22 Kasım 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
Cumhuriyel İmtivaz Sahibi: Berin Nadi Genel Yayın Yonetmenı Ibrahim Vıldız # Yazuşlen Müdüni Saünı AJpaslan 9 Sorumlu Mudur Fikret llkiz • Haber Merkezı Müdurir Hakan Kara Istıhbarat Cengiz Yıldırım 0 Ekonomı Özlem \üzak • Kııllur Handan Şenköken • Spor Abdülkadir Vücelman 0 Makaleler Sami Karaören # Duzeltme Abdullah Yazıcı • Bılgi- Belge Edibe Buğra # Yurt Haberlerı Mehmet Faraç • A\rupa Tem-.ılcısı Güray Öz Yayın Kunılu Ilhan Selçuk (Başkan), Orhan Erinç, Hikmet Çetinkaya, Şükran Soner, İbrahim Yİküz, Orhan Bursalı, Mustafa Balbay, Hakan Kara. Ankara Temsıkısı Mustafa Balba\ Ataturk Bulvan No 125,Kat4,Bakanhklar-AnkaraTel 4195020(7hat). Faks 4195027 • Izmır Temsılcısı Serdar kızık, H Zıva Blv 1352 S 2/3 Tel. 4411220. Faks 4419117 •AdanaTemsılcısı Çetin Yiğenoğlu, Inönü Cd 119 S \ o 1 Kat.l, Tel. 363 12 11, Faks-363 12 15 Muessese Mudürir Erol Erkut • Koordınatör Ahmet Korulsan 9 Mu- basebe Bülent YenerO Idare Hüsevin Gürer # Satış Fazilet Kuza MEDV A C: • Vonetım Kunılı Ba^kanı - Genel Müdûr Gulbiı Erduran • Koordınatör Rehl Jşıtman # Genel MudurYardımcısı SetdaÇoban Tel 514 07 53 I.Faks 5138463 ^ a\ıaıU>an %e Basan: > enı Gun Haber Vjansı, Basın \e \ auncılık A S Turtıocaşı C jd V) 41 lagaloğlu >4314 Istanbul PK 246 - SıAeu '4415 Istanbul Tel Faks cumhunvet cotn tr 27 TEMMUZ 2001 lmsak:3.58 Güneş: 5.48 Öğle: 13.18 Ikindi: 17.12 Akşam: 20.35 Yatsı: 22.15 Leyla PeMevi ilaçla kokain almış LONDRA (AA) - Prenses Leyla'nın ölümünün üzcnndekı sır perdesı, otopsi raporunun açıİdanmasıyla yavaş yavaş aralanıyor. Sonuçlara göre. Prenses Leyla, yüksek mıktarda ilaç aldıktan sonra kokain kullandığı ıçın öldü. Prenses Leyla'nın ölümü üzenne açılan mahkemenin ilk duruşmasında, 31 yaşında ölen Leyla'nın sağlığında gıttiğı Mangad '*- tkbal adlı doktor, Prenses'ın ziyaretı sırasında, reçete çaldığını söyledi. Mahkemeye sunulan otopsi raporunda da Prenses'ın sara ve uykusuzluk ılacı Secoral'in yanı sıra çok miktarda ağn kesıcı aldıktan sonra kokain kullandığı belırtildi. Dion oğlunu % vaftiz ettirdi • MONTREAL(AA)- Kanadalı şarkıcı Celin Dıon (33), Montreal kentınde düzenlenen törenle 6 aylık oğlu Rene- Charles'ı vaftiz ettirdi. Dıon ve eşı Rene Angelı'nin lımuzinle geldıği Notre-Dame Basilica Katolık Kilisesi'ndeki törene, çiftin yakınlan ve arkadaşlan da dahil 250 kışının katıldığı bıldınldı. Cem Sultan kîtabına ödiil • Haber Merkezi - Yazar Eduard Sablıer'nin Cem Sultan'ın hayatını anlatan "Bourganeuf Tutsağı Cem Sultan'" adlı kitabı, Academıe Française tarafından "2001 Diane Potıer-Bocs Gümüş Madalya" ödülüne layık görüldü. 2000 yazı başında Fransa'da satışa sunulan kitapta Cem Sultan'ın yaşadığı sürgün ve sonrasındaki gelışmeler anlatılıyor Kadını ikinci sınıfgörerek bedeni hakkında söz sahibi olduklannı sananlar bugün biziyönetiyor Hükümetteki uyumun sırn: BekâretDUYGUASENA Merkezi Washington'da bulunan Insan Haklan Izleme Komitesi, Ecevit'e mektup yollayarak sağlık ve meslek liselerindeki kız öğrencilere getmlen bekâret kontrolü uygulamasını kınamış. Bu çok doğal; bir parça zekâsı, duyarlılığı olan tüm kişi ve kuruluşlar bunu kınayacaklardır elbette de; benim merak ettiğim. "koaKsyonortak- lanyiau>r umiçindeçabşdğmı vetüm zaman- iarın en çalışkan ve başanlı hükümetini yönettiğmi" söyleyen Ecevit'm bu mektu- ba ne yanıt vereceğıdır... Insan haklanna pek meraklı olan, bunun için de işkenceyi açığa çıkaran milletve- kilini partisinden kaçırtan, şımdi de doku- • Bülent Ecevit gözlerini ve kulaklannı açmalı ve en azından kendi seçmeninin sesini duymalı. Ortaya çıkıp 'Kimse kadının bakire olup olmayışına kanşamaz, kimse kimsenin isteği dışında birisine bekâret kontrolü yaptıramaz, bu yasadışı bir durumdur' demeli. nulmazlığının kaldınlmasına göz yuman Ecevit, uyum içinde olduğu ortağının Sağ- lık Bakanı "nın bekâret kontrolü karannı da uyum ıçınde karşılamış olmalı! Bu neden- le Insan Haklan Izleme Komıtesi'nin mek- tubuna da "Biz ortaklanmızia uyum için- de çalışıyoruz, bekâret konrrolii kararuıda da bir bildikleri \ardır elbct. lütfen sayuı insan haklan, bizim iç işlerimize kanşma- yın" mı dıyecek acaba? Sağlık Bakanı Osman Durmuş. ılk gel- dıği günden ben, ılk girmesi gereken ba- kanlardan bırisi. Millıyetçi kişiliğini kadın- lann bekâretiyle ilgilenerek perçinliyor! As- lında kavga etmiyor, ama azarlamadığı bir tek tıp adamı kalmadı. Tepkilere de bana mısın demiyor. 'Tüm Türklye ayafla kalkar' Bu korkunç bekâret kontrolü haberini duyduğum gün, "Tüm Türkiyeayağa kal- kar" diye düşünmüştüm. Ama onca kriz, onca yolsuzluk varken öğrenci kızlann be- kâret kontrolü bu sıcakta kimi niye ayağa kaldırsın ki? Birileri şöyle bir yerinden kı- pırdıyor, ancak kimse ayağa kalkmadığı için de Sağlık Bakanı gibiİer, koltuklanna gö- mülmüş oturuyorlar. Erkeklere "bekâret kontrolü" getirilseydi de görseydik neler olacağını, tıpkı evlilikteki mal paylaşımın- da olduğu gibi!.. Kadınlan köşeye sıkıştumak ısteyenler, kadını ikinci sınıf görenler. kadının bede- ni hakkında karar yetkisine sahip olduk- larını sananlar, onca gerçek ahlaksızlık varken ahlakı cinsellıkte, ama elbette ka- dın cinselliğinde arayanlar, cinselliğı ayıp sayarak bu ayıbı kadına yakıştıranlar. bu- gün bizi yönetiyorlar... Türkiye'nın ayağa kalkmadığı görülüyor. ama Türkiye tepkıli. Kadınlann insan hak- lannı böylesıne vahşı kararlarla ihlal eden- lerin, bir an önce o hak etmedikleri mev- kilerden uzaklaştınlmalan gerekir. Bülent Ecevit gözlerini ve kulaklannı aç- malı ve en azından kendi seçmeninin se- sini duymalı. Ortaya çıkıp "Kimse kadının bakire olup olmayışına kanşamaz, kimse kimsenin is- teği dışında birisine bekâret kontrolü yap- oramaz, bu yasadışı bir durumdurve böy- le bir taleple karşüaşan kadınlann şiddet- le buna karşı koymalan gerekir. Uyumiçin- deyiz dedrvsek bu kadar da değU" demesi gerekir. Anneükmi kariyermi? Çeviri Servisi - Ünlü alman dergisi "Der Spiegel" ın haberine göre, anneliği kanyere tercih eden işinde başanlı kadınlann sayısı gün geçtikçe artıyor. Her ikisini bir arada yürütebileceğine inanan birçok kadın ~Gerekirse işimden vazgeçerinT diyor. Birkaç ay sonra anneliği tercih edenlerin arasında yer alacak olan ünlü tenis oyuncusu Steffl Graf, anneliğin onun için ikinci bir kariyer olacağını söylüyor. 5 Haziran'da kızını dünyaya getiren 36 yaşındaki tanınan oyuncu Veronica Ferres ise "Dokuzuncu ayunı birkaç ay daha yaşamak isterdim" diyor. Dokuzuncu ayında kamındaki çocuğunun ona enerji ve güç verdiğini dile getiren Ferres, doğum anını "anladlamaz bir duygu" olarak tanımlıyor. Madonna'nın anneliğinin bugünlerde konu olduğu Fransız basınında ıse "70'lerden beri durulmayan Madonna yine ideal bir örnek okhT gibi yorumlar yer ahyor. Kadınlann tüm çabalanna rağmen yapılan bir araştırmaya göre, Almanya'da orta dereceli yönetici koltuklannın yalnızca yüzde 13'ünde kadınlar oturuyor. Yöneticilik mevkilerinin ise sadece yüzde 3.5'i kadınlann. Kadınlann artık yüksek öğrenim görerek önce işlerinde yükselmeyi hedeflemeleri, ileri yaşlardaki doğum sayısının fazlahğını da açıklıyor. Tüm iddialara rağmen ashnda her ikisini bir arada yürütebilen kadın sayısı oldukça az görünüyor. Peşin fiyatına 10 taksitle serinleyin! D fir T*fal«« J 216 423 41 63 ' :16 423 26 44 Arçelik'ten • serinletici kampanya! Şimdi Arçelik klimalar peşin fiyatına 10 takırtle. Hemen alın, sıcak yaz aylarını serin serin yaşayın. Ayrıca Arçelik'ler 13 aya varan taksitlerle. www.arcelik.com.tr H a y a t a Durmuş: Kontrol yapan s beni bulur ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Sağlık Bakanı Osman Durmuş. yaptığı yazılı açıklamada, Türki- >e'de Sağlık Bakanlığı'na bağlı hıçbir yerde bekâ- ret kontrolü yapılmadığını kaydetti. Yönetmelikte ya- pılan değişiklıkle bekâret kontrolünün zorlaştınldı- ğını. "iffetsizUğjn" kapsamının daraltılarak "fuhuş yapmak ya da cinsel ilişkide bulunduğu tespit edil- mişolmak" şeklinde değiştirildiğini belırten Durmuş, bu yönde kendısine yöneltilen eleştirileri "insafsız" buldu. Dunnuş açıklamasını şöyle sürdürdü: "Benim bakanlığımda, bekâret kontrolü yapmaya kalkan, karşısuıda beni bulur. Çağdaş ve modern ülke olan Türkiye"de herkes kendi namusundan sorumludur." SÖYLEŞİ ATTİLÂİLHAN 'Hızla Gelişen, 'Stratejik Pazar': Türkiye! Ganptir ama doğrudur: II. Dünya Savaşı ertesınde, hıçbir Türkay- dını, ulkesının, 'Batlı' olduğundan as- la kuşku duymamış; Batı'nın, Türk'ün 'Batılılığına' kuşkuyla bakmasına, hepsi içertemiştir Utkesinde, 'seçkin' bir 'azınlığın', 'Yunan/Latin taban- lı' bir küttür banyosundan geçmiş olmasını, ülkesinin 'Batılı' sayılma- sı için yeterii sayıyordu. Unuttukla- n acı gerçek, hemen her 'sömür- gede' böyle 'seçkin' bir azınlığın bulunduğudur. Gelışmışler'de 'çağdaşlığın' kriteri, farklı: 'Batılı' değerierin, düşük kalite- li türevlerını üretmek, geçerli sayılmı- yor; alaturka/alafranga ikileminden kurtulmuş, net ve açık bir 'ulusal- lığın' yaratılıp yaratılmadığına ba- kıyoıiar 'Çevre ülkelerinde' böyle bir senteze rastladılar mı, o daki- ka düşman kesilirler, çünkü o ülke dünya pazannda, bir rakip ihtima- lidir: 'Kemalist Türkiye' böyle bir tehlike idi; oysa sonraki model (Inö- nü Cumhuriyeti ya da Menderes Demokrasisi) 'gelişmekte olan stra- tejik pazar' adını verdikleri 'mo- del'dir ki, 'Pazar sömürgeliğine' fevkalade elverişlidir. ABD Ticaret Bakanlığı'nın, 1993 araştırmasına göre, dünyada böyle yedi büyük 'Stratejik Pazar' mevcut: Hindistan, Çin, Brezilya, Arjantin, Güney Kore, Endonezya, Polonya ve Türkiye 'Alafranga' aydınlanmızı tedirgin edecek ama, şu sıralama, Türkiye'yi nerede gördüklerinin, çok açık bir ifadesıdir: 'Uçüncü Dünya!..' Yükselen, komprador ve 'lümpen' burjuvazi ABD Ticaret Bakanlığı'nın toplan- tısına, üç yüz civannda ABD'li işadamı katılmış; aynca, on başka ül- keden detemsilcilerçağnlmış; neden 'on yabancı ülke' derseniz, bu soru- nun cevabı, ABD Ticaret Bakanlığı'nın, yenı stratejiyi saptamak için, önce- den yaptırdıgı iki yıllık 'kapsamlı' araş- tırmada bulunuyor; bu çalışmalann sonunda, sür'atle gelişen on ülke sap- tanmış ki, ABD işte genişleyen pa- zarlan ele geçirmeyi, rakiplerinden ön- ce oralara yerleşmeyi planlıyor. Bu on ülkeden birisi, Türkiye'dir. Muhalefet uğruna, ortalama yurt- taş pahalılığın canımıza okumasından -haklı olarak- istediği kadar ülkede iş- lerin yolunda gitmediğini düşünsün; ekonomik göstergeler, öyle söylemi- yor. Avrupa'da, eskı Doğu Bloku ül- kelenne ve Baltık ülkelenne oranla, Türkiye'nin nasıl hızlı birgelişme için- deolduğuna, birnebze dokunmuştum; bu defa da, ABD Ticaret Bakanlığı'nın 'gerçekçi' olduğundan hiç şüphe et- mediğim, çalışmasından bahsedece- ğim. ABD olaya, kendi çıkarlan açısından baktığını gizlememiş; bu açıdan da olsa, Türkiye'yi şöyle değerlendirmiş: "a/ Hızlı bûyüyen birnüfus, 61 milyon- luk bir Pazar. bl Çokzengin bir üst sı- nıf ve gelişmekte olan bir orta sınıf. cl Bulunduğu bölgedeki stratejik konu- mu. dl Büyüme potansiyeline sahip olmasıl." Buradan hareket edilerek, "... Amerika'nın gerek zengin üst ve gelişmekte olan orta sınıfa dönük ola- rak, 'tüketim malı' ithalatını arttırabi- leceği, gerekse büyüyen bir ülkenin ihtiyaç duyabileceğiaftyapı projelerin- de rol alabileceği..." belirtiliyor. itirazınızı işitir gibiyim, peki ABD'li uzmanlar, Türkiye ekonomisinin is- tikrarsızlığını; gelişmesinin inişli çıkış- lı trendini, risk faktörünün yüksekliği- ni görmüyorlar mı? Görmez olurlar mı hiç, zaten raporun ve karann önemi de orada, çünkü"... ABD TicaretBakan- lığı, bu istikrann bozulabileceğini, eko- nomik krizlerin yaşanacağını; bir an- lamda, 'eşyanın tabiatı' olarak kabul ediyor; ve bu sıkıntılara rağmen, bu pazann, gerek yatınm gerekse ABD ihracatıaçısından, gelecek vaateden cazip bir pazar olduğu tespitini yapı- yor..." (Milliyet, 16 Ağustos 1995). Kım bilir, belki böyle olması, onla- nn işlerine de geliyor; baksanıza Tür- kiye'nin dışında Çin, Endonezya, Güney Kore, Hindistan, Güney Af- rika, Brezilya, Meksika, Arjantin ve Polonya nın bulunduğu bu ülkeler grubuna, ne ilginç bir ad takmışlar 'Sür'atle Gelişen Stratejik Pazar- lar\ Model' nasıl ayakta kalıyor? Peki, anlamı nedir bunun? önce, şu: Türkiye 'Sistem'in gözünde, muh- temel bir 'Kemalist' rakip olmaktan çıkmış; gelişmekte olan, stratejik bir pazar 'konumuna' indirilmiştir. İki yıl süren o araştırmayı yaptıran, ABD Ti- caret Bakanı Ronald Brown, 'Strate- jik Pazar'ın onlariçin taşıdığı önemi vur- gularken, adeta Sömürgecilik Döne- mi'nin (Colonialisme) 'yüksek valile- ri' gibi konuşmuştu. Aşağı yukan de- mişti ki, bu stratejik pazar ülkelerin- de, Batı ve Batlı 'kültür' tarafından 'kazanılmış' önemli bir 'mutiu azın- lık' vardır ki, bunlar -yetiştirilme tarz- lan icabı- Batlı 'zevklerine' sahip olduklanndan, ne kadar 'pahaJT otur- sa olsun Batlı -özellikle made in USA- mallann, tartşmasız müşte- risidiıier. Bilmem neden olduğu, izaha muhtaç mıdır? Burjuva 'lümpeni' Media'yla, 'ecnebi' öğretim ve eği- timle, öyle 'yükselen' ve 'kompra- dor1 bir üst sınrf ve orta burjuvazi yetiştirmiş oluyorsun ki, varhğını, onu sana benzetecek, senin üret- tiğin ve sattığın malları, almakla 'kanrtlayabileceğini' sanıyor. 'Sis- tem'in kaleteri ÇUŞ'nin, 'stratejik pa- zardaki' ortağı ya da acentesi olan, bu kesim; ülkenin asıl halkının rü- yasında göremeyeceği bir lüks ve konfor içinde yaşar; finanse edece- ği siyasal kuruluşlar -partiler, sivil toplum örgütleri vs.- aracılığıyla, 'stratejik pazar' kamuoyunu öyle bir yönlendirir ki, sosyal gelir pay- laşımındaki korkunç adaletsizliğe rağmen, 'model'in ayakta kalması- nı sağlar, fakat... bu 'fakat'\n ceva- bını ve neden dolayı, bu yazının ilk iki bölümünün, daha önce bu köşede yayımlanmış, 'Hani BunlarEskidendi?' (6 Mart 1998) ve 'Hızlı Gelişen Stra- tejik Pazar: Türkiye' (28 Eylül 1995) başlıklı yazılardan, 'alındığını', birda- haki sefere tartışınz. Yalnız şunu bilin ki, elin oğlu hesa- bını, yıllarca önceden yapıyor; se- meresini, yıllarca sonra topluyor. Bunu, BM Teşkilat Insani Gelişme Raporu'nun Türkiye yüzdelerini gö- rünce anlıyoruz. http://www.prizma.net.tr/AILHAN http://www.bilgryayınevi.com.tr./ ailhan Faks/0-212/26019 88
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle