18 Mayıs 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
1 CCAK 2002 PAZARTESİ CUMHURtYET SAYFA HABERLER 'Küresel 28 Şubat sözleşmeleri' Başbakan Bülent Ecevit'in ABD gezisine yetiştiriliyor Terörünparasına gözaltı• BM, terörün para kaynaklarım lesmek için para akışının engellenmesinde 'kuşkuyu' yeterli sa/arken bankalardaki 'sıradışı tüm işfemlerin' önlenmesi ve ihbar edilmesi için katı düzenlemeler istiyor. Hükümette idam tartısması MHP: Çoğunluğu bulun, kaldınn biz oy vermeyiz • Başbakan Ecevit'in idam konusunda MHP'nin yunruşayacağı sözlerini cevaplayan MHP'li Yahnici, terör suçlannda ölüm cezasının kalkmasına karşı oldnklannı yineledi. EMİNEKAPLAN ANKARA - Başbakan Bülent Ecevit'in, "Ölûm cezasının kaldınlması AB'ye üyetik için obnazsa obnaz koşullardan btri. MHP'nin bu konnda yumuşayacağuu ıınıuyonım" sözleri, hûkûmette yeni bır tartışma başlattı. MHP Genel Başkan Yardımcısı Şevket Bfilent Yahnici, terör suçlannda ölüm cezasının kaldınlmasına karşı olduklarmı behnerek «MechVtekipartflerin gerek Turk Ceza Yasası'nda (TCY) gerekse anayasada değişiktik yapmak için çoğunluğu vanbr. Bizun daşınnzda kakhrabitirieranıabizDuııaohımluoy venneyiz'' dedi. Başbakan Ecevit'in idamın kaldınlması konusunda başlattığı uzlaşma arayışına MHP'den olumsuz yanıt geldi. MHP, Türk Ceza Yasası ya da anayasada bu yönde yapılacak değişikliklere "evet" demeyeceğinin işaretini verdi. MHP Genel Başkan Yardımcısı Şevket Bülent Yahnici, anayasada son yapılan değişiklikle TCY'nin 125. maddesi kapsamına giren terör suçlan ile savaş halleri dışında ölüm cezasmın kaldınldığım belirterek idamın tamamen kaldınlmasına karşı olduklanru söyledi. Bu kapsamda bir uzlaşmaya hazır olmadıklannı, Ulusal Prcygram'da da böyle bir zorunluluğun olmadığmı anjatan Yahnici, şu görüşleri dile getirdi: "Ölüm cezasının 125. maddeden de kakhnlması için TCY'de bir degişikMk yapılabüir. Türkiye Cumhuriyeti parlamentosu basit çoğunluğiıyla bu maddeyi kakurabuir. Böyte bir uzlaşma birim dışunızda sağbuur, bunu da gerçekieştiririerse yapacağunız bir şty yoktur. Bizim bu konudaki oyumuz beüidir. MHP kendi menfi oyunu verir, kanaatini befirtir. Bizim dışımızda kaldırabinrler.Ozaınanbumnki,kim neyiistiyor açıkça görinf Anayasada yeniden bir değişiklik yapılması isteniyorsa MHP dışında Meclis'tc gerekli olan oy çoğunluğunun bulunduğunu belirten Yahnici, "Bizan milktvekfli sayımız 125.540tan 125'i çıkantağınız zaman 415 kakr. Anayasadaki' savaş, yakın savaş ve terör suçlan hanç' ifadesini kaldmnak için güçleri yetiyor, kakhrsuüar o zaman" dedi. Yabnici, MHP'nin sözünün arkasında duracağını, böyle bir değışikliğin gündeme gelmesi durumunda olumsuz yönde oy kullanacağını behrtti. BÜLENT SARIOĞLU ANKARA - Terorizmin finansal ayağı için olağanüstü önlemler içe- ren iki Birleşmiş MilletleT (BM) sözleşmesi, Başbakan Bülent Ece- vit'in ABD gezisine yetiştirilmek üzere bu hafta TBMM'den çıkan- lacak. Küresel teröre karşı "11 Eylûl konsepti" cerçevesinde imzalanan sözleşme, hangi yolla edinilirse