25 Kasım 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
YLÜL2001PERŞEMBE CUMHURİYET SAYFA DtZI ROBOTEK TURHAN SELÇUK EPEtiDÎSİ ABDİİLC&HBAZ 113 HARİKULÂDE R1S1M BİRDIN 000/- I^İM OİTTl AKA, ÜÇK 5 Çocuğukimyetiştirmeli?, dokuz ay karnında taşıdığiy sonra da dünyaya getirmek içinpek çok sıkıntıya katlandığı bebeğini büyütmek istemektedir, bu onun hem hakkı hem de görevidir • Anne bakımı çok özenlidir ve aşın koruyucudur. Anneanne bakımı da çok özenlidir ve çocuğun isteklerini öne alıcıdır. o * o 0 0 Û •MH* mmmmmm —r Q Çocuğu kim yetiştirmeli? Bu sonınun tarih bo- yunca pratik bir yanıö vardır: Anne. 'Anne',dokuzaykarmndataşıdığı,sonrada dün- yaya getirmek içinpek çok sıkuıtıyakatlandığı ço- cuğunubüyütmek ister,bu onunhem hakkıhem de görevidir. Bebeğin Uk aylannda anne süt verir, be- beğinın bakımını yapar, temizliğini, beslenmesini, uykusunu düzenler. Ancak bebek büyüdükçe anne bütün zamanını ayırsabilebebeğin gereksinmelerine yetişmemeye başlar. Başka biçbir iş yapmasa dahi, bebeğin 24 saatlik bakımına anne yetişemez olur. Annenin ev işlerine ayırması gereken zaman artık kalmaz, he- le de anne çahşanbir kadınsa zamanı iyice darahr. Bu durumda anneye yardnn etme görevinin ilk adayı anneannedir. Bizim kültürûmüzde akla ilk gelen, çocuğun anneannesidir. İlk soru da 'Anne- anneyarthm edemiyor mn?' olur. Pek çok annean- ne zaten bu işrn kendi işi olduğunu kabul etmiştir, bu yardımı kendisi ister. Pratiktegörülen de annelerdensonrabebeğin ba- kuıı ve büyütme işinin anneanneler tarafindan üst- lendiğini gösterir. Daha az oranda anneden sonraki bakımı üstle- nenler 'babaanneier'dir. Babaanne, yani babanın annesi, eğer anneanne devreye giremez ise ya da kendi ısteğiyle bu görevi üstienir. Babaların görevl Babalarmüstlendiği görev,dahaçok gereksinme- lerin karşılanmasıdır, anneye yardim edebilmeleri de sıntrlıdır. Genç ve modernbabalar eskisindenda- ha çokbebekbakımında görev üstlenmekte ve ger- çek bır yardnncı olabilmektedir. Anne, anneanne-babaannedensonraçocuğunbü- yütûlmesi 'bakm'ya emanet edilmektedir. 'Bıkıa', ya bir genç kızdır ya da kendisi de ço- cuk; büyütmüş olan orta yaşlı bir kadındır. Genel olarak 'çocukbakunı' konusundaki bügileri önce- ki deneyimleri ile sınırhdır, bu konuda eğitim al- mamşlardır ve en güvenilir yanlan 'sorumhüuk duyjjjlan' olmalıdır. Çocukla yalnız kalacaklan için ie onlann 'sorumluluk duygulan'na güven- metaen başka yapüacak bir şey yoktur. *Bakıa' tarafından bakılan çocuğun annesi ve baisı, çocuklaruun kazandığı özelliklere bakarak 'gmrierini nasılgeçinüğini'?' anlamaya çalışırlar. Aacak 'balaa' tarafindan büyütülecek çocuğun 'b*abm' bölümü istenilen nitelikte olsa da 'eğitim' açısndan istenilen niteliğe ulaşamayacağı da orta- dadır. Bu 'bakım-eğjtim-büyütme" biçimlerinin özellikleri nelerdir? Aralarındaki ortakve aynyan- lar nelerdir? Bu yöntemler çocugu nasıl etkiVer? Bu sorulannyanıtı hemen 'şudur' denilecek bi- çünde olamaz. Bu sorununyamtındabütünbir 'ço- cukyetiştirme kühürü" vardır. Anne 'genç'tır, çocuğundan beklentüeri daha farkhdır, çocuğuna karşı çok koruyucudur, bizim kültürümüze göre de 'kendiniçocuğuna adamışür, onun için yaşamakta'dır. Anneanne çok şefkatlidir, kendikızını yetiştirir- ken pek çok şey görmüş, pek çok şey öğrenmiştir, kızmdan daha sakindir, çabuk heyecanlanmaz ama o da torununa çok düşkündür, hiç ağlamasını iste- mez. Anneninde anneanneninde çocuküzehne tit- redikleri, onun 'özenK bakunHfar'. Çocuğun bes- lenmesi çok önemlidir, temizliği çokönemlidir, is- tekleri her zaman ön plandadıı, çocuk sağhklı ol- malı, hastalanmamah, ağlamamalıdır. Çocuğun oyalanması gerekir, sevgi ve şefkat onun asıl besi- nidir amane yaparsmız ki 'anneannelerçocugubi- rilirdi. Sonra da işlerini çok iyi yaparlardı ve en önemlisi çocugu büyütürken anne ve babaya bile ödünvermezlerdi. Buyöntemle çocukbüyütmenin temelı 'çocuğun hayaünındisiplinle düzenlenmesT idi. Çocuğun beslenmesi, uykusu, temızlığı, bakı- mı. oyuncaklan, oyun oynaması, kısaca bütün ha- yatı 'mûrebbiye' tarafindan düzenlenirdi. Onunba- kımında yardımcılan da olurdu ve çocuk hayatın- da en çok 'mürebbiye'yi görürdü. Mûrebbiye, 'ço- cukterbiyesiniöğretenkadnT anlamında Arapçabir sözcük. Mûrebbiye ıle büyüyen çocuklar daha me- safeli, terbiyeleri düzgün, şımarmayan, nerede ne yapacağını bilen çocuklarolurlardı. Aşınkorunma- dıklan içın de kendilenni daha güçlü hissederler, kişilikleri daha \etkın olurdu. çocuğun sosyaHeşmesl Kişisel bakımın en eksık yanı ıse her zaman için 'çocuğun sosyafieşmesi'dir. İster anne, anneanne- babaanne, bakıcı, hatta eğıtımlı mûrebbiye olsun A nnenin de anneannenin de çocuk üzerine titredikleri, onun /\ özenli bakımıdır. Çocuğun beslenmesi çok önemlidir, JLJL temizliği çok önemlidir, istekleri her zaman ön plandadır, çocuk saglıklı olmah, hastalanmamah, ağlamamalıdır. Çocuğun oyalanması gerekir, sevgi ve şefkat onun asü besinidir ama ne yaparsmız ki anneanneler çocugu biraz şımartırlar, çünkû onun üzühnesine hiç dayanamazlar, ne isterse yapmaya çahşırlar. razşımarnnar.çünküonunüzötanesmehiçdayana- mazlar. ne isterse yapmaya çahşniar'. Annebakımı çoközenlidir ve aşın koruyucudur. Anneanne bakımı da çok özenlidir ve çocuğun isteklerini öne ahcıdır. BabaanneleT de anneanne- ler gibidiramabirisikız çocugubüyütmüştür, öbü- rüise erkekçocugu. Aralanndaki fark dahaçokye- tiştikleri ortamfariadır, birbirlerinin tutumunube- ğenmelerinde de çoğu kez sorunlar vardır. Kız an- neleri daha uyumlu ohnaya çalışır. oğlan anneleri ise daha eleştirici olma eğilimlidir. Elbette bunlar kültürel rollerdenkaynaklanmaktadır, kişilik fark- lan bütün bunlan değiştirebilir. Batacılar Bakıcılara gelince, onlann çocuk üzerindeki et- kileri dekendiyetışme biçimlerine, deneyimlerine, sorumluluk duygulanna göre değişir, genel olarak doğrubir eğitimverme niteliklerine sahip değiller- dir. Burada daha önceleri çok ünlü olan 'tsviçreli mûrebbiye'konusunuammsamakistiyorum.'tsviç- refi mûrebbtye'ler çok önemliydi ve aileler içinbir statü sembolüydü. Yeni doğmuş bir çocuk için 'ls- viçrelimûrebbiye' getirtmekhem zengjnlik hem de görgü ve eğitimde Avrupah oknak