Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
ÛL2001CUMARTESİ CUMHURtYET SAYFA
17
rteyönetimi
iaşbakan BülentEcevit'in de-
ıiyle "Amerika Büyük Devlet-
"neyönelen saidın sonrası ik-
ar kriz yönetimi" oluşturdu.
riz yönetimi'birhaftasürdü. Bîr
ftaıçinde NATO nun 5. madde-
le harfiyen uyacağımızı ilan et-
. Başbakan BülentEcevit, Ame-
a'ya -içeriği bellı olmayan- "tam
istek" vereceğımizi defalarca
ıle getirdi. Bundan birkaç ay ön-
e, duaıpdururken 'lAısalgüven-
k stratejisini" tartışmaya açmış
tulunan Başbakan Yardımcısı
AesutYılmaz da aynıyönde üs-
ünkörü açıklamalar yaptı. Ame-
ika'dan gelip ekonomiden so-
\ımlu Oeviet Bakanlığı koltuğu-
na oturan Kemal Derviş ise da-
hadaöteyegiderekpazaıiikyap-
manın "ahlaki"olmadığını vurgu-
layarak "Amerika'ya kayıtsız ko-
şulsuz destekverilmesi" gerekti-
ğini söytedi. Tam, herkafadanbir
sesin çıktığı, "tek yanlı" kararta-
nn alındığı, yainızca gelişmelerin
ardından sürüklendiğimiz "kriz
yönetimi" ile yuvarianıp gidiyor-
duk ki devletin üst düzey kâde-
meleri arasındaki ilk ciddi eşgü-
düm geçen hafta ortasında sağ-
landı da olası senaryolar ele alı-
nabildi. Kısacası, bir haftalık "kriz
yönetimi" günlerimiz, Türkiye'de
"yönetim krizi"yaşandığını bir kez
daha kanıtlamış oldu,
Tütüncülerkurultayındannotlar
Cumhurbaşkanı Ahmet Nec-
det Sezer'in veto ettiği ve on
binlerce tütün üreticisine darbe
vuracak olanTütünYasası'ntye-
niden yasalaştırmak üzere giri-
şimler başlatılmış.
ÖDP; 15 Eylül'de Akhisar'da
Türkiye Tütün Ûreticileri Kurul-
tayı" düzenledi. Kurultayda söz
alan tütün üreticilerinin konuş-
malannı deriedik, tütün üreticisi-
ni uluslararası sigaratekellerin'ın
insafına terk edecek olan yasa-
yı çıkarmakta ısrar edenlerin ku-
lağına küpe olsun diye:
Esat Yılda (Eşme) - Bu ülke-
yi bu hale btztütün ûreticileri ge-
tirmedik. Bugün burada birile-
riyte karşjlaşmakisterdim. Onla-
n hepimiz biliyoruz. Bugün bu-
rada onlan azledıyoruz.
Erol Yarct (Teşvikli Köyü) -
Özelleştirmenin bizehayn olmaz.
Işim'ızi, aşımızı elimizden alacak-
lar. Ya hep beraber aşımıza bir-
likte sahip çıkacağız ya da baş-
kalannın aşı olacağız.
Kahraman Barut(Gölmarrna-
ra) - 30 senedir tütün ekerim. Bu
yasa şuna benzer
Ben bir ev sahibryim. Şimdişu
arkadaş benim evime getse de
herhangi bir işime kanşsa, ben
onu ne yapanm? Çinterim Alla-
hıma. Benim toprağıma kimse
kanşamaz. Herkes aklını başına
toplasın.
Salih Gındıroğlu (ödemiş) -
Köytü, Yunan geldiğinde de gö-
remiyor düşmanını. Ne zaman
görüyor? Yunanşehrinçıkışrvok-
tasına karakollannı kuruyor, HQ-
seyin Efe de eşeğine binip bah-
çesine giderken Yunan karako-
lu "Durbakalım" diyor, işte o za-
man kafasına dank ediyor. Bu-
gün o günkü koşullann bir baş-
ka biçimi var. İşte Tütün Yasası.
Ali Takan (Gülbahçe Köyü) -
Kooperatffleşerek örgütlensey-
dik Tekel'i bize sormadan sata-
mazlardı. Örgütlenerekkendimi-
zi, tütünümüzü, Tekelimizi ve hat-
ta vatanımızı koruyabiliriz.
[SSIZ ODA YAZILARI
VEDAT ÖZDEMtROfiUJ ~
Delibaş ım olalım?
Bildiğim kadarıyla, Osman-
lı' da savaşa ilk birllk olarak ka-
tılan, en ön saftaki askerlere
"delibaş"denirdi. Delibaşlar, en
tehlikeli mevkide savaştıkları
için savaşta ölme olasılıklan çok
yüksekti. Bu yüzden delibaş ol-
mak, gerçekten de delice bir
cesarete sahip olmayı gerekti-
rirdî.
Türkiye'nin olası savaşta "de-
libaş* olroasını isteyenler var.
Tüm dünyayı tehdit eden tero-
rtzmle elbette savaşmalı, elbet-
te Türkiye demokratik ve banş
yanltsı olmalı, amaunutulmama-
lı ki, bu halkın canı, çeşitli eko-
nomikbeklentilerden daha kıy-
metsiz değil. Yaklaşık 20 yıl bir
"lokal savaş" yaşarnış, evlatla-
nnı kaybetmiş bir ülkenin "de-
libaş" tavn göstermeşi, kral-
dan çok kralcı kesilmesi yanlış-
tır. Bu aşamada, karan kesinleş-
meyen ABD yönetimine tam
destek verip bu karan bekle-
yen ve tavrını teorik olarak be-
îirteyen Türkiye'ye yüklenmek
şaşırtıcı.
Demokratikleşmeyi ve eko-
nomikgüce kavuşmak için Ba-
tı'ya entegre olmayı istemek
başka, güdümlübireyatetoJmak
bambaşkaL
Gumtemınkopugu
ABD'ye yapılan saldinnın ar-
dından, dünya Vıteratürüne gi-
recek cümlelerden biri Star ga-
zetesinde yazan Sayın Salih
Neftçi'den geldi: "Ben o kule-
leriikizçocukkjnmmışgibisever-
dim."
Yine Star gazetesi 16 Eyttıl
Pazar günü "Filistinli gibi Ame-
rikahlar" başlıklı haberinde şu
spotayer verdi: "Amerikan hai-
kı kan ağlarken dünya turnesine
çıkan Nevv Yorklu ünlû Blues
Brothers grubu, ü/ke ülke dola-
şıp göbek atıyor... önceki gece
deAnkara'daydıtar...'BluesBrot-
hers'ınTürkiye turnesinin basın
sponsortuğunu Hürriyet gaze-
tesininyaptığını anımsatıp habe-
ri okuyalınr. "Amerika
l
da yaşa-
nan tarihin en büyük terör sal-
dınsının ardından sağduyulutüm
ülkeleryas tuttu... DCınyada bir-
çok organizasyon iptal edildi.
Hatta UEFA bite, Avrupa'da oy-
nanacakŞampiyonlarLigi ve ku-
pa maçlannı erteledi. Ama dûn-
yaca üniü ve üsteiikNevv York'un
göbeğinden çıkan Blues Brot-
hers grubu sanki hiçbir şey ol-
rnarnış gibi konserierine devam
etti. Şu an turne kapsamında ül-
keülke doiaşan grup, önceki ge-
ceAnkara'da birkonserverdi. (...)
Haikı acı içinde kıvranan grubun
coşkulu hali, on binlerce Ame-
rikaltntn Ö7mesinden sonra göbek
atan ve sokakiara dökülüp tatlı
dağıtan Filistinlilerd&n farksız-
dı... Tüm olanlara rağmen grup,
konserierine Istanbul'da da de-
vam edecek." (FıratTur'un ha-
beri}
Aslında bu haberinyanıtı, ha-
berin içinde saklr. "Dûnyacaün-
(ü.'"Ama işin içine mesieki düş-
mantıkgirince ne "profesyonel-
lik" hatırianıyor, ne "sanatçının
izieyicisine olan sorumluluğu."
Verilen UEFA örneği mantıksız,
çünkü ellidenfazla maç, yüz bin-
lerceve aiteteriyte milyonlarca in-
sanı ilgilendiriyor. Kaldı ki UEFA
saldırının olduğu günkü maçla-
n da oynattı, durumun vahame-
ti açık olmasına rağmen. O gün-
kü maçlan oynatmasının sebe-
bi de deplasman takımlannı ve
seyirciterini düşünmesiydi. Ben-
ce her iki karar da çok doğruy-
du.
Bu makro sayıya oranla Blu-
es Brothers konseri, çok az sa-
yıda seyirci barındırıyordu ve
Türkiye'de programı çok önce-
den belirtenmiş bir müzikgrubu-
nun, Amerikalılıgını unutuppıgra-
mını aksatmaması seyircisine
olan saygısını gösteriyor. Bir
grup sanatçıyı, sözlerinituttular
diye mesleki düşmanlığa atet
etmekhiç hoş değil. FakatHür-
riyetde bu habereyanrt vermek
istemiş olacak ki 19 Eylül tarih-
lisayısında "Amerika 'ya dönûn-
ce toprağı öpeceğiz" başlıklı bir
habere yer açtı:
"...Park Orman'da verdikleri
konsereAmerika'dayaşanan tra-
jediden 3 saat sonra çtktMannı
söyleyen The Blues Brothers
Band üyeleri, 'Amerika'ya dön-
düğünüzüde ilkyapacağınızşey
nedir' sorusuna, 'Önçe toprağı
öpeceğiz, sonra da ailelerimize
ve arkadaşlarımıza sıkıca san-
lacağız' yanıtını verdiler." Uğra-
şılan müzik olan sanatçılan, vic-
danlannabiran b'tte danışmadan,
bir çırpıda harcayıp vatan haini
onursuzluğuyla suçlayaniar, bu
yanıttan sonra utanmışlardır
umanm.
Ve Akrt... Bu gazete, çok so-
rumsuz bir şekilde "ABD, Kan-
dil gecesi Afganistan'a saldıra-
cak" başlıklı bir habereyer ver-
di birinci sayfadan. "Saldırabt-
lir" bile değil, "saldıracakr Ya-
lan, Müslümanlıkta günah değil
mi? Yalanın, basındaki karşılığı
"asparagas "değil mi? Şiddeti
körüklemek insana ne kazandı-
rabilir?
Yarındabip başkaderbi varl
Ekonomik krizye sor\ dün-
ya kargaşasının iyice gerdiği
sinirlerin, bugünkü maçı kana
bulamasından korkuyorum.
Kimseninfizikselbir hasar gör-
mediği sonuç, en güzel so-
nuç olacaktır. Amayannki der-
bi de bir haylitansiyontaşıyor.
Leman dergisi çalışanian ile
aynı binadançıkan Lemanyak
yazar-çizerlerinin halı saha
derbisi yann 18.30'da BJK-
Fulya'dal Ne diyelim, komik
olan kazansın!
Sürekli san basm kartımı yitirdim. Hükûmsüzdür.
ALTUĞISTANBULLUOĞLU
İSIK KANSl
Cihatve samimiyet
Türkiye'deki yobaz takımı, sözüm
ona Afgan halkını savunuyor. Sovyet
işgalinden bu yana yaklaşık 20 yıldtr
acıyı demleyen Afganistan'ın bugünkü
noktaya düşmesinde en büyük paylar-
dan biri de ABD ve Suudi Arabistan'ın
desteği ile, Rabrta örgütünün paraları
ile "cihat" açıp iç savaşı körükleyenler-
de değil mi?
örnek mi istersiniz? 1980'li yıllarda
Konya'da çıkan Ribat dergisinin çeşit-
li sayılanna göz atmak yeterii.
Ekim 1987 sayısında yayımlanmış
"Afganistan ve Savaş" adlı yazr. "Na-
musluca savaş, centilmenceölüm. O bir
lezzetür, zevktir, hazdır. Allahyolunda ise
-ki onun adı Islamda cihattır- tüm güç-
lük ve meşakkatlerine rağmen zevktir.
Çünkü o cihattır, hayattır, ibadettir. Ah,
o savaş ne güzeldir."
Aynı derginin Şubat 1986 tarihli sa-
yısında da "Afganistan mücahidikardeş-
lerimizin liderierinden Mevlana Fatih
Muhammed Han ile Ribat bürosunda,
Afganistan cephemizde son durum uze-
rine bir mülakat yaptık" deniyor. Mev-
lana Fatih MuhammedHan şunlan söy-
lemiş dergiye: "Afgan cihadı Allah ta-
rafından bir imtihandır. Bu cihat, sade-
ce Afganhnın değil, bütün Müslüman-
lann cihadıdır.
... Yine benim bizzat şahit olduğum
bir hadise de, üç ay evvel şehit olmuş
bir mücahidin mübarek cesedi hiç bo-
zulmagörrnemiş, aynızamandaakan ka-
nı da mis gibi kokuyordu."
Geçmişte en ilkel biçemle savaş kış-
kırtıcılığı yapanlann bugünkü savaş kar-
şrtlıklan ne kadar samimi?
Ankara HukukFaküttest oğ-
retim üyesi Prof. Dr. And Çe-
çen, Suudi Arabistan köken-
literöristUsame bin Ladln'in
sürekli işlenen "anti-Ameri-
kan" tavnna farkh bir boyut
getiriyor.
'SovyeüerBirliği, sondone-
mnde biryayılma den&mesi-
ne katkt ve Afganistan'a gir-
di. Sovyet askeri Afganistan
batağında boğulurken ABD,
Sovyet blokunu yeşil kuşakte
yok etme stratejisini izledi.
Amerikan istihbarat örgûtü
ClA'nmyetiştirdiği Usamebin
Ladin, Amerika'ya hizmet ede-
rek Sovyet yanlısı yönetime
karşı istemcı gerilla hareketle-
rini örgütlediveSovyetierBir-
tiği'nin yıkttması süredneyar-
cten etti. Aradan geçen 10yıl-
Mye Mganistan?
lık zaman dHimlnden sonra
Usame bin badin, bence bu
kezdeAfganistankaptSinıkul-
tanarakOrtaAsyayagk^tiime-
sianlammdayine ABD'ninçt-
karianna hizmet ediyor."
Nasılyani? Çeçen, ilerisûr-
duğü sav\ şöyle açıyor
"Sovyetler'in yıkılışmdan
sonra Ortadoğu, Kafkaslar ve
Hazar bölgesinde süren pet-
rolçekişmesini sonuçtandıra-
mayan Amerika, bu kez Türk-
menistan-Afganistan-Pakis-
tan hattını çtzerek Hazar böl-
gesi petrolünü Karaçi Limanı
üzerinden Hint Okyanusu'na
akıtmaya çalışıyor. Böylece,
Kafkas ve Hazarpetrofâ Rus-
ya'nın, Avrupa'nın ve Israü'in
kontrolü dışına çıkıyor. Astl
amaçbudurgibigeiiyorbana.
Ama Amerika'nm bu amacmı
gerçekteştirebilmesi için Çin
ile Hindistan'ın desteğine ge-
reksinimi var. Bu iki büyükül-
kenin desteği o/madan ABD,
bugüneyhatbnı çizemez. Çk-
meyekaikarsaAfganistan'det-
ki savaş, b&geye tırmanarak
ysyılır."
Türkiye ne yapmal»? Çe-
çen'in önerisi iki şıklr.
"1- Amerika'ya gerçekieşti-
rilen saktın dış terördeğü, tçe-
riden yapılan bir müdahale.
ETA Ispanya'Ğa, IRA Ingilte-
re'de, PKK Türkiye'de terör
hareketierinisürdürürten bun-
lann, ülkeierin kendi toprakta-
n içinden gelen saidmlar ot-
duğugerekçesiyieNATO'nun
5. maddesi uygulamaya so-
kutmamşb. Oysa, Amerika'da-
W terör harekeö de içeriden
gerçekleşmesine karşm NA-
TO'nun 5. maddesi devreye
sokuldu. Türkiye, budurumun
tarbşmassnı kendiçıkarianaçt-
sından yapmak zorundadır.
2- Türkiye, ABD'nin bölge-
yeyönetiksaiĞntanndaTürkve
MüsHJman ülkelere karşı Ba-
blı güçlerin oluşturduğu sal-
dmgüçlerinin içindeyeralma-
malıdır. Aksihalde savaş biter,
bu saidın güçleri geri çekiHr,
ama bölgede biz bu öfketerfe
baş başa kalır ve birbtrimizin
yûzüne bakamayu."
KİM KİME DUM DUMA BEHtç AK behloak@Uirk.twt
ÇtZGÎLİK KÂMİL MASARACl
HARBt SEMtH POROY semihporoy@yahoo.com
V3Ü6ÜM İtfCİ?LİK
o
o
BULUT BEBEK MRAY çtFTçt buiutbeoek@hoVnail.com
AfVanistan'î hamfcadan 5i?Tnj?it ki, Hakkaten
kanıfcianmasm mi?Hay^aa !.. Alınsm
a-tom
TARtHTE BUGÜTS MİJMTAZAMKAH 22 Eylül
İRAN-IRAK SAVASIBASUYVR!
g Sueûn/, iKAN-IKAfC SAVAŞl Ş Ç
&NIR ÇATîÇMALARI, ftZAK Jl£T>L0£İMİN mHRAN AM
VAÜMANIM 8Otoe/UAM4£iyLA SICAK SAVAÇA
OÖNÜŞMÛŞTÜ. UZUN Sfü G£ÇMİŞİ OO4H SttJtG.
ANLAŞMAZUKLARtUt *Stt'7S DONPUKAN ÎKİ ÛU£
SON AYLAKDA YENİPEH ÇATTŞMAm eAÇLAMrşn.
GBNBL OLARAK, TOPRAK 77U-BBİ VE ME2HEP
ÜSTIMLÜĞÜ aiÇJMİU&E AÇrtClAUA8'<~£C£K AU-
LASMAZUtCTA, SON DA$t»BLJERİ, HUM£YNf VE
SAPPAM HÜSEYİN KAKÇtUKİ.1 tfUBMUÇTU.
HUMSYfiJÎ, IKAK'TAKİ ŞİİLE&t, HÜKÛMeTB *5*»*f
AtAKLANMAYA ÇA&RtgtCgN, SA0PAM HÜSE-
YİM Pe, 19fS AhfTtAÇtAAStNt T£t£ VANU OLA-
RAK FeSHBTTİĞİUi AÇItCMIYOROU.
HGOBP, PCrKOL ALANLAA CtA
GORUŞ
EMİN GÜRSES
ABDveGüneyBaüAsya
VVashingtonyönetimi, Soğuk Savaş dönemindeki
tahdit politikasma uygun olarak uzun dönem Güney
Batı Asya'da Pakistan'ın desteğine ihtiyaç duymuş-
tu. CIA öncülüğünde 1980'lerde anti-Sovyet ope-
rasyonlar için Pakistan üzerinden Afganistan'daki
gerilla hareketlerini örgütlüyor ve yönlendiriyordu.
rngiliz M16 istihbarat teşkilatı da bu operasyonlara
destekvemnekteydi. Bu operasyonlardakullanılan Bin
Ladin ve adamlan ise zaten terörist olmak için silah-
landınlmıştı. VVashington'un Pakistan'layollannın ay-
nlması ise Moskova'nın Afganistan'da yenilgiye uğ-
ratılması sonrasına denkgetirilmişti. Pakistan'ın nük-
leer silah üretme çabası içinde olduğunu öne süren
ABD yönetimi, 1990 sonrası artık ihtiyaç duymadığı
Pakistan'a yardımı kesmiştt.
Sovyetier Birliği'nin dağılışıyla biriikte ortada ka-
lan gruplar, farklı ülkeler tarafindan yine değişen du-
ruma göre desteklenmişlerdi. ABD yönetimi ise is-
tikrar sağlar ve Iran'ın bölgede etkinlik sağlamasını
engeller diye Tacik etkinliğinden rahatsız olan Peş-
tun'lanndesteğini de arkasına alanTaliban'ı seçmiş-
ti.
özellikle 1994-1997 yıllan arası Clinton yönetimi,
Iran'ın bolgedekietkinlikçabasını engeltemekiçin hern
kendisi mali yardım yapmış hem de Suudi yönetimi-
nin Taliban'ı desteklemesine yeşil ışık yakmıştı. Fa-
kat Afganistan'da işierin daha da kötüleşmesi ve
kontrol dışına çıkması engellenememişti.
ABD yönetimi, 1990sonrası Çin'e karşı denge ola-
rak seçtiği Hindistan'a desteğini arttırıncayalnız ka-
lan Pakistan'ın Çin'e doğru yönelmesini engelleye-
memişti. Hindistan'a verilen açık destek Pakistan'ı
Çin'den nükleer silah ve kıtalararası füze yapmak
için teknik yardım aramaya itmiş, Çin-Pakistan iliş-
kileri VVashington' u rahatsız edecek düzeyde geliş-
meye başlamıştı. Mayıs 1998'deki Hindistan-Pakis-
tan nükleer denemeleri, Nisan 1999'da kıtalararası
nükleer füze denemelerine vardınlınca Çin'e karşı
Hindistan politikası başansız olmuş, Hindistan'ın kar-
şısına Pakistan dikilmisti.
BabaBushdöneminde, Pentagon'dabir râpor ha-
zıriandı. Mart 1992 tarihli "Yeni Bir Rakibin Doğuşu-
nun Engellenmesi" adlı raporda, "Öncelikle amacı-
mız eski Sovyetier Birliği coğrafyasında ve diğerböl-
gelerde yeni rakipierin doğmasını engellemektir" de-
niyordu. Global güç olmasına yardımcı olacak kay-
naklara sahip herhangi bir ülkenin ileride kendi bu-
lunduğu bölgede hegemonya kurmasını engelleme-
yi amaçlayan bu raporda strateji şöyle belirien'ıyor-
du; "ileride global bir rakibe dönüşme gücü olanla-
nn engellenmesine odaklanmak."
Raporda ABD açısından stratejik önemdeki alan-
lar şöyle sıralanıyordu: Batı Avrupa, Doğu Asya, es-
ki Sovyet coğrafyası ve Güney Batı Asya. Bu rapor
tahdrtpolıtikasının yeni vereiyonunun gündemdekiye-
rini koruduğunu gösteriyor. Brzezinski Rusya'nın
periferisinde ABD'nin etkin olmasmın yollarını öneri-
yordu, Mart 1994'teki bir makalesinde. Kissinger
ise Aralık 1994'te NATO'ya Hindistan'ı da içeren ye-
ni bir rol biçiyordu.
Bolgedeki olası dayanışmayı kırmak için örtülü tah-
dit politikası gündemdedir. Ekim 1999'daki "Rusya
Ulusal Güvenlik Politikası" dokümanında Rusya'nın
BDT üyeleri ile tek bir ekonomik alan kurma amacı
açıklanmaktaydı. VVashington bu çabayt engelleme-
yeçalışırken, diğertarattanÇin'eyaklaşan Pakistan'ı
tekrar kendi kontrolüne almanın yollannı aramakta-
dır.
Hindistan'daki Vajpayee yönetiminin, gelişmeteri
Pakistan'a karşı kullanılabilecek birfirsatolarak gör-
düğünü açıklayan Pakistan Devlet Başkanı Müşer-
ref, hem ABD hem de içerideki radikalgruplardan ge-
len baskılar arasından bir çıkış yolu bulmaya çalış-
maktadır.
Güney Batı Asya'da bölgesel hegemonyayanşın-
da bölge ülkeleri arasındaki anlaşmazlıklar ve ülke
içi farklılıklar geçmişte de kullanıidı. Pakistan-Hindis-
tan arası sorunlarıtaraflar üzerinde birer baskı unsu-
ru olarak kullanan ABD yönetimi, Afganistan'da Ge-
neral Dostum gibilere verilen desteği de arttıracak-
tır.
VVashington açısından bölgeselyeni yapılanmalar-
dan Şanghay Işbiriiği Teşkilatı'nın güçlenmesini en-
gelleme çabası önceliklidir. Şanghay dayanışması
güçlenirse bölgede ABD etkinliği sona erer. VVas-
hington yönetimi, müttefıkleriyle biriikte seçici hedef-
ler belirieyerek ve yine seçici bir işbirliği ile bölgeye
yerieşmeye çalışıyor. Pakistan ve Afganistan, bölge-
nin kontrolü için uygun üsler olarak düşünülmekte-
dir. DünyaTıcaret Merkezi ve Pentagon'a saidın son-
rası oluşturulan dumanlı hava ise bu amaç doğrul-
tusunda uygun bir ortam yaratmıştır.
E-posta: emingurses@yahoo.com
Fax: 0212 513 85 95
B U L M A C A SEDAT YAŞAYAN
1 2 3 4 5
2
1
c
r
2
İA
m
3 4 5
VİÇIA
OML
MJNİO
6 7 8 9
|VMR
|ÂWTÜ
LİOIJ
1Aİ
I
SOLDANSAĞA:
1/ Güneydo-
ğu Anado-
lu'da ezgiyle
söylenen ci- 3
naslı tnanile- 4
re verilenad... 5
Iskambilde R
bir kâğıt. 2/
Bölmeligöçe- ^
be çadın... 8
ABD halkın- 9
dan olan. 3/
Isparta'mn bir ilçe-
si... Küçük mağara.
4/ Atlann taşvnması
için yapılmış kapah
taşıma aracı... Evin
bölümü. 5/ Osmanlı
devletinde taşradaki
nütuzlu ailelere ve-
rilen ad... Cennet. 6/
Futbolda topun yan
çizgilerden dışarı çıkması... Türk müziğinde
"usul" anlarrunda kullanılan sözcük, 7/ Toprağı
kazıp siper yapmak. 8/ Bir şeye inanarak bağla-
nış... Hatay ilinde bir vrmak. 9/ Hekimlikte iç
sürdürücü olarak kullanılan bir bitki.
YUKARIDAN AŞAĞIYA:
1/ Kaba, kıncı... Kakım da denilen kürkhayva-
nı. 2/ En küçûk izci kuruluşu... Yelkenli bir yat-
ta büyükyüzeyliflokyelkeni. 3/ Pey gamber... In-
diyum elementinin simgesi. 4/ Bir ilimiz... Ser-
bestmeslekadamlannı içindetoplayanresmi bir
lik. 5/ Açık, belli... Ad kavmi hükümdan Şed
dad tarafından cennete benzetilerek yaptınla
efsanevi bahçe. 6/ Hükümdar başlığı... Yapm:
etme. II Ölçüpbiçmek. 8/ Agızda güç eriyen b
cins şeker... Isyankâr. 9/ Mızmız ve sevims
kimseler için kullanılan bir sözcük.