23 Aralık 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
1 "• AĞUSTOS2001 CUMARTESİ CUMHURİYET SAYFA KULTUR kultur(S cumhuriyet.com.tr 15 ^ ^ ^ Berlin festivallerinin başkanı Joachim Sartorius ortak projeler yapılabileceği görüşünde J.iiridye Avrupa'nın bir parçası GMJNERYÜREKLÎK .Alman Büyükelçiliği'nde 1978-80 yıllan arssında basın müşaviri olarak çalışan ve Se- z e r Duru, Orhan Duru. Tezer Özlü, Demir Özlü, Ferit Edgü, Şerif Gören gibi Türk sanat- çılannı yakından tanıyan Dr. Joachim Sarto- rius, bu yıl Berlin Festivalleri'nin başkanhğı- na getirildi. Almanya'nın en önde gelen kül- tür sanat kurumlanndan biri sayılan "Berliner Festspieler> nin genel müdürü olan Dr. Sartori- us önümüzdeki haftalardaTürkiye'yegelerek Istanbul'daki festival yönetıcileriyletanışmak ve iki ülke arası kültür-sanat etkinlikleri ko- nusunda görüşmeler yapmak istiyor. Dr. Sar- torius Tûrkiye'den ilk kez Cumhuriyet'in so- rulannı yanıtladı. - Türkiye ve Türk sanatçılarıyla olan yakın ilişldleriniz başına geçtiğiniz festivallerin prog- ramlanna yansıyacak nu? Türk küttür ve sa- natının Almanya'daki festivallerde şimdiye ka- dar olduğundan daha fazla temsil edilmesi söz konusu olabilir mi? JOACHİM SARTORİUS - Türkiye ile ya- kın ilişkilerimin bunda elbette olumlu yönde etkisi olacak. Örneğin edebiyat dalında Tûr- kiye'ye yönelik bir şeyler yapmayı düşünüyo- rum. Çok sayıda genç Türk yazan ve şairi var. Bunlarla ya da Tûrkiye'den tiyatro, dans grup- lan davet edilerek bir şeyler yapılabilir. Güz aylannda kafamda belli bir projeyle bir haf- talığına Istanbul'a gitmek ve yeni kültür- sa- nat çalışmalannı, gelişmeleri orada yerinde görmek istiyorum. 'Almanya'nın yeni füdrlere ihtiyaeı var' -"Berliner Festspiele" adJı kurumu bize kı- sa'ca tanıtır mısnuz? SARTORİUS - "Berliner Festspiele" çok sayıda festıvalı birleştiren bir çatı kuruluşu ya da organizasyonu. Ancak, belli bir süre devam eden, ardından sona eren bir festival değil bu. "Berliner Festspiele" bütün bir yılhizmetve- ren daimi bir kuruluş. Uluslararası Berlin Film Festivali, Berlin Festival Haftaları, Caz Festivali, Tiyatro Festivali, Müzik Festivali gibi her yıhn belli zaman dilimlerinde düzen- lenen etkinlıklerin tümü bize bağlı olarak ça- lışıyor. - Çok sayıda uluslararası düzeyde serginin açüışını da siz gerçekleştiriyorsunuz ve bu gö- revi belli bir kültür politikasıyla "Berliner Festspiele" yerine getirmeye çauşıyor. Ancak, bu kültür poiitikasında köklü bir değişim ol- duğunu görüyoruz. Kuşkusuz Doğu Bloku' u- nun ve duvarlann y ıkılması Almanya'daki kül- tür politikasını da yakından etkiledi. Acaba Almanya'nın kültür politikası şimdi mi somut- laşıyor? Soğuk Savaş döneminin kültür politi- kasının yerini nasıl bir kültür politikası abyor? 11 yıl geçti ama değişim şimdi mi başüyor? SARTORİUS - Evet aradan 11 yıl geçti ve Almanya'nın kültür politikası yeni yeni baş- lıyor. Federal hükümet yaşanan bütün mali ar nümüzdeki haftalarda Türkiye'ye gelecek olan Dr. Joachim Sartorius îstanbul'daki festival yöneticileriyle tanışmak ve iki ülke arasındaki kültür-sanat etkinlikleri konusunda görüşmeler yapmak istiyor. Türk edebiyatının, tiyatrosunun, dansının Almanya'da tanıtılması gerektiğine inanıyor. krize rağmen başkent Berlin'e daha fazla ya- tınm yapılması gerektiğıni kabul ediyor. Al- manya'nın kültür politikasına metropol Ber- lin aracıhğıyla yeni bir çehre kazandırabil- mek için personel değişikliğine gidilmesi de kararlaştınldı. Federal Cumhuriyet tarihınde ilk kez kültür işleri bir bakanlık haline geti- rildi. Eski altyapıyla yenilik yapmak mümkün olmadığı için köklü bir biçimde yapısal deği- şikliklere de gidildi. Şimdi Almanya'nın ye- ni fikirlerle yeni kafalara ihtiyacı var. Alman- ya'da heyecan verici ve ne olacağı merakla beklenen bir gelişme var. 'Festivallerde TürkJye'nin yeri önemli' - Almanya siyasal alanda olduğu gibi kültü- rel alanda da şimdi Doğu Avrupa ülkeleriyle daha yakın ilişkilcr kurmak ve onlan sadece Avrupa Birliği'ne değil,Almanya'nın lokomo- tif olduğu veya olnıayı tasarladığı bir Avrupa kültürünün de içine almak istiyor. Yani Avru- pa, Doğu Avrupa ülkeleriyle büiikte kültürel alanda da bütünleşiyor, yeni bir ortak Avrupa yaratümak isteniyor gibi. Ne dersiniz? SARTORİUS - Berlin her zaman tüm dün- yaya açık bir Alman kentiydi; soğuk savaş döneminde de böyleydi. bugün de böyle. Bu geleneği sürdüreceğim ve Berlin'in uluslara- rası kültür-sanat ilişkilerini geliştirmeye çalı- şacağım. Kuşkusuz Doğu Avrupa ülkelerinin şimdi daha önemli bir yeri olacak. Fakat bu, Türkiye gibi ülkelerin ihmal edileceği anla- mına gelmez. Kaldı ki ben Türkiye' yi Avru- pa'nın bir parçası olarak görüyorum. - Eski Federal Alman Başbakanı Helmut Shmidt bu konuda sizinle aynı görüşte değil. Die Zeit gazetesinde çıkan makalesinde Müs- lüman Türkiye'nin Avrupa kültüründe ve Av- rupa Birliği'nde ycrinin olmayacağını öne sür- müştü. Siz bu görüşte değilsiniz anlaşüan. SARTORİUS - Evet. kesınlikle böyle dü- şünmüyorum. Farklı görüşler Türkiye'nin Müslüman bir ülke olmasından kaynaklanı- yor. Bunun Türkiye'nin Avrupa'ya entegras- yonunu önlediği öne sürülüyor. Bu açıdan Rusya'nın bile Avrupa'ya ait olup olmadığı tartışılıyor. Ruslar için de "Avrupa kültürü içinde erimeye müsait olmadığı' 1 söyleniyor. Bunlan aştığımız ınancındayım. Hepimiz as- lında dar bir mekânda yaşıyoruz. Bırbirimizi daha iyi tanımak, karşılıklı görüş alışverişin- de bulunmak zorundayız. Festivallerde Tür- kiye'nin kültürel alanda ve Avrupa'da önem- li bir yeri olduğunu düşünüyorum. Bu doğrul- tuda çalışmalar yapacağım. - Şair ve edebiyatçı ohnanıza bakarak bazı çevreler sizin başa gecmenizle Berlin festival- lerinde edebiy atın da ağırhk kazanacağuu söy- lüyorlar. Ne yapmak istiyorsunuz, neleri değiş- tirmeyi düşünüy orsunuz? SARTORIUS-Festivallerde tiyatro, dans ve müzik bundan sonra da önemli bir yeri kap- layacak. Gerçekten de edebiyata belli bir ağır- lık vermek istiyorum. Her yıl "Şiir Atiası" belgisiyle uluslararası bir şiir festıvalı düzen- lemeyi düşünüyorum. Bir hafta kadar sürecek bu festivale çeşitli ülkelerden önde gelen şa- irleri davet etmek ve dunyadaki önemli şiir akımlannı Berlin'de tanıtmak amacındayım. Burada YunusEmre'den günümüze dek Türk şiiri de mutlaka tanıtılmalı. Arap şiiri zirvesi de bir festivalde yerini almalı. Japon, Çin şi- irinin de bilinmesi, tanınması gerekiyor. 'Avrupa sinemasına ağırhk verilecek' - Uluslararası Berlin Film Festivali'nde, la- sa adıyla Berlinale'de nclcr değişecek? 21 yıl yöneticiliğini yapan Montz de Hadeln Berti- nale'yi Cannes düzeyinde hatırı sayıhr bir fes- tival haline getirmişti. Ancak Hohvood hayra- nıydı ve Alman filmlerini ihmal ctmişti Şim- di bu değişecek mi? SARTORİUS - Berlinale'de yapmayı dü- şündüğümüz en önemli değişiklik, Yanşma bölümü ile Panorama ve Forum arasındaki kopukluğu gidermek ve bu üç ayn kategori arasında bir bağlantı kurmak olacak. Holly- wood filmleri olmadan festival olmaz. Fakat Avrupa sinemasına bugüne dek olduğundan daha fazla ağırhk verilecek. Geçen yıllarda Alman filmleri Berlinale'de bıraz geri planda kaldı. Şimdi ise yanşmada Alman filmlerine daha fazla şans tanıyacağız. Bakınız bu yılki Cannes festivalinde Fransızlar yanşma bölü- müne 5 Fransız filmi birden almışlardı. Siz kendi film endüstrinizi desteklemezseniz kim ona sahip çıkacak. Fakat Berlinale'nin yeni yöneticisiyle yerine oturması 2-3 yılı alır. - Federal hükümetten bir yıl için 25 milyon mark alıy orsunuz. bu para yapmak istedikle- riniz için yetecek mi? SARTORİUS - Hayır bu para yapmak iste- diklerim için çok az. Gerçi bilet satışlanndan ve diğer yayın haklanndan da elimize 10 mil- yon mark daha geçiyor ama, yine de yeterli değil. Kalan parayı sponsorlardan tamamla- maya çalışacağız. Örneğin Türkiye'ye de ağırhk verdiğimiz bir festivalde, Türk banka- lanndan veya Almanya'daki büyük Türk iş- letmelerinden yararlanabiliriz. - İstanbul Festivali ile iliskileriniz var mı? Buiikte bir şeyler yapabiür misiniz? SARTORİUS - îstanbul Festivali'nin eski yöneticisi Aydın Gün'ü iyi tanınm ama ne ya- zık ki görevinden aynldı. Yenisini tanımıyo- rum. Güz aylannda lstanbul"a gittiğimdeken- disiyle tanışmak ve görüşmek istiyorum. Or- taklaşa bir şeyler yapmamız mümkün. Örne- ğin, Türk- Alman ortak yapımı bir tiyatro oyu- nu sahnelenebilir. Aynca tstanbul Festivali için organize edilen bazı etkinlikler Berlin'e de getirtilebilir. Ünlü fotoğrafçının anısına San Francisco'da sergi açıldı Ansel Adams 100 yaşında SAN FRANCISCO (RE- UTERS) - 4 Ağustos'ta San Francisco'daki Modern Sanat Müzesi'nde, fotoğraf sanatçısı Ansel Adams'ın 100. yaşgünü dolayısıyla 'Ansel Adams 100. yıhnda' adlı bir sergi açıldı. Sergi, Batı Amerika'da 20. yüzyıhn en kahcı tasvirlerini yaratan ve Amerikan peyzaj ba- kış açısını değiştiren Adams'ın eserlerini farklı bir bakış açı- sıyla sunuyor. İki yıl boyunca Chicago, Londra, Berlin ve Los Angeles'tan sonra serginin son durağı 2003 sonbahannda New Adams'm 114 fotoğrafi Modern Sanatlar Müzesi'nde sergileniyor. York Modern Sanat Müzesi olacak. Sanatçının 114 fotoğrafının yer alacağı sergi, sanat bilgin- lerine ve fotoğraf meraklılanna Adams'ın mirasını yeniden de- ğerlendirme fırsatını sunuyor. New York Modern Sanat Mü- zesi'nde fotoğrafçılık depart- manının emekli yöneticisi John Szarkowskt sergiyle ilgi- li yaptığı bir açıklamada, "20. yüzyıhn en çok sergilenen sa- natçılanndan olan Adams'ın biünen heybetli dağlar. dev bu- lut kümeleri ve gizemli orman görüntüleri, karmaşık kariye- rinin görünümlerinden yalnız- ca biridir" dedi. Adams ilk fotoğrafmı Kodak marka makinesiyle 1916 'da ai- lesiyle gittiği ve daha sonra sık sık ziyaret ettiği San Francis- co'daki Yosemite Parkfnda çekmiş. Adams'ın yaşammda 1919'dan 1923'e kadar bekçi olarak çalıştığı Doğu Kalifor- niya'nın 140 mıl uzağında bir dağ vadisindeki Sierra Ku- lüp'ün Leconte Memorial tatil köyünün de ayn bir yeri olmuş: "Sierra'ya ilk gittiğimde, bir- denbire ufka yakm gibi duran patika yolun insanı saran gün ışığınm ortaya çıktığı bayır be- ni cezbetti... OÜarm en ince de- taylannı, rüzgârda uçuşan kum kümelerini. ormanm kalınhla- nnı, zirvelerin üzerindeki hey- betli bulutların hareketini hiç görmediğun kadar net olarak gördüm." Adams, aynca, yeni yetişen Amerikalı fotoğrafçılann ken- di dünya görüşlerini yakalaya- bilmelerine yardım eden, fo- toğraf teknikJeri hakkında bil- gilerin yeraldığıbirdizikitap da yayımladı. Festivalde Zeld Ökten'in yönettiği 'Güle Güle' adlı film de gösterilecek. 4. Gökçeada Film Festivali başlıyor KüftürServisi-Üki 1998'deyapılan Gökçeada Film Festivali'nin dördün- cüsü bugün başlıyor. Kültür Bakanlı- ğı. Gökçeada Kaymakamlığı, Gökçe- ada Belediyesi'nin işbirliğiyle yapılan ve 18 Ağustos'a dek sürecek olan fes- tivalde bu yıl. 2 bin kişilik anfitiyat- ronun da açılışı yapılacak. Ada turiz- minin gelişmesi amacıyla yapılan et- kinliğe katılımın fazla olması bekle- niyor. Festival tarihlerine denk gelen 15 Ağustos Meryem Ana Bayramı'nın da kutlanacağı adada konuk olarak; Atıf Yılmaz, Atilla Birkiye, Ayşegül Aldinç, Çolpan İlhan. Deniz TürkalL BülentKayabaş, Hikmet Karagöz. Pe- ün Batu. Sanem ÇeBk, Seüm İleri, Si- belTurnagül, lünç Başaran. UğurPo- lat ve Zeki Alasya gibi birçok ünlü isim bulunacak. Her akşam 21.00'de filmlerin ya- pımcılan, yönetmenleri ve oyuncula- nyla söyleşı yapılacak. Festivalde ye- di gün boyunca saat 21.30'da; 'Kom- serŞekspir', 'Filler ve Çünen'. 'Eylül Fn-hnası', 'Fasulye', 'Züğürt Ağa', 'Güle Güle' ve 'Abuzer KadayıT adh filmler gösterilecek. Festivalin son günü Sibel Turnagöl bir konser vere- cek. Etkinlik kapsamında, 'Türk si- nemasından görüntüler'. 'Film afişle- rinde Kemal Sunal' ve 'Doğa resimle- ri' adh sergiler de yer alacak. (0286 887 25 06) ESİNTİLER ZEYNEP ORAL Ağustos Sıcağında Sevebilmek. Fıkra bu ya: Bir Amerikalıyla bir Isviçreli, Isviç- re'nin bir kentinde tren bekliyormuş. Saatini hiç şaşmaz tren, her nasılsa birkaç dakika gecikince Amerikalı söylenmeye başlamış. Sinirienen Isviçre- li dönüp Amerikalıya, "Evet, ama sizAmerikalılarda v Kızılderililen öldürdünüz" demiş. Ne ilgisi var diyeceksiniz, ama ANAP kongnesin- de, Mesut Yılmaz, ulusal güvenlik kavramını gün- deme getirdıği anda bu fıkra aklıma geldi. Üstelik askeri harcamaların kısılması gerekliliğine inanmış biri olarak, üstelik yıllardır bu kavramı dile getiren- ler karşısında Yılmaz'ın hep sustuğunun bilincinde olarak hatırlayıverdim fıkrayı. Bayram değil seyran değil, eniştem beni niye öp- tü? Haydi öpüşelim bakalım... Dilim sürçtü... Tartışa- lım bakalım diyecektim... • ; • • • Son zamanlarda gençlerin ülkeden kaçıp gitmek istediklerine ilişkin basında sayısız yazı okuduk, te- levizyonlarda nice program izledik. Ekonomik kriz, eğitim eşitsizliği (yoksa olanaksız- lığı mı demeliydim), nice badireler atlattıktan sonra yüksek eğitimini tamamlayanların bile iş bulama- ması, mesleklerini sürdürememeleri, kahredici kor- kunç ışsizlik, Türk parasının hızla değeryitirmesi... Bunlara daha nice nedenler ekleyebiliriz ve genç- lere hak verebiliriz. Oysa anımsıyorum, altmışh, yetmişli yıllann genç- liğine egemen olan düşunce, "Bu ülkenin bize ih- tiyacı var" düşüncesiydi. Bu ülkenin geleceğinden gençler sorumluydu... Şimdi bu düşüncenin yerinde yeller esiyorsa, yanlışı gençlerde aramamak gerek. Depolitizasyon bir yandan, değer ölçülerinin hızla erozyona uğra- ması öte yandan, dönen çarklann dişlileri arasında önce gençlerin hayallennı yok ettik. Sonra onlara örnek gösterdiğimiz insanlar aracıhğıyla soygunu, talanı yücelttik. Kolay ve yoz olanı alkışladık. Başa- nsızlığı ödüllendirdik. Bilgiyi, birikimi, kültürü değil, köşe dönmeciliği, çıkar ilişkilerini erdem saydık. Bu ülkedeki soygun düzeninin asla, ama asla değiş- meyeceği inancını gençlerin içlerine yerleştirdik... Özetle, ne kendi geleceklerine ne de ülke gelece- ğine ilişkin hiçbir umudu yeşertmelerine izin verme- dik... Bu nedenle yaşadığımız ekonomik krizden çok daha vahim bir knzin içinde olduğumuza inanıyo- 1 rum. Kültürel krizin... < Ne mi yapfnalı? (Yazmaya korkuyorum, kimileri çok gülebilir buna) Ama bence kültürel seferberiik ilan etmeli! Tüm kurumlann, kuruluşlann ön ayak ol- masıyla okullardan sokağa, televizyonlarından ba- sınına, politikacısından işadamına, doktorundan memuruna, bireyden topluma, toplumdan bireye uzanacak bir seferberiik... .• . ' • • • Ağustos ayı yanıyor. Sıcak mı sıcak. Sıcak hava- lar insana tuhaf düşünceler getiriyor. Aklıma Orhan Veli'nin "Davet" şiiri düşüyon "Bekliyorum î öyie bir havada gel kı 1 Vazgeçmek mümkün olmasın" ! Belki de o hava bu havadır. Belki de değildir... Öy-i leyse Özdemir Asaf a kulak vereyım: "Her seven 4 Sevilenin boyaynasıdır -* •' ' ' Sevmek, Sevilenin o aynaya bakmasıdır." -; Gençlere, özellikle de bu ülkeden kaçıp gıtmekj isteyen gençlere, o aynaya bakmalarını öğütlemek, [ "sevmek, işe yarayabilir" demek isterdim... \ Ve tam bu yazı bitmelı artık diyecekken Fazıli Hüsnü Dağlarca'nın ("Türkçem, benim bayrağım"\ diyen Dağlarca'nın) "Yazma Olayı" adlı şiiri takılıyor] yüreğime: "Yazarken Değdirir gibiyim '. ... ' ' ; Yüzümü • . Senin yüzüne" Belki de bu ülkenin şairlerini severek, bu ülkeyi de sevmeye başlayabilir insan... Ne dersiniz... " Markaris, Buyükada Kitap Şenliğinde • Kümır Servisi - Yunan yazar Petros Markaris, Büyükada Kitap Şenliği kapsamında, bugün saat 19.00 - 21.00 saatleri arasında Büyükada Saydam Planet Otel Cafe'de okurlanyla buluşacak. Yöhetmen Teodoros Angelopulos'un ünlü filmlerinin senaryolannı , yazan Markaris'in 'Gece Bülteni' isimli polisiye romanı da Türkçeye çevrilmişti. 1965 yılına kadar Heybeliada'da yaşayan yazar. Adalar'da ilk kez etkinliklere katılacak. Şenük kapsamında bugün aynca 10.00-11.00 saatleri i arasında Hmcal Uluç, 17.00-20.00 saatleri arasında Cezmi Ersöz kitaplarını imzalayacak. ^ Etkinlik. Zeynep Oral, Duygu Asena ve Oral '- Çalışlar'ın da katılacağı söyleşi ve imza günleriyle 26 Ağustos'a kadar devam edecek. - (216 382 33 66-382 26 70) i En çok kazanan Latin aktör ,: • LOS ANGELES (AFP) - Kolombiya t." doğumlu aktör John Leguizamo. CBS Televizyonu ile 1 milyon dolarlık anlaşma yaptı. Bu işbirliği, sanatçıyı 'Amerika'nın en çok ı kazanan Latin aktörlerden biri' yaptı. 'Kırmızı Değirmen' filminde Nicole Kidman'la j oynayan 37 yaşındakı oyuncu. 2002 < sonbahannda yayımlanacak bir televizyon I dizisınin yapımcılığını ve oyunculuğunu j üstlenecek. Stand-up gösterileriyle de tanınan t oyuncu, Baz Luhrmann'ın yönettiği 1999 yapımlı 'Romeo ve Juliet' adlı filmmde Tybalt karakterini canlandınnıştı. BUGÜN • tŞ SANAT'ta Andre Techinenin ^ Me> r sim' isimli filmi gösterilecek. Gösterim saatleri: 13.00, 16.15. 19.30 (316 00 83) • BEYOĞLU SİNEMASI'nda Onat Kutiar anısına düzenlenen yaz şenliği kapsamında, Wun VVenders'ın 'Buena Vista Social Club' isimli filmi izlenebilir. (251 32 40)
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle