17 Mayıs 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
:"3 TEMMUZ 2001 CUMA CUMHURİYET SAYFA HABERLER TOBB, özelleştirme kapsamından çıkanlan Eti Holding'in satışı için rapor hazırladı Borda yeıü oyun hazırhğı ELAMJSALMAıN ANKARA-Özelleştirme Yüksek ICurulu'nun 16 Temmuz 2001 tarih- li karanyla Etı Holding, özelleştirme kapsamından çıkanlarak eski statü- siine iade edıldi. Ancak Türkiye Odalar ve Borsalar Birlıği (TOBB) Madencılik Sektör Kurulu'nun ha- zırladığı komisyon raporuyla bor ınadeninm, aranma \e ışletılmesinin devlet eliyle yapılabıleceğini düzen- leyen 2840 sayılı yasa kapsamından çıkanlarak özelleştirilmesi için yasa taslağı hazırlandı. Komisyon rapo- runda. bu değişiklikle Etı Holding'in yenne Türk Boraks şirketinin kurul- • TOBB Madencilik Sektör Kurulu'nun hazırladığı raporda, Eti Holding'in yerine özel sektörle ortak Türk Boraks şirketi kurulması, bu şirkete devletin bor ruhsatlannın devredilmesi ve şirketin yüzde 50'den fazla hissesinin yerli ve yabancı şirketlere satılması isteniyor. ması, devletin bor ruhsatlannın bu şirkete devredilmesi, ardından şirke- tin yüzde 50'den fazla hissesinin yer- li ve yabancı şirketlere Özelleştirme Idaresi'nce satılması isteniyor. Bu- nun dışında devletin bor ruhsat saha- larının diğer madenler için özel kışı- lerin aramalanna açılmasına yönelik olarak da yasal değişiklik yapılması öneriliyor. Etı Holding'in çöken programda IMF'ye verilen taahhütler doğrultu- sunda ahndığı özelleştirme kapsa- mından yoğun tepkiler üzerıne çıka- rılmasına ılışkın ÖYK kararı. 16 Temmuz 2001 tarıhinde alındı. Ka- rarla. Etı Holding eskı statüsüne ıa- de edildi. Ancak, "Türldye'nin pet- rolü" olarak nitelendirilen bor üze- rindeki oyun sürüyor. TOBB Madencilik Sektör Kuru- lu'nun 10 Nisan 2001 tarıhlı "Bor Madenlerinin OzeUeştirilmesi İle İl- güi Komisyon Raporu^nda borların özelleştirilmesi ve yabancıların hâ- kımiyetine >ol açacak satış ışlemle- nnın önünü açan düzenlemeler iste- niyor. Komıs>on raporunda Bilfer Madencilik Genel Müdürü Ergün Tiıncer. Anadolu Madencıler Derne- ğı Başkanı Selahattin Kaya, Ber-On- er Madencılık'ten Taner Subaşı. Normandy'nın Genel Müdürü Sab- ri Karahan'm ımzası bulunuyor. Ko- misjonda bormadenlen devletleşti- rılmeden önce bu alanda faahyet gösteTen Tolga Şayakçı da yer alma- sına karşın altında "imzalamadı" no- tu bulunuyor. Komisyonun raporunda, devletin elinde bulundurduğu bor ruhsat saha- lannın 1.7 milyon hektarlık çok ge- nış bir alanı kapsadığı, bor cevheri ıçeren havzalann toplamuun ise 200 bin hektar cıvannda kaldığı ileri sü- rülüyor. Raporda. bor sahalannm 4 bın hektarlık parsellere bölünerek bor dışındaki tüm madenler için ıhale ile aramalara açılması, bulunan bor dı- şındaki madenlerin bulan kişiler ta- rafından ışletılmesıne olanak sağla- yacak bıçımde yasaya bır madde ek- lenmesi önenliyor. Yılmaz revizyonu değerlendirdi: Her parti kendi bakanını değiştirebilir Dalgall kura devam Başbakan Yardımcısı MesutYılmaz. dalgalı kur sisteminden vazgeçmeyi gerektirecek bir durumun olmadığını söyledi. Yılmaz. "Şimdiye kadar bazı hedeflerle ilgili beklendiği gibi sonuç alınamadığı için bazı enstrümanlarda değişiklikler söz konusu" dedi. ANKARA (Cumhuri- yet Bürosu) - ANAP Ge- nel Başkanı ve Başbakan Yardımcısı Mesut Yıl- maz. hükümet ortakları olarak kabıne revizyonu karan almadıklannı be- lırtırken "Gayet tabii ge- rek duyulursa, her parti kendi içinde değişiklikya- pabilir" dedı. •JI"'Yrtrnaz, büyük kentle- ~rifl sorurilannın tartışıla- rak saptanması ve çözüm önerileri geliştirilmesı amacıyla Istanbul'dan başlayan toplantılann ıkıncısmi dün ANAP An- kara 11 Başkanlığı'nda gerçekleştirdi. Bu toplan- tılann kongreye dönük olmadığını ve siyasi a- maç taşımadığını savu- nan Yılmaz. başkentin sorunlannın il yönetımı. Ankara milletvekilleri ile ortaya konacağını. parti- lı bakanların da çözüm ıçın gerekli önlemlen ala- cağını bildirdi. Yılmaz. daha sonra ga- zetecilerin gündeme iliş- kın sorulannı yanıtladı. Ekonomiden sorumlu Devlet Bakanı Kcmal Deniş'in ekonomik programla ılgılı yem dü- zenlemelerı açıkladığı basın toplantısına Mali- ye Bakanı SümerOral'ın nıçin katılmadığına ıliş- kin bir soru üzerine Yıl- maz. "Bu toplanü daha çok para piyasalan ile il- gttiydi, Maliye Bakanı'ru Ugilendiren yönkri azdT dedı. Yılmaz. IMFl.Başkan Yardımcısı Stanley Fisc- her' in Türkiye'ye gelece- ğinin anımsatılarak dal- galı kur sisteminden vaz- geçilmesinin söz konusu olup olmadığına ilişkin bir soru üzerine "Döviz rejiminde bir değişiklik yok. Prograımn hedefleri ve ana enstrümanlannda bir değişiklik söz konusu değüdir. Bazı enstrüman- larda değişikliklersöz ko- nusu" dedı. Yılmaz, ANAP kong- resi sonrasındahükümet- te geniş kapsamlı reviz- yona gidilip gıdılmeyece- ğine ilişkin bir soru üze- rine de "Hükümetortak- lan olarak revizyon konu- sunda bir anlaşmamız yok. Gayet tabii, gerek olursa, her parti kendi içinde gerekli değişiklik- leri yapabilir" dıye ko- nuştu. Yılmaz, partili ba- kanlann istifasını alma- sıyla ilgili bir soruyu "Bu daha önce de yapümışür. Bakan arkadaşlanm, be- ni rahatiatmak için istifa- lannı bana sunmuşlar- dır" şeklinde yanıtladı. Başbakan Ecevit IMF Genel Başkan Yardımcısı Stanley Fischer ile dalgalı kunıda görüşeceklerini söyledi. Ecevit" Oİumsuz etkileri nasd, ne ölçüde gidervbiliriz, son günlerde kendi aramızda ve IMF Uebunu değerlendireceğiz'" dedi. (Fotoğraf:AA) Ecevit, dövİTİn serbest bırakılmasının olumsuz sonuçlar verdiğini kabul etti: Dalgalı kurdan dönmek zor ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Başbakan Bülent Ecevit, dalgalı kurun beklenenden daha fazla olumsuz sonuçlar verdiğini söylemesine karşın bu sistemden vazgeçılmesinin de çok zor olduğunu savundu. Ekonomiye ilişkin olumlu değerlendinnelerini de sürdüren Ecevit. "Yakın zamanda — _ — düzlüğe çıkacağunıza inanıyorum*' dedi. Ecevit. dün yardımcısı Hüsamettin Ozkan'ın damadı Emre Alkin'ın TV 8'de sunduğu programa katıldıktan sonra gazetecilerin sorulannı yanıtladı. Ecevit, Hazine bonolan \ e me\ duat faizlerinden alınan stopajlara "~~"~ ilişkin bir soru üzerine IMF Genel Başkan Yardımcısı Stanley Fischer ile bu konulann görüşüleceğini söyledi. Fischer'le çözüm arayacağız Ecevit, "Bu görüşmeler sırasında birçok konuya ve soruna çözüm getirme bakımından önümüzde yeni olanaklar açdmış olacak. Onun için bir iki gün daha bekleyin* 1 dıye konuştu. Ece\ it. "Hükümetin eğilimi daha ziyade dalgalı kur sisteminden vazgeçilmesi şeklinde mi" sorusuna şu yanıtı \erdı: "Hayır, dalgalı kurdan vazgeçme eğilimi ne ölçüde giderebiliriz, son günlerde kendi aramızda \e IMF ile bunu değerlendireceğiz.'" Üretim canlanacak • Yakın zamanda düzlüğe çıkılacağını savunan Ecevit, hükümetin üretim sektörü konusunda düşünceleri olduğunu söyledi. Ecevit, "Birçok sanayi kuruluşu kapısını kapatmak zorunda kaldı. Bu işsizliğe ivme kazandırdı. Onun için başta gelen görevimiz üretken ekonomiyi canlandırmak için elimizden geleni yapmak" dedi. şu ana kadar gündemimize gebnedi. Tabii, beklenenden daha olumsuz sonuçlar verdiği doğrudur, dalgah kurun. Dalgalı kur yoluna bir kez girdikten sonra geri dönüş yapmak da bir hayli zor. Onun bilinci içindeyiz. IMF ile görüşmelerimizde tabi bu konuyu da değerlendireceğiz. Olumsuz etkileri nasıL, Ece\ ıt. üretim sektörü ıçın ne gibi somut — — — önlem alınacağının sorulması üzerine, özellikle bankalann üretken sektöre daha fazla katkıda bulunmasının özendirilmesi ile ilgili bazı düşünceleri olduğunu belirttti. Ecev it "Yaşadığımız olumsuz gelişmeler nedeniy le birçok sanayi kuruluşu kapısını "•~"™""" kapatmak zorunda kakn. Bu işsizliğe ivme kazandırdı. Onun için başta gelen görevimiz üretken ekonomiyi canlandırmak için elimizden geleni yapmak. Dünya Bankası'nın özellikle tanm sektörüne yönelik önerileri ve sözleri \ar. Onlan da daha iyi değerlendirmek için elimizden geleni yapacağız" diye konuştu. Türk lıalkı gıderek yoksullaşıyor • Baştaraft 1. Sayfada %oırgulandı. Gazetenin haberinde, do- lann değer artışına bağlı olarak sürek- li ağırlaşan ekonomik krizin, milyon- larca Türk'ü sofralanna ekmek getir- mek için büyük savaşım vermek zo- runda bıraktığı belirtıldi. Habere şöy- !e de\am edildi: "Batı'ya yetişme çabası veren Tür- kiye'nin belkemiğî olarak kabul edilen orta smmn siyasetçikre lazgmlığı gH- gide arüyor. l zmanlar. krizden, geli- şigüzel seçim vaatleri yaparak ülke>i borç batağına sürükkyen populist si- yasetçikri sorumlu tutuyor. Zaten bu yüzden şu an ekonomiden sorumlu bakanı olan Kemal Derv iş bu kadar popüler. Çünkü Derviş, siyasetçilerin kanşmadığL,istikrarlıbirekonomiva- atediyor.'' Haberde TESEV Başkanı Özdem Sanberk'in açıklamalanna da yer \ e- rildı. Sanberk. "Orta suuf, Türki- ye'nin en azuıdan 10 yıl kavbettiğini biliyor. Bu kesim, krizin nedeninin. yanbş ekonomik politikalar \e ka> nak kaybıolduğunu görüyor" dıyerek > e- ni kuşağın yanlış yönetim yüzünden seçtikleri meslekleri de yapamadıkla- nnı ifadeetti. Istanburdabirişbulma kurumunda çalışan Fatih Kuran da birkaç dil bilen kadınlann temizlik ışı aradıklannı. yıllarca deneyimi olan muhasebecilerin de büro asıstanı ol- mak için baş\ urduklannı belirttı. The Ne\v \brk Times haberinde, geçen şu- battan beri. 600 bin Türk'ün işsiz kal- dı ğına dıkkat çekildı. Gazete. BM'nin yayımladığı son Insani Kalkınma Raponı verilerine dayanarak sav unma bütçesine büyük pay ayıran Türkiye'nin. Ermenis- tan'dan sonra eğitime en az kaynak ayıran ülke olduğuna da dikkat çekti. Bu konuda konuşan Boğaziçi Ünı- versitesi'nde eğitim uzmanı olan Prof. Cem Alptekin. eğitim sistemin- de köklü reform yapılmadığını. hep bir parçasının değiştırilmeye çalışıl- dığını söyledi. The New York Times. Türkiye'de eğitımin iş bulmak içm bir yatınm olduğuna dikkat çekerek hal- kın özel okullara büyük ümit bağla- dığını belirtti. ÖES: Başka bir iktisat mümkün ğ retim Elemanlan Sendikası (ÖES) tarafuadan düzenlenen "Başka Bir İktisat / Zahniyet / Yaşam / Ditnya Mümkün" sempozyumunun sonuç bıldir- gesinde "biHnindevletten,ser- mayeden, dinden bağunsız ol- ması gerekdği" belirtildı. "Ceaova 2001" etkinlikleri kapsamında düzenlenen sem- pozyumun sonuç bildirgesinde adma sunulmasma karşı çdo- yoruz" denildı. Öğretim ele- manlannın imzasma açılan bii- dirgede. kapitalist küreselleş- meyle, karmantığı içinde doğal ve ekolojik çevrenin tahribatın- dan çekinilmediği, tarımm uluslarüstü şirketlerin kâr ara- yışlanna göre yeniden yapılan- dınlmasıyla yoksul köylülerin sefalete sürüklendiği kaydedil- di. Gelişen teknolojinin insa- nın yeteneklerinin gelişmesine olanak yaratmasına karşın in- san yaranna kullanılmasmın engellendiğinin anlatıldığı bil- dirgede, "Teknolojik gelişme- lerişhaftasuun kısaltılması. ça- hşmanın yeniden duzenlenme- si firsaûıun değerlendirilmesi yerine bir kısım insanm aşm ça- hşması, diğerkrinin ise üretim süreckrinden dtşianmasısonu- cu doğunıj-or" demldi. Türkiye'nin yaşadığı krizle- rin de kapitalizmin doğasından kaynaklandığına dikkat çeki- len bildirgede "Esasen küresel- leşmenin kapitalizmin kendini yeniden üretebihnesine bir ça- reolarak da\ aoldığını unutma- mak gerekir. Bu anlamda bir sistem olarak kapitaUzmi sor- gulayan, aşmav ı amaçla>an gö- rüşlerin de toplumda tartışüa- bUmesi için biz akademik top- luluk üyelerine önenüi sorum- luluk düşüyor." Philip Morris hatasmı düzeltti NEW YORK (AA) - Dünyanın en büyük sigara şırketlerinden Philip Morris, sigaranın 'olumlu etküerTni ortaya koyan raporu için özür diledi. Şirketin başkan yardımcılanndan Steven Parrish. raporun sadece hata değil, ahlak dışı olduğunu söyledi. Philip Morris'in finanse ettiği araştırmanın raporunda. Çek Cumhuriyeti hükümetinin, sigara tüketicisi, ıthalatçı ve tütün sektöründen elde ettiği \ ergi gelirlerinin, sigaranın yol açtığı sağlık. kayıp iş günü \ e ışten çıkarmalann maliyetini fazlasıyla karşıladığı bıldinlmışti. Raporda aynca. "sigara >üzünden erken ölümlerin, hükümetin, sağlık, emeklilik >e yaşhlar için bakım evieri giderlerinden tasarruf etmesini sağladığı'* da belırtılmıştı. Yaşam pahalanırkeB satm abna gncfi sürekli geriMyor. Sınır 676 milyon liraya çıktı 15mSyon yoksulEkonomi Servisi - Türk- İş, dört kişilik bir ailenin geçinebil- mesi için gerekli para tutannı ifade eden yoksulluk sınınm 676 milyon Hra olarak he- sapîadı. Türk-lş'in he- saplamalanna göre, temmuz ayında mut- fak harcamalan mev- simsel koşullann etki- siyle yüzde l .2 oranın- da azalarak 222 mil- yon liraya düştü. Tür- kiye'de 15 milyon 360 bin kişi, te- mel gereksi- nimlerin karşı- lanması için gerekli para tu- tannı ifade eden yoksulluk smınnın al- tında yaşıyor. Türk-lş Araştırma Merkezi'nce yapılan araştırmaya göre, mut- fak harcamalannda temmuzda yaşanan azalma, büyük ölçüde mevsim koşullanndan kaynaklandı. Peynir, şeker, un, yoğurt gibi gıda maddelerinin fi- yatlannın arttığı tem- muzda, sebze ve mey- ve fiyatlannda düşüş kaydedüdi. Buna kar- şılık yıltn ilk 7 aylık döneminde gıda har- caması rutanndaki ar- tış ise yüzde 26.8'i buldu. Gıda harcama- lannda son bir yılda ise yüzde 47 oranında artış kaydedüdi. Türk-lş, temmuzda net asgari ücretin 107 milyon lira, en dûşük memur maaşuun 203 milyon lira, SSK'nin en az emekli aylığının 159 milyon lira, endü- şük Bağ-Kur emek- lısı aylığının 120 milyon lira ve en düşük me- mur emekli ay- lığmın 220 mil- yon lira olduğuna dikkat çekti. Mevcut son veriler ışığında yapılan he- saplamalar Türkiye'de 15 milyon 364 bin ki- şinin yoksulluk sının- nın altında yaşadığını gösteriyor. DlE'nin 1994 tarihli verilerine göre, Türkiye'de nüru- sun yüzde 23.6'sı kira, ulaşım, yakacak, gi- yim, eğitim, kültür gi- bi temel ihtiyaçlaruu karşı layacak oranda para kazanamıyor. Özel büyük kuruluşlarda imalat sanayi işgücü verimliliği (Net katma değer/çalışan sayısı) 1990=100 160 140 120 100 80 60 40 20 Û î, 13.7 r " 199? 1993 1994 $ 127, 1995 1996 a r- * i i 1997 >998 r S i- î 1999 2O0O J 'TTGVDesteknoloji Sohbetleri 'nin ilkkonuğu Hüsamettin Kavi oidu Katma değer 'çarpıkkk'göstergesi Ekonomi Servisi - Istanbul Sanayi Odası (ÎSO) Yönetim Kuru- lu Başkanı Hüsamet- tin Kavi katma değe- ri arttırmak yerine sü- rekli gerileten Türki- ye'nin ve Türk sanayi- sinin artık meseleleri "yeni bir anlayış" çer- çevesinde ele alması gerektigini kaydetti. Türkiye Teknoloji Geliştirme Vakfı'nm (TTGV) düzenlediği "TTGV Desteknoloji Sohbe<fcri''nin ilkinin konuğu Hüsamettin Kavi oldu. Kavi, "Ekonomik Kriz ve Teknoloji Gefiştirme" konulu toplantıda, Türkiye'nin kendi kaynaklannın, imkân- lannrn, insan gücünün farkında olmadığını söyledi. Türkiye'deki 500 büyük sanayi kurulu- şunun 1992 yıhnda yüz birimlik aktifler toplamıyla yaratüan katma değerinin. yani ekonomik kârlılığının yüzde 31.6 olduğunu belirten Kavi, artması gereken tablonun da- ha sonra aşağı döndü- ğünü ve İ999'da bu rakamın yüzde I4.4'e kadar gerilediğini kaydetti. Hüsamettin Kavi, 2000 yıhnda 500 bü- yük kuruluşun yarat- tığı net katma değerin yüzde 82.5'inin maaş ve ücretlere, yüzde 30.0'unun ödenen fa- izlere, yüzde l.rinin de kiralara gittiğini belirterek şöyle ko- nuştu: "Bizimyarattı- ğımız katma değer maaş ve ücretlere yet- mi> orsa, bizim yarat- tığımız katma değerin üzerine yaünmcı her yıl dışardan >«ni kay- nak yaratmak zoniB- da ise o zaman burada çokctddi bir sıkıntıyia karşı karşıya oktuğu- mamız lazım. Biz her şevimizj bizim dışınuz- daki etkenlere bağia- yıp 'Onlar düzelsin, sonra biz de dolayh olarak daha iyi bir ha- le geleceğiz' diyeme- yiz. Bu kolayakk ohuf
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle