Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SAYFA CUMHURİYET 4 AĞUSTOS 2001 CUMARTESİ
8 HABERLERIN DEVAMI
G U N C E L CÜISEYT ARCAYÜREK
I Baştarafı 1. Sayfada
ba harcıyor.
Üç adayın koro halinde durmadan dinlenmeden
yineledikteri söylemlere göre; yüzde 10'u aşmanın
kolay yolu Mesut Yılmaz'dan kurtulmak! Gerekçe-
len Yılmaz lıderlığindeki ANAP'ın seçimlerde gide-
rek kötu sonuçlar alması.
ANAP'ın oy yitirmesi elbette tartışılması gereken
önemli bır konu. Gerıye gidişte liderin sorumlulu-
ğunu araştırmak kuşku yok ki, her partilinin hakkı.
Fakat yıllardır partinin sorumlu kademelerinde
görev alanların genelde öne sürdükleri eleştirileri
önplana jpıkarırken Yılmaz'ın yerini aldıklarında
ANAP'ı Özal'lı dönemlere nasıl taşıyacaklarını -
inandırıcı donelerle- açıklamaları, anlatmaları ge-
rekmez rni?
Özal'lı yıllar? 1983 seçimlerinde ANAP'ı tek ba-
şına iktidara getıren koşullarla bugünleri kıyaslamak
doğrusu pek akılcı bır yöntem değil.
Ozal'ın tek başına iktidara gelişi, tam anlamıyla
siyasal bir vurgundu. Askerler gidiyor, partiler ka-
patılmış, lıderler siyaseten yasaklı...
özal marifetlerini sergileyerek iktidara gelmedi.
Toplumu etkileyen siyasal boşluktan yararlandı.
Ya sonralan? Ya. ANAP'ta liderliğe aday "üç si-
lahşorlar"\n anımsamak istemedikleri gerçekler:
Tek başına iktidar on yılı doldurmamıştı. 1983 ge-
nel seçimlerinde yuzde 45.1 oy alan Özal, altı yıl
sonra yerel seçimlerde oy düzeyini, yüzde 21 'e in-
diriverdi.
Üç silahşorlar molla tavrıyla "liderhele birgitsin,
ötesı kolay" demeye gelen bir mantık sergiliyor.
Dinçerter'e göre. Yılmaz giderse "efsane geri
dönecek."
Hangi efsane? Şu altı yılda oyların yarı yanya yit-
mesini sağlayan "Özal'lı efsane!"
Keramet lıderde olsaydı: Kamuoyu araştırmala-
n; lidere karşı gıkı çıkmayan orgut ve gruptan olu-
şan DSP'nin, aklanmış paklanmış havasındaki Çil-
ler'e teslım olan DYP'nin, 18 Nisan seçimlerinin
sürpriz partisı MHP'nın yüzde 10 barajın altına düş-
tüğünu saptamazlardı.
Ama yemezler
Dinçerler-Kayalar-Aşık, Türkiye'de yaşanan de-
ğişim sancılarının urunu genel başkan adaylan...
Tıpkı Tayyip Erdoğan hareketı gibi.
Ama gelin görun ki, giderek gerçek kimliği keş-
fedılen Erdoğan da daha işin başında zoıianıyor.
Kurulmamış bir partıden başlayan kopmaları önle-
me çabasında.
Üniversite hocası, Çiller sultasını görmüş Meral
Akşener ın dunku açıklaması ve çevresinden kay-
naklanan haberler ne kadar ilginç. "Yeni bir parti
olacaktı" derken halka yutturulmaya çalışılan "ye-
nilikçi" ızleniminın ne denli sahte ve yanıltıcı oldu-
ğunu söylüyor.
Erdoğan"ı destekleyen kimi yenilikçi yazarlann
dikkatine şu kanıyı sunuyor Akşener: "Geçmişteki
siyasi hastalıklan ve sorunlan yeni oluşuma taşımak
onu yeni olmaktan çıkanr."
Haklı ama. ne bekliyordu Akşener? Talihsizliği
Erbakan kokenlı Mıllı Görüş'ten yenilikçilerin vaz-
geçtiğini varsayarak Erdoğan'a katılmasıydı. Şim-
di aldatılmış ınsanlara özgü günah çıkarma süre-
cinde.
Daha ışin başında yazdığımız gibi gelenekçilerie
yanilikçilenn yok birbirinden farkı. Erbakan kadar
cesaretteri yok.
Cumhurıyetin temel ilkelerine aykın hareket eden-
leri partiden ıhracı öngören tüzük maddesini Anka-
ra'da uygun buldular. Afyon'da iptal ettiler.
Ne var ki, oluşan tepkilerden öylesine korktular
ki, bir gün sonra maddeyi yine tüzüğe aldılar.
Yenilikçi sıfatını hak kazanmaya yetecek yenilik
neymiş:
Erdoğan ancak 60 yaşına kadar genel başkan-
lıkta kalabilirmiş.
Sevsinler Yutturmaca Yenilik Partisi'ni...
Ama yemezler!
'Erdoğan, hükümet
için eıı büyük tehlike'
NE\V \ORK / AİN-
KARA (ANKA) - Fürk
basınmda son günlerde
süregelen "Ta>ip Erdo-
ğan kim. değişti mi" taı-
tışmalarına <\BD basını
da katıldı. New York Ti-
mes gazetesi, Batılı dıp-
lomatlann Erdoğan'ın
\enilikçi oluşumunu "si-
yasi İslamın yeni /eki yü-
zü" olarak değerlendır-
diklenni belirterek, Er-
doğan'ın "hükümetiçin
en büyük tehlikelerden
biri" olduğu yorumunu
yaptı.
Nevv York Tımes ga-
zetesinde "Türkhe'nin
iktidardaki koalisyonu.
yeni partinin gelişini hu-
zursu/lukla bekü>or"
başhğıyla yer alan haber-
yorum'da. "Büyük eko-
nomik probtemleri sırt-
lamış ve seçmenlerin gü-
venini kaybermiş I ürki-
ye'nin koalisyon hükü-
meri.yasaklannıış İslam-
cı partinin henüz sıcak
küîlerinden kurıılan po-
pülist parti ile yeni bir
zorlukla karşılaşnor"
ıfadesıne yer \ erildi. "İs-
lamcı hareketin ı-efor-
mist kanadı~ndan oluş-
tuğu behrnlen yeni olu-
şum üyelerinin. Erdo-
ğan'ın liderleri olmasın-
dan övünç duyduğu be-
lırtilen değerlendirmede,
oluşumun. ilgisini "din-
ci seçmenlerden" daha
öteye taşımayı vaat etti-
ğine işaret ediliyor.
Oluşumun kurucula-
nndan Abdıülah Gül'ün
"Aramızdan bazdan
dindar insanlar. ancak
dinci parti olarak adlan-
dınlmayı istemiyoruz"
şeklindekı sözlerine yer
\enlen değerlendirme-
de. Batıtı diplomatlarm
ise "Adsız bu parti, 'din-
cı parti' olarak adlandı-
nlmanın büyük zoriuk-
lar >üklediği bir ülkede,
siyasi İslamın zekice
planlanmış yeni yüzü"
v orumunda bulundukla-
nna dikkat çekildi.
"Son derece dindar"
olarak tanımlanan 47
yaşındaki Erdoğan'm,
Türkiye'nin en popüler
siyasetçisi ve değişim
isteyen iilkeye yeni bir
yiiz olarak sunulduğu
belirtilen değerlendir-
mede, "Analizciler. Er-
doğan'ın popüleritesi ve
yüzünün, koalisyon için
en büyük tehdidioluştu-
rabileceğini ifade edi-
voriar"* denildi.
VEFAT
Merhum Cemal Vural ıle merhume Sabıha Vural'ın oğlu. merhum
Muzaffer. Neıat ve merhurr-e Fasıha Vural ve Semıha Akkan'ın
ağabeylen, Fazılet Vural m eşt. Esen Arkok'un eniştesı, Zeynep
Vural'ın sevgılı babası ve Aslı Can'ın iSultanl çok kıymetlı dedesı
Kurmay Binbaşı Süvari
MAZHAR VURAL
03.08.2001 Cuma gunu vefat etmıştır. Cenazest 04.08.2001
Cumartesı gunu oğle namaanı muleakıp Teşvıkıye Camıı'nden
kaldınlarak Ferıkoy Mezariığt'na ctefnedılecektır.
AİLESİ
Eğitimde küme düştükB Baştarafı 1. Sayfada
için aşın sağcı gruplar tarafin-
dan haarlanan tarih dersi Id-
taplannda, Japonya'nın geç-
mişteki savaşlannın ve kullan-
dığı şiddetin övülmesinin, Asya
Pasifık ülkeleri arasındaki dos-
tane iüşkilere zarar verdiğin
ge-
rekçesiyle Japon hükümeüne
bu ders kitaplannın bir an ön-
ce değiştiriîmesi için Eğitim
Entemasyonali adına çağn ya-
pıldı.
Eğitim çalışanlannın hemen
her ülkede örgütlendiğini anla-
tan Dinçer, "Ancak engeüeme-
lerin olduğu ülkeler de var. Ör-
neğin Kore'de, Penı'da yoğun
engelkmekr var. Afrika'nın he-
men bütûn ülkekrinde eğitim
sendikalan bütün eğitim çab-
şanlannı kapsayacak biçimde
örgütlü ama en dinamik ve bir-
likte hareket eden eğitim sendi-
kalan Latin Amerika'dakUern
dedi.
Dünyanın yüzde 95'inin in-
ternetle, yüzde 42'sinin tele-
fonla, yüzde 53'ünün elektrik-
le tanışmadığmı söyleyen Din-
çer, Kongre'de alınan ilginç bir
karan da şöyle anlattr.
"Öğretmen, bir öğrencinin
yazıü kâğıdmı sınıfta gösterebi-
lir mi, gösteremez mi, tartışma-
sı yapddı. Ve sonuçta bunun öğ-
rencinin özel yaşamının teşhiri
olduğu düşüncesiyle 'teşhirede-
mez' karan çıktı."
Kongrede dağıtılan 'Eğitim EnternasyonaH Barometresi, Sendikal Haldar ve
Eğitim-155 Ülkedeki Durunr adh ldtaptan alman eğitünk ügüi baa rakamiar şöyle:
Okullaşma oranian:
Okulöncesi:
ABD: yüzde 95
Almanya: yüzde 95
Fransa: yüzde 90
Ingiltere: yüzde 55
Hollanda: yüzde 66
Japonya: yüzde 42
Arjantin: yüzde 82
Türkiye: yüzde 9
Temel eğitim:
ABD: yüzde 100
Almanya: yüzde 100
Fransa: yüzde 99
Ingiltere: yüzde 98
Hollanda: yüzde 99
Japonya: yüzde 99.9
Türkiye: yüzde 92
Lfce:
ABD: yüzde 95
Almanya: yüzde 90
Fransa: yüzde 80
Ingiltere: yüzde 85
Japonya: yüzde 92
Türkiye: yüzde 56
Yûkseköğrenim:
ABD: yüzde 75
Almanya: yüzde 33
Fransa: yüzde 49.5
Ingiltere: yüzde 64
Hollanda: yüzde 34
Japonya: yüzde 39
Türkiye: yüzde 26
Kişi başına yılhk
eğitim harcamalan:
Japonya: 950 dolar
Almanya: 810 dolar
Hollanda: 523 dolar
Yunanistan: 234 dolar
Türkiye: 76 dolar
Egeli üretici hükümeti uyardıOZANYAYMAN
İZJVÜR-Tarişbank'ın
Tasarruf Mevduatı Sigor-
ta Fonu'na devredilmesi-
ne yönelik tepkisini gös-
teren 40 bine yakın üreti-
ci. Izmir'de, "IMF defol,
Tariş'e dokunma" diye
haykırdı. Ege Bölge-
si'nin 67 yerleşim biri-
minde kurulu 106 koope-
ratif üyesi çiftçi, hükü-
meti de uyardı.
Ege'nin değişik nokta-
lanndan tzmir'e gelen
köylüler, kağnılan, eşek-
leri ve traktörleriyle bu-
luştuklan alanda hükü-
mete yönelik tepki ve öf-
kelerini yansıttılar. Ak-
şam üzeri başlayan mi-
ting için öğle saatlerin-
den itibaren Izmir'e giriş
yapan çiftçilerin araçlan,
kent merkezinde uzun
konvoylaroluşturdu. Mi-
tinge katılmak için çar-
şamba günü Berga-
ma'dan kağnılan ve trak-
törleriyle yola çıkan köy-
lüler, öğle saatlerinde Iz-
mir'e ulaştılar. Tariş yet-
kilileri tarafından karşı-
lanan köylüler, burada
Ege'nin değişik il ve ilçe-
lerinden gelen çiftçilerle
buluştu. Buluşma nokta-
sından Tariş Genel Mer-
kezi'ne yürüyen köylü
grubu kalabalık bir kitle
oluşturdu. Gündoğdu
Meydanı yakınlannda
araçlanndan inerek yürü-
yüşe geçen köylüler al-
kışlarla karşılandılar.
Miting alanı güzergâ-
hında, "Tarişbank üreti-
cinin aunteridir", "Bu itt-
ke bizün". "IMF, Dünya
Bankası çiftçiye vurulan
en büyük darbe" slogan-
lannı atan çiftçiler, "Bu-
gün Tarişbank, yann Ta-
riş" pankartıyla dikkat
çektiler.
Mitinge gelen DYP
milletvekilleri UfiıkSöy-
lemez ve Kamer Genç,
köylülerin yoğun tepkisi
üzerine alandan aynlmak
zorunda kaldılar.
IMF'yi sembolize e-
MITINCDEN IZLENIMLER
Çahşmtlarsokağu, hortumcukrLaüa'ya
YUSUFÖZKAN
IZMtR - Gündoğdu'da insan se-
H... Egeli üretici, Kordonboyu'nda-
ki Gündoğdu Alanı'na adeta akın
etti. On binlerce üreticinin sloganla-
rıyla çınlayan alanda, yeni dünya
düzeninin Türkiye'yi boyunduruğu
altına alamayacağı vurgulandı.
Fabrikaîannınkapatılmaması için
yaklaşık 80 gündür direnen Sümer-
bank işçilerinin de destek verdiği
mitingde çarpıcı sloganlar göze
çarptı:
'Çahşanlar sokağa, hortumcular
Laila'ya', 'Tariada kazanryoruz,
kaybediyonız', '1 dolara
üzünv, milktvekilinde gözûm'.
Dünya Bankası'nın gönderdiği
mektubu yırtan Pamuk Birliği Baş-
kanı Mehmet Bakanoğtu, "Gereldr-
se bir çiftçi partisi kuranz. Buradan
ses alamazsak Ankara'ya yürümesi-
ni de bUiriz
vp
dedi.
Miting sonunda sahnelenen 2 ki-
şilik kısa tiyatro oyununda da, IMF,
•İnsafsızlar merhametsizfcı federas-
yomı' olarak nitelendirildı.
Seslerini Ankara'ya duyurmak
için çaba harcayan üreticiler, Mus-
tafa Kemai Atatürk'ün "milletin
efeodisi^nin ne duruma düşürüldü-
ğünü gösterirken bunu kabullenme-
yeceklerini de gözleı önüne serdıkr.
den dev bir kuklayı deni-
ze atan köylüler, "Nasıl
ki Atatürk düşmanı İz-
mir'de denize döktü, biz
de bugün burada LMF'yi
denize aüyoruz" yorumu-
nu yaptılar. Denize bıra-
kılan kuklanın ardından
denize atlayan köylüler,
su içinde de kuklayı sem-
bolize olarak hırpaladı-
lar.
Tariş Genel Müdürü
Ayhan Özer, alanda top-
lanan köylülere yaptığı
konuşmada, Tariş'in
Türk köylüsünün gurur
kaynaklanndan birisi ol-
duğunu belirterek "3
Ağustos tarihi bir yerlere
not edilsin. Bugün, köylü-
nün IMF politikalanna
karşı çıkarak, bankalan-
na sahip çıknklan gün-
dür. 1913 yılından bu ya-
na Türk köylüsüne kay-
nakv'aratanve 120binor-
tağıyla tüm dünyada say-
guı bir yeri olan Tariş'e
sahip çıkıldığını tüm yet-
kililer görsün" dedi.
Miting, saat 19.00
dolaylannda sona erdi.
Yaıihş çözüm modefleriANKARA(CumhuriyetBüro-
su)-Dünya Bankası'nın Temmuz
2001 tarihli "Sosyal Riski Azalt-
ma ProjesT çerçevesinde hazır-
ladığı raporda, Türkiye'deki yok-
sulluk artışı örneklerle ortaya ko-
nulmasına karşın çözüm yolu
olarak üretimi ve istihdamı yok
sayan uygulamadaki programda
ısraredildi.
Dünya Bankası'ndan ahnacak
500 milyon dolarhk "Sosyal Ris-
kiAzaltma Projesi" kapsamında-
ki çalışmalar netlik kazanmaya
başladı. Alınan bilgiye göre 4 yıl
uygulanacak proje kapsamında,
farklı bir yardûn türü olarak, şart-
lı destek yardımı başlatılacak.
Okuldan alınan ya da okumayan
çocuklann okul masraflannı kar-
şılama, 0-6 yaş grubu çocuklann
hastalıklannı önlemeküzere sağ-
lık yardımlan yapılmasını içeren
yardımla nüfusun en yoksul yüz-
de 8'lik kesimine destek oluna-
cak. Dünya Bankası'nın verece-
ği destekler şöyle belirlendi:
J Sosyal yardım sistemindeki
düzenlemeler için yapılacak
36.5 milyon dolarhk harcamanın
31.9 milyon dolan Dünya Ban-
kası'ndan gelecek krediyle kar-
şılanacak.
V Şarth destek yardımı uygu-
laması için yapılacak 480 mil-
yon dolarhİc harcamanın 260
milyon dolan Dünya Banka-
sı'ndan karşılanacak.
J Yerel inisiyatiflere iş olanak-
lannı arttırmalan için yapılacak
127.4 milyon dolarhk yardımm,
103.1 milyon dolarhk kısmı
Dünya Bankası kredisi aracıh-
ğıyla karşılanacak.
Proje kapsamında yapılan sa-
ha araştırmalan sonucunda ha-
zırlanan raporda da Türkiye'de
insanlann içinde bulunduğu
yoksulluk durumu şu çarpıcı ör-
neklerle verildi:
J Saha çahşmalan suasında,
birçok aile kriz nedeniyle çocuk-
lannı ekim ayında okula gönde-
remeyeceklerini söylediler.
J Kırsal alanda, aileler çocuk-
lannıngiysi ihtiyaçlannı karşıla-
makta zorlandıklannı dile getir-
diler. Hatta. bazılan giysi yoklu-
ğu nedeniyle çocuklannı evde
tutmak zorunda kaldıklannı vur-
guladılar.
4 Büyük kentlerde, çocuklar
kayıtdışı sektörlerde çalışıyorlar.
J Pek çok yoksul aile, taze
meyve, sebze ve çay tüketimini
azalttıklannı ifade etti.
^Ortaseviyedebireğitime sa-
hip olanlar da krizden etkilendi.
Bu kişiler hâlâ açlık seviyesinin
üstünde, ama daha düşük bir eği-
tim seviyesine sahip olanlann du-
rumu için aynı şey söylenemez.
Uygulanan politikalar sonucu
insanlann içine düştüğü yoksul-
luğu net bir biçimde ortaya ko-
yan raporda, tüm bu olumsuz-
lukları hükümetin yapısal re-
form paketiyle aşacağı ileri sü-
rüldü. Paketle yoksulluk ve iş ka-
yıplannın en aza ineceği savu-
nulan raporda, Haziran 2001 ta-
rihinde kabul edilen ek bütçede,
sağlık, eğitim ve sosyal koruma-
yı içeren alanlara yeterli pay ay-
nldığı da savlandı. Hükümetin
sosyal önceliklere dayalı harca-
malara "yeterli kavTiak'' aktarma
konusunda kararlı bir politika iz-
lediği belirtilen raporda, mevcut
sosyal güvencelerin kayıtdışı ça-
hşanlann çokluğu nedeniyle ye-
terli olamadığı belirtildi.
Başbakam aldaıııa operasyonu
• Baftarafı 1. Sayfada
tekârhk" bundan böyle
yalnız idari sorumluluğu
içeren bir "hata" olarak
değerlendirilecek. Cezai
yaptınm gerektiren bir suç
olmaktan çıkacak. Hukuk-
çular arasında da tepki ya-
ratan yeni yasa AB norm-
lanna aykın bir gelişme
olarak değerlendiriliyor.
Muhalefet saflanndan
gelen "utanın, utanın!"
bağnşmalan arasında gün-
deme sokulan ve apar to-
par dün meclisten geçen
yasanın işadamı başbakan
Berlusconi'yi, mahkeme-
ye intikal eden yolsuzluk
davalanndan kurtarması
bekleniyor.
Tatil öncesinde günde-
me düşen bu son bomba
karşı sında eski başbakan
Massimo D'Alema; "(Ber-
lusconi'yi) Aklama ama-
cıyla yapüan bir ceza yasa-
sı manipülasyonu ile karşı
karşıyayız. Akülara seza
bir 'devlet anlayışı' bu.
Durum son derecede kaygı
verici'' dedi.
Muhalefet bloku içinde
yer alan bazı milletvekille-
ri "İtalyan usulü aklama
operasyonunu", "demok-
rasi için kara sayfa" olarak
değerlendirdi. "Zeytin
Ağacı" ittifakından bir
grup milletvekili ise "akla-
ma operasyonu" üzerinde
hazırladıklan "ortak met-
ni" mecliste tek tek söz
alarak, kendilerine tanınan
birer dakikalık görüş süre-
sinde tekrar tekrar bıkıp
usanmadan yinelediler:
"Berlusconi başkanhgın-
daki hükümetin gündeme
getirdiği yasa halen devam
etmekte olan ve başbakam
doğrudanflgilendiren(şir-
kethesaplannda sahtekâr-
lık)davalannıderhaldüşü-
recektir. Söz konusu yasa-
nın. Berlusconi'nin şahsi
hukuk müşaviri ve meclis
adalet komisyonunun'For-
za Italıa' partisine mensup
başkanı tarafindan öneril-
rnişohnasıdikkat çekicidir.
İtalyan kamuovunun bilgi-
sine arz olunur~" şeklınde
özetlenebilecek ortak dek-
larasyon, alt meclis ve se-
natoda "muttak çoğunlu-
ğa" sahip iktidar partileri-
nin Berlusconi'yi aklama
operasyonunu engelleye-
medi.
Görevi devraldığı 13
Haziran'da medya patron-
luğu ile başbakanlık ara-
sında başgösteren "çıkar
caüşmasuu" -tatil öncesi-
halletmeyi vaat eden Ber-
lusconi hükümetinin yü-
rürlüğe soktuğu icraat de-
mokrat çevreler arasında
İtalya'da 3 güvenlik mensubu görevden alındı
Fatura polis şeflerine
ROM,VBERLİ.N(AA)-ttalyan bası-
nı, 3 üst düzey güvenlik görevlisinin,
G-8 zirvesi sırasmdaki olaylarda hata-
h oîdukian gerekçesiyle görevîerine
son verilmesiyle ilgili olarak "Küçük
bahkiar gitti" yorumunu yaptı.
Cenova Emniyet Müdürü Francesco
CoBKd, Anti-terorizm Şube Müdürü
ArnaktoLaBarberave Emniyet Genel
Müdür Yardımcısı Ansonio Andreas-
si'nin, Içişleri Bakanı Cbadk» Scajota
tarafindan önceki akşam görevlerinden
alınması, başında, 'Cenova temizJiğj'.
'G-8'de polis depremf. 'Scajola, poösi
temizüyor*, 'G-8'i pofis ödüyor, sokak
serserikri değil' başhklanyla yansıtıl-
dı. Görevine son verilen polislerden La
Barbera, verdiği demeçlerde, "Eğer
devletrçtagerekiyorsa bunu kabul edi-
yonun" derken İçişleri Bakanlıgı'nın
kararına açıklama isteyen Colucci,
"adaktsJztik" yorumunda bulundu.
şok yaratan "aklama ope-
rasyonu" ile sınırlı değil.
Italya'nın savaş sonrası en
sağ hükümeti olarak adlan-
dınlan "Özgürlükler Evi"
bir buçuk aylık icraatı için-
de bağış ve miras vergile-
rini de kaldırdı. Dünyanm
sayılı zenginleri arasında
yer alan Silvio Berlusconi,
devreye soktuğu bu yeni
yasalar sayesinde serveti-
ni kuruş vergi vermeden
çocuklanna devredebile-
cek. "Şirket dwlet" vaat-
leriyle işbaşma gelen "Öz-
gürlükler Evi" hükümeti
bu arada ttalya'da güçlü
geleneği olan kooperatif-
lere de darbe indirmeyi ih-
mal etmedi.
Muhalefet güçlerinin
"siyasi intikam" olarak ta-
nımladığı yeni kooperatif-
çılik düzenlemesi; koope-
ratiflere tanınan vergi indi-
rimi kolaylıklannı bundan
böyle yürürlükten kaldın-
yor. Yeni şirketler kanunu
kapsamında getirilen dü-
zenlemeler koopetatiflerin
-"serbest rekabete aykm"
bulunan- vergi indirimi
kolaylıklannı buduyor.
G Ü N D E M MUSTAFA BALBAY
• Baştarafı 1. Sayfada
Azerbaycan 90 yılda üçüncü kez alfabe değiş-
tiriyor. 1918'de Resulzade Arap alfabesinden La-
tin'e geçmişti. Çok sürmeyen bu dönemin ardın-
dan Sovyetler Birliği ile birlikte Kiril yerieşti. 199O'lı
yıllarda da yeniden usul usul Latin alfabesine dö-
nüş başladı. 1 Ağustos 2001 'den itibarense artık
resmen Latin alfabesi benimsendi.
Azerbaycan Türkçesinin başına gelen, bir bakı-
ma 11 milyon kilometrekarelik alanda 300 milyon
kişinin konuştuğu Türkçelerin de özetini oluşturu-
yor.
1300 yılhk bir geçmişe sahip Türkçemizin bir
özelliği de şu:
En çok alfabeyle yazılan dil.
Bulunduğu coğrafyalara göre tam 13 atfabeyie
tanıştı:
Köktürk, Soğd, Uygur, Mani, Brahmi, Tibet, Sür-
yani, Arap, Ermeni, Grek, ibrani, Latin, Kiril.
Bugün de Türkçenin üç alfabesi var:
Latin, Kiril, Arap...
Çin'deki Uygur Türkleri, Arap alfabesini kullanı-
yorlar. Rusya içindeki Türkler de Kiril'de. Orta As-
ya ülkeleri ise adım adım Latin alfabesine geçiyor.
Türkiye ile Azerbaycan arasında kurulan bu "al-
fabe birliği" belki de kardeşlik bağlarının kültürte
örüleceği en önemli adımlardan biri. Bundan böy-
le, Azerbaycan'da basılan bir kitap, gazete Türki-
ye'de de okunabilecek, Türkiye'dekiler de aynı şe-
kilde Azerbaycan'da zemin bulacak. Yüzyılın ba-
şında ilk Türkçe operayı yazan Azerilerin bizim kül-
türümüze katacaklan da var.
Azericeye bir selam verelim... Azeriler insan ya-
şamının her dilimine ayrı ad veriyoriar. 1998'de Ba-
kû'da sohbet ettiğim bir Azerinin ağzından akta-
ralım:
İnsan doğar, biryaşını bitirene kadar 'çocuk' de-
nir.
Iki yaşında ona 'çağa' denir.
Üç-dört yaşına varanda 'körpe' denir.
Sonrasında 15 yaşına kadar 'uşak' denir.
15'inden 18'ine kadar 'yeni yetme' denir.
18-25 arası o 'yiğittır.
25-30 yaşında 'cevanoğlan 'dır.
30'unu geçende artık 'kişi'dir.
40 civan 'orta yaş 'tır.
Sonra 'aksakai' olur. 70'i bulunca 'müdrik'tir.
100 yaşını bulana da 'pirani koca' denir.
Iran'la iki durum
Azerbaycan Latin alfabesine sadece Türkiye ile
birlik için değil, yönünü çevirdiği dünya ile bağla-
rını güçlendirmek için de geçti. Azerbaycan'ın 7
milyon nüfusuna karşılık, Iran sınırian içinde kalan
ve Güney Azerbaycan olarak adlandınlan bölge-
de en az 30 milyon Azerinin yaşadığı biliniyor.
Bu gelişmeler doğal olarak Iran'ı rahatsız ediyor.
Azerbaycan'la Iran arasında zaman zaman soru-
na da dönüşebilecek ıki temel durum var:
1- Hazar'ın statüsü.
2- Iran'daki Azeriler.
Azerbaycan ve Kazakistan, "Hazarden/zd/r"di-
yor. Rusya ve Iran, "Hayır, göldür" diyor. Hazar'ın
deniz olduğu kabul edilirse, kıyıdaş ülkeler arasın-
da eşit biçimde paylaşılacak, sınıriar olacak. Göl
kabul edilirse, herkesin kıyıdan belli uzaklığa ka-
dar sahası olacak, ortadaki boşluğu gücü ve ola-
nağı olan kullanacak. Son günlerde Tran'la Azer-
baycan bu tartışmadan doğan sorunlar nedeniyle
sürekli notalaşıyor.
Iran'ın endişelerinden biri de ülkesindeki Azeri-
lerin ulusal uyanışının artması. Ermenistan'la iyi
ilişkilere girmesinin başlıca nedeni de, Azerbay-
can'ın yönünün Iran dışındaki ülkelere dönük ol-
masını sağlamak.
Yazıyı Azerice bitirelim. Azeriler, bir kişiye yaşını
şöyle soruyorlar:
- Kaç bahar karşıladınız?
[email protected]
YAŞ kararları
bugün açıklanacak
ANKARA(Cumhuri-
>
ı
etBürosu)-Yüksek As-
ken Şûra (YAŞ) toplan-
tılan dün sona erdi. Top-
lantının dünkü bölü-
münde emekliye aynla-
cak. terfi edecek veya
görev süreleri uzatılacak
albaylann durumu görü-
şüldü. Biri denizci diğe-
ri karacı olan iki kadın
albay terfi edeme-
di.YAŞ kararlan bugün
Cumhurbaşkanı Ahmet
Necdet Sezer'in onayın-
dan sonra kamuoyuna
açıklanacak.
YAŞ'ın ağustos ola-
ğan toplantısı dün sona
erdi. Toplantılann son
gününde. Türk Silahlı
Kuvvetleri'nde (TSK)
terfi sırası gelen albayla-
nn durumu görüşüldü.
Toplantıda, tuğgeneral-
liğe terfi edecek. emek-
liye aynlacak ve görev
süresi uzatılacak albay-
lar belirlendi.
Başbakan BülentEce-
vit'in de katıldığı
YAŞ'm ilk gününde Or-
general Ergjn Celasin ve
Oramiral İlhamiErdil'in
emekli olması nedeniy-
le Hava ve Deniz Kuv-
vetleri komutanlıklanna
yapılacak atamalar gö-
rüşüldü. Emekliye ayn-
lan Celasin'in yerine
Milli Güvenlik Kurulu
Genel Sekreteri Orgene-
ral Cumhur Asparuk.
Erdil'in yerine de Do-
nanma Komutanı Ora-
miral Bülent Alpka-
ya'nın atanması kesinlik
kazandı. İlk günkü top-
lantıda irticai ve bölücü
faaliyetlere katıldığı tes-
pit edilen personelin T-
SK ile ilişkilerinin kesil-
mesi konusu da değer-
lendirildi.
Toplantının ikinci gü-
nünde ise diğer general
rütbesindeki komutanla-
nn durumu ele alındı.
Toplantının önceki gün-
kü bölümünde Kara
Kuvvetleri'nde görevli
tümgenerallerden Atüia
Işık. Ergin Saygun, Ha-
san Iğsız. Hayrettin
Uzun ve Zafer Ozkan'm
korgeneralliğe terfi etti-
ği öğrenildi.
1. Ordu Komutanlı-
ğı'na Orgeneral Çetin
Doğan'ın, ikinci Ordu
Komutanlığı'na Orge-
neral Edip Başer'in,
Üçüncü Ordu Komutan-
lığı'na Orgeneral Tamer
Akbaş'ın, Ege Ordu Ko-
mutanhğı'na Orgeneral
Şener Enıygur'un,
MGK Genel Sekreterli-
ği'ne Orgeneral Tuncer
Kıhnç'ın, Kara Kuvvet-
leri İComutanhğı Kur-
may Başkanlığı'na Or-
general HurşitTolon'un,
NATO Güneydoğu Müt-
tefik Kara Kuvvetleri
Komutanlığı'na da Ok-
tar Ataman'ın atanabi-
leceği belirtildi.
Toplantılann son gü-
nü olan dün Jandarma
Genel Komutanı Orge-
neral Aytaç Yabnan, şû-
ra üyelerine yemek ver-
di. Toplantısmı öğleden
sonra da sürdüren YAŞ
üyeleri akşam saat
19.30'daSezer'iziyaret
etti. Sezer, YAŞ üyeleri
onuruna saat 20.00'de
başına kapalı bir yemek
verdi. YAŞ'ta alınan ka-
rarlar, bugün sabah saat-
lerinde kamuoyuna
açıklanacak.