Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
-4 AĞUSTOS 2001 CUMARTESİ CUMHURİYET SAYFA
HABERLER
Afrikaekonomisi
yaşatıhyor
• İZMİR (Cumhuriyet
Ege Bürosu) -
Çeşitli ziyaretler
gerçekleştırmek amacıyla
dün tzmir'e gelen CHP
Genel Başkanı Deniz
Baykal. TARİŞ başkanlan
ve üretici temsilcileriyle
görüştü. Baykal, okyanus
ötesinden yönetilen
Türkiye'nin her geçen gûn
daha da yoksullaştığmı ve
ülkede Afh'ka
ekonomisıne dönüştürücü
poütikalann uygulandığını
söyledi.
Köşk'erekor
başvıru
• ANKARA
(Cumhuriyet Bürosu) -
Cumhurbaşkanı Ahmet
Necdet Sezer'in göreve
başladığı l6Mayıs2000
ilel Ağustos200l
tarihleri arasında Çankaya
ICöşkü'ne 88 bin 663 adet
başvuru yapıldı. Yalman,
Sezer'in göreve başladığı
tarihten bu yana geçen 442
günde kişisel isteklerle
ilgili 40 bin 409, kurumsal
işlemlere yönelik de 48
bin 254 başvuru
yapıldığını söyledi.
YavuzNun
Okçuoğkı öMü
• ANKARA (AA)-
Yargıtay 11. Hukuk
Dairesi Onursal Başkanı
Doç. Dr. Yavuz Nuri
Okçuoğlu vefat etti.
Okçuoğlu için 6 Ağustos
Pazartesi günü Yargıtay'da
tören düzenlenecek.
Okçuoğlu'nun cenazesi,
Kocatepe Camii'nde
kıhnacak öğle namazının
ardından Cebecı Asn
Mezarlığf nda toprağa
verilecek.
Erbakan'dan
AİHM'yetepki
• ALTINOLLK(AA)-
Tatilini Balıkesir'in
Edremit ilçesine bağlı
Altınoluk beldesmde
geçiren kapatılan Refah
Partisi'nin eski genel
Başkanı Necmettin
Erbakan. gazetecilere
yaptığı açıklamada,
AlHM'nin RP ile ilgili
karan için Ingiliz,
Avusturya ve Güney
Kıbnslı hâkimlerin 'böyle
karar olmaz' yorumu
getirdiklerinı savundu.
Erbakan, "Avrupa Insan
Haklan Mahkemesi ilk
kez böyle bir yanılgı
içine düşüyor olabilir, en
kısa zamanda düzeltileceği
muhakkaktır"' dedi.
PişkinsüTe
destek
• İstanbul Haber Servisi -
Istanbul Barosu Insan
Haklan Merkezi, Sema
Pişkinsüt'e destek vererek,
TBMM lnsan Haklannı
Inceleme Komisyonu
tarafından son ikı yılda
yapılan çalışmalarda insan
haklan sorunlannın ortaya
konulduğunu behrttı.
Açıklamada, başta Adalet
Bakanı olmak üzere tüm
savcı ve hâkimler.
işkencenin önlenmesi için
ortak hareket etmeye
çağnldı.
DYPHçe
yönetîctsi kayv
• ANTALYA (AA) - DYP
Antalya Merkez llçe
Başkan Yardımcısı Osman
Kılınç'ın, 31 Temmuz Salı
gününden bu yana kayıp
olduğu bildirildi.
Kılınç'ın. Rusya'da
işadamı olan bacanağı
Mustafa Dikyar ile
görüştükten sonra
kaybolduğu belirtildi.
Pekinördeği çıftliği olan
Kılınç'ın BMW marka
otomobili de Konya'nın
Karapınar ilçesinde birkaç
gün önce yanmış olarak
bulundu.
289 günü geride bırakan ölüm orucunda 30'ımcu kayıp Kandıra'dan geldi
Ftipindebir acı dahatZMİT/ELAZIĞ(Cumhu-
riyet) - Kandıra F Tipi Ceza-
evi'nden bir süre önce Izmit
Devlet Hastanesi'ne sevk edi-
len ölüm orucu eylemcisi Mu-
harremHoroz eyleminin236.
gününde saat 07.30 sıralannda
yaşamını yitirdi. Böylelikle
289. günü geride bırakan ölüm
orucu eyleminde yaşamını yi-
tirenlerin sayısı 30'u buldu.
Açlık grevi ve ölüm oruçlan-
nın sürdüğü F tipi cezaevlerin-
de kalan 7 mahkûm da bu ce-
zaevlerinde yaşadıklannı An-
• 12 gün önce fenalaştığı için Kandıra F Tipi Cezaevi'nden Izmit Devlet
Hastanesi'ne kaldınlan Muharrem Horoz yaşamını yitirdi. Horoz. 1999 yılında
Çankın valisine yapılan bombalı saldın olayı nedeniyle yargılanıyordu.
kara'da anlattı. Mahkûmlar, 1999 yılı Temmuz ayında gö- gün önce Izmit Devlet Hasta-
Cumhuriyet, Radikal ve Ev-
rensel gazetelerinincezaevine
sokulmadığını bildirdiler.
Dün yaşamını yitiren 1967
Sıvas doğumlu ve Trakya Üni-
versitesi Makine Mühendisli-
ği bölümü mezunu Horoz,
Uşak Valisi Ayhan Çevik'e,
Çankın'da yapılan bombalı
saldın olayıyla ilgili olarak
zaltına alındı. Ümraniye Ce-
zaevi'ne konulan Horoz, idam
istemiyle yargılanıyordu. 10
Aralık 2000'de ölüm orucu ey-
lemine başlayan Horoz. "Ha-
yata Dönüş" operasyonu sıra-
sında da Ümraniye Ceza-
evi'ndeydi. Operasyonun ar-
dından Kandıra F Tipi Ceza-
evi'ne sevk edilen Horoz. 12
nesi'ne kaldırıldı. Horoz'un
tahliye edilmesi yönünde Ad-
li Tıp raporu bulunmasına kar-
şın Ankara 1 No' lu DGM, i-
dam istemiyle yargılandığı ge-
rekçesiyle tahliye etmedi. Ho-
roz'un lstanbul'da toprağa ve-
rileceği öğrenildi.
Öte yandan. İHD'de düzen-
lenen basın toplantısında, An-
kara'daki hastanelerden tahli-
ye edilen 7 mahkûm. F tipi ce-
zaevlerinde uygulanan 'tecrit'
bitmedikçe eylemlerini sürdü-
receklerini söylediler.
Gazeteyasağı
Tahliye edilen mahkûmlar-
dan Asiye Güden. F tipi ceza-
evlerinde tecrit ve izolasyonun
sürdüğünü belirterek cezaev-
lerine Cumhuriyet, Radikal ve
Evrensel gazetelerinin sokul-
madığını ve mektup yasağı ol-
duğunu söyledi.
Aileler endişe ettiklerini söyledi
Sevklerde
mahkûmlar
dövülüyorİstanbul Haber Servisi - F tipi cezaevlerine yapılan
nakiller sırasında tutuklu ve hükümlülerin "onur
kmcı" uygulamalara maruz kaldıklan belirtildi.
lnsan Haklan Derneği (İHD) İstanbul Şube
Baskanı Avukat Eren Keskin. kendisi ve 6
demokratik kitle örgütü yöneticisi hakkında açılan
davayı anımsatarak 32 kişinin yaşamını yitirdiği
"Hayata Dönüş" operasyonuyla ilgili dava
açılmamasını eleştirdi. lnsan Haklan Derneği
Cezaevi Komisyonu Üyesi Ümit Efe dün derneğin
Beyoğlu'ndaki binasında F tipi cezaevlerine
sevklerde yaşanan hak ihlalleriyle ilgili bir
açıklama yaptı. Tutuklu ailelerinin de katıldığı
açıklamada Efe, açıklamayı ölüm orucu eyleminde
dün sabah yaşamını yitiren Muharrem Horoz'un
anısına yapacaklannı belirtti. F tipi cezaevlerine
usulsüz sevklerin sürdüğünü kaydeden Efe,
devletin tepkisiz tavnnın da sürdüğünü ifade etti. F
tipi cezaevlerinin gerçek yüzünün sevkler sırasında
ortaya çıktığını söyleyen
Efe, Kandıra ve Bolu F
tipi cezaevlerine yapılan
nakiller sırasında yaşanan
hak ihlalleriyle ilgili
örnekler de verdi. Tahliye
olan ve şu anda 1Ü Tıp
Fakültesi Hastanesi'nde
tedavi gören Erdal Kudiş
adlı tutuklunun Kandıra F
Tipi'ne nakli sırasında
yaşadığı olaylan anlatan
Efe. ölüm orucunda olan
Kudiş'in cezaevine
getirildikten sonra "arama
odası^nda çınlçıplak
soyularak arandığmı
belirtti. Uygulamayı
"onur knTcT olduğu için
reddeden Kudiş' in tekme tokat dövüldüğünü
anlatan Efe, tutuklunun fotoğraf çekimi ve parmak
izi alınmasmın ardmdan ikinci bir arama odasma
alındığını anlattı. Efe, bu odada da
darp edilerek çınlçıplak soyundurulan Kudiş'in
saçlannın da tıraş edildiğini kaydetti.
Efe, daha sonra hücreye konulan Kudiş'i 4-5 saat
sonra doktorun ziyaret ettiğini ve tutuklunun
hastaneye sevk edildiğini de sözlerine ekledi. Ölüm
orucunda olan tutuklulara büyük şiddet
uygulandığını söyleyen Efe. bunun öldürmeye
yönelik bir saldırı olarak algılanabileceğini ifade
etti. Efe, sevkler nedeniyle ailelerin
çocuklanndan haber alamamasını ve tutuklulara Bl
vitamini verilmemesini de eleştirdi.
Tutuklu annesi Hamiyet Baykal da çocuklanna her
şeyin zorla yaptınldığını belirterek
"Çocuklanmızm başuıa bir şey gelirse bundan
devlet sorumludur" dedi.
• ÎHD Cezaevi
I Komisyonu üyesi
\ Ûmit Efe, F tipi
cezaevlerine
sevklerde onur kırıcı
davranışlar
yaşandığını söyledi.
Tutuklu ve
hükümlülerin
dövüldüğünü
söyleyen Efe,
yetkilileri sorunlarla
ügilenmeye çağırdı.
ÇİZMEDEN YUKARI MUSA KART
m.kart(« superonline.com.tr
BAZIMADDELERÎN İPTALİ ÎÇtN ANA\ASA MAHKEMESt'NE BAŞVURDU
Sezer Hazine sabşnıa karşı
ANKARA (Cumhuriyet Bü-
rosu) - Cumhurbaşkanı Ahmet
Necdet Sezer, Hazine'ye ait ta-
şınmaz mallann satışı ve Tekno-
loji Geliştirme Bölgeleri Yasa-
sı'nın bazı maddelerinin iptali ve
yürürlüğün durdurul-
ması istemiyle 30 Tem-
muz'da Anayasa Mah-
kemesi'ne başvurdu.
Cumhurbaşkanlığı
Sözcüsü Metin Yal-
maa dün düzenlediği
basın toplantısında Se-
zer'in onayma sunulan
yasalarla ilgili işlemleri
hakkında bilgi verdi. Bu-
na göre; Sezer'in kısmi
onayladığı Teknoloji Ge-
liştirme Bölgeleri Yasası Resmi
Gazete'de 6 Temmuz'da yayım-
lanarak yürürlüğe girdi. Ancak
Sezer, yasanın arazi kullanımı,
yapı ve tesislerin projelendiril-
mesi, inşası ve kullanımı ile il-
gili ruhsat ve izinlerin özel hu-
kuk tüzelkişisi olan yönetici şir-
ket tarafından verileceğine ve
denetleneceğine ilişkin kuralı ile
yine yönetici şirketin kamu ya-
ran gerekçesi ile adına kamulaş-
tırma yapabileceğini öngören
düzenlemesinin iptali ve yürür-
lüğünün durdurulması istemiyle
30 Temmuz'da Anayasa Mahke-
mesi'nde dava açtı.
Sezer, 18 Temmuz'da Resmi
Gazete'de yayımlanarak yürür-
lüğe giren Hazineye Ait Taşın-
maz Mallann Değerlendirilme-
si Yasası'nın, orman smırlan dı-
şına çıkarılan yerlerin orman
köylüleri dışındaki kişilere de
satılmasını olanaklı kı-
lan kuralının iptali ve
yürürlüğünün durdurul-
ması için de 30 Tem-
muz'da Anayasa Mah-
kemesi'ne başvuruda
bulundu.
Anayasanın 170.
maddesi, orman sınırla-
n dışına çıkanlan yer-
lerin, orman içi köy hal-
kının yararlanmasma tah-
edilmesini öngörüyor. Bu
alanlann onnan köylüsü dışın-
daki kişilere satılmasını olanak-
lı kılan çeşitli yasal düzenleme-
ler bugüne dek Anayasa Mahke-
mesi'nce "anayasaya aykınkk'"
nedeniyle iki kez ıptal edildi.
1IRMIKI AYDIN ENGtN aengin(a doruk.net.tr
yıneBaşlıktan belli,
ANAP'tan söz edeceğiz.
Hayır, bugün büyük kongre-
si başlayacağı için filan değil.
Bu kongrenin, ANAP'ta bir
değişim başlatacağına inandı-
ğımız için filan da değil.
Bu partinin 20 yıla ve sona
yaklaşan ömrü ile yine Türki-
ye'nin 20 yıla ve sonuna yakla-
şan bir dönemi arasında derin
paralellikler olduğu için
ANAP'tan söz edeceğiz.
Kimilerimiz için ANAP kök-
süz, yeniyetme, derleme bir
parti. Ama ANAP'ın kurulduğu
yıllarda doğanların bugün 20
yaşına vardıklannı ve artık seç-
men yurttaşlar arasına katıldık-
lannı da göz ardı edemeyiz.
Bizim için yeniyetme, kök-
süz, geleneksiz ANAP, o ço-
cuklar için yaşamlannın tümü-
nü kucaklayan siyasal oluşum-
lardan biri. Onlar gözlerini, 12
Eylül'ün zehiıii toprağında dün-
yaya açtılar ve bebeklikleri, ço-
cukluklan ve gençlikleri Öza-
lizm'\r\ beliriediği koşullarda
geçti.
O çocuklar, para ile ilişkileri
"babadan alınan harçlık" aşa-
masını geride bıraktığında, he-
Yamalı Bohça'dan Yama'ya
saplannı dolar ve mark üstün-
den yapmaya başladılar ve bu-
nu ekonomikyaşamın doğal bir
gereği sanıp yadırgamadan uy-
guladılar, uyguluyorlar.
Repo, faiz, overnight faiz,
Hazine bonosu, dolar-mark
paritesi gibi terimleri çok ve sık
duydular. Işgücü, emeğin üret-
kenliği, üretim maliyeti, değer,
artı-değer, sanayi sermayesi
gibi terim ve kavramlan ise ya
hiç duymadılar, duydularsa bi-
le önemsemediler. Bunu sağla-
yacak bilgi donanımlan yoktu
ve yok.
Ekonomide Özalizmin ege-
menliğinin, siyasette ANAP gi-
bi bir partinin varlığının bu ülke-
nin kaderi olmadığını, olama-
yacağını onlara anlatmak çok
zordu. Özalizmi de, ANAP gibi
bir partinin siyasal arenada var
olmasını datıptg güneşin doğu-
dan doğup batıdan batması ya
da yağmur y ağıncatoprağın ıs-
lanması gibi doğal saydılar,
sandılar.
Ama artık Özalizm sonuna
geldi. Türkiye'yi dibe vurdurdu.
Bir ülke yönetim felsefesi, eko-
nomiye yön veren bir model
olaraktükendi. Bunu Türkiye'yi
de tüketerek yaptı. Kendi tari-
hin çöplüğüne giderken geride
çöplükten beter bir ülke bırak-
manın uğursuz ünüyle anıla-
cak.
Aynı kaderi ANAP'ın da pay-
laşmamaşı olanaksız.
Hayır, Özal'ın kurduğu bir
parti otduğu için değil. Ozaliz-
min, Özal'dan sonraki elebaşı-
lannın buluştuğu bir siyasal ku-
ruluş olduğu için de değil.
ANAP'ın toplumsal, siyasal
temeli çürüdü; varlık nedeni tü-
kendi.
•••
Yukarıda yazdıklarımız kof
bir iyimserlik, Türkiye'nin gele-
ceğine ilişkin umut saçan de-
• ğeriendirmelerin ürünü değil.
Hiç değil.
Sadece Özalizmin doğasın-
da var olan ve ANAP'ın siyasal
misyonunu oluşturan ü'retme-
den tüketmek; ürettiğinden da-
ha çoğunu tüketmekten çekin-
memek ve utanmamak: çılgın-
ca bir iç ve dış borç sarmalın-
da tırmanmayı marifet saymak
gibi yöntem ve ilkelerle adım
atılamaz hale gelindi.
Yüksek faizle borçlan; bor-
cunu ödemek için daha yük-
sek faizle yeniden borçlan; ye-
ni borç için daha daha yüksek
faizle yine borçlan...
Biten işte bu.
IMF'nin artık niyet mektupla-
rıylafilanyetinmeyip bizzat di-
reksiyona geçmesi, neyin, ne
zaman ve nasıl yapılacağını
(Telekom yönetimiyle ilgili çe-
kişmeyi anımsayın) ayrıntılany-
la buyurması yeni bir dönemin
habercisi, göstergesi.
Türkiye, küreselleşme süreç-
lerinde vazgeçilmeyen bir ülke.
Ama bu haliyle küreselleşen
kapitalizmin çürük dişi. Kasım-
şubat krizleri diş ağrısının da-
yanılmaz hale geldiği, biriken
cerahatın patladığı dönüm
noktaları.
Uluslarötesi sermayenin bu
kadar çürümüş bir dişe göz
yummaya niyeti yok.
Eh, dişi o hale getiren kadro-
lara da yaşam hakkı yok.
•••
Nedir ANAP?
Kuruluşunda dört eğilimi bir
araya getiren özgün bir oluşum
diye sunuldu. Bizcileyin "ya-
malı bohça " diye dalga geçen-
ler kınandı, değişimi anlayama-
yan tutucular olarak damgalan-
dı.
Sonra bohça dağılmaya
başladı. Demirel in DYP'si, Er-
dal Inönü'nün SHP'si, Tür-
keş'in (şimdi Bahçeli'nin)
MHP'si. Erbakan ın Refah'ı
bohçayı bohça kılan parçala-
nn kopmasıydı.
Yani yamalı bohça parçalan-
dı. Geriye sadece önemsiz bir
"yama" kaldr. Bugünkü
ANAP!..
• • •
Biliyorum, bugün başlaya-
cak kongrede cenaze namazı
filan kılınmayacak.
iyi ki de kılınmayacak.
Düşünsenize, cenaze nama-
zındasaf tutaydık, imam "Mer-
humu nasıl bilirdiniz" diye sor-
duğunda ne yanıt verecektik?
Adet yerini bulsun diye "İyi
bilirdiiiik" desek, çarpılmaz
mıydık?
POLİTtKA GÜ1NLÜĞÜ
HtKMET ÇETİNKAYA
Tunceli...
Davul ve zurna eşliğinde halk halay çekiyor, sır-
ma bıyıklı Uzun Mehmet arkadaşlarıyla birlikte
'Dersim' oyunları oynuyordu...
Arkadaşımız Miyase llknurTunceli'den döndü,
orada yaşananları Cumhuriyet okurian için yazdı...
Miyase llknur'a sordum:
"Neler oldu Tunceli'de yazdıklannın dışında?"
ilknur, "Gazi olaylannın benzeri yaşanabilirdi"
deyip ekledi:
"Ne yazık ki, Tunceli şenlikleri bazı kışkırtıcılann
halka baskı yapmasıyla başladı. Ancak, sağduyu-
lu Tuncelililer buna fırsat vermedı..."
"Olaylar nasıl başladı anlatır mısın?"
İlknur:
"Olaylar festival programı hazırlanışı sırasında
başladı. Festival komitesiyle vali arasında görüş
anlaşmazlığı ortaya çıktı. Komite kendi istediği sa-
natçılann festivale getirilmesini istiyordu. Vali de
sakıncalı bulduğu sanatçılann gelmesini istemi-
yordu..."
"Kımdi bu sanatçılar?"
İlknur.
"Koma Amed, Ozan Rençber, Grup Zelemele
ile bir tıyatro grubu..."
"Bildiğim kadanyla bunlann bir kısmı geldi..."
İlknur:
"Ozan Rençber ile Zelemele geldi. Ancak vali-
nin din ve inanç konulu panel ile Munzur Vadi-
si'nde çevre sorunu paneline bazı isimlerı çağır-
ması tedirginlik uyandırdı. Sonuçta bunlar aşıldı.
Festıvalin ilk günü valiliğin astırdtğı pankartlar te-
dirginlik yarattı. Özellikle Başbakan Yardımcısı ve
MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli'ye teşekkür
pankartı tepkilere neden oldu. Tepki nedeniyle
pankart kaldınldı. Pankartın asılı durduğu, MHP
bayraklan, Bahçeli posteriehyle donatıldığı özel-
likle 15-20 yaş arasında gençler tarafından yayı-
lınca olaylar başladı. Bir de Vali Mustafa Erkal'ın
festivali iptal ettiğı söylenince iş çığrından çıktı..."
• • •
Miyase ilknur, Tunceli halkını şöyle anlatıyor:
"Tunceli halkı Cumhuriyet devrimlehne inan-
mış, laik, demokratik hukuk devletini savunan, sol
düşünceye gönül vermiş, onca baskıya karşın
bundan ödün vermemiştir. O gün dışandan gelen
kışkırtıcılar kent meydanında toplanıp stada doğ-
ru yürümüşlerdir. Sağduyulu Tunceli halkı böyle bir
yürüyüşü desteklememiştir."
"İç Güvenlik Komutanı Tümgeneral Dursun
Bak'/n makam otosunun tahrip edilmesini gördü-
nüzmü?"
İlknur:
"Evet gördüm. Korkunç bir olaydı. Tuncelililer
bundan çok rahatsız oldu. Dursun Paşa, iki yıldır
Tunceli'de. Halkla diyalog kuran, onlan incitme-
yen, inançlanna ve düşüncelerine saygı gösreren
bir asker. Tuncelililerin Dursun Paşası."
"Olaylann başlamasının ana nedenini aktanr mı-
sın?"
İlknur
"Tunceli'de banş ortamından birilerinin rahatsız
olduğunu düşünüyorum. Ben orada dört gün kal-
dım. Dışandan gelenler Tunceli'dek/ banş ve kar-
deşlik ortamından rahatsız oldular. Burada asıl
önemli konu Vali Mustafa Erkal'ın, Tunceli'ye kış-
kırtıcılann geleceğini hesap etmemesiydi. Tanıt-
ma Fonu'ndan 50 milyaryardım alındı diye Dev-
let Bahçeli'ye teşekkür pankartı asılmamalıydı.
Çünkü bu parayı Bahçeli cebinden vermedi..."
"Festıvalin ikinci günü asker ve polis kent mer~
kezinde yürümüş, doğru mu?"
İlknur:
"Evet doğru. Sincan benzeri bir balans ayan
Tunceli'de de yapıldı. Kente giriş ve çıkışlarda iki
yıldır uygulanmayan arama, tarama ve kimlik de-
netimi uygulandı. İki saatlik Munzur Vadisi'ne beş
saatte ulaşılabildi. Uygulama bir gün sonra kaldı-
nldı." •
"Gazi olaylannın bir benzeri Tunceli'de yaşana-
bilirmiydi?"
ilknur:
"Festival düzenleme kurulu, asker, polis ve Tun-
celi halkı sağduyulu davranmasa Gazi'den beter
olurdu..."
• • •
Belediye Başkanı CHP'Iİ Hasan Korkmazdaçı-
kan olaylann fazla büyütülmemesi gerektiğini
söyleyip ekliyor:
"Olaylan dışandan gelenler çıkardı..."
Hem Munzur Festival Kurulu, hem yerel yöneti-
ciler, hem de dışarıdan gelen kışkırtıcılar kendile-
rine şu soruyu yöneltmeli:
"Demokrasi bir yaşam biçimi değil midir?"
Merak ediyorum ne yanıt verecekler!..
Tunceli'de yaşananlardan ders çıkarmak
gerekiyor...
hikmet.cetinkaya(« cumhuriyet.com.tr
Faks numaramız: 0212/ 513 90 98
Macaristan'a F-16 önerisi'
• ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Milli
Savunma Bakanlığı'nın, Macaristan'a. Türk
Hava Kuvvetleri'ne ait 20 adet F-16 C ve 4
adet F-16 D'nin 10 yıl süreyle kiralanmasını
öngören bir öneri sunduğu bildirildi. Milli
Savunma Bakanhğı Genel Sekreterliği'nden
yapılan yazılı açıklamaya göre konu. Milli
Sa\ unma Bakanı Sabahattin
Çakmakoğlu'nun 18 Nisan 2001 tarihinde bu
ülkeye yaptığı ziyaret sırasında gündeme
geldi. Macar yetkililerinin satın almak yerine
kullanılmış savaş uçaklannın kiralanmasına
karar verdikleri, seçim konusunda da sonuç •
aşamasına geldikleri belirtildi.
ErcanVuralhanserbestbipakıldı
• İstanbul Haber Servisi - İstanbul Emniyet
Müdürlüğü Korumalar Şube Müdürlüğü'ne
önceki gün başvurarak koruma isteminde
bulunan ve kaçınldığı iddialanna ilişkin Gasp
Büro Amirliği'nde ifade verdikten sonra
gözaltına alınan eski Milli Savunma
bakanlanndan Ercan Vuralhan, dün sabah
İstanbul Adalet Sarayf na getirildi. lzmir 17.
Asliye Ceza Mahkemesi'nce hakkında •
verilen gıyabi tutuklama karannm
düştüğünün öğrenilmesi üzenne Infaz
Bürosu'nda işlemleri tamamlanan ve
tutuklama karannın düşümü yapılan
Vuralhan, serbest bırakıldı.