, panelde objektifleri
kendilerine yöneltecekler.
Panelde, medyanııı se-
çim sürecinde nasıl bir ta-
\ir takındığı ve neler yap-
ması gerektiği tartışılacak.
Gazeteci-yazar Ceyhan
Özerengin'in yöneteceği
panele, Kanal 7 Haber Da-
iresi Başkanı Ahmet Ha-
kan Coşkun, Cumhuriyet
gazetesi yazan Aydın En-
gin, Star TV'den MesutYar
ve Internethaber.com Ge-
nel Yayın Yönetmeni Ha-
di Oaşık katılacak. Panel,
saat 15.00'te, Taksim Sıra-
selviler Caddesi'ndeki Nâ-
zım Kültür SanatVakfi'nda
yapılacak. ÇGD, panelle
ilgili sorulara, 0 212 249 55
24 numaralı telefonla cevap
verecek.
• Tutuksuz
yargılanmak üzere
serbest bırakılan.
Koçak'ın
ifadesinin Ankara
1 No'lu DGM'ye
gönderileceği
öğrenildi.'
gönderileceği öğrenildi.
Bu arada, Köksal Koçak'ı görün-
tülemek isteyen gazetecilerle ya-
lanları arasında tartışma çıktı. Kay-
seri DGM Cumhuriyet Başsavcı-
lığı tarafindan 16 Haziran 1994
___^___ tarihli iddianameyle
Koçak hakkında 3713
sayılı Terörle Müca-
dele Yasası'na muha-
lefet suçundan dava
açılmıştı.
Iddianamede Ko-
çak'm da aralannda
bulunduğu sanıkla-
nn 2 Temmuz günü
Sıvas'ta izinsiz top-
lantı ve gösteri yürü-
yüşünde, "Allahuekber,valiisti-
fa, şeytan Aziz, şeytan vali, Sıvas
Azize mezar olacak, laiklik gide-
cek şeriat gelecek, kâfirler içeri-
de onlan vakacağız, Müslüman
Türkrye" sloganlan attıklanna
dikkat çekilmişti.
Skandal üstüne skandal
SIVAS (AA)-Sıvas'ta
yaşanan Madımak katliamı
davasmda idama mahkûm
olan Erkan Çetintaş ın,
Başbakanlık'a bağlı tnsan
Haklan Eğitimi On Yılı
Ulusal Komitesi ile Beyaz
Nokta Vakfı tarafindan
düzenlenen kompozisyon
yanşmasında birincilik
ödülüne layık görülen
kompozisyonu. eski bir
mahkûmla birlikte yazdığı
belirlendi. Sıvas Cumhuriyet
Başsavcılığı, kompozisyon
yanşmasında ödüle layık
görülen yazının, Çetintaş'a
ait olup obnadığmı
yönündeki araştırmasmda,
el yazısımn Çetintaş'a ait
olmadığını belirledi.
Cezaevi personeli ile
tutuklular ve hükümlüler
için düzenlenen "Irkçıhkve
Ayruncıhkla Mücadele
YoUan" konulu resım,
karikatür. şiir ve
kompozisyon yanşmasında,
Sıvas olaylan davası
hükümlüsü Çetintaş'ın,
ödüle layık görülen
kompozisyonu, koğuş
arkadaşı eski mahkûm 1VLŞ
ile birlikte, yazar Cemil
Meriç'in 'JumaT ısimli
kitabından alınh yaparak
yazdığı ortaya çıİctı.
Düzenlenen yanşmada,
kompozisyon dalında birinci
olan Çetintaş'a, plaket ve
150 milyon lira tutannda
ödül verilmişti.
FRANSA
Lösemiliçocuklar için defile
Modacı Fanık Saraç'ın, 2002-2003
sonbahar-ktş kreasvonun'dan oluşan
defile, SnissoteTde Bizim Lösemili
Çocuklar Vakfi yaranna yapddı.
Aralannda Atilla SaraL Yaşar
Alptekin, İsmet Özhan, Şenoi tpek'in
de yer aldığı 27 erkek mankenin
sunduğu defilede 550 gi> a sergilendi
Defilenin sonunda Saraç'a plaket
veren Bizim Lösemili Çocuİdar Vakfi
Başkanı Prof. Dr. Gündüz Gedikoğlu,
dde edDen geürin "'Bizim Lösemili
Çocuklar Vakfi Uygulama
Hastanesi"nin yapunmda
kullanüacağını söyledL
(Fotoğraf: AA)
Turizm
reklamı
ödül aldı
ANKARA(ANKA)-
Turizm Bakanlığı'nın
Türk turizmini tanıtmak
amacıyla çektirdigi fîlm
Fransa'da 'Medya Ödü-
Ki' dalında ikinci oldu.
Turizm özel sektörii ile
çeşitli basın-yayın kuruş-
lanrun ortaklaşa kurdu-
ğu 'Imatourisme' isimli
oluşum, bu yıl ilk kez
Fransa'nın Moliets- Lan-
des kentinde "Turizm ve
lletişim" konulu bir sem-
pozyum gerçekleştirdi.
2-4 Ekim 2002 tarihle-
ri arasında yapılan sem-
pozyum kapsamında tu-
rizm sektörlerini en iyi
tanıtan ülkelerin fılmleri
yanştı. Yanşmanın, ka-
muoyunu bilgilendirme-
ye yönelik medya araç-
lannda yapılan tanıtım
kampanyalan böhımünde
Türkiye ikinci seçildi. în-
giltere'nin birinci oldu-
ğu yanşmada Türkiye 'nin
ödulü Paris Tamhm Mü-
şavirliği"nce almdı.
Lozan Antlaşması'nın yolunu açan Mudanya Mütarekesi'nin 80. yıldönümü kutlandı
Emperyalizme karşı zaferBURSA(Cumhuriyet)-Kurtuluş Sava-
şı'nın kazanıldığını tescil eden Lozan
Antlaşması'nın yolunu açan Mudanya
Mütarekesi'nin 80. yıldönümü, törenler-
le kutlandı. Mudanya'da ilk tören Ata-
türk Anıtı önünde gerçekleştirildi.
Kaymakam Mustafa Esen, Belediye
Başkanı Hasan Aktürk'ün anıta çelenk
koymasınm ardından saygı duruşunda
bulunuldu. MütarekeMeydanı'ndakitö-
rende ise anlaşmanın Kurtuluş Savaşı'nda-
ki rolü anlatıldı ve önceki gün yapılan Mü-
tareke Koşusu"nda dereceye giren öğren-
cilere ödülleri verildi. Atatürkçü Düşün-
ce Derneği Genel Başkam Halil İbrahim
Şahin, Mudanya Mütarekesi'nin, esasla-
n önceden saptanan Misakı Müü'nin ona-
yı anlamını taşıdığını belirtti. .
Kıyafet Kanunu'nun 76. yıl dönümü
İZMtR (AA) -Dokuz Eylül Üniversitesi (DEÜ) Ata-
türk Ökeleri ve înkılaplan Enstitüsü Öğretim Üyesi Doç.
Dr. Leyla Kırkpınar, Kıyafet Kanunu'nun 76. yıldönü-
mü dolayısıyla düzenlenen toplantıda, Osmanh dönemin-
den itibaren yapılan değişiklikleri ve toplumun bu alan-
da yapılan devrimlere gösterdiği tepkileri anlatü.
ARAYIŞ
TOKTAMIŞ ATEŞ
Din Dışı Takıntılar
Geçenlerde, bir arkadaşımın evinde yemek yi-
yorduk. Isim vererek propagandasını (!) yapmak is-
temiyorum ama, evinde yemek yediğimiz arkada-
şım, yemek yapmayı neredeyse bir sanat haline
getiren, farklı insanlardan biridir. Ve o akşam da
(mutaden), "sanatını"(!) tam anlamıyla konuştur-
muştu.
Sofranın ana yemeği, "fenerbalığı şiş" idi. Fa-
kat "erbabının" (!) bildiği üzere, fenerbalığı yağsız
bir balık otması nedeniyle, şişi çok kuru olur. Ar-
kadaşım buna engel olmak için, balık parçalannın
arasına birer dilim "bacon " sarmıştı. Ve yemek or-
taya geldiği zaman, sofradaki arkadaşlarımdan
bazıları, "domuz eti yemediklerini" söyleyerek, o
canım balıklara hiç iltifat etmediler ve ellerini bile
sürmediler. Fakat hemen hepsinin önünde rakı ya
da şarap bardakları duruyordu ve "lıkır lıkır" içmek-
te, dinen hiçbir sakınca görmüyorlardı.
Aslında bu, çok yaygın bir fotoğraftır. Toplumu-
muzdaki insanlar; Islamiyetin Tann'nın kullarına
tanıdığı, "günah işleme özgürtüğünü" sonuna ka-
dar kullanırken, "kendilerince" Müslümanlık kural-
lan koyarlar. örneğin, toplumumuzda domuz etı
yiyen insan çok ender görülür. Buna karşılık; pa-
rası olan herkes "faız" ya da "kârpayı" (!) karşılı-
ğında parasını çalıştınr. Toplumumuzun önemli bir
kesimi, aJkollü içki içerken Islamiyeti düşünmez.
Piyango, ganyan, altlı vb. gibi şans oyunlannın Müs-
lümanlığa aykırı olduğu kimsenin aklına gelmez,
aklına gelenler de pek umursamaz.
O gece de, bunun bir örneğini yaşamıştık. Ül-
kemizde yaşanan Islamiyet değişen yaşam ko-
şullan karşısında, kendince "esnemiş" vegünde-
lik yaşamın akışına uymuştur. Kimileri buna şid-
detle karşı çıkarlar. Böyle Müslümanlık olamaya-
cağını iddia edeıier. Fakat seslerini pek duyuramaz-
lar. Zira memleketımizdeki din anlayışı, "herkesin
kendi anlayışı çerçevesinde dinini yaşamak" ko-
nusunda, bir "consensus" yaratmayı başarmıştır.
Kimileri, "bu düzenı"değiştireceklerini iddia eder-
lerse de, çok şükür herhangi bir şanslan yoktur.
Yani "Siyasal lslam"\, yaşama geçiremeyecekler-
dir.
Doğrusunu isterseniz, dünya üzerinde halkının
çoğunluğu Müslüman olan elli küsur devlet için-
de, böylesine farklı "Islami anlayışlar" ve "yorum-
lann" yaşanabildiği tek ülke, Mustafa Kemal'in
Türkiyesi'dir ve despotik kimi islam devletı yöne-
ticilennin, Türkiye'ye karşı duyduklan sınırsız kinin
kökeninde, bu "mode/"den duyduklan korku ya-
tar.
•••
Islamiyetle ilgili bir başka "takıntı"; diğer dinle-
rin aksine, "Müslümanlığın, bireysel ve toplum-
sal yaşamın heryönünü kontrol etmek istemesi"
olarak dile getirilir.
Gerçekten Islamiyet, Tann'nın Müslüman kulla-
nnın yaşamlannın her yönünü kontrol etmek ister
ve toplumsal yaşamı da denetlemeye yetkili oldu-
ğtma savunantan varcfır.
öncelikle şunu vurgulamamız gerekir ki; Islami-
yetin kutsal kaynaklannın hiçbirinde, "Islami bir top-
lumsal yaşam" ve "bir İslam toplumunun siyasal
yapısı" hakkında tek bir satır yoktur. Varlığı dile ge-
tirilen "konular", kendini bu konuda yetkili gören-
lerin 'Varsay/m/an"dır ve doğruluk dereceleri tar-
tışmalıdır. Bugün, kendini "şeriafç/"sayanlarara-
sındaki derin anlayış farklan, hatta uçurumlan da
bu olguyu doğrulamaktadır.
Aslında sadece Islamiyet değil, tarihte kalan çok
Tanrılı dinler dahil, tüm dinler; kendilerine inanan-
lann yaşamlannın her yönünü "denetlemek" ve "dü-
zenlemek" ister. Fakat tarihsel gelişim süreci için-
de, birtakım başka "kurumlar", dinin yerini alırlar.
Ve günümüz dünyasının gelişmiş noktalarında;
dinler, "ibadethanelerin"sınırian içinegirmişlerdir.
Tabii "vaz'ettikleh" ahlak anlayışı, ibadethane dı-
şında hüküm sürerken...
Üç aday yarışıyor
Ankara Barosu'nda
seçim heyecanı
ANKARA(Cumhuri-
yet Bürosu) - Yaklaşık 7
bin avukatın üye olduğu
Ankara Barosu'nda se-
çim heyecanı yaşamyor.
Demokratik Sol Avukat-
lar Grubu'nun adayı Se-
mihGüner. Çağdaş A\ıı-
katlar Grubu'nun adayı
Hikmet Çiçek ile De-
mokrat Sağ Avukatlar
Grubu'nun adayı Sinan
Kıbçkaya arasında geçe-
cek yanş sonunda, ba-
ronun 2 yıllık yönetimi
de belirlenmiş olacak.
Ankara Barosu, 19-20
Ekim günlerinde yapaca-
ğı genel kuruldayeni baş-
kanını seçecek. Genel
kurulda yanşın Semih
Güner ile Hikmet Çiçek
arasında geçmesi bekle-
niyor. Gruplann adlan
farklı olsa da yakındık-
lan sorunlar hemen he-
men aynı. Üd adayda avu-
katlara yönelik sosyal
güvenlik sisteminin de-
ğişmesi gerektiğine işa-
ret ettiler. Mevcutuygu-
lamaya göre, avukatlar
primlerini ödemelerine
karşın, fîilen göre\
r
leri-
ni sürdürdükleri sırada
hiçbir sosyal güvenlik
yardımı alamıyorlar.
Adaylar Güner ve Çi-
çek, cezaevleri girişle-
rindeki avııkatlara yöne-
lik uygulamayı da eleş-
tirdiler. Devletin, avu-
katlara yönelik "kuşku-
cu bakışından" vazgeç-
mesi gerektiğine işaret
eden Güner ve Çiçek,
"Yanhş \arsa onu ceza-
landıralım ama bütün
avukatlan potansiydsuç-
lu olarak gönneyeam"
görüşünde birleştiler.
1974 yılında Ankara
Barosu'nda görev alma-
ya başlayan Demokratik
Sol A\iıkatlar Grubu'nun
adayı Güner, hukukun
üsnİnlüğünü sağlayacak
tek devlet dışı kurumun
barolar olduğunu vurgu-
ladı. Güner, amaçlannın
Türkiye'yi hukukun ege-
men olduğu bir ülke ha-
line getirmeyi amaçla-
dıklannı vurguladı.
Çağdaş Avukatlar
Grubu'nun Adayı Hik-
met Çiçek ise, kendile-
rini diğer gruba göre bi-
raz daha solda tanımla-
dı. Şu anki yönetimin
resmi bir görüş izlediği-
ni savunan Çiçek, yö-
netimi bürokrasiden
kurtaracaklannı dile ge-
tirdi.
Baro kütüphanesi
oluşturmayı amaçladık-
lannı belirten Çiçek,
emekli olmasına karşın
çalışmaya devam eden
avukatlardan kesilen
primlerin kaldınlması
için de çalışacaklannı
söyledi. "Avukat Evi"
açmayı düşündüklerini
anlatan Çiçek, avukatla-
nn meslek sorunlannın
çözümüne katkıda bu-
lunmalan için önlemler
alacaklannı dile getirdi.