Katalog

SAYFA CUMHURİYET 29 OCAK 2002 SALI HABERLER laykal »yaseteisi' (Cumhuriyet Bürosu) - İ;el Ili Mıllefvekillerinin ve Belediye Eaşkanlannın Faaliyetlerini Izleme Eerneğı tarafından "Yılın Siyaset Adamı" seçilen CHP Genel Başkanı Denız Baykal, dûzenlenen ödül töreninde yaptığı konuşmada, günümüzde siyasetin yanlış algılandığını belirterek siyasetin, toplumun en saygın ve en asil uğraşı olduğunu söyledi. Baykal, "Siyaset almak için yapılmaz, vermek için yapılır. Siyaset bir toplum için, gelecek için yapılır" dedi. Cumhupbaşkanı Sezer'den onay • A.NKARA(ANKA)- Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer, Türkiye ile Israıl arasında kara taşımactlığı yapılmasına ilişkin ilkeler muhturasını onayladı. Cumhurbaşkanlığı Basın Merkezi'nden yapılan yazılı açıklamada, Cumhurbaşkanı Sezer'in yasayı yayımJanması amacıyla Başbakanlık'a gönderdiği biJdirildi. *Beştiri yapmak bile yasak' • ANKAR\ (Cumhuriyet Bürosu) - Türk Ceza Yasası'nın (TCY) 159ve312'ncı maddelerinde değişiklik de öngören Uyum Yasa Tasansı'na tepkiler sürüyor. Eğitımciler Birliği Sendikası (Eğitım Bir-Sen) Genel Başkanı Niyazi Yavuz, tasannın bu haliyle yasalaşmasının "demokrasinin özüne aykın olduğunu" savundu. Yavuz, dün yaphğı yazılı açıklamada, Uyum Yasa Tasansı'yla getirilen düzenlemelere tepki göstererek •'Eleştirinin bile suç sayıldığı tek cumhuriyet ülkesi um"anını alacağız" dedi. Uyum Tasarısı için öneri • İstanbuJ Haber Servisi - Basın Konseyi, Türk Ceza Kanunu'nun 159. ve 312. maddeleriyle ilgili düzenlemeleri ıçeren Uyum Yasa Tasansı'nda "312. maddedekj 'olasılık' sözcüğünün çıkanlmasını, 159. maddenin ise daha sonra görüşülmek üzere geri çekilmesini" istedi. Türk şoför tutuklandı • VARŞOVA(AA)- Polonya'da uyuşturucu kaçakçıhğından yargılanan bir Türk yurttaşı, 12 yıl hapis cezasına çarptınldı. PAP ajansının haberine göre, kimliği açıklanmayan TIR şoforü, Gorzovv Wielkopolski kentinde yargılandığı mahkemede eroin kaçakçıhğından hüküm giydi. Türk şofbr, geçen yılın mart ayında Alnıanya'ya geçmek isteıken sınırda, kaıryonunda yapılan aranada 150 kilo uyuşturucu bulununca tutuklanmıştı. CHP Genel Başkanı Baykal, ekonomik krizi incelemek için Arjantin'e giden Bülent Tanla'nın raporunu açıkladı Hedef büyüme olmalıdırANKARA (Cumhuriyet Bü- rosu) - CHP Genel Başkanı De- niz Baykal, Türkiye'nin Arjan- tin'den alacak dersleri bulundu- ğunu, en önemlisinin de ekono- mik büyüme sürecini başlatma olduğunu söyledi. Baykal, Tür- kiye'yiyöoetenJerinkaygısı, Tür- ldye'yi büyiitrnek olmahdır'' di- ye konuştu. Baykal dün parti genel mer- kezinde düzenlediğı basın top- lantısında, başdanışmanı Bülent Tanla'nın ekonomik krizi ye- rinde tespit amacıyla Arjantin'e yaptığı gezinin ardından hazır- ladığı raporu açıkladı. Baykal, 1980'den sonra neoliberal eko- nomi politikalannı en ileri de- recede uygulayan Arjantın'de, özelleştirmenin bütün yükünün kamuyayüklenmesi, özelleştir- meye paralel gelişen büyük yol- suzluklar ve tahammül sınırla- • Deniz Baykal dün parti genel merkezinde düzenlediği basın toplantısında, dünyada hiçbir ülkenin başka bir ülkeye birebir benzetilemeyeceğini, ancak Türkiye'nin Arjantin'den alacağı dersler bulunduğunu vurguladı. nnın aşılmasına neden oian kü- atfir" dedi. Küçülen bir ekono- rası hale gelmesini önlemek ol- çülme sürecinin ardından bir or- ta sınıf patlaması yaşandığuıı kaydettiArjantinli yöneticilerin bir bakıma Türkiye ye gıpta et- tiklerini anlatan Baykal, bu ül- ke yöneticilerinin, 11 Eylül sal- dınsının arduıdan Türkiye'nin stratejık öneminin artması nede- niyle Türkiye'nin IMF'den cid- di bir destek almasının önemi- ne işaret ettiklerini söyledi. Dün- yada hiçbir ülkenin başka bir ülkeye birebir benzetilemeye- ceğini, ancak Türiaye'nin Arjan- tin'den alacağı dersler bulundu- ğunu vurgulayan Baykal, "Ar- jantinVJen aknacak en temeiders, Türkiye'nin derhal ekonomik büyüroe sürecine yerleştirihne- mi ile hiçbir sorunu çözmenin mümkün olamayacağına dikkat çeken Baykal, "Küçülen bir eko- DomiyJeborçlanmızıödememiz de mümkün değüdjr" dıye ko- nuştu. Wall Street Journal'de Amerikalı birgazetecınin Tür- idye, IMf poMkalanna ema- net edflemeyecek kadar önemli birülkedir'' uyansına yer verıl- diğini anlatan Baykal, bunu sa- vunanlann IMF karşıtı bir anla- yışla bu sözleri söylemedikleri- ni, Türkiye'nin IMF ötesi bir il- giye ihtiyacı bulunduğuna dik- kat çektıklerini ifade etti. Bay- kal, IMF'nin amacının, Türki- ye'yi büyütmek değil, borçlan tahsil etmek ve krizin uluslara- duğunu ileri sürerek "Bu, IMF'nin kaygısKİır. Türkrye'yi yönetenlerinkaygısı. Türkfye'vi büyütmek olmalıdır'" dedi. Arjantin'den almması gere- ken ikinci dersin orta sınıfa dik- kat etmek olduğunu vurgulayan Baykal, "orta sııufin toplumun çimentosu olduğunu" söyledi. Türkiye'nin toplumsal doku farklılığı, gelenekleri ve ahlak anlayışının toplumsal tepkiyi önlediğine, ancak bunu fazla zorlamamak gerektiğine işaret eden Baykal. "Açnkinsana du- var dektirir, oraya getinnemek bzmT uyansındâ bulundu. Bay- kal gazetecilerin ekonomikkriz- le ilgili soruları üzerine, Türki- ye'nin krizden çıkma şansının hep olduğunu, ancak kriz son- rası esen iyimserlik rüzgânnın, sorunlannın çözüldüğü anlamı- na gelmediğini söyledi. Baykal, ekonomik büyümenin başladı- gına dair kesin sonuçlar ortaya çıkmadan "kimsenin oh drve- meyeceğmi" behrterek "Şu an- da o duruma gelmedik. Ben bir rahatlanıa duygusu içindedeği- fim'" dıye konuştu. Birgazetecınin Türkiye'de de- mokratikleşme yolunda atılan adımlan nasıl değerlendirdiği- ni sorması üzerine, Baykal şun- lan söyledi: "Türkiye, demokratik stan- dartian yakalama bakımından daha ciddi ve karart bir açıbm içinde olmahdır. Ongörülen de- ğişiktflderin Türkiye'de eleştiri hakknu bile daraltabflecekbirni- teük taşjdığı anlaştbyor." Arjantin kaosun eşiğine geldi BUENOS AIRES (AA)-Ülkeyi sosyal ka- osun eşiğine getiren dört yıl süren ekonomik dur- gunluktan çıkmaya ça- balayan Arjantin hükü- meti, ekonominin bu yıl biraz daha küçüleceğını tahrnin ediyor. Öfkeli orta sınıf gös- tericiler ve işsiz Arjan- tinlilerin hükümeti pro- testolarının ardından, Ekonomi Bakan Yar- dımcısı Jorge Todesca, gayri safiyurtiçi hasıla- nın(GSYDT)buyılyüz- de 5 azalabıleceğini bil- dirdi. Todesca, Arjan- tin'deki bir radyoya ver- diği demecinde, "göre- ve ilk geldiğimizde GSYİH'nin vüzde 2.6 düşebOeceğini tahmin et- tik. bunu değiştirdik, bu bizi yüzde 5 küçülmeye göfürüyor, bütçe bu tah- mine dayandırılacak" dedi. Arjantin'm baş- kenti Buenos Aires'te binlerce işsız. Deviet Başkanı Eduardo Du- haldeden birmilyon ki- şiye istihdam yaratma- sı ve yoksuDara para yar- dunı yapılması talebiy- le kentin göbeğindekı Mayıs Meydam'na yü- rüdü. La Matanza sem- tinden yürüyüşe başla- yan 500 kadar işsizin sa- yısı, Buenos Aires kent sınınndaki Liniers'e va- nnca yeni katılanlarla birlıkte 5 bine ulaşh. Ya- kıcı güneşin altındakı yürüyüşe katılanlara Li- niers halkı ve esnaii yi- yecek ve içecek verdı. "1 Milyonlş" isteyen iş- sizler, bir rahip tarafın- dan da kutsandı. Ülke- nin önde gelen işsiz ör- gütleri ve işçi sendika- lannın liderlerinin başı- nı çektiği göstericiler, Deviet Başkanı Duhal- de ile görüşmek istiyor. Arjantin'de binlerce işsiz yakıcı güneşe aldınş etmeden Deviet Başkanı Eduardo DuhaJde'den bir nıihon kişrye istihdam yaratması ve yoksullara para yardunı yapılması talebiyie kentin göbeğindeki Mayıs Meydanj'na yürüdü. 5000 kişiye yaklaşan kalabalığa Liniers halkı ve esnafi yıyecek ve içecek vererek ülkenin önde gelen işsiz örgütleri ve işçi sendikalarunn liderlerinin başını çektiği göstericiler, Deviet Başkanı Eduardo Duhalde ile görüşmek istiyor. Maliye müfettişleri: Siyasetçi-bürokrat-işadamı üçgeni önümüzdeki büyük engel Rüşvede mücadeleyi önlüyorlar İLHANTAŞa ANKARA - Bankalann sa- hiplerince içlerinın boşaltıl- ması başta olmak üzere bir- çok yolsuzluğu inceleyen Ma- liye Bakanlığı Teftiş Kurulu, yolsuzluğun nedenlerini ve si- yasilerin rolünü ortaya çıkar- dı. Teftiş Kurulu tarafından hazırlanan raporda, yolsuzluk- la mücadeleyi, politikacı-bü- rokrat-işadarnı eksenindeki ör- gütlenme yapısının zorlaştır- dığına dikkat çekildi. Sıyasal yolsuzluklann, seçimlerin fi- nansmanmdan kaynaklandığı belirlemesinin yapıldığı rapor- da, seçimden sonra politikacı- lann, kendilerini finanse eden kişilere çıkar sağlamak için yetkilerini kullandıklan \ıır- gulandı. Rüşvet, yolsuzluk, irtikap, Yolsuzluğu inceleyenlerin gözüyle yolsuzluk Şeffafoiunmamasının, rüşvet ve yolsuzluklan kolaylaştırdığı belirtilen raporda "Yolsuz luk ile mücadeleyi zorlaştıran en büyük nedenlerden birisi, önemli yolsuzluklann politikacı-bürokrat ve işadamı ekseninde örgütlü şekilde yapümasıdır" denildi. adam kayırmacılık ve benze- ri olumsuzluklann bugünün sorunu ounadığı belirtılen ra- porda "Deviet müdahaksiart- ökça ve siyasal karar alma sü- recinin kapsamı genişledikçe siyasal ve bürokratik yozJaş- malar artmaktadır'' denildi. Şeffaf oiunmamasının, kamu fonlannın kullamlmasmda or- taya çıkan rüşvet ve yolsuz- luklan kolaylaştırdığı belirti- len teftiş kurulu raporunda "Türkiye'de yolsuzluk ile mü- cadeleyi zorlaşbran en büyük nedenlerden birisi de önemli yolsuzluklann politikacı-bü- rokrat ve işadamı ekseninde örgütlü şekilde yapılmasıdır" denildi. Siyasal gücün yetkı ve olanaldan suiıstimal etme ris- kinin oldukça yüksek olduğu belirlemesinin yapıldığı çalış- mada, "Kıınımsaâaşmannıza- yıfhğı ve shil toplum örgütle- rinin yeterli güce ulaşamama- sı nedeniyk yetki ve imkânJa- nnı suüstimal eden siyasalgüç- leri frenleme yetenegı suurb- dır" denildi. Maliye müfettişleri, yolsuz- luğa değerlendirmelerde yer verdiler: • Dev letin ekonomiye dogru- dan veya dolayh olarak müda- haJeettiği ülkelerde yozlaşma- lann hem türleri hem de boyut- lan genişlemektedir. Daha demokratik devletler, otokratik devletlere oranla da- ha az rüşvet ve yolsuzluk olay- lan ile karşı karşıya kalmak- tadırlar. Basm özgürlüğü, yönetim- de şefFaflık, bilgi edinme hak- kı ve özgürlüğü, adil yargıla- ma, etkin denetimin varlığı, demokratik ülkelerde nispe- ten yolsuzluk olaylannı sınır- lamaktadır. • Siyasal yolsuzluklar, bü- yük ölçüde seçimlerin finans- manından kaynaldanmakta ve seçimden sonra poMkacılar, kendilerini finanse eden kişi ya da gruplara özel çıkar sağ- lamak üzere sahip olduklan yetkilermi kuUaruyoriar. Gü- nümüzde rüşvet ve işlerin ko- laylaşması için birflerini araya sokma dışmda siyasal kayır- maahk. patronaj, rant koBama, gönül yapma, oy ticareri, hiz- metkayirmacıl^ıadıverilen ye- ni türden siyasalve bürokratik yozlaşmalar çıkmaktadır. • Yolsuzluk ile yoksulluk arasmda da çok yakın ilişki mevcut. Yoksul ülkelerde yol- suzluklar daha yaygm. Dürüst liderler ve yöneticiler, temiz toplum için son derece önem- lidir. Lider ve üst yönetim kö- tü ise örgütler de kötü işler. Yolsuzluk sadece ahlaki bir sorun değildir, önemli bir eko- nomik boyuru da bulunmakta- dır. Türk Haber-sen'in güvenlik önlemleri altında gerçekle^tirilen genel başkanlık seçlm sonuçları tartışma yarattı Resul Akay Ilçe Seçim Kuruhı9 ııa gidiyor Nüfus cüzdanımı la^tettim. Hükürnsüzdür. HACIŞAHÎN Genel başkanlığı kaybeden Resul Akay, Deviet Bahçeü'yi suçlay arak seçim sonuçlannı etldledigini öne sürdü. ANTCARA (Cumhuriyet Bürosu) - Türk Haber-Sen Genel Başkanlığı seçimlerine siyasetin gölgesi düştü. Genel Başkanlığı kaybeden Resul Akay, Başbakan Yardımcısı Deviet Bahçeh'nın delegeler üzerinde baskı kurarak başkanlık seçim sonuçlannı etkilediğini söyledi. Akay. Ilçe Seçim Kurulu'na seçim sonuçlanrun iptali istemiyle bugün başvoıracağm] bildirdi. Türkiye Kamu-Sene bağlı Türk Haber-Sen'in yoğun güvenlik önlemleri altmda gerçekleştirilen genel başkanlık seçim sonuçlan tartışma yarattı. Aym zamanda Kamu Çalışanlan Sendikası Konferederasyonu (Kamu- Sen) Başkanı da olan Resul Akay, kendi sendikası Haber-Sen'de, genel başkanlık seçimini kaybetmesi üzerine, Başbakan Yardımcısı Deviet Bahçeli'yi suçlayarak, delegelerin iradesinin zorla değiştirildiğini ileri sürdü. Resul Akay. Bahçeli'nin aralannda Ulaştırma Bakanlığı'na bağh Türk Telekom ve PTT Genel Müdürlerinin ve yardımcılannın da bulunduğu bazı bürokrat ve partililer ile birlikte, parti merkezine 48 sendika şube başkanını çağırarak, "Şuayip Özcan, Mehmet Bayraktar, Bayram Zengüı ve Resul Akay seçilmeyecek" diye baskı yaptığını söyledi. Akay \aKBğe başvurmuş Akay, önceden yaşanan gelişmeler üzerine kongrede olaylar çıkacağını görerek, önlem alması için Ankara Valiliği'ne ve Içişleri Bakanlığı'na başvurduklannı, ancak yetkililerin ilgisiz kaldığını, olaylar çıktıktan sonra önlem aldığını savıındu. Çeşitli illerden gelen delegelerin zorla TCDD Gar misafirhanesine götürülerek kongrenin sürdüğü 4 gün boyunca burada baskı altında tutulduğunu ileri süren Akay, "Birçok detege arkadaşımtz kaygdarmı ağlayarak dile getirdL Çoğuna, 'Eğer Resul Akay'a oy verirsen sonucuna katlamrsm. ınanmıyorsan evini ara, evinin önünde bekleyen gençleri sana söylesinler" diye tehdit telefonlan gehniş" dedi. Akay kendisine oy veren delegelerin de şimdi endişe içinde olduklannı söyledi. Türk Haber- Sen Genel Başkanlığı'na seçilen tsmail Karadavut'un MHP'ye yakmlığından dolayı aday olarak çıkanldığmı öne süren Akay, "Saym Ecevit böyle bir anlayış sahibry le nasıl hükümet olabiliyor, bflnüyoruz" diye konuştu. TANLA'NIN RAPORUNDAN Asıl sorun guven bunalımıHaber Merkea - CHP Bilim, Kültür Platformu Başkanı Bülent Tanla'nın Arjantin'deki temaslannın ardından CHP taraftndan hazırlanan "Arjantin RaponTnda şu noktalara dikkat çekildi: • Arjantin'de meydana gelen kriz ve olaylar bir anda meydana gelmemiştir. Ekonomide 43 ay süren durgunluk, bu süreçte işsizhğin yüzde 20'lere yükselmesi, ihracarm azaiması. ithalatm artması, vergi gehrlerinin düşmesi, toplumdaki dışlanmışhk duygusunun yükselmesi, iktidara ve siyasete "güvensizligın" artması gibi nedenlerden sonra Aralık 2001 'deki noktaya gelinmiştir. •Asıl sorun, asıl çölcüş, dışlayıcı neoliberal modelin kendisi gibi gözükmektedir. Bu ekonomik modelde, Arjanrinlilerin ihtiyaçlannı ve haklarmı, finans sermayesinin çıkarlannın üstünde futan geniş bir toplumsal mutabakat oluşfurulamamış, büyük bir ulusal sözleşme temelinde değişim için mücadele verihnemiş, sorunun çözümüne halk mesafeli kalmış ve kamuoyu desteği sağlanamamıştır. • Ozelleştinne uygulamalan, yabancı sermaye akışı, dış ticaret dengesi ve borç yönetimi sürerken bütçe harcamlan ve eyaletlerin borçlanmalan disiplüı altına alınamamıştır. 1997-2000 yıllan arasmda merkezi deviet ve eyaletler büyük harcamalar yapmışhr. Bu harcamalar önce dış kaynaklarla, sonra da yüksek faizlerle Arjantin bankalanndan temin edilmişrir. • Ahbap çavuş ilişkileri, eş dost kayırmacılığıyia yolsuzluklar rasyonel bir ekonominin oluşumunu engellediği gibi yönetime olan güveni de yenıden tesisi son derece güç olacak biçimde sarsrmştır. • Yeniden bir iç çatışmanın eşiğine gelen Arjantin'de esas zaaf güven duygusunun kaybolmuş olmasıdır. Dışlayıcı politikalann, neoliberal modelin enkazuu kaldırmak epey zaman alacaktır. jpticacılapın bayram hazırlığı Kurbanlar iştahlarını kabarttı ANKARA (Cumhurfjet Bürosu) - Kurban Bayramı yaklaşırken, üticai örgütlerin kurban kesimınden kendilerine pay koparabilmek için hazırhldara başladıklan bildirildi. Güvenlik bi- rimleri, radikal dinci örgütlenn, kurban karşı- lığı para toplayarak faalıyetlerini finanse etme- ye hazırlandıklan uyansındâ bulundu. Güvenlik birimlerince hazırlanan bir rapor- da, irticai örgütlerin son dönem faaliyetleri mercek altına almdı. Müslüman Gençlik, Mil- li Gençlik, Selam, Ribat ve diğer radikal grup- lann, Hizbullahın "İslamcı faafiyet" imajma getirdiği olumsuzluk nedemyle itibar kaybet- memek için eylemlerine bir süre ara verdüde- rine işaret edilen raporda, kurban bayramırun yaklaşması ile bu örgüt- lerde yeniden bir hareket- lilik gözlendiği vurgulan- dı. Güvenlik raporunda ir- ticai örgütlerin faaliyetle- ri şöyle sıralandı: • Yaklaşan bayram ne- deniyle irticai unsurlar kur- ban derisi yanında kurban toplama çahşmalanna baş- lamışlardır. Vakıf, dernek bünyesindeki irticai okul, yurt ve pansiyon gibi ku- ruluşlann et ihtiyacını kar- şılamak amacıyla kurban toplayacağı, Süleymancı- • Fethullahçıla r başta olmak üzere irticai örgütlerin, kurban karşıhğı para toplayarak faaliyetlerini finanse etmeye hazırlandıklan uyansındâ bulunuldu. lann başta Orta Asya ülkelerindekiler olmak üzere faaliyetlerinin finansmanı için kurban kesimi ara İcabul edeceği, Fethullahçı unsurla- nn da aym yöntemi kullanacağı öğrenibniştir. • Toplumun, Jet-Pa ve benzeri organizas- yonlara ilgisinin azaldığı görülmektedir. Bu nedenle Milli Görüş çe\Telerinüı, "Türkiye'de para ve bağış toplama faaliyetlerinin büyük öt- çüde engeOendiği, Almanya'da ise çok zorlaşö- ğı, bu nedenle MilB Görüş yanhsı holdinglerin birJeşerek banka satm almalan gerektiği*' dü- şüncesinde oluklan öğrenibniştir. • Türban yasağmı protesto etmek amacıyla irticai unsurlar tarafından "tektip"kıyafet giy- dirilen öğrencilerin yüksek öğrenim kurumla- nna sokuhnası için bir çalışma başlatılmıştır.