sayüırdı. Onla- n bu denli ünlü yapan özellikler neydı? Öncelikle temiz,disiptmnvebüguT olmalanna çok önem ve- 'kişisel bakım'da çocuğun sosyalleşmesi eksikka- lır ki, çocuklann gelişiminde bu yan çok önemli- dir. Bebekler doğduğu zaman gelişmekte olan be- yin hücreleri, ancakuyan alarak gelişimlerinı sür- dürürler. Buuyanlannazlığı-çokluğu,tekdüzeliği- çeşiüiliği, olumsuzluğu-olumluluğubeyinhücrele- rinin gelişimi yönlendirir. Daha çok, daha çeşitli, daha olumlu uyanlar beyin hücrelerini geliştirir, bağlantılar kurmalannı sağlar ve büişsel gelişim, dil gehşimi, beş duyu gelişimi, motor gelişim hız- lanur. Çocuklann gelişiminde başka çocuklar, baş- ka canlüar önemlibir yer tutarlar. Onun için de ço- cuklaryürümeye başlamadan önce çevrelerini araş- tırmaya başlarlar, yürüdükleri zaman da keşifleri başlar. Bütün bunlar sosyalleşme gereksinmesini ortaya çıkanr. Küçükçocuklar dahatam konuşma- ya başlamadıklan zamanda bile öteki küçük ço- cuklarla sesleriyle anlaşu-lar ve kendi aralannda büyüklerin anlayamadığı söyleşiler yaparlar. Ço- cuklar yaşıtlanyla birlikte olmak isterler. Birlikte ohnakarasıraonlan görmekdeğildir, birlikte otur- mak, konuşmak, oynamak, birbirlerine bakmak, bırbirleriyle rekabet etmek, birbirlerini sevmek, kıskanmak, birbirleriyle didişmek demektir. Ço- cuklar böyle sosyalleşir. Bunlann hepsuıi çocuklara verebilen yerler de 'çocukkreşkrive çocukevleri'dir. Kreşlerve çocuk evleriöncelikle çocuklar içinhazuianmış ortamlar- dır. Büyüklenn yaşadıklan yerlcrde çocuklar için hazırlanmışyerler yeterli değildir. Çocukbütünüile kendisiiçinhazırlanmışyerlerde yaşadığını görme- lidir. Masalan, sandalyeleri, dolaplan, oyuncakla- n vb. her şeyi ılekendisi içinolanbiryerde kendin- den başka çocuklarla birlikte yaşadığmı algılama- lıdır. Böyle hazırlanmış bir kreşin ve çocukevinin çocuğunhayatı içinhazırladığı günlükprogrambü- tünüyle ona kendini kontrol etmeyi öğretecektir. Bir çocuğun 'kendinikontroletmeyiöğrenmesf o- nun hayatmda öğrenebileceği en önemli desteği olacakto. Bu •setf-kontrol gücü', onun ilerde nasıl başanlı olacağuu kavramasına, kendiplanveprog- ramını yapabilmesine, kendi yanlışlannı görebil- mesine,doğnıhedefler seçebibnesine yanhmcıola- caktır. Kendinikontroletme gücününen büyuk en- gellen ise 'aşmkoruma', 'üzülmesin.yorulmasm, sdahnasm dîye onun yapması gerekenkri onun ye- rme yapma', 'onun her istediğjni yerine getirme', "yanhşlannı öğrenmesine nrsat vermeme'dır. Sevgi dolu ortam Çocuğun güvenlebüyüyüp gelişeceği Itreşveço- cukevi'nin özellikleri neler obnalıdır? Konunun çok önemli bir yanı da budur. Öncelikle bebeklerin büyüdüğü bölüm olan 'kreş',birçocukyetiştirmenin özenine sahip olma- lıdu-. Bu da, sevgive güvendoluhijyenik bir ortam demektir. Kreş çahşanlan, tam sorumluluk duygu- sunasahip güveniür kişilikte, ne yaptığını bilen, ne- den yaptığını bilen, nasıl yaptığını bilen iyi yetiş- miş elemanlar oknalıdır. Beslenmesinden uyuma- sına, temizliğinden oyunlanna kadar hizmetin her bölümü bebek için sıcak, sevgi ve güven dolu bir nitelik taşunalıdır. Çocukevi de öncelikle 'eğitim febefesi'ne sahip olmalıdır. Yetiştirmek istediği çocuklara ilişkinbi- limsel bir amacı olmalı, bu amaca ulaşmanm yol- lan, yöntemleri bilinmehdir. Her çocuğun kendi özelhği içinde yetişeceği iyi büinirse buna ilişkin yöntemler de uygulanabilir. Çocuk yetiştirmenin amacının onu standardize etmek değil, tam tersine onun farklı özeUiklerini geliştirmek olduğunu bi- lençocukevleri başanlı eğitim verebilirler. Çocuk- lar için uygun ortamlar, oyuncaklar, eğitim mater- yalleri, ne yaptığını ve nedenyapnğmıbileniyi ye- tişmişpersonelbukonudaki 'kanteölçütieri'nioluş- tururlar. Çocuk yetiştirmenin amacının 'kendisini yönetecek, sorumluluksahibi,özgûr düşünea,doğ- ruyu yanlıştan ayırabüen,kendikarannı doğnıve- rebüen.karakter sahibi.yetkinkişinkli çocuklarka- zanmak' olduğu unutulmamalıdır. Çocuğunbüyüyüp gelişmesinde anneler-babalar, anneanneler-babaanneleT çocuklannm yetişeceği kreşler ve çocukevleriyle elbirliği, işbirliği içinde obnalıdır. Birlikte yürütülecek bir programla 0-6 yaş arası çocuklannbüyütülüp eğitilmesı sadece 0 çocuklann değil,ülkenin geleceğinin de güvencesi olacakhr. GEÇMİŞTEN GELECEĞE ORHAN ERİNÇ Antayış Değişikliği mi? Türkiye, her alanda en yoğun hattasını yaşıyor. Üzeyîr Garih'i öldürdüğü iddiasıyla aranan Ye- ner Yermez'in yakalanması, Başbakan Ecevit'in koalisyonda bunalım yaşanmayacağına ilişkin. beklentiierini açıklamasının ardından dolann yine tırmanışa geçmesi, Bayındırtık ve Iskân Bakanı Koray Aydın'ın hem bakanlıktan hem de millet- vekilliğinden istifası yoğunluğun önemli parçalan- nı oluştuaıyor. Bütün olumsuzluklara karşın iyi şeyler de var. Koalisyon liderierinin anayasa değişikliği konu- sunda uzlaşmaya varmalan ve 17 Eylül'de Türki- ye Büyük Millet Meclisi'nin olağarfüstü toplantıya çağnlacağının resmen açıklanması, karamsariığı az da olsa gidenyor. Ancak Partilerarası Uzlaşma Komisyonu'nun hazırtadığt metinde değişiklik yapılacağı yolunda- ki söylentilerve "Pazarttktaryeniden başlarsa" kuş- kusu, kesin kanun önerisinin 17 Eylül'e yetiştirile- meyeceği kaygısını körüklüyor. • • • Bu konuyu irdelemeye çalıştığımız yazıda (20 Ağustos 2001) şöyle bir bölüm vardı: "Türkiye'de kimidevlet belgelerine ve anayasa- dan başlayarakyasalara aktanlan ilkelerin pek de değeri yoktur. Bir başka deyişle yazılı olup olma- ması önemli değildir. önemli olan, yöneticilerimizin yorumlama man- tıklandır." Bu yargının somut örneğini, Üzeyir Garih'in öl- dürülmesini izleyen soruşturmanın başlangıç aşa- masında yaşadık. 13 yaşındaki bir çocuk, Garih'in katil sanığı ola- rak ve "tinerci, sokak çocugu" suçlamalan da ek- lenerek gözaltına alındı. Polislerce sorgulandı ve televizyonlann kameralan önüne neredeyse atılı- verdi. Gorüldü ki yürünukteki 2253 sayılı "Çocuk Mah- kemelehnin Kuruluşu, Görev ve Yargılama Usul- leri Hakkında Yasa" yok sayılmıştı. Yok sayılan sadece yasa değildi. Buna Türkiye'nin de imzaladığı "Çocuk Hakla- nna Dair Sözleşme" eklenmişti. Anılanyasa, çocuksuçlularia ilgili hazırlıksoruş- turmasının, yargı alanindaki cumhuriyet başsavcı- sıyada görevlendireceği bir cumhuriyetsavcısı ta- rafından yürütülmesini emrediyordu. Emniyet yöneticileri bu kuralı gömnezden gel- mişti. Emniyet yöneticileri ile medya, bir başka kuralı, bu kez ortaklaşa yok saymışlardı. Yasaya göre "küçük suçlular ve yargılanmalan ile ilgili her türlü yayın" yasak kapsamındaydı. Bazı kanallar, küçük sanığın yüz görüntülerini flulaştırarak olayı yansıtmışlardı, ama çocugu kur- tarmayayetmemişti. Sadece çocuğun değil, ailesi mensuplanntn da hayatı kararmıştı. • • • Bu yazıyı yazarken TRT 2 Ankara'dakl bir töre- ni naklen yayimlıyordu. Ekranabindirilen altyazı- da şunlar yazılıydı: "Küresel Çocuk Hareketi kap- samında Türk polisinin imzalan Biheşmiş Millet- ler'e sunuluyor." İlgili bakanlar ve BM temsilcileri konuştular. "Çocuk Polisi" kurulması konusu bir kez daha gündeme geldi ve sonunda 60 bin poli- sin imzasını taşıyan dosya, Içişleri Bakanı RüştÜ Kazım Yücelen tarafindan Devlet Bakanı Hasan Gemiciye teslim edildi. Yanlışian, arkasından ortaya çıkıveren iyi bir an-1 layış değişikliği saysak mı acaba? oerinc@cumhuriyet.com.tr Sokak cocukları zimmetlenecek bObmpolıs 'ÇocuMor İ • Içişleri Bakanı Yücelen, tüm sokak çocuklanm polislere zimmetleyeceklerini anlatarak "Sokaktaki çocuklarımızın üçüne beşine bir polisi ve bakanlık görevlisini veli tayin edeceğiz. Bu veliler ve polisler rehabilitasyona ihtiyaç duyulanlan, ilgili kuruluşlara bildirecek" dedi. ANKARA(Cumhu- riyet Bürosu) - Içişleri Bakanı Rüştü Kazım Yöcelen, sokakçocuk- lannm polislere "ziın- meüeneceğjni" söyle- di. Devlet Bakanı Ha- san Gemici de, çocuk- lan cinsel olarak istis- mar edenlerin kimlik- lerininailelerine ve iş- yerlerine bildirilerek teşhir edileceklerini kaydetti. UNICEF Türkiye Temsilciliği'nin baş- lattığı "Çocuklar İçin Evet" kampanyasına 60 bin polisin irnza ile destek vermesi üzeri- ne, Emniyet Genel Müdürlüğü'nde top- lantı düzenlendi. Top- lantıdakonuşanIçişle- ri Bakanı Yücelen, su- ça maruz kalan ve isti- mar edilen çocuk sayı- sının giderek arttığmı belirterek illerde ço- cuk şube müdürlükle- rinin kurulduğuna dik- kat çekti. 2002yılındayeni bir projeyi yürürlüğe ko- yarak tüm sokak ço- cuklanm polislere zimmetleyeceklerıni anlatan Yücelen, "Te- lefonkulübelerinde,dj- şarüarda yatan çocuk- lanmmn üçüne beşine bir ponsimizivebakan- hk görevlilerimizi veli ta>in edeceğiz. Bu veb- lerin ve polislerimizin görevlcri,sokakçocuk- lanm izkyerekrehabi- • ntasyona ihtiyaçduyu-, lanlan. ilgili kamu ve özelkuruluşlarabildir- > mek olacak" dedi. ! 'Para karşıhğmda jstismar ediByoriar^ , Devlet Bakanı Ha-' san Gemici de özellik-' İe tstanbul'dacinsel is- tismara manız kalan çocuklannsorunlanna değindi. 13-15 yaşm- daki çocuklann yetiş- kinler tarafindan para karşıhğı istismar edil-. diğini anlatan Gemici, u Bu olaylara kanşan- lan kamuoyuna teşhir. edeceğiz.Oradaçocuk- larla ilgiknen, akraba- larryla dolaşanlaru ai- lelerine ve çahştıklan ', yerlere bildireceğiz, 1 Kendüeri de durumu izah etsinler, edebinr- lerse" diye konuştu.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle