23 Aralık 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURtYET 19 AĞUSTOS 2001 PAZAf 10 PAZAR YAZILARI Karacaailesi metroya gidiyor! Kopenhag'dan kalkan tsveçlilenn hızlı trenleri 2000; Danimarka'nın başkentini Malmö'ye bağlayan köprüye tünellerle girip, karayolunun altından hemencecik karşı ana karaya geçiveriyor. Belki henüz erken ama, köprü bekienildiği ölçüde bir hareket getirmemiş iki tarafa da. Hayal kınklığı dediklerini de duyduk. Pahalı Kopenhag'da yaşayıp Malmö'de oturmak, ne derece hayata geçıriliyor bilinmez, ancak tersüıe içkinin göreceli bol ve ucuz olduğu Danimarka'ya teknelerle gelen Isveçlileri gemilerine süpürmek deyimi herhalde unutulmaya yüz tutacak. Trenimiz, 19.40'tagara giriyor. Gürfaan l/çkan'ın 29 yıldır hüznünü, sevincini paylaştığı Stockholm'ü onunla 3-4 günde yaşamaya ne dersiniz? Tren istasyonundan göl manzaralı Farsta'ya gidiyoruz. Balkondan doyulmaz manzaraya dalmışken hemen altımızdan otobüs durağının yanındaki ağaçlık bölgeden Karaca ailesi geçiyor. Öylesine rahatlar ki, sanki biri "181 No'lu otobüsle metroya gideceklerini" söylese inanıvereceğiz. Mayısta, Uçkan'ın fotoğraflanyla Ankara'da sergide izlediğimiz gölümüz, her türlü tarifin dışmda güzel. Ertesi gün, kenti öncelikle üç yüksek yerden izleyerek başlıyoruz, yerleşimi algılamaya. Buna gerçekten gereksinimimiz var, çünkü kuzeyin Venedik'i. ya da sulann üzerindeki şehir de denilen Stockholm'de nerede deniz başhyor, neresi kanal, neresi göl, hangisi anakara ilk bakışta anlaşılması gerçekten zor. Eski kent, kraliyet sarayı derken, Kireçburnu önerisine acayip acayip bakıyoruz. Yahu ne Kireçburnu? Aa, gerçekten de bir boğaz kıyısına geliveriyoruz. Balık tutanlar, güneşlenenJer, koşanlar. Finlandiya'ya gidecek gemiier, ileride nhtımda gece yemeğe ve eğlenceye saldıracaklara hazırhk yapıyorlar. Evet, burada tstanbul'u düşleyebilirsiniz. Uçkan da öyle yapmış, her köşenin neredeyse bir îstanbul'u, Ankara'yı çağnştıran adı var onun lügatında, eh kolay değil sevgiliye gurbet düşmek. Belediye sarayı, kulesi, bir başka güzel ufiık açıyor gözlerinizin önüne. Fenerbahçe yürüyüşü, bir bira arası. Kuzey Müzesi tam bir hayal kınklığı. Son yıllann en sıcak yaz günlerinden biri yaşanıyor, yazlar kısa anladık ama yine de havalandırma olmaması akıl ahrgibi değil. Müzenin içindeki düzenleme bozukluğu da cabası. Neyse ki bu müzenin hemen yanı başmda 333 yıl Stockholm'ün burnunun dibinde deniz altında bir hayalet gibi yarmış savaş gemisi VVasa'nın 1961 'de gün yüzüne çıkanlıp sergilenmeye başlandığı modern müze bu şoku atlarmamızı sağhyor. Futbol liginin yansına gelinmiş Isveç'te. Stockholm'ün gariban takımı Hammarby lider. Bu gerçekten acayip bir takım. Geçen yıl, küme düşmekten son maçta kurrulmuşlar ve bu yıl liderler. Geçen hafta yönetim kurulu, bu yılın beklenmeyen başansını göz ardı edip takımın oyunu göze hoş gelmiyor diye, sene sonunda hocayı göndereceklerini açıklamış. Bunun üzerine seyirci ve oyuncular hocayı savunmaya geçmişler. O gün, 4-1 kazandıklan maçta, seyırciler "Bu ne sıkıcı futbol, gol istemiyoruz" diye bağınp yönetimi tiye almışlar. Bu arada, sakın merkez garda ülkeler arası tren bileti almaya kalkışmayın, bir gününüz burada geçebilir. Yüzlerce kişiye iki gişenin verdiği hizmet, fazla kuzeye — — — çıktığınızın işareti olsa gerek. Geyikleri gördük ama, 60'lapn raelodılerini çalan bayan otobüs şofbrüne rast gelmedik. Kanada kızlanm değil ama Kanada kazlannı gördük. Gerekmediği halde el üstünde tutulan engerek yılanlanna rast gelmedik. Genel bir refahın izlerini sürdük ama her 5 Isveçliden 1 'inin kart kredibilitesinin olmadığını okuduk. Derken geldik bu kısa ziyaretin sonuna. Yunanlınm beyaz peyniri, kaşar kesme aîetinden bile söz edemedik. Buradaki diğer Türkleri de konuşamadık. Ancak "Yaşam okuluysa öğreomeain / En yüksek notu insan / Sevgi dersinde almah" diye aklıma gelen ozanin dizelerinde, ya da "Gerçekdosüarla, insaniarla geçirdiğiniz her anda biz de insan olduğumuzun tadına vanyonız" diye anımsayabildiğim gazetecinin satırlannda oldugu gibi, bu "dört gfinlük bir şeyde" insan olduğumuzun heyecanını yaşadık, belki kesip sakladığınız, belki de okuyup bir kenara atıverdiğiniz bir güney yıldızı öyküsünün kahramanına, sevgi- dostluk dersinden tam puan verdik. STOCKHOLM CUMHUR AYDEN Fransa'da 'tatlı su' turizmi..."Sizin *oralarda' akarsular ve eski yataklan; yerteşim merkezkrinden geçen kurumuş çavlar ve dereler yalnızca toplu kadiamlara davetiye çıkaran -kaçak ve göz yumulur- inşaatiar yapmaya, kolay kâriara, çöp dökmeye mi yarar?" Sorumsuz ve aradığımız sınırlı olası yanıt okura ilk bakışta küstahhk izlenimi verebilir. Hiç öyle bir niyetimizin olmadığını yine de özür dileyerek belirtelim. Bizim olmayan "buralarda", suyun akanrun da, kokannın da ayn bir değeri vardır. Ve hepsi kullanılır. Dünyanm her köşesinde, herkes suyun değerini lafta teslim etmesine eder, diyeceksiniz. Hatta Türkiye'nin "ileri geîenjeri" doğanm, coğrafyanın "bahşettiği" olanaklan yer yer, dönem dönem kazandırdığı "ticari", "stratejik* gücü ve "jeopolitik'' ayncalıklan böbürlene böbürlene anlatır, belki de yerli yersiz kullanırda.. kullanır!.. Su, "™SA"Iardan başkasının, kamunun çıkanna ne sağlar acaba? Her neyse, sadede gelelim... Su "buralarda"da kullanılır kullanılmasına. Örneğin ıçme sulan "petroTden pahalıya satılmaz. Atık sular, bataklıklar bile çoğu zaman miligramına kadar değerlendirilir. Gürül gürül akan sular, nehirler veya kuruma eğilimi gösteren, kurumuş su yataklanmn ciddi bir kısmı "kanal" ve a suyoUan"na dönüştürülür. Kamu ve özel taşımacılık aracılığıyla rurizme açılır. "Suyolu" şebekelerinin tanmsal sulamacılığa kazandırdıklannı bir kenara koyalım. 2000'de 78 milyon turistin keyıfle arşmladığı Paris ve Fransa'da "tembelliğe övgü" düzdüren ağustos günlerinde "ınnak- kanaJ" sefalannı bir görseniz. (Eminiz ki tatil sadece deniz ve dağda veya evde yapılırmış diye düşünemezsiniz -kuşkusuz "tâtiT gibi lüksünüz varsa-) Hadi Seine Nehri ve onu besleyen kanallar üsrüne kuruimuş yüzer mahalleleri de "kolay" TV programcılanna ve seyahat dergiciliğine bırakalım. "Bateaux- Mouches/Süıek Teknelerrı de kısa süreli gezinti amaçlı şehir turlanyla, metro-otobüs biletli suyolu toplu taşımacılığını da es geçelim. Esas dikkat çekmek istediğimiz husus "nehir turizmi", daha dogrusu "tatü su _ _ _ _ _ _ turizmi." Aslında "tatü suyollan"nın kullanılması tarihsel açıdan Iskandinav ülkeleri, Almanya, Ingiltere ve Benelüks ülkelerinin geleneği. "Deniz Yollan"ndan çok daha az yatınm gerektiren, göreli olarak rısksiz. Ancak 8500 km'lik "suyollan" ağıyla Fransa Avrupa'nın (iki kıtalı Rusya hariç) en büyük şebekesine sahip. Bunun 6800 km si "Fransa de France -VTVF", yani bir kamu kuruluşu olan "Fransa Kulİarulabilir SuyoUarT şirketi tarafından bakılıyor ve PARİS işietiliyor. Geri kalanlann sorumluluğu yerel yönetimlerde.Tarihi ve kültürel miras, "uhısal varük" kabul edilen "Suyollan" Romahlardan beri mevcut. 9. yüzyılda inşa edilmiş ve halen kullanılan Bergues kanalından sonra sanatçı bir dâhi, Leonardo da Vînci 1528 yıhnda tarihte ilk kez, bugün Paris'in içinde kalan Ourcq'daki "ecluse" yani "alavere havuziu kanal"ı inşa ediyor. Sistem, kesişen iki suyolunun seviyesi ne olursa olsun, bir cins "asansör yöntemi" ile teknelerin "suyolu"nun değiştirilmesini sağhyor. Günümüze kadar geçen dört yılda da ülke Manş Denizi'nden Akdeniz'e, Atlantik kıyısında Bordeaux'dan Akdeniz Marsilya yakınlanna iki denizi ve komşu ülkeleri su yolundan _ _ _ _ _ _ birleşririyor. Gerçek sinamaseverlerin iyi hatırlayabilecekleri kısacık ömürlü yönetmen Jean VTgo'nun (1905-34) başeseri " I " Atalante" (1934) bir "penkhe/tath su mavnasTnın adıdır. Nesiller boyu nice romantiğin hayallerini süsleyen gerçekte bir "tadı su katan" teknenin sakini, filmin kahramaru, büyük aktör Mkbei Simon mavnada yaşar. Nakliyatçı sıfatıyla Fransa'yı sürekli kat eder. " I " Atalante"yi kendisiyle paylaşan, fakat Paris'te kaybolan genç sevgililere yardıma koşar. Siz bu UĞUR HÜKÜM hikâyeye, kum, taş, tahta vs... yüklü veya yüksüz, "Seine Nehri" veya farklı "suyollan"nda kuğular gibi süzüle süzüle seyreden, göçebeler gibi malını mülkünü sırtında taşıyan "penicher 'leri ekleyin. Güvertesinde asılı çamaşırlar, bisiklet, otomobil, şezlong, portatif bahçe gibi görüntüleri de bu yüzen ev-işyerinin olağan manzaralan arasına katın. Bu -biraz- nostaljik "imajlar"a bir de kuş sesleri eşliğinde çiçekli 19. yüzyıl köy evleri, şatolar, üzüm bağları, selviler, salkım sögüt, yeşil vadiler boyu kayarak akan çeşit çeşit, boy boy "tatlı su" teknelerini koydunuz mu? Doğdu mu size olağanüstü bir turizm alanı? 1999 sonu verilerine göre aynı yıl 10 milyon kişi tatlı "suyollan turizmi" yapmış. Hasılat 1.1 milyar frank. Son 10 yılda suyollannın bakımı için 2 milyar frank harcanmış. "VNF" (www.vnf.fr) 8.500 km'lik suyollan, 6000 acentesi, 1782 alavere havuzu, 494 yüzer havuzu, 123 mobil köprüsü, 65 rezervııarlı barajıyla herkesi huzurlu bir tatile çağınyor. Yolcu kapasitesi 2'den 12'ye değişen farklı boyut ve konfordaki "tath su teknelerini" bisiklete dahi binmesini bilmeyen tüm "tatlı su kaptanlan" kullanabilir. Zira ehliyete bile gerek yok. "Buralarda" orta hallilerin dahi istifade edebildiği bu "tatn su turizmi" için pamuk elleri cebe atmak yeterli... ugur.hukum6paris.com nn koşu yanşı oldu. Birbiriyle yanşan yavTU domuz- « cuklar,soluksoluğaipigöğüslemeyeçalışnlar.Özeuîk- ABD'ninAriuıgtonkentindeheryılduzenlenenbirhaf- le çocuklann heyecanla izlediği "Sue YVfce Domuz Ya- talık fuann en iigi çeken bölümü, yavru domuzcukla- nşı"na 8 haftalık domuz yavrulan katıldı. (AP) Once AB sonra BelçikaDönem başkanı Belçika'nın istediği olur da 2004'te 10 aday ülke üyeliğe kabul edilirse Brüksel semalannda dalgalanacak 10 yeni bayrak Avrupa Komisyonu raporuna göre; Brüksel'deki AB kurumlannda çalışan sayısının yüzde 10 (yani 2400) artması ve 90 bın sayfalık mevzuatın yeni dillere çevrilmesi için çeviri bürolanyla temasa geçilmesi, 530 çevirmene ek olarak 10 yeni dil için 400 çevirmenin daha işe alınması anJamına gelecek. Brüksel'in, yeni eurokratlann ve ailelerinin bannma, güvenlik, ulaşım, okul gereksinimlerini karşılaması gerekiyor. Belçika AB'de önemli adımlar atmak için çaba harcarken kendi ülkesini ihmal ediyor. Belçika rüketici örgütünün 5 büyük kentteki 1299 fiyat üzerinde yaptığı araştırmaya göre fiyatlann çoğu hem Belçika Frangı hem de 2002 başında geçilecek olan Euro cinsinden gösterilmesine karşın incelenen fiyatlann yüzde 8'inde çevirme hatalan saptandı. En önemli hesaplama hatalannın yapıldığı sektör ise yüzde 28 ile otel- restoran-eğlence sektörü oldu. Hükümeti. "Euro'va geçmeye 5 aydan az bir süre kalmasına karşın halkı bilgilendinnekte yetersiz kalmakla" suçlayan rüketici örgütü, Belçikalılara "banka hesaplannı bir an önce Euro'ya çevirmelerini, maaşJann Euro olarak ödenmesinf' öneriyor. Hükümeti topa futan sadece _ » _ _ _ _ _ _ _ tüketici örgütü değil. Iğrenç sübyancı Marc Dutrous olayının ortaya çıkmasının 5. yılı dolayısıyla lconu geçen hafta yeniden gündeme geldi. Bir türlü yargılamaya başlanamaması nedeniyle Adalet Bakanı Marc Venvflgben eleştirilerden nasibini aldı. Işin en ilginç yanı, partisi (VLD) muhalefetteyken "Dutrous Meclis Araşbrma BRÜKSEL ERDİJVÇ UTKL Komisyonu" başkanı olan şimdiki Adalet Bakanı Marc Vervfilghen'in, o zamanlar iktidarda bulunan şimdiki ana muhalefet partisi Hıristiyan Demokratlann eleştirilerine maruz kalması. Komisyon başkanıyken adalet sistemine karşı yaptığı çıkışlarla halkın gözdesi olan Venvilghen, bakan olunca suspus kesildi. Iktidardayken bu konuda kılını kıpırdatmayan Flaman Hıristiyan Demokratlan şimdi aslan kesiliyorlar. En komiği ise halen koalisyon ortağı olan partilerin eleştiri _ _ kervanına katılması! Herkes konuşadursun, adalet her zamanki yavaşlığıyla tıkır rıkır işliyor ve Dutroux davasına 2002 sonunda başlanabileceği açıklanıyor. Yıllardır konuşulan adaleti hızlandırma reformu ise rafa kaldınlmış durumda. Belçika hükümeti önce AB ışlerini bir yoluna sokalım, sonra kendi sonınlanmıza el atarız diye mi düşünüyor acaba? (erdincutku(« yahoo.com) Hitler'in dağına lüks otel 1923 yıhmn yazında Güney Bavyera'nın şirin kasabalanndan Obersalzberg'e gelen bir müşteri, Pansıyon Moritz'de Bay Wolf adına oda kiralar. Pansiyoncu kadına 2-3 hafta dinleneceğini söyler. Gerçek amacı ise Dr. Hofrman adı altında yaşayan, rejim karşıtı yazar Dietrkh Eckart'la beraber olmaktır. Alp Dağlan'nın doyumsuz panoramasına karşı, 1000 metre yükseklikteki Obersalzberg'in ünü o yıllann Almanyası'nda henüz duyulmaya başlamıştır. Berchtesgaden yakmlanndaki bu kür kasabasına varlıklı aileler ve polirikacılannın ayaklan çabuk alışır. "Mein Kampf "ın ikinci cildi o yıllarda biter. 1933'te de, koskoca VVachenfekt villasını Adolf Hitler adına satın alan "Führer" yapıyı ilavelerle genişletir. Kasabalılar onu aralannda görmekten memnundur. Hitler birkaç yıl sonra çevredeki arazileri, başka yillalan da satın ahnaya başlar. Ülke yönetimini hızla ele geçirmeye başlamış olan bu insan, mülkünü satmak istemeyenleri "Topiama kamplanna gönderirim" tehdidi ile inadından vazgeçirir. Başyardımcılan ve destekleyicileri — — — _ Bormann, Speer ve Göring de buraya yerleşir. Binlerce Hitler hayranı küçük kasabaya doluşur Führer'i görme ümidiyle. Gerek savaşın yaklaştığı yıllarda, gerekse savaş sırasında Obersalzberg, Nazi iktidannın başkent Berlin'den sonraki ikinci merkezi olur. Hitler'in kayalan oyarak dağın içine oturttuğu kalemsi yapıda bin kişi yaşar. Hitler'in miman ve sonraki Silahlandırma Bakanı Albert Speer, Nürnberg mahkemesinin ardından ahldığı Spandau Hapishanesi'nde yazdığı anılannda Obersaizberg yıllanndan şöyle söz etmektedir: "Biz bü>ük terasta durmuş çene çalarken hanunlar koyu kırmızı yasüklı hasır mobihalara uzannuş güneşleniyordu.- Sepp Dietrich'in SS muhafiz kıtasuıdan seçilmiş üniformalı detikanhlar bize hizmet ediyordu_." Speer'in anılanndaki ilginç bölümlerden biri de, Hitler'in 1942 kışında Obersalzberg'deki malikânesinden çıkıp az aşağıdaki MÜNİH çayhaneye yaptığı yürüyüşte ona söyledikleridir. Führer yanındakilerden biraz geriden gelmelerini ister. Speer'le tek başına konuşacaktır. "Yahudilerüı Hitler için bu kadar gerekli olduğunu daha önce bilmiyordum. Onlardan böylesine nefret ettiğini o gün fark ettim." Führer çok hiddetlidir, sanki içini dökmek istemektedir. "O güruh, nasyonal sosvalist .\lmanyanın Führer'ini tanımıyor! Hepsini ele geçireceğiz! Hepsiyle hesapİaşacağız! Tanıvacaklar beni! Hiçbiri kurtulama>acak! Bugüne kadar çok insaflı davrandun! Fakat şimdi hesaplaşma zamanı geldi!" 1945 yıhnın 25 Nisan'ında Ingiliz uçaklan Berghof'u bombalar. UtVJ Güney Bavyera'nın bu güzel î yöresine Münih'ten günübırlik turlarla gelenler eski Führer hayranı Almanlann yanı sıra meraklı Amerikalılar ile Japonlar. 1999'da açılan "Nasyonal SosyaUst Belgeler Müzesi" de ziyaretçilerin ilgi odağı oldu. Savaş yıllannda Nazi subaylannın konakladığı Hoher Göll Oteli'nin temelleri üzerine kondurulan yapı, tahta ve camdan oluşmuş. Uzmanlann devlet arşivlerinden . çıkardığı bınin üzerinde belge ve fotoğraf, ziyaretçilere Bay Wolf 'un ilk Obersalzberg günlerinden Hitler'in Berlin sığınağına kadar geçen o korkunç yıllan belgeliyor. Berchtesgaden ve çevresine her yıl 300 bin turist geliyor. 4 Mayıs 1945 günü yöreyi işgal eden Amerikan ordusu Obersalzberg'i 1995 yılına kadar askerlerinin dinlenmesi için kullanmıştı. 50 yılda burada tatil yapan 5 milyonun üzerinde Amerikan askeri tenis ve golf oynamış, kayak yapmıştı. Amerikahlann 1996'da Bavyera eyaletine geri verdiği 106 dönümlük araziyi Interconti kiraladı. 4 yıldızlı otelin temeli geçenlerde atıldı. Hermann Göring'in 1934'te inşa ettirdiği villanın temelleri üzerine kondurulacak lüks otelse 95 milyon marka çıkacak. Sayısız tenis kortu, golf sahası, yüzme havuzlan, lokantalan ve tümü Alp Dağlan manzaralı lüks odalan ile 2005 yıhnda zengin turistleri Obersalzberg'e çekecek. AHMET ARPAD Dileğiniz, u n u t u l m a z b i r tatilse d o ğ r u yerdesiniz... Club Resort Atlantis Izmir Menderes Hava Limanı'ndan bir saat uzaklıkta doğa ile kucak kucağa bir tatil beldesi olan Sığacık'ta tenis, voleybol, basketbol alanları, iki yüzme havuzu, amfitiyatrosu, 2 restaurantı ve barlan var. En büyük özelliği su ve deniz sporları olanağı olan Atlantis'te evinizdeki rahatlığı bulacaksınız. Yeşil ve mavinin kucaklaştığı bu doğa köşesinde düşlerinizdeki tatil gerçek olacak. Tatilinizi düş gücünüz belirleyecek... Club Resort Adantis Büyük Akkum No: 5 Sığacık-Seferihisar/îzmir Tel : 0232 745 74 55 (4 Hat) Fax : 0232 745 70 38 tnternet : http:www.resortatlantis.coin e-mail : adantis@ispro.net.tr • «•«$* Okurlar bilir, O hep vardı... Yıllarca süregelen dinlence ahşkanlığı... 'ARTEMİS ÖREN TAHLKÖYÜ' Artemi-s Tatıl Köyü. 3C m2'lık bıralanda denızın hemen kıyısında kunılmuştur 112 ^Can- dart oda ve 6 suıt. loplam 245 yatak kapasıtesı. pe>zaj duzenlemesıv- le ünlü. rengârenk çıçeklenn kokulannı ya>dığı tatıl kovumuzde tum odalarda bafkon. dırekt telet'on. ^ kanal mu/ık vayını ve mını bar. ıs- teğe bağlı T\' mevcuttur Alışvenş >apmak ıstevenler mını çaıvmız- dan > ararlanabılırler Mmı çım futbol. basketboj. plaı v ole\ bo(u saha- lan. masatenısı. tenis ve bılardo. ıdeal bırolanak ^unu>or Çocuklar. \rtemis Tatıl Köyu'nde ovuna ve eglenceve dovacaklar Çocuk hj- v uzu. çımle kaplı oyun parkı. yan açık atarı salonumuz onlara guven- lı ve neşeh ortam sunuyor Kahvaltı v r e aksam yemeklennde tatıl ko- yumüzun açık bûfesı. her zevke uvgun, Turk ve dunya mutfağından zengın beçeneklerle karsınıza çıkıyor -\ la Carte Restaurant. Kateter- va. Snack Barve Havuz Bareünün her»aalı hızmetınızdedır Ivı ve mutlu bir tatıl geçımrenız dıleğıyle AĞLSTOS2001 Kışı basj Y.P 34 000 000 - . 3 kışı 20 000 000 "Giinboyu Animasyon" ve ^Canlı Müzik^ * Vukandakı rly.atlara açık bufe kahvaltı aksam yemeğı dahıldır * 0-6 yaş çocuklar ücretsız * 7-12 yaş çocuklar o fl50 jndırım Artemıs Ören Holıday Resort. Oren - Burhanıye Tel 0 266 4l6 37 76(pbx)Faks 026641632 26 Web Page www anemıs gen tr DÜŞLEDİĞİNİZ TATİL GERÇEK OLUYOR! Ağahan Mrmarlüc Odüllü Akyaka yöresınde . Türk mımansı ile Batı konforunun benzersız bırieşunj. GOKOVA, dıinya güzelı bir belde Bir yanda çam ağaçlan, bir yanda masmavı bir deniz Buz gibi kaynak sulan arasında doğa ile baş ba^a bir dinlence Bu dinlence yennm adı \TJCELEN HOTEL • Denıze sıfır • Denız ve orman manzaralı • Özel plajlı Yatak sayısı 220 Odalannda klıma. merkezi ısıtma, mınıbar, dırekt çıkışlı telefon, Balkon, saç kurutma makınesı ve özel banyo mevcut • Genış yuzme havuzu • Çocuk havuzu • Çocuk parkı Sporaktıvıtelen • Wmdsurf • Tenis • Masatenısı • Mını futbol • Bilardo • Joggın£ • Bisiklet • Kano Genış mekân ıçınde havuz bar, sahıl bar, loby bar ÖNEMLİ NOT Oksıjen ve lyot zengrnı YÜCELEN OTEL astım ve guatr hastalan ıçın de önenlen bu sağlık merkezıdu". Rezervasyon ve daha fszla bilgi için: Tel: 0252-243 5434 - 243 5108 Fax: 0252 - 243 5435 e-maihgokovaCa ynceleD.com.tr http://www.yncelen.coni.tr "St. Nicholas PARK OTEL" *** Doğanın Özünde Tatil (Çam ağaçlanyla çe\nh, sahn, senn, gıikniizlü, dost bir ortamda keyıflı bir tatil ıçm...) • Açık büfe kahvaJn, akşam yemeğı • 2 yûzme havuzu (rıkaydıraklı) • Mını market, büardo. masa tenısı, atari • Odalarda telefon. sıcak su, balkon, müzık yayuu, ketıl,vantılatör =, • Hamam. sauna • Yürüyûş, çevre gealeri, paragliding, ît turlan,' dalış, tekne turlan • Ücretsi2 günlük gazetenız YP kışı başıgünlûk 24 500.000 Rezervasyon ve bügı ıçuı: 0 252 - 616 63 53 616 63 56 Bılgı ıçın ınternet "wwwfethıyejıet"ten otelımızın sayfalanna ulaşabılınnız. e-mail. nic.parkoteKâsuperonlme com St Nicholts PARKOTEL- His«r5nü/ÖLÜDENİZ-FETHİYE "Cumhuriyetokurlanna %10 ındırim"
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle