Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SAYFA CUMHURİYET 16 OCAK2002ÇARŞAMBA
8 D U N Y \ VE TURKIYE dishab@cumhuriyet.com.tr
Makarios, tüm hazırlıklar tamamlanınca Grivas'a emir verir:
rtık başlayabilirizLONDRA -Başpiskopos Makari-
os'un ilk hedefı tngiliz idaresinden
kurtulmak \e daha sonıa ENOSlS'i
gerçekleştrmektir.Buamaçla, 1954'te
Grivas'ın adaya gelişiyle başlatüan si-
lahlanma ve eğitim çalışmalan 1955
Martı'nda tamamlanır.
Albay Grivas, Lefkoşa, Girne, Ma-
ğusa. Laraaka ve Limasol'deki böl-
ge örgütlerine silah dağıtımını ta-
mamladıktan sonra 29 Mart 1955'te
Makarios'la yeniden buluşur. Makari-
os, verilen bilgilerden tatmin olduğu-
nu söyleyerek Grivas'a son emrini ve-
rir: "Başlayabiliriz!" Grivas, gece giz-
lendiği eve dönerek örgüt liderlerini, bir
sonraki gün, yani 30 Mart için, Mika-
elopulos adlı Rum'un evinde toplantı-
ya çağınr. Toplantı sonrasında Grivas,
Girne'ye gitmekten vazgeçer ve Lef-
koşa'dâ, Rum Starovolos'un evinde kal-
maya karar verir. Saldın için emir ke-
sindir: 31 Mart'ı, 1 Nisan'a
bağlayan gece yansmda tüm
hedefler vurulacak!
Ilk hedef. elektrik şebe-
kesidir. Bunun için uzman ••>
sabotajcılan görevlendiren
Grivas'ın 2. hedefi
00.30'dan itibaren Atalasa
Radyo Istasyonu, askeri te-
sisler, karakollar ve devlet
dairelerini bombalamaktır.
Sabotaj heyeti, elektrik
çarpması sonucu gerçek-
leşen bir kayıpla, adayı ka-
ranlığa boğduğu anda tüm
hedefler saldınya uğrar.
Resml kuruluşlar
bombalandı
Ingiliz Kraliyet Servi-
si'nin derlediği bilgilere gö-
re, Wolseley Askeri Kışla-
sı'na, valiliğe ve Eğitim Da-
iresi'ne yönelik saldınlar
az hasarla sonuçlamr.
En başanlı sonuç Larna-
ka bölgesinde alınır. Kara-
kollar ve resmi kuruluşlar
bombalamrken pek çok yer-
de yangın çıkar. Limasol 'de
2 karakola yönelik saldın-
larda beklenen başarı elde
edilemez. Radyo îstasyo-
nu ile Mağusa'daki hedef-
lere yönelik saldınlar da az
kayıpla atlatılır.
Makarios'un önderliğin-
de, Grivas tarafından baş-
latılan ilk saldınlar sonra-
sında Ingiliz polisi ilk güıı
3 elebaşını yakalar. Grivas,
rutuklamalardan rahatsız
olduğunu Makarios'a bildi-
rir ve müdahalesini ister. ..
Grivas, bir yandan da EO-
KA nın saldınlanna destek
vermeyen "jçgüçkrk" uğ-
raşır. Bu güçlerin başında
ülkenin en güçlü partisi olan
komünist AKEL gelir. Gri-
vas, AKEL'e bir mektup
göndererek EOKA'ya des-
tek vermeyenlerin ce'zalan-
dınlacağı tehdidinde bulu-
nur ve bir süre sonra da ci- \
Yarım asırlık
gizjDerdesi aralanıyor:
KIBMSİATERÖR
R e s a t A K A R
nayetleri başlatır.
AKEL, terörün önlenmesi için Yu-
nanistan'daki komünistleri Kıbns'a da-
vet edince, Grivas daha da öfkelenir
ve Makarios'a gönderdiği mektupla
komünist Yunanlann adaya gelişine
engel olur. Artık Kıbns'ta yaşayan her-
kes korku ve dehşet içindedir. Çünkü,
EOKA'nın saldınlan sadece Ingiliz yö-
netimine değil. muhalif Rumlara ve
Türk halkına da yöneliktir. Grivas. sal-
B.1
aşpiskopos, 7 Haziran
1955'te Grivas'a Yunan
Başbakanı Papagos'un
mesajıru iletti: 'Ingiltere'nin
tutumunda değişiklik yok,
o halde saldınlar neden
devam etmiyor?'
dınlan başanyla sonuçlandırabilmek
için Yunanlı Amiral Sakallariyos'a acil
mesaj göndererek Girit'te eğitilen 6 ki-
şilik Kıbnslı Rum sabotaj ekibinin Kıb-
ns'a gönderilmesini ister.
Bir süre sonra öğrenciler adaya gön-
derilir ve Grivas'ın komutası altında
göreve başlar. Ingiltere ise Grivas'ın
yönettiği saldınlara boyun eğmeyece-
ğini ve teröristlerle pazarhk yapılma-
yacağını duyurur. Atina Radyosu'nun
Türkîye
hareketegeçti
Türk tarannın Makarios'un önerdiği
anayasa değişikliklerini kabul etmemesi
üzerroe, 1963te Türklere karşı saldınlar
başlar. Mücahitkr. kalan topraklan ve
Türkleri korumak için silaha sanhr.
1974'te, Yunan cuntası \anlısı EOKA-B
örgütfinün iç temizligin ardından
namhıyu Kıbns Türklerine çevinnesiyle,
Ankara harekete geçer. 1959Londrave
Zfirih anlaşmalanndan doğan hakkını
kullanan Türkrye, diğer garantör
İngütere'nin •birlikte müdahale edetim'
çağnsına ohımsuz yanrt vermesi üzerine
tekbaşma Kıbns Banş
Harekaü'nı başlanr.
6 Mayıs 1955 haberlerinde bir yan-
dan Ingiltere'den yapılan açıklamalar
yer alırken diğer yandan Yunan hü-
kümetinin açıklamasına yer verilir.
Açıklama şöyledir: "26Mayıs'taya-
püacak İngOiz seçimkrinin sonucu-
nu bekleyeceğiz. Eğer yeni hükümet
de müzakere çağnmızı reddederse,
Kıbns halkına düşen görev, Dighe-
nis'in (Grivas'm) sancağı ahmda sila-
ha sanlarak savaşmakûr."
Grivas, Ingiltere'deki seçimleri bek-
lemeden, 24 Mayıs 1955'te Lefkoşa'da
Ingiliz aleyhtan bir gösteri düzenler.
Kendisinin uzaktan izlediği bu göste-
riye 600 kadar kız ve erkek öğrencinin
katılması onu mutlu eder. 25 Mayıs'ta
tngiliz Valisi Harding'e karşı ilk suikast
girişiminde bulunulur. Pallas Sinema-
sı'na giden ve saat 23.00'te sinemadan
aynlan vali, 10 dakika sonra patlayan
bombadan kurtulmuş olur. Saldınla-
nn aralıklarla gerçekleşme-
si, hem Makarios'u hem de
ona aldanarak terör saldın-
lanna destek veren Yunan
Başbakanı Papagos'u rahat-
sız ediyordu. Makarios 7
Haziran 1955'te Grivas'a
Papagos'un mesajını iletti:
"tngDtere'nin tutumunda
değişiklik yok, o halde sakb-
niar nedendevametmiyor?"
Hedef Türkler
Grivas, Makarios'la Pa-
pagos'un talimatlan doğ-
rulrusunda, şiddet hareke-
tini daha da yoğunlaştınr.
Harekete kanşanlan turuk-
layan tngiliz Mahkeme Baş-
kanı Halbman'ın evi ve pek
çok yere saldınlar düzen-
ler. Ingiliz idaresinde görev
yapan Rumlar da Grivas'ın
hedefleri arasındadır. Eği-
tim amacıyla Ingiltere'ye
giden ve daha sonra adaya
dönen Kıbns Polis Teşkila-
h Müdür Muavini Kriyakos
Aristotehıs, EOKA'ya des-
tek olmadığı için 15 Ni-
san'da öldürülür.
Aylar geçtikçe EOKA'nın
saldınlan da artmaya başlar.
Adanın her tarafindan bom-
balı saldın ve katliam haber-
leri gelir. Ingiliz yönetimi-
nı adadan uzaklaştırmak için
başlatüan saldınlar, zaman
içinde Türklere yönelir ve
katledilenler arasında Türk-
lerin sayısındaki arüşlar dik-
kat çekmeye başlar.
Saldınlar karşısında ra-
hatsızlık duyan Ingiliz hükü-
meti, Vali Harding'i Lond-
ra'ya çağınr. Harding, Kıb-
ns'taki terörü en kısa süre-
de durduracağı yönünde gü-
vence verir. Valinin dönü-
şüyle birlikte. tngiliz polisi-
nin arama ve tutuklamalann-
da dikkat çekici gelişmeler
olur. Bundan sonrası, tutuk-
lanan elebaşlannın Kıb-
ns'tan sürgün edihnesidir...
1 Nisan 1955'te başlayan EOKA terörünün 1 yıllıkbilançosu: 144 ölü, 413 yaralı
Makarios'a sürgün emri
George Grivas'ın, 1 Nisan
1955'te başlattığı saldınlar,
1959'a kadar sürdü. Ilk 1 yıl
içinde ölü ve yaralı sayısı kor-
kunç boyutlara ulaşmıştı. Lond-
ra ziyaretinde "Terörü durdu-
racağH" diyen Ingiliz Valisi
Harding, adaya dönünce Ma-
karios'la EOKA"nın diğer lider-
lerini Seyşel Adalan'na sür-
gün etme karan aldı. Tüm uğ-
raşlara karşın EOKA'nın lide-
ri Grivas' ı yakalayamayan In-
giliz polisinin, kayıplarla ilgi-
li raporu açıklandığında ölü ve
yaralılar arasında Türklerin de
olduğu anlaşıldı.
İşte 1 yıllık bllanço:
Ölüler : 42 Ingiliz askeri,
4 Ingiliz polis, 6 Ingiliz sivil,
7 Kıbnslı Türk polis, 3 Kıbns-
lı Türk sivil, 9 Kıbnsh Rum po-
lis, 68 Kıbnslı Rum sivil.
Yaralılar: 181 Ingiliz as-
ken. 40 Ingiliz sivil, 55 Kıb-
nslı Türk, 123 Rum.
Işte bu korkunç tablo sonra-
sında tngiliz valisinin yayım-
ladığı genelge ile Makarios'la
Girne Piskoposu ve bazı EO-
KA komutanlan Şeysel Ada-
sı'na sürülür. Vali, genelgesin-
de şöyle der: "Makarios'un
sürgüne gönderilmesi sadece
aşm fesatçı faalh etkrinden do-
layı değil, aynı zamanda EO-
KA örgütünün giriştiği saldı-
nlar ve şiddet kampanyasmda
sorumlu olduğunugösteren çok
sayıda kanıt sonucudur. Baş-
piskopos'un terörü destekleye-
rek bu şekilde siyasi emellerine
ulaşma çabası içinde olduğu ka-
nıtlannuşür. Başpis-
kopos, bir taraftan
Kıbns'm geleceğhle
ilgili müzakerelere
sözde samimhetle ka-
Olırken diğer taraf-
tan terörisrJeri gizlice
teşvik edip korumuştur."
Makarios'un sürgüne git-
mesinden sonra Kıbns'ta te-
rör bir süre yavaşlar ama ke-
silmez. Grivas la adamlannın
hedefi, hem Ingiliz kuvvetle-
rini hem de Türkleri yok etmek
ve ENOSlS hedefine varmak-
tır. Ancak, Makarios'un sür-
güne gönderilmesi ve EO-
KA" nın esas niyetinin ortaya
çıkması, Kıbnslı Türkleri de
harekete geçirir ve 1 Ağustos
1958 'de Türk Mukavemet Teş-
kilatı (TMT) kurulur. Teşkila-
tın görevi, Türklere yönelik
saldınlan durdurmak ve ENO-
SlS'i önlemektir.'
Adada bu gelişmeler yaşanır-
ken tngüiz-Türk ve Yunan gö-
rüşmelen yapılır. 1959 Zürih
ve Londra Anlaşması imzala-
nır. Buna göre, adada bağım-
sız Kıbns Cumhuriyeti kuru-
lacak ve Türklerle Rumlardan
Crrivas'la adamlannın hedefi, hem
Ingiliz kuvvetlerini hem de Türkleri
yok etmek ve ENOStS
hedefine vannaktı.
oluşacak bağımsız devlete Tür-
kiye, Yunanistan ve Ingiltere
garantör olacak. Ada bir baş-
ka ülkeyle bütünleşmeyecek.
Böylesi bir hareket karşısında
garantör devletler birükte ya da
tek başlanna müdahale hakkı-
na sahip olacaklar. Kıbns Cum-
huriyeti'nin kurulması, adada-
ki Grivas terörünün sona er-
mesi demektir. Kıbns'a 1954'te
albay rütbesiyle gelen Grivas,
1959'da Atina'ya dönüşünde
general rütbesiyle taltif edilir.
Makarios, Kıbns Cumhuri-
yeti'ni "ENOSİS için sıçrama
basamağı" gördüğünü itiraf et-
mekten çekinmez. Bir yandan
Türklerle ortaklık yapar, diğer
yandan ENOStS için yasal kı-
lıf hazırhğına girişir ve Türk-
lere anayasa değişikliği önerir.
Türk tarannın ENOStS 'e yol
açacak değişikliği reddetmesi
karşısında ise 21 Aralık 1963 'te
kanh saldınlan başla-
tır. Kıbnslı Türkler
evlerinden, köylerin-
den atılır. Yüzlerce
kişi öldürülür. Katli-
amlar artınca Anka-
ra 'dan gelen "müda-
hale" uyansı, saldmlann dur-
masını ve Grivas'ın adayı terk
etmesini sağlar. Türkler artık
Kıbns devletinin dışında, mü-
cahitler ise elde kalan toprak-
lan korumak için görev başın-
dadır. Makarios, bu kez Türk-
leri uzaklaştırmak için eko-
nomi kozunu kullanmakta ve
jTirtdışına göçmek isteyenle-
re iş olanağı sağlamakta ve
yardım yapmaktadır. Yeni stra-
teji, ENOSlS'i uzun dönem-
de ekonomik baskıyla gerçek-
leştirmektir. Bundan rahatsız
olan Grivas, 1971'de gizlice
yeniden adaya dönerek Maka-
rios denetimindeki EOKA'ya
karşı EOKA-B örgütünü hare-
kete geçirir. Grivas, emrinde
olduğu Makarios'u devirecek,
sonra Türkleri temizleyip ENO-
SlS'i gerçekleştirecekti. Ama,
27 Ocak 1974'te Limasol'de
öldü. EOKA-B ise Yunan cun-
tasıyla işbirliği yaparak 15 Tem-
muz 1974'te Makarios'u devi-
rip Nikos Sampson'u göreve
getirdi. Önce iç temizliğe baş-
layan cunta yanlılan, namlu-
yu Türk hahVına çevirdikleri
anda karşılannda Türk askeri-
nibuldular. Türkiye, 1959 An-
laşmalan'ndan kaynaklanan
müdahale hakkını kullanırken
diğer garantör Ingiltere'ye de
"Birlikte müdahale edeUm"
çağnsuıı yapmıştı.
Fngiltere, birlikte müdahale
önerisine olumsuz karşılık ve-
rince Türkiye, tarihi görevi tek
başına gerçekleştirdi.
ÜTTİ
MERHABA
NECATİ DOĞRU
Hortum ve Soygun Söyleminden
Rahatsız Olanlara Köprü İlacı!
Neredeyse psikolog tedavisine
muhtaç duruma geliyorlar. Koşup
"Ruh doktorum nerede... Depras-
yondayım" diye bağırmalarına bir
adım kaldı.
Hortumlama lafından...
Soygun söyleminden...
Rüşvet sözünden....
Dehşetli rahatsızlar...
Gazetelerde, TV'lerde bir haber,
bir program gördükleri zaman; "AI
işte kara gözlüklüler... Yine getirdi-
ler soyguna, hortuma bağladılar...
Yapılan işi küçümseyip halkı buna-
lıma soktular.." diye ağlamanın tek-
niğini öğrenmiş Yeşilçam artistleri
gibi düzmece gözyaşı döküyorlar.
• * •
Yazık bunlara!
Birilaç bulmalı...
Vermeii, içsinler...
Depresyonlannı atsınlar...
Diye pembe pembe düşünüyor-
dum... Bizim gazete Cumhuriyet.
pazartesi günü; "Galata Köprüsü
çöktü çökecek..." diye 9 sütuna man-
şet haber koydu. Fatma Koşar'ın
hazjrladığı habere göre, Istanbul Tek-
nik Üniversitesi'nden profesör, doçent,
yardımcı doçent, araştırma görevli-
si, Dr. mühendis 9 kişilik uzman he-
yet, bilimsel inceleme yapmışlar.
Köprü kapaklan açılırken...
Ve kapatılırken...
Köprünün doğal titreşimi ile hidro-
lik kumanda devresindeki basınçlı
yağın titreşimi birbirine çok yakın fre-
kanslarda sarsılmaktaymış. Yani tit-
reşim tireşimte birleşiyor ve köprünün
çökme tehlikesi beliriyor.
AI başına belayı...
Acaba bu köprüyü; bir hortumlama
pozisyonuna getirip de mi yaptılar ki
daha sefasını sürmeden çöküyor?
•••
Açılalı daha kaç yıl oldu?
Kaç milyon dolar gitti?
Projesi nasıl çizildi?
Ihalesi nasıl yapıldı?
Köprü bu kadar kısa zamanda na-
sıl "çöktü çökecek duruma" geldi?
Onu araştırayım...
Size anlatayım... Soygun ve hor-
tumlama lafını duyunca deprasyona
girenlere de ilaç olsun. Ama önce hem
şiir gibi öykü yazan hem de şair Sait
Faik'in "Şimdi Sevişme Vakti" adlı
şiir kitabındaki "Köprü" şiiriyle gire-
yim. Anlatım güzelliğidır. Köprü altı
kahvelerinde nargile içenler, yufkacı-
lar, akıde şekeri dükkânları, tahinhel-
vası satıcıları, börekçiler, buzlu ba-
demciler, çifti 60 paraya simitlerini
satmaya çalışanlar, aşağıda köprü-
nün dubaları altında sandallarda bir-
biriyle sövüşen bıçkınlar, oltayla ba-
lık avlayan balıkçılar, meşhur yanke-
sici Yedikuleli Istavro ve Kemalettin
Tuğcu'nun hayat öykülerini yazdığı
köprü altı çocukları ile yaşayan bir
dünyadır eski Galata Köprüsü...
Bu canlı köprüyü attılar.
Aycell'in Kulelerinden Cevap!
Yerine cansız, ruhsuz...
Yeni köprüyü kurdular...
Eski köprü 28 duba üzerine kon-
durulmuştu. 27 Nisan 1912'de Os-
manlı dönemınde yaplımıştı. Gemi-
ler, Haliç'e tersaneye tamir için gıde-
bilsinler diye 52 metre açılan kısmı var-
dı. 80 yıl yaşadı. Yeni Galata Köprü-
sü ise dubalar üzerine değil, 114 çe-
lik kazık üzerine kuruldu. 10 yılda
çökme noktasına geldi.
• • •
Bu hikâye şöyle başladı:
Dönemin Anakent Belediye Baş-
kanı Bedrettin Dalan, yeni köprü
için ihale açtı. Şartnameyeni köprü-
nün de dubajar üzerinde kurulması-
nı istiyordu. Ülkenin en büyük inşa-
at şirketleri ENKA, TEKFEN, GÜRİŞ,
ALARKO, Yüksel inşaat, STFA iha-
leye katıldı. En uygun teklifi 23 mil-
yon dolaria Yüksel İnşaat verdl. An-
cak, sonuçların açıklanmasına sa-
dece bir ay kala ana şartnameye bir
"adendum"(ek şartname) ilave edil-
di, dubalıdan kazıklıya geçildi. Kazık-
lı köprü için o sırada bir ayda hazır-
lanabilecek tek fırma STFA'ydı ve
ihaleyı 30 milyon dolara o kazandı.
Köprü kazıklı olacaktı, 80 metrelik
genişliği ile dünyadaki en geniş ikin-
ci köprü olacaktı, bir defada 1800
ton kaldıran baskülleriyle de dünya-
da birinci sırada yer alacaktı.
Kapaklar 40 metre denilmişti.
80 metreye çıkartıldı.
• • •
Ve bu kapaklar açıldığı zaman Ha-
liç'e bir transatlantikgirebılecekti. Fa-
kat bu transatlantik bir sonraki Unka-
panı Köprüsü'nden geçemeyeceği
için nereye gidecektı? Olsun... Bü-
yük olsun... Yakışırdemeyegetirdiler.
Fakat bu kadar büyük kapakları açtp
kapatacak basküller zorlandı. Kapa-
ğı açıtlar, bir gemı öbür tarafa geçti,
sonra o kapak açılmadı, o gemi Ha-
liç'te 2 yıl hapis kaldı. Köprüye her bi-
ri 5 milyon dolara mal olan çirkinin
çirkini iki kule koydular. Sözüm ona bu
kulelerde pompalan idare edecek pi-
lotlar oturacaklardı. Bir süre sonra
Haliç'teki tersane ordan kaldınldı, do-
lasıyla böylesıne büyük kapaklara,
pompalara, kulelere, pilotlara ihtiyaç
kalmadı. Fakat köpürü büyüye büyü-
ye maliyeti 100 milyon dolara çıktı.
Ve açıldığı günden beri...
Hergün tamirde...
Şimdi de çökme tehlikesinde...
23 milyon dolara mal edeceğin
köprüyü 100 milyon dolara ülke hal-
kına kazıkla, sonra da ülkenin baş-
bakanını yanına Diyanet Işleri Başka-
nı, bir uçak dolusu işadamı, yarım
uçak dolusu gazeteciyle doldur
ABD'ye para dilenmeye gönder...
Soygun söyleminden...
Hortumlama sözünden....
Depresyona girenler. Sizin için en
iyi ilaç şu köprü hikâyesini okuyup içi-
nize sindirmektir.
!
Sorular var cevapsız kalır.
Sorular var cevabını bulur.
Cevabını bulan sorulara gön-
derilen bilgiler okura iletilir. Veri-
len cevaplar "doğru mu, yanlış
mı" diye gazeteciye araştırma hak-
kı vezorunluluğu doğurur. Hakkımı-
zı saklı tutarak; Aycell'in kulelerinden
Kirmetre'ye gelen cevabı aktanyorum.
Alcatell Yönetim Kurulu Başkanı
Lütfi Yenal, GSM pazarında pay
büyütmek için atılımlara başlayan ka-
mu kuruluşu Aycell'in 2 bin baz is-
tasyonu yapım ihalesini kendi şir-
ketlerinin kazandığını, fakat bu iha-
lenin çok şeffaf olarak yapıldığını
söyledi. İhale tutannın da600 milyon
dolar değil 161 milyon dolar olduğu-
nu belirtti. Lütfi Yenal. kredinin Türk
dtlKTK
I
Eximbank'tan değil Fransız Exim-
bank'tan sağlandığını, bu sektör-
de abone sayısı arttıkça yeni ya-
tırımlann yapılmasının bütün dün-
yada görüldüğünü, Turkcell ve
Telsım'in diopol oluşturduğu bir pa-
zarda; "kuleleri ortak kullanmanın
gerçekleşebilmesi için" bazı şartla-
nn gerekli olduğunun artırn çizdi. Lüt-
fi Yenal'a göre, ana telekom opera-
törünün (Türk Telekom) mobil tele-
fon işine girmesini de normal karşı-
lamak gerekir. Çünkü bütün dünya-
da Biritsh Telekom başta olmak üze-
re anatelekom operatörlerinin hep-
si mobil telefon işine girmiş durum-
dalar. DolayısıyladaTürktelekom'un
daAyceiriepıyasayagirmesi,geçkal-
mış da olsa, doğru bir yatırımdır.
E-posta: necatidogru^ superonline.com
Faks:0212 513 9098
AB'nitı sorumlu olduğunu belirten Lord vvallace:
Sorunlu Kıbrıshn üyeliği
iki tarafa da trajedigetirir
BRÜKSEL(AA)- Ingiliz ekono-
mi-hukuk uzmanı Prof. Dr. Lord Wil-
liam VVallace tarafindan hazrrlanan
ve Kıbns sorununu konu alan rapor-
da, KKTC Cumhurbaşkanı Rauf
Denktaş ve Kıbns Rum lideri Glaf-
kos Klerides'ın görüşmelere başla-
malan kaçınbnaması gereken bir fir-
satolaraknitelendirildi. Wallace, Brük-
sel'deki TÜSlAD temsilciliğinde ra-
porunu başına sunarak görüş bildirdi.
Robert Schumann Merkezi tarafin-
dan ısmarlanan "Kıbnsıta uzlaşma:
Fırsat Penceresi" isimli raporda,
Denktaş ve Klerides görüşmeleri çok
uzun süre açık kahnayacak bir firsat
penceresi olarak nitelendiriliyor ve
Kıbns'taki taraflarla Türkiye, Yunanis-
tan ve AB, bu firsatı değerlendirme-
ye çağınlıyor. VVallace, raporunda,
son verilere göre, Adada çözüm olma-
sa bile Kıbns Rum kesıminin, 2 ila 4
yıl içinde AB'ye tam üye olabileceği-
nin görüldüğünü, böyle bir gelişme-
nin bütün taraflar için trajediler geti-
receğini savunuyor. Raporda, AB'ye,
sorunu çözühnemiş bir Kıbns'ı bün-
yesine ahnası halinde karşılaşılacak
güçlüklere ilişkin mesajlar veriliyor.
Böyle bir durumda, Türk-Yunan iliş-
kilerinde olumlu gelişmelerintersyö-
ne gideceğini, Kıbns sorununun derin-
leşerek gündemde kalacağım, Türki-
ye-AB ilişkilerinde kriz yaşanacağı-
nı, Yunanistan ile Kıbnsh Rum ve
Türklerin de önemli kayıplan olaca-
ğnıı anlatan VVallace, çeşitli uyanlar-
da bulundu.
Kıbns sorununun iki toplum veya iki
ülkenin sorunu değil AB'nin de so-
runu olduğunu savunan raportör,
AB'nin genişleme sürecinin söz ko-
nusu olduğunu ifade ederek, çözüm
arayışlannda AB'nin ve üye ülke hü-
kümetlerinin çok daha faal rol oyna-
ması gerektiğini ileri sürdü.