18 Mayıs 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 29 AĞUSTOS 2001 ÇARŞAMBA 8 HABERLER 'Terör' olasılığı inceleniyor __ tstanbul Haber Servisi - Işadamı ÜzeyirGarih'in öldürülmesine iliş- kin Eyüp Cumhuriyet Başsavcılı- ğı'nın yanı sıra terör boyutuna yö- nelik Istanbul DGM Cumhuriyet Başsavcıhğı 'nın da soruşturma yü- rüttüğü bildirildi. îstanbul DGM Cumhuriyet Baş- savcıhğf ndan alınan bilgiye göre Garih'in öldürûlmesine ilişkitt 2 yönlü soruştunna yürûtûlüyor. Olaym cinayet boyutuna ilişkin soruşturmayt yüröten Eyüp Cum- huriyet Savctsı Hasan Yılmazın, dön DGM Cumhuriyet Başsavcısı AykutCengizEngin'e gittiği ve eJ- deki bulguların değerlendirmesini yaptıklan belirtildi. TASFİYE HALİNDEKİ TÜRKİYE EMLAK BANKASIANONÎM ŞÎRKETİ (EMLAKBANK) YÖNETİM KURULU BAŞKAMJĞEVDAN Şirketimizin 17.08.2001 tanhinde yapılması kararlaştırılan Olağan Genel Kurul toplantısının TTK'nin 372. maddesinde öngörülen toplantı nısabının saglanamaması nedeniyle açılamadığı anlaşılmak- la Şirketimiz Olağan Genel Kurulunun TTK. 372. madde gereğince ikinci kez ayıu yer, aynı gündem maddesı ve aynı koşullarla l4.(R2(H)l Cuma günü saat: 12 OO'de çalışmalannı sürdürmek üzere toplantıya davel edilmesme. bu toplaniının ikinci toplantı olması nedeniyle nedeniyle TTK. 372. madde gereğince katılımcılann pay oranı ne olursa olsım toplantının açılarak gündem gereğince konuşmalann sürdürülüp tamamlanacağı hususu tespit ve teyit edilmiştir. Buna göre; Şirketimiz Olaean Genel Kurulu. sündemdekı maddeleh görüşmek ûzere 14.09 2001 Cuma günü, saat: 12.00'de T.C. Ziraat Bankası A.Ş."îstanbul Merkez Şubesi Kemankeş Mah. Rıhtım Caddesi No: 1 KARAKÛY tSTANBUL adresinde toplanacaktır. Olagan Genel Kurul gündeminde: l.Açılış 2. Genel Kurul Başkanlık Divanınm Oluşumu. 3. Toplantı Tutanağının ınızalanması konusunda Drana yetkı verilmesi, 4 2000 yıhna ait Yönetim Kurulu Faaliyet Raporu. Denetim Kurulu Raporunun okunup, görüşülmesi ve Bağımsız Denetim Kuruluşu Raporunun Genel Kurul bilgisine sunulması, 5. T. Emlak Bankası'nın 2000 yılı hesap dönemine ait bılanço ve kâr-zarar hesaplannuı okunması. görüşülmesi. 6. Başbakanlık Yüksek Denetleme Kurulu ve Denetim organlannm Bankanın 2000 yılı faaliyetlenne ılışkin denetleme raporlan sonucuna göre. çıkması muhtemel Banka zararlan ile ilgili sorumluluklan ve aleyhlenne sorumluluk davası acılması dahil her türiû cezaı ve hukuki başvuru haklan saklı kalmak kaydıyla, Yönetim Kurulu üyelenrun ibra edılıp edilmemeleri hususunda karar alınması. 7. T. Emlak Bankası A.Ş. Ana Sözleşmesinın 1., 2., 17., 18., 28. Maddelennde değişıklik vapılmasına yönelik Ana Sözleşme değişikliğinin görüşülüp oylanması, 8. îstıfa nedeniyle boşalan Yönetim Kurulu üyeliklenne TTK'nun 315'ınci maddesi uyannca geçici olarak yapılan atamalaruı Genel Kurulun onayına sunulması, 9.4684 sayılı Kanunla yürürlüğe gıren fıılı ve hukuki konum esas alınarak 4603 sayılı Kanuna göre görevlendinlen Yönetim Kurulunun görev dönemi ile ilgili faaliyet raporunun okunması, döneme ait bılanço kâr-zarar hesaplannın okunup görüşülmesi, 10.01.01.2001-30.06.2001 dönemi faaliyetlenne ilişkin olarak Yönetim ve Denetim Kurulu Üyelerinin ibra edilmelen konusunda karar alınması. 11. Tasfıye Halindeki T. Emlak Bankası A.Ş.'nın Yönetim Kurulu ve Denetim Kurulu Üyelikleri ıçın seçim yapılması. 12 4684 sayılı Kanun ve Ana Sözleşmenın 27. maddesi gereğince üç tasfıye memurundan oluşan Tasfıye Kurulunun seçilmesi. 13. Tasfıye Kurulu'na ılgılı Kanunlar. .Ana Sözleşme gereği tasfıye işlemlerini tamamlamak üzere yetkı verilmesi. 14. tasfıye memurlannın Yönetim ve Denetim Kurulu üyelerinin ücreüerirun belirlenmesi, 15. Dilekler ve kapanış. Konulan yer almış bulunmaktadır. TASFIYE HALİNDEKİ T. EMLAK BANKASI A £ - ANA SÖZLEŞME DEĞİŞİKLİĞİ - MADDE I- KURILIŞ (Eski Metin) Türkıye Emlak Bankası Anonim Şirketinin Ana Sözleşmesi 4603 sayılı Kanun uyannca asagıdakı $ekikk yeniden düzenlenmiştir , MADDE 1-KIRULUŞ Oeni Metin) Türkiye Emlak Bankası Anonim $irketinin Ana Sözleşmesi 4603 ve 4684 sayılı Kanunlar uyannca asagıdakı sekilde yeniden düzenlenmış olup. .Ana Sözleşme'nin bu Kanunlann amaç ve içeriğine aykın hükümleri. kendiliğinden yürürlükten kalkmıştır. MADDE 2- UNVAN (Eski Metin) Bankanın unvanı "Türkiye Emlak Bankası Anonim Şirketi"dir. Kısa adı "Emlakbank"tır. Bu Ana Sözleşmede kısaca "Banka" olarak anılacaktır. MADDE 2- l'NVAN (Yeni Metin) Bankanın unvanı "Tasfıye Halindeki Türkiye Emlak Bankası Anonim Şirketiidir. Kısa adı "Tasfıye Halindeki Emlakbank"tır Bu Ana Sözleşme metninde. Banka olarak gecen tüm sözcüklerin "Tasfıye Ha- lindeki Banka" olarak kabul ve düzeltilmesi zorunludur. MADDE 17- YÖNETİM KURULU (Eski Metin) Yönetim Kurulu. bin Genel Müdür olmak üzere, 7 Üye'den oluşur. Genel Müdür dısmda blan 6 Üye Genel Kurul tarafından seçilir. Yönetim Kurulu aralanndan bir Üyeyı, yemın merasimmin tamamlanması- nı müteakip. ilk toplantıda Yönetim Kurulu Başkanı olarak seçer. Bu toplantıda 1 Üye de Başkan Vekili seçilir. Genel Müdür. bulunmadığı hallerde Vekili Yönetim Kurulu'nun tabii Oyesidir. Yönetim Kurulu Üyelerinin tamamının Bankalar Kanununun Genel Müdür için öngördûgü nitelüderi taşımalan şartur. MADDE 17-(Yeni Metin) Yönetim Kurulu. tamamı Genel Kurul tarafından seçilen ALTI Üyeden oluşur. Yönetim Kurulunca aynca Genel Müdür seçilmiş ise Genel Müdür, Yönetim Kurulu'nun tabii Üyesidir. Yönetim Kurulu. ye- min törenini ızleyen ılk toplantıda. aralanndan bir Üyeyi Yönetim Kurulu Başkanı olarak seçer. Bu top- lantıda bir Üye de Başkan Vekili seçilir. Yönetim Kurulu. kendisine ait yetki ve görevierin bir bölümünü, smır ve kapsamını açıkça belirleye- rek. kendi arasından seçeceği. bir ya da birkaç Murahhas Üye'ye bırakabilir. Yönetim Kurulu Başkanı. bulunmadığı hallerde Yönetim Kurulu Başkan Vekili, Kanun ve Ana Söz- leşmeden doğan görevlennin yanı sıra. Murahhas Üyeler veya Yönetim Kurulu Üyeleri arasında koordi- nasyon ve hizmet akışını sağlamakla yükümlüdür. MADDE 18/3-(EstiMetin) Yönetim Kurulu. sınırlannı ve kapsammı açıkça belirrmek suretiyle yetkilerinin bir bölûmunü Genel Müdüre devredebüır. Yetki devri Yönetim Kurulu'nun sorumluluğunu ortadan kaldırmaz. M\DDE 18/3- (Yeni Metin) Yönetim Kurulu yetki ve görevlennin bir bölümünü, smır ve kapsamını açıkça belirterek, Genel Mü- düre devredebilir. MADDE 28- BİRLEŞME VEY\ DEVİR (Eski Metin) Bankanm birleşme veya devnne Genel Kurul tarafindan karar verilir. Birleşme veya devıı işlemleri. Bankalar Kanunu ve ilgili mevzuat hükümlenne göre yapılır. MADDE 28- BİRLEŞME VEYA DEVİR (Yeni Metin) Bankanm birleşme veya devrine Genel Kurul tarafmdan karar verilir Birleşme veyatievir işlemleri. 4603 ve 4684 sayılı kanun hükümleri saklı kalmak kaydıyla, Bankalar Kanunu ve ilgili mevzuat hükümle- nne göre yapılır. Toplantıya bir temsilci vasıtasıyla katılmak isteyen ortaklanmızın aşagıdaki örneğe uygun bir temsil belgesıni tanzım ve imza ederek. temsilcinin bu belge ile toplantıda hazır bulunmalanna; VEKÂLETNAME Hissedarı bulunduğum Anonim Şirketi'nin tarihinde adresinde saat de yapılacak yüına ait olağan/olağanüstü Genel Kurul toplantısında beni temsil etmeye ve gündemdeki maddelenn karara bağlanması için oy kul- lanmaya yı vekil tayin ettim. VEKÂLETİVEREN tsiın/mıza^rarih VEKÂLETÎVERENtN Sermaye miktan : Hısse adedi : Oy miktan : Adresı : NOT: Vekâletnamerun noter tasdiksiz olması halinde vekâleti verenin noter tasdikli imza sirküleri vekâletnameye eklenecektir İşadamı Garih cinayetinde bir numaralı delil olan cep telefonu kışlada bulunduJJugumu firari er çözecek İstanbul Haber Servisi - İşadamı Üzeyir Garih ci- nayeti üzerindeki esrar perdesini aydınlatacak bir numaralı karut cep telefo- nu. Hasdal Kışlası'nda gö- revli er Mehmet Kızılka- ya'nın üzerinde bulundu. Ancak cep telefonunu 25 milyon lira karşılığında Kızılkaya'ya sattığı iddia edilen er Yener Yermez he- nüz yakalanamadığı için olay tam anlarnıyla aydın- latılamadı. Emniyet kaynaklann- dan edinilen bilgiye göre, Garih'in telefonunu er Kızılkaya'ya satan Yener Yermez. telefonun tespit edilmesinin ardından gözaltına alındı fakat kimliğinde doğum ye- ri olarak Kayseri değil de Antalya yazması nedeniyle serbest bıra- kıldı. Zanlının Garih'in üzerindeki Roleks sa- ati. kredi kartlannı, 13 dolar ve 8.5 milyon lira nakit parasını alma- ması dikkat çekti. Cinayetin dü- ğümünü çöze- cek kişi olduğu öne sürülen Yener Yermez'in Hasdal Kışlasf ndaki do- labında, üze- rinde Garih'in cep telefonunu başka bir ere sattığı ileri sürükn er Yener Yermez'in da- ha önce "cinayet", "gasp" ve "hırsızlık" suçlarından cezaevinde yatöğı belirtildi. kan lekeleri bulunan bir pantolon ele geçirildi. Yermez'in daha önce "cinayer, "gasp" ve "hırsızük" suçlarından cezaevinde yattığı be- lirtildi. Garih'in cep telefonuyla il- gili olarak Kızılkaya'nın da arala- nnda bulunduğu 4 er ve 3 astsubay Merkez Komutanhğı'nda ifade verdi. İstanbul polisi, Garih cinayetinin en önemli ipucu olan kayıp cep telefonundan yola çıkarak asker Yener Yermez ismine ulaş- tı. Emniyet yetkilile- rinin verdiği bilgiye göre, er Yermez, Ga- rih'in öldürüldüğü gün, güvenlik gerekçesiyle sivil kıyafetle çarşı izni- ne çıktı. Yermez, saat 17.15'te kışlasına geri dönmek üzere nizami- geldi. Nizami- yede gö- revli olan ast- su- bay, üst aramasını yaptığı Yer- mez'in üzerinde bir cep telefonu ele geçirdi ve kışlaya sokulması- nın yasak olduğunu belirterek tele- fona el koydu. Astsubay, bir süre sonra bu telefona, borcundan dola- yı aramaya kapalı olan. ancak dı- şandan aranabilen kendi sim kar- tını yerleştirerek kullanmak istedi. Astsubay, dışandan arayan Tolga isimli astsubay arkadaşıyla bir gö- rüşme gerçekleştirdi. Bu görüşme- ler, Garih'e ait Ericsson T28 mar- ka cep telefonunun sınyalini takip eden polislerce tespit edildi. Pazar- tesi gününe dek Garih'e ait cep te- lefonunu kullanmayı sürdüren ast- subayın sim kartı. borcun ödenme- mesinden dolayı dış aramaya da kapatıldı. Aynı gün saat 15.30 sıra- lannda da telefondan alınan sinyal kesildi. Yermez, izne çıkacağı ge- rekçesiyle astsubaydan Garih'in cep telefonunu aldı ve kantinde gö- revli er Mehmet Kızılkaya'ya 25 milyon karşılığında sattı. önce gözaltına alındı sonra serbest bıralcıldı Emniyet kaynaklanndan edini- len bilgiye göre, er Yener Yermez, bu gelişmelerden sonra Hasdal Kışlası'nda gözaltına alındı. An- cak Yermez, doğum yerinin Kay- seri değil de Antalya gözükmesi üzerine, "Aranan kişi bu değU" so- nucuna vanlarak serbest bırakıldı. Yermez'den telefonu alan Kızılka- ya'nın da aralannda bulunduğu 4 er ve 3 astsubay Merkez Komutan- lığı'na çağnlarak ifadelerine baş- vuruldu. Ifadesi alınan astsubay, telefonu Yermez'den aldığını doğrulayarak "Bu telefon ben- de>di ancak iade ettim" şeklin- de ifade verdi. Kan lekell pantolon Yermez'in koğuşundaki dolabında, üzerinde kan le- keleri bulunan bir pantolon ele geçirildiği iddia edildi. Söz konusu pantolonun in- celenmek üzere polis labo- ratuvanna gönderildiği ve yapılacak inceleme sonu- cu, kan lekesinin Garih'e ait olup olmadığının be- lirlenebileceği belirtildi. 2001Şubatı'ndaaskerlik görevini yapmak üzere Hasdal Kışlası'na teslim olan Yermez'in, sabıka dosyasının ka- bank olduğu belirtildi. 1995 yılın- da "cinayetetamteşebbüs'", "gasp" ve "hu-sızük" suçlanndan hüküm giyen Yermez'in, 23 Arahk 2000 günü Şartla Sahverme Yasası'ndan yararlanarak Kayseri Ceza- evi'nden tahliye edildiği öğrenildi. Kayseri polisi ailesinin bilgisine başvurdu Yermez'in yakınları emniyete getirildi KAYSERİ (AA) - İşadamı Üze- yir Garih cinayetinin bir numaralı zanhsı olduğu açıklanan Yener Yermez'in Kayseri'de yaşayan ya- kınlan, polis tarafından bilgi alm- ması amacıyla Kayseri Emniyet Müdürlüğü'ne getirildi. Görev yaptığı Hasdal'daki kışla- smdan fırar ettiği bildirilen Yener Yermez'in nüfiıs kaydınm olduğu Pmarbaşı ilçesine bağlı Kıhçkışla Köyü îğdeli mezrasmda yapılan araştırmada, Yermez'in yakmlan- na ulaşılamadı. cezaevi kayıtları yanlış Polis ekipleri, Yener Yermez'in cezaevi kayıtlanna göre ikamet et- tiği Deliklitaş Mahallesi Hamam Sokak 15 numara olarak belirtilen adresteki evde arama yapmak iste- diler, ancak evin önceki yıl yıkıl- dığı ortaya çtktı. Araştırmalannı sürdüren poli- sin. Yener Yermez'in iki kardeşi ile annesini bilgi almak için Em- niyet Müdürlüğü'ne getirdiği, ba- zı yakınlarını da olayla ilgili ola- rak sorguladığı öğrenildi. Annesini telefonla aratiı Yener Yermez'in, dün annesi Fatma Yermez'i telefonla aradığı, ancak olaydan söz etmediği öğre- nildi. Yermez'in kardeşi Öner Yer- mez ise "Ağabeyim böyle bir şey yapmaz. Biz onun bu cinayeti iş- İediğine inannııyoruz. Bizimle olan ilişldleri çok ryiydL Anneme ve ba- na iyi davranırdı. Hiçbir ruhsal proMemi de yoktu" görüşünü dile getirdi. Kutan'dan MOSSAP tepkisl Garih'in cenaze törenine katılan SP Genel Başkanı Recai Kutan. Garih cina- yeti için MOSSAD'dan Türkiye'ye üç istihbaratçı- nın geldiği yönündeki ha- berlerin devlet onurunu ze- deleyeceğini söyledi. Cina- yetin araştırma sürecini de eleştiren Kutan, emniyet görevlilerinin olayı başlan- gıçtan itibaren yanlış ele aldığını söyledi. Cep telefonu nasıl sinyal yayar? Cep telefonlan, açık ol- duğu zaman kullanıcının yerini belirleyen sinyaller yayar. Alınan bilgiye göre, her marka cep telefonunun özel seri numarası üretici fırmada kayıth ve telefo- nun yerinin saptanabilme- si için sim kartının kulla- nılması şart değil. Telefo- na herhangi birisinin sim kartı takıldığı zaman özel seri numarası sayesinde yeni takılan sim kartın nu- marası görünür. AVRUPA^DAN GÜRAY ÖZ Kürenin Köşeleri "Halklar arasındaki iletişim tüm yerkürede öylesine gelişmiş bulunuyor ki, neredeyse tüm dünyanın, insanlann evlerinden çıkmaksızın para sayesinde yeryüzünde üretilen her şeyi bulabilecekleri ve tüketebilecekleri bir sürek- li mallar fuanna benzeyen bir köye dönüştüğü söytenebilir." Son yıllarda çağımızın dünyasını sık sık ve bık- tıncı bir şekilde böyle tarif ediyorlar. Aktardığımız bu sözlerse 17. yüzyılda söylendi. O yıllarda ge- lişmeleri şaşkınlıkla izleyen italyan Iktisatçı Gemi- niano Montanari, 1680 yılında yazdı bu satırları. İtalyan iktisatçının bu sözlerini, 15 Nisan 1997'de Susan George. Türkiye'de, Türk Harb- Iş Sendikası'nda yapılan bir toplantıda aktarmış- tı. Susan George, şimdi neoliberal-küreselleşme karşıtlarının uluslararası örgütü ATTAC'ın Fransa seksiyonunun başkan yardımcısıdır. Kuşkusuz Geminiano Montanari'nin şaşkınlıkla tasvir ettiği dünyadan oldukça başka bir dünyada yaşıyoruz şimdi. Gelişmenin hızı, hızın ivmesi arttı. Susan George'un dediği gibi "17. yüzyılın sonlan ile 20. yüzyılın sonlan arasında çap ve yoğunluk açı- sından gerçekten fark vardır, ama öz olarak değil." Eğer gerçek buysa, küreselleşme panltılı bir or- taçağ masalıysa, çağımızın küreselleşme savu- nucuları da şu kadim liberalizmin, yani kapitaliz- min "özgürlükçü" ideolojisinin eskimiş savunu- culan olmazlar mı? Bu takımın en büyük propa- gandataktiği, özellikle haberieşme alanındaki tek- nikgelişmeleri, iletişimin uluslararasılaşmasını, id- dialannın karşı konulmaz bir kanıtı olarak öne sür- mekteki utanmazlığıdır. Pek çürük bir kanıt bu. Gerçek şöyle: Uzun sü- re insanlıktan esirgenmiş, yalnızca askeri amaçlar için kullanılmış olan kimi yenilikler, yine kâr güdü- sünün büyük etkisiyle ve mutlaka biryönlendirme veyozlaştırma çabasıyla birlikte, yüzyılın son çey- reğinde insanlann hizmetine "sunulmuş" durum- da. Ama rotanın dışına çıkarsanız kızıyorlar. • • • Uluslararası bilgi alışverişi, dayanışma, barış ve çevrenin korunması için uluslararası alanda işbir- liği, eğitim olanaklarının tüm uluslar tarafından paylaşılması, çocuklann korunması, gelir dağılımı- nın daha dengeli hale getirilmesi.. bütün bunlar, geçen yüzyılda insanlığın, uluslararası niteliktaşı- yan ortak hedefleri oldu. Gerçekte uluslararası da- yanışmaya, işbiriiğine gereksinim duyanlar, farklı ülkelerde yaşayan ve şimdi çağın olanaklarını çok sınırlı bir ölçüde kullanmaya başlamış olan "öte- kiler"dir. O nedenle de neoliberallerin, bu alanda- ki gelişmelerin artan hızını, küresel sömürünün ka- çınılmazlığının kanıtı olarak arsızca tekrartayıp dur- malan pek anlamlı değildir. • • • Aslında onlar başka türtü hayal etmişlerdi. Sovyetler Birliği'nin dağılması, Avrupa sınırian içindeki diğer sosyalist ülkelerin iç ve dış çabalar- la sistemlerini değiştirmeleri, onları tartfsiz sevinç- lere boğdu; şu gittikçe kirlenen gökyüzünün altın- da ebedi zaferierini hemen ilan ediverdiler. Oysa sokaklar her geçen gün biraz daha kalabalıkla- şan ve en önemlisi düşünmeyi küreselleşmenin "filozoflanna" bırakmamış olan insanlaria dolu- yor. Bu insanlar, itiraz ediyorlar. Bu insanlar, uluslararası, küresel bir hareket ya- ratıyorlar. Bu insanlar, ortak hedef için farklı renklerin, fark- lı inanç ve görüşlerin bir araya gelmesi gerektiği- nin farkındalar. Finans sermayesinin dünyanın ba- şına bela olduğunu, insanları ve ülkeleri yoksullaş- tırdığını, orta sınıfları hızla erittiğini biliyorlar. Farklı çevrelerden oluşan küreselleşme karşıtı hareket, haklılığın gücüne sahip. Bundan sonrası daha fazla yığınsallaşmak, tarihin sonunun gel- mediğini, insanlıktarihinin yeni birevresinin henüz başladığını göstermektir. Neoliberal-küreselleşmenin yalana dayalı pro- pagandası ciddi birdarbe yedi. Ama politika sah- nesinde onların egemenliği devam ediyor. Ne kadar devam edecek? Bu, büyük ölçüde, "neoliberal-küreselleşme" karşıtlannın politik alanın aktörlerini etkilemesine ve yeni aktörlerin ortaya çıkmasına bağlıdır. İnceleme kurallarına uyulmadı Deliller karartıldı tstanbul Haber Ser- visi - İşadamı Üzeyir Garih cinayeti, başta gazetemiz yazan Uğur Mumcu cinayeti ol- mak üzere birçok faili meçhul cinayetin ay- dınlatılamamasına ne- den olan olay yeri ince- lemesindeki hatalan yeniden gündeme ge- tirdi. Üzeyir Garih'in ce- sedinın, ısrarlı ihbarlar sonucu ikinci aramada bulunması, ilk incele- meleri cinayetle ilgili uzman ekipler yerine Terörle Mücadele bi- rimlerinin yürütmesi. olay yerinin iyi koru- namamasına yol açtı. delillerin kaybedilme olasılığını arttırdı. Üzeyir Garih cinayeti soruşturması sırasm- da. olay yeri incelen- mesinde bazı kurallar göz ardı edildi. Cina- yetin işlendiği gün "155" polis imdattele- fonuna yapılan ihbar üzerine olay yerine gi- den polis ekibi, cesedi bulamadı. 155'e daha detaylı bir ihbar gel- mesi üzerine ikinci kez yapılan aramada sonuç alındı. Polis olay yeri- ne yanm saat geç gel- di. İlk gün olay yerin- de hiçbir delil bulun- madı. ikinci günkü de- taylı aramada bulunan ve üzerinde kan lekele- ri saptanan çuvalın, o- lay günü başka polisler tarafından cesedin üze- rini örtmekte kullanıl- dığı anlaşıldı. Uzman- lar, diğer hatalan şöy- le sırahyor: • Delillere elle doku- narak kirlenmelerine neden olunması, • lslak ve lekeli eş- yalann açık havada ku- rutulmadan plastik tor- balara doldurulması. • Delillerin yanlış bir şekilde toplanıp korun- ması, • Neyin delil oldu- ğunun kavranamama- sı. • Acele sonuçlara va- rılması ve olaylann bu yanlış sonuçlann teori- lerine göre uydurulma- sı, • Elde edilen istih- barat ve ipuçlannın il- gili birimde kalması- nın saglanamaması ve dışa sızmanın önlene- memesi.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle