25 Kasım 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 6 EYLÜL 2001 PERŞEMBE 18 spor@cumhuriyetcom.tr 12 Dev Adam, Hırvatistan'ı uzatmada yenerek Avrupa Şampiyonası'nda yan finale yükseldi Basketbolda altuı sayfaAÇIKÇA/ KAHRAMAN BAPÇUM 12 Dev, 12 Kahiraman Öldürdünüz bizi be çocuklar. Siz de ölüp ölüp dirildiniz ya... Bu kadar kötü oynadığınız bir basketbol maçını 10 dakika içinde kazana- biliyorsanız eğer, sizde şeytan tüyü var... Zafer kazanıldıktan sonra bizi zafere getiren yolda yaptığınız hatalar, yanlışlar artık tarbşma konusu olamaz. Olmamalıdır. Nevar ki bu güçlü, bu yetenekli ,bu zaferi as- lanın ağzından çekip alacak kadar azimli takım bundan sonra yalnız bu turnuvadaki maçlann- da değil, daha sonraki maçlannda da bugün- den ders almış olarak oynamalıdır. Bu potan- siyeli bütün maç süresince kullanabildik mi, yenemeyeceğimiz takım yoktur. Üçüncü periycKİun sonuna kadar HırvatJar her hücumda potamızın dibine kadar giriyor- lardı. Sonra da ya sayı, ya faul. Hücumda tur- nikeye girdiğimiz nice posizyonlan kaçınyor, zone dışından attığımız yedi şutun hiçbirini çembere sokamıyorduk. Ve Mula'yı hiçbirza- man oyundan düşüremiyorduk. Ama o 10 dakika başladı ya. artık sahada ay-yıldızlı basketçiler değil, ay-yıldızlı kahra- manlar vardı. "Basketbolda hırsla, inançla,fizikmücade- le ile maç kazanılırmı," diye soranlara dünkü maçı örnek gösteririz. Kuşkusuz seyircinin de nasıl bir kahraman olduğunu unutmayınız. Bizi öldürdünüz be çocuklar. Siz de ölüp ölüp dirildiniz ya... Hepinizin gazası mübarek olsun. Aydın Örs: Hedefe yakınız Spor Servisi - 12 Dev Adam, 32. AvrupaBasket- bol Şampıyonası'nda tarih yazarak yan finale yükse- lirken, maç sonrası teknık yönetim ve basketbolcular salonun ortasında sevinç yumağı oluşturdular. Abdi Ipekçı Spor Salo- nu'nu dolduran izleyiciler bu mutluluk tablosunu iz- lerken, Ulusal Takım Ba- şantrenörü AydmÖrs, Ay- TVde spor TRT3 19.00 Avrupa Basketbol Şampiyonası Çeyrek Fınal (Canlı), 21.15 Avrupa Basketbol Şampiyonası Çeyrek Fi- nal(Canlı) Yıldızb ekibin ıkinci yan- daortaya koyduğu oyunun gerçek gücümüzü yansıt- tığını belirterek, "Bu ço- cuklar neier yapabflecek- lerini gösterdûer. Ük yan kötü bir oyun sergOedik. Yapoğmnz" bir çok hatayı Hırvatekibiçokiyideğer- lendirdL Ancak ikinci bö- lümde sahaya yüreklerini koyarak tnücadek eden basketbokulanınız, seyir- dniıı de muhteşem deste- ğryte yan finale aduntzı yazdırdTdedı Başanlı teknik adam, "Biz yola şampryonluğu hedefleverek çıktık ve bu hedefeçok yakmtz.Çocuk- lar bu oyununu sürdürür- se şampiyon oturuz" yoru- munu yaptı. EBahçe'ye 2trilyon Spor Servisi - Fenerbahçe Spor Kulübü, satışa çıkardığı markalı ühinlerden 8 ayda 2 trilyonluk gelir elde etti. 'Ii- sansh ûrûn aL kulübûne sanip çık' sloganıyla başlatılan kap- manyaya yılbaşından bu yana büyük ilgi gösteren taraftarlar, kulübûn önemlı bir gelir kay- nağını oluşturdu. San-Laci- vertli yöneticıler, elde edilen bu gelinn sevındırici olduğu- nu söylerken, Avrupa'da bir- çok kulübün bu yolla miryon- larca dolarlık gelir elde ettik- lerini hatırlattılar. Hedıyelik eşya, kalem, forma ve rozet gibi 300 markalı ürününün sa- tışa çıkanldığını belirten Fe- nerbahçe SportifA.Ş. yönen- cileri ise lisanssız satış yapan kdşilere 'savaş' açoklannı söy- ledıler. 1. KOŞU: F: Bekmezci (6), P- Alkaraca (8), PP. Çınarcıklı (1), S:Şksür(9). 2. KOŞU: F. Win River Win (8), P. StandUpPlease(ll), PP: Ribella (9), S Lybra. 3. KOŞU: F: Ozgünhan (5), P Demirkazık (3), PP: Başkan- bey(2), SBabanur(l). 4. KOŞU: F- Altın Bike (1), P Gale(3)?PPHelin(4),S:Per- gola (8). 5. KOŞU: F: Unıque Stone (12), P. Takya (7), PP: Mo- narchs Daughter (9), S: Ser- hanbey (6). 6.KOŞU:F: Saçaklı(l),P:Re- seTpin (2), PP: Mıss Lear (4), S: Bnght Halo (6) 7. KOŞU: F: Maraye (9), P: Fedlacan (3), PP Özgûl (10), S: Ferran Mrv (4), SS: Zarafet (12). 8.KOŞU:F:Bayduhan(3),P: Last Guard (7), PP: Good Bye (1), S Tambulot(9) Gûnün tküisi 8. Koşu: 3/7 Çifte Bahis: 1 Çıfte: 6/8 TabelaBahis: 9.3 10.4.12. ALTILI GANYAN 5 1 12 1 9 3 3 7 2 3 7 9-6 4 1 Türkiye: 87 Hırvatistan: 85 SALONMM tpekçi HAKEMLER: Pascal Dorızon (6) (Fransa), C. Jungebrand (6) (FMandiya) TVtOaYEtKervm (6)2, Hıdavet (8)16, Mirsad (9)20, Asım (5)2, Hanrn (8)9, tbmhim (8)16, Hüseyin (6)6, Mehmet (8)16, Haluk (4), Ömer HIBVAJİSIAN-.Mulaomerrmc (8)22, Vrunko- vıc (3), Sesar (2), Mrsıc (6)8, Prkacm (4)2, Krstıc (4)2, Gıncek (8)28, Kovacıc (7)14, Vuj- cıc(5)7,Tabak(3)2 tLKYAR1:28-44 (Hırvatistan) 1. PERİYOT: 10-19 (Hırvatistan), 2. PERİ- YOT: 18-25 (Hırvatistan), 3.PERtvrjT: 20-13 (Türkiye), 4.PERİYOT: 25-16 (Türkiye) NORMALSÜRE: 73-73, 2 SAYI:21/45 (Tür- kiye), 20/47(Hırvatistan), 3&A\1:/1/23 (Tür- kiye), 7/23 (Hırvatistan), SERBEST ATIŞ: 12/16 (Türkiye), 24/32 (Hırvatistan).9İBA- VND-. (9 'u hücum 34) (Türkiye), (14 u hücum 38) (Hırvatistan), ASİST: 12 (Türkiye), 15 (Hırvatistan), TOP ÇALMA: 7 (Türkiye), 8 (Hırvatistan), TOP KAYBI: 9 (Türkiye), 13 (Hırvatistan), BLOK: 8 (Türkiye), 2 (Hırva- tistan), 5 FAUL: Mirsad (Türkiye), Prkacm (Hırvatistan) SERKANYILDIZ .Ve Türkiye yan fînalde... 32. Avrupa Basketbol Şampiyonası çeyrek finalinde Hırva tıstan'ı uzatma bölümûnde 87-85 yenen Ulusal Basketbol Takımı, tarihm- de ilk kez ilk dört arasına kaldı ve Dünya Şampiyonası'na kaülma hakkını elde etti. Heyecan fırtınası biçimınde geçen maçın normal süresının sonunda Mirsad'tn kaçırdı- ğı serbest atışla galibiyeti kaçıran 12 Dev Adam, uzatmada Hktayet tbrahim ve Mir- sad'ın çabası ıle basketbol tanhinde yenı bir sayfaaçti. Sakat olan Orhun'u hiç kullanamayan, Hı- dayet'tin de son dakikalardakı anı sakatlığı nedeniyle maçı nske atan Ulusal Basketbol Takımı, seyircinin büyûk desteğı ile sonuca u- laşü. Maçın ilk iki periyodunda Efes Pilsen'in eski basketbolcusu Mubomerovıc ve Gm- cek'ı durdurmakta zorlanan millilerimiz, ilk yanyı 28-44 yenik kapadı. tkincı yanya seyir- cinin desteğuu arkasına alan Türkiye toparla- narak üstünlüğü ele geçirdi. Hırvatlar'ın da son dakıkalarda oyuna ortak olması, maça ına- nılmaz bir tempo kazandırdı. Mırsad'ın son saniyede atamadığı bır serbest atış, maçın 73- 73 sona ermesıne ve uzatmaya gitmesine ne- den oldu. 5 dakikalık ekstra bölümde ay-yıl- dızlı ekibimiz Hidayet, Mirsad ve tbrahim ile rakibıne firsat vermeyerek maçı 87-85 galip kapatarak adını yan finale yazdırdı. Maç bittığı anda saha bir anda anababa gü- nüne dönmüştü.Sahanın içinde basketbolcu- lar, yönetiiciler tribünlerde de seyirciler bir- birlerine sanlmışlardı. Çığlıklar, sevinç göz- yaşlanna kanşıyordu. Kolay değildi, Hırvat- lan yenmiştık. Hırvatlan yenmenin de ötesin- de Avnıpanın en ıvı dört taekımı arasına gır- erek tanh yazmışok. Hırvatistao'ı yenen basketboJculanmız se\incini tribünJerie payiaşoJar. (KEREM KAÇARLAR) Cizli imza attı Umit Davala Milan'da gibi ARİF KIZILYALIN Galatasaray'ın ulusal ftıt- bolcusu Ümit DavaU'nın, teknık direktörlüğünü Fatih Terim'ın yaptığıAC Milan'a gizlice ımza attığı öğremldi. Italyan ekibinin, Galatasa- ray'a bonservisi için 3 mil- yon dolar önerdiği Ümit, da- ha önce Italya Birinci Ligi SeriA'da forma giymek ıste- diğini belirtmişti. Milan'ın önerisini mena- jerleri aracılığı ile inceleme- ye alan yıldızfiıtbolcutekli- fı kabul etti ve yakın çevre- sine, "Sezon sooında gider- sem Gatatasarav para kaza- namaz. Hiç olmâzsa şündi transfer olavım ve kutübüm de zarar eönesin" dıye ko- nuştu. Umit'in, Fatib Terim'in başında olması nedeniyle Milan'a sıcak baktığı da söy- leniyor. Almanya'da doğan ve Al- manca'nın yanı sıra tngıliz- ce de bilen Umit Davala'nm yaz tatılmde kısa süreli Ital- yanca kursu aldığı ve Gala- tasaray'daki yakın arkadaş- lanna da, "tbdya'da mutla- ma oynayacağım" dedığı edinilen bilgiler arasında. AHernatifi Perez Ümit Davala'dan boşalan yerde Sebastian Perez'in oy- naması bekleniyor. Aynca Beşiktaşlı AB Eren'in de transfen gündemde. Bu arada yeni transfer Çek Pavd Hovarth'ın yann Istanbul'da olacağı ve ant- renmanlara başlayacağı be- lirtildi. Akdeniz Oyunlan'nda Türk sporcular kürsüye çıktı Güreşçflerden 4 altmSpor Servisi -Tunıs'ta devam eden 14. Akdeniz Oyunlan'nda Türkiye, güreşte grekoromen stilde 4 altın, 2 bronz madalya kazandı. 54 kiloda MöcahkVardar, finalde Mısırlı Mu- hammed'i normal süresi 4-4 biten müsabakanın uzatma bölümûnde 5-4 yenerek altın madalya kazandı.63 kı- lo finalinde ise Bümamin Emik, Yu- nanlı Güikoas'a 6-0 üstünlük sağla- yarak altın madalyaya uzandı. 76 kiloda, finalde Yunanlı Koütso- utas a üç ıhtar verdiren TanerAkbu- hrt, rakıbıni diskalıfıyeyle yenerek al- tın madalyayı boynuna taktı. Grekoromende son altm, 130 kilo- da YıfanazYektagûl'den geldı. Yunan- lı Oumpas'ı5-4'le geçen güreşçimiz, şerefkürsüsünün en üst basamağında yer aldı. 69 kiloda Seiahattm Güngör, Yunanlı Papadopoulos'u, 97 kiloda da Serkan Özden; Fransız Theval'i 54 kflo gûreşçimiz MücahitVardar, birincilik kürsüsüne çıktı. aym skorlarla 4-0 yenerek bronz ma- dalya kazandılar. HaJterde 2 alün Bayanlarda 58 kiloda Emine Bi- gjn, koparmada 82.5, silkmede de 105 kiloluk kaldınşlanyla altın madalya- ya uzandı. 63 kiloda Seda tnce ise; koparmada 5, silkmede 6. sırayı aldı. Boksta 3 yan fînalist 91 kiloda Ahmet Aksu. 75 kiloda Fırat Kardgöllû. 57 kiloda da Rama- zan Paüani rakiplenne üstünlük sağ- layarak yan finale yükseldiler. Cimnastikte yer minderinde İbra- him Buhrt 5., yüzme elemelennde ba- yanlar 50 m. serbestte Gizem Papia 14., 400 metre bireysel kanşıkta 9., 100 m. kelebekte Ayşe Diker 12., er- keklerde 400 metre bireysel kanşıkta Emre Çetik 11 oldular. Basketbolda ise, erkekler (A) Gru- bu'nda mıllı takım, Fas'ı 73-58 yene- rek ikinci galibıyetını aldı. Bayanlar- da ise millı takım, Kıbns Rum Kesı- mi maça çıkmayınca hûkmen galip geldi G Ö R Ü Ş / D O Ğ A N H A S O L Faruk Süren'in mektubunu dün bu sütunda okudunuz. "Bu yazıyı sütunun- da yayımlaman için yazmıyorum, ancak sütununda bana cevap vereceksen eğer, önce buyazıyı eksiksizyayımlamanı bek- lerim" diye bir not düşmüştü. Galatasa- ray'ın son beş buçuk yılına damgasını vuran Süren'in söyledikleri, yazdıklan, kuşkusuz çok önemlidir. Mektubun yanrt- stz olarak dosyada kalmastna gönlüm ra- zı olamazdı. Süren yönetimine ilişkin görüşlerimi, bu sütunda çeşrtli vesileleıie dile getir- dim. Düşündüklerimin çoğunu okuriar zaten biliyoriar. Bu kez de Süren'in mek- tubundan yola çıkarak, aynntılarda bo- ğulmadan bir kez daha özetleyelim. Süren'in başkanlığı döneminde Gala- tasaray Spor Kulübü futbolda çok büyük başanlara imza attı. Üst üste 4 kez lig şampiyonu oldu. UEFA Şampiyonlu- ğu'nu ve Süper Kupa'yı kazandı. Buna karşılık aynı dönemde kulübün mali ve yönetimsel yapısı çok sarsıldı. lleri gö- rüşlü, bol vizyonlu(!) projeler için defalar- ca genel kurullar toplandı; destek alındı, gelir-gider dengesi kurulmaksızın büyük Süren f in Mektubu Üzerine paralar harcandı ama bir türlü sonuca gi- dilemedi. Süren, "başkanlığındakiyöne- timlerin ortaya koymuş olduğu ileri gö- rüş ve heden&n şöyle sıralıyor: "-AliSa- mi Yen'in yeniden yapılanması ile ilgili projemiz, -Galatasaray Sportif AŞ'nin yapılan- ması ve ortak seçimi, -Bunu takip edecek olan Futbol AŞ". Bunun için bir de not düşülmüş: "Mev- cut yönetim yanlış biryönde yapılandır- maya çalışıyorsa da..." Hemen soralım: Aradan geçen beş bu- çuk yılda bu projelerden hangısi sonuç- landınldı? Her sezon başında yıkılıp ye- niden yaptlacağı söylenen stat ışi ne ol- du? AİG firması ile kurulan stratejik ortak- lık, Galatasaray'a ne kazandırdı? Üçün- cü maddede anılan projenin gerçekleş- tirilmesi ise yeni yönetime bırakılmış du- rumda.Şimdi Süren, Irtifa kaybettiğimi- zi göremiyor musun?" diye bana soru- yor; "borçsuz, minnacık Hasnun Galips- por" olma tehlikesinden bahsediyor. lyi, güzel de kulüp, sıkıntılı günlere, tehlikeli ortama nasıl geldi? Zorluklar bugünkü yönetim kuruluyla mı başladı? Bugün ge- linen noktayı daha bir buçuk aylık yöne- tim kurulunun vizyon eksikliğine ya da beceriksiziiğine bağlamak, en azından haksızlık olmaz mı? Aynca irtifa kaybı ye- ni başlamadı ki... Galatasaray, Özal döneminin moda sözcüğü "vizyon" uğruna, "cilalı imaj" peşinde, "kurumlaşma" sloganlı savur- ganlıkla, büyük borçlann altına sokuldu. Büyük harcarnalar yapıldı ama beklenti- ler, projeler, vizyon gerçekleşmedi. Daha önce de yazdım. Bir kez daha yinelemek istiyorum: Sağlanan gelirier keşkefutbo- lun başanlarına gitseydi. Öyle olsaydı, Fatih Terim sürekli, "Futbolun paralan futbola verilsin" der miydi? Kısacası bu- günkü sıkıntılı durum, kupalann bedeli değil. (Terim'in gelişi ve gidışıyle ilgili ko- nulara başka bir yazıda değiniriz). Gelelim "kurumlaşma" konusuna. Sü- ren, futbol şubesinin aldığı ISO 9002 bel- gesini kurumlaşmada "geçerli kanıt" sa- yıyor. Galatasaray Kulübü yalnızca fut- bol şubesinden ibaret değil ki, o şube için alınan belge kulüpçe kurumlaşmanın kanrtı şayılsın. Kaldı ki kurumlaşmanın en önemli göstergesi "süreklilik'Mr. Bıraka- lım kulübün öteki birimlerini, futbolda sü- reklilik nerede? Süren'in yakınmalan var; "dönüşüm" sürecinin "yıpratıcı kulis ve kampanyalar- la sekteye uğratılmış olması"ndan yakı- nıyor. Burada yalnızca şunu belirtmekte yarargörüyorum: Yöneticilerin yakınma- ya hakkı yoktur yönetici yakınmaz, ya- par. Şimdilik şöyle baölayalım: Sevgili Sü- ren, ne yapalım ki nayaller her zaman gerçekleşemiyor. Seni, Galatasarayfılar çelişkili duygularla anacaklar... Bır yandan futbolda büyük başanlara imza atan, öte yandan mazereti ne olur- sa olsun, kulübü mali darboğazda bıra- karak dönemini tamamlamadan görev- den aynlmak zorunda kalan bir başkan olarak... E-posta: merfcez@hasmimar1ik.com-faks: (212) 5138595 T E K N t K / LEVENT YÜCELMAN Böyle Oynarsak... Türk basketbolunda bir ilkın gerçekleştirildiğı gü- ne yerinde şahitlik etmek inanıîmaz heyecan verici bir duyguymuş. Dün bir taşla iki kuş vurduk. Hem gerçek hedef olan Dünya Şampiyonası vizesini el- de ettik hem de tam 52 yıllık bir aradan sonra yan finale yükseldik. Maçın ilk yansındaki görüntü, bize hiç de umut vermiyordu. Hırvatlar oynuyor, biz sey- rediyor, hücum edemiyor, savunma yapamıyorduk. Daha ilk yarıda Mulaomerovic ve Kovacic, tumu- vadaki ortalamalannın yakalamışlardı bile. Yani gi- dişat lyi değildi. Içimizden bir ses 'galiba buraya ka- dar' diyordu. Çünkü coach örs'ün planları ilk yan- da hiç tutmamıştı. Kerem Mula'ya karşı etkili ola- mamış üstelik sakatlanmıştı. Hırvatlann skoru üret- me şekli ise 2 yıi önce Aydın Örs'ün Mulaomero- vic'lı kadroyla Efes'de uyguladığına benziyordu. Mulaomerovic, Kerem'i geçince bir uzun gölge sa- vunma ile üstüne çıkacaktı. Bunu yaptık ama Hır- vatlar içeriye o kadar iyi top ındirdiler ki, savunma direncimizi oluşmadan kırdılar. Alan savunması de- nemesi de boşa çıkmış, hücumda hareketsız kalın- ca skor üretiminı şansa bırakmıştık. Yani ilk devre yan finale yükselmış bir takım bir daha hiç hatırlan- mak istenmeyecek nitelikte kötüydü. İlk yan sonunda kime sorsak "Böyle oynarsak zor" diyordu. Herkes de böyle düşünüyordu. Ancak 2. yan işin rengi değişti. Bu salonda sadece bir ant- renman yapmış (diğer takımlar da öyle) bir takımın alışma sürecini yaklaşık 20 sayılık bir hasarla atlat- mıştık. Ancak sahada herzaman kazanmak için va- rolan, Mirsad'ın kendine özgü karakter yapısıyla ateşleyici unsur olduğu gerçeğı gözardı edılemez- di. önce Mulaomerovic'i Ömer Onan ile kılitleme düşüncesı yerini bulmayıp fark yine 18'lerde dolaş- t. Sonrasında kaybedecek bir şeyi olmayan bir ta- kımın yapması gerekenleri sahaya yansıttık. Sis- temli hücum planları bir kenara itildi, oyunculann bi- reysel yeteneklerini göstermesi fırsatı veren serbest oyun benimsendi. Harun oyun kurucu poziyonun- da, pivotsuz, beş oyuncusu da iyi şutör, savaşçı, hırslı bir beş sahada kaldı. Kimilerine göre disiplin- sizlikle eşdeğer tutulsa da oyunculara hücumda bi- reysel yeteneklerini sunma fırsatı veren serbest oyun (ffee play) (25 dakikada 59 sayı getırdi) anla- yışı, hücumda bir şeyler başardıkça, savunma dı- rencini sağlamlaştıran, her sayıda galibiyete daha çok inanan, kenetlenen bir takımı ortaya çıkardı. Geriden gelip seyriciyle bütünleşerek kazanma iv- mesini yakalamak da çok önemliydi. Fransız hakem Dorizon'un bazı yanlış düdükle- ri de bu kazanmaya şartlanmış 12 Adam'ı yolundan çeyiremedi. En fazla alacağı galibiyeti biraz gecik- tirdi. Dediğimiz gibi "Böyle oynarsak..." cümlesi çok değişik anlamlarrfadeedebiliyor. İlk yandaki kö- tü oyunda bu cümleyi kullanmıştık. Peki neden 2. yandaki iyi oyun, galibiyet ve final hatta şampiyon- luk hedefi için kullanmayalım: "Böyle oynarsak".. Rakip Almanya Fransa: 77 - Almanya: 81 SALON:^WJ tpekçi HAKEMLER: îszok Rems (5)(Slovenya), Philippe Leemann (5)(lsviçre) FRANSA:&wrrer (6)12, Digbeu (5)7, Risacher(4)5, Julian (5) 7, Palmer (4)5, Foirest (7)21, Bilba (5)11, Evtimov (4)4, Dioumassi (3)3, Weıs (3)2, Parker (3) ALMANYA: Mithat (5)4, Garris (5)5, Okulaja (6)8. Nomtzki (8)32, Bradley (6)8, Femerling (7) 12, Pe- sic (6)8, Arigbabu (4), Garret(5)4, tLKYARI: 41-35 (Fransa lehine) 32. Avrupa Basketbol Şampiyonası Yan Fina- li'ndekı rakibimiz, gü- nün ikinci çeyrek final maçında Fransa'yı 81 -77 deviren Almanya oldu. Türk asıllı oyuncu Mit- hat Demirel'ın de forma giydıği maçta Almanya, özellıkle oyunun ıkin bö- lümûnde rakibıne üstün- lük kurmayı başardı. No- witskı attığı 32 sayı ile Panzerler'in yıldızı oldu. NEYMİŞ ABDÜLKADİR YÜCELMAN Bu, Avnıpa Binliği'nin de Sorunu12 Eylül'de, yani attı gün sonra Fenerbahçe Alman- ya'da Leverkusen ile Avrupa Şampiyonlar Ugi'nde ilk maçını yapacak. Ancak Almanlar Türk seyirciler için bin kişilik bir yerayırmışlar. Bu arada Almanya'da satılan bi- letjerin Türklere satılmaması için de yoğun çaba göste- riliyor. Geçen hafta bu konu ile ilgili yazdığım yazıya iliş- kin olarak Almanya'da yaşayan Turklerden de ek bilgi- ler geliyor. Sadece Türklere değil, hatta Alman vatan- daşı olan Türklere de bilet verilmiyormuş. Bileti bir şe- kilde alan Türklerin Alman vatandaşı olsalar da maça giremeyecekleri bildiriliyormuş. Bu ne biçim anlayıştır, anlamak olası değil. Avrupa Biriiği üyelerinin kendi içinde serbest dolaşı- mı yasal olarak kabul edılmişken elindeAlman pasapor- tu olan birTürk'ün Almanya'da bile yüzüne, gözüne, kı- lık kryafetine, adına, soyadına bakıp bir de göz karan ile ölçmeye çalışan Alman, ırkçı değil de nedir? Bu akıl almaz uygulamanın 12 Eylül gecesi Leverku- sen'de polis ve stat görevlilerince nasıl uygulanacağını bilemem ama Istanbul'da da kafama takılan bu akıl ve mantk dışı durum için Almanya'daki Türk demeMeri aradım. "Türk Toplumu" Genel Yönetim Kurulu Üyesi Sayın Kenan Kolat ile görüştüm. Uyanm üzerine der- hal temasa geçtiklerini, Leverkusen menajeri Reirter Calmurrt'un dediğine göre de bileti olan Türklerin sta- da girebileceklerini söyledi. Kolat şöyle devam etti: "Le- wrknseD menajeriııe, "Bizim derdımiz şu: Alman vatan- daşı olanlar Türkler de etlerinde biletleri olduğu halde stada giremeyecekler" dedim. Yazı ile başvurmamızı is- tedi. Yazıyı resmen yazdık, henüz yanıt gelmedi. Sanı- nm bu sorumuza yazılı yanıt verrnekten çekin'ryoriar." "O halde yapılması gereken sizin sivil toplum örgü- tû olarak Leverkusen 'deki maç gecesi stattaki durumu tespit etmek ve yasal olarak ilgilileri dava etmek ola- cak" dedim Sayın Kolat'a. Aynen bu uygulamayı yapa- caklannı vaat etti. Türk-Alman Hukukçular Birliği Başkanı Sayın Oktay Ataş ile de konuştum. llgileneceklerini söyledilerse de ikinci kez kendilerine ulaşamadım. Ama hukuki açıdan gerekeni yapacaklanna inanıyorum. CMay sadece spor- tff değil, hem Avrupa Birliği hem de Alman vatandaşı olan ancak Türtderi bir türlü kabullenemeyen Almanla- nn anayasai sorunudur. E-posta: ayucelmanCayahoo.com-faks: (212) 5138595
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle