22 Kasım 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
2 5 -AĞUSTOS 2001 CUMARTESİ CUMHURİYET SAYFA HABERLER ROBOTEK TURHAN SELÇUK DUKUST IABİATL1 İSÎAKBUL EPEHDÎSİ ABDÜLCANBAZ HARİKULÂDE MACERALARI RIS1M 1EKMİLİ BİRDEN 'Karşı çıktıklan' tankerlere 'onayladıkları' radar kuleleriyle yol göstereceklerL Boğaziçi'nde timsah gözyaşlanOKTAV EKtNCt tstanbul ve Çanakkale boğazlan pet- rol ve nükleer atık kanalı olmak üzere- ler... Rusya'nın NovorossiskLımanrnda kuyruğa giren tankerler yakında ardı ardına Bo- ğazlar'dan geçmeye başlayacaklar... 1990'ların başlarında gündeme gelen bu "tehlike", izleyen yıllarda gıderek "ciddiyet1 " kazandı. 1996'dakı Habitat II Zirvesi'nde dü- zenlenen etkınlıklerle dünyadan da İstanbul'a karşı "duyaruuk" istenmeye başlandı... Ne \ar kı bır yandan "Boğazlar petrol kana- lıolamaz" söylemlenyle aynı tehhkeye karşı ta- vır alındığı izlenimini yaratan "hükümetler". öbür yandan böylesı bir "kanaT statüsünü *sü- reklT ve hatta "kaucı" kılacak "teknikaltyapı- yı" pazarlamaktan da geri kalmadılar... Şimdi, "Boğazlar'ın kazalara karşı korun- ması" gerekçesiyle savunduklan bu altyapıya ait "radar kulelerinT Boğaziçi sakinlerinin ve duyarh çevrelerin tüm karşı çıkışlanna rağmen "inatia" gerçekleştiriyorlar. Kandilti'de, Kan- hca'da. tstinye'de. Beykoz'da... yankılanan inşa- at sesleriyle gazetelerdekı "çevreci" (!) demeç- leri birbirıne kanşıyor... Petrole evet. nükleere hayıri.. Tankerlere ve nükleer atık gemilerine paray- la "yol gösterecek" olan ve ABD'nin Loockhe- ed fırmasına ıhale edılen radar kulelen şu söz- lerle yükselıyor: "ÇevreBakanhğı,nükleer aük- lann geçişiniönlemekiçintümyasalyollara baş- vuracaktır (...) Petrol tankerlerinin nükleer ank taşıyan gemilerle çarpışması ve\a kıyıya çarp- ması durumunda, başta İstanbul'un tarihi ve kültürel değerleri olumsuz yönde etldlenecek, ha\a. denizvekıyıkirliliğininyanısıra,denizeko- sistemi de \ok olacaktır...'" (Çevre Bakanı Fevzi Aytekin, 14.07.2001. Cumhunyet) Denizcılıkten Sorumlu Devlet Bakanı Rama- • İstanbul ve Çanakkale boğazlannın "petrol kanalı" olmasını sürekli kılacak "teknik altyapıya" onay verenler, şimdi bir yandan bu "hizmete" hazırlanırken, " • . öbür yandan tanker geçişini "protesto"(!) ediyorlar... zan Mirzaoğlu da bır yandan "kendi eserT ola- rak övündügü radar kulelennm temelıni atar- ken, öbür yandan dıyor kı: "Boğazlar'dabir ka- za olursa, radyoaktif madde akıntıyla tüm dün- yaya >ayıhrJ""(Cumhuriyet,' 11.08*2001) Yani asıl sorun "petrol tankerlerT değil. on- lara çarpma riskı bulunan "nükleer aOk gemi- lerT!.. Demek ki hem "denizcilik", hem de "çevre bakaıuımza" göre Boğaziçi'nın petrol kanalı olması tstanburuntarihmi.kültürünüve denız ulaşımını tehdit etmiyor!.. Peki. radar kulelerinı kurup işletecek olan "Loockheedveyerliortaklan", yann kalkıp da, "bu sistem her türlü gemiyi güvenli ge- çirtir, nükleeryüküde..r derlerse. aca- ba tehlikeyi nükleer atıklarda gö- renler ne diyecekler?.. Aslında bir başka timsah göz- yaşlan içinde boğulup duranlar da yıne son birkaç yıldakı aynı radar kulelen "dayatmasuıa" ne- dense hep "sessiz" kalan v e böy- lesı bir altyapımn Boğazlar için artık "tam tesümiyet" anlamına geldığini savunanlara "destek vermeyen" şu pek ateşli kımi "si- \il toplum" kuruluşlan... Geçen aylarda çok imzalı gaze- te ılanlanyla da "İstanbul Büyük Bir Felaketin Eşiğinde" diyerek, aynı ılanlarda radar kulelerinın "tuzağuıa" da hiç değinmeden kamuoyunu petrol tankerlenne karşı "mücadeleye" (!) çağıran bu STK'ler, örneğin Istanbul'da- kı Koruma Kunıllan Boğazı- çi'ne kurulan bu tür bir güvenlil sıstemine 1999'da "hayır" dediklerinde, ıkı sa- tırlık bır destek mesajı bıle yayımlamadılar... Boğazıçi'nı hem "kahcıtankerkanalı" yapa- cağı için. hem de Boğaz'ın eşsız SÎT peyzajını "parçalayacağT gerekçesiyle bu kulelere onay vermeyen Koruma Kurulu üyelenne karşı. baş- ta Başbakanlık Denizcilik Müsteşarüğı olmak üzere çok sayıda radar ıhalesıni savunan kişı ve kuruluşun başlattığı "yıpratma" ve hatta "ha- karet" kampanyası da aym STK'lerce hep "uzaktan" seyredıldi. Derken, Koruma Kurulu "engetiıü" aşmak ıçın hükümetin uyguladığı "tahkün" yöntemi- ne de nedense hiç tepki göstermeyen ve proje- lerinde kurul onayı olmadan Loockheed'e iha- lesi bu tahkunle "tamamlanan'" radar kuleleri- nin "SİTM korumak için de gerekli olduğu" söylemlerine yuıe ses çıkarmayan bu STK'ler, aynı süreçte Resmi Gazete'yi (RG) izlemeyi ise sanki tümüyle unuttular. Özel Kule Yasası... Çünkü, bır yandan Boğazlar'daki eylemleri gazetelerde yayımlanırken öbür yandan bu ey- lemleri de etkisiz kılacak "602 sayıh KHK" 28.06.2000 tarihli RG'de yayımlanîyor ve De- nızcılik Müsteşarlığı'na özetle şu "yetkT ve- rilıyordu: "Deniztaşımacıuğının güvenliğiiçin gerekli tesisleri, SİT'lerde olsa bile, izin alma- dan, kendi kendine ruhsat vererek inşa et- mek™" Eylemcı STK'lerin "dikkatindenkaçan^ bu KHK'ye de tıpkı tahkimde olduğu gıbi yine MimarlarOdası dava açtı ve koruma kurulla- nndan bile yetkiyi alan böylesi bir "imar-in- şaat özgürlüğünün" iptali için yargılama sü- Hem İstanbul'un dokusunu bozacak hem de radyasyon yayacaklar Çevre değil W güveıüik • Boğazlarda güvenli geçişi sağlamak amacıyla yapıldığı öne sürülen radar kulelerinin, duyarh çevrelerin tüm itirazlanna karşın tstanbul ve Çanakkale boğazlannda toplam 13 ayn yerde inşaatı sürüyor İstanbul HaberServisi- Boğaz- larda gü> enli geçişi sağlamak ama- cıyla yapıldığı iddia edilen ve du- yarlı çevrelerin eleştirisine karşın inşasına başlanan radar kulelen yükselmeye de\ am ediyor. Petrol tankerlenne ve nükleer atık gemile- rine parayla "yol gösterecek" olan ve ABD'nin ünlü Loockheed fir- masına ihale edilen radar kuleleri- nin 87 i Istanbul'da. 5'ı Çanakka- le'de yapılıyor, aynca her iki bo- ğazda da birer trafik kontrol mer- kezi inşa ediliyor. Kıyı Emniyeti ve Gemi Kurtarma Işletmeleri Genel Müdürü Hücum Tulgar. radar kule- lerine. bazı çevre örgütleri ve esnaf tarafmdan "tstanbuTun estetiğinin bozulacağı ve kulelerin radyasyon yayacağT nedenlennden dolayı karşı gelindiğini sa\\ınarak "Ben bu insanlan anlanuş değilim, biz de onlar kadar çevreciyiz. Ben, kuleleri Boğaz'ın broşlan olarak görüyo- rum" dedı. "Boğazlann kazalara karşı ko- runmasr gerekçesiyle inşa edilen Kıyı Emniyeti ve Gemi Kurtarma Işletmeleri Genel Müdürü Hücum Tulgar, "Ben, kuleleri Boğaz'ın broşlan olarak görüyorunT dedi radar kuleleri, Boğaziçi sakinleri ve duyarh çevrelerin ısrarla karşı çık- malanna rağmen 15 ayn yerde de- vam ediyor. Sistem, başta radar ci- hazlan olmak üzere, meteorolojik ve hidrografik algılayıcılar, hassas uydu konum belirleme sistemi, ge- ce ve gündüz 24 saat sü- reyle izleme ya- pabilen kameralar, sayısal haberleşme teçhizatlan, elekt- ronik harita göste- rim ve bilgi siste- mi, kayıt ve dene- tim bırimleri ile yardımcı diğer teç- hizatlarla birlikte tasanmlandınldı. istanbul ve Çanak- kale Boğazlan'nda birer adet Trafik Kontrol Merkezı (TKM) ile İstanbul Boğazf nda 8. Ça- nakkale Boğazı 'nda ia 5 tane olmak iizere toplam 13 ta- ne Trafik Gözetle- me İstasyonu (TGİ) inşa ediliyor. Kıyı Emniyeti ve Gemi Kurtarma tşletmeleri Ge- nel Müdürü Hücum Tulgar. 28 O- cak 2001 yılında temeli atılan radar sisteminin, 2002 yıh başlannda bi- tirileceğini söyledi. Tulgar, radar sisteminin boğaz trafiğini düzenle- yip her geminin hareketini izleye- rek kaza ıhtimalini aza indireceğini öne sürdü. Gemi kaptanlanna ihti- yaçlan olan bilgılerin verileceğini, can. mal ve çevre korumasına katkı sağlanacağını ifade eden Tulgar. sistemin gemi trafiği ve deniz or- tam bilgilerini toplayıp işleyeceğini ve dağıtacağını söyledi. Tulgar özetle şöyle konuştu: "Kaza yapan gemüere de romorkör hizmetiyle amnda müdahale edilecek. Bu pro- jede amacınuz boğazlardaki gemi trafiğini azaltmak ya da arttırmak değil. Çağdaş teknolojik imkânlaria emniyctli geçişi sağlamak ve boğaz- lara teknolojik güven getirmektir." İstanbul Boğazı Trafik Gözetle- me Istasyonlan, Garipçe, Rumeli- kavağı, Ahırkapı. Usküdar, Kan- dilli, Kanlıca. Beykoz, Yom Burnu'nda yapı- lıyor. Trafik Kontrol Merkezi ise Istin- ye'de bulunuyor. Çanakkale Boğazı Gözetleme Istas- yonlan da Poyraz- tepe, Kumkale, Ke- pez, Gocuk Burnu, Kumkale'de, Trafik Kontrol Merkezi ise Akbaş'ta kuru- luyor. reci de hâlâ devam ediyor... Ancak, bu davaya rağmen Denizcilik Müsteşarlığı radar kulelennm ınşaatını "inaüa" sür- dürüyor ve Boğaziçi'nın "güvenli bir petrol kanalı" olması yönündeki teknik hazırhklar da artık tamamlanıyor... Evet... Tengiz-Novorosstsk boru hattmın dev- reye girmesıyle çok yakında Boğaziçı'nin zarif ve şıirsel kıyılanna de\ kuleler, "mahzun" su- lanna da dev tankerler "eşzamanlT olarak "sı- ralanmaya" başlayacaklar... Bu "hazin sonun" adım adım hazırlanması- na sessiz kalanlann ve açık destek verenlerin timsah gözyaşlan da gazete arşiv lerinde gele- cek kuşaklara "göstermeük çevreciligin"' tanh- sel örneklen olarak kalacak... •• ,, Adım Adım 'Petrol Kanalı'... 1995'ten bu yana Türkiye'yi yönetenlerin, Boğazlar'ı "teknik altyapılı petrol kanalT halı- ne getirecek (böylece Bakû-Ceyhan boru hattı "davanua" bile olumsuz yönde etkileyecek) radar kuleleri inatlanmn kısa tarihçesı şöyle: • Haziran/1996: Istanburdakı Habitat-II zir- vesinde Boğazlar'dan tanker geçişi tüm dünya- ya "şikâyet" edildi... • Temmuz/19%: Bir ay sonra Bakanlar Ku- rulu. 24.7.1996 gün ve 96/8370 No'lu karany- la bu geçişi "kaücr kılacak "radar" sistemıni yatınm programına aldı. • 1997-1998 yülan: Sistem ıçın ABD'li Lo- ockheed fırmasının önerdiği "kulelerin" proje- leri, Başbakanlık Denizcilik MüsteşariığTnca (BDM) ITÜVakfi'na yaptınldı... Kulelenn "mi- mari" tasanmı da tTU Vakfı'nca Ragıp Bu- hıç'asipariş edildi... • 1999'dakiTahkimKaran:Boğaziçrnihem "sürekB tanker trafiğine'' açan, hem de öngö- rünümün yasal koruma altındaki "SÎT peyzajı- nı" zedeleyen bu dev kuleler ile tstinyekıyısın- daki "hizmetbinasr proje- lerine "onay vermeyen" 17.03.1999 tarihli Koruma Kurulu karan, BDM tara- fmdan önce "dava" edildi... Ardından Bakanlar Kuru- lu'nun 21.09.1999 tarihli karanyla aynı kurul karan "tahkim" uygulanarak "geçersiz" kılındı ve BDM açtığı davayı "gerekkahna- dığı" içinterkettı... • ._Ve2000'deözelvasa: Kulelere onay vermeyen koruma kurulu üyelerine BDM tarafından "yıprat- ma" kampanyası açılıp "konuşmamalan-yazma- malan" için de baskı yapı- lırken, Bakanlar Kurulu bu kez 28.06.2000 tarih ve 602 sayıh KHK ıe bu tür tesis- ler SİT'lerde bile istense; "ruhsat ve proje onayı yet- kisini BDM'ye devreden" yasa düzenlemeyı de devre- ye soktu. • Kuleleryüksehyor, tan- kerlergeliyor: Şimdi Rusya limanlanndan petrol ve nükleer atık yükleyen tan- kerler, işte bu kulelerin "rehberliğınde" Boğazi- çi'nden artık "güvenle"(!) geçecekler... Mimarlar Odası'nın hem "tahkime", hem de 602 sayıh KHK'ye açtığı davalar sürerken ya- pılan "protesto"(!) eylem- lerinde, ateşli STK'lerin bu davalardan ve tesislerden hiç "söz etmiyor" olmalan ilginç değil midir?.. Daha- sı, mademki bu kuleler Bo- ğazlar' ı koruyacaklar, aynı STK'lerle birlikte kimi "yetkililerin" de tanker ge- çişine muhalefet etmeleri acaba ne anlam taşıyor?.. GEÇMİŞTEN GELECEĞE ORHAN ERtNÇ Erdoğan'ın Şansı Adalet ve Kalkınma Partisi ile Genel Başkanı medyada oldukça geniş yer almayı başanyoriar. Recep Tayyip Erdoğan'ın Refah Partisi ll Baş- kanı iken yaptığı konuşmanın video çekimlerinin televizyon ekranlannayansımasının ardından, Yar- gıtay Cumhuriyet Başsavcısı'nın Anayasa Mahke- mesi'ne başvuruda bulunmasının parti çevrelerin- de yarattığı tedırginlik yadsınamayan bir gerçek. Ama politika deyınce politikacılann kamuoyunun önüne arslanlar gibı çıkmaları ve bu arada canlı e- fekt kullanarak güçlerini kanıtlayacaklannı sanma- lan ülkemızin değişmeyenlerinden birint oluşturu- yor. Tıpkı televizyonlarda ızlenen bazı dizilerde, ko- nuşma arasındayapılan esprıler sonrasında kulak- lara yansıtılan kahkaha nobetleri gibi. Izleyiciye "bu espriye sen de güimelisin" uyan- sının yapılması kimi izleyicileri nasıl rahatsız edi- yorsa, Erdoğan'ın "basın toplantısı" tanımıylager- çekleştirdiği siyasal gösteri sırasında da kamu- oyunu, söylenenlerin doğruluğu ve önemı konu- sunda yönlendirmeyı amaçlayan benzeryöntemin uygulanması da aynı sonucu verdı. Çünkü toplantıyı izleyenlerin ortak kanısı, Erdo- ğan'ın büyük bir başarı ile kendisinden beklenen açıklamalan yapmamakta dırendiğiydi. Belki bu da bir siyasal taktik gereğiydi. Çünkü beklenenlerin söylenmesi kimilerinde uyanan me- raklan giderecek ve odak olma özelliği yitirilecek- ti. Ya da yapılacak açıklamalann, değişim iddiası- nı yalanlayacak bölümleri de olacağından değişi- min savunulması daha da zorlaşacaktı. • • • Yargrtay Cumhuriyet Başsavcısı'nın AKP Genel Başkanı ve altı kurucusu ile ilgili başvurusunun iş- leme konulduğu, Anayasa Mahkemesi Başkanı ta- rafından açıklandı. Çok uzak o(mayan bir gelecek- . te vanlacak sonucu öğreneceğız. Ama televizyonlardayayımlanan konuşmakase- tini izledikten sonra Erdoğan'ın çok şanslı bir kişi olduğu kanısına vardım. Daha bnce yayımlandı- ğında ihbar sayılmış, ancak zamanaşımı nedeniy- le dava açılmamıştı. Anayasanın 69'uncu maddesindeki şu hüküm, Erdoğan'ın şansı konusunda yeterli bilgiyi veriyor "Bir siyasi partinin temelli kapatılmasına beyan veya faaliyetleriyle sebep olan kurvculan dahil üye- leri, Anayasa Mahkemesi'nin temelli kapatmaya ilişkiri kesin karannın Resmi Gazete'de gerekçeli olarakyayımlanmasından başlayarakbeş yıl sürey- le bir başka partinin kurucusu, üyesi, yöneticisi ve deneticisi olamazlar." 1992 yılında Refah Partisi'nin İstanbul ll Başka- nj olarak yaptığı konuşma, kapatma davası aşama- sında ortaya çıksaydı, Erdoğan da tıpkı sonradan yollan aynlan Erbakan Hoca gibi yasaklı olacaktı. Demek ki o dönemde şansı yaver gitmiş ve ya- saktan kurtulmayı başaımış. Son başvuru, Erdoğan'ın anayasayla üçuncü kez karşılaşmasını sağlıyor. Şansı bu kez de yaver gi- decek mi bakalım... oerincM cumhuriyet.com.tr. Kazanlı sahilinde kirlilik Kromsan fabrikası iddiaları reddetti tstanbul Haber Senisi - Kromsan fabrikası yet- kılileri, fabrikanın bulun- duğu çe\reyı kirlettığv id- dıalannın gerçeğı yansıt- madığını savundular. Yet- kıliler. iddıalarla ilgili olarak Mersın 11 Çe\re Müdürlüğü'ne başvur- duklannı ve müdürlük ta- rafından yapılan araştır- malar sonucunda da "Kazanhbötgesindekisu- yun küiiliğinde Kromsan fabrikasınuı etkisi yok- tur" karannın \ erildiğini belırttıler. Fabrika yetkilileri yap- tıklan yazılı açıklamada, Kazanlı sahillerinden Do- ğu Akdeniz'de koruma al- tındaki caretta caretta \ e yeşıl deniz kaplumbağa- lannın ölümlermin nede- nınin Kromsan fabrikası atıklanna bağlayan idi- alann kanıtsız olduğunu kaydettiler. Yetkilıler, be- lediye başkanının belge- siz ve kanıtlanamayan bu suçlamalannı sürdürme- sınin gerçeği yansıtmadı- ğını belirttıler. Kazanlı yöresindeki yeraltı sulanna, Kromsan fabnkasının atıklannın kanştığı. sulann içilemez \e kullanılamaz hale gel- mesinm fabnkalanyla il- gılı olmadığı belirtilen açıklamada, Kazanlı Be- lediyesi'nın gerçek ne- denlen araştırmadığı ifa- de edildi. TEKBACAKLILAR ÇOKAYAKLILAR Seiçuk Erez Uçan-uçmayan, yüzen- yüzmeyen, eklentili-uzantılı saygt ve sevgideğer yaratıkların yeterince bilinmeyen özelliklerini öğrenmek isteyenler! işte "Tekbacaklılar Çokayaklılar"! Seiçuk Erez'in kitapları 1. Ağırmeşrep Kadınlar (Öykü 2 Bs) 2.500.oooTL. 2. istankoyaltı Bodrum (Anı 2.Bs) 2 700.ooo TL. 3. Tekbacaklılar-Çokayaklılar (Deneme) 2.9OO.ooo TL. www.bilgiyayinevi.com.tr BİUSI YAY1NEVI Meşoıöyet Cad 45, A Yenışehır • 06420'ANKARA Tel (0-312) 434 49 98-434 49 99 Faks (0-312)43177 58 BİLGİ DACITIM Nartıbahçe Sok No 17. Kat 1 Cağaloğlu - 34360/İSTANBUl Tel (0-212) 522 52 01 - 520 02 59 Faks (0-212) 527 41 19 BİLGİ HTTABEVİ Sakarya Cad BIA, Kızıtey - 06420(ANKARA Tel (0-3121434 41 06 - 434 41 07 Faks (0-312) 43319 36
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle