Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
14 AĞUSTOS 2001 SALI CUMHURİYET SAYFA
HABERLER
Asfcrlerden
açıklama
• ANKARA
(Cmımhuriyet)-
Genelkurmay
Ba-§kanlığı, Avmpa
Giivenlik ve Savunma
Kimliği (AGSK)
konusunda, 4 Haziran
20C1 tarihinde basına
dağıtılan açıklamanın
dışında, bugüne kadar
başka bir açıklama
yapılmadığını bildirdi.
Genelkurmay
Ba-şkanhgı Genel
Sekreterliği'nden
yapılan yazılı
açıJdamada, Avrupa
Giivenlik ve Savunma
Kimliği (AGSK)
konusunda, en son 4
Haziran 2001 tarihinde
ABD Savunma Bakanı
Donald Rumsfeld'in
Türkiye'yi ziyareti
nedeniyle basına bilgi
notu dağıtıldığı
kaydedildi.
AçıkJamada, "Bunun
dışında, bugüne kadar
Genelkurmay
Başkanlığf nca yeni bir
bilgi notu
dağıtılmamıştır"
denildi.
Hizbullah
operasyonu
• DİVARBAKIR
(Cumhuriyet) -
Diyarbakır'ın Bağlar
beldesinde, terör
örgütü Hizbullah üyesi
bir kişi uzun namlulu
bir silahla yakalandı.
Bir ihban
değerlendiren Emniyet
Müdürlüğü Terörle
Mücadele Şubesi
ekipleri, Emek
Caddesi Akar
Apartmanı'na
operasyon düzenledi.
Gaz bombası
kullanılan operasyon
sonucunda, terör
örgütü Hizbullah üyesi
olduğu bildirilen bir
kişi Kalaşnikof marka
silahla gözaltına almdı.
PKK davasında
tahliye karanı
• ADANA(AA)-
Mersin'de, terör örgütü
PKK'ye üye olduğu
iddiasıyla yakalanan
ve Adana DGM'de
yargılanan HADEP 11
Gençlik Kollan
Başkanı, 400 milyon
lira kefaletle tahliye
edildi. Adana 2 No'lu
DGM'deki duruşmada,
tutuklu sanık Bayram
Sabah ile avukatı hazır
bulundu. Sanık
Bayram Sabah, 18
Mart2001 tarihinde
HADEP Genel Başkan
Yardımcısı Ahmet
Türk'ün katıldığı
Mersin mitinginde,
iddia edildiği gibi terör
örgütünün pankartını
taşunadığını ve terör
örgütüyle herhangi bir
bağlantısmın
bulunmadığmı
belirterek "Suçsuzum,
tahliyemi istiyorum"
dedi.
Tarım Bakanı
Gökalp'in îtirafı
• DENİZLt(AA)-
Tanm ve Köyişleri
Bakanı Hüsnü Yusuf
Gökalp, "Benim de
kemerimde sıkacak
delik kalmadı.
Üniversitede hocayken
ekonomik olarak daha
rahattım" dedi.
Denizli'nin Bozkurt
ilçesinde ziyaretlerde
bulunan Bakan
Gökalp, yaptığı
konuşmada,
Türkiye'nin
potansiyelini iyi
kullanamadığını, 30
yıldır iyi
yönetilemediğini
söyledi.
Düzeltme:
Dün 2. sayfamızda
yazısı çıkan avukat
arkadaşımız Erol
Ertuğrul'un adınm
başma yanlışlıkla
Prof. Dr. sanı
eklenmiş.
Yazanmızdan ve
okurlanmızdan özür
dileriz.
Erdoğan ve ekibi yeni partinin kuruluşu için bugün İçişleri Bakanlığı'na başvuruyor
Kurucuüye olacak13 türbanll kurUCU Üye Yeni partinin kurucular kurulunun
71 kişiden oluşması ve listede 13 türbanll kadın üyeye yer
verilmesi bekleniyor. Kurucular arasında eski ve yeni
milletvekilleri ile il başkanlan bulunmayacak.
ANKARA (CumhuriyetBürosu)-
Recep Tayyip Erdoğan'm önderli-
ğindeki yenilikçilerin partisi bugün
kuruluyor. Kurucular kurulunda yer
alacak olan Tayyip Erdoğan, kurulun
diğer üyelerini bugün basına tanıta-
cak. Partinin kurucular kurulunda 13
türbanll kadının yer alacağı belirtildi.
Erdoğan ve ekibi, uzun süredir
hazırlıklannı sürdürdüğü yeni
partinin kuruluşu için bugün
İçişleri Bakanlığı'na başvu-
racak. Daha sonra Bilkent
Oteli'nde, partinin kuru-
cular kurulu basına tanıtı-
lacak. Erdoğan, Bağımsız
Kaysen Milletvekil Ab-
dullah Gül'ün de arala-
nnda bulunduğu bazı milletvekilleriyle
dün akşam TES-lş Sendikası Lokali'nde-
ki yemekte bir araya gelerek son değerlen-
dirmeleri yaptı.
'Mal beyaıumı gereken yere veririm'
Lokale gelişinde gazetecilerin malvar-
lığıyla ilgıli soruları üzerine Erdoğan.
"Avukat arkadaşlanm hazırtıklan yapı-
yorlar. Tabü ki medyada bu çiıidnlikleri
görmek bizi a>nca üzmektedir. Mal beya-
ıumı vermem gereken yere veririm'1
dedi.
Erdoğan'ın. bugün açıklanacak kurucu-
lar kurulu üyelen arasında yer alması bek-
leniyor. Yenilikçi mılletvekillennin yann
partiye katılacağı. genel başkanlık ile
MKYK seçimınin de perşembe günü ola-
cağı kaydedildi. Yeni partinin kurucular
kurulunun 71 kişiden oluşması, 13 tür-
banh kadın üyeye yer verilmesi bekleni-
yor. Eski ve yeni milletvekilleri ile il baş-
kanlan kurucular arasına ahnmayacak.
Kurucular arasında yer alması beklenen
bazı isimler şöyle: Muharrem Karslı
(İMKB'ninkurucusu), Mehmet Gazioğhı
(işadamı), Yaşar YaJaş (eski büyükelçi),
Muharrem Tozgeçen (eski Emniyet Ge-
nel Müdür Yardımcısı), Mehmet Savran
(eski bürokrat), Mehmet Hilmi Güler (es-
ki Etıbank Genel Müdürü), Prof. Dr. Na-
zım Ekren (bankacı), Prof. Dr. Nazif Gür-
doğan (işletmeci), Alaaddin Büyükkaya
(sigortacı), Nimet Çubukçu (avukat),
Gürdal Akşit (uluslararası iletişim uzma-
nı), YaseminKumral(eskisanateı), Tamer
Yiğit (sanatçı), Ayşe Böhûrler (TV yapım-
cısı), MuratMercan(Abdullah Gül'ün da-
nışmanı).
Partinin adı, dün akşamki toplantıda oy-
lamayla belırlendı. Adalet ve Kalkınma
Partisi ile Yenilikçi Parti adlannın öne çık-
tığı bildirildi.
Türkiye'nin 38. partisi
UkısalMuhtariyet
Partisiclekımddu
ANKARA (ANKA) -
Ulusal Muhtariyet Parti-
si, Hüseyin Ozkan baş-
kanlığındaki 33 kurucu
üye ile kuruluş dılekçesi-
ni İçişleri Bakanlığı'na
vererek kuruldu.
Türkiye'nin 38'inci
partisi olan ve muhtarla-
nn kurduğu Ulusal Muh-
tariyet Partisi, lçişlen Ba-
kanlığı Genel Sekreterh-
ğı'ne kuruluş dilekçesinı
sundu UMP Genel Baş-
kanı ve Adapazan Geyve
Örencik Köyü Muhtarı
Hüseyin Özkan ve dığer
kurucu üyeler, İçişleri Ba-
kanlığı Genel Sekreteri
Hüseyin Aksoy'a kuruluş
dilekçesinı verdi. Özkan,
muhtarlar olarak halka
yaptıklan ancak sıyaset-
çılere yaptıramadıkları
hizmetlerı gerçekleştır-
mek için parti nezdinde
çalışmaya karar verdıkle-
rini söyledi. Kısıtlı ım-
kânlarla yola çıktıklannı
ancak halkın çektiği sı-
kmtılan 24 saatbilerek \ e
yaşayarak bunlara çözüm
üretmeyi amaçladıklannı
belirten Özkan, sıyasi yel-
pazenin merkezmde ol-
duklannı söyledi. Özkan
şöyle devam etti:
"Türkiye halkı sağ ve
soldan çok çile çekti. Hiz-
met eden insanlaruı sağcı
ya da solcu olduklan için
hizmet veremediklerini
gördük. Biz iki kolumuzu
daaçıyoruz. Sağkolumuz-
la sağcüan sol kolumuzla
solculan kucaklıyonız."
Seçimlerde iddıalı ol-
duklannı dile getiren Öz-
kan, üçüncü parti olacak-
larını savundu. Özkan,
partinin bir işaretinın ol-
madığuu, muhtarların
dertlere mühür vurduğu-
nu ifade ederken "tşaret-
sizanlaşahmdiyoruz" de-
di. Türkıye'de bulunan 51
bın muhtann yüzde 80'i
ile çalışmayı hedefledik-
lerini bildiren Hüseyin
Özkan, Tayyip Erdo-
ğan'm başkanlığında ya-
nn kurulacak parti ile il-
gıli değerlendirmesinde
de, "Henüz doğmadıiar.
Doğsunlarbakalım, onlar
kendi kuhannda" dedi.
ÇİZMEDEN YUKARI MUSAKART
m.kart(« superonline.com.tr
'Ulusal güvenlik kavrammı parti kongresinde tartışmasını siyasetle bağdaştıramıyorum'
Ismet Sezghı'den Ydmaz'a eleştiriİstanbul Haber Senisi - Demokrat
Türkiye Partisi (DTP) Genel Başkanı
İsmet Sezgin. Devlet Bakanı ve Baş-
bakan Yardımcısı Mesut Yümaz'ın
"ulusal güvenlik" kavrammı parti
kongresinde tartışmaya açmasını eleş-
tirerek, "TürkiyeAB'yeginnekzorun-
da ama buna ulusal gü\enlik engel de-
jpT'dedi. Sezgin, hükümeti eleştirir-
ken de "Uygulanan ekonomik prog-
ramdan ziyade hükümete olan gü\en-
sizJik, krizin derinleşmesinin temel se-
bebidir" dedi.
Partisinin İstanbul il merkezinde bir
basın toplantısı düzenleyen Sezgin,
Türkiye ve Türk ekonomisinin ciddi
bir güven bunalımı yaşadığını belirte-
rek "Ekonomide güven yeniden tesis
edilmediği takdirde. programın başa-
rılı olabilecek reformlanndan dahi
beklenen sonuçlann ahnması zor gö-
rülmektedir" diye konuştu.
Faiz oranlannın, tahminlerin yüzde
30 üzerinde seyrettiğini, iç borç stoku-
nun 70 milyar dolan aştığmı, bu borç-
lann döndürülüp döndürülemeyeceği-
ne dair tedırgınliğin sürdüğünü vur-
gulayan Sezgin, enflasvonun kontrol
altında tutulmasının zor olacağını. ma-
li sistemdeki kaosun reel sektöre "kar-
topu" etkisiyle yansıdığını anlattı.
Ulusal güvenlik engel değil
Sezgin, Devlet Bakanı ve Başbakan
Yardımcısı Mesut Yılmaz'ın "ulusal
gûwnlik" kavrammı tartışmaya açma-
sına ilişkin olarak şunlan söyledi:
"Milli SiyasetBelgesi MGK ve Bakan-
lar Kurulu'nda ele aluurken görüşk-
rini açıklamak yerine, bunu parti
kongresinde açıklamasını siyasetle
bağdaştırmıyorum.
Türkiye AB'ye girmek zorunda a-
ma buna ulusal giivenlik engel değiL
Yılmaz,hangikonularda ulusa) güven-
lik sendromunun engel olduğunu söy-
leyebilse>di, çok daha gerçekçi ve de-
mokrat bir tartışma olurdu."
IRMIKI AYDIN ENGİN aengin(« doruk.net.tr
Çocuktum.
Terzi Sadık'ın dükkânında
boşalan makaralardan tekertek
yaptığım, üstüne yük olarak
çam kozalaklarını yığdığım
oyuncak arabacığıma, ağzım-
dan kamyon homurtuları çıka-
rarak ileri geri manevra yaptırır-
ken çamaşır ipine asılmış çarşa-
fa dolandım. Önce ben, sonra
çarşaf, sonra ipe sıralanmış, he-
nüz yeni asılmış, hepsi ıslak ça-
maşırların tümünü yere indir-
dim. Çamaşırlartoprağabulan-
dı.
Annem mavi gözlerini koca-
man kocaman açıp üstüme yü-
rüdü:
- Mendebur... Ben sana de-
memiş miydim? Çamaşıriarı
düşürürsün dememiş miydim?
Çocuk zekâsı ile uste çıkma-
yı denedim:
- Ben dediydim, ben dediy-
dim... Işte en kötüsü bu söyle-
diğin.... Sanki bilerek mi düşür-
düm ben çamaşırlan?..
Adalet Hanım, oğlundan da-
ha zekiydi; bu çocuk demago-
jisine pabuç bırakmadı:
- Hayır, dedi. En kötü olan,
yeni yıkanmış çamaşırlann ye-
re düşüp berbat olmasıdır...
'Ben Dediydim' Demek İçin...
Kötüleri sıralayacaksan doğru
sırala...
Sonra yere düşen çamaşırla-
n toplamaya başladı.
Çocuk belleğimde iz bırak-
mış. Ne zaman "kötü, daha kö-
tü, en kötü" ya da "iyi, daha iyi,
en iyi" sıralaması yapacak ol-
sam, Adalet Hanım'ın mavı göz-
leri beni uyarır.
- Doğru sırala!..
• • •
Alametler pek ortada ve pek
yoğun. Siyasal düzen hızla bir tı-
kanmaya gitmekte. Sistemin
kurumları arasında, ahenk bir
yana, şiddetli zıtlaşmalar su yü-
zünde. Yüzlerce yıllık alışkanlık-
larla bugüne dek kapalı kapılar
ardında tartışılıp şöyle ya da
böyle karara bağlanan "deWef
maslahatı" gözlerımizin önün-
de tartışılmakta.
Bu tartışmayı bir "demokratik
gelişme" olarak nıtelemek için
biraz avanak olmak gerek.
Bu, tartışma değil kapışma!
Ustelik esas hesaplaşma ön-
cesinde karşılıklı güç yoklama-
sı niteliğinde bir kapışma. Diler-
seniz "önkapışma" dıyelim...
Gerçek hesaplaşma büyük
olasılıkla sonbaharda yaşana-
cak. Sonbaharda AB'ye verilen
"ulusal program"da öngörülen
yasalarele alınacak. Kopenhag
ölçütlerinin sulandırılmasıyla
hazırlanan "ulusal program "ın
öngördükleri bıle dananın kuy-
ruğunu koparmakta yeterli ola-
bilir.
Düşünce ve düşünceyi ifade
etme özgürlijkleri ile ilgilı yasal
düzenlemeler, azınlık haklarının
güvenceye alınması, azınlık kül-
türlerinin devlet eliyle özendiril-
mesi gibi Kopenhag ölçütlerinin
"olmazsa olmazlan"na sıra ge-
lince, şimdılik toprağa gömül-
müş olan savaş baltaları ister
ıstemez çıkarılacak.
AB'ye üyelik ekseninde bir
ayrışma artık örtülemez, sakla-
namaz, genelgeçer açıklama-
larla geçiştirılemez hale gele-
cek.
Hızla "ya o, ya o" keskınliğı-
ne yürüyoruz.
Buna ekonomıde -artık kim-
se için sürpriz olmayacak- yeni
kamburian ekleyın...
Buna Ortadoğu ve Kafkas
petrolleri ve doğalgazı üstüne
-ipuçları beliren- yeni ve şiddet-
li uluslararası gerginliklerin yara-
tacağı "Savaşa çeyrek mi var"
havasını ekleyin...
Buna, ANAP Genel Başka-
nı'nın kongre konuşması ve ona
Genelkurmay'ın verdıği ağır ya-
nıtı izleyen gürrierde medyada
ve siyasette gözlenen gruplaş-
maları, kamplaşmalan ekleyin...
Buna banka hortumcularına,
"cürüm amaçlı çete oluşturan-
lar"a sonbaharda gelebilecek
olası beraat kararlarını; olmadı,
tahliye kararlannı ve tahliye son-
rası çooook ağır işleyen yargı
çarkının dişlılerı arasında uyku-
ya bırakılacak davalan ekleyin...
Buna bu beraat ya da fıilen
"cezasız kalma "ların yol açaca-
ğı toplumsal öfkeyi ve umutsuz-
luğu ekleyin...
Buna kımi meslektaşlanmızın
gerıne gerıne davetiye çıkardık-
ları siyaset dışı çözümlerı ekle-
yin...
AB konusunda sonul bir ka-
rar aşamasına gelmenin ve bu-
na eklediklerimizin toplamı,
teknokratlar hükümetini cid-
di olarak gündeme getiriyor.
Akıl yürütmeye devam edilir-
se, böylesi bir hükümetin ciddi-
ye alınabilecek tek dayanağının
askerler olduğu görülüyor.
*••
Yukarıda sıralanan son yedi-
sekiz paragraf "ço^ kötü " geliş-
meleri haber venyor.
Ama Adalet Hanım'ın ögüdü-
ne uyup sıralamanın "en fcö-
fü"sünü saptamak gerek.
Söz konusu teknokratlar hü-
kümeti, hem sorunlan çözeme-
yeceği hem de şaşı, kör, topal
yürüyen demokrasiyi tahrip
edeceği için kanımca "kötûler
s/ra/amas/"nın "en kötü"ye ay-
nlan yerine yaraşıyor.
Bu yazı da o gün gelince
"Ben dememiş miydim" deme
hakkını bugünden elde etmek
için yazıldı...
Tabü "Ben dememiş miydim"
konulu bir yazı yazabilecek ola-
nağı bulabileceksem...
Bugüne dek denenen hemen
bütün "teknokratlar hükümeti"
dönemlerinde hiç böyle bir
olanağım olmadı.
POLİTtKA GUNLUGU
HtKMET ÇETİNKAYA
Arayış
Halkın alım gücü düşüyor, varsılla yoksul ara-
sındaki uçurum giderek büyüyor, işsizlik çığ gi-
bi artıyorL
Peki tüm bunlar olurken halk ne yapıyor?
Halkımız suskun, olup bitenleri sadece izle-
mekle yetiniyor!..
Oysa bu gibi durumlarda sol partiler halkın
umudu olmaz mı?
Hayır olmuyor!..
Son günlerde Deniz Baykal ile Erdal Inönü
buluşması gazete sayfalarına yansıyor...
Inönü, Baykal'la yaptığı görüşmeyi gazeteci-
lere aktarırken her zamankı gibi esprili:
"CHP'ye başanlar dilerim!"
Bir hafta önce Ege'deydim...
Gediz Ovası'nda, Bakırçay'da, Söke'de üre-
ticilerle konuştum, onların sorunlarını dinledim...
Gördüm ki, halksiyasetçilere güvenmiyor, on-
lann açıklamalanna filan aldırış etmiyor...
Söke'de konuştuğum yurttaşlar, ne Tayyip Er-
doğan'ın kuracağı partiye, ne de solda yeni olu-
şumlara ilgi duyuyorlardı...
Ege'nin sıcağı altında çalışan üreticilere sor-
muştum:
"Erdal Inönüyenipartikurarsa şansı olurmu?°
Önce sustular, sonra yanrt verdiler:
"Erdal Bey, iyi insan, hoş insan ama yaşı yet-
mışi aştı, artık siyaseti gençlere bırakmalı..."
Aslında bu yanrt her şeyi anlatıyordu...
CHP'nin de eksikliği bu değil miydi?
CHP'de polrtika yapanlara bakıyoruz, kırk ya-
şın altındakilerin sayısı parmakla gösterilecek
kadar az!..
Gençler sosyal demokrat partilere yanaşmı-
yor, daha doğrusu ılgı gormuyor...
Sol oylar Türkiye'nin nüfusu 60 milyonu aşsa
bile toplam yüzde 30'larda kalıyor...
Işin ilginç yanı, herkes Erdal Inönü'nün yeni bir
siyasi hareket içinde olduğunu söylemesine
karşın, kendisınin buna karşı çıkması...
Ne diyor Inönü:
"Çalışmalanmız devam ediyor, ben şu anda si-
yasetin içinde değilim..."
• • •
Solun güdük kalması DSP'nin, ANAP'ın,
DYP'nin, Yenilikçilerin ve MHP'nin işine yarar
mı?
Dışarıdan pompalanan ABD, Ingiltere güdüm-
lü 'Yenilikçi' pompalaması, Ege'de pek ilgi gör-
müyor...
Durum Anadolu'da nasıl?
Oralardada Egegibı...
Türkiye'de siyasi hareketlerin çıkış noktası
Ege'dir. Demokrat Parti hareketı Ege'den baş-
lamıştır. Adalet Partisi çıkışını Izmir'den yap-
mıştr. Ege'de filizlenen siyasi hareketlertüm
yurtta ivme kazanmıştır...
Adnan Menderes, Ragıp Gümüşpala,
Ege'den aldığı rüzgâria hız kazanmış, 1980 son-
rası Turgut Sunalp, Cumhuriyet Alanı'nda ilk
mitingi düzenleyerek bu rüzgân yakalamaya ça-
lışmış ancak başanlı olamamıştır...
Izlediğim kadarıyla CHP lideri Denız Baykal,
Anadolu'yu geziyor, halkla birebir göruşuyor, so-
runlann ne olduğunu yerinde saptıyor...
Gazetelere bakıyorum, televizyonları izliyo-
rum, Baykal'ın gezileri, demeçleri Cumhuriyet
dışında başka bir yayın organında yer almıyor...
Mustafa Balbay'ın da sık sık değındığı gibi,
CHP'nin ürettiğı politikalar değil, parti içindeki
çekişmeler haber oluyor...
Burada yanlış yapan kim? CHP mı yoksa med-
yamı?
CHP kendi içindeki dinamikleri bunca çatış-
maya, kavgaya karşın koruyor...
il, ilçe örgütleriyle tüm Türkiye'de bir CHP ger-
çeği vardır!..
Peki CHP inandırıcı mı?
Inandıncı kimliğini bugün değil yıllar önce yi-
tirdi!..
• • *
SHP'li yıllar ve ardından gelen CHP'li yıllar...
Bunda salt Deniz Baykal'ın değil, Inönü'nün,
Murat Karayalçın'ın, Hikmet Çetin'in de bü-
yük payı yok mu?
Aynı ideolojiye sahip insanlar niçin birbirleriy-
le kavga ederler?
Kurumlarda, siyasi partilerde ne yazık ki, bu tür
kişisel çekişmeler oluyor!..
Kaybeden ise kurumlar ve siyasi partiler
oluyor!..
Türkiye'de yaşananlara baktığımızda insan
şaşıyor!..
Sanayide, üretim yüzde 62.5 gerilemiş, binler-
ce işçi sokağa atılmış, açlık kapıyı çalmış ama
umut sol partiler değil!..
Neden, niçin?
hikmet.cetinkaya(« cumhuriyet.com.tr
Faks numaramız: 0212/ 513 90 98
'Beyaz Benan'de 10 tahliye
• İstanbul Haber Servisi - 'Beyaz Benzin'
operasyonu davasında tutuklu yargılanan 15
sanıktan 10'u tahliye edilirken ifade vermeyen 4
sanık hakkmda da gıyabi tutuklama karan
çıkanldı. İstanbul 3 No'lu DGM'deki duruşmada
mahkeme heyeti, tutuklu sanıklardan Hacı Kutlu,
Cengiz Bekiroğullan, Ahmet Siyami Güneş,
Veli Uğur Atah, Mehmet Yılmaz Işıldak, Servet
Serhat Kılavuz, Müge Polatkan Kılavuz, Fevzi
Donat, Ali Kahveci ve Burhan Alemdar'ın, delil
durumu ve tutuklu kaldıklan süreyi göz önüne
alarak tahliyesine karar verdi.
Okçuoğlu'nun davası
• İstanbul Haber Servisi - Abdullah Öcalan'ın
eski avukatı olarak tanman Ahmet Zeki
Okçuoğlu'nun, sahibi ve sorumlu yazıişleri
müdürü olduğu Serbesti adlı dergide çıkan bazı
haberlerde "Terörle Mücadele Kanunu'na
muhalefet ettiği" gerekçesiyle yargılanmasına
İstanbul 4 No'lu DGM'de başlandı. Mahkeme,
sanığın sözlerirun suç unsuru içerip
içermediğinin incelenmesine ve gerekiyorsa suç
duyurusunda bulunulmasına karar vererek
duruşmayı erteledi.