22 Kasım 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAFA CUMHURİYET 29 OCAK 2002 SALI 14 KULTUR kuftur@cumhuriyet.com.tr TÎYATRO DÜNYASINDAN DİKMEN GÜRÜN Tiyatrocu Ege ErnartBrtiyatro kitaplığımız, çeşitli ya- yınlnmız.zengin bir arşivimiz, çağ- daş > ir tiy&TO müzemiz yok... Kısa- ca tvatroya ilgi(miz) yok. Bugünün genJeri yaian geçmışin tiyatrocula- nnı Lasıl tamyacak, o dönemin tiyat- ro y^amım nereden bılecekJer? Sa- ıınn, 1960'ların dinamik tıyatro aavsını solumuş olan kuşagın bazı jeybre daha sıkı sanlması. sahip ;ıknası gerekiyor. Ege Ernart dati- /atrcda 1960'lan var gücüyle yaşa- nış,jrdından reklam dünyasına kay- ıuş T e o alanda da başanlı olmuş bir ianaçı. Onun ölümü ve onu son yol- .ulujuna uğurlayanlar arasında tıyat- ocuarın parmakla sayılacak kadar tz oUşu düşündürdü bana bunlan... Pertşet bir takım' Br çahşma nedeniyle birkaç ay önceziyaret etmiştim Ege Ernart'ı. 0 gün, onu keyifle dinlerken. için- deki tiyatro ateşinin hiç sönmemiş olduğunu bir kez daha gördüm. Are- "Arena kadrosunda yer alan gençlerin tamamı, sağlam bir edebiyat kültürüne sahip- ti. Her birimiz en az bir yabancı dil konuşurduk. Arena bir gençlik atılımıdır, bir he- yecandır, bir coşkudur. Öyle başlamış ve öyle gitmiştir. O tertemiz safiyetiyle de kapanmıştır. Sonra da AST'a dönüştü ve yıllar içinde kendine özgü bir çizgi benim- sediğini hepimiz biliyoruz." na Tiyatrosu'ndan başladı söze. Are- na, Türk tiyatrosunun kilometre taş- lanndan. Ege Ernart da bu öncü ti- yatronun oluşumunda yer alanlar- dan biri. "Arena'nın ruhu, özü, ü- hamkaynağı Asaf Çiyiltepe'dir" di- yor, "tiyatroyu kuranlar Asaf Çiyfl- tepe, AtiDa Tokatb ve Abdullah Zi- ya Kozanoğlu'ydu. Düşünebiliyor musun, bir yanda Türkiye'nin en ko- yu sağcıa öte yanda sokulardan olu- şan bir ekip. Kimler yok ki bu ekip- te? Ergun Köknar, Tunca Yönder, ben, Ani Ipekkaya, Çetin Ipekkaya, Tuncer Necmioğlu, Genco Erkal- Ekibin özü buydu." Kısa bir siire sonra Umur Bugay, Şevket Altuğ, Başar Sabuncu, Mehmet Gükryüz, Serpil Gence, Remzi Inanç da katı- hyorekibe. "DkoyunAfred Jarry'nm Kral Übü'sü. Sertbiroyundu vebü- yük sansasyon yararü. ama yine de normal tiyatro seyircisi çok ısmama- dL Seyirciyi bırak, eteştirmenler şa- şırdı. Ergun Köknar, Übü rolünde sahneye çıkrvor ve ilk söylediği söz 'bok'! Mifliyet gazetesinin eleştirme- ni Ulunay, "Bokla Başlayan Bir Ti- yatro' diye feci bir yazı yazmıştL Bu arada, ben çılgnüar gibi okuyorum. Elime geçen bütün Fransızca tiyatro kitaplannıdeviriyonım. Çiinkü dra- maturg olmak istiyorum. Tiyatro- nıuı bu yönüyle çokügüiyiın". Ama, Ege Ernart, Genco Erkal'ın başrolü oynadığı "Aslan Asker Şvayk"ta ak- törlük sanatıyla daha sıkı bir ilişki içine giriyor. Çok iyi eleştiriler al- dığı rahip Katz rolünü çalışırken oyunculuğun öncelikJe akıl ve man- nk işi olduğunun bilincine vanyor. Ernart, Arena topluluğunu "dehşet bir takım" olarak tanımlıyor. "Are- na kadrosunda yer alan gençlerin ta- mamı, sağlam bir edebiyat kültürü- ne sahipti. Her birimiz en az bir ya- bana dfl konuşurduk. Arena bir genç- lik aühmıdır, bir heyecandır, bir coş- kudur. Öyle başlamış ve öyle gitmiş- tir. O tertemiz safiyetiyle de kapan- nuşür. Sonra da AST'a dönüştü ve ANADOLU'DA TÎYATRO D.Tdeyeni oyunlar Küftür Servisi - Adana Devlet Ti- yatrosu, yeni yıla prömeri 23 Ocak'ta yapılan 'Oyunun Oyunu' adlı oyunla girdi. Zafer Kayaokay'ın yönettiğı, Michael Frayne'ın yaz- dığı oyun, 29-31 Ocak'ta Hacı Omer Sabancı Kültür Merkezi Sahne- si'nde izleyicisiyle buluşacak. Oyunda, Ahenk Demir,Erdal Bttin- gen, Nimet İyigiin, Ebru Bilingen, Tayfun Erarslan, Demet İyigün, Şe- kip Taşpınar, Savaş Özdemir ve Tevfik Tarhal rol alıyor. Diyarbakır Devlet Hyatrosu ise yeni yüda, 24 Ocak'ta prömiyen ya- pılan Güngör Dilmen ın yazdığı, Yılmaz Onay'ın yönettiği 'Deli Dumrul'adlı oyunu sahneliyor. 31 Ocak'ta Orhan Asena Sahnesi'nde sahnelenecek oyunda. kendi koydu- ğu kanunlarla, başına buyruk hare- ket eden Dumrul'un ve sevdigi kız Elif" ın başından geçerüer anlatıh- yor. Erzurum Devlet Tiyatrosu da ye- ni yıla 10 Ocak'ta prömiyen yapı- lan 'CarmelavePaofino' adlı oyun- la girdı. Jose Santis Sinesterranın yazdığı, Halil Akarsu'nun sahne- ye koyduğu oyun, 31 Ocak'ta sah- nelenecek. Oyunda, MeralTavtug- lu ve Sadık Yağcı rol alıyor. Sıvas Devlet Tiyatrosu 'Merdi- ven'le izleyıci karşısına çıkacak. Nâzım Kurşunlu'nun yazdığı, Ma- ral Üner'in sahneye koyduğu oyunun prömiyeri, 31 Ocak'ta Ata- türk Kültür Merkezi'nde yapılacak. Van DevletTiyatrosu ise, 31 Ocak'ta 'Bir Şehnaz Oyun' u sahneleyecek. Oyun, Osmanlı tmparatorlugu'nun son günlerinde İstanbul'da Galata Zaptiye Amiri Recep Efendinin çevTesinde gelişiyor. Sevgi, dostluk ve paylaşımın anlatıldığı 'Saray- daki Kim' adlı çocuk oyunu ise bugün. yarın ve perşembe günü sahnelenecek.Oyunlar Van Kültür Merkezi Sahnesi'nde oynanacak. aşlanmakçocuMuktan vazgeçmeyigerektirmez! Bu hafta Şehir Tiyatrolan Üsküdar Müsahipzade Celal Sahnesi'nde izleyebileeeğimiz 'l çurtmanın Kuyruğu'nu, bu yıl tivarroda 40. yüını dolduran usta oyuncu Savaş Dinçel vazdı ve sahneve kov du. Naşit Ozcan vç Avni YalçuTın rol aldığı ovun, çocukluğunu vaşavamadan vaşlanmış bir adanun 1 saat 45 dakika süren iç yolculuğunu anlaOvor. yıDariçinde kendineözgü bir çizgi be- nimsediğini hepimiz biliyoruz." Cen-Ar Tiyatrosu Arena'nın kapanmasının ardmdan Paris'egidiyor Ege Ernart. 1965'te Çetin Ipekkaya ile birlikte Kadıköy Tiyatrosu'nu kuruyor. Kısa bir be- raberlik yaşanıyor burada ve Anka- ra Devlet Tiyatrosu oyunculanndan Yıkünm Önalın kadroya alınması üzerine Ernart topluluktan aynlıyor. " Yanlış bir karardı. Aynldim. AIü a> kadar neredeyse aç gezdim. Ti- yatrocunun kaderi bu. Bu arada da 1%0'lann meseni dediğim arkada- şun Muhtar Kocataş. Ziyad Ebbüz- ziya ile Bevoğlu'nda kendine ait bir binanm bodrum katuıda Gen-Ar Ti- yatrosu'nu kurmuştu..." Sonuçta, Ege Ernart, Gen-Ar Tiyatrosu 'nda, benim bugün bile beynime çakılı kalan, başrollerini Tolga Tiğin'le Gü- zin Özipek'in paylaştığı, Jean Ge- nefnin "Hizmetçiler"ini sahneye koyuyor. O>r unun deko- runu Du> gu Sağıroğhı ya- pıyor. "BuojıuıuPariste izlemiş ve büviilenmiştim. Bütün ön çahşmaları yap- mıştınL Üç yıl kafa patiat- öm bu oyun üstüne. Dra- marurginin önemini. in- sanlara bir oyıınu doğru anlatmanm ne kadar cid- di, özen gerektiren, zor bir iş olduğunu bu oyun- la gördüm o genç yaşım- da" dıyor. O günün İs- tanbul'unda "Hizmetçi- ler" gibı bır yapıtın 103 kez perde açması azım- sanacak bir başan değil. "HizmetçUer" 103 kez perde açıyor ama tiyatro- nun parasal sorunlan bit- miyor. Repertuvara yeni bir oyun aranırken .\nka- ra'dan SermetÇağangelı- yor. "Sermet değerli bir ti- yatro adanuydı. Müthişze- kâsıyla Aziz Nesin hikâye- leriniovnnlaşurmavı öner- di. Hemen koüan srvadık, Aziz Bey'legörüştük. Bize teüf izni de verdi ve çeşitli skeçlerden oluşan Ah Bız EşekJer' ortava çıkü. Reji Sermet'indL Avıu zaman- da oynuyordu da. Onun yanı sıra ben, Tolga, Güzin ve tiyatroya yeni giren Sa- vaş Dinçel deoyuncu kad- rosunu oluşturuyorduk. 'Hizmetçiler'in afısini va- pan Oğuz Aral bu oyıına da çokgüzel bir aftş hazır- ladı. O afişlerden hiç >vk dimdeve üzülüyonun bu- na_ Oyun çoktuttu. Bizbu oy unla Türk tiyarrosunda bir devrim >apQk. Piscator tiyatrosundan esinlenerek dekor yerine slaytlar ve filmler kullandık. Fihnler- de çok güzel senkron tut- turduk. Sinemayla th'atro- yu yan yana getirdik." Söz bitmiyor... Oyunlar, oyun- culuklar, hoş anekdotlar. eleştiriler. özlemler, bek- lentiler... Türk tiyatrosundan bir Ege Ernart geçtı... GÖSTERİ DÜNYASINA FARKLI BİR BAKIŞ Dormen'in 'Ikinci Perde'anılanKültür Senisi-Oğ- lak Yayıncılık'ın edebi- yat-anı bölümünden çı- kan son kitap, ünlü ti- yatrocu Haldun Dor- mea imzah 'tldnci Per- de'. Dormen, üçüncü kitabı olan 'tkinci Per- de'de, içinde bulundu- ğu gösteri dünyasını ve çevTesinde olup biteni, kendi gözleri ve duygu- lanyla anlatıyor. Yale ÜnKersitesi Ti- yatro Bölümü'nden mezun olduktan son- ra, Istanbul'a dönerek Muhsin Ertuğrul yö- netimindekı Küçük Sahne'de profesyonel tiyatro yaşamına adım atan Dormen, 1955'te kendi aduıı taşıyan ti- yatrosunu kurdu. Bu- güne kadar 120'den fazla oyunda rol alan Dormen, çeşitli tiyatro- larda 25'i müzikal, 140'ın üstünde oyun yönetti. Devlet sanatçı- sı olan Dormen, Ha- cettepe Üniversitesi ta- rafmdan 'Onursal Bi- Bm Doktonı' olarak da ödüllendirildi. Dormen'in, 'Sürç-ü LisanEttikse' ve 'Ant- rakt' adlı iki otobiyog- rafik kitabı ve aralann- da 'Hisseli Harikalar Kumpanyası', 'Geceye SelamVŞenSazmBül- büDeri', 'Vblun Yansı' 'Günavdın Mr. VVeffl', 'Amphytrion 2000' ve 'Kantocu" gibi yapıtlar bulunan on bir oyunu daha bulunuyor. BEHİÇ AK, ÖZEN YULA, ESEN ÇAMURDAN'IN KİTAPLARI Mitos Boynt'tan yeni kitaplarKültür Servisi - Mitos Boyut Yayuılan yeni ki- taplarla okuyucu karşı- sında. EsenÇamurdan'ın •HıçkırmaklaHavkırmak Arası' adlı kitabı Saba- hattin Kudret Aksal'ın 'Kahvede Şenlik Var', 'Kral Üşümesi','Bay Hiç', 'Evin Ustündeki Bulut' ve daha pek çok oyunu- nun yeni bir okuma dene- mesi. Yayınevi'nin OyunDi- zisi'nden yeni çıkan 'Tek Kişflik Şehir' BehiçAk' ın son oyunu. Ak, yeni oyu- nunda, günümüz insanı- nı yahıızlığa iten ve gi- derek sadece "tek kişilik aileler" için kullanışlı ha- le gelmeye başlayan bü- yükkent yaşamının miza- hi bir eleştirisini yapıyor. 'Birey' kavramım sorgu- layan oyun, günümüz ya- şam biçiminin dayattığı birçok ka\Tam ve ilişkiyi yeniden düşünmemize de neden oluyor. Bir diğer yeni kitap ise Özen Yula'dan.Yula. 'Gayri Resmi Hürrem' adlı oyununda, Osman- lı'nın en önemli dönem- lerine tanıklık etmiş bir kadının hikâyesıni anlahr- ken 'Sahibinden Kira- lık'ta, megapolde yaşa- yan alt sınıftan kirletıl- miş insanlann hikâyesine değiniyor. Kitabın son oyunu olan 'Yakmdoğu'da Emanet' ise geleceğin insanlarmnı bugünün insanlanna an- lattığı bir hikâye; 'post punk' hayatlar. YAZI ODASI SELIM ILERI Salçadan Salçaya (3) Bahçesinde akşam çayları içilmiş Kadıköyü ev- lerınden, Şifa'daki ev, Nezihe Hanım'la Amirai Cevat Bey'in evleri bende gitgide bir rüya olup çı- kıyor. Öyle bır rüya kı, kimbılir ne zaman görülmüş, fakat hiç unutulamamış... Ortancalann kuşattığı ince bir yoldan arka bah- çeye geçilirdi. Ön bahçede hemen hep gül ağaç- çıkları varken, arka bahçede elma, kıraz, şeftalı ağaçlan. Hasır koltuklar, hasır masa arka bahçe- deydi. Italya'yı, Fransa'yı, hattaAmerika'yı bilegönmüş Nezihe Hanım'ın akşam çaylannda değişik ikram- lar da olurdu. Tuzlusu tatlısı, çöreği kurabiyesi ya- nında, adını enikonu yadırgadığım 'pay'\ Ingiltere'de kalıp kalmadığını şimdi hatırlayama- dığım Nezihe Hanım, o zamanlar kimse bilmezken, Ingilizce 'p/e'dan kendisi deadetaTürkçeokunuş- lu, Türkçe yazılışlı bir pay üretmişti. Pay, yani, kıymalısı, sebzelisi, meyvelisı yapılan bir çeşit börek. Insanın poğaça da diyecegi geli- yor. Nezihe Hanım ise sadece pay diyor ve sebzeli paylan için birde 'marensos' hazırlatıyordu... Ma- ren soslu pay! Addaki cafcaf elbette Avrupa gör- müşlüğün ıfadesi olup çıkardı. Maren soslu pay belki de akşam çaylarının ikra- mı değildi. Bununla bırtikte Şifa'daki evde yediği- miz muhakkaktır. Çünkü yapılışına tanıklık etmiş- tim. Bir yaz günü düşünün. Arka bahçeye açılan mut- fak kapısından şeftali ağacı ham meyveleriyle gö- rülüyor. Mutfaktayım, altı yedi yaşlarımda. Yalnız pay sözcüğüyle degil. bır de maren sözcüğüyle uğ- raşıp duruyorum... Yeri gelmışken eklemem gerekecek: Maren söz- cüğu Ziya Osman Saba'nın bıröyküsündegeçer. Çocuk anlatıcıya, maren kıyafetı gıydirilmiştır; bay- ramdır. O öyle bahriyeli çocuk olarak bayram ye- rine gidecektır. Tarık Dursun K.'nın güzel biröy- kü kitabının adı da Bahriyeli Çocuk değil mıdir?.. Şımdi kapısından şeftalı ağacının göründüğü mutfağa dönüyorum: Çentilmiş soğan ve dövül- müş sarmısak sıvı yağda pembeleşinceye kadar kavruluyor. Birkaç kaşık domates salçası ekleni- yor. Hep kanştıracaksınız. Bu kez kırmızı biber ka- tılacak. Tam o sıra küçük bır kapta nişasta sebze suyuy- la sulandırılıyor. Sebze sulan tabletler halınde Av- rupa'dan getirilmiş ve Nezihe Hanım'ın buzdola- bında üçer dörder duruyor. Bunu o kadar iyi hatırlıyorum kı! Çünkü sebze su- yu tabletlerinı bir çeşıt şekerleme sanarak, gizlice aşınp yemeye kalkışmıştım. Tuz tuz yakıcılık hâlâ genzımdedır... Sebze suyuyla sulandınlmış nişasta öncekilere boşaltıldı. Biraz daha kanştınldı. O zamanlar Kadıköyü'nün denizleri midyetarla- sı. Nezihe Hanım'ın erkek kardeşi Cemil Ağbi'nin denızden çıkardığı mıdyeler temızlenmiş, yıkan- mış. Midyeler de ekleniyor. Maydanoz gibi, biberiye, fesleğen gibi birtakım otlar, baharat, bıtki, bir şeyler apar topar serpile- cek. Karabiber, tuz serpilecek. Son bır kez kanş- tınldıktan sonra, maren sos kıvam bulsun diye beş on dakika pişirilecek. Pişirilme sırasında kapak mutlaka kapalı tutulacak. Nezihe Hanım'ı işitir gi- bıyim: "Kapağı açık bırakma! Rayihası uçar!" Maren soslu payın bir başka sım, ikisinin aynı ana denk getırilmesıydi. Pay daha sıcakken, maren sos üstüne dökülecek. Bunu denkleştiremediniz mi, yiyecegin lezzetinden çok şey kaybettığine ina- nılır; dahası, gönül kırmak panasına, evdeki çalı- şan kız iyice azartanırdı. Diyeceksinız kı, hani sen mıdyeyi sevmezdin! Maren sostakini seviyorum. Zaten Şifa'daki evde her şeyi seviyordum, en başta yiyecekleri, bütün yiyecekleri, sonra 'möble'y\, abajurları, büyük Çin vazolannı, bıbloları, avızeleri... Nezihe Hanım'a gelince, Kadıköyü'nün en gü- zel kadını olduğu ısrarla söylenirdı... Takvimde Iz Bırakan: "Birdenbire istedim ki, Karacaahmet mezaıiık- lan karşısında harabe halinde bir küçük evin kü- çük bir çocuğu olayım." Halide Edip Adıvar, Da- ğa Çıkan Kurt (1922), Özgür Yayınları, 2001. Krek liyatro Topluluğu • Kültür Servisi - Krek Tiyatro Topluluğu, Berkun Oya'nın yazıp yönettiği 'Adamlar' adlı oyunu Dulcinea Oda'da sahneliyor. Müziklerini geçen sene tstanbul Caz Festivali'ne kurucusu olduğu Radio Days adlı grupla katılan Tan Tunçağ'ın yaptığı oyunda. Ali Atay, Berkun Oya, Ozan Güven rol alıyor. Gösteri birbiriyle ilişkisi bulunmayan 'Adam Yıyen Adamlar' ve 'Adam Vuran Adamlar' adlı ıkı kısa oyundan oluşuyor. Aslında sahnede üç hareketsiz adam görüJüyor ama, oldukça dinamik bir yapıya sahip olan metin ve oyunculann hızla akan metne hâkimiyetleri, durağanlığı ve sahnedeki hareketsizliği yok sayıp seyirciye adeta soluk soluğa bir tenis maçı izlertirıyor. (0 212 245 10 71) Tiyatro Kılçrk Eski YeşWde • Kültür Servisi - Tiyatro Kılçık, bugün 'Takanlar ve Takılanlar' adlı oyununun gala gecesiyle Eskı Yeşil'de perdesini açacak. Beş hikâyeden oluşan 'Takanlar ve Takılanlar', her salı günü saat 22.00'de Eski Yeşil'de sahnelenecek. Durum komedısine dayalı kabare formatında olan oyun, Orçun Kaptan, Cenk Tunalı ve Ufuk Özkan taranndan geçen sene yazıldı. Oyun Kemancı Kültür Merkezi'nde on, Babylon'da üç kez sahnelendi ve ilk rurnesini Manisa'da yaptı. Cenk Tunalı'nın sahneye koyduğu oyunda. Demet Evgar, Mehmet Aslan, Ufuk Ozkan, Şeyla Halis, Cenk Tunah rol alıyor (0 212 254 35 09) Füruzan'dan tiyatro oyunu • ANKARA (AA) - Ankara Devlet Tiyatrosu'nun Füruzan'ın bir hikâyesinden tiyatroya uyarlanarı 'Sevda Dolu Bir Yaz' adlı yeni oyunu, bugün Oda Tiyatrosu'nda 'perde' diyecek. Yönetmenlığını ve başrolünü Vacide Öksüzcü'nün üstlendiği tek kişilik oyun, Türkiye'nin büyük sosyal ve siya' ^1 değişim geçirdiği 1950'li yıllarda soylu ve zer gın bir ailenin oğlu ile yan köşkün evlatlık kızunn evlilık dışı bir çocuğunun olmasını ve yıllarca . ezilen bu çocuğun kendi evladına yaşadıklaru t anlatması üzerine kurulu.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle