25 Kasım 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
14 AĞUSTOS 2001 SALI CUMHURİYET SAYFA HABERLER Asfcrlerden açıklama • ANKARA (Cmımhuriyet)- Genelkurmay Ba-§kanlığı, Avmpa Giivenlik ve Savunma Kimliği (AGSK) konusunda, 4 Haziran 20C1 tarihinde basına dağıtılan açıklamanın dışında, bugüne kadar başka bir açıklama yapılmadığını bildirdi. Genelkurmay Ba-şkanhgı Genel Sekreterliği'nden yapılan yazılı açıJdamada, Avrupa Giivenlik ve Savunma Kimliği (AGSK) konusunda, en son 4 Haziran 2001 tarihinde ABD Savunma Bakanı Donald Rumsfeld'in Türkiye'yi ziyareti nedeniyle basına bilgi notu dağıtıldığı kaydedildi. AçıkJamada, "Bunun dışında, bugüne kadar Genelkurmay Başkanlığf nca yeni bir bilgi notu dağıtılmamıştır" denildi. Hizbullah operasyonu • DİVARBAKIR (Cumhuriyet) - Diyarbakır'ın Bağlar beldesinde, terör örgütü Hizbullah üyesi bir kişi uzun namlulu bir silahla yakalandı. Bir ihban değerlendiren Emniyet Müdürlüğü Terörle Mücadele Şubesi ekipleri, Emek Caddesi Akar Apartmanı'na operasyon düzenledi. Gaz bombası kullanılan operasyon sonucunda, terör örgütü Hizbullah üyesi olduğu bildirilen bir kişi Kalaşnikof marka silahla gözaltına almdı. PKK davasında tahliye karanı • ADANA(AA)- Mersin'de, terör örgütü PKK'ye üye olduğu iddiasıyla yakalanan ve Adana DGM'de yargılanan HADEP 11 Gençlik Kollan Başkanı, 400 milyon lira kefaletle tahliye edildi. Adana 2 No'lu DGM'deki duruşmada, tutuklu sanık Bayram Sabah ile avukatı hazır bulundu. Sanık Bayram Sabah, 18 Mart2001 tarihinde HADEP Genel Başkan Yardımcısı Ahmet Türk'ün katıldığı Mersin mitinginde, iddia edildiği gibi terör örgütünün pankartını taşunadığını ve terör örgütüyle herhangi bir bağlantısmın bulunmadığmı belirterek "Suçsuzum, tahliyemi istiyorum" dedi. Tarım Bakanı Gökalp'in îtirafı • DENİZLt(AA)- Tanm ve Köyişleri Bakanı Hüsnü Yusuf Gökalp, "Benim de kemerimde sıkacak delik kalmadı. Üniversitede hocayken ekonomik olarak daha rahattım" dedi. Denizli'nin Bozkurt ilçesinde ziyaretlerde bulunan Bakan Gökalp, yaptığı konuşmada, Türkiye'nin potansiyelini iyi kullanamadığını, 30 yıldır iyi yönetilemediğini söyledi. Düzeltme: Dün 2. sayfamızda yazısı çıkan avukat arkadaşımız Erol Ertuğrul'un adınm başma yanlışlıkla Prof. Dr. sanı eklenmiş. Yazanmızdan ve okurlanmızdan özür dileriz. Erdoğan ve ekibi yeni partinin kuruluşu için bugün İçişleri Bakanlığı'na başvuruyor Kurucuüye olacak13 türbanll kurUCU Üye Yeni partinin kurucular kurulunun 71 kişiden oluşması ve listede 13 türbanll kadın üyeye yer verilmesi bekleniyor. Kurucular arasında eski ve yeni milletvekilleri ile il başkanlan bulunmayacak. ANKARA (CumhuriyetBürosu)- Recep Tayyip Erdoğan'm önderli- ğindeki yenilikçilerin partisi bugün kuruluyor. Kurucular kurulunda yer alacak olan Tayyip Erdoğan, kurulun diğer üyelerini bugün basına tanıta- cak. Partinin kurucular kurulunda 13 türbanll kadının yer alacağı belirtildi. Erdoğan ve ekibi, uzun süredir hazırlıklannı sürdürdüğü yeni partinin kuruluşu için bugün İçişleri Bakanlığı'na başvu- racak. Daha sonra Bilkent Oteli'nde, partinin kuru- cular kurulu basına tanıtı- lacak. Erdoğan, Bağımsız Kaysen Milletvekil Ab- dullah Gül'ün de arala- nnda bulunduğu bazı milletvekilleriyle dün akşam TES-lş Sendikası Lokali'nde- ki yemekte bir araya gelerek son değerlen- dirmeleri yaptı. 'Mal beyaıumı gereken yere veririm' Lokale gelişinde gazetecilerin malvar- lığıyla ilgıli soruları üzerine Erdoğan. "Avukat arkadaşlanm hazırtıklan yapı- yorlar. Tabü ki medyada bu çiıidnlikleri görmek bizi a>nca üzmektedir. Mal beya- ıumı vermem gereken yere veririm'1 dedi. Erdoğan'ın. bugün açıklanacak kurucu- lar kurulu üyelen arasında yer alması bek- leniyor. Yenilikçi mılletvekillennin yann partiye katılacağı. genel başkanlık ile MKYK seçimınin de perşembe günü ola- cağı kaydedildi. Yeni partinin kurucular kurulunun 71 kişiden oluşması, 13 tür- banh kadın üyeye yer verilmesi bekleni- yor. Eski ve yeni milletvekilleri ile il baş- kanlan kurucular arasına ahnmayacak. Kurucular arasında yer alması beklenen bazı isimler şöyle: Muharrem Karslı (İMKB'ninkurucusu), Mehmet Gazioğhı (işadamı), Yaşar YaJaş (eski büyükelçi), Muharrem Tozgeçen (eski Emniyet Ge- nel Müdür Yardımcısı), Mehmet Savran (eski bürokrat), Mehmet Hilmi Güler (es- ki Etıbank Genel Müdürü), Prof. Dr. Na- zım Ekren (bankacı), Prof. Dr. Nazif Gür- doğan (işletmeci), Alaaddin Büyükkaya (sigortacı), Nimet Çubukçu (avukat), Gürdal Akşit (uluslararası iletişim uzma- nı), YaseminKumral(eskisanateı), Tamer Yiğit (sanatçı), Ayşe Böhûrler (TV yapım- cısı), MuratMercan(Abdullah Gül'ün da- nışmanı). Partinin adı, dün akşamki toplantıda oy- lamayla belırlendı. Adalet ve Kalkınma Partisi ile Yenilikçi Parti adlannın öne çık- tığı bildirildi. Türkiye'nin 38. partisi UkısalMuhtariyet Partisiclekımddu ANKARA (ANKA) - Ulusal Muhtariyet Parti- si, Hüseyin Ozkan baş- kanlığındaki 33 kurucu üye ile kuruluş dılekçesi- ni İçişleri Bakanlığı'na vererek kuruldu. Türkiye'nin 38'inci partisi olan ve muhtarla- nn kurduğu Ulusal Muh- tariyet Partisi, lçişlen Ba- kanlığı Genel Sekreterh- ğı'ne kuruluş dilekçesinı sundu UMP Genel Baş- kanı ve Adapazan Geyve Örencik Köyü Muhtarı Hüseyin Özkan ve dığer kurucu üyeler, İçişleri Ba- kanlığı Genel Sekreteri Hüseyin Aksoy'a kuruluş dilekçesinı verdi. Özkan, muhtarlar olarak halka yaptıklan ancak sıyaset- çılere yaptıramadıkları hizmetlerı gerçekleştır- mek için parti nezdinde çalışmaya karar verdıkle- rini söyledi. Kısıtlı ım- kânlarla yola çıktıklannı ancak halkın çektiği sı- kmtılan 24 saatbilerek \ e yaşayarak bunlara çözüm üretmeyi amaçladıklannı belirten Özkan, sıyasi yel- pazenin merkezmde ol- duklannı söyledi. Özkan şöyle devam etti: "Türkiye halkı sağ ve soldan çok çile çekti. Hiz- met eden insanlaruı sağcı ya da solcu olduklan için hizmet veremediklerini gördük. Biz iki kolumuzu daaçıyoruz. Sağkolumuz- la sağcüan sol kolumuzla solculan kucaklıyonız." Seçimlerde iddıalı ol- duklannı dile getiren Öz- kan, üçüncü parti olacak- larını savundu. Özkan, partinin bir işaretinın ol- madığuu, muhtarların dertlere mühür vurduğu- nu ifade ederken "tşaret- sizanlaşahmdiyoruz" de- di. Türkıye'de bulunan 51 bın muhtann yüzde 80'i ile çalışmayı hedefledik- lerini bildiren Hüseyin Özkan, Tayyip Erdo- ğan'm başkanlığında ya- nn kurulacak parti ile il- gıli değerlendirmesinde de, "Henüz doğmadıiar. Doğsunlarbakalım, onlar kendi kuhannda" dedi. ÇİZMEDEN YUKARI MUSAKART m.kart(« superonline.com.tr 'Ulusal güvenlik kavrammı parti kongresinde tartışmasını siyasetle bağdaştıramıyorum' Ismet Sezghı'den Ydmaz'a eleştiriİstanbul Haber Senisi - Demokrat Türkiye Partisi (DTP) Genel Başkanı İsmet Sezgin. Devlet Bakanı ve Baş- bakan Yardımcısı Mesut Yümaz'ın "ulusal güvenlik" kavrammı parti kongresinde tartışmaya açmasını eleş- tirerek, "TürkiyeAB'yeginnekzorun- da ama buna ulusal gü\enlik engel de- jpT'dedi. Sezgin, hükümeti eleştirir- ken de "Uygulanan ekonomik prog- ramdan ziyade hükümete olan gü\en- sizJik, krizin derinleşmesinin temel se- bebidir" dedi. Partisinin İstanbul il merkezinde bir basın toplantısı düzenleyen Sezgin, Türkiye ve Türk ekonomisinin ciddi bir güven bunalımı yaşadığını belirte- rek "Ekonomide güven yeniden tesis edilmediği takdirde. programın başa- rılı olabilecek reformlanndan dahi beklenen sonuçlann ahnması zor gö- rülmektedir" diye konuştu. Faiz oranlannın, tahminlerin yüzde 30 üzerinde seyrettiğini, iç borç stoku- nun 70 milyar dolan aştığmı, bu borç- lann döndürülüp döndürülemeyeceği- ne dair tedırgınliğin sürdüğünü vur- gulayan Sezgin, enflasvonun kontrol altında tutulmasının zor olacağını. ma- li sistemdeki kaosun reel sektöre "kar- topu" etkisiyle yansıdığını anlattı. Ulusal güvenlik engel değil Sezgin, Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Mesut Yılmaz'ın "ulusal gûwnlik" kavrammı tartışmaya açma- sına ilişkin olarak şunlan söyledi: "Milli SiyasetBelgesi MGK ve Bakan- lar Kurulu'nda ele aluurken görüşk- rini açıklamak yerine, bunu parti kongresinde açıklamasını siyasetle bağdaştırmıyorum. Türkiye AB'ye girmek zorunda a- ma buna ulusal giivenlik engel değiL Yılmaz,hangikonularda ulusa) güven- lik sendromunun engel olduğunu söy- leyebilse>di, çok daha gerçekçi ve de- mokrat bir tartışma olurdu." IRMIKI AYDIN ENGİN aengin(« doruk.net.tr Çocuktum. Terzi Sadık'ın dükkânında boşalan makaralardan tekertek yaptığım, üstüne yük olarak çam kozalaklarını yığdığım oyuncak arabacığıma, ağzım- dan kamyon homurtuları çıka- rarak ileri geri manevra yaptırır- ken çamaşır ipine asılmış çarşa- fa dolandım. Önce ben, sonra çarşaf, sonra ipe sıralanmış, he- nüz yeni asılmış, hepsi ıslak ça- maşırların tümünü yere indir- dim. Çamaşırlartoprağabulan- dı. Annem mavi gözlerini koca- man kocaman açıp üstüme yü- rüdü: - Mendebur... Ben sana de- memiş miydim? Çamaşıriarı düşürürsün dememiş miydim? Çocuk zekâsı ile uste çıkma- yı denedim: - Ben dediydim, ben dediy- dim... Işte en kötüsü bu söyle- diğin.... Sanki bilerek mi düşür- düm ben çamaşırlan?.. Adalet Hanım, oğlundan da- ha zekiydi; bu çocuk demago- jisine pabuç bırakmadı: - Hayır, dedi. En kötü olan, yeni yıkanmış çamaşırlann ye- re düşüp berbat olmasıdır... 'Ben Dediydim' Demek İçin... Kötüleri sıralayacaksan doğru sırala... Sonra yere düşen çamaşırla- n toplamaya başladı. Çocuk belleğimde iz bırak- mış. Ne zaman "kötü, daha kö- tü, en kötü" ya da "iyi, daha iyi, en iyi" sıralaması yapacak ol- sam, Adalet Hanım'ın mavı göz- leri beni uyarır. - Doğru sırala!.. • • • Alametler pek ortada ve pek yoğun. Siyasal düzen hızla bir tı- kanmaya gitmekte. Sistemin kurumları arasında, ahenk bir yana, şiddetli zıtlaşmalar su yü- zünde. Yüzlerce yıllık alışkanlık- larla bugüne dek kapalı kapılar ardında tartışılıp şöyle ya da böyle karara bağlanan "deWef maslahatı" gözlerımizin önün- de tartışılmakta. Bu tartışmayı bir "demokratik gelişme" olarak nıtelemek için biraz avanak olmak gerek. Bu, tartışma değil kapışma! Ustelik esas hesaplaşma ön- cesinde karşılıklı güç yoklama- sı niteliğinde bir kapışma. Diler- seniz "önkapışma" dıyelim... Gerçek hesaplaşma büyük olasılıkla sonbaharda yaşana- cak. Sonbaharda AB'ye verilen "ulusal program"da öngörülen yasalarele alınacak. Kopenhag ölçütlerinin sulandırılmasıyla hazırlanan "ulusal program "ın öngördükleri bıle dananın kuy- ruğunu koparmakta yeterli ola- bilir. Düşünce ve düşünceyi ifade etme özgürlijkleri ile ilgilı yasal düzenlemeler, azınlık haklarının güvenceye alınması, azınlık kül- türlerinin devlet eliyle özendiril- mesi gibi Kopenhag ölçütlerinin "olmazsa olmazlan"na sıra ge- lince, şimdılik toprağa gömül- müş olan savaş baltaları ister ıstemez çıkarılacak. AB'ye üyelik ekseninde bir ayrışma artık örtülemez, sakla- namaz, genelgeçer açıklama- larla geçiştirılemez hale gele- cek. Hızla "ya o, ya o" keskınliğı- ne yürüyoruz. Buna ekonomıde -artık kim- se için sürpriz olmayacak- yeni kamburian ekleyın... Buna Ortadoğu ve Kafkas petrolleri ve doğalgazı üstüne -ipuçları beliren- yeni ve şiddet- li uluslararası gerginliklerin yara- tacağı "Savaşa çeyrek mi var" havasını ekleyin... Buna, ANAP Genel Başka- nı'nın kongre konuşması ve ona Genelkurmay'ın verdıği ağır ya- nıtı izleyen gürrierde medyada ve siyasette gözlenen gruplaş- maları, kamplaşmalan ekleyin... Buna banka hortumcularına, "cürüm amaçlı çete oluşturan- lar"a sonbaharda gelebilecek olası beraat kararlarını; olmadı, tahliye kararlannı ve tahliye son- rası çooook ağır işleyen yargı çarkının dişlılerı arasında uyku- ya bırakılacak davalan ekleyin... Buna bu beraat ya da fıilen "cezasız kalma "ların yol açaca- ğı toplumsal öfkeyi ve umutsuz- luğu ekleyin... Buna kımi meslektaşlanmızın gerıne gerıne davetiye çıkardık- ları siyaset dışı çözümlerı ekle- yin... AB konusunda sonul bir ka- rar aşamasına gelmenin ve bu- na eklediklerimizin toplamı, teknokratlar hükümetini cid- di olarak gündeme getiriyor. Akıl yürütmeye devam edilir- se, böylesi bir hükümetin ciddi- ye alınabilecek tek dayanağının askerler olduğu görülüyor. *•• Yukarıda sıralanan son yedi- sekiz paragraf "ço^ kötü " geliş- meleri haber venyor. Ama Adalet Hanım'ın ögüdü- ne uyup sıralamanın "en fcö- fü"sünü saptamak gerek. Söz konusu teknokratlar hü- kümeti, hem sorunlan çözeme- yeceği hem de şaşı, kör, topal yürüyen demokrasiyi tahrip edeceği için kanımca "kötûler s/ra/amas/"nın "en kötü"ye ay- nlan yerine yaraşıyor. Bu yazı da o gün gelince "Ben dememiş miydim" deme hakkını bugünden elde etmek için yazıldı... Tabü "Ben dememiş miydim" konulu bir yazı yazabilecek ola- nağı bulabileceksem... Bugüne dek denenen hemen bütün "teknokratlar hükümeti" dönemlerinde hiç böyle bir olanağım olmadı. POLİTtKA GUNLUGU HtKMET ÇETİNKAYA Arayış Halkın alım gücü düşüyor, varsılla yoksul ara- sındaki uçurum giderek büyüyor, işsizlik çığ gi- bi artıyorL Peki tüm bunlar olurken halk ne yapıyor? Halkımız suskun, olup bitenleri sadece izle- mekle yetiniyor!.. Oysa bu gibi durumlarda sol partiler halkın umudu olmaz mı? Hayır olmuyor!.. Son günlerde Deniz Baykal ile Erdal Inönü buluşması gazete sayfalarına yansıyor... Inönü, Baykal'la yaptığı görüşmeyi gazeteci- lere aktarırken her zamankı gibi esprili: "CHP'ye başanlar dilerim!" Bir hafta önce Ege'deydim... Gediz Ovası'nda, Bakırçay'da, Söke'de üre- ticilerle konuştum, onların sorunlarını dinledim... Gördüm ki, halksiyasetçilere güvenmiyor, on- lann açıklamalanna filan aldırış etmiyor... Söke'de konuştuğum yurttaşlar, ne Tayyip Er- doğan'ın kuracağı partiye, ne de solda yeni olu- şumlara ilgi duyuyorlardı... Ege'nin sıcağı altında çalışan üreticilere sor- muştum: "Erdal Inönüyenipartikurarsa şansı olurmu?° Önce sustular, sonra yanrt verdiler: "Erdal Bey, iyi insan, hoş insan ama yaşı yet- mışi aştı, artık siyaseti gençlere bırakmalı..." Aslında bu yanrt her şeyi anlatıyordu... CHP'nin de eksikliği bu değil miydi? CHP'de polrtika yapanlara bakıyoruz, kırk ya- şın altındakilerin sayısı parmakla gösterilecek kadar az!.. Gençler sosyal demokrat partilere yanaşmı- yor, daha doğrusu ılgı gormuyor... Sol oylar Türkiye'nin nüfusu 60 milyonu aşsa bile toplam yüzde 30'larda kalıyor... Işin ilginç yanı, herkes Erdal Inönü'nün yeni bir siyasi hareket içinde olduğunu söylemesine karşın, kendisınin buna karşı çıkması... Ne diyor Inönü: "Çalışmalanmız devam ediyor, ben şu anda si- yasetin içinde değilim..." • • • Solun güdük kalması DSP'nin, ANAP'ın, DYP'nin, Yenilikçilerin ve MHP'nin işine yarar mı? Dışarıdan pompalanan ABD, Ingiltere güdüm- lü 'Yenilikçi' pompalaması, Ege'de pek ilgi gör- müyor... Durum Anadolu'da nasıl? Oralardada Egegibı... Türkiye'de siyasi hareketlerin çıkış noktası Ege'dir. Demokrat Parti hareketı Ege'den baş- lamıştır. Adalet Partisi çıkışını Izmir'den yap- mıştr. Ege'de filizlenen siyasi hareketlertüm yurtta ivme kazanmıştır... Adnan Menderes, Ragıp Gümüşpala, Ege'den aldığı rüzgâria hız kazanmış, 1980 son- rası Turgut Sunalp, Cumhuriyet Alanı'nda ilk mitingi düzenleyerek bu rüzgân yakalamaya ça- lışmış ancak başanlı olamamıştır... Izlediğim kadarıyla CHP lideri Denız Baykal, Anadolu'yu geziyor, halkla birebir göruşuyor, so- runlann ne olduğunu yerinde saptıyor... Gazetelere bakıyorum, televizyonları izliyo- rum, Baykal'ın gezileri, demeçleri Cumhuriyet dışında başka bir yayın organında yer almıyor... Mustafa Balbay'ın da sık sık değındığı gibi, CHP'nin ürettiğı politikalar değil, parti içindeki çekişmeler haber oluyor... Burada yanlış yapan kim? CHP mı yoksa med- yamı? CHP kendi içindeki dinamikleri bunca çatış- maya, kavgaya karşın koruyor... il, ilçe örgütleriyle tüm Türkiye'de bir CHP ger- çeği vardır!.. Peki CHP inandırıcı mı? Inandıncı kimliğini bugün değil yıllar önce yi- tirdi!.. • • * SHP'li yıllar ve ardından gelen CHP'li yıllar... Bunda salt Deniz Baykal'ın değil, Inönü'nün, Murat Karayalçın'ın, Hikmet Çetin'in de bü- yük payı yok mu? Aynı ideolojiye sahip insanlar niçin birbirleriy- le kavga ederler? Kurumlarda, siyasi partilerde ne yazık ki, bu tür kişisel çekişmeler oluyor!.. Kaybeden ise kurumlar ve siyasi partiler oluyor!.. Türkiye'de yaşananlara baktığımızda insan şaşıyor!.. Sanayide, üretim yüzde 62.5 gerilemiş, binler- ce işçi sokağa atılmış, açlık kapıyı çalmış ama umut sol partiler değil!.. Neden, niçin? hikmet.cetinkaya(« cumhuriyet.com.tr Faks numaramız: 0212/ 513 90 98 'Beyaz Benan'de 10 tahliye • İstanbul Haber Servisi - 'Beyaz Benzin' operasyonu davasında tutuklu yargılanan 15 sanıktan 10'u tahliye edilirken ifade vermeyen 4 sanık hakkmda da gıyabi tutuklama karan çıkanldı. İstanbul 3 No'lu DGM'deki duruşmada mahkeme heyeti, tutuklu sanıklardan Hacı Kutlu, Cengiz Bekiroğullan, Ahmet Siyami Güneş, Veli Uğur Atah, Mehmet Yılmaz Işıldak, Servet Serhat Kılavuz, Müge Polatkan Kılavuz, Fevzi Donat, Ali Kahveci ve Burhan Alemdar'ın, delil durumu ve tutuklu kaldıklan süreyi göz önüne alarak tahliyesine karar verdi. Okçuoğlu'nun davası • İstanbul Haber Servisi - Abdullah Öcalan'ın eski avukatı olarak tanman Ahmet Zeki Okçuoğlu'nun, sahibi ve sorumlu yazıişleri müdürü olduğu Serbesti adlı dergide çıkan bazı haberlerde "Terörle Mücadele Kanunu'na muhalefet ettiği" gerekçesiyle yargılanmasına İstanbul 4 No'lu DGM'de başlandı. Mahkeme, sanığın sözlerirun suç unsuru içerip içermediğinin incelenmesine ve gerekiyorsa suç duyurusunda bulunulmasına karar vererek duruşmayı erteledi.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle