Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
4 .«AĞUST0S2O01 CUMARTESİ CUMHURİYET SAYFA
KULTUR kultur(g cumhuriyet.com.tr 15
Sim Tokyürek, La Scala'ya girmeye hak kazanan 12 kişi arasındaki tek Türk sanatçı oldu
Eıı yüksek noktayaulaşüG-AMZE AKDEMİR
Genç sanatçı Sim Tokyürek, 19
Temmuz 2001 tarihinde üçüncü aşa-
ırLası tamamlanan La Scala Operası
sesçmelerinde 12 kişi arasına girerek
L a Scala Akademısi'ne girmeyi ba-
şatrdı.
Tokyürek, çeşitli ülkelerden top-
laxn 200 opera sanatçısının katıldığı,
3 ayn sınavdan oluşan ve soprano
G«na Dimitrova. Leyİa Gencer ve or-
kestra şefi Ricardo Muti tarafından
yapılan elemelerde operaya girmeye
hak kazanan tek Türk oldu.
1971 Ankara doğumlu genç Türk
sanatçı Sim Tokyürek, 1989-1996
yıllannda Ankara Devlet Konserva-
tuan'nda opera eğitimi gördü. Anka-
ra Devlet Opera ve Balesi'nde koro
sanatçısı olarak başlayan Tokyürek.
kısa sürede solist sanatçı olmasının
ardından 1997'de Fransa'nın Toulo-
use şehrinde yapılan uluslararası
opera yanşmasında birincilik ödülü
kazandı.
Aynı yıl TOBAV (Tiyatro Opera
Bale Vakfı) tarafından yılm en başa-
nlı solisti seçilmesi hedefini belirle-
di. Amacı La Scala'ya girmekti...
Italya'nın Milano şehrindeki La
Scala Operası, profesyonel sanatçı
yetiştirmek amacıyla, kendi bünye-
sinde kurduğu akademide, iki yılda
bir dünyanm her köşesinden yeni ye-
tenekleri sınavla eğitim programla-
nna alıyor. Iki yıl süren bu eğitim sı-
rasında sanatçılara operada da sık
sık rol verilerek tecrübelerinin art-
ması sağlanıyor.
'Rüya gibi anlar yaşadun'
- Ankara Devlet Opera ve Bale-
si'nde koro sanatçüığuıdan solist ol-
manıza kadarki sûreci anlanr mısı-
nız?
TOKYÜREK - Koroya ilk girdi-
ğim sıralarda opera, solo söylemek
isteyenleri değerlendirmek amacıy-
la bir dinleti düzenledi. Ben de ka-
tıldım. Ondan sonra bana küçük kü-
çük roller yazmaya başladılar. Ar-
dından bana önemli bir rol verdiler.
Bu aşarhada sanatçı eğer o önemli
rolde başan gösterirse solist olmaya
hak kazanıyor. 'Maskeli Balo' ope-
rasmda Ulrika rolünü üstlendim ve
Cumhurbaşkanı'nın elinden 'Yılın
En Başanlı Kaduı Solisti Ödülü'nü
aldım.
- La Scala Operası'na girme fikri
"pera îtalya'ya
mal olmuş, orada
doğmuş bir sanat. Biz
burada tabii ki bu işe
gönül vermiş, birçok
insan büyük çabalarla,
uğraşlarla bir şeyler
yapmaya çalışıyoruz.
Ama tam anlamıyla
Italyan tekniğiyle
söyleyebilmek için
bu işi onlardan
öğrenmemiz
gerekiyor.
Opera sanatçısının
bir menajeri,
ajansı olur. Tüm
dünyadaki
operalara
gider. Bizde
ise devlet
memuru gibi
çalışılıyor,
özgürlük
kısıtlanıyor.'
nasıl oluştu?
TOKYÜREK-Bu kış Leyla Gen-
cer, Ankara Operası'na üç günlük
bir seminer yapmak için geldiğinde
bu sınava başvurmamı, şansımın
yüksek olduğunu, sesimi çok beğen-
diğini söyledi. Mezzo sopranoyum
-ki, mezzo soprano az bulunur bir
ses-. Soprano dünyada sık olmakla
birlikte koyu renk ses bayanlarda na-
dir rastlanıyor. Jüri üyeleri arasında
Ricardo Mutı. Gena Dimitrova. Ley-
la Gencer'in yanı sıra aralannda za-
manında kariyer yapmış tanınmış
birçok tenor da bulunuyordu. Büyük
bir heyecanla gittim ve 3 aşamalı sı-
navdan başanyla geçtim. La Scala.
opera için ulaşılabilecek en yüksek
nokta.
Finalde en son karan veren Mu-
ti'nin de sesimi ve yorumumu çok
beğendiği söylendi. Çok güzel, rüya
gibi anlar yaşadım. Kurallan olan,
zorlu 9 eser sundum. Yanşma eleme,
yan final ve fınal olmak üzere üç
aşamalıydı. Başvuran 1500 kişiden
200'ü sınava kabul edildi ve sadece
12 kişi okulu kazandı.
- Operaya girmek için koşullar ne-
lerdi?
TOKYÜREK - Konservatuvar
mezunu olmak ya da Avrupa'da sa-
dece bir şan hocasıyla yıllarca çalış-
mış olmak ve hocanın referansı -
Türkiye'de böyle değil-. Bir şart da
adayın profesyonel anlamda işe bi-
raz başlamış olması. Az da olsa tec-
rübe aranıyor. çok öğrenci işi değil.
Bir an önce sahneye hazırlamak is-
tiyorlar. Zaten hemen La Scala Ope-
rası'nda küçük küçük roller veriyor-
lar.
- Nasıl bir hazırhk aşamasından
geçtiniz?
TOKYÜREK - 3 yıldır tatile çık-
mıyorum. Istanbul'da Leyla Gencer
Şan Yarışması'na katıldım ondan
sonra Fransa'da bir uluslararası yanş-
mada birincilik ödülü kazandım. A-
ma Leyla Gencer'in beni bu sınava
davet edişi 2001 kış sezonunda oldu.
- Geleceğe yöneük hedefleriniz, u-
laşmak istediğiniz nokta nedir?
TOKYÜREK - Tabii ki bir opera
sanatçısı için Scala bile insanın kal-
bini hoplatacak bir şey. Şu anda çok
önemli bir şeyi başarmış durumda-
yım ama bu ıkı yıllık süre içindekı
performansım, hocalardan alacağım
notlar çok önemli. O zaman içeri-
sinde olacak. Çahşmama, hırsıma
bakıyor. En iyiye ulaşmayı hedefli-
yorum.
'Opera bir alışveriştir'
- Örnek aldığmız Türk ve yabancı
isimler kimler?
TOKYÜREK - Elbetteki Leyla
Gencer başta olmak üzere, soprano
Gena Dimitrova. Yine hayranlıkla
dinlediğim mezzo sopranolar var.
Fedora Barbireri gibi.
- Türkiye'de opera eğitiminin du-
rumu, eğitim teknikleri anlamında
nasıl değerlendiriyorsunuz?
TOKYÜREK - Opera konusunda
çok zayıfız. Opera Îtalya'ya mal ol-
muş, orada doğmuş bir sanat. Biz
burada tabii ki bu işe gönül vermiş
birçok insan büyük çabalarla, uğraş-
larla bir şeyler yapmaya çalışıyoruz.
Ama ne yaparsak yapalım, tam an-
lamıyla Italyan tekniğiyle söyleye-
bilmek için sanınm bu işi onlardan
öğrenmemiz gerekiyor.
Opera daha önce daha üst düzey-
de kabul görürken yıllar içerisinde
ne yazık kı göz ardı edilir oldu. Ope-
ranın devletin kurumu olması, özel-
leştirilmemesi de bir başka nokta.
Opera sanatçısının bir menajeri,
ajansı olur ve tüm dünyadaki opera-
lara gidip şarkı söyler ama maalesef
bizde, ınsanlar iç içe bir devlet me-
muru gibi aynı maaşla çalışıyorlar.
Özgürlük kısıtlanıyor. Leyla Gen-
cer'in bana dediği gibi; "Opera bir
auşveristir, siz orada kendi kendini-
ze kaldığuuz için fazla ileriye gidemj-
vorsunuz."
Spielberg Venedik'te Altın Aslan için yanşacak
Zeld'Yapay Zekâ9
Kültür Servisi - Steven Spielberg' in merak-
la beklenen filmi 'Yapay Zekâ-AT (Artıfici-
al Intelligence) ABD'de ve Japonya'da göste-
rime girdikten sonra, Kuzey Amerika'da bi-
rinci sıraya oturarak ılk günlerinde izlenme re-
korlan kırdı. Venedik Film Festivalı'nde 'Al-
ün Aslan
5
için yanşacak olan filmde, 'Alüncı
His' ile Oscar'a aday olan 13 yaşındaki oyun-
cu Haky Joel Osment, David rolüyle çarpıcı
bir performans sergiliyor.
Osment başrolü, insanlann cinsel gereksi-
nimlerine hizmet eden robot jigolo Joe'yu
canlandıran Ingiliz aktör
Jude Law ile paylaşıyor.
Tipik bir Spielberg filmi
olarak nitelendirilen 'Ya-
pay Zekâ'yı yapımcı Jan
Harlan. 'sinema tarihinde
bir köşetaşj' olarak tanım-
hyor.
' Yapay Zekâ',BrianAl-
diss'in 1969'da yazdığı
'Super-Toys LastAU Sum-
mer Long' adlı kısa öykü-
sünden filme uyarlandı.
Film ilk robot çocuğun
yaratılıp sevmeye prog-
ramlanmasını, ya sevdiği
ölçüde sevilmezse olasılı-
ğını anlatıyor. Gelişmiş
bir teknolojinin kuüanıl-
dığı filmde Osment, ken-
disini evlathğa kabul eden
annesinin sevgisini ka-
zanmaya çalışan bir robot
çocuğu oynuyor.
Başlangıçta bu öyküyü
Stanley Kubrick filme çekecekti. 1994yılın-
da Kubrick, Spielberg'e bu filmin ona daha
yakın olduğunu ve filmi yönetmesi için en
uygun kişinin olduğunu söyledi ve birlikte
çahşmaya başladılar.
Filmin çekim aşamasında, Spielberg'in set-
teki kilitli bir odaya koyduğu faksı sadece
Kubrick kullanabiliyordu. Filmin yapımcısı
Bonnk bu konu hakkmda, amacın iki yönet-
men arasındaki yazışmalan kimsenin görme-
mesini sağlamak olduğunu, oyunculann da
bu odaya ginp yalnızca senaryodaki bölüm-
lerini okuduklannı açıkladı.
Spielberg 1999'da, kahramanlanndan biri
ve 18 yıllık dostu olan Kubrick öldüğünde,
Spielberg, Haley Joel Osment ik.
ondan bir miras gibi kalan bu filmin yönet-
menliğini üstlendı. Senaryoyu da baştan ya-
zan yönetmen bunun nedenini, bir başkasına
verdiğinde Kubrick'in emeğinin ve vermek
istediği duygunun yansıtılamayacağından
korktuğu şeklinde açıkladı.
Kubrick, filmin anahtar karakteri olan ro-
bot çocuğu kimin ya da neyin oynayacağı so-
rununu çözememişti. Düşüncesi küçük bir ço-
cuğa böyle ağır bir rolü yüklemektense; bil-
gisayar efektlen kullanmak, hatta teknoloji-
den daha çok yararlanıp bir robot yapmaktı.
Fakat 'robot çocuk ro-
lü'nü, Spielberg'in fark-
h değerlendirmesiyle
'gerçek bir robot' değil,
Osment oynadı. Kub-
rick, Osment'ın 'AHıncı
His'teki olağanüstü per-
formansım görseydi,
Spielberg'i desteklerdi
kuşkusuz. Ölümün ger-
çek olduğu, masumlann
ezildiği zalim bir dünya-
da evini arayan terk edil-
miş birinin öyküsünü an-
latan 'YapayZekâ'nın te-
ması, Spielberg'in eski
filmi 'ET' ile de benzer-
lik gösteriyor. Filmin
özellikle birinci bölümü
ise Kubrick sinemasının
görselliğini ve içsel bakı-
şını taşıyor.
'Schindler'in Listesi'
ve 'Er Ryan'ı Kurtar-
mak' gibi filmleriyle ço-
cuklanndan kendilerine göre film yapmadığı
konusunda eleştiri alan yönetmen, 'Yapay Ze-
kâ' ile çocuklanna, hatta yaşça daha küçük bir
izleyici grubuna ürkütücü gerçekler ve sarsı-
cı duygularla seslenıyor.
Spielberg, çocuklannm bu filmi daha çok
beğendiklerini söylüyor ve ekliyor: "Bence
hiç de masum bir öykü değil.' Yapay Zekâ' nın
diğer çahşmalanmdan farkh bir yaklaşımı var.
Bu filmi 20 yıl önce çekmeye cesaret edemez-
dim. Daha masum bir film üzerinde çalışırdım.
Filmin çok duygusal bir konusu var ama, izle-
yiciyeçokfarkh konulan eşzamanlı sunup, so-
nunda da duygulu bir final yaşatarak insanla-
n duygusal bir karmaşaya sürüklüyor."
Topluluk. bilet fiyaüaruun hakkını vermek için üç sahneli bilgisayar efektleri kullanacak.
Rolling Stones zordaKültür Servisi-Dünyanınenünlürock'n'roll
grubu The Rolling Stones karaya oturdu. 40. yıl
kutlamalannı 2002 'de muhteşem bir dünya tu-
ruyla gerçekleştirme planlan. bu yılki konser
izleyicilerinin canlı müziğe olan ılgisinin azal-
masından dolayı kanşrı.
Genç müziksev erler, bu yaz Amerika'da ya-
pılacak konser için yaklaşık 134 milyon lira
ödemek istemiyor. Topluluk, 70'lerde yaptığı
turnelerinde binlerce hayranına ulaşmış.
90'larda çıktığı turnelerden ise 500 milyon po-
und gelir elde etmışti.Yeni gruplarla karşılaş-
tınldığında; daha az sayıda albüm sattıklan. fa-
kat konser biletlerınin daha pahah olduğu da
bir gerçek. Yapılan araştırmalar, dünyada kon-
ser gelirlerinin geçen yıla oranla yüzde 15 azal-
dığım gösteriyor.
TheStones'unturneorganizatörüTNN, bi-
let fıyatlannın hakkını vermek için üç sahne-
li, bilgisayar efektlerinin kullanılacağı bir şov
planlıyor. 150 milyon poundluk servetiyle
'The Sunday Times Zenginler Listesi'ne giren
Mick Jagger'ın bu turnesinin 40. yıl kutlama-
lan dışında bir dığer anlamı da, Jagger'ın
60'ından sonra müziği bırakacağı sinyallerinı
verdiği günlere denk gelmesi. Ancak sanatçı.
sekiz yıl aradan sonra kasım ayında dördüncü
solo albümünü çıkaracak. Şarkı sözlerinin tü-
münü yazan Jagger, adı henüz belli olmayan
bu albümde The Who grubunun gitanstı Pete
Tovvnshend. U2'nun solisti Bono, Lenny Kra-
vitz ve \Iissy EUiott'la birlikte çahşacak.
Eğer turae iptal edilirse sebep, grubun eski
popülerliğini yitirmeye başlaması değil, mü-
zik dünyasında gelırlenn genel anlamda azal-
ması olacak. Şov dünyasının önde gelen orga-
nizasyon şirketlennden Pollstar'ın yöneticisi
Gary Bongiovanni, bu sorun için. "Bilet geüri-
nin kcsilmcsinin çokbasit bir sebebi var. Bugün
bir konsere gitmek 60-100 dolar arası bir har-
cama gerektiriyor ve insanlar bu parayı ver-
mekte eskki kadar istekli değiller. Özelnkle genç
yaştaki hayran kitlesi bu parayla müzik CD'le-
ri ya da bilgisayar oyunlan alabilir, sinemada
pek çok fdm seyTedebüir" diyor.
Bu yıl turneler kapsamında gişede en çok ge-
lir bırakan grup ve isimler arasında ise 40 mil-
yon poundluk bılet satışıyla Irlandalı rock gru-
bu U2 ve 35 milyon poundluk bilet satışıyla
birlikte sahne alan Sir Elton John- Billy Joel Üci-
lisi başı çekti. Bılet satışlan başlayan diğer
grup ve isimler arasında ise Depeche Mode,
Madonna \ e son turnesine çıktığını söyleyen
Eric Clapton yer alıyor. Konserlere azalan ıl-
ginin, MichaelJackson. Britney Spears \e Des-
tiny's Child gibi isimlerin şov destekh sahne
performanslanyla artacağı tahmin ediliyor. A-
ma müzik piyasasının eski günlerine dönebil-
mesi için Beatles'ın bir arada sahneye çıkma-
sı gibi bir mucıze gerekiyor..
ESİNTÎLER
ZEYNEP ORAL
Yaz Yangınları, Faust
ve Mefisto...
Birkaç gün önce Cumhuriyet'te yayımlanan Mu-
sa Kart'ın karikatürünü düşündükçe gülüp duruyo-
rum. Anımsatayım: Tansu Çiller, gazetelere, "Yeni
parti için başı açık 20 kadın aradığı" yansıyan Tay-
yip Erdoğan için "Yann, eşine sırtı açık elbise giy-
dirıp tango yaparsa şaşırmayın" diyor. Ama bunu
derken başına da üzeri seçim sandığı motifli bir tür-
ban örtmüş...
Gülmek, gülümsemek bulaşıcıdır. Insandan insa-
na geçen en güçlü "virüstür". Hele bu virüs düşün-
ceden kaynaklanıyorsa...
• • •
Son zamanlarda çok sık anımsadığım ama gü-
lümserken müthiş bir de tehdit hissettiğim bir öykü
var. Bilim kurgu edebiyatında gezinirken rastladığım
K. W. MacAnn'ın "Johann VVolfgang Von Goef-
he'nin Not Defterinden Çiziktirmeler" adlı öykü kı-
sacık. Özetleyip aktanyorum:
Faust ve Mefisto bir gece yansı bardan içeri gi-
rerler. Faust perişan, bıtkin bir halde tabureye çö-
ker, viski söyler.
"Tanrı aşkına Mefisto! Ne korkunç bir yolculuktu!
Önceden anlattıkların gördüklerim karşısında hiç
kalır!" Vıskisinden bir yudum alır. "Cehennem! Ina-
nılmaz! O korkunç, çirkin görüntüler!Acı içinde kıv-
rananlar! İnsan ruhu bunca işkenceye katlanamaz!"
Birasını yudumlayan Mefisto sessiz, sakin, zinde
onu dinlemekte, birasını içmektedir. "Şimdidaha iyi
misin" diyesorar.
Faust çantasından kanıyla imzalamış olduğu
kontratı çıkanr, gözden geçirir: "Anlaşmamıza göre
Cehennemden sonra şimdi de beni Geleceğe gö-
türeceksin. Içkimi bitireyim, yola çıkanz."
"Eyvah!" der Mefisto. "Programa göre Gelecek-
ten ONCE Cehenneme mi götürmeliydim seni?"
Öykü bu kadar. Ne yaparsınız, arada şeytan da
yanılır, bu öyküde programdaki yolculuk sırasını şa-
şırmış...
Yaz aylanyla birlikte bir yanda sel bir yanda yan-
gın haberieri arasında bu öyküyü sık sık düşünür ol-
dum.
• • •
Geçen hafta içinde Izmir Yamanlar ormanı ve Fo-
ça, yaz yangınlanndan nasibini aldı. Asırlık çamlar,
zeytinlikleryokoldu.
Denızden su alıp yangın yerine püskürten helikop-
ter sayısının ülkemizde çok az olduğunu bilirdim.
Geçen hafta Bodrum çevresinde çıkan ve fazla ha-
sara yol açmadan söndürülen bir yangında ise bu
helıkopterlenn gece işeyaramadığını öğrendim. Ha-
va karardıktan sonra teknik nedenlerie havalana-
mazlarmış!
Aynı günlerde Orman Bakanlığı şu açıklamayı ya-
pıyordu: Bu yıl ocak ayından temmuz sonuna bin
yüz on sekiz orman yangını olmuş, üç bin dokuz yüz
elli hektar alan kül olmuştu.
TEMA Vakfı sayesinde de erozyon nedeniyle ül-
kemizde yılda 1.4 milyar toprak kaybı olduğunu,
böyle giderse ya da bu gidişat durdurulamazsa Tür-
kiye'nin 55 yıl sonra çöl olacağını biliyoruz.
Yukanda sözünü ettiğim Ege kıyılanndaki üç yan-
gında da genel kanı, yöre sakinlerinin düşüncesi, bu-
raların "kasten" yakıldığı... Yapılaşmaya elverişli
alanlara inşaat iznini kolaylaştırmak...
Çıkar ilişkileri söz konusu oldu mu, gözler ne or-
man görüyor ne de gelecegin çölünü ya da cehen-
nemini... Kulaklar, asırlık ağaçlann, ormandaki hay-
vanlann, böceğin ya da sağduyulu insanlann çığlık-
larınakapanıyor...
Bütün bunlan üst üste koyunca Faust ile Mefis-
to'nun imzaladığı anlaşma gelıp dikiliyor karşıma.
Yangını çıkaranlan (eğer yakalanırlarsa) cezalandır-
mak yetmez. Öyle bir yasa konmalı ki, yangın ge-
çiımiş alanlar, asla yapılaşmaya açılamamalı. Yan-
gın isterse kasten degıl, en doğalın da doğalı ne-
denlerie çıkmış olsun...
Belki böyle bir yasa, insanlann ruhlannı şeytana
satmalannı önleyebilir.
Yazar Poul Anderson öldii
• SAN FRANCISCO (AP) - Bilim kurgu
yazan Poul Anderson. prostat kanseri
nedeniyle 74 yaşında yaşamını yitirdi. San
Francisco'nun doğusunda, Orinda'daki e\ inde
geçen salı günü ölen Amerikan Bilim Kurgu ve
Fantazi Yazarlan eski başkanı Anderson, üç
Nebula ve yedi Hugo ödülü sahibiydi. 1997
yılında yazarlar grubu onu, 'Büyükusta olarak'
isimlendirmiş. "Genesis' adlı romanı. 2000 yıh
en iyı bilim kurgu romanı dalında John W.
Campbell Ödülü'nü almıştı. 'TauZero',
'Midsummer Tempest", 'The Boat of a Million
Years', ve 'The Enemy Stars' yazann diğer
önemli eserlen arasında bulunuyor.
Arundhati Roy'dan protesto
• YENİ DELHİ (AFP) - Booker Ödüllü yazar
Arundhati Roy. Gujarat'nın batı eyaletinde
baraj yapımına izin veren Hindistan Yüksek
Mahkemesi'nı protesto etti. 'The God of Small
Things' adlı satış rekoru kıran romanıyla 1997
Booker Ödülü'nü kazanan Roy. yapımı için 3.9
milyar dolar teklif sunulan Narmada Barajı'na
bütün gücüyle karşı çıkıyor. Roy. aralık ayında
da 248 kasabanın yerinin değişmesine, ekolojik
sistemin, verimli tanm alanlannın ve zengin
ormanlann yok olmasına neden olacak baraj ın
yapımına tepki göstermişti.
BUGÜN
• NÂZLM KÜLTÜRE\l"nde saat 15.00'te
John Landis'in 'Cazcı Kardeşler' adlı filmi
izlenebilir. (245 04 81)
• BEYOĞLU StNEMASI'nda Onat KuÜar
anısına yönetmen Lars Von Trier'in
'Karanhkta Dans' adlı filmi gösterilecek.
(251 32 40)
• İŞ SANAT'ta 'Avrupa Sinemasında Kadına
Bakış' başhğı altmda Lars von Trier'in
Dalgalan Aşmak adlı filmi izlenebilir.
(0212 316 15 77)
• HARBİYE CEMtL TOPUZLU
AÇIKHAVA TtYATROSU'nda saat 21 00'de
Nilüfer'in konseri var. (257 62 00)