edi- nilsin geniş bir "terör fonu* tanunı içeriyor. Terör fonlanna karşı işbir- liğini engelleyen "sryasifelseııırk- sal veya dnü" hiçbir gerekçeyi ta- nımayan BM, "knşkuta" para trans- feri ve "sıra dışı tüm işkmkrin" önlenmesi ve ihbar edilmesi için katı düzenlemeler istiyor. BM. üye devletler açısından yargısal yetki- de coğrafı sınır tanımıyor. Terorizmin Finansmammn Ön- lenmesine Dair Uluslararası Sözleş- me, Türkiye adına 11 Eylül saldı- nsının ardmdan 27 Eylül 2001 ta- rihindeNewYork'ta imzalandı. Söz- leşme, Usame bin Ladin gibi bir başka ülkede suç işleyenlerin ce- zalandınlmasına ilişkin hukuksal temelin yanı sıra Kaplancüar gibi Türkiye aleyhine yurtdışuıda çah- şan örgütleri bitirmeye dönük ön- lemleri kapsıyor. Terorizm suçlanna küresel tannn getiren ve fınansman akışı konusun- da liberal ekonomi koşullannı bile zorlayan sözleşme ana hatlanyla şu '11 Eylül konsepti' Büieşnıiş Mflleder Sözleşmesi. Başbakan Bülent Ecevit'in ABD yetiştirflroek üzere bu hafta TBMM'den çıkardacak Küresel teröre karşı "11 Eylûl konsepti'' cerçevesinde ini7alanan sözleşme, hangi yoDa ediniMrse edinflsm geniş bir "terör fonu" tanımı içeriyor. düzenlemeleri içeriyor: - Bir halkı korkutmak ya da bir hükümeti veya uluslararası örgütü herhangi bir eylemden kaçınmaya zorlamak amacını güden, bir sivOi öldünneyeveya ağır şekildeyarala- maya yönefik tüm evlemler sözkş- me kapsamında. - (Yasa dışı yönü bulunan) her ne suretle edinilmiş olursa olsun mad- di veya kaydi. menkul veya gayri- metıkul, her türlü laymetli, elektro- nikveya dijital şeküleri dahil ohnak üzere her türlü görünüşteki belge ve yasal araçlar, bankakredileri, seya- hat çekleri, para havaleleri, hisse senetleri, teminatlar, tahviller, kre- di mektuplan "ter&r örgütü fonu" olarak değerlendirilir. - Terorizme dolayh ola- raksağlananmatidestekde suçtur. Tarafdevtetkr, ken- ditopraklannda okhığuka- dar. topraklan dışında da terorizmin fînansmanı sn- çunun işlenlemesine yöne- fik hazırakLanönlemekiçin işbiıüği yapmakla yüküm- lüdür. - Taraf devlet, bu suçlan, ıç hukuku uyannca cezai kovuşturma gerektiren suç kapsamına ahr. - Tüm para transferi ku- nunlarmm denetlenmesini sağlayan tedbirier ahnır. - Nakit ve ticaret senetle- rinin izlenmesini veya gö- zetimini sağlayacak gerçek- çi tedbirier ahnır. - Suç oluşturan eylemler, siyasi febefi, ideolojik. ırk- sal, etnik. diniveya herhan- gibenzer bir gerekçe ile hiç- bir koşulda mazur gösteri- lemez. - Taraf devlet, suç toprak- lannda işlendiğinde, bay- rağmı taşıyan bir deniz ara- cmda veya kendi mevzuatı- na kayıth bir hava aracında işlendiğinde, bir vatandaşı tarafından işlendiğinde ve- ya daimi ikametgâhı kendi topraklannda bir vatansız tarafından işlendiğinde yar- gılama yetkisini tesis etaek için gerekli önlemleri alır. Anayasa Mahkemesi'nin FP'yi kapatma gerekçesi yol gösterici Yasa ckşı diıüeme kamt değıl İLHANTAŞa ANKARA - Anayasa Mahkeme- si'nin FP'yi kapatma gerekçesi, bun- dan sonraki davalar için de yol gös- terici sayılacak. Mahkemenin, Nec- mettinErbakan ile dönemın TBMM Başkanveküi \asin Hatipoğhı arasın- daki telefon görüşme kaydının, kay- nağınınbilinmemesi, mahkeme ka- ran olmaksızm elde edilmiş olması nedeniyle kamt saymaması, bu ko- nuda içtihat oluşturdu. Karara göre, yasa dışı ve mahkeme karanna da- yanmayan telefon dinleme kayıtla- n kamt niteliği taşımayacak. Milletvekilinin dokunulmaz ol- masuun, parti adına yaptıklan fa- aliyetlerde de parti tüzel kişiliğinin dokunulmaz olacağı anlamına gel- meyeceği, dolayısıyla partilerin de- netlenebileceği de ortaya konuldu. Yüksek Mahkeme, kapatılan parti- den başka bir partiye "toplu geçi- şm", diğerinin devamı anlamına gel- mesi için ancakprogram ve tüzüğü- nün aynı olmasıyla mümkün olaca- ğı görüşünü de bildirdi. Yüksek Mahkeme'ninFP'nin ka- patılmasına ilişkin gerekçeli karan, telefon dinlemeden, kapatılan parti milletvekillerinin topluca kurulan başka bir partiye geçişi ve partile- rin denetlenebileceğine kadar bir- çok konuda içtihat oluşturuyor. Mahkeme, Necmettin Erbakan ile dönemin TBMM Başkanveküi Ya- sin Hatiboğlu arasında geçen ve Er- bakan'uı "emirlerini'' içeren tele- fon konuşmasırun kaydını kamt ola- rak kabul etmedi. Gerekçeli karar- da, kanıtın elde ediliş biçimi, kişi- lerin anayasa ile tamnmış haklannı ihlal ediyorsa, onun hukuka aykın olarak elde edildiğininkabul edüme- si gerektiği \iırgulandı. Telefon konuşma kaydının yargı karan ya da yetkili makamın emri- ne dayanmadığınınbelirtildiği karar- da, haberleşme özgürlüğünün ihlal edildiği ve kamt olarak kabul edile- meyecegi vurgulandı. Böylece, mah- keme karan ohnadan, yasa dışı yol- larla edinilmiş telefon dinleme ka- yıtlannın kamt olamayacağı konu- sunda içtihat oluştu. Yasa dışı din- lemeye geçit vermeyecek bu karar- la, yalnızca yasal yollardan edinil- miş telefon dinleme kayıtlan kamt olabilecek. IRMIKI AYDES ENGtN [email protected] Güzelim karyazılan yazmak vardı. Kar tutsaklannı gülüm- setecek sözcük oyunları ya- pıp, yazdığından kendi de ke- yif almak vardı. örneğin yazım kurallannda şapkayı (A ) kaldıranlann canı- nı sıkacak sorular üretilebilir- di. örneğin birfıkracık uyduaı- lurdu: Kömürcü, komşu bakkaldan büyücek bir borç istemiş. Bol bol kömür alıp depolayacak- mış. Bakkalı razı etmek için, borç verirse ona kazancından pay vereceğini söylemiş: - Eğer bu kış çok karyağar- sa kanmı seninle bölüşürüm!.. Bakkai da ona bakıp bakıp, "Defol pezevenk" demiş. Uydurduğum öyküyü sına- mak için, bahçede kardan adam yapan, ilköğretim oku- lu altıncı sınrf öğrencisi kom- şu kızına cümleyi okutıum. Okudu ve bakkai haklı çık- tı. Çocuk nerden bilsin o cüm- leyi "Bu kış çok karyağarsa kâ- nmı seninle bölüşürüm" diye okuması gerektiğini?.. Şu şapkalı cümleyi bir de şapkasız deneyin hele: - Bu kar fırtınasında Kâbil'e Ak Karda Kara Kâr gitmek kabil değil. Kan fırsat bilenjeep sahipleri kârpeşin- de koşuyor... ••• Evet kar tutsaklığında "kar, kâr, kan" sözcükleri ile oyna- nabilirdi... Gel gör ki bu karda gerçek- ten de utanmasızca kâr eden- lerden duyulan tiksinti ve öfke gülümsetebilecek yazılara fır- sat vermiyor. Doğalgaz vurgunundan söz ediyorum. Aylaryıllarönce bıktırmaca- sına yazılıp çizildiği halde top- lumsal düzlemde tepki uyan- dırmayan, "şöööy/e"birbakı- lıp geçilen haberlerdeki ger- çek, karakış bastırınca, do- ğalgaz sobaları, doğalgazla çalışan kalorifer sistemleri ödenmesi olanaksız faturalar- la karşımıza dikilince kafamı- za dank etti. Ama sanki hâlâ sorunun çe- perinde dolanıyor, özüne, vur- gunun kalbine, vurgunun ele- başısına yöneimeden tartışı- yoruz. Sizce doğalgazdan vurgun vuran, bizi silme sıvama buda- la yerine koyup kaaklayan kim- lerdir? örneğin belediyeler mi? He- le hele Ankara, Istanbul gibi anakentlerin yönetimini elin- de tutan Mollalar Partisinden seçilme belediyeler mi? Baksanıza.. doğalgazı, al- dıkları fıyatın üstüne yüzde 45 (çüş!) zam koyup satıyoriar- mış... Yoksa BOTAŞ mı? Baksanıza bir kamu kuru- mu olmasına rağmen vurgun- cu tüccar gibi davranmakta durdurak bilmeyen BOTAŞ, belediyelere sattığı doğalgaz fi- yatlannı geçen yıla göre yüz- de 116 (bir çüş daha!) arttırmış. Yoksa hükümet mi? Baksanıza temel ve şu ka- rakıştayaşamsal tüketim mad- desi doğalgazı, lüks tüketim maddesi olarak tanımlayıp ona göre Katma Değer Vergisi (KDV) almaya başlamış. Bu- nunla da yetinmemiş, üstüne bir de Akaryakrt Tüketim Ver- gisi (ATV) eklemiş. (Oysa bu akar değil uçaryakıt. Adı üs- tünde gaz, ama kim dinler). Bununla da doymayıp doğal- gazı OzelTüketim Vergisi (OTV) kapsamına almaya hazırlanı- yormuş. (Dikkat hükümetle ilgili bö- lümde "çüş" sözcüğü kesin- likle kullanılmadı. 159. mad- deye selam yoliayarak, her tür- lü yanlış anlamayı önlemek amacryia ve önemle ve attını çi- zerekbelirtirim.) ••• Sizce şu doğalgaz vurgu- nunun elebaşısı bunlardan han- gisi? Belediyeler mi, hükümet mi, BOTAŞ mı? Yoksa üçü birden mi? Yoksa onlar sadece suç or- takları mı? Öyleyse elebaşı kim? Biraz geriye gidelim. Enerji Bakanlığı koltuğuna zamkla yapışmışçasına san- lan, söküp kaldırmak için bü- tün bir Meclis'in, bütün bir medyanın seferber olup zor bela üstesinden geldiği, siya- setçiden çok pehlivanı andıran cüssesiyie ünlü bakanı, ANAP'lı yiğit Cumhur Ersümer'i anım- sayın. Lafının endazesini Türkiye'ye göre ayarlama gereğini doğal olarak duymayan Türkmenis- tan devlet başkanı Saparmu- rat Türkmenbaşı, Rusya ile doğalgaz anlaşması yaptığı- mız günlerde "Rusya'dan do- ğalgazın bin metreküpünü 110 dolara alıyorsunuz. Onlar da bizden 42 dolara alıyor ve si- ze satıyoriar. Yani isteseydi- niz doğrudan Türkmenis- tan'dan alabilirdiniz ve bin metreküpüne sadece 42 do- lar öderdiniz" deyivermişti de ortalık birbirine girmiş, küçük çaplı bir diptomatik gerginlikya- şanmıştı. Bunun üzerine o sırada he- nüz bakanlık kottuğundaotur- makta olan Ersümer'e bu açık- lamayla ilgili olarak Rusya'dan alınan doğalgazın fiyatı sorul- muştu. Yanıt muhteşemdi: - Sözleşmeye göre bu bir sırdır. Açıklayamam... Umarım gözünüzden kaç- mamıştır. Bugünkü Enerji Ba- kanı Zeki Çakan da daha iki gün önce aynı soruyla karşılaş- tı ve aynı yanıtı verdi: - Bu bir sırdır. Açıklaya- mam.., ••• Doğalgaz vurgununda esas elebaşıyı hâlâ nerede arayaca- ğınızı soruyor musunuz? Ecevit'e IMF Gençliği! TBMM, yılbaşı tatili sonrasında IMF mesaisine başladı. Başbakan Bülent Ecevit'in ABD gezisi öncesinde çıkarılması istenen yasalar için yoğun bir program yapıldı. Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer'in geri gönderdigi Tütün Yasası da yeniden kabul edildi. Muhaiefet sözcülen görüşmeler sırasında, son günlerde sıkça konuşulan "Ecevit'in genç ve sağlıklı görûnümü"nüır\ nedenleriyle ilgili yorumlar da yaptı. Tutanaklardan bu yorumlarla ilgili olarak seçtiğimiz bazı bölümler şöyle: Mahmut Göksu (AKP): (...) Sosyal güvencesi olmayan bu çrftçi vatandaşlanmızın, -hassaten tütünü görüştüğümüz için- tütünden geçimini sağlayan vatandaşlanmızın primlerinin doğrudan bütçeden ödenerek emekliye sevk edilmesini talep ediyorum. Diyeceksiniz ki, bu olacak şey mi? Mustafa Güven Karahan (DSP): Cebınden ver Mahmut! Mahmut Göksu: Evet, arkadaş, cebinden ver, diyor. Bakınız, Sayın Başbakan ayın 14'ünde, 15'inde Amerika'ya gidecek. 10-15 tane kanunu sepetine koyup hediye paketi olarak götürüyor. Bunlardan bir tanesi de bugüne kadar devletleştirdiğimiz bankalar var, içi boşaltılan bankalara Hazine'den para göndereceksiniz.(...) Şimdi arkadaşımız, cebınden ver derken, dışardan aldığınız borç paralan tutar da içi boşaltılmış bankalara aktanrsanız, siz cebinizden veriyorsunuz. Musa Uzunkaya (AKP): Bu gece Sayın Başbakan dört başı mamur, 30 yaş gençleşerek rahat bir uyku uyuyabilir, çünkü rahat bir şekilde Amerika'ya götüreceği yasalardan birisini çıkarıp gidecek, grubu da çok rahat edebilir, ama bu rahatınız toplumun rahatsızlığıdır. (...) Sayın Bakanım sizin mutazarnr olduğunuza inanıyorum, gelin şu duygulannızı şair ve coşkulu ruhunuzla, millete bırkaç cümleyle, birkaç mısrayla anlatıverin. Ey millet, benim elim ayağım bağlı, bizi bağladılar, efsunladılar, uyuşturdular. Ne yapalım? ABD'ye teslim olduk. IMF'ye teslim olduk, Dünya Bankası'na teslim olduk, uyduk bir imama gidiyoruz kıyamete, diye bir şeyler söyleyin de belki millet derdinizden anlar... ANAP'lılar Bush'u bekliyor!.. TBMM'nin en devamlı milletvekilleri DSP'liler. Iktidar ortaklarından ANAP milletvekillerini ise TBMM'ye getirmek pek kolay olmuyor. Ortaklannın sitemlerinden bunalan ANAP yöneticileri, şişman milletvekillerini *?• göstererek "Biz az ama güçlü ?; bir grubuz", "önemli ofân say* değil ağıriık" benzeri esprilere sığınıyorlar. Bir ANAP milletvekili de ortalarda pek görünmeyen Güneş Taner'e laf attı: "Sayın Taner pek Meclis'e uğramaz. Ama Clinton geldiğinde vallahi gelmişti. Şimdi George W. Bush'u bekliyoruz. Bush, Meclis'e gelirse bizim bütün milletvekilleri gelir. Güneş Taner degelir." Meclis'te bürokrasi çilesi Hükümet ortaklan, yatınmcılann önündeki bürokrasi engelini azartmak için harekete geçti.Thale Yasası ile yatınmcılann önündeki bürokratik engellerin kaldınlacağı söyleniyor. Ya vatandaşın günlük yaşamındaki bürokrasi ne olacak? TBMM'de dahiü telefonlardan birini fonotelgraf için kullanan bir görevli, başına gelenleri, bir ödeme yapmak için dolaştığı kapılan şöyle anlattı: "TBMM Bütçe ve Mali Işler Daire Başkanlığı, faturanın ödenmesini istedi. önce fatura miktannı öğrenmek için Mali Işler'e gitmem istendi. Fatura, 3 milyon 150 bin liraydı. Memur, bankaya ödemek üzere makbuz kesilmesi için beni bir başka bankoya yolladı. G/tt/m, makbuzu yazdırdım. Sonra, makbuzu imzalayacak müdürü bulmam gerektiğini söylediler. Müdür yerinde yoktu. Bir başka bankodaki müdüre gittim. Müdür makbuzu imzaladı ve mühür vurdurulmasını istedi. Bu sefer mühür için bir başka bankodaki memura gittim. Mühür vurdurdum. Sonunda, sıra bankaya geldi. Bankadaki memur, makbuzun kaydını yaptı, yanındaki bir başka memura imzalattı. Vezneye gittim ve parayı ödedim. Bitmedi, paranın ödendiğine dair makbuzu, yeniden Mali Işler Daire Başkanlığı 'na teslim ettim." 9 gün, 9 saat, 9 yasa... Iktidar partileri, Başbakan Ecevit'in ABD'ye gideceği tarihe dek Meclis'in 9 gün 9 saat çaltştınlarak 9 yasa çıkarılması için karar aldı. Bu takvim, hükümetin MHP kanadının bir süre önce başlattığı "9x9" projesini anımsattt. 9 rakamının MHP için özel önemi malum. Partinin ilkeleri "9 ışık" olarak adlandınlan 9 temele dayanıyor. "Türkiye sevdalılan, Türkiye'yi konuşuyor" sloganıyla başlatılan projeye de kısaca "9x9" deniliyor. Türkiye'yi 9 bölgeye ayıran MHP, her bölgeye 9 genel başkan yardımcısının başkanlığında heyetler göndererek parti çalışmaiannı anlatıyor. MHP Grup Başkanveküi Ismatt Köse, TBMM'nin çalışma takvimi ile ilgili çağnşımlar anımsatıldığında gülümseyerek "9x9 modelini Meclis'e taşıdtk, artık bu modelle çalışacağız" diyor... Uzun boylulara kürsü işkencesi YenilenenTBMM Genel Kurul Salonu ile ilgili şikâyetler bitmiyor. Uzun boylu milletvekillerinden olan Devlet Bakanı Yılmaz Karakoyunlu rahatsızlığını "Bu kürsü kısa boylulara göre yapılmış" diyerek birkaç kez dile getirmişti. Geçen haftanın kürsü mağduru da ANAP'lı Mahmut Bozkurt'tu. Birleşimi yöneten DSP'li TBMM Başkanveküi Alı llıksoy, Bozkurt'un rahatsızlığını görünce kendini tutamadı: "Buradaki bir gözlemimi aktaracağım. Bu kürsü, gerçekten uzun boylu milletvekili arkadaşlanmız için maalesef zulüm haline geldi. Biraz önce değerli hatibi izlerken ne kadar zor koşullarda hitap ettiğini gördüm. Hakikaten bunun değiştirilmesi lazım, ama maalesef eser müellifi buna müsaade etmiyor, ama bunun çaresini genel kurul olarak hep birlikte bulmak zorundayız." DYP Grup Başkanveküi Turhan Güven yerinden "Sökelim, taşıyalım" derken llıksoy "Taşıyamıyorsun işte Sayın Güven. Siz hukukçusunuz, yasal prosedürü tamamlamadan olmuyor" karşılığını verdi. Güven ise ısrarını sürdürdü: "Genel kurul her şeye hâkim değil mi Sayın Başkan, ceza davası açın dedik, açmıyorsunuz." Türey Köse, Emine Kaplan, Bülent Sanoğlu, Sertaç Eş [email protected]
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle