22 Kasım 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
t AĞJSTOS 2001 CUMA • • • • CUMHURİYET SAYFA HABERLERIN DEVAMI 17 G U N C E L CÜNEYT ARCAYÜREK • I Baştirafı 1. Sayfada Scrur, doianiaki düşüşün "kalıcılığında" düğümleni- yor. "EğerkuriarbeUiseviyedeistikrarkazanır, ardındanpe- kişştinci cnlemlergefirse" normale dönme olasılığından scâz edilebileceği öne süriilüyûf. PeK çok kanardan, "eylülayının 'çok' kritik" bir ay ola- cağın vırgulayan soylemler yansıyor. Eytil ayı sadece ekonomı açısından kritik bir ay sayıl- rruaz. Siyasa» a/anda pek çok düğümün çözülme olasılığını içeren bir ay olacak. VVN^P'a MHParasındaki gizliden gizliyesürdürüten he- safj'aşrnanın kimi sonuçlar vermesi, bu ayın kapsamın- da- Bayndrlık BaKanltğı'ndaki Viırgun operasyonu, asJın- da Bacar Koray Aydın'dan çok, MHP'yi vurdu. "ötakipartilenn kirii işlere bulaşmaktan 'malul' olma- larrna <arşın" MHP'nin hiçbir yolsuzluğa adı kanşmamış tertemabirparti" okiuğu savı tehlikede! Bakan Koray Aydın'ın, operasyonu küçük gosterme çaJaalan, heleihaleoyunlannıyapan memurlan "Marksist" olmaka suçlayarak millryetçilik tafrası atması ve sonun- da inşaat malzemeleri satan bir şirket kurduğunun açık- lanması.. sadece Bakan'a değil, MHP'ye de darbe oldu. Aydn'ın, şirketinin devletten iş almadığını açıkladığı gün. Aıkara'da inşaat malzemeleri satan esnafın Hürri- /et'e "deprem bölgesi müteahhitlerinin matzemelerini lakan n şırketindenalaraktrilyonlarkazandırdığını" söy- meler, savlara tjy dikti. MHP lideri Devtet Bahçeli'nin kafasını kurcalayan so- «ANAP'tn, Beyaz Enerji davasına karşılık Vurgun ope- syoounu başlatıp başlatmadığı... Görunüş; MHP lide- ~i kuşkulannı haklı çıkanyor. öeyaz Enerji operasyonuna karşılık Vurgun operasyo- îu. Enerji Bakanlığı'ndan istifa ettirilen Ersümer'e karşı, drtk Bakanı Koray Aydın! teden olmasın... Beyaz Enerji operasyonu sürerken, Bahçeli'nin davra- ışı Ersumer'in istifa etme isteğine koşuttu. MHP lideri- rin "Bakanı biraz dinlendirin" önerisini ANAP lideri her- falde unutmuş olamaz. Beyaz Enerji soruşturması ANAP'lı Bakan Tantan za- nanında basladı. Yeni Bakan Rüştü Kazım Yücelen'in çoreve başladıktan kısa süre sonra MHP'Iİ bakan hak- knda duğmeye basması siyasaJ açıdan bir anlam taşı- nıyormu? MHP cephesi şimdilik suskun. Bahçeli soruşturma so- nıcunu bekliyor. Olayın en azından "ANAP'la MHP arasında bir çatış- rrayagebe"olduğunu Başbakan Ecevit'in kabul etme- sı iki partı arasında siyasaJ bir kavganın işareti değil mi? Başbakan'a, Bayındırtık Bakanlığı'nda sürdürülen Vur- gunoperasyonununANAP'ın "özelçabasıyla" siyasalbir anaç guttüğu görüşünün MHP'ye egemen olduğu söy- leiiyor ve şu yanıt aiınıyor "ANAP'ın bu operasyonla ilgilibirkusuru, MHP'ye dö- ntk özel bir gayreti var mı? Doğnısu bilemiyonım, san- mtyorum". Bir Başbakan'ın hükümetin varlığını tehdit eden böy- lesi birolaydan habersiz görunmesini, sadece sanmamak gibi bir değeriendirme ile geçiştirmesini yadırgamamak o/anaksız. Ne ki; Başbakan'ın asıl kaygısı, olayın "koalisyon için- de bir ANAP-MHPçatışmasına dönüşmesi"... Hükümet bunalımına ülkenin taharnmulu olmadığını söylerken Ece- vit, "bu tür sonjştumnalann koalisyon içinde siyasi kav- gaya, çatışmaya dönüştûrûlmesininyanlış olacağını"vur- guluyor. Başbakan, "şimdilik"böyle konuşuyor. Yardımcısı Hü- samettin Özkan'ın ANAP'la MHP arasındaki son çekiş- meyi çözme çaba/an taraflan doyuracak bir sonuç ver- sin... O zaman liderteri toplar, kaygı duyulacak bir olay ol- madığmı duyuruverir. lyi ama; Bahçeli'nin "Vurgun operasyonunun altında siyasai bir amaç olduğu ortaya çıkarsa 'asla' affetmeye- ceğim'sozü ne olacak? Orgeneral Büyükanıt, Zafer Bayramı'nın yıldönümü nedeniyle verilen resepsiyonda konuştu: Ordu AITye karşı değil ANKARA (CumhuriyetBüro- su) - 30 Ağustos Zafer Bayra- mrnın 79. yıldönümü nedeniy- le dûn akşam Gazi Orduevf nde verilen resepsiyonda konuşan Genelkurmay 2. Başkanı Orge- neral Yaşar Büyükanıt, Avrupa Birliği'ne (AB) tam üyeliğin or- dunun da hedefi olduğunu belir- terek "Ordunun AB'ye karşı ol- duğunu söyleyeni Aflah çarpar. Atatürk'üfl laik, demokratik cumhuriyetinin çağdaş dünyayı yakalamasuu neden istemeye- hm" dedi. Genelkurmay Başkanı Orge- neral Hüseyin Kıvnko^u'nun ev sahipliğini yaptığı resepsiyona Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer, TBMM Başkanı Ömerİz- gi, Başbakan BülentEcevit, DYP lideri Tansu ÇiDer, askeri erkân, yargı çevreleri ve bazı hükümet üyeleri katıldı. Başbakan yar- dımcılan, ANAP Genel Başka- nı Mesut Yılmaz ve MHP Genel Başkanı Deviet Bahçeli'nin da- vetli olduklan halde resepsiyona katılmadıklan öğrenildi. Bir as- keri yetkili bu konuda. "Mazeret büdirdikr. Herhaldedaha öoem- M toplannlanvardı" değerlendir- mesini yapmaklayetindi. Genel- kurmay Başkanlığı Genel Sekre- teri Tümgeneral Aslan Güner, SP Genel Başkanı Recai Ku- tan' ın ise resepsiyona davet edil- mediğini bildırdi. Genelkurmay Başkanı Orge- neral Hüseyin Kıvnkoğlu, gaze- tecilerin sorulannı yanıtlamaya- cağını belirterek "Söyleyecegi- miz ber $eyi söyledik. Yapılacak yeni bir değerkndirme yok" de- mekle yetüıdi. Resepsiyonda gazetecilerle sohbeteden Kara Kuvvetferi Ko- mutanı Orgeneral Hilmi Ozkök, 30 Ağustos'un Türkiye Cumhu- riyeti tarihi açısuıdan çok önem- li olduğunu belirterek gazeteler- de bugünün hak ettiği biçimde yer almayışına sitem etti. Özkök, a Cumhuri>et ve Türkiye haberi iyi değerlendjrmis. Öteİd gazete- lerimiz daha alt planda görmüş- ier. Bu zafeıieri askerier kazanır ama tüm ulusun kutlaması gere- kir'' dedı. Genelkurmay 2. Başkanı Or- general Yaşar Büyükanıt, gaze- tecilerin çeşitli konulara ilişkin sorulannı yanıtladı. Büyükanıt'a yönetilen sorular ve yanıtlan şöyle: - AB'ye tam üyelik süreci için kasun ayında ikrieme raporu gündemegelecek. TSK'nin buça- bşmalarda engeUeyici rolü olduğu görüşüne kabfayor musunuz? - Kesinlikle katılmıyorum. TSK'nin AB'ye tam üyeliği red- dettiğini söyleyeni çarparlar. Bız çarpmayız Allah çarpar. Bu bı- zım hedefimiz. Mustafa Ke- mal'in demokratik, laik Türki- yesi'nin çağdaş dünyayı yakala- masını ordu neden istemesin. Zafer Bavramı'nın yıldönümü nedeniyle verilen resepsiyona Cumhurbaşkanı Sezer, TBMM Başkanı Izgi, Başbakan Ecevit katıldı. Mesut Yılmaz ve Deviet Bahçeli'nin davetli olduğu hal- de katılmadığı resepsiyona Recai Kutan'ın ise çağrümadığı öğrenildi. (Fotoğraf: AA) Biz bunu her zeminde gerektiği şekilde vurguluyoruz. - Ama bazı çekinceleriniz ol- duğu biliniyor.- - O ikinci konu. Durum tarh- şılır, değerlendirilir. Öncelikler konuşulur. - MCK'den anayasa değişik- likleri konusunda olgunlaşma te- mennisiçıkü. Nedir olgunlaşma- * an, (aroşma ortamı mı, değişik- liklerin içeriği mi? - Türkiye'nin normalleşmeye ihtiyacı var. Böylesi ulusal bir konuda tutup taraflan karşı kar- şıya getirmenin kimseye yaran yok. Bir sükûnet dönemi yaşa- mamız gerekiyor. Bu konulan tartışırken de sağlam analiz yap- mak gerekir. Analiz içinde önce- likle veriler toplanır, sonra de- ğerlendirilir. Bizde böyle yapıl- mıyor. Örneğin Terörle Mücade- le Yasası Almanya'da nasıl, Fransa'da nasıl hepsi masaya ya- tınlsa. dil kullanımı, Italya'da na- sıl Fransa'da nasıl sağlam bilgi- ler getirilse, değerlendirilse, da- ha sağlıklı sonuçlar çıkar. Böyle yapılmayınca, Uğur Mum- cu'nun dediği gibi "Ortada bil- gi yok ama çok fikir var" gibi bir durum çıkıyor karşımıza. - Genelkurmay Başkanı Orge- neral Kıvnkoğlu'nun Azerbay- can gezisi için çok yorumlar ya- pddı. tran'a gözdağı değeriendir- meleri >apddı... - O gezı planlıydı. Azerbay- can'da Harp Okulu kurduk. Ilk mezunlannı verdiler. Gurur ve- rici bir tabloydu. Olayın özeti bu. Kimseye özel bir mesaj verme niyeti yoktu orada. Genelkurmay Başkanlığı Ge- nel Sekreteri Tümgeneral Aslan Güner de tasarruf önlemleri kapsamında resepsiyona katılan asker sayısında yüzde 50 indi- rim yaptüdannı söyledi. Erdoğan raporu önceÜMi Org. Özkök:Kriziaşacağız ANKARA (Cumhurivet Bürosu) - 30 Ağustos Zafer Bayramı'nın 79. yıldönümü nedeniyle dün akşam Gazi Orduevi'nde verilen resepsiyonda konuşan Anayasa Mahkemesi Başkanı Mustafa Bumin, Yargıtay Cumhuriyet Başsavası Sabih Kanadoğlu'nun AKP'yle ilgili başvurusuna iJişkin raportör görüşünün hazırlanmasının 15 günü bulacağını söyledi. Bu konunun öncelikle ele aiınacağını behrten Bumin, FP'nin kapatılması, Kira Yasası, Sosyal Güvenlik Yasası ve Hasan Ccfal Güzd iJe ilgili gerekçeli kararlann hazırlandığını anımsattı. Bumin bu kararlann adli yılın açılışından sonra ele ıkaydetti. AMC4RA (Cumhurijet Bürosu) - Kara Kuvv etleri Komutanı Orgeneral Hilmi Özkök, 30 Ağustos resepsiyonunda gazetecilerin sorulannı yanıtladı. Özkök. Güneydoğu'daki asker sayısında azalma olduğuna ilişkin haberierin anımsaülması üzerine. değ^kökferiyapıVTmız" dedi. Askerlik süreşine iljşkın sorulan ûzerine Özkök, ^Çevrene sürekM sıcak geüşmelerte dolu. Bir avoç askerfe ülkeyi koruyabüir mismiz?" dedi. Türkiye'nin ekonomik alanda zor günlerden geçtiğini belirten Ozkök, "Bu bir değtşfan. Koby oJmuyor. bep beraber bu işten çıkacağEE. Bu aşama aşama ohıyor" dıye konuştu. G U N D E M MUSTAFA BALBAY • Baştarafı 1. Sayfada ier" üzerinden gittiler, sonra "delillere" döndüler.-, Sağlam ipuçlanna dayalı çalışmalarsürüyor. Cina-^ yetin ertesinde, pazar günü konunun insani yönü- nün yanında fınansi yanını düşünüp kendi kendi- J me sordum: - Acaba borsayı nasıl etkiler? öyle ya, Başbakan'ın iki saat ortadan kaybolma- ' sından huylanan borsa, ünü ülke sınırlan dışına çık-J mış, her kesimle ilişkisi olan önemli bir işadamının " ölümünün ardından ne düşünecekti? Bu türcinayet- J lerin, ülkeleri dönemsel kaosa soktuğunu da dikka- te almak gerekiyordu. Pazartesi baktık, borsa yükseliyor, faiz düşüyor, dolan yükseklik korkusu mu sardı ne, inişe geçmiş! Bizim borsa nazfıdır, her lafı kaldırmaz... Biri hap- ' şırsa bozulur, kan dökülse aldırmaz! o • • • / Garih olayının bir numaralı zanlısı Yener Yer- ö mez'in 2000 yılı sonundaki afla cezaevinden çıkmış olması, zaman zaman su yüzüne çıkan birtartışma- yı yeniden alevlendirdi. Cezaevferinin boşalmasından "> sonra yaşanan olaylar kamuoyunda, "Al sana af sloganıyfa karşılanır olmuştu. Yermez de aynı kaden paylaşınca DSP Genel Baş- y kan Yardımcısı Rahşan Ecevit yazılı açıklama yap- < tı: ,", 'Bu benim affım değil!" ,i Affı çıkaran partiler de "Biz böyle bir şey isteme- \ miştik" diyor. Onlan dinlerken affın çıkanldığı süreci • düşündüm: Defalarcataslak hazırlandı, taraflar arasında den- ge kuruldu, af çıktı. Dönemin Cumhurbaşkanı De- • mirel'den döndü. Dınlemediler, yine hazırfık yaptılar.'' Cumhuriyet'in yıldönümüne yetişmedi, TBMM'nin ,' 80. yılına yapalım dediler. Olmadı iki mevsim sonra çıkardılar. 10. Cumhurbaşkanı Sezer'den de döndü. Kamuoyu, "herhalde bu işten vazgeçerfer" diye dü- şündü... Inat ettiler, hiç dokunmadan bir daha Mec- ] lis'ten geçirdiler. - Bu kadar zorlamayla çıkan bir affın şimdi faili yok! Ortaya çıkarmak için operasyon mu düzenlemeli - ne! • • • Koray Aydın pişkinlikle çiğlık arasında gidip ge- len bir havayla, bakanlığındaki operasyona, hakkın- daki haberlere aldırmaksızın koltuğunda oturmayı sürdürüyor. Aydın'ın yaptığı doğruysa, Istemihan Talay'ın bastmevi, Nami Çağan'ın orman ürünleri, Tunca Toskay'ın dış tıcaret herşeyalım satım, Şök- rü Sina Gürel'in bor ticaret, Faruk Bal'ın emlak, Ramazan Mirzaoğlu'nun gemi alım satım, Safter Gaydalı'nın demirtıcaret, Fikret Ün/ü'nün spormai- zemeleri şirketi kurması gerekirdi... Bu, olayın bir yönü... MHP cephesinde tartışılan yönü ise şu: - Olay siyasi çıkarsa affetmeyiz, hesap soranz! Aristo mantığıyla gıdersek şunu söyleyebiliriz: 1 - Siyaset, temiz emelleri olmayan bir şeydir! 2- Yolsuzluk yapılmışsa normaldir, yapılmamışsa hesap sormak gerekir! • • • Eylül ayının siyasi gündemini oluşturacak konu- lar arasında anayasa değişıkliği var. Haziran ayında 37 madde üzerinde son bir anlaşmaya vanlmıştı. Mil- li Güvenlik Kurulu'nun ağustos toplantısında, bu de- ğişikliklerin "olgunlaştınlarak" Meclis'ten geçirilme- si temenni edildi. Olgunlaştırma, ozenle seçilmiş bir t sözcük olmaiı. Nereye çekerseniz; yasalar mı ham, r tartışma mı ham, ortaya atanlar mı ham, çok evham- \ lı bir durum. Ampul partisi "Bız değışikliklen destek- } leriz" dedi. Daha neyin değışeceği belli değil ama, -1 olsun. İçinde değişim sözcuğü geçiyorya destekle- i yecekler. Tabii beraberinde buyük bir pazarlığın da ' yaşanacağı görülüyor. Bizim Meclis anayasaya etT lokantasındaki balık gibi bakıyor: * "Değişiklikpazarlığa tabidır!" \ ankcum@ttnet.nettr LozanAntlaşması: Bağımsızlıkveözgürlükbelgesi forahim Ö. KABOĞLU (*) 24 Temmuz 1923 'te imzalanan ve 24 Agustos'ta TBMM tarafından onaylanan Lozan Antlaşması (LA), bağunsızlık olarak Türkiye'nin var- lık koşuludur. Bunun içe yansıması devletm egemenlik öğesinde ifade- sini bulur. LA, ulusal kurtuluş savaşını ulus- lararası düzeyde onaylatan bir ba- ğımsızlık belgesi olmanın ötesinde, bir özfürlük belgesidir de. L ozan Antlaşması' nı. daha çok ba- ğımsıziık belgesi (Gerçi bunun gerek- leriru Cumhuriyet'in çok partili dö- nem hükümetlerinin ne derece yerine getirdıkleri tartışma götürür) özelli- ğiyleırdeleriz. Türkiye'de Lozan Ant- laşmaa tarafından gayrimüslimler içm gir^encelenmiş azınlık haklannın var oldığu Avrupahlar tarafından pek bilinmez. Yine aym belgede, farklı kö- keae sahip bütün yurttaşlara "dil" ek- seniKk birtakım kültürel haklar ta- nınmi*olduğu da bizlerce pek günde- me getrilmez. Oysa Lozan Antlaşma- sı'aiE îağımsızlık yönünden taşıdığı değer. Jisan haklan açısından sahip olduğı içerikle birlikte değerlendiri- lirse aLaimlı olabilir (1). Lozan Antlaşmasrnın Insan haltlarına yaklaşımı nedlr? E>€iHkratikleşme ve insan hakla- nu teoellendirme sürecinde, ülke- mzdn .ynı zamanda Avrupa ile gir- iiği \eıi dönemde kazanımlanmızrn yı deşrlendirilmesi gerekir. LA.szınlık haklan tanımında "soy, til vtdn" ölçütleri yerine yalnızea •dûn" llçütünü getirmiştir (m. 37- 15». -Vn:işma ile, "Gayrimüslim azm- Jdatn mensup Türk uyruklann na rl ieıaklar şunlardır: Dolaşım öz- irlüj- medeni haklardan yararlan- IÎ; gırlerini ödeyerek her türlü ku- us& «ıkıf vb.) kurmak, yönetmek edejdemek, buralarda dilini kul- utrni dinsel özgürlük; anadilde öğretim: resmi bütçeden yardım al- ma; gelenek ve göreneklere saygı gosterme; inanç ya da dinsel ayine aykın davranışta bulunulmaması. Bunlar uluslararası güvence altında bulunmaktadır. Lozan Antlaşması "Müslüman ol- mayan Türk uyruklan"na haklar ya- nında, "Tüm Türkuyruldan'', "Tür- kiye'de oruran herkes", "Türkçeden başka bir dil konuşan Türk uyrukla- n" şeklinde nitelenen üç grup için i- lan edilen haklan, "din" ölçütüyle tammladığı (ve sınırladığı) azmlık- larla sınırlı rutmamıştır. Bu konuda özellikle 39. maddenin 4 ve 5. fikra- lan belirtilmelidir. "Herhangi bir Türk uyruğunun, gerek özel gerekse ticaret ilişkilerinde, din, basın ya da her çeşit yaym konu- lanyla açık toplantılannda, dilediği bir düi kullanmasma karşı hiçbir kı- srtlama konulmayacaktır" (f.4). Bu fıkra, üç önemii olanağı içer- mektedir (2): - Bütün Türk yurttaşlannm istedik- leri herhangi bir dili, resmi daireler dışmdaki herhangi bir yerde ve her- hangi bir zaman kullanma hakkı, - Burada kullanılan "basm ya da her çeşit yaym konulan" terimi, her türlü yayıncılığı kapsamına alır. - Fıkranın hak sahibi kıldığı kişiler her ne kadar bütün Türk yurttaşlan ise de, bu hüküm uygulamada "ana- dili Türkçe olmayan Türk yurttaşla- n^nı yararlandıracak bir hak getir- mektedir. "Devletin resmi dili bulunmasına rağmen. Türkçeden başka bir dil ko- nuşan Türk uyruklanna, mahkeme- lerde kendi dillermi sözlü olarak kuJ- lanabilmeleri bakumndan uygun dü- şen kolayhklar sağlanacaktır" (f.5). Belırtmek gerekir ki, anadili Türk- çe olmayan Müslüman Türk yurttaş- lan, sadece belirtilen iki fıkra ile ta- nınan haklann öznesi olup, azmlık hakkı sahibi değildirler... Türkiye, karşılaştırmalı anayasa hukuku bağlamında birbiriyle tama- men çelişen iki temel belgeye sahip. Lozan Antlaşması, farklı çağdaş ana- yasal düzenlemeleri kapsamına alan bir belge olarak yorumlanabilir. Ana- yasalar, azınlık ve/ya kültürel haklar konusunda tek biçimli olmaktan uzaktırlar: Azınlık statüsünü tanıma (azmlık statüsüne varmaksızın), fark- lı gruplan toplu olarak tanıma, sade- ce bireysel boyutuyla tanuııakla sı- nırlı kalma, yalnızea dil kullanma olanağı tanıma ve nihayet farklı etnik kökene mensup olanlar konusunda sessiz karnıa. 1982 Anayasası ise aşa- ğıdaki yasaklamayla, diğer anayasa- lann hepsinin gerisinde kalmaktadır: "Düşüncelerin açıklanması ve ya- yümasında kamınla yasaklanmış olan herhangi bir dil kollanılamaz (-.)" Böylece Türkiye, Avrupa anayasa- lan içinde, farklı "dilsel ve etnik" gruplan tanımayan, ama varhklannı "yasaklamak" suretiyle kabul eden tek anayasa nıteliğinde olup, bu özel- liğiyle, yukandaki anayasal hüküm- ler sıralamasında en altta yer almak- tadır. Dil yasağı öngören yasa 1991 yılında yürürlükten kaldınldığı hal- de, anayasal yasak yürürlüğünü sür- dürmektedir. Bir temel hak olarak "anadilin kul- lanımı" kültürel haklann başlangıç noktasıdır. Bu nedenle ülkemizde "kültürel haldar"ın tamnması konu- sundaki tartışmalar, toplumsal ileti- şim ve sanat özgürlüğü ile öğrenim özgürlüğünde, "dil kullanımı" üze- rinde yoğunlaşmış bulunmaktadır. Türkiye'de sorun, ulus-devleti tek soya dayanan deviet anlayışına doğru kaydırma çabalanndan kurtuhnaktır. Resmi bir belgede yer alan şu ve ben- zeri ifadeler, ırkçı bir zihniyeti çağnş- tırmaktadır. Hatalı veya saİancalı kul- lanım olarak nitelenen deyim örnek- leri: (Adana/Kozan Kalesi) "^Erme- niler zamamnda adı 'sis' kü..", (Art- vin Kalesi) "..Jtagrat Krah Büyük Oşettarafindan yapününıştuu."; (De- nizli/Pamukkale) "_.adı 'kutsal kent' anlamma gelen Hieropolis idi...": (İz- mir/Efes) "»Ephesos.. her yıl 15 Ağus- tos'tan sonraki ilk pazar Meryem Ana'nın göğeahnmasıAsampsion yor- tusu Izmir Katolik Başpiskoposu baş- kanhğında yapüan bir tören ilekutlan- maktadır™"; (Aksaray) "^JCapadokia Krah Arcbelais kurmuştur. Türkler, Arcbelais'ten Aksaray adını vermis- lerdm_"; (Sinop) " ^ d ı Hhitçe Ama- zon krahçesi Sinova veya Sinope'den geunistin.. MÖ 169'da Pontus İnıpara- toriuğu'nun ikinci başkenti ohnuş- tur_" Her biri için yapılan ayn ayn öneri: "Yersiz, maksadmı aşan, yanhş anlama ve kanaatlerin oluşmasma ne- den olabilecek bu tarz anlaüm ve kul- lanım biçimlerine yer verUmemesi ve/veya ele abnan konu, olay, kişi ve coğrafi mekânlann Türk tarihi ve kül- türü ile Uişkisinin vurgulanmasına önem verilmesi ve/veya Türkiye ve Türkler hakkında hatalı ve sakuıcah anlatun biçimleri yerine, doğru ve Türkçe biçimlerinin kuIlamlmasL" (3) "Kültür soylanmı" zıhniyetinin uzan- tısı olan genelge, Anadolu uygarlıkla- ruıı da yadsıyıcı bir özellik taşımak- tadır... (*) Prof.Dr., Marmara Üniversitesi Hukuk Fakültesi Anayasa Hukuku Öğ- retim Oyesi, Istanbul Barosu Insan Haklan Merkezı Başkanı. (1) Bu konu, tstanbul Barosu Insan Haklan Merkezi (ÎBtHM) tarafından düzenlenen bir uluslararası toplantıda bilimsel olarak tartışılmıştır: "Ulusal, Ulusal-ü'stü ve Uluslararası Hukukta Azınlık Haklan (Birleşmiş Mılletler, Avrupa Bırliği, Avrupa Konseyi, Lo- zan Antlaşması) " (8-9 Haziran 2001). (2) Baskın Oran, "Paranoyadan Kurtaracak Belge ", (Dizi Yazı), Cum- huriyet, 12.8.2000. (3) Genelge T.C Başbakanhk Per- sonel ve Prensipler Genel Müdürlüğü, 30.3.2001. SÜRECEK MILLI PIYANCO 30 AĞUSTOS ÖZEL ÇEKİLİŞİ 1 trilyon dörde bölündü1trllyon4i4i07 (Ankara. tstanbul, Izmir, Ankara) 100 mllyar 196243 ı Ankara, Adana) 10 mllyar 310718 (Adana, Istanbul, tstan- bul, Ankara) 366553 (Ankara) 500052 (lstanbul, Ankara) 1 mllyar H6605 174241 354839 363711 396135 502412 509087 563091 660805 698025 500 mllyon 035279 078956 091692 110282 155115 177484 231900 284618 285938 323238 334951 336651 353286 395114 405057 416670 430244 458129 680023 688615 250 mllyon 011361 016105 017341026773 029991 046998 058944 065833 071430 082844 088539 104348 127975 150602 157189 164642 166464 187965 214552 239728 242250 260530 272126 296737 319808 342311 351745 362171 392250 402759 414001 416019 429388 432581 450929 460591 464524 465364 478394 487680 489842 559344 563336 591124 595121 612227 620978 629655 644613 650071 100 milyon 001286 006089 013162 013569 020302 022998 024035 025347 027852 032343 060128 074481 094859 096028 098085 099372 100900 113843 136811 143305 151211 153184 157720 157813 159833 167692 190440 192598 195132 196391 198283 204676 208013 208051 211194 215547 216865 222957 227165 230852 235933 239751 243754 244467 245291 245845 245920 252484 265227 267180 274819 279519 291050 300500 301199 312589 321516 323461 324995 326704 329007 340534 344228 365067 368774 371364 375478 376444 381435 388723 388905 409662 442263 446629 464546 514630 525651 537817 541046 549660 562547 581922 585221 587545 588570 591978 598025 606786 608453 614623 618880 636091 641760 663187 664726 675204 679456 688505 692923 699363 50 milyon 000739 005169 007405 009339 009439 011031 011953 012442 013062 014235 020741 021339 021574 023455 029238 034039 034408 072935 084798 104484 122177 139225 146645 158592 174716 229093 241245 252145 262784 279665 301352 318449 330174 362525 382422 403716 434511 454643 475850 510957 539184 046923 053917 074210 074490 084927 092283 110733 121206 125289 125349 142469 143623 152303 154788 162043 163357 188013 193852 229661 230375 242846 248103 261821 261907 264549 265174 285102 291089 302331 306296 322211 322947 330908 332773 367159 371661 383668 388805 405736 424807 441113 444885 455356 458148 476696 488800 519129 526996 543618 551411 066812 084251 101941 121965 126101 145505 155939 165620 226291 231515 249367 262071 272243 293875 314123 323229 345209 375901 392064 432899 445410 465625 506573 538968 558196 559445 560459 565828 566134 569412 5^6228 577008 581294 588216 589751 590755 610923 611265 623471 625012 642192 642663 643019 648027 650499 651166 653392 654181 654569 657233 660116 667158 675793 67^145 677442 683762 688509 689977 696705 30 milyon 02705 03092 06780 17938 30666 36055 39024 52521 60766 64639 70019 82946 8756093218 24 milyon 0101 14162460274732133854 3998 4626 6699 7290 8365 8960 960^ 9847 18 mllyon 104 248 362 430 550 556 890 . 12 mllyon 08 27 70 82 9i Amorti ı %e 6 01 Eylül Cumartesi (Yann) Edebiyat ve Barış Konuşmacılar: Tvrgoy Fişekd Öner Yağa Sabri Kuşkonmaı Zeynep Aliye P.E.N YAZARLAR D E R N E Ğ I işbirliğiyle... ?MSaaf; 18.00 İstiklal Cad. (Fransız Konsolosluğu yanı) Taksim Tel: 252 3fi 81/82
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle