23 Aralık 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 17 AĞUSTOS 2001 CUMA OLAYLAR VE GORUŞLER olay.gorus@cumhuriyet.com.tr Marmara Depreminin Öğrettikleri ve Sosyal Devlet... Dr. Sema TUTAR PİŞKİNSÜT Aydın MilletveM 0 kı yıl önce meydana gelen 17 I Ağustos MarmaraDepremibü- yük acılann, sıkıntılann yaşan- masına neden oldu. Arna dep- remi ızleyen süreçte yapılan tartışmalar toplumsal büinci- mizin yükselmesinde. aynı zamanda ortadan kaldınlmak istenen sosyal dev- letin çağdaş bir tophım için ne kadar gerekholduğunun hatırlanmasında et- kıli oldu. Sosyal polıtıkalann bütün dünyada yaygın olarak uygulandığı 197Û'li yıllann ortalanna kadar ba- nnmarun ve konut edinmenin bir in- san hakkı oiduğu, bu hakkın kullaıu- labflmesi için devletlerin bire\ lere,zen- gin ülkelerin vok.su! ülkelere karşı so- romiulukJannın bulunduğu uluslara- rası kamuoyunda ve Bırleşmış Millet- ler'de kabul edilmekteydi. Ancak 1980'lerde küreselleşmecı polıtıkalann bütün dünyada egemen ha- İe gelmesi sonucu sosyal devlete ba- kış açısı değışmeye başladı. Bannma ve konut edinme bir hak olarak görül- memeye, bir ihtiyaçolarakdeğerlendi- rflmeyebaşlandıBununsonucuolarak da devietlerin bireylere, zengin ülkele- rin yoksullara karşı hiçbir sorumlulu- ğunun bulunnıadığı açıkça dile getirü- meye başlandı. Bütün dünyada ve Türkiye'de orta- ya çıkan bu neo-liberal eğilim ve uy- gulamalar toplumsal sorunlara çözüm- lergetiremediği gibi yenı sorunlann da ortaya çıkmasına neden oldu. 17 Ağus- tos 1999 Marmara Depremi bu açıdan en ilginç örnektir. Yaşanan gerçekler kamusal hizmetlerin ihmal edildiğinı. sosyal devlet politikalanndan uzakla- şıldıgı için de gerekli müdahalelerin ya- pılamadığını bütün açıklığı ile ortaya çıkardı. 1948'den bugüne 12 imar affi çıka- nlnıası. kanıu arazilerinin yağmalan- masL,yerieşim alanlannın planlanma- maa, uygun projelcrdcn ve kamusalde- netimden yoksun olarakbinalann üre- tilmesi vb. gibi u\gulamalar, bir doğa olayı olan depremin toplumsal afete dönüşmesinin koşullaruu yaratti. Devlet bütçesınde yatınm paylannın azaltılması, sağlık, eğitim, sosyal gü- venlik, afet, kurtarma vb. gibi sosyal politikalann temelini oluşturan alan- lar ıçın ıse ödeneklerin aşın ölçüde kı- sılması, geniş bir alanı ve binlerce ın- sanı etkıleyen depremde büyük sorun- laryaşarunasına neden oldu. Bugün söz verilmiş olmasına karşın kalıcı konut- lann bitirilememesinin, bitırilenlerin ıse altyapı ve sosyal tesis eksıklikJen- nin giderilemernesinin altında yatan bu gerçekJerdir. Üzerinde durulması ge- reken bir diğer husus, depremın mey- dana gelmesi ile birlikte sosyal devlet uygulamalanna yülardır eleştiri yö- neltenlerin ve bu yönde de başanlı olanlann devletin olaylara müdahale- de yetersiz kalmasını herkesten fazla eleştirmeleri olmuştur. Devletin sos- yal müdahale araçlanna kaynak akta- nlmasına yıllardır karşı çıkanlann yap- tıklan bu eleştiriler kendileri için bü- yük bir çelışki oluşturmuştur. Bir baş- ka önemli husus ise başta deprem ol- mak üzere afetlerin zararlannı en aza ındırmede ve kurtarma çalışmalann- da sivil toplum örgütlerine yüklenmek istenen mısyonla ilgilidir. Bugün, de- mokrası kavramına bağlı olarak kla- sık demokrasilerin kurum ve kuralla- nndaki yetersizliklerinden yola çıkıla- rak yeni bir yönetim modeli öneril- meye başlanmıştır. Yönetişim (gover- nance) kavramı ile ortaya konulan bu model sivil toplum kuruluşlan (NGO), devlet, bürokrasi ve şirketlere dayan- dınlmak istenmektedir. Bu konuda sosyal devletin uzun yıllan kapsayan uygulamalannın başanlan ortada du- rurken yeni ve zorlama yapılara yönel- mek zaman kaybına neden olmaktan başka bir sonuç da doğurmamaktadır. Kuşkusuz örgütlü toplumu geliştir- mek, demokratik toplumu güçlendir- mek, çağdaş bir toplum olmak, devlet ve bireyin bu örgütler aracılığı ile sağ- lıklı birdiyalogkurabilmeleri ve bu ör- gütlenn sorunlann çözümünde köprü olabilmeleri son derece önemli, ya- rarlı ve gereklıdir. Ancak toplumsal işbölümünde de, sosyal devletin işle- vini ve sorumluluğunu sivil toplum kuruluşlanna yükleme anlayışı hem bu kuruluşlara hem devlete yarardan çok zarar vermektedır. Kızılay'da ya- şananlar bu durumun en son ve en çar- pıcı örneğıni oluşturmaktadır. Sivil toplum örgütlerinin toplumsal sorunlann çözümünde önemli katkı- lan olabılır. ama toplumun, sosyal dev- letin görevlerini bu örgütlerden bek- lemeye yöneltilmesi son derece yan- lıştır. Yapılması gereken, her kurum ve kuruluşun bir başkasının yerine geç- meden kendi görevlenni en iyi biçim- de yerine getirmesidir. Bir ulusun ge- lişıp güçlenmesı yalnız mutluluklann değil, acılann da paylaşılmasına bağ- lıdır. Marmara depremi ulusumuza paylaşması gereken büyük acılar ver- miştir. Kimsesız kalan çocuklanmı- zın ıstırabı hepimizi derinden üzdü. Ülkemizin artık bu acılan bir daha ya- şamasını istemıyoruz. Ulus olarak da- yanışmayı, paylaşmayı bilmeliyiz. So- runlanmızı daha aza ındırebılmek için ise sosyal devletin tahrip edilmesine karşı çıkmalı ve güçlenmesı için ça- balanmızı arttırmalıyız. Çoğu kimse görmek iste- mese de. siyasal açıdan büyük bölünme ve par- çalanmalardemokrasımizı ol- dukça olumsuz etkılemiştir. Kuşkusuz başka etkenler de vardır. Ancak merkez sağın ve merkez solun parçalanması, seçim sisteminin de katkılan ile siyasal yaşama manınai parti- lerin damgasını vurmasına ne- den olmuştur. Bu parçalanma en çok solu etkilemiştir. Çünkü sağ. 1950'den bu yana marjinal par- Baykardan Beklenen Ozveri... Av.CelalULGEN tilerin görüşlerini ve temsilci- lerini zaten içinde banndır- maktaydı. Solun parçalanma- sı yanında bir de barajı aşama- dığı için CHP'nin TBMM dı- şına itilmiş olması, DSP'nin hiçbir zaman bir aile partisi ol- maktan öteye gidememiş ve de kendı içindeki demokrasiyi bir türlü kuramamış. solculuk adı- na hiçbir varlık gösterememiş olması, son yıllarda solu ol- mayan tek kanatlı bir demok- ratik yaşamla karşı karşıya kal- mamıza neden olmuştur. Salt bu kadarla kalsak yine iyı. Bu sürede ülke bir yanda şenat kalkışması ile karşı karşıya kal- mış, bir yanda ise çokuluslu şirketlerin, tekellerin üflediği küreselleşme rüzgârlanyla Tür- kiye'nın çağdaşlaşma istemle- ri kanştınlmış ve nerede ise sömürge ülke konumuna geti- rilmiştir. ' Ülkemizin MustafeKemaTın kurduğu CHP'ye ivedi olarak gereksinimi vardır. Buna kar- şın CHP, bu olup bıtenlerden hıç ders almamış, özgörevini (mis- yonunu) unutarak sürekli par- çalanmaya, iç çekişmelere yö- nelmiştir. Bugün CHP'degenel başkan olarak, İnönü'nün ay- nlmasından sonra tüm kurul- taylardan galip çıkan Deniz Ba>kal bulunmaktadır. Yani bir dönem Mustafa Kemal'in de oturduğu yerdedir Sayın Bay- kal. Gelgelelim ne denli biri- ıtut! Almasıcokkolay.getirisiiyi B Tİpİ Lİkİt Kazançlı bir yatınm. Elli milyon lirayla bile alabilir, istediğiniz anda nakde çevirebilirsiniz. Tasarrufunuz uzmanların yönetiminde değerlenir, küçük de olsa büyük ölçekli yatınm iştemi görür. AnaparaniZ değcr kaybına uğramaz, size her zaman iyi kazanç sağlar. Akbank B Tipi Likit Fon için bütün Akbank şubeleri, Akbank İnternet şubesi, Akvvap, Aktel ve Akservis hizmetinizde. Akbank B Tipi Likit Fon alın, iyi kazancı kolay yoldan yakalayın. AKBANK www.akbank.com.tr kimli, yetenekli olursa olsun CHP'ye oy vermek isteyenler, Sayın Baykallı CHP'ye oy ver- meyi asla düşünmüyorlar. Aynca Sayın Baykal ile -ne- deni başka bir yazı konusu ola- cak- partideki öbür önderler arasuıda bağdaşmayan, uzlaş- mayan çelişkilerin ardı arkası kesilmedi. Sayın Baykal ile ay- dınlar arasmda özlenen ve bek- lenen bir köprü de bir türlü ku- rulmadı. Bölünme ve parça- lanmalar sürüp gitti. Kusurun, hatanm kimde olduğu ise bu noktada hiç önemli değil. Çünkü, gün o gün değil. Şimdi, şu anda solun bö- lünmesıni, Erdal İnö- nü'nün CHP tabanma yö- nelik bir parti kurmasını önlemek, Baykal'ın CHP Genel Başkanlığı'ndan ay- nlma özverisini göster- mesine bağlı. Bu özveri ise, Sayın Baykal bilmeli ki; kendisini çok yücelte- cek, halkımızın sevgisini kazanmasını sağlayacak. En önemlisi, CHP'ye ik- tidar olma yolunu açacak- tır. Sayın Baykal'a bu söz- lerağırgelmemelidir. İçin- de bulunduğumuz koşul- lar bu özveriyi gerektir- mektedir. Ileride CHP'nin yolunu açmakla, haklı ola- rak övünme hakkı tümüy- le Sayın Baykal'ın olacak- tır. Sayın Baykal bu ko- nuyu çevresinin etkisin- den kurtularak değerlen- dirmelidir. Bu gözlemler, uzun yıllar CHP'ye hiz- met vermiş bir parti emek- çisinin gözlemleridir. Ya- nılmadığımı ilk seçimde göreceğimizden hiç kuş- kum yok. Gün bırleşme. toparlan- ma, ulusal değerlere sa- hip çıkma günüdür. Bir yanda Sayın tnönü'nün, öbür yanda Sayın Müm- taz Soysal'ın partileşme çabaları bulunmaktadır. Erdal tnönü'nün partileş- me çabasının ekseninde CHP'den aynlmış küskün- ler, ama gerçek CHP'liler bulunmaktadır. Tüm bu çabalann yanında ülkenin dört bir yanında belli bir siyasal parti etiketi taşı- madan ülkenin içinde bu- lunduğu duruma karşı çık- mak, ülkeyi yeniden Mus- tafa Kemalli günlere getir- mek ısteyen müdafaa-i hu- kuk örgütlenmeleri var. CHP tüm bu bölünme ve parçalanmalara karşı çıkarak, ülkedeki siyasi parti etiketli olsun olma- sın, tüm örgütlenmeleri birleştirmeli ve ulusal güç odağı halıne getirmeye katkıda bulunmahdır. Güç- ler birleşmelidir. Küskün- ler ve de ayn parti kurma çabalan içinde olanlar da bugüne değin taşıdıklan tüm saynlıklardan ann- malıdır. Bu ülkeye millet- vekili olmadan da hizmet edilebileceğının bilincine vanlmalıdır. Liyakat ve özgûr insan. özgür us öne çıkmalı, tutsakvegüdüm- lü akıl atılmalıdır. Halk ve seçmen büyük kıpırtılartaşımaktadır. Bu kıpırtılar CHP'yi, yeni li- deri ve her kesimi kucak- layan yöneticileri ile ik- tidara taşıyacak güç ve kararhlıktadır. PENCERE Birlikte Okuyup Düşünelim... Üç yıl önce -18 Temmuz 1997 Cuma günü- bu köşede "Türkiye'nin En Pahalı Gazetesi" başlığı al- tında bir yazı yayımlanmıştı.. Birlikte bir kez daha okuyalım mı? • "Reklam çağında yaşıyoruz, her gazete kendi- sine bir kulp takıyor: Türkiye'nin en iyi gazetesi.. Türkiye'nin en Müslüman gazetesi.. Türkiye 'nin en ucuz gazetesi.. Türkiye'nin en güzel gazetesi.. Televizyonun düğmesıne dokunmayagör, gaze- te reklamlan bangır bangır bağırarak kabak çiçe- ği gibi açılıyorlar, odanın içine saçılıyorlar... Ne de çok gazete var!.. Ben diyeyim 25, siz deyin 30!.. Hepsi de sloga- nını kendisine göre bulmuş.. takmış takıştırmış, sür- müş sürüştürmüş... Peki, biz Cumhuriyet'i nasıl reklam edelim?.. Öneriyorum: "Türkiye'nin en pahalı gazetesi!..." • 40 bin lira verip bir Hürhyet alırsın, yanına 30 bin liraya Radikal'i eklersin... Etti mi 70 bin!.. Ya Cumhuhyet kaç lira?.. 75 bin!.. 'Hürriyet artı Radıkal'ya da 'Sabah artı Yeni Yüz- yıl' toplam 80 sayfa 70 bin!... Cumhuhyet 16 sayfa 75 bin!.. Olurmu canım?.. Cumhuhyet ötekilerden bu kadar değehi mi ki bu kadar pahalı?.. • Bu işte bir bit yeniği yok mu?.. Piyasada 15 veya 25 bin liraya satılan gazete- ler de var, ama, bunlarya Sabah Grubu'ndan ya da Doğan Grubu'ndan, tekpatrona bağlı gazete- ler... Cumhuhyet tek bağımsız gazete!.. Peki, Doğan ya da Sabah grubunun dışında ka- lan hiç mi gazete yok?.. Var.. Onlar da ya bu tahkata ya da şu cemaate bağ- lı olduklanndan bağımsız sayılamazlar, şeyh efen- dinin fetvalanna göreyayın yapahar, müntlennden para sağlahar..." > • Evet, yukandaki yazı üç yıl önce yazılmış, Cum- huriyet 100 bin lira olacak, okurtarla söyteşiyoruz, 18 Temmuz 1997 günü... Aradan geçen zamanda medyada tatsız şeyler yaşandı. Sabah Grubu'nun patronu Dinç Bikjin içer- de yatıyor, 'gazetecı' adı verilen kışinın kımliği şa- ibe altında, gazeteler zıvanadan bıraz daha çıktı... Milliyet 150 bine indi, 'damping' yapıyor, Hürri- yet 250 bin lira, ikisi eder 400 bin lira, oysa bir Cumhuriyet 400 bin lira... Cumhuriyet Türkiye'nin yine en pahalı gazetesi- dir, üstelik 20 sayfa... 'Dolahzasyon Türkiyesi'nüe Cumhuriyet'in fiya- tını saptamak istiyorsanız kolayı var; bizim gaze- tenin fiyatı 45.sent karşılığı Türk ürası olmal»... • Cumhuriyet en az yüzde 20 zamla 500 bin lira dmanın ister istemez eşiğine geldi, 18 Temmuz 1997 tarihli 'Pencere'yi köprülerin altından hangi sula- nn aktığını birlikte düşünmek için yayımladım. Evet, birlikte düşünelim... UŞAK1. İÇRA DAİRESİ'NDEN GAYRİMENKULÜN AÇIK ARTTIRMA İLANI DosyaNo:1999'781 Satılmasına karar venlen gaynmenkulün cuısi, kıymetı, ade- dı, evsafi Uşak Merkez Durak MahalJesı. 3 Sanayı Sk. No 8'de bulunan tapunun 1J78 ada. 550 parsel numarasında kayıt- lı bulunan 502 98 m2 mıktarlı arsa üzennde uç katlı betonarme kaıkas yapı tarzında fabrika bınasıdır lplık ışleme amaçlı olan bınarun zemın katı batar katlı oiup bafar katında so>-unma, gı- yınme. banyo WC ile yazıhane amaçlı bölümlenn bulunduğu yerler dökme mozaık duvarlar sı\ alı ve boyalıdır Yapının 1. ve 2. katlan depo amaçlı kullanılmakta olup, yerlet dökme moza- ık kaplamalı duvarlan sıvalı ve boyalıdır. Yapının son katı tavan döşemelen betonarme olmayıp demır profil çatı makaslı \e üzen tropez sac kaplıdır Yapının dış cephesı sıvalı ve boyalıdır İmar planında bıtışık nızamda küçük sanayı alanına ısabet et- mekledır. Iş bu gaynmenkule. Uşak Icra Tetkık Mahkemesı'nin 2000/87 sayıh karan üe 86 389 501 / 500 -TL kıymet takdır edılmıştir. Saüşşartfan: 1 - Satış, 01.10.2001 günü saat 10.00 ıla 10.15 arasında Uşak 1. Icra Müdürlöğü'nde (daırede) tahmın edılen kı\metın yüzde 75'inı veriiçhanlıalacaklılar varsa alacaklan mecmuunu ve sa- tış masraflanna geçmek şartı ile ıhale olunur Böyle bir bedel- le alıcı çıkmazsa, en çok arttıranın taahhüdü bab kalmak şar- tıyla 11.10.2001 günü Uşak 1 Icra Müdürluğü'nde (daırede) aym saatlerde ıkıncı arttınnaya çıkanlacaktır Bu arttumada da bu mıitar elde edılememışse gayronenkul en çok arttıranın la- ahhüdü saklı kalmak üzere arttırma ılanında göstenlen müddet sonunda en çok arturana dıale edılecektır. Şu kadar kı arttırma bedelının malın tahmın edılen kıymetının yüzde 40"uıı bulma- sı ve satış ısteyenın alacağuıa rûçharu olan alacaklann topla- mından fazla otaıası ve bundan başka paraya çevırme ve pay- laşbrma masraflanm geçmesı lazundır Böyle fazla bedelle alı- cı çıkmazsa satış talebı düşecektır. 2- Arttırmaya ıştırak edeceklenn, tahmın edılen kıymetin yüzde 20 sı nıspetınde pey akçesı v eya bu mıktar kadar millı bir bankanın temınat mektubunu vermelen lazımdır Sanş peşın para ıledır, alıcı ıstedığuıde 20 günü geçmemek üzere mehıl ve- nlebılır Tellalıye resmı, ıhale pulu, tapu harç ve masraflan alı- cıya aıttır Bınkmış vergıler satış bedelınden ödenır 3- lpotek sahıbı alacaklılarla dıger ılgılılenn (*) bu gayn- menkul üzenndekı haklannı, hususıyle faız ve masrafa daır olan ıddıalarını dayanağı belgelen ile on beş gün içinde daire- mıze bıldırmelen lazımdır Aksı takdırde haklan tapu sıcılı ile sabıt ounadıkça paylaşmadan hanç bırakılacaklardır 4- Ihaleye kalılıp daha sonra ıhale bedelını yatırmamak su- retıyle ıhalenm feshıne sebep olan tüm alıcılar ve kefıllen, tek- lıf ettıklen bedel ile son ıhale bedelı arasuıdakı farktan ve dığer zararlardan \e aynca temerrüt faızınden müteselsılen mesul olacaklardır. thale farkı ve temerrüt faızı aynca hükme hacet kalmaksızın daıremızce tahsıl olunacak, bu fark, varsa öncelik- le temınat bedelınden alınacaktır 5- Şartname, üan tanhınden ıtıbaren herkesuı görebılmesı ıçuı daırede açık olup masrafi verildığı takdırde ısteyen alıcıya bir örneğı göndenlebılır 6- Satışa ıştırak edenlenn şartnameyı görmüş ve mündere- catnıı kabul etmış savılacaklan, başkaca bılgı almak ısteyenle- nn 1999ı 781 sayıü dosya numarasıyla mudürlüğümüze başvur- malan ılan olunur 02.08.2001 (*) tlgılder tabırıne ırtıfak hakkı sahipleri de dahıldır Basın 46814
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle