Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
1 2 EKİM 2002 CUMARTESİ CUMHURİYET SAYFA
KULTUR kurtur(5 cumhuriyet.com.tr
15
BeppeDe Tomasi'mn sahneye koyduğu 'La Traviata'mn ilk gösterimi bugün AKM'de
şk acısıyla gelen ölümGAMZE AKDEMİR
Paris'in en eski mezarlıldanndan
Montmartre'da kamelyalarla süslü
bir mezarda 1847'de 23 yaşınday-
ken ölmüş Alfonsine Plessis, bili-
nen adıyla Kamelyalı Kadın yat-
maktadır. Alexander Dumas'nın,
gerçek yaşamında âşık oldugu bu
kadının anısına yazdığı, klasikle-
şen romanı 'Kamelyalı Kadın'dan
çok etkilenen Giuseppe Verdi, bu
yapıttan esinlenerek unutulmaz
operası 'La Traviata'yı 1853'te
bestelemiş.
Gerçek yaşamdaki Alfonsine
Plessis, romanda Marguerite Ga-
utier, operada ise Violetta Valery
adını almış. Soylu görünüşlü güzel
kadın Violetta Valery, döneminde
'Demi-Mondain' (bir tür metres)
kadınlardandır. Vereme yakalanan
ve giderek ölûme yaklaşan Violet-
ta, evindeki davete gelen Alfredo
Germont adlı gence âşık olur.
Alfredo ile kır evinde büyük bir
aşk yaşamaya başlayan Violetta
gizlice mücevherlerini satarak gi-
derlerini karşılamaya çalışır. Dedi-
kodulardan bıkan Alfredo'nun ba-
bası Violetta'dan oğlunu bırakma-
sını ister.
Bunun üzerine Alfredo'yu terk
eden Violetta bir süre sonra yeni
sevgilisi baron ile gittiği bir parti-
de Alfredo'yla karşılaşır. Alfre-
do'nun elindeki paralan yüzüne
fırlatmasıyla zaten veremin pençe-
sinde çırpınan Violetta fenalaşır.
Sonrasında Alfredo'nun babasıyla
birlikte ziyaret ettiği Violetta için
artık çok geçtir. Içinde fotoğrafi-
nın olduğu bir madalyonu, evlene-
ceği kıza iletmek üzere Alfredo'ya
veren Violetta son nefesinde "Ya-
şayacağım" diye haykınr.
Violetta ilk sahnede ölfiyor
Istanbul Devlet Opera ve Bale-
si'nde (İDOB) 2002-2003 mevsi-
minin ilk yeni yapımı olarak ilk
gösterimi bugün saat 15.30'da ya-
pılacak olan 'La Traviata'yı ünlü
Italyan yönetmen Beppe De To-
masi sahneye koyuyor. Yapıtın ge-
nel provalan sırasında görüştüğü-
müz Beppe De Tomasi, La Travi-
ata'daki giderek artan dramatik yo-
ğunluğu yanlış ellerde klişeleşebi-
lecek bir risk olarak yorumlayarak
hızlı bir geri dönüşle Violetta'nın
öldüğünü daha ilk sahnede göster-
meyi yeğlemiş.
Yönetmen böylece, izleyenlerin
yapıta doğrudan sonucu gören, de-
ğerlendiren bırbakışla yaklaşmala-
nnı hedeflemiş. Bu noktada yapıta
kendi dokunuşunu, durum değer-
lendirmelerini ve geçişleri klişeleş-
tirmeyen bir yaklaşım olarak ta-
nımlıyor De Tomasi. Aynca bu ba-
kışının temellerini Maria Cal-
las'ın La Scala'daki yorumuna da-
yandıran yönetmen, "Bir zaman-
İar Violetta yorumlanırken soy-
lu tabakadan bir kadın olarak
gösterilirdi. Sanki kimilerince
kabahat görülen birtakım nokta-
lar soyluluk kisvesi altında eri-
tilmeye çalışıiıyor gibiydi. Daha
sonra Maria Callas bu yorumu
yıkarak hafifmeşrep bir Violetta
yarattı. Yapıt gerçekliğine, derin-
liğine kavuşmuştu. Buradaki
dört Violetta'ya da Callas'ın La
Scala'daki yorumlarını aynntı-
larıyla açıklamaya çalıştım" di-
yor.
Violetta'nın hafifmeşrep bir ka-
dm olarak yorumlanması opera
sahnesinde böylesi bir portreye alı-
şık olmayan bazı çevrelerce pek
hoş karşılanmamış. Hatta Vene-
dik'te ilk sahnelenişinde ıslıklarla
protesto bile edilmiş. De Tomasi
bunu günümüzden bir örnekle ör-
tüştürerek şöyle açıklıyor. "Bir ho-
moseksüelin yaşamını operaya
taşısak belki yine benzer tepkiler
alınabilir. Gûnümüzde bile olsa."
İnsanın acıya, aşka yatkınlığı
tnsanın her şeye karşm acıya, aş-
ka olan yatkınlığı... Ve bir o kadar
hazırlıksızhğı... Seçimleriyle çok
mutlu olduğunu sanırken birdenbi-
re büyük bir acıya düşüşü... Tüm
bu noktalar düşünüldüğünde La
Traviatayı "Romanrizm ile acıyı
olduğu gibi veren bir gerçekçili-
ğin arenası. Gerçek bir öyküden
esinlenilmiş olması bağlamında
da tüm zamanlara ait bir başya-
talyan yönetmen
Beppe De Tomasi,
Verdi'nin
ünlü operası
'La Traviata'yı
romantizm ile
acıyı olduğu gibi
veren bir
gerçekçiliğin
birleştiği arena
olarak niteliyor.
pıt" sözleriyle yorumlayan Beppe
De Tomasi. aynca yapıtın olgun-
laştıncı bir serüven olduğuna da
dikkat çekiyor.
Orkestrayı şef Antonio Pirel-
li'nin. koroyu ise Caner Ruhsel-
man'ın yönettiğı yapıtın koreog-
rafisi Selçuk Borak'a, ışığı Metin
Koçtürk'e, dekorlan Tomasi'ye,
kostümleri ise Serdar Başbuğ'a
ait. Yapıtta Violetta Valery'i Otil-
ya M. Aydın, Aytül Büyüksaraç,
Nursel Oncül, Ayşe Sezerman;
Alfredo Germont'u Biilent Külek-
çi, Hüseyin Likos, Ayhan Uştuk,
Ari Edirne: Giorgio Germont'u
Gökhan Akyüz, Eralp Kıyıcı, Se-
dat Öztoprak, Kevork Tavityan
dönüşümlü olarak canlandırıyorlar.
(0212 243 2011)
Can YücelErten mudzesi
Izmit Şehir Tiyatrosu sezona 'Bahar Noktası' ile başladı
SEVGt SANLI
Türkçem, anadilim, bir ustanın elinde nasıl da güzelle-
şirsin! Olanca zenginliğin, olanca renkliliğin nasıl da çı-
kar meydana. tyi oyunculann dilinden aktanlıyorsa bu
güzellik, can evimizden yakalar bizi.
Yönetmen Yücel Erten şöyle diyor: "Can Yücel, Ba-
har Noktası'nı çevirirken sadece kelimelerin Türkçe
karşılıklannı düşürmekle kalmayıp, sanki Shakespe-
are'in koluna girmiş, onu
yüzlerce yıl ötesinden yüzyıl
başına, bizim topraklanmı-
za getirivermiş." Erten, olayı
îzrnir'in hemen karşısında du-
ran Ege adalanndan birine al-
mayı önerince, Yücel basmış
kahkahayı: "Yassu!"
Adada şenlik var!
Müslüman-Hıristiyan ayn-
mının yapılmadığı, Türklerle
Rumlann banş içinde bir ara-
da yaşadıkları bir adada şenlik
vardır. Sakız Adası'ndan gö-
çen ana-babamdan çok işittim
iki halkın nasıl barışık ve bir-
birleriyle kaynaşmış olduğu-
nu.
Ada Valisi Kopas Paşa ile
sözlüsü tpolita'mn düğünü
22 Haziran gün dönümü nok-
tasında yapılacak, baharla ya-
zın, erkekle kadının birleşme-
si kutlanacak, kutsanacaktır.
Birbirine kavuşmak için çe-
şitli engellerle boğuşan iki
genç çift daha vardır görünür-
de. Ortada bir düğün vardır,
ama katılanlar arasında cınler mi
istersiniz, periler mi? Issız koy-
larda in cin top oynar. Aşkın si-
hirli iksiri perilerin de aklını ba-
şından alır, insanlann da. Oyun
baştan başa bir gerçek ve düş
karmasıdır.
Adanın paşası ile penler şahı
Babaron'u (Oberon) ve îpolita ile
periler ecesi Müzeyyen'i (Tita-
nia) genellikle aynı oyuncular oynar. Babacan Bican (Puck)
da oyunun önemli kişilerindendir. Paşanın düğünü onuru-
na bir seyirlik oyun hazırlayan esnaf takımı komedyanın te-
mel direklerinden sayılır.
Yüceller'in çılguılıklan, Polonios'un dediği gibi adam-
laruı çılgınlığında bir yöntem var, öyle güzel örtüşüyor,
öyle canlı, öyle heyecanlı bir gösteriye dönüşüyor ki, ak-
lın yükünü koyalım bir yana, deliliğe övgüler düzelim bu
akşam.
Yücel Erten Ankara'da aynı oyunu, aynı çeviriden 1992-
1993 sezonunda büyük bir başanyla sergilemişti. Kadro-
su, Sönmez Atasoy, Tülay Bursa, Alpay tzbırak, Müm-
taz Sevinç, Mustafa Uğuriu, Günaydın Yaltrak, Savaş
Tamer gibi deneyimli oyunculardan oluşuyordu. îzmit Ti-
yatrosu'ndakı genç kadro işlerine dört elle sanlarak iyi, ye-
tenekli ve inançlı olduklannı kanıtlıyorlar. Aydın Sigab
hem valide, hem Babaron'da sahneyi dolduruyor. Belld za-
manla iki rolde ince farklar geliştirebilir. Esra Bezen Bil-
gin'in îpolita'sı zarif ama keşke periler ecesine Müzeyyen
adı verilmeseydi. Ad deyip geçmeyelim Titania diye çağ-
nlmak bir kadına biraz büyü,
biraz alım, biraz revnak ka-
tar. Babacan Bican, namı di-
ğer Puck'da Serhat Tutum-
luer, yattığı tekne güverte-
sinden kalkıp yüzünü bize
doğru çevirince, in misin cin
misın diye sormak gerekmi-
yor. Bu dünyaya ait değil bes-
belli. Ne makyaj, ne maske,
ne herhangi bir aksesuvar. bu
dünyanın adamı değil.
Biri ufak tefek, esmerim-
trak, öbürü boylu poslu, ak-
ça pakça iki kızı yan yana ge-
tirmekten hoşlanır Shakes-
peare, "Kuru Gürültü" ve
"Hırçın Kız"da da olduğu
gibi. Eleni'de Betül Çoba-
noğiu, Hediye'de Funda tl-
han, Tank Keskiner ve Ba-
nş Falay ile akıüannı ve
akıllanmızı kanştıran köşe
kapmacalar oynamaktan, su-
lara dalıp çıkmaktan yorul-
muyorlar. Serde gençlik var,
aşkta perilerin parmağı.
V
A. önetmen Yücel Erten, Can
Yücel'in 'Bahar Noktası'nı
çevirirken sanki Shakespeare'in
koluna girip onu yüzlerce yıl
ötesinden bizim topraklanmıza
getiriverdiğini söylüyor.
Açüış Shakespeare'le
Yücel Erten'in tzmit Şehir
Tiyatrosu Genel Yönetmenli-
ği'ni üstlenmesi bu kent için
büyük bir şans. iki saatlik bir
otobüs yolculuğundan sonra bu
tiyatroya ulaşabilecek olan biz-
ler için de perdesıni bir Shakes-
peare oyunu ile açması gönen-
dirici.
Araoyunda önsüzü, o tomar
tomar önsözü okuyan A. Yaşar Ozveri'yi anmadan sö-
zümü bağlamayacağun. Gerçekten yetenekli bir oyuncu.
tstanbul Şehir Tiyatrolan'nda ara sıra başanlı azınlık tak-
litleri yapanlar çıkar. Devlet Tiyatrolan'nda "tipota".
Özveri şivesini bir an bile aksatmadı.
Bir de Işıl Kasapoğln'nun bu tiyatroyu "Hamlef'le
açtığını ve beş yıl boyunca büyük emekler verdiğini hiç-
bir zaman unutmayacağız. Kasapoğlu yeni tiyatrosu Se-
maver'i de "On tkinci Gece"yle açmak yürekliliğini gös-
teriyor. Önü açık, geceleri aydınlık, semaveri yüreği gibi
sıcacık olsun.
Bugün Manning1n dinletisiyle açılıyor
Jason Moran ve Juan Martin's Musica Alhambra Flamenko
Eskişehir festivalle
aydmlanacak
Külrür Servisi - 8. Uluslarara-
sı Eskişehir FestivaU bugün baş-
lıyor. 20 Ekim'e kadar sürecek
olan festivalde, bu yıldan başlaya-
rak. 'konuk ülke programı' adı
altında, her yıl farklı bir ülkenin
kültür ve sanat ürünlerinden ör-
nekler sergilenecek. ilk konuk ül-
kenin Ispanya olduğu festivalin
bir özelliği de çocuklara yönelik
etkinliklere yer verilmesi.
Festival, bugün saat 20.00'de
Peter Manning'in, Erol Er-
dinç'in yönettiği Eskişehir Bü-
yükşehir Belediyesi Senfoni Or-
kestrası eşliğindeki keman dinle-
tisiyle başlayacak.
Klasik müzik sevenler festival
boyunca; Dilbağ Önvural (viyo-
lonsel), Emine Serdaroğlu (pi-
yano) ve Nilgün Yüksel'den fke-
man) oluşan 'Saphir Üçlüsü'nün
dinletisini; Cem Duruöz'ün gitar
resitalini; Şirin Pancaroğlu - Tat-
jana Masurenko arp-viyola bu-
luşmasını; Silvia Sanz Torre'nin
yöneteceği Eskişehir Büyükşehir
Belediyesi Senfoni Orkestrası eş-
liğinde Cihat Aşkın dinletisini;
Anadolu Cniversitesi Piyano Ya-
nşması birincileri Kemal Yılmaz
ile Gökhan Aybulus'un piyano
resitalini; Sergei Gavrilov'un pı-
yanosu eşliğinde, bariton Mesut
Iktu'nun Türk bestecıleri konse-
rini dinleyebilecekler.
Caz meraklılanna Focan Trio,
Randy Brecker, Jason Moran ve
Mike Stern'in konserleriyle ke-
yifli anlar geçirtmeyi amaçlayan
festivalin Türk halk müziği konu-
ğu ise Sabahat Akkiraz
'Konuk ülke' Ispanya'nın sim-
gesi olan flamenko gruplan 'Fes-
tival Nacional del Cante de las
Minas Flamenko' ile 'Juan
Martin's Musica Alhambra
Flamenko' da festivale renk ka-
tacak.
KentOyunculan'nın 'Çözüm',
Ankara Devlet Tiyatrosu'nun 'Git
Gel Dolap' ve Eskişehir Şehir Ti-
yatrosu'nun 'Söz Veriyorum' ad-
lı oyunlannın yanı sıra, Ispan-
ya'nın dönem başkanlığı dolayı-
sıyla 2002'de Avrupa Birliği ül-
kelerini dolaşan ve tanınmış Is-
panyol ressamlannın yapıtlannın
yer aldığı 'Suite Europa' sergisi
ekim sonuna kadar açık kalacak.
Çocuk etkinlikleri kapsamında,
'Eskişehirli Genç Ressamlar'ın
konuk ülke Ispanya'yı konu alan
resim sergisi, tiyatro, dans, resim,
müzık atölyeleri ve Istanbul Dev-
let Opera ve Balesi ile Aksanat
Çocuk Tiyatrosu'nun gösterileri
izlenebilecek. Ve festival, her yıl
olduğu gibi, Nâzım Rızaev yöne-
timindeki Anadolu Üniversitesi
Senfoni Orkestrası'nın Toros
Can ile Serla Balkarlı Can a eş-
lik edeceği konserle kapanacak.
(0222 237 2704)
ESİNTtLER
ZEYNEP ORAL
Herkese Mektuplar...
"Annen gazeteci. Gerçi sen buna itiraz ediyor-
sun. 'Hayır' diyorsun, 'sen gazeteci değilsin, ya-
zar da değilsin. Sen sadece güzel bir annesin!'
Yüreğimin yağlannın eridiği an bu işte! Sana an-
latmam gerekiyor küçüğüm..."
Ve anlatıyor... Küçücükçocuğuna -henüz 3 ya-
şında-, ileride okuması için yazdığı 19 mektup-
ta anlatıyor. Ders vermeden, nutuk atmadan, ba-
ğırıp çağırmadan, kimsenin kafasına vurmadan,
ukalalık etmeden anlatıyor. Yılların birikimiyle an-
latıyor. Yıllar boyu süren inceleme, araştırma, di-
dinme, çalışma sonucunda edindiği donanımla
aniatıyor. Ayakları sağlam yere basarak ama düş
gücünü de elden bırakmadan anlatıyor. Bilerek,
açık seçik anlatıyor. Okşayarak, gülümseyerek,
sevgi dolu anlatıyor.
Zeynep Göğüş'ün "Oğluma Avrupa Mektup-
lan" adlı kitabını (Can Yayınları) bir solukta oku-
dum. Yalnız çok şey öğrenmekle kalmadım, he-
yecanlandım, duygulandım, kimi saptamalarına
tepki gösterdım, kimine katıldım, kimiyle tartış-
tım, kiminde "Ah işte ben de bunu söylemek is-
tiyordum" diye coştum...
Zeynep Göğüş Avrupa Birlıği'ne, Türkiye'nin
Avrupa Biriiği'yle ilişkilerine dair konuları irdeler-
ken bir yandan kendi kültürüne sımsıkı sahip çı-
kıyor, bir yandan da çağdaşlaşma hedefine ulaş-
mak için izlenecek yolu işaret ediyor. Izlanda'dan
Çin'e, yüzyıllar öncesinden geleceğe, sınırsız bir
tarih ve coğrafyada, Dede Korkut öykülerinden
feminizme, tarım politikalarından küreselleşme-
ye, Euro'dan basınımızın hastalıklarına, çeşitli
konularda bir yolculuğa çıkarıyor bizi.
Gazeteci, yazar, sivil toplum kuruluşlarının ça-
lışkan neferi, kadın ve ınsan hakları savunucu-
su, Ali'nin "güzel annesi" kimliklerine, son za-
manlarda CHP milletvekili adaylığını ekleyen
Zeynep Göğüş, bu kitabıyla da okurlan düşün-
meye, tartışmaya, seçim yapmaya, taraf olma-
ya zorluyor.
Teşekkürler Zeynep Göğüş.
• • •
Geçen haftaki "Sanat ve Edebiyat Kurumlan
Neredesiniz?" başlıklı yazım üzerine ITI (Ulusla-
rarası Tiyatro Enstitüsü) Türkiye Başkanı Refik
Erduran aradı. Evet söylediklerime sonuna dek
katılıyordu. Ancak...
Ancak, öyle bir örnek verdi ki dehşete düşme-
mek imkânsızdı:
47 yıldır Türkiye'nin aktif üyesi olduğu, yillar-
ca yönetiminde görev ve sorumluluk aldığı I-
TI'nin.önümüzdekıhaflaAtina'da yapılacak Ge-
nel Kurul Toplantısı'na katılamıyorduk. Nedeni,
Kültür Bakanlığı'nın ilgisizliği. (Haberi 3 gün ön-
ce aynntılarıyla bu sayfalarda okudunuz. Tekrar-
lamıyorum.)
Bir yandan Avrupa Biriiği'yle ilişkileri düzeltme
çabası, öte yandan bu ilgisiz tavır... Anlaşılacak
gibi değildi.
Neyse ki, Cumhuriyet'in yayını üzerine, Kültür
Bakanlığıderhal harekete geçti ve "yanlışlık" dü-
zeltildi. Şimdi üç temsilciyle Türkiye de toplan-
tıya katılıyor.
Uluslararası platformlarda sesimizi duyurma-
ya en çok gereksınimimiz olduğu bir dönemde
böyle "görünmez kaza"\ara yer verilmemesi di-
leğiyle...
e-posta: zeynep(a zeyrteporal.com
Faks:(0212)25716 50
BLGUN
• TÜRKÎYE TARİHt EVLERİ KORUMA
DERNEĞl'nde 'Mesud Cemil Bey' adlı
söyleşi ve dinleti. Konuk: Necdet Yaşar.
(0 212 352 05 19)
• ATATÜRK KÎTAPLIĞI'nda 18.00'de
Gillo Pontecorvo'nun yönetmenliğini yaptığı
'Ada'da İsyan' adlı fibnin gösterimi.
(0 212 249 09 45)
• ALTUNtZADE KÜLTLR
MERKEZt'nde 20.00'de 'tstanbul
Sazendeleri' konseri. Konuk Sanatçı: Yinon
Muallem (perküsyon). (0 216 341 05 00)
AVRUPA FkJMLERİ FESTtVAÜ-NDE BUGÖN
• ANKAPOL SİNEMASI'nda 10.30'da
'VGIK Toplu Gösterimi', 12.15'te
'Tristana', 14.30'da 'Ayazda Bir Yürek',
17.00'de 'Aşka Övgü',19.00'da 'Geçmişi
Olmayan Adam' ve 21.15'te 'Tito ve Ben'.
(0 312 419 39 59)
12. AKBANK CAZ FESTİVALİ'NDE BU6ÜN
• CEMAL REŞtT REY KONSER
SALONU'nda 19.00'da Dave Douglas Tiny
Bell Trio konseri. 21.45'te 'Kenny Garret
quartet' konseri. (0 212 240 50 12)
• BABYLON'da 23.00'te Patricia Barber
konseri. (0 212 292 73 68)
• MASLAK VENUE'de 23.00'te LTJ
BLKEM & MC CONRAD & NOOKBE
PROGRESSION SESSIONS konseri.
(0 212 328 05 00)
KİTAP DÜNYASI FUAM'NDA BUGÜN
• 13.00 - 14.00 'Doğu-Batı' Konuşmacı:
Halit Refiğ. Düzenleyen: Ufuk Yayınlan.
• 14.15 - 1530 'Mizah' Konuşmacı: Metin
Üstündağ. Düzenleyen: Sel Yayıncılık.
• 15.45 -16.45 'Edebiyatta Otosansür
Konuşmacılar: Erdal Öz, Oya Baydar,
Özcan Karabulut, Pınar Kür, Cemil
Kavukçu. Düzenleyen: Can Yayınlan.
• 17.00 -18.30 'Siyasette tdeoloji Sorunu'
Konuşmacılar: Mehmet Barlas, Mehmet
Altan. Düzenleyen: Birey Yayınlan.
• 18.45 - 20.00 'Fakirin Aydınlığmda,
Özyaşamı ve Toplumumuzun Nehir Romanı'.
Konuşmacılar: Vedat Günyol, Mehmet
Başaran, Birnur Şener, Öner Yağcı, Bertan
Onaran. Düzenleyen: Papirüs Yayınlan.