23 Aralık 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
EYLÜL 2001 SALI CUMHURİYET SAYFA • • • • ku1tur(&cumhuriyet.com.tr 15 ^tros Markaris, gözlem gücünün Heybeliada'daki çocukluk yıllarında geliştiğini söylüyor Her şeye rağmen roman [ENAÇALİDİS îstanbul kökenli Yunanlı yazar tetros Markaris geçen günlerde ts- mbul 'daydı. Theo Angdopoulos'un 936 Günleri, Büyük İskender. Ley- eğjn Geciken Adırru. Ulysse'in Ba- aşı ve Sonsuziuk ve Bir Gün isımli ilmleTİnin senaryosunu yazan Mar- auris gerek senaryo, gerek yazılann- la yaralan gözlernciliği çocukluğu- ıun geçtiği Heybeliada'ya borçlu Dİduğunu söylüyor. Petros Markans için roman yaz- mak senaryo yazmaya oranla daha keyifli bir iş. - Theo Angeiopoulos sizi senaryo yazariığma nasıl ikna erti? PETROS MARKARİS-1971 yı- ltnda Kral Übü'nün Destanı'nı sah- nelemiştim. Theo gelip oyunu izle- di ve çok beğenmişti. Sonra birlik- te çahşmaya başladık. Onunla ça- lıştığım süre içinde onun tekniği ile yazmayı öğrendim. Roman ve hikâ- ye gibi. Sahne sahne yazma tekni- ğim yok, onu zamanla öğrendim. 30 yıla yakın bir dostluğumuz var. Sev- diğim ve işini çok iyi yapan bir yö- netmen. - Yazcbğmız senaryo ve romanla- nnıza Heybeliada nasıl yansryor? MARKARİS - Doğayı sevmeyi ve ona dikkatli bakmayı çocukluğu- mun geçtiği Heybeliada'ya borçlu- yum. Doğaya çok dikkatli bakıyo- rum, bu bakış açım da romanlanma yansıyor. Heybeliada'nın hem yaz hem de kış dönemlerini bılinm. Ya- ni yalnızlık ve eğlencenin nasü ya- şandığım bildiğim için gözlemcili- ği de bu sayede öğrendim. - Hem senaryo hem de roman ya- zan birisiniz. Bu iki alanda çahşma- lar yapmak size neler kaüyor~. MARKARİS - Roman benim, se- naryo yönetmenin eseridir. Senar- yoyu yazarken hikâyenizin asıl ya- ratıcısırun yönetmen olacağım bil- meli ve ona uymalısınız. Film ona ait, size değil. Onun için senaryoyu yazdıktan sonra fîlmde bambaşka şeylerlekarşılaşabilirsiniz. Bazı yö- netmenler bu noktalan sizle tartışa- bîîir bazılan da tartışrhayabilir. Fil- mi yapan yönetmendir, hikâye veya senaryo değil. Senaryo filmı yapa- cak yönetmenin sadece bir rehberi- dir. Senaryo yaparken başka biri için çalışıyorsunuz. - Filme uyarlanan edebi eserler hakkmda ne düşünüyorsunuz? MARKARİS - Ük'romanım dizi olmuştu ve beğenmemıştım. Ro- manda güçlü olan ımgeler sinema- da çok farklı olabılıyor. Her roma- nın filme dönüştürülmesıni doğru bulmuyoTum. Romanm kendine gö- re hıkâyesi ve üslubu var. Romanda iki sayfada 20 yılı anla- tabilirsiniz ama görüntûde bunu ya- kalamak imkânsız. Film yalnız hi- kâyeyi anlatabilir düşûnceyi anlata- maz. - Angelopoulos'la \azım süreci içinde nasü bir birtiktelik oluşturu- yorsunuz? MARKARİS - 'Ulysse'in BaJo- şı'nı yazarken Bosna'da savaş de- vam ediyordu. Angeiopoulos da fil- mi Bosna'da çekmek istiyordu; ben ona ne kadar gitme desem de beni dinlemeyip oraya gitti. Tüm çekim aşamasmda beni iki dakikada bir arayıp şunu nasıl yapayım diye so- ruyordu. Şakayla başlayan gttnlttk Angeiopoulos benim ıçuı ideal bir yönetmen, çünkü çok iyı ve planlı çahşıyor. Mekân seçiminı çok iyı biliyor. Nerde ısrar edeceğini, nere- de benim ne isteyeceğimi çok iyi bi- liyor. Çok iyi anlaşıyoruz, tabii ki müdahaleler oluyor, fakat bunlar bi- Hnçli yapılan şeyler. Mekân üzerin- de karara varmadığı sürece asla se- naryoya karar vermiyor. Mekânlan gördükçe fikir geliyor. O mekânla- n bana gösteriyor ve ben o şekilde bir şeyler yazmaya başlıyorum. Oturup bazı şeyleri karşılıkh tartı- şiyotuz. kerken ona artık bu ış bıttı demiştim. Bu durum karşısında bir günlük tut- maya karar veTdım. Şaka ile başla- yan bu günlük Sonsuzluğun Günlü- ğü adı altında 250 sayfalık bir kita- ba dönüştû. Çekimlerin ilk 15 günü- nü anlatıyorum. - Dizflere bir dönenı ağırtık ver- miştiniz. Bunun sizi nasü bestediği- ni düşünüyorsunuz? MARKARİS - Televizyondan ay- nlma nedenım genel olarak seviye- nin düşmesi. Üç yıl boyunca televız- yonlarda oynayanbir dızim vardı: Bir Cinayeon Anatomisi. Büyük ilgi gö- ren bir dizi olmuştu fakat üç yılın so- nunda artık yazamamaya başlamış- tım. Çünkü yazacak bir şeyler bula- mıyordum. Tabii bu süreç içinde ba- sını tanıdım ve romanımın kahrama- nı olankomiser de böyle doğdu. Bes- lendiğim yönler tabii ki var. - Yeni projeleriıüz neler? M A R K A R İ S - B k "Roman benim, senaryo yönetmenin eseridir. Senaryoyu yazarken hikâyenizin asıl yaratıcısının yönetmen olacağını bilmeli ve ona uymalısınız. Film ona ait, size değil. Onun için senaryoyu yazdıktan sonra filmde bambaşka şeylerle karşılaşabilirsiniz." yetini kapsayan bir roman yazmayı düşünüyorum. Ginayetler bıçak ve- ya başka cisimlerle değil gıdalara konulan bir zehirli madde ile ger- çekleşecek. Ortada somut bir kanıt yok, fakat ülke bu ölümlerden dola- yı büyük bir panik yaşayacak. An- geiopoulos ile bir film projemiz var. Uç bölümden oluşan bu aşk hikâye- sinin birincı ve ikinci bölümünün senaryosu bitti. Çekimler kasım ayında başlayacak. 1917 yıhnın Se- lanik'inde başlayan ve Sibirya'da biten bir hikâye. Filmin ilk bölümü Selanik'te çekılecek, onun için o dö- nemi anımsatan bir maket kent ha- zırladık. Büyük bir proje. Romanla- nm nedeni ile büyük bir zaman ayı- ramadım bu filme, fakat Angelopo- ulos'un yazdığı senaryoyu birlikte tartışarak yazdık. Theo'nun Sibir- ya'ya gitme fikri benim hiç hoşuma gitmedi. Sağhğı açısından tehlikeli olabilir. Venedik'te festival sürüyor ÜÜç film tartışma yarattı Kültür Servisi - 58. Venedik Film Festivali'nde gösterilen ilk fılmlerin ana teması seks ve şiddetti. Geçenperşembe günü gösterilen fılmler arasında en çok konuşulanlar 'Bully', 'Y Tu Mama Tambien' ve 'Address Unknovm' oldu. Üç film de rahatsız edıci şiddet sahneleri içeriyor. Amenkan fılmi 'Bully', 10'lu yaşlanndaki bir gencin ışlediği ürperticı bir cı- nayeti anlatıyor. Meksika fılmi 'Y Tü Mama Tam- bien' ise yine 10'lu yaşlanndaki iki gencin cınsellık- le tanışmalannı konu ahyor. Güney Kore fılmi 'Add- ress Unknown'da köpeklerin ölene dek vahşice dö- vüldüğü sahneler yer alıyor. Altın Aslan ödülü için yanşan bu üç filmden özel- likle 'BuBy'büyük tarhşmalaryarattı. Larryaark'm yönettıği film, kendisinden yaşça küçük en iyi arka- daşı tarafindan öldürülen 20 lik bir dehkanlının ya- şanmış öyküsünü anlatıyor. Uyuşturucu, fuhuş ve tecavüz sahnelerinin yer aldığı filmin yönetmeni Clark, fılminın belli sınırlan aştığı yolundaki suçla- malan reddederek "Film gerçek bir öyküye dayanı- yor, hiçbirşey uydurma değü. Veben bunu böyle an- tomm" dedı. 'Y1uMamaTanü>ien'ınyönetmeni AW fonso Cuaronda fılmindeki seks sahneleri konusun- dakendisıru savoınma yolunu izledi. Cuaron, "Fihn, iki yeniyetmenin kimlik ara>ışına değinryor. Uma- nm, nasüsa öyle algüanır. Seks, öykünün kendisi de- ğil, ama onun bir parçası* dedi. Temelde bir yol fıl- mi olan 'Y Tu Mama Tambien'de yeruyetme vki ar- kadaş, îspanyol bir kadını bırkaç gün boyunca ken- dileriyle seyahat etmeye ikna ediyorlar. Kadın yol boyunca onlara seks ve büyümek hakkında ders ve- riyor. "Yenijetmelik konusunu yapmacığa kaçma- dan anlatmakistedim. Holh^ood'dahaleno aynıiki- yüzlü fonnülü yeniden üretmeji sürdürüvorlar" di- yor Cuaron. Tartışma yaratan bır dığer film de hâlâ Kore Savaşı'nın izlerini taşıyan bir toplumun şidde- tine odaklanan 'BiKnmeyen Adres' (Address Unk- nown) oldu. Filmin yönetmeni Kim Ki-duk. "Ben- ce, 2001 vıbnda Kore toplumu öfke ve zalimHk du>- gulanyla kaymyor, öylekipaüamasınaramakkaldı** diyor Eğer festival seyircisi hâlâ fvlmlerde gördük- lerine ilişkin rahatsızhğını ifade etmek gereksinimi duyuyorsa Italyan TV yıldızı Gianni Ippoliti'nin bu konuda bir girişimi var. Ippoliti, Venedik'te, üzerin- de "Paramızıiadeedin'' yazılı bir stand açarak sine- ma seyircilerinin festivaldeki fılmler hakkında eleş- tirüerini yazabileceği bir defter oluşturdu. Bu defte- re yan yazanlar arasında en ağır eleştiriyi yapan ki- şi, 7 Eylül'de Aran tade ile ödüllendirilecek. Ippoli- ti, fılmler hakkında oyunculara karşı antipatiden ya da öayargılardan kaynaklanmayan, ama güvenilir ve geTçek bir olumsuz eleştiri niteliği taşıyan bir yazı yazaı herkesin bu ödülü alabileceğini belırtti. Çağlayan'uı yapıtkm ükkez Türkiye'de Kühür Servisi - Bu yıl 22 Eylül - 17 Kasım tarihleri arasında düzenlenecek 7. Uluslararası İstanbul Bienali'nde, son yıllarda dünyada çok konuşulan moda tasanmcısı Hüseyin Çağlayan da yapıtlannı sergıleyecek. Çağlayan, bienale British Council ve Henry Moore Vakfı'nın desteğinde, 'AirmaU Dress' (Uçak Postası ile Elbise) ve 'Airplane Dress' (Uçak Elbise) adlı iki projeyle Ingiltere'den katıhyor. 'Uçak Postası ile Elbise' adlı proje kâğıttan yapılan ve yalnızca 100 adet üretilip, katlandığı zaman standart bir mektup zarfına dönüşebilen elbiselerden oluşuyor. Bienalin küratörü Yuko Hasegavva bu elbiseleri, bienale katılan diğer sanatçılara yollayarak üzerlerine sevdiklerine mektup yazmalannı isteyecek. 'Uçak Postası ile Elbise'nin zarftan elbiseye dönüşümünün aşamalan bienal süresince Aya Irini Müzesi'nde izlenebilecek. Hüseyin Çağlayan'ın bir başka yapıtı 'Uçak Elbise' ise yine Aya Irini Müzesi'nde izlenebilecek. Kıbns doğumlu olan Hüseyin Çağlayan, eğitimini tngiltere'de St. Martin's School of Art'ta tamamladı. Moda tasanmına 1994 yılında başlayan Çağlayan tngiltere'de iki kez Şılın tasanmcısı' seçildi. Sanatçı, koleksiyonlanmn yanı sıra, New York'ta sahnelenen Haendel'in 'Messiah' operasının ve Michael Clarke dans grubunun Current/See gösterisinin kostümlennin tasanmlanna da imza attı. A • İSTANBULDANHAKKMUYEYHLGIDER• S Bejan M&ur, Hasa»ıöztcpmk, Otan AU&yı, Ak- \An, Çiirakumalan Çok ilgi qeldX- 8|i (u&ko »!#K Jackie Chan^a onur ödülii Kültür Servisi -Ak- siyon fılmleriyle tanı- nan, Asya sinemasuıın en büyük yıldızlann- dan Jackie Chaıı, Montreal Dünya Film Festivali'nde onur ödülü aldı. 100'ün üzerinde filmde rol alan ve dövüs sanatla- n ustası olarak tanım- lanan Chan, yaptığı basın toplantısuıda iyi adamlann kötü adam- lara karşı savaştığı ko- lay anlaşılan fılmler yapmaya devam et- mek istediğini belirtti. 'Who Am I?' ve 'RushHour' gibi füm- lerin yıldızı Chan'ın Hong-Kong'da da bir film yapım şirketi var. Altı yaşında müzik, dans ve geleneksel dö- vüş sanatlan üzerine çahşmaya başlayan Chan dövüş sanatla- nnda Bruce Lee'nin ardılı olarak kabul edi- liyor. Chan'ın oynadı- ğı 'Shanghai Noon' o- nun Hollyv/ood'daki başansınm bir kanıtı olarak görülüyor. Filmlerinde dövüş sanatlanyla kaba gül- dürüyü birleştiren Chan' ın son filmi 'Rush Hour II' adını taşıyor. Bundan sonra- ki filmi de Hong- Kong-ABD ortak ya- pımı bir komedi aksi- yon olacak. 'Highbin- ders' adlı film 1920'lerin Londra- sı'nda Çin asılh bir po- lisin öldürüldükten sonra doğaüstü güçler- le yeniden yaşama dö- nüşünü anlatacak. Bu filmde Çhan, Ingiliz komedyen Lee E- vans'la birlikte rol ah- yor. Yann: Sıkıntılı anlar Savaş Çocukları sergisi • ANKARA (AA) - Savaş foto muhabiri Mürselin Tan, 4. kişisel sergisini Çankaya Belediyesi Çağdaş Sanatlar Merkezi Sanat Galerisi'nde açtı. Dünya Banş Günü dolayısıyla açtığı sergi 15 Eylül'e kadar izlenebilecek. "Ortadoğu'dan Balkanlar'a Savaş Çocukları" adım taşıyan çalışmada, Tan'ın SİPA Press adına görev yaptığı dönem içerisinde çektiği 80 fotoğraf yer ahyor. Iranb yönetmen NHani serbest • Kültür Servisi - Bir hafta önce tutuklanan tranlı kadın yönetmen Tahmineh Milani serbest bırakıldı. Milani'rün özgürlüğüne kavuşması, uluslararası alanda büyük coşkuyla karşılandı. Geçen ay boyunca Tahran'da gösterimde olan Milani'nin son fihni "The Hidden Hearth', tüm diğer tran filmleri gibi sansür kurulundan geçmiş ve Kültür Bakanlığı'nın onaymı almıştı. Buna karşın yönetmen, filminin içeriği nedeniyle tutuklandı. Öte yandan Başkan Hatemi, bunun haksız bir tutuklama olduğunu açıkladı. Sezen Aksu turnede • Kültür Servisi - Türk pop müziğinin 'Minik Serçe' lakaplı ünlü sesi Sezen Aksu, 6-17 Eylül tarihleri arasında Anadolu'da mini bir turneye çıkacak. Aksu, Beşiktaş Kültür Merkezi organizasyonu ile gerçekleşecek turnede Ankara, Antalya, îzmir ve Bursa'da eski ve yeni şarkılanndan oluşan bir repertuvar ile hayranlanyla buluşacak. 6-7-8 Eylül'de Ankara-Bilkent Odeon'da, 10 Eylül'de Antalya- Konyaaltı Açıkhava Tiyatrosu'nda, 13-14-15 Eylül'de Izrrıir Fuar Açıkhava Tiyatrosu'nda ve 17 Eylül'de Bursa Kültürpark Açıkhava Tiyatrosu'nda sahne alacak olan sanatçıya, 32 kişilik bir müzisyen ekibi eşlik edecek. Arkadaş'ta yaymevi günteıH • Kültür Servisi - Gendaş Kültür Yayınlan'nm kitaplan, Arkadaş Kültür Merkezi'nde 16 Eylül'e dek sürecek olan etkinlik kapsamında yüzde 20 indirimli satılacak. Aynca Arkadaş Kültür Merkezi'nde Gendaş Kültür kitaplanndan 20 milyon TL'lik alışveriş yapan herkese Cortazar'm 'Güney Otoyolu' adlı romanı armağan edilecek. Etkinlik boyunca yayınevinin yazarlan da her gün 18.00-20.00 saatleri arasında Arkadaş Kültür Merkezi'nde imza günleri ve söyleşiler gerçekleştirecekler. VampiPlepin Dansı' Bpoadwayde • Kültür Servisi - Broadway yeni sezonda 'Dance of the Vampires' (Vampirlerin Dansı) müzikalini sahneleyecek. Prömiyeri 1 Nisan 2002 tarihinde gerçekleşecek olan müzikal Polanski'nin 1967 yapımı olan "The Fearless Vampire Killers' (Korkusuz Vampir Katilleri) fibninden uyarlandı. Jon Caird ve Jim Steinman yönetmenliğini yaptığı müzikalin başrolünde "Operadaki Hayalet" adlı müzikalde büyük başan gösteren oyuncu ve müzisyen Michael Crawford rol alacak. Crawford, bu müzikalde genç bir kadının bedenini ve ruhunu kullanarak hayatta kahnaya çabalayan Count Von Krolock'u canlandu"acak. Jerry Lewis hastalarm yanında • NEW YORK (AP) - Jerry Lewis, Muscular Dystrophy Vakfı'na (Kas Gelişim Bozukluğu) katkılannı 25 yıldu- sürdürüyor. Levvis'in 50 yıldır başkanlığını yürüttüğü vakıf, hastalara tıbbi bakım ve desteğin yanı sıra tekerlekli sandalye gibi ıhtiyaç malzemeleri de sağlıyor. Levvis bağışta bulunan herkese teşekkür ederken tıbbi yardımın hasta insanlara büyük bir yaşama sevinci verdiğini belirtti.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle