23 Aralık 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
4 EYLÜL 2001 SALI CUMHURİYET SAYFA 17 Kadına bakış Aıikara'dan bir okur... Hoşgörülü... Okur, "Bugüne kadar evlilik y a da sünnet törenî davetiyelerinde dinsel içerikli çeşitli ifadelere rastladığım oldu... Bu rfadeler genellikle evlenmeyi ve sünneti destekleyen ifadeler olarak bana rahatsız edici gelmemişti... Ancak bir düğün davetiyesine evlilikte kan koca ilişkisinin hem bu dünya hem de öteki dûnya adına nasıl olması gerektiğini, daha doğrusu evlilikte kadının ne yapması gerektiğini belirten bir hadis yazılmış olması durumu biraz değiştiriyor... Böyiesi bir durum taraflann tercihi olabilir ama üzerinde düşünülecek çok şey var" diyor... Düğün davetiyesindeki hadis şöyte: "Kadın namazını kılar, orucunu tutar/ Haramdan sakınır, kocasına itaat ederse/ Cennet kapılannın istediğinden girersin." Tel: 0.212.512 05 05 Faks: 0.212.512 44 97Elektronik posta: denizsomocumhuriyetcom.tr • Işsizlik tüm dünyayı etkiliyormuş... avru vatan Kıbrıs'ta yayımlanan bir gazete haberine göre 2001 yılının ilk altı ayında süt ve süt ürünlerine 8 trilyon 387 milyar li- ra sübvansiye yapılmış... Bu rakamın yıl sonuna kadar 20 trilyon lirayı aşması bekteniyormuş... Habere göre, KKTC'deki yetkililer süt ve süt ürün- lerine verilen desteğin fazla olduğunu anlamış olma- lılar ki kota sistemine geçmeye hazırlanıyorlarmış... KKTC'de üretilen sütün ve süt ürünlerinin ülke içinde ve yurtdışında tüketimini özendirmek için hü- kümet bugüne dek küçük baş hayvan üreticisinin keçi ve koyun sütüne kilo başına 224 bin lira, bü- yük baş hayvan üreticisinin inek sütüne de kiloda 124 bin lira sübvansiye veriyormuş... Türkiye'de üretici kooperatiflerinin inek sütünü toptancı piyasasına 180 bin lirayla 220 bin lira ara- sında verdiğini anımsarsanız KKTC'de hükümetin ki- lo başına 224 bin lira sübvansiye ödemesinin öne- mi daha iyi anlaşılıyor... Fakat iş bununla bitmiyor... Stıt cennetî KKTC hükümeti koyun, keçi ya da inek sütünü alan imalatçıya da kilo başına 242 bin lira ödüyormuş... Peynir yaptlacak bir kilo koyun sütüne devlet 466 bin lira, inek sütüne de 366 bin lira ödüyormuş... Sübvansiye devam ediyor... Bir kilo kaşar peyniri elde ettiniz... Bunu ihraç ederseniz 1 milyon 550 bin lira daha ödüyormuş KKTC hükümeti... Bir kilo kaşar peyniri elde etmek için kullanılan sü- tün sübvansiyonunu da hesap ettiğiniz zaman KKTC hükümetinin ödediği para 3 milyon 327 bin lirayı bu- luyormuş... Peynir desteklemesinde yurtdışına satılacak hel- limin sübvansiyonu 1 milyon 500 bin lira, Türkiye'ye satılacak hellimin sübvansiyonu 800 bin lira, yine Tür- kiye'ye satılacak beyaz peynirin sübvansiyonu 850 bin liraymış... Gazete haberine göre en sonunda KKTC Tanm ve Orman Bakanlığı'na yakın çevreler, KKTC Süt En- düstrisi Kurumu aracılığıyla ödenen paralann gide- rek kabarması üzerine bir kota getirmeye karar ver- miş... Oysa...Yılın ilk altı ayında yapılan 8 trilyon 387 milyar liralık sübvansiyenin yıl sonunda 20 trilyon li- raya çıkacak olması KKTC'nin süt ve süt ürünleri üre- timinde büyük bir patlama yaptığını gösteriyor... KKTC ekonomisinin canlanması için bundan güzel bir gelişme olamaz... Fakat bir de madalyonun öteki yüzü var... öde- nen para ve peynir üretiminde tüketilen süt miktan belli olduğuna göre rakamlan çarpıp böldüğünüz- de KKTC'de bu kadar süt ve peynir üretilemeyece- ği ortaya çıkıyor... Galiba birileri Türkiye'de üretim yapıp, KKTC'de üretip ihraç etmiş gibi trilyonlan götürüyor! SESSİZ SEDASIZ (!) NURÎKVRTCEBE Yüksek Yerilim Hatö erdincutku@yahoo.com Sentez bıze yabancı; bizim boyalı basın sadece FOTO-SENTEZ yapıyor! Kantal Belediyesl'nin seminerleri! Ekonomik kriz toplumun üst katlanna kadar herkesi etkiledi... Alt katlarda ise yoksulluk diz boyunu çoktan geçti... Ülke borç içinde kıvranıyor... Fakat Istanbut'da, Kartal Belediyesi başka bir dünyada yaşıyor... Işçilerine ikramiyelerini ve eski borçlannı, memurlanna nemalannı ödeyemeyen Kartal Belediyesi, bir yandan da şeflerini ve müdürierini seminere gönderiyor... Encümen karanyla... Her belediyede yönetici kadrolannın seminerlerte bilgilerini arttınp hizmetin kalitesini yükseltmeleri tabii ki nonmal ama Kartal Belediyesi'nin seminerleri yaz aylannda ve Antalya'da bir otelde oluyor... Üstelik "Sayın Başkan"ın şefleri ve müdürleri seminere aileleriyle katılıyor... Seminerin ne olduğu önemli değil... ûnemli olan bir haftalık tatil olması! Adına "seminer" denilen "tatiPin belediyeye bedeli ise aile başına 600 milyon lira... Daha da güzeli... Otelinin de belediyedekiler gibi "milli görüşçü" olması... Yani... Kartal halkından toplanan ve belediye çalışanlarına verilmeyen paralar "yabancfya gitmiyor... Belediyenin olmasa da otelin ekonomisi böylece düze çıkmış oluyor! Okul Yaptırma Düşii NEBt CEYLAN Haftaya, "geleceğimiz" yo- la çıkıyor: Bulabildiği okula doğru bulabildiği olanaklarla, bulabildiği öğretmenlerle. Ya- zınsal olarak da yaşamsal ola- rak da "geleceğimiz" mecaz, "çocuklanmız" gerçek. Onla- nn, komşu çocuğundan daha iyi karne getirmiş olmalan bi- ze yetmeyecek artık. Hoşu- muza gitmese de küreselteşi- yoryaşam. Geleceğimizi bu- na karşı donatmalıyız. Çünkü onların yeri yarınki dünya. Ya orada olacaklar ya da hiçbir yerde. Durmadan artan nüfu- sumuzla övünmek geriliğine bir son artık. Kelle hesabı sa- yılmanın, kiloyla tartılmaktan bir ayrımı yok çünkü. Saygın- lık değil o; bir tür sürü olmak. Yıllar yılı koyun olduk da sü- rüye saymadılar mı bizi? Artık varsa nitelik, yoksa nitelik. Ko- ğuştan beter, kitaplıksız, la- boratuvarsız, harap derslikli, boş dersli yıkık dökük okulla- ra paydos. Övünmelerle kof- laştınlmış okulculuk oyunları- na; eğitimci geçinmelere, eği- timden geçinmelere bir son. Üniforma cici bicisiyle süslü; susturulmuş, sindirilmiş kuk- lalaryetiştiımeye "Sobe!" Us- lu çocuk kandırmacasına, "Vaz şunlan on sayfa " yla başlayan ve "Oturoturduğun yerde!Her- de aklın, inancın ve umudun katlinedönüşen kafa, "Aklım- da!" Anaokulundan üniversitele- re. oralardan sonrasına; kimi limon satan, kimi eli ayağı ya- ğa bala batan öğretmen man- zaralarnın açıklanamaz çarpık- lığına <adar yazmaya ne va- kit yeter ne sayfalar; ne de ya- zıp okuyunca bir halden anla- yan çı<ar. Üstelik halkımızı fı- ilen ve ücretsiz eğiten, bası- nımızır Amerikan aksanlı; pod- yum, >eşil saha, yatak yorgan vesaire "Master" lı gerçek öğ- retmeileri, konumuzun dışın- da olmca bir tadı tuzu olur mu yardıklanmızın, olsa da çı- kar m bir okuyanı, sanmam. Bozut düzenden, ekonomik sKintıardan, yolsuzluklardan bJnaliığımız doğru. Politika- ciarakızgınız. Çocuklarımız, hzla urlenen renklerimizden bkıpoaşka ülkelere çevire- cekle gözlerini, temiz bir ge- lecekoulma, insan gibi yaşa- yacal olma umuduyla diye lorkıdayız. Onlara bir kare teya: bırakmayanlar; adına ıster teyin göçü diyelim, ister arayış... Bu tehlikeden siz so- rumlusunuz. Gençler, gerçek zenginliğimizdir. Onlar bir gi- derse, geride kalan hiçbir şe- yin ne bir değeri ne de ömrü kalır. Geride kalacaklar, zaten hep olanlardır. Onları hep ta- nırız. Biz, onlarız: Olasılıklar hesabından habe- ri olmayanlar; loto, piyango gibi oyunlaria zengin olma şan- sının sıfıra yakın olduğunu da bifmezler. Alın teri gibi etik so- runları da var mıdır bilinmez. Kazanan da doğaldır ki oyna- yanlardan biridir. O, artık zen- gindir. Bodrum, teras gibi me- kânlarda yaşama seçkinliği onundur. O, belki de sizsiniz. Çok kazanma veya tümüy- le kaybetme olasılıklannın eşit olduğu bir işiniz var. Işyerleri- niz, çalışanlannız; senetleri- niz, vadeleriniz , kredileriniz; uykusuz geceleriniz çok. Adı- nız "işadamı" veya "patron" ve belki paranız da sayılacak gi- bi değil. Kimi sizi baştan dış- ladı; emek hırsızı saydı. Kimi sizi seviyor; ekmek babası sa- yıyor, kimi size yaltaklanıyor, kimi de gücünüzü zimmetine geçirip kendisi için kullanıyor. Ama içinizi kemiren bir şey var. Patron olmaktan çokağa olmakta aklınız. Hani, halkın "kolu tutulmaz" dediği ve gön- lünde yaşattığı türden. Bir soy- luluk, aradığınız. Zekisiniz. Soylu davranmayı paralı yaşa- maya yeğ tutacak kadar. Adınız isçi, memur. "Çokşû- kür^erie geçti yıllannız... Gös- teri değildi bu, yaşama sevin- ciydi. Yaşam yokuşunu zor çıktığınız, alın teri gözelerinin kuruduğu bir dönem gelip çat- tı; en zor perdesiydi oyunun. Dünyalığınızolmamıştı. Çocu- ğunuz da boştaydı. Okulsuz- du, mesleksizdi, işsizdi. "Düş- manın maskarası, dostunyüz- karası" olma günlerinizdi. Ötekileri saymaya gerekyok. Birbirimizi biliriz. Ben her ey- lülde, tümünüzün aklını, yü- reğini kendimde toplanm. Tek başıma herkes olurum. Bir halk. Hep aynı düşü kurar, hep aynı rüyayı görürüm-. Okul yap- tırıyormuşum. Inşaatındaymı- şım. Elim yüzüm toz toprak içindeymiş. Tahtaya geçip ders verecekmiş dal gibi öğretmen- ler... Heryerbilim, akıl, umut... Türkiye ışıl ışılmış, aydınlıkmış halkımızın güzel yüzü. Aynı düşü kurduğumuzda onun gerçeğinde buluşacağı- mıza da inanıyorum. Ve o gü- nü özlüyorum. ÇtZGtLtK KÂMİL MASARACI HARBt SEMİH POROY semihpomy@yahoo.com TARtHTE BUGÜN MVMTAZ ARIKAN 4Eylül H/NDISTAN'A YAROfM ELL fS38'De8USÛN, &İ8 OSMANLl PONANMAS1,MvV PİSTAN'A OiAfrr. yıuAgprR AVGUPA DEVIET. LERİ UZAKCO&U'VA VEHİ YOLLAR BULMA ÇA- BASI fÇİVD£>I>/.(ûSMWLI OBVLETİ KARA YO- LUHU TlKAMlŞTl). HİuMSTAN '£>A £&EM£MUK IOJRMAK NİYET1NDS OIAN POKTVCİZLİ OB. K1İZCİLBR KARÇlSlNPA, BATI HİNPİSTAN'DAİÜ MÜSLÜMAN GUCARAT OEVL£Tİ HÜKÜMDARl, O MANÛLARC^N YABOIM fSTEOİ. OSA4AAJI/ PA- PİSAHf KANl&iî SULTAH SÜCBYMAN, MISIB. VAÜSİNE FBHMAAI GÖND&Z&SEZ İ>ONANMA İL£ HİNDİSTfiN'A Gİ0'UAE£İ(4İ BMfiBTTİ. HfiDtM LEYMANFAS KUMANDASINDAId M/S/J? OCNAM4ASI GUCARAT'A UlAÇTtStN- DA, YARP/M İSTEYeN HÜKÛMDAfilN ÖLPÜğü, YEUİSİNİN ise POfjTEtUZWl£RL£ AMtAÇnfy GÖRÜLDÜ.. ÇA8ESİZ.GEÜ PÖNÜLEC&Tİ. Antonina flrovef 29 Ettl • 3 Ekim: GÖLLER BÖLGESt VE TOROSLARIN AJKEOLOJİSt Arkolog Bora EŞİZ eşüfinde... n -îtkim. GÜNEYDOGU ANADOLU Bır tstaboyuncaGüneydofu'yu adım adım keşfe çıkıyonız Harran ve Sogmatar'm Hennetik Sa- b i Mtünü. Kınltepe'nın Yezıdı kûltürûnû, Tur Abdıı'ın \e Mıdyat'ın Sûryanı manasüriannı, Maro'nı terasfflermı,sular altında kalan Zeugma'nın görûlebılecek son teadıkn, Sûryanılen, S^ım.Nusaynlen,KMen,AiîplanJû[kmenlen.KommageaeUm,AıtuUulantaıumayagı- dıyoc A)Tmtıh bilgive Rezemsyon: 0 212 292 28 74 - 75 GAYRİMENKUL AÇIK ARTTIRMAİLANI ANKARA GAYRİMENKUL SATIŞ tCRA DAİRESİ'NDEN DosyaNo: 1998/138 İş. Satıbnasma karar verilen gayrimenkulün cinsi, kıymeti, adedi, evsafi: Ankara Yenimahalle ilçesı Macun Mahallesi Çoraİdık mevkii Yıldız Sanayi Sitesi 32. Sokakta kain 17008 ada 1. parseli teş- kil eden 4980 m2 miktanndaki arsa vasıflı taşınmazın hissedarlar arasındaki ortaklığın giderilmesi için üzerinde muktesatı ve kaydındakı takiydatlanyla yükümlü olarak açık arttırma suretiyle satılacaktır. Geniş evsafi dosyada mevcut bilirkişi raporunda açıklanmış olup, yûzde 18 KDV alıcıya aittir. Takdir olunan kıymeti 1.120.500.000.000 TL'dir. Satış şartlan: 1. Satış 08.10.2001 günü saat 14.10'dan 14.20'ye kadar Ankara Adliyesi Mezat Salonu'nda açık arttırma suretiyle yapıla- caktır. Bu arttırmada tahmin edilen kıymetin yûzde 75'ini ve rüçhanlı alacaklılar varsa alacakları mecmuunu ve satış masraf- lannı geçmek şartı ile ihale olunur. Böyle bir bedelle alıcı çıkmazsa en çok artıramn taahhüdü baki kalmak şartıyla 18.10.2001 gûnü aynı yer ve saatlerde ikinci arttırmaya çıkılacaktır. Bu arttırmada da bu miktar elde edilememişse gayrimenkul en çok artıranın taahhüdü saklı kalmak üzere arttırma ilanında gösterilen müddet sonunda en çok artırana ihale edilecektir. Şu kadar ki, arttırma bedelinin malın tahmin edilen kıymetinin yüde 40'mı bulması ve satış isteyenin alacağına riiçhanı olan alacakla- rın toplamından fazla olması ve bundan başka, paraya çevirme ve paylaştırma masraflannı geçmesi lazımdu-. Böyle fazla be- delle alıcı çıkmazsa satış talebi düşecektir. 2. Arttırmaya iştirak edeceklerin, tahmin edilen kıymetinin yüde 20'si nispetinde pey akçesi veya bu miktar kadar milli bir bankanın teminat mektubunu vermeleri lazımdır. Satış peşin para iledir, alıcı istediğinde 20 günü geçmemek üzere mehil ve- rilebilir. Tellaliye resmi, ihale pulu, 1/2 tapu harcı ve masraflan alıcıya aittir. Birikmiş vergiler satış bedelinden ödenir. 3. Ipotek sahibı alacaklılarla diğer ilgililerin (*) bu gayrimenkul üzerindeki haklannı, hususiyle faiz ve masrafa dair olan iddıalarmı dayanağı belgeler ile on beş gün içinde dairemize bildirmeleri lazımdıı. Aksi takdirde haklan tapu sicili ile sabit olmadıkça paylaşmadan hariç bırakılacaklardır. 4. Ihaleye katılıp daha sonra ihale bedelini yatırmamak suretiyle ihalenin feshine sebep olan tüm ahcılar ve kefilleri teklif ettikleri bedel ile son ihale bedeli arasındaki farktan ve diğer zararlardan ve aynca temerrüt faizinden müteselsilen mesul ola- caklardır. thale farkı ve temerrüt faizi aynca hükme hacet kalmaksızın dairemizce tahsil olunacak, bu fark, varsa öncelikle teminat bedelinden alınacaktır. 5. Şartname, ilan tarihinden itibaren herkesin görebilmesi için dairede açık olup masrafı verildiği takdirde isteyen alıcıya bir örneği gönderilebilir. 6. Satışa iştirak edenlerin şartnameyi görmüş ve münderecatmı kabul etmiş sayılacaklan, başkaca bilgi almak isteyenlerin 1998/138 tş. sayılı dosya numarası ile müdürlüğümüze başvurmalan ilon olunur. 10.8.2001. (*) Ilgililer tabirine irtifak hakkı sahipleri de dahildir. Basın: 48741 KALEM METtN ERKSAN Tirkîye'ye YöneikFüzeter 28 Ağustos 2001 tarihli "Var Olmak veya Yok Ol- mak" başlıklı köşe yazımda iki ayn tümce şöyleydi: 1. "Ulusal Gûvenlik konusu; Türkiye Cumhuriyeti Deyleti'nin baş konusu, kök konusu, temel konusu, birinci konusudur." 2. "Türkiye'ye sınırdaş olan ülke topraklannda mevslenmiş Türkiye'deki askeri ve sivil hedeflere yönelik; kı$a, orta, uzun menzilli füzeler konusu." 29 Ağustos 2001 tarihli Cumhuriyet gazetesinin "Dünya ve Türkiye" bölümünde şu haber vardı. "Türkiye menzilde. CIAFüzetehdidiartıyor. Was- hington (M}- ABD MerkeziHaberalma Teşkilatı (OflŞ Başkan Yardımcısı John McLaughlin Iran ve Irak'ın, karadan karaya atılan füze olanaklannı ilerfetmesi sonucu, Türkiye ve Israil'e bu ülkelerdenyönelen fü- ze tehditlerinin arttığını söyledi." "CIA Başkan Yardımcısı, Iran'ın, Kuzey Kore'nin 'No Dong' füzelerinin teknolojisiyle geliştirdiûi 'Şa- hap-3' füzesinin 1300 kilometrelik menziliyle Israil'in tamamına, Türkiye ve Suudi Arabıstan'ın büyük bir bölümüne erişebileceğine ışaret etti." "Irak'ın füze çalışmalannı gizlilikle sürdürdüğünü açıklayan McLaughlin, Bağdat'ın elinde hâlâ bir mik- tar uzun menzilli 'El-Hüseyin' füzesinin bulunduğu- nu belirterek, 650 kilometre menzilli bu füzelerin; Türkiye, /sra/V, Suudi Arabistan'ı vurabileceğini söy- ledi." "McLaughlin; sonuç olarak, Iran ve Irak'ın füze olanaklannı geliştirmesi, bölgedeki ABD müttefıkle- rineyönelen füze tehdidini büyük ölçüde arttırdı de- di." "CIA'nın bu üst düzeyyetkilisi ABDaçısından risk taşıyan bazı başka ülkelehn, karadan karaya atılan- balistik füzeler açısından, en büyük tehdidi oluştu- ran Kuzey Kore, Iran ve Irak'ın sadece birkaç yıl ge- risinde olduğuna dikkat çekti." "John McLaughlin, halen Rus ve Çin füzelerinin erişebileceğiABD topraklannın, 10-15yıliçinde Iran, Irak ve Kuzey Kore füzelerinin menzili içine girece- ğini açıkça ifade ederek füze kalkanı projesinin ger- çekleştirilmesinin yarartannı işaret eftf." CIA Başkan Yardımcısı'nın bu demeci; aslında Amerika'ya yönelik bir tehlikeyi açıklamaktadır. Bu demeç Türkiye'ye yönelik bir tehlikeyi dolaylı ola- rak açıklamakta ve üstelik tehlikenin yansını açıkla- maktadır. Türkiye; Iran ve Irak fuzeierinin vuruş men- zili içinde olmakla birlikte, Türkiye; Ermenistan ve Yunanistan topraklanna Rus füze uzmanlannın yer- leştırdiğı, 650 kilometre menzilli S-300 füzelerinin ve diğer karadan karaya atılan füzelerin vuruş menzili içindedir. Kaldı ki Suriye topraklannda da Türkiye'ye yönelik; kısa, orta, uzun menzilli füzeler vardir. Rusya'nın korumasındaki Ermenistan ve Avru- pa'nın korumasındaki Yunanistan, ikisi birden Ame- rika'nın koruması altındadır. Ermenistan ve Yunanis- tan'daki 650 kilometre menzilli S-300 füzeleri Tür- kiye'ye yönelik füzelerdir. Amerika; Ermenistan ve Yunanistan'daki bu füzelerin menzili içinde değildir. Türkiye topraklan; Ermenistan, Iran, Irak, Suriye, Yunanistan topraklannda mevzilenmiş, Türkiye'ye yönelik; kısa, orta, uzun menzilli füzelerin vuruş ala- nı içindedir. Türkiye topraklan üstünde bu ülkeler- deki askeri ve sivil hedeflere yönettk füzeler yoktur. Türkiye topraklannı füze saldınlanna karşı savunma- sız bırakan suçlu kimdir. Büyük asker Atatürk, "En yetkin savunma saldındır" der. CIA Başkanı, demecinin 4. paragrafında "Iran ve Irak'ın füze olanaklannı geiştirmesi, bölgedeki ABD müttefiklerine yönelen füze tehdidini arttırdı" diyor. Amerika'nın Türkiye ile müttefikliği nasıl bir şey. Amerika Türkiye'ye füze satmaz, helikopter satmaz, tank satmaz, savaş gemisi satmaz. Acaba bu nasıl bir müttefikliktir. Türkçede; İnsan bunu düşmanı- na yapmaz" diye bir söz vardır. Amerika'nın Türki- ye'ye yaptığı budur. Üstelik Amerika; Iran'dan ve Irak'tan ABD'ye fır- latılacak nükleer başlıklı balistik bir füzeyi "savun- ma amaçlı füze kalkanı projesi" içinde vurursa, bu füze parçalannın Türkiye sınırian içine düşeceği, fü- ze uzmanı bilim adamlan tarafından açıtdanmıştır. 'Ulusal Gûvenlik" konusu Türkiye Cumhuriyeti Dev- leti'nin baş konusudur. Avrupa Biriiği'ne (AB) gir- mek konusu, Türkiye'nin baş konusu değildir. ''Ulu- sal Gûvenlik" önce "Ulusal Savunma Sanayisi" ile sağlanır. Türkiye "Ulusal Savunma Sanayisi" saye- sinde; savaş araçlan almak ve edinmek konusun- da Amerika ve Avrupa Biriiği'ne (AB) muhtaç olmaz. BULMACA SEDAT YAŞAYAN 1 2 3 4 SOLDANSAĞA: 1 2 3 4 5 6 7 8 1/ Şakaklar- dan sarkan saç... Eski ve bilinmeyen bir tarihi an- latmakta kul- lanılan deyim sözü. 2/ Rüt- besiz asker... Kazak baş- kanlanna ve- rilen ad. 3/ 9 Honduras'm para bi- rimi. 4/ Bir orgaru- 1 mız... Başlıca, temel 2 niteliğinde olan. 5/ 3 "Sâkiyâcâmındane- 4 dir bu — / Kıldı bir 5 katresi mestane be- 6 ni" (Dertli)... Türki- 7 ye'nin plaka işareti. „ 6/ Ruleti ve salatası g ûnlüdür... Bayağı, sı- radan. II Okumayı öğrenme güçlüğü. 8/ Damız- lık dişi hayvan... Erişmiş, ulaşmış. 9/ Dûzenli olarak ekim yapılan arazi... Boru sesi. YUKARIDAN AŞAĞIYA: 1/ Halk dilinde domates salçasına verilen ad... Ku- zu sesi. II Memelilerde protein metabolizması- nın son ürünü olan ve idrarla dışan atılan azotlu madde... Tatlı sularda yaşayan beyaz etli ve lez- zetli bir balık. 3/ Divan edebiyatında bir ölünün ardından yazılan şiir türû. 4/ Maden kazımakta kullanılan çelikkalem... Unvan. 5/Anadolu'daku- rulmuş eski uygarlık... Akciğerleri dinlerkenhe- kimin duyduğu patolojik ses. 6/" Yekta—": Ope- ra sanatçımız... Yatak, yorgan gibi eşyanın san- lıp bağlanmasıyla oluşan yük. 7/ Sakızla tatlan- dınlmış rakı. 8/ Bir nota... Hicap... Doğal ve ta- rihsel özelliklerinden dolayı koruma altına alınan alan. 9/ Kendisine inanılan, sır verilen kimse... Güney Amerika'da bir ülke.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle