Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SAYFA CUMHURİYET 29 AĞUSTOS 2001 ÇARŞAMBA
8 HABERLER
'Terör' olasılığı inceleniyor
__ tstanbul Haber Servisi - Işadamı
ÜzeyirGarih'in öldürülmesine iliş-
kin Eyüp Cumhuriyet Başsavcılı-
ğı'nın yanı sıra terör boyutuna yö-
nelik Istanbul DGM Cumhuriyet
Başsavcıhğı 'nın da soruşturma yü-
rüttüğü bildirildi.
îstanbul DGM Cumhuriyet Baş-
savcıhğf ndan alınan bilgiye göre
Garih'in öldürûlmesine ilişkitt 2
yönlü soruştunna yürûtûlüyor.
Olaym cinayet boyutuna ilişkin
soruşturmayt yüröten Eyüp Cum-
huriyet Savctsı Hasan Yılmazın,
dön DGM Cumhuriyet Başsavcısı
AykutCengizEngin'e gittiği ve eJ-
deki bulguların değerlendirmesini
yaptıklan belirtildi.
TASFİYE HALİNDEKİ TÜRKİYE EMLAK BANKASIANONÎM ŞÎRKETİ
(EMLAKBANK) YÖNETİM KURULU BAŞKAMJĞEVDAN
Şirketimizin 17.08.2001 tanhinde yapılması kararlaştırılan Olağan Genel Kurul toplantısının
TTK'nin 372. maddesinde öngörülen toplantı nısabının saglanamaması nedeniyle açılamadığı anlaşılmak-
la Şirketimiz Olağan Genel Kurulunun TTK. 372. madde gereğince ikinci kez ayıu yer, aynı gündem
maddesı ve aynı koşullarla l4.(R2(H)l Cuma günü saat: 12 OO'de çalışmalannı sürdürmek üzere
toplantıya davel edilmesme. bu toplaniının ikinci toplantı olması nedeniyle nedeniyle TTK. 372. madde
gereğince katılımcılann pay oranı ne olursa olsım toplantının açılarak gündem gereğince konuşmalann
sürdürülüp tamamlanacağı hususu tespit ve teyit edilmiştir. Buna göre;
Şirketimiz Olaean Genel Kurulu. sündemdekı maddeleh görüşmek ûzere 14.09 2001 Cuma günü,
saat: 12.00'de T.C. Ziraat Bankası A.Ş."îstanbul Merkez Şubesi Kemankeş Mah. Rıhtım Caddesi No: 1
KARAKÛY tSTANBUL adresinde toplanacaktır.
Olagan Genel Kurul gündeminde:
l.Açılış
2. Genel Kurul Başkanlık Divanınm Oluşumu.
3. Toplantı Tutanağının ınızalanması konusunda Drana yetkı verilmesi,
4 2000 yıhna ait Yönetim Kurulu Faaliyet Raporu. Denetim Kurulu Raporunun okunup,
görüşülmesi ve Bağımsız Denetim Kuruluşu Raporunun Genel Kurul bilgisine sunulması,
5. T. Emlak Bankası'nın 2000 yılı hesap dönemine ait bılanço ve kâr-zarar hesaplannuı okunması.
görüşülmesi.
6. Başbakanlık Yüksek Denetleme Kurulu ve Denetim organlannm Bankanın 2000 yılı
faaliyetlenne ılışkin denetleme raporlan sonucuna göre. çıkması muhtemel Banka zararlan ile
ilgili sorumluluklan ve aleyhlenne sorumluluk davası acılması dahil her türiû cezaı ve hukuki
başvuru haklan saklı kalmak kaydıyla, Yönetim Kurulu üyelenrun ibra edılıp edilmemeleri
hususunda karar alınması.
7. T. Emlak Bankası A.Ş. Ana Sözleşmesinın 1., 2., 17., 18., 28. Maddelennde değişıklik
vapılmasına yönelik Ana Sözleşme değişikliğinin görüşülüp oylanması,
8. îstıfa nedeniyle boşalan Yönetim Kurulu üyeliklenne TTK'nun 315'ınci maddesi uyannca geçici
olarak yapılan atamalaruı Genel Kurulun onayına sunulması,
9.4684 sayılı Kanunla yürürlüğe gıren fıılı ve hukuki konum esas alınarak 4603 sayılı Kanuna göre
görevlendinlen Yönetim Kurulunun görev dönemi ile ilgili faaliyet raporunun okunması, döneme
ait bılanço kâr-zarar hesaplannın okunup görüşülmesi,
10.01.01.2001-30.06.2001 dönemi faaliyetlenne ilişkin olarak Yönetim ve Denetim Kurulu
Üyelerinin ibra edilmelen konusunda karar alınması.
11. Tasfıye Halindeki T. Emlak Bankası A.Ş.'nın Yönetim Kurulu ve Denetim Kurulu Üyelikleri ıçın
seçim yapılması.
12 4684 sayılı Kanun ve Ana Sözleşmenın 27. maddesi gereğince üç tasfıye memurundan oluşan
Tasfıye Kurulunun seçilmesi.
13. Tasfıye Kurulu'na ılgılı Kanunlar. .Ana Sözleşme gereği tasfıye işlemlerini tamamlamak üzere
yetkı verilmesi.
14. tasfıye memurlannın Yönetim ve Denetim Kurulu üyelerinin ücreüerirun belirlenmesi,
15. Dilekler ve kapanış.
Konulan yer almış bulunmaktadır.
TASFIYE HALİNDEKİ T. EMLAK BANKASI A £
- ANA SÖZLEŞME DEĞİŞİKLİĞİ -
MADDE I- KURILIŞ (Eski Metin)
Türkıye Emlak Bankası Anonim Şirketinin Ana Sözleşmesi 4603 sayılı Kanun uyannca asagıdakı
$ekikk yeniden düzenlenmiştir ,
MADDE 1-KIRULUŞ Oeni Metin)
Türkiye Emlak Bankası Anonim $irketinin Ana Sözleşmesi 4603 ve 4684 sayılı Kanunlar uyannca
asagıdakı sekilde yeniden düzenlenmış olup. .Ana Sözleşme'nin bu Kanunlann amaç ve içeriğine aykın
hükümleri. kendiliğinden yürürlükten kalkmıştır.
MADDE 2- UNVAN (Eski Metin)
Bankanın unvanı "Türkiye Emlak Bankası Anonim Şirketi"dir. Kısa adı "Emlakbank"tır. Bu Ana
Sözleşmede kısaca "Banka" olarak anılacaktır.
MADDE 2- l'NVAN (Yeni Metin)
Bankanın unvanı "Tasfıye Halindeki Türkiye Emlak Bankası Anonim Şirketiidir. Kısa adı "Tasfıye
Halindeki Emlakbank"tır Bu Ana Sözleşme metninde. Banka olarak gecen tüm sözcüklerin "Tasfıye Ha-
lindeki Banka" olarak kabul ve düzeltilmesi zorunludur.
MADDE 17- YÖNETİM KURULU (Eski Metin)
Yönetim Kurulu. bin Genel Müdür olmak üzere, 7 Üye'den oluşur. Genel Müdür dısmda blan 6 Üye
Genel Kurul tarafından seçilir. Yönetim Kurulu aralanndan bir Üyeyı, yemın merasimmin tamamlanması-
nı müteakip. ilk toplantıda Yönetim Kurulu Başkanı olarak seçer.
Bu toplantıda 1 Üye de Başkan Vekili seçilir.
Genel Müdür. bulunmadığı hallerde Vekili Yönetim Kurulu'nun tabii Oyesidir. Yönetim Kurulu
Üyelerinin tamamının Bankalar Kanununun Genel Müdür için öngördûgü nitelüderi taşımalan şartur.
MADDE 17-(Yeni Metin)
Yönetim Kurulu. tamamı Genel Kurul tarafından seçilen ALTI Üyeden oluşur. Yönetim Kurulunca
aynca Genel Müdür seçilmiş ise Genel Müdür, Yönetim Kurulu'nun tabii Üyesidir. Yönetim Kurulu. ye-
min törenini ızleyen ılk toplantıda. aralanndan bir Üyeyi Yönetim Kurulu Başkanı olarak seçer. Bu top-
lantıda bir Üye de Başkan Vekili seçilir.
Yönetim Kurulu. kendisine ait yetki ve görevierin bir bölümünü, smır ve kapsamını açıkça belirleye-
rek. kendi arasından seçeceği. bir ya da birkaç Murahhas Üye'ye bırakabilir.
Yönetim Kurulu Başkanı. bulunmadığı hallerde Yönetim Kurulu Başkan Vekili, Kanun ve Ana Söz-
leşmeden doğan görevlennin yanı sıra. Murahhas Üyeler veya Yönetim Kurulu Üyeleri arasında koordi-
nasyon ve hizmet akışını sağlamakla yükümlüdür.
MADDE 18/3-(EstiMetin)
Yönetim Kurulu. sınırlannı ve kapsammı açıkça belirrmek suretiyle yetkilerinin bir bölûmunü Genel
Müdüre devredebüır.
Yetki devri Yönetim Kurulu'nun sorumluluğunu ortadan kaldırmaz.
M\DDE 18/3- (Yeni Metin)
Yönetim Kurulu yetki ve görevlennin bir bölümünü, smır ve kapsamını açıkça belirterek, Genel Mü-
düre devredebilir.
MADDE 28- BİRLEŞME VEY\ DEVİR (Eski Metin)
Bankanm birleşme veya devnne Genel Kurul tarafindan karar verilir. Birleşme veya devıı işlemleri.
Bankalar Kanunu ve ilgili mevzuat hükümlenne göre yapılır.
MADDE 28- BİRLEŞME VEYA DEVİR (Yeni Metin)
Bankanm birleşme veya devrine Genel Kurul tarafmdan karar verilir Birleşme veyatievir işlemleri.
4603 ve 4684 sayılı kanun hükümleri saklı kalmak kaydıyla, Bankalar Kanunu ve ilgili mevzuat hükümle-
nne göre yapılır.
Toplantıya bir temsilci vasıtasıyla katılmak isteyen ortaklanmızın aşagıdaki örneğe uygun bir temsil
belgesıni tanzım ve imza ederek. temsilcinin bu belge ile toplantıda hazır bulunmalanna;
VEKÂLETNAME
Hissedarı bulunduğum Anonim Şirketi'nin tarihinde
adresinde saat de yapılacak yüına ait olağan/olağanüstü
Genel Kurul toplantısında beni temsil etmeye ve gündemdeki maddelenn karara bağlanması için oy kul-
lanmaya yı vekil tayin ettim.
VEKÂLETİVEREN
tsiın/mıza^rarih
VEKÂLETÎVERENtN
Sermaye miktan :
Hısse adedi :
Oy miktan :
Adresı :
NOT: Vekâletnamerun noter tasdiksiz olması halinde vekâleti verenin noter tasdikli imza sirküleri
vekâletnameye eklenecektir
İşadamı Garih cinayetinde
bir numaralı delil olan cep
telefonu kışlada bulunduJJugumu
firari er çözecek
İstanbul Haber Servisi -
İşadamı Üzeyir Garih ci-
nayeti üzerindeki esrar
perdesini aydınlatacak bir
numaralı karut cep telefo-
nu. Hasdal Kışlası'nda gö-
revli er Mehmet Kızılka-
ya'nın üzerinde bulundu.
Ancak cep telefonunu 25
milyon lira karşılığında
Kızılkaya'ya sattığı iddia
edilen er Yener Yermez he-
nüz yakalanamadığı için
olay tam anlarnıyla aydın-
latılamadı. Emniyet kaynaklann-
dan edinilen bilgiye göre, Garih'in
telefonunu er Kızılkaya'ya satan
Yener Yermez. telefonun tespit
edilmesinin ardından gözaltına
alındı fakat kimliğinde doğum ye-
ri olarak Kayseri değil de Antalya
yazması nedeniyle serbest bıra-
kıldı. Zanlının Garih'in
üzerindeki Roleks sa-
ati. kredi kartlannı,
13 dolar ve 8.5
milyon lira nakit
parasını alma-
ması dikkat
çekti.
Cinayetin dü-
ğümünü çöze-
cek kişi olduğu
öne sürülen Yener
Yermez'in Hasdal
Kışlasf ndaki do-
labında, üze-
rinde
Garih'in cep telefonunu başka bir ere sattığı ileri sürükn er Yener Yermez'in da-
ha önce "cinayet", "gasp" ve "hırsızlık" suçlarından cezaevinde yatöğı belirtildi.
kan lekeleri bulunan bir pantolon
ele geçirildi. Yermez'in daha önce
"cinayer, "gasp" ve "hırsızük"
suçlarından cezaevinde yattığı be-
lirtildi. Garih'in cep telefonuyla il-
gili olarak Kızılkaya'nın da arala-
nnda bulunduğu 4 er ve 3 astsubay
Merkez Komutanhğı'nda ifade
verdi.
İstanbul polisi, Garih
cinayetinin en önemli
ipucu olan kayıp cep
telefonundan yola
çıkarak asker Yener
Yermez ismine ulaş-
tı. Emniyet yetkilile-
rinin verdiği bilgiye
göre, er Yermez, Ga-
rih'in öldürüldüğü gün,
güvenlik gerekçesiyle
sivil kıyafetle çarşı izni-
ne çıktı. Yermez, saat
17.15'te kışlasına geri
dönmek üzere nizami-
geldi.
Nizami-
yede
gö-
revli
olan
ast-
su-
bay, üst aramasını yaptığı Yer-
mez'in üzerinde bir cep telefonu
ele geçirdi ve kışlaya sokulması-
nın yasak olduğunu belirterek tele-
fona el koydu. Astsubay, bir süre
sonra bu telefona, borcundan dola-
yı aramaya kapalı olan. ancak dı-
şandan aranabilen kendi sim kar-
tını yerleştirerek kullanmak istedi.
Astsubay, dışandan arayan Tolga
isimli astsubay arkadaşıyla bir gö-
rüşme gerçekleştirdi. Bu görüşme-
ler, Garih'e ait Ericsson T28 mar-
ka cep telefonunun sınyalini takip
eden polislerce tespit edildi. Pazar-
tesi gününe dek Garih'e ait cep te-
lefonunu kullanmayı sürdüren ast-
subayın sim kartı. borcun ödenme-
mesinden dolayı dış aramaya da
kapatıldı. Aynı gün saat 15.30 sıra-
lannda da telefondan alınan sinyal
kesildi. Yermez, izne çıkacağı ge-
rekçesiyle astsubaydan Garih'in
cep telefonunu aldı ve kantinde gö-
revli er Mehmet Kızılkaya'ya 25
milyon karşılığında sattı.
önce gözaltına alındı
sonra serbest bıralcıldı
Emniyet kaynaklanndan edini-
len bilgiye göre, er Yener Yermez,
bu gelişmelerden sonra Hasdal
Kışlası'nda gözaltına alındı. An-
cak Yermez, doğum yerinin Kay-
seri değil de Antalya gözükmesi
üzerine, "Aranan kişi bu değU" so-
nucuna vanlarak serbest bırakıldı.
Yermez'den telefonu alan Kızılka-
ya'nın da aralannda bulunduğu 4
er ve 3 astsubay Merkez Komutan-
lığı'na çağnlarak ifadelerine baş-
vuruldu. Ifadesi alınan astsubay,
telefonu Yermez'den aldığını
doğrulayarak "Bu telefon ben-
de>di ancak iade ettim" şeklin-
de ifade verdi.
Kan lekell pantolon
Yermez'in koğuşundaki
dolabında, üzerinde kan le-
keleri bulunan bir pantolon
ele geçirildiği iddia edildi.
Söz konusu pantolonun in-
celenmek üzere polis labo-
ratuvanna gönderildiği ve
yapılacak inceleme sonu-
cu, kan lekesinin Garih'e
ait olup olmadığının be-
lirlenebileceği belirtildi.
2001Şubatı'ndaaskerlik
görevini yapmak üzere
Hasdal Kışlası'na teslim olan
Yermez'in, sabıka dosyasının ka-
bank olduğu belirtildi. 1995 yılın-
da "cinayetetamteşebbüs'", "gasp"
ve "hu-sızük" suçlanndan hüküm
giyen Yermez'in, 23 Arahk 2000
günü Şartla Sahverme Yasası'ndan
yararlanarak Kayseri Ceza-
evi'nden tahliye edildiği öğrenildi.
Kayseri polisi ailesinin bilgisine başvurdu
Yermez'in yakınları
emniyete getirildi
KAYSERİ (AA) - İşadamı Üze-
yir Garih cinayetinin bir numaralı
zanhsı olduğu açıklanan Yener
Yermez'in Kayseri'de yaşayan ya-
kınlan, polis tarafından bilgi alm-
ması amacıyla Kayseri Emniyet
Müdürlüğü'ne getirildi.
Görev yaptığı Hasdal'daki kışla-
smdan fırar ettiği bildirilen Yener
Yermez'in nüfiıs kaydınm olduğu
Pmarbaşı ilçesine bağlı Kıhçkışla
Köyü îğdeli mezrasmda yapılan
araştırmada, Yermez'in yakmlan-
na ulaşılamadı.
cezaevi kayıtları yanlış
Polis ekipleri, Yener Yermez'in
cezaevi kayıtlanna göre ikamet et-
tiği Deliklitaş Mahallesi Hamam
Sokak 15 numara olarak belirtilen
adresteki evde arama yapmak iste-
diler, ancak evin önceki yıl yıkıl-
dığı ortaya çtktı.
Araştırmalannı sürdüren poli-
sin. Yener Yermez'in iki kardeşi
ile annesini bilgi almak için Em-
niyet Müdürlüğü'ne getirdiği, ba-
zı yakınlarını da olayla ilgili ola-
rak sorguladığı öğrenildi.
Annesini telefonla aratiı
Yener Yermez'in, dün annesi
Fatma Yermez'i telefonla aradığı,
ancak olaydan söz etmediği öğre-
nildi. Yermez'in kardeşi Öner Yer-
mez ise "Ağabeyim böyle bir şey
yapmaz. Biz onun bu cinayeti iş-
İediğine inannııyoruz. Bizimle olan
ilişldleri çok ryiydL Anneme ve ba-
na iyi davranırdı. Hiçbir ruhsal
proMemi de yoktu" görüşünü dile
getirdi.
Kutan'dan
MOSSAP tepkisl
Garih'in cenaze törenine
katılan SP Genel Başkanı
Recai Kutan. Garih cina-
yeti için MOSSAD'dan
Türkiye'ye üç istihbaratçı-
nın geldiği yönündeki ha-
berlerin devlet onurunu ze-
deleyeceğini söyledi. Cina-
yetin araştırma sürecini de
eleştiren Kutan, emniyet
görevlilerinin olayı başlan-
gıçtan itibaren yanlış ele
aldığını söyledi.
Cep telefonu nasıl
sinyal yayar?
Cep telefonlan, açık ol-
duğu zaman kullanıcının
yerini belirleyen sinyaller
yayar. Alınan bilgiye göre,
her marka cep telefonunun
özel seri numarası üretici
fırmada kayıth ve telefo-
nun yerinin saptanabilme-
si için sim kartının kulla-
nılması şart değil. Telefo-
na herhangi birisinin sim
kartı takıldığı zaman özel
seri numarası sayesinde
yeni takılan sim kartın nu-
marası görünür.
AVRUPA^DAN
GÜRAY ÖZ
Kürenin Köşeleri
"Halklar arasındaki iletişim tüm yerkürede
öylesine gelişmiş bulunuyor ki, neredeyse tüm
dünyanın, insanlann evlerinden çıkmaksızın
para sayesinde yeryüzünde üretilen her şeyi
bulabilecekleri ve tüketebilecekleri bir sürek-
li mallar fuanna benzeyen bir köye dönüştüğü
söytenebilir."
Son yıllarda çağımızın dünyasını sık sık ve bık-
tıncı bir şekilde böyle tarif ediyorlar. Aktardığımız
bu sözlerse 17. yüzyılda söylendi. O yıllarda ge-
lişmeleri şaşkınlıkla izleyen italyan Iktisatçı Gemi-
niano Montanari, 1680 yılında yazdı bu satırları.
İtalyan iktisatçının bu sözlerini, 15 Nisan
1997'de Susan George. Türkiye'de, Türk Harb-
Iş Sendikası'nda yapılan bir toplantıda aktarmış-
tı. Susan George, şimdi neoliberal-küreselleşme
karşıtlarının uluslararası örgütü ATTAC'ın Fransa
seksiyonunun başkan yardımcısıdır. Kuşkusuz
Geminiano Montanari'nin şaşkınlıkla tasvir ettiği
dünyadan oldukça başka bir dünyada yaşıyoruz
şimdi. Gelişmenin hızı, hızın ivmesi arttı. Susan
George'un dediği gibi "17. yüzyılın sonlan ile 20.
yüzyılın sonlan arasında çap ve yoğunluk açı-
sından gerçekten fark vardır, ama öz olarak
değil."
Eğer gerçek buysa, küreselleşme panltılı bir or-
taçağ masalıysa, çağımızın küreselleşme savu-
nucuları da şu kadim liberalizmin, yani kapitaliz-
min "özgürlükçü" ideolojisinin eskimiş savunu-
culan olmazlar mı? Bu takımın en büyük propa-
gandataktiği, özellikle haberieşme alanındaki tek-
nikgelişmeleri, iletişimin uluslararasılaşmasını, id-
dialannın karşı konulmaz bir kanıtı olarak öne sür-
mekteki utanmazlığıdır.
Pek çürük bir kanıt bu. Gerçek şöyle: Uzun sü-
re insanlıktan esirgenmiş, yalnızca askeri amaçlar
için kullanılmış olan kimi yenilikler, yine kâr güdü-
sünün büyük etkisiyle ve mutlaka biryönlendirme
veyozlaştırma çabasıyla birlikte, yüzyılın son çey-
reğinde insanlann hizmetine "sunulmuş" durum-
da.
Ama rotanın dışına çıkarsanız kızıyorlar.
• • •
Uluslararası bilgi alışverişi, dayanışma, barış ve
çevrenin korunması için uluslararası alanda işbir-
liği, eğitim olanaklarının tüm uluslar tarafından
paylaşılması, çocuklann korunması, gelir dağılımı-
nın daha dengeli hale getirilmesi.. bütün bunlar,
geçen yüzyılda insanlığın, uluslararası niteliktaşı-
yan ortak hedefleri oldu. Gerçekte uluslararası da-
yanışmaya, işbiriiğine gereksinim duyanlar, farklı
ülkelerde yaşayan ve şimdi çağın olanaklarını çok
sınırlı bir ölçüde kullanmaya başlamış olan "öte-
kiler"dir. O nedenle de neoliberallerin, bu alanda-
ki gelişmelerin artan hızını, küresel sömürünün ka-
çınılmazlığının kanıtı olarak arsızca tekrartayıp dur-
malan pek anlamlı değildir.
• • •
Aslında onlar başka türtü hayal etmişlerdi.
Sovyetler Birliği'nin dağılması, Avrupa sınırian
içindeki diğer sosyalist ülkelerin iç ve dış çabalar-
la sistemlerini değiştirmeleri, onları tartfsiz sevinç-
lere boğdu; şu gittikçe kirlenen gökyüzünün altın-
da ebedi zaferierini hemen ilan ediverdiler. Oysa
sokaklar her geçen gün biraz daha kalabalıkla-
şan ve en önemlisi düşünmeyi küreselleşmenin
"filozoflanna" bırakmamış olan insanlaria dolu-
yor.
Bu insanlar, itiraz ediyorlar.
Bu insanlar, uluslararası, küresel bir hareket ya-
ratıyorlar.
Bu insanlar, ortak hedef için farklı renklerin, fark-
lı inanç ve görüşlerin bir araya gelmesi gerektiği-
nin farkındalar. Finans sermayesinin dünyanın ba-
şına bela olduğunu, insanları ve ülkeleri yoksullaş-
tırdığını, orta sınıfları hızla erittiğini biliyorlar.
Farklı çevrelerden oluşan küreselleşme karşıtı
hareket, haklılığın gücüne sahip. Bundan sonrası
daha fazla yığınsallaşmak, tarihin sonunun gel-
mediğini, insanlıktarihinin yeni birevresinin henüz
başladığını göstermektir.
Neoliberal-küreselleşmenin yalana dayalı pro-
pagandası ciddi birdarbe yedi. Ama politika sah-
nesinde onların egemenliği devam ediyor.
Ne kadar devam edecek?
Bu, büyük ölçüde, "neoliberal-küreselleşme"
karşıtlannın politik alanın aktörlerini etkilemesine
ve yeni aktörlerin ortaya çıkmasına bağlıdır.
İnceleme kurallarına uyulmadı
Deliller karartıldı
tstanbul Haber Ser-
visi - İşadamı Üzeyir
Garih cinayeti, başta
gazetemiz yazan Uğur
Mumcu cinayeti ol-
mak üzere birçok faili
meçhul cinayetin ay-
dınlatılamamasına ne-
den olan olay yeri ince-
lemesindeki hatalan
yeniden gündeme ge-
tirdi.
Üzeyir Garih'in ce-
sedinın, ısrarlı ihbarlar
sonucu ikinci aramada
bulunması, ilk incele-
meleri cinayetle ilgili
uzman ekipler yerine
Terörle Mücadele bi-
rimlerinin yürütmesi.
olay yerinin iyi koru-
namamasına yol açtı.
delillerin kaybedilme
olasılığını arttırdı.
Üzeyir Garih cinayeti
soruşturması sırasm-
da. olay yeri incelen-
mesinde bazı kurallar
göz ardı edildi. Cina-
yetin işlendiği gün
"155" polis imdattele-
fonuna yapılan ihbar
üzerine olay yerine gi-
den polis ekibi, cesedi
bulamadı. 155'e daha
detaylı bir ihbar gel-
mesi üzerine ikinci kez
yapılan aramada sonuç
alındı. Polis olay yeri-
ne yanm saat geç gel-
di. İlk gün olay yerin-
de hiçbir delil bulun-
madı. ikinci günkü de-
taylı aramada bulunan
ve üzerinde kan lekele-
ri saptanan çuvalın, o-
lay günü başka polisler
tarafından cesedin üze-
rini örtmekte kullanıl-
dığı anlaşıldı. Uzman-
lar, diğer hatalan şöy-
le sırahyor:
• Delillere elle doku-
narak kirlenmelerine
neden olunması,
• lslak ve lekeli eş-
yalann açık havada ku-
rutulmadan plastik tor-
balara doldurulması.
• Delillerin yanlış bir
şekilde toplanıp korun-
ması,
• Neyin delil oldu-
ğunun kavranamama-
sı.
• Acele sonuçlara va-
rılması ve olaylann bu
yanlış sonuçlann teori-
lerine göre uydurulma-
sı,
• Elde edilen istih-
barat ve ipuçlannın il-
gili birimde kalması-
nın saglanamaması ve
dışa sızmanın önlene-
memesi.