Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
16 OCAK 2002 ÇARŞAMBA CUMHURİYET SAYFA
HABERLER
Türk ve Ermeni gazeteciler iki ülke arasındaki sorunun diyalogla çözülebileceği konusunda hemfikir
Medyadan sivilçözüm önerisiLEYLA TAVŞANOĞLU
ERİ\AN / ERMENİSTAN - Eski
Lenin Meydanı, bugünkü adıyla
Cumhuriyet Alanı 'na bakan Arme-
lia Oteli "ndeyiz. Pembe. Kafkas ta-
sından yapılmış otelin ikincı katın-
daki salonda Ermeni gazetecılerle
öplantı yapıyoruz.
Türk Demokrası Vakfı, Ankara
nerkezli Dıploması Muhabirleri
Derneğı (DMD) ve Erivan Basın
Kulübü'nün ortakJaşa düzenledıği
Turkiye'yle Ermenistan İüşküerüı-
deMedyanmEtkisr konulu toplan-
toya Türkiye'den, Hürriyetyazan Fe-
rai Tınç, Haber Türk Televizyonu
\e Yeni Şafak gazetesinden Cengiz
Çandar, Turkish Daily News Gaze-
tesi Yazıişleri Müdürii ve DMD Baş-
kanı Yusuf Kanh ile ben katılıyo-
ruz. Birkaç aşın milliyetçi, soykınm
sözcüğünü telaffuz etmek ısteyen
çatlak ses dışında Ermeni tarafı çok
düzeyli bır toplantı süreci götürii-
yor.
Slvll çözüm mümkün
Otıırumlan yöneten Envan Basın
Kulübü Başkanı Boris Navasardi-
yan, şehırdeki bir lokantanın ahçıba-
şısının Türkiye'den Kilisli Rama-
zan Oruç olduğuna işaret ediyor
*Bu lokantanın ahçısı bir Türk ve
iki yüdır burada yaşamaktan mem-
nun. Zaten sivillerin diyaloglan shil
çözümJer getirir."
Erivan'dakı ABD Büyükelçiliğı
basın ataşesı, ünlü Ermeni asıllı mi-
Avrupa Konseyi Daimi Temsilcileri bugün konuyu görüşecek
Türkiye'ye 'Ambargoyu kaldır' baskısı
STRASBOURG (ANKA) - Türkiye'ye,
Ermenistan'a uyguladığı ekonomik ambargoyu
kaidırmasına yönelik baskıiar aröyor. Avrupa
Konseyi Daimi Temsilcileri, bugün yapılacak
toplantıda Türkiye'nin Ermenistan'a uyguladığı
ekonomik ambargoyu ele alacak, Avrupa Konseyi
Daimi Tenısilcileri toplantısının gündeminde.
Türkiye'nin Ermenistan'a uyguladığı ambargoya
ilişkın olarak AK Parlamenterler Asamblesi'nin
yönelttiği yazıh bir soruya verilecek yamtın
taslağının görüşülmesi bulunuyor. Toplantının
gündeminde aynca Türkiye'nin Avrupa Konseyi
çerçevesinde anlaşmalardan doğan
yükümlülüklerini yerine getirmemesi konusunun
da bulunduğu belirtildi. Türkiye'nin, Avrupa
Insan Haklan Mahkemesi'nce Kıbns Rum
kesiminin başvurusu üzerine verilen bazı
kararlan, muhatabı Kuzey Kıbns Türk
Cumhuriyeti (KKTC) olduğu gerekçesiyle
uygulamayı reddettiği anımsatılıyor.
mar Bah/an aılesinin üyesi olan John
Bah'an, sözü alıyor:
"Banş ve anlayışa ancak diyaJog-
lavanhr.BudaözelMklekomşulariçin
geçertidir. O yüzden komşuJann bir-
biriyle konuşmak, birbirini anlamak
istememeleri çok manüksız. İnsan-
lar birbirterinin gözkrinin içine bak-
aktannda insan oMuklarnuanlartar.
Gazeteciler insanJann vicdanıdır.
Gazeteciler Ermenistan ve Türkiye
insanlannın biraraya gefp konuşma-
lanna yardımcı olâbilirler."
'Şorunu çözemeylz ama
çözüme yardımcı olabillrlz'
Gazeteci Yusuf Kanlı, sivil insan-
lann görevlerinın sorunlan çözmek
değil, çözüme yardımcı olmak oldu-
ğunu vurguluyor:
"BizJer, karar veridlerin eilerini
rahatlatabinr, onlara bu bakundan
yardımcı olabiliriz. Toplumlanmız
arasmda yakmlaşma yolunu açabi-
Kr, şüphevehasmaneduygulann yok
edibnesi zeminini hazırlayabiliriz."
Türk basınına eleştlrl
Ermeni asıllı Azg gazetesinin ya-
zan, Istanbullu HagobÇaknyan ise
önce hafif şahince bır tutumla Türk
yetkilileri ve Türk basınını Erme-
nistan'a yumuşak yaklaşmamakla
eleştiriyor:
"Ermeni basın organlan Türki-
ye'yle ilgiH hiçbir zanıan aleyhte ya-
ym yapmadı. Ama Türk basınında
Taşnaklar bahaneedilerek Ermenis-
tan aleyhtan yayınlar dikkat çeld-
yor. Türldye'ııin Ermenistan'la dip-
lomatik iüşki kurması gerek. Türki-
ye 1991 'de Ermenistan'ın bağımaz-
hğını tanıdı ama diplomatik ih'şld
kunnak için önkoşuÖar koydu.
Ermenistan Türkiye'yie eşit sta-
tüde olmak istiyor. Ama Türk yetld-
liler ve basın organlan sürekfi Er-
menistan'ı tahkir ediyorlar. Bunla-
ra son verilmefidir."
Gazeteci Yusuf Kanlı, bu konuş-
maya şu sözlerle müdahale etti: "Er-
meni basm organlannın Türkiyealey-
hindevayın yapmadığını söynıyorsu-
nuz. Ama konuşmanız baştan sona
düşmanlık doluydu."
Plyalog gellştirllmeli
Toplantıda hazırbulunan Ermenis-
tan Dışişleri Bakanlığı Basın Sözeü-
sü Dzyıinik Aghajanyan, iki ülke
Baykal
CHP'ye
çağırdı
CHP Genel Başkanı Deniz
Baykal, Ankara l munı
OtomobilcOer ve Şoförier
Odası'nı ziyaret etti. Geçen
hafta sonu yapıian seçünlerde
üçiincü kez genel başkanhğa
secilen Ahmet Çiçek'i kutlayan
Baykal, "secimin demokrank
bir ortamda gerçekleştiğini
ve odaıun partileşnıesine izin
verihnediğini'' ka\ detti. Baykal,
şofbrlerin soninlannın CHP
iktidannda önceflkb'
konulardan birini
oluşturacağını ifade etti.
Baykal, "CHP'nin ilkekrini,
yeni siyaset küftürünü
benimseyen. kursağnıda kamu
kaynaklan buJunma>an
herkesin CHP'de yeri var.
başımızın üstünde yeri var.
Herkesi kucakbyor,
bekKyoruz" diye konuştu.
arasında diplomatik ilişki olmadığı
ıçın karşı taraftan haberleri ancak
gazetelerden izleyebüdüderüıi söy-
lüyor:
"Hem Ermeni, hem Türk gazete-
leri haberleri tarafsız olarak verme-
hkr. Çünkü bu gazete haberleri yo-
luyla birbirimizte ilgih' düşünceleri-
mizi ohışturuyoruz.
tkinci olarak, diyalog eşit düzeyde
gerçekleştirilmelidir. Şimdiki haJde
sadece Ermeni tarafi diyalogla ilgili
görünüyor. Türkiye'ye gitmek ya da
gazetecilerimizi gönderme girişim-
leriAnkara'da hepsuskunhıklakar-
şılandL Geçmişin hatalan konuşul-
mamab ve çözümkr üretilmeH Ak-
si hakle sorunlar kahcı hale getir ve
uç verir. Karşılıkh diyaloğu daha ve-
rimli hale getinnenin yoDarmı ara-
mahyız."
Dezenformasyon uyarısı
Bizım Türk gazeteci grubu da bu
eleştirilere somut örnekJerle yanıt
verirken sorumlu gazeteciliğin git-
tıkçe önem kazandığuıa dikkat çe-
kerek dezenformasyondan kesinlik-
le kaçuıılmasının altını çiziyor. Bi-
zım grubun işaret ettiği bir başka
nokta da Ermeni gazetecilerin bazı-
lanndan gelen soykınmla ilgili ne-
ler düşündüğümüz sorulannm mes-
netsiz ve yersiz olduğu.
Üç saat süren toplantı, arada tar-
tışmalar olsa da hıçbır tatsızlık çık-
madan, herkesin, aşırı milliyetçili-
ğe kaçmamak ve gölge bakanlar gi-
bi davranmamak koşuluyla, bırbiri-
nin fıknni saygıyla karşıladığı bir
havada sona erdi.
Siyasi gerginlik ekonomik
lllşkllerl de engelHyor
Toplantının sonunda izlenim-
lerimi aktarmak için Türkiye'yi te-
lefonla aramaya çalışıyorum.
Mümkün değıl. Armentel adlı Er-
menistan telekomünikasyon sis-
temınde bir sorun olduğunu söy-
lüyorlar. Üsteleyince meselenin
aslı anlaşılıyor.
1994'te Yunanistan merkezlı,
işadamı Sokratis Kokalis'in sahi-
bi olduğu Ote şırketı Ennenistan
telekomünikasyon sistemi için
açılan ihaleye giriyor, kazanıyor.
1995'te iş başlıyor. Konuştuğum
ilgili kişiler diyorlar ki:
"Ote, çok kötü ve geri bir tek-
noloji kullandı. İ stelik Armentel
de tekel kurdu. Sistem doğnı dü-
riist çahşmryor. Şündi bu tekelin ta-
nbnası ve hisseJerin çeşitJendiril-
mesi için çahşmalar v^pdrvor."
Bu ilgih kışıler, 1996'da Turk-
cell'in de Armentel ıhalesine gir-
mek istediğinı, ancak siyasi neden-
lerle kaybettiğini söylüyorlar. "Oy-
saTüridye,ErmenistanTa çıkarii^-
kilerini ön planda tutsaydı bugün
çok kazançb çıkardı" diyorlar.
PİŞKİNSÜTVEYENÎOLUŞUMUNÇALIŞMALARISÜRÜYOR
Şubat ayında sokla
2 partî kuruluyor
TÜREY KÖSE / BARIŞ DOSTER
ANKARA / İSX4NBLX - Solda yeni
parti arayışlannı sürdürenlere u
Benim
dışunda bir isimde uzJasabifirseniz oyun
bozanhk etmem" diyen Murat
KarayalçHi'ın uzlaşma için tanıdığı
sürenin bu ay sonunda dolacağı ve şubat
ayında partisini kuracağı bildirildi.
Aydın Mılletvekılı Sema Pişkinsüt'ün
kuracağı Toplumcu
Demokrasi Partisi'nin de
(TDP) bu ay sonu ya da
şubat ayı içinde siyasal
yaşama katdrnası bekleniyor.
Solda yeni parti çahşmalan
hızJanıyor. Önemli olanın
yeni parti kurmak değil, yeni
bir siyaset anlayışuıı egemen
kılmak olduğunu, sorunun
liderlikte bitmediğini
vurgulayan Ercan Karakaş,
Seyfi Oktay, Doğan Taşdeten,
HaKl Ergün gıbi ısımlenn de
aralannda bulunduğu bir
grup siyasetçi ile Solda Yeni
Oluşum Hareketi Istanbul
Platformu Istanbul'da iki ayn toplantı
gerçekleştirerek durum değerlendirmesi
yaptı. Gruplan bir araya getırmeye ve
tek parti kurulmasını sağlamaya çahşan
Fikri Sağiar, bu hafta Karayalçın,
Mümtaz Soysal ve Zekeriya TemizeJ'le
tekrar görüşeceğini bildirdi. Sağiar,
"Biz, tnönü harekeunin devamı olarak
kendiımri görüyoruz. Bu aym sonuna
kadar partinin kuruluşuyia ilgili ön
çahşmalar bitecek. Önümüzdeki ay bu
parti kunUmah" dedi.
TDP çalısmaları son aşamada
Genel merkez binasım tutan, program,
tüzük ve kurucular kurulu listesini
hazırlayan Sema Pişkinsüt'ün ise
çaJışmalanmn son aşamaya
geldiği belirtildi.
Pişkinsüt'ün kuracağı
partinin adının Toplumcu
Demokrasi Partisi olacağı
öğrenildi. DSP'den istifa
eden bağımsız
milletvekilleri Nazire
Karakaş ve Mehmet
Ozcan'ın da Pişkinsüt'ün
partisine katılacağı
bildirildi.
Tek parti çagrısı
Taksim Green Park Otel'de
dün toplanan Solda Yeni
Oluşum Hareketi ıstanbul Platformu
adına açıklama yapan Özgül Beyazıt
Krvanç ise Solda Yeni Oluşum
hareketini başlatan, yeni partinin
kuruluşunu yakından destekleyen ve bu
amaçla Istanbul'un her yöresinde
yılmadan çahşan kişiler olarak, tek parti
kurulmasını ıstedıklerini söyledi.
SHP'NtN KURUCU GENEL BAŞKANIYDI
Gtirkanaktif
siyasete dönmüyor
MİYASEÎLKNUR
Solda yeni oluşum için bir araya gelen
kadrolarda aynşma sürüyor. Yeni oluşuma
önderlık eden eski Genel Başkan Erdal
İnonü'den sonra SHP'nin Kurucu Genel
Başkanı Aydın Güven Gürkan da bu
aşamada aktif siyasete dönmeyeceğini
açıklayarak çahşmalanna nokta koydu.
Aydın Güven Gürkan, birlikte hareket
ettiği arkadaşlanna 7 Ocak
2002 tarihinde gönderdığı
mektubunda, yeni bir sol
siyasetin ancak CHP ile ilgili
son kopuşlann yarattığı geçici
dalgalanma durulduktan sonra
doğru bir zemine oturacağını
belirterek, bu dşamada
yapılabilecek her denemenin
CHP iç çatışmalannın bir
ürünü olarak görülmesinden
duyduğu kaygıyı dile getirdi.
Partileşmenin bir toplumsal
hareketin sonucu olarak degıl,
onun başlangıcı ve itici gücü
olarak görüldüğünü, ancak
CHP'den doğan kopmalann
büyükhıkteld hedeflenfir. Ama beninı de
aktif si>asefe dönüşüm ancak böyie büyük
hedeflere ulaşabilme umuduyla
olanakİHhr. Cİiğer partilerie yanşabüme
şansı yüksek olsa bile. bir biçimde 'var
olanı' kabullenen ve ona benzeşen bir aktif
siyaset benim için bir anlam ifade etmiyor.
Bu bedeflere alaşabilmek için
sağlayabildiğimiz oianaklar hedeflerimizin
yanında yetersiz kaldL Sivasetin ve sol
siyasetin yenilenmesi ve bu
yoDa halkın ekonomik, sosyal,
siyasal ve kültürel
standartlannın ileri ülkeler
düzeyine getirilmesi dev bir
si\asal projedir. Büyük bir
toplumsal enerjiyi gerektirir.
Özellikleülkeninbi^i
kadrolannm özveriK ve
kararb katküarmı hareket
içine katmak satukügmdan
daha uzun bir süre alacak.
Oysa siz arkadaşlanm
durumu benden farkh
değeriendiriyorsunuz.
ParuTeşmeyi bir tophunsal
hareketin sonucu olarak değil,Aydın Güven Gürkan
bu olasılıgı ciddi bir şekılde zayıflattığını onun başlangKi ve itici gücü olarak
vurgulayan Gürkan, "Sevgfli dostum. görüyorsunuz, Astanda böyle de
ve£ah yol arkadaşun" diye başladığı
mektubunda aktif siyasete dönmeme
karannı almasına yol açan gelışmeleri
şöyle açıkladı: "Önümüze koydoğumuz
bedefler, olağan ve bildik bir parti kuruluş
veişjeyişmm amndan kalkamayacağı
düşünülebüeceğini ben de kabul
edfyonım. Ancak CHP'den doğan
kopmalar bu oiasıhğı ciddi bir biçimde
zayniatnuştır. Soauç, benim açımdan
şudun Aktif siyasete -bu aşamada-
dönmemeye karar venfim."
POLTrtKA GÜNLÜĞÜ
HİKMET ÇETİNKAYA
Susurluk!..
Yargıtay Sekizınci Ceza Dairesi, Istanbul 6 No'lu
DGM tarafından Ibrahim Şahin ile Korkut Eken'e
verilen 6'şar yıl ve dığer 12 sanık hakkında verilen
4'er yıl ağır hapıs cezasını oybırtiğiyle onadı...
Haberi duyunca bırden Uğur Mumcu cinayeti-
ni anımsadım...
Neden mi?
Çünkü, Uğur'un alçakça katledilmesinden son-
ra Turkıye'de failı meçhul siyası cinayetler ivme ka-
zandı; Behçet Cantürk, Savaş Buldan, Medet
Serhat, Cem Erseveröldürüldü...
Yıllarca şu soruyu hep gündeme getirdim:
"UğurMumcu cinayetini işleyenlerin devletiçin-
deki örgütlü silahlı güçle ilişkileh var mıydı?"
Uğur Mumcu cinayeti davası da sona erdi...
Ben mahkemenin gerekçeli karannı görmedim...
Kafamdaki soruya ise hiç yanrt alamadım...
Şimdi dıyorum kı:
"Uğur Mumcu cinayeti davasında hükûm gi-
yen Ferhan Özmen, Necdet Yüksel ile Iran'a ka-
çan Oğuz Demir'/n Susurluk çetesiyle bağlantı-
sı neden araştınlmadı?.."
Eğer Uğur Mumcu yaşasaydı, pek çok faıli meç-
hul cinayet işlenmezdi gıbı geliyor bana...
Arşivime baktım dün sabah...
3 Haziran 1994...
Savaş Buldan, Hacı Kıray ve Adnan Yıldınm
öldürüldü...
11 Kasım1994...
Behçet Cantürk'ün avukatı Medet Serhat, evi-
nin önünde otomobılinin içinde katledildi...
Arşıvimi karıştınrken Aydınlık gazetesinin 30 Ara-
lık 1993'tekı sayısına baktım...
Manşeti şöyleydi:
"Ülkücülerden Kürt patronlara saldın hazırtı-
ğı..."
• • •
Susuriuk Çetesi sokağa dökülüp, Ömer Lütfi To-
pal cinayetının üzenndeki sis kalkınca ANAP lide-
n Mesut Yılmaz önemli bir açıklama yapmıştı:
"Devlet içinde üç ayn çete var. Bunlar birbirini
öldürüyor!"
Ben de o günler şu soruyu yöneltmiştim:
"Acaba üç ayn çete, PKK'nin gelir musluğunu
kesmeye çaltşan bir grup mudur ve bu grup da-
ha sonra paylaşım yüzünden birbirierini öldürme-
ye mi başlamıştır..."
Aradan altı yıl geçti...
Yargıtay Sekizınci Ceza Dairesi'nin karannı açık-
layan başkan Naci Ünver şöyle dedi:
"Onama karan oybirtiğiyle alınmıştır..."
Artık şöyle diyebilirim:
"Devletiçindeki örgütlü silahlı güç, yani çeteyar-
gı karanyla ortaya çıkanldı..."
Yeniden arşive dönüyorum...
Abdullah Çatlı'nm eşi Meral Çatlı, TBMM Su-
surluk Komısyonu'nda şunları söylemişti:
"Abdullah, Ibrahim Şahin'ı, Mehmet Ağar'f ta-
nırdı. Korkut Eken'le dostluğu 1982 yılında baş-
lamıştı..."
Meral Çatlı'ya şu soru da sorulmuştu komis-
yonda:
"Siyasilerle ilişkisı nasıldı?"
Meral Çatlı:
"Eşimin REFAHYOL'un güvenoylaması sırasın-
da önemli katkısı olmuştu."
Soru:
"Nasılyani?"
Meral Çatlı:
"Pek çok milletvekilini ikna etti."
Soru:
"Peki, bazı güvenlikgüçleriyle, istihbarat birim-
leriyle ilişkisi var mıydı?"
Meral Çatlı:
"Eşim Abdullah Çatlı, emniyet güçleri tarafın-
dan kullanılıyordu..."
• • •
Susurluk Davası'nda da ilginç gelişmeler oldu...
Korkut Eken'in anlattıklanna bir bakalım:
"Ben Abdullah Çatlı'yı istihbarat elemanı ola-
rak tanıyordum. Hem MİT hem polise çalışıyor-
du..."
Eski Emniyet Genel Müdürlüğü İstihbarat Daire
Başkan Yardımcısı Hanefi Avcı:
Ibrahim Şahin başkanlığındaki bazı polisler,
Korkut Eken'in yönlendirdiğisivil kişiler, yasadı-
şı işlerle uğraşryorlar, aynca görevlerini aşan
çahşmalaryapıyorlardı..."
Bu sırada özel timci Ercan Ersoy, Avcı'ya tep-
ki gösterdi:
"Kimine bayrağa sarılıp gitmek düşüyor, kimi-
ne ise hapisteyatmak. Devletin tepesindekilerta-
nık, biz de sanık durumundayızi."
Evet... Tüm bunlar düşündüriıcüydü...
Ben hâlâ düşünüyorum!..
hikmet.cetinkaya« cumhuriyet.com.tr
Faks numaramız: 0212/ 513 90 98
Her aday için ayn bir tur
YÖKy rektörseçim
sistemini değiştirdi
ANKARA (Cumhuri-
yet Bürosu) - Istanbul
Üniversitesi'nin Köşk'e
sunulacak rektöraday lis-
tesinin belırlenmeşi sıra-
sında yaşanan " YÖK'ün
iradesini oylama sonuç-
tarma yanatamadığı''tar-
tışması, YÖK'ü rektör
seçim sistemini değiştir-
meye itti. YÖK Başkan-
veküi Prof. Dr. AybarEr-
tegmar, "Yeni sistemle
YOK'ün iradesinin so-
nuçlara yansrvıp yansı-
madığıtaruşmasnım önü-
negeçüecek''dedi.
Eski sisteme göre,
YÖK Genel Kurulu'nda,
üniversitede en çok oyu
almış olan 6 rektör ada-
ynıdan 3'ünün isminin
işaretlenmesi şeklinde
yapıian gizli oylamayla
rektör adaylan beürleni-
yordu Yapıian değişüdik-
le şımdi her aday ayn ay-
n oylanacak. Köşk'e su-
nulacak 3 adayın sırala-
masının belirlenmesi için
3 ayn oylama yapılarak
her oylamada tek bır aday
belirlenecek. 22 üyelik
YÖK Genel Kuruhı'ndan
11+1, yani salt çoğunlu-
ğu alan üyeler girebüe-
cek. Salt çoğunluğu alan
adaylar arasında en çok
oyu alan aday 1. sıraya
yerleştirilecek. Salt ço-
ğunluğun sağlanamama-
sı durumunda ya da eşit-
lik durumunda turlara de-
vam edilecek. 4'üncü tur-
da salt çoğunluk aranma-
yacak. En çok oyu alan
aday 1. olarak belirle-
necek.