17 Mayıs 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
7 -rEMMUZ 2001 CUMA CUMHURİYET SAYFA HABERLER IVhsip'a jidiyor I ANKARA Cunohurryet Bürosu) - Dışişleri Bakanı Ismail reın. 2 günlük çalışma :iyareti için gelecek hafta >aşında Mısır"a gidiyor. S0 Temmuz Pazartesi şünü Kahire'ye gidecek )lan Cem. burada Mısır Dışişleri Bakanı Ahmet vlahir ile bir araya ;elecek. İsrail Başbakanı \riel Şaron'un ağustos jaşındaki Ankara ziyareti 5ncesine denk gelmesi ıçısından da önem cazanan görüşmelerde, Drtadoğu'da taraflann iiyaloğa yeniden îaşlaması ve şiddetin iurdurulması yollan ıraştınlacak. DYP'den iptal başvupıdarı • ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - DYP, Yapı Denetimi Hakkında Kanun, Yurtdışına Çıkışlarda Harç Alınması ve 4481 Sayıh Kanunda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun. Bankalar Kanunu'nda Değişiklik Yapılmasına Ilişkin Kanun ile Esnaf ve Sanatkârlar ve Diğer Bağımsız Çalışanlar Sosyal Sigortalar Kurumu Kanunu ile Tanmda Kendi Adına ve Hesabına Çalışanlar Sosyal Sigortalar Kanunu' nun Bazı Maddelerinin Değiştirilmesine Dair Kanun'un bazı maddelerinin iptali ıstemiyle Anayasa Mahkemesi'ne başvurdu. Sıvas otayları dosyası savcıda • ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Yargıtay 9. Ceza Dairesi'nin haklannda verilen hükmü usul yönünden bozduğu 3 sanığın. yeniden yargılandıklan "Sıvas olaylan" davasında dosya, esas hakkındaki görüşünü hazırlaması için savcılığa gönderildi. Ankara 1 No'lu DGM'deki duruşmaya. tutuklu sanıklar Mevlüt Atalay, Durmuş Tufan ve Ali Kurt katıldı. Sanıklar ve Cumhuriyet Savcısı Hakan Kızılarslan, Yargıtay'ın bozma karanna uyulmasını istediler. Bergama için önemli kapap • ANKARA (AA)- Danıştay, Başbakanlık'ın TÜBlTAK'tan alınan rapor doğrultusunda siyaniirlü altın madenciliği işletmeciliğinin ilgili bakanlıklarca yeniden değerlendirilmesini öngören 5 Nisan 2000 tarüılı işleminin iptaline ilişkin Izmir 1. ldare Mahkemesi'nin karannın yürütmesini durdurdu. Dairenin yürütmeyi durdurma karannı, "Başbakanlık'ın işleminin idari davaya konu olabilecek nitelikte kesin ve yürütülmesi zorurüu bir işlem olmadığı" gerekçesiyle aldığı öğrenildi. DÜZETME Dünkü gazetemizin 8. sayfasında Nilgiin Cerra- hoğlu imzasıyla yayımla- nan Banş Konserinin Es- rarı' haberinde, Dünya Er- menıleri Patriği'nin ismi, Patrik Kathalikos olarak yayımlandı. Doğrusu, Dün- ya Ermenileri Patriği ya da Katolikos (dini unvanı) Ka- rekin 2'dir. Düzeltir, özür dilenz. LDP'ye katılmaya hazırlanan Başeğmez, rüyasında Erbakan'ı görünce geri döndü Rüyada transfer olduV _. . _ANKARA (Cumhuriyet rüyadan bilgisi olduğu ima Bürosu) - Milli Görüş siyase- tindeki "gelenekçi- yeniükçi" mücadelesinde rüyalar da araç oldu. Saadet Partisi'nin yayın organı Milli Gazete, îstanbul Milletvekili Mukadder Başeğ- mez'in FP"den istifa ettikten sonra geri dönmesinde Nec- mettin Erbakan'ı rüyasında görmesinin etkili olduğunu yazdı. Üstelik Erbakan'ın da Alptekin istifa etti edilerek ruhani güç atfedildi. Konu Milli Gazete'nin dün- kü sayısında şöyle anlatıl- dı: Mukadder Bey rüyasında Erbakan Hoca'yı görür. Erba- kan Hoca ısrarla "Mukadder nerdesin?'' diye seslenmekte- dir. Telaş içinde Hoca'nın ya- nına koşar. "Buyur Hocam, gektinT der. Hoca "Nerdesin Mukadder. Seni arayıp duru- yoruz. Görmüyor musun hali- mia?" der ve dizlerini örten örtüyü kaldınr. Rüyada Ho- ca'nın bir bacağı yoktur. Mu- kadder Bey gördükleri karşı- sında şok geçirir. Ağlamaya başlar. "Hocam nasıl oldu bu? Kim yaptı bunu" diye feryat ederken, Erbakan Hoca bu se- fer mütebessim bir ifadeyle "Dur, dur Mukadder. Saİdn ol" der ve dizlerindeki örtüyü ikinci kez kaldırır. Bu sefer ayağı yerindedir. Mukadder Bey iyice şaşınr, "Hocam* der "Nedir bu işin hikmeti?" Ho- ca: "Buna gönül diliyle konuş- mak denir Mukadder." Rüya burada bıtiyor. Ama anlatılanlara göre devamı bit- miyor. Mukadder Bey rüyadan kısa bir süre sonra toplantı mü- nasebetiyle, Istanbul'da Erba- kan Hoca ile karşılaşır. Aynı masada otururlarken bir süre devam eden sessizlikten sonra Erbakan Hoca, "Mukadder, gönül diliyle komışmak ne de- mekmiş anladın mı?" der. Lı- beral Demokrat Parti'ye (LDP) katılmak üzere FP'den ayrılan Başeğmez, bunun üze- rine, kendisi için basın toplan- tısı düzenleyen LDP'lilerini kameralar karşısında yalnız bırakarak FP'ye döner. Emanetçi de SP'yi terk etti ANKARA (Cumhuri- yet Bürosu) - Milli Görüş siyasetindeki yeni olu- şum dalgası, Necmettin Erbakan'ın yakın çevre- sini de sarstı. Milli Sela- met Partisi davasında Er- bakan'ın avukatlığını ve Fazilet Partisi'nin kuru- luşunda "emanetçi genel başkanhğT üstlenen Bo- lu Milletvekili Ismail Alptekin. Saadet Parti- si'nden (SP) aynldı. Er- bakan'ın başbakanlığı döneminde devlet bakan- lığı görevinde bulunan Sabri Tekir de dün SP Kurucular Kurulu ve Ge- nel ldare Kurulu üyeli- ğinden istifa etti. 20 Temmuz Cuma gü- nü 51 milletvekili ile ku- rulan SP, 6 günde millet- vekili düzeyinde üçüncü fıresini verdi. Kahraman- maraş milletvekilleri AH Sezal ve Avni Doğan'ın ardmdan Ismail Alptekin de SP'den istifa ettiğini dün TBMM Başkanlı- ğı'nabildirdi. Bolu Milletvekili Alp- tekin, 12 Eylül darbesi- nin ardmdan MSP dava- sında Erbakan'ın avukat- lığını yaptı. RP'nin kuru- luşunda emanetçi genel başkanlığı kabul etmedi. Erbakan'ın ısran üzerine FP'de "emanetçi başkan" oldu. O dönemki parti grubunun "karizmatik olmadığı" yönündeki eleştirileri üzerine istifa etti ve emanetçiliği Recai Kutan'a devretti. Tekir de aynld» REFAHYOL döne- minde Necmettin Erba- kan başbakanlığında ku- rulan hükümette devlet bakanı olarak görev ya- pan Sabri Tekir de dün SP'den istifa etti. Tekir, SP Kurucular Kurulu ve GİK üyesiydi. Tekir. SP Genel Başkanlığı'na gönderdiği dilekçede. is- tifa gerekçesi olarak "partide yeterü düzeyde faydah olamayacağmı" gösterdi. ÇÎZMEDEN YUKARI MUSAKART m.kart(« superonline.com.tr Sema Pişkinsüt'ten 'Aletlere ceza vermiyoruz' diyen Hikmet Sami Türk'e sert yanıt: Ozrü kabahatinden büyükANKARA (Cumhuriyet Bü- rosu) - Ankara Cumhuriyet Başsavcılığf nın TBMM Insan Haklan Komisyonu Başkanlı- ğı döneminde hazırladığı "iş- kence raporlan" nedeniyle hakkında fezleke düzenlediği DSP Aydın Milletvekili Sema Pişkinsüt. işkence aletlerini kastederek "aledere ceza ver- miyoruz" diyen Adalet Baka- nı HikmetSamiTürk'e sert bir dille yanıt verdi. Türk'ün ya- yımlanmış raporlarla belge- lenmiş kötü muamele ve iş- kence aletlerini görmezden geldiğine işaret eden Pişkin- süt, "Yapüğı açıklamaları tek cümleyle, özrü kabahatinden büyük olarak tanımlamak mümkündür. 'Biz aletlere ce- za vermıyoruz" gibi bir hukuk insanının yapmaması gereken açıklamaları yapan bakamn önceo aletterve donanunın ka- mu binalannda ne aradığını açıklaması ve gereğini yapma- sı gereldrdi" diye konuştu. Ankara Cumhuriyet Baş- savcılığı'mn Pişkünsüt hak- kında işkence raporlan nede- niyle fezleke hazırlamasının ardından Adalet Bakanı Türk'ün komisyontarafından yapılan suç duyurulan ile ilgi- li "takipsiziik kararT çıktığı- nı belirterek raporlan eleştir- mesi dikkat çekti. Türk'ün, "takipsizfikkarançıkmasr ile Adalet Bakanı isimlendeısnıHı ANKARA(ANKA)-Adalet Bakanı Hik- met Sami Türk, DSP'H Sema Pişkinsüt'ün Insan Haklannı Inceleme Komisyonu Baş- kanı olduğu dönemde çıkanlan ve hakkın- da fezleke hazırlanmasma da neden olan ra- porlarda yer alan cezaevlerindeki işkence iddialannm halen soruşturulduğunu bildir- di. Türk, sonuçlanan soruşturmalardan ise takipsizlik karan çıktığmı açıkiadı. Türk, Pişkinsüt'e gönderdiği 20 sayfa- hkyanıtta; raporlarda yer alan kabadayak, falaka. filistin askısı, elektrik verilmesi, ters askı, cinsel taciz gibi birçok işkence iddi- asıyla ilgili çeşitli illerdeki cumhuriyet baş- savcıhklannca takipsizlik karan verildiği- ni bildirdi. Bakan Türk, burada tutuklu ve hükümlülerin isimlerinin verilmemesini de eleştirdi. övündüğü suç duyurulan ara- sında ise bir hükümlüye işken- ce yaptığı televizyonlardan ya- yınlanan "Hortum Sükyman" lakaplı, işkenceci polis de bu- lunuyor. Komisyon başkanlığı döne- minde yaptığı çahşmalan ve yaşadıklannı içeren kitabı ge- lecek ay içinde çıkarmaya ha- zırlanan Pişkinsüt, hakkında düzenlenen fezlekeyle ilgili görüş ve düşüncelerini de ki- taba ekleme karan aldı. Komisyon başkanlığı döne- minde üyelerle birlikte 14 ay- n ilde yaptığı incelemeleri ki- tap haline getiren Pişkinsüt. "yanm kalan" bir çalışmayı tamamlama karan aldığını söyledi. IRMIKI AYDIN ENGİN aengin(5 doruk.net.tr Herhalde gözünüzden kaç- mamıştır. Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı, Sema Pişkinsüt hakkında bir fezleke düzenledi ve TBMM Başkanlığı'ndan Se- ma Pişkinsüt'ün dokunulmazlı- ğının kaldınlmastnı istedi. Do- kunulmazlık kaldırılırsa, ki inşallah kaldınlır, Pişkinsüt, "Su- çun işlenmesinden sonra faili- neyardım ettiği" için yargılana- cak. Önce şu sıkıcı ve boğucu yaz günlerinde bu eşine az rastlanır "kara mizah"\a bizi serinlettiği için Ankara Cumhuriyet Baş- savcılığı makamına okkalı bir teşekkür borcumuzu yerine ge- tirelim. Sağolsunlar. Asık yüzümüz güldü; içimizi saran sıkıntı, mi- zahın eşsiz gücüyle az da olsa dağıldı. Şimdi de hukukun sıkıcı ay- nntılanna giımeden Sema Piş- kinsüt'ün "suç"unabirgözata- lım: Aydın Milletvekili Sema Piş- kinsüt, birönceki dönemde TB- MM Insan Haklannı inceleme Komisyonu Başkanı'ydı. Göre- vini ciddiye aldı. Tuttu karakol karakol dolaştı. Tuttu karakol- larda işkence gördüğünü söy- leyenleıie teker teker konuştu. Tuttu kuşkulann yogunlaştığı Taşlan Bağlayıp Köpekleri Salmak karakollara baskın düzenledi. Tuttu, karakollardaki işkence aygıtlannı bulup çıkardı. Tuttu polis işkencesinin simgesi ha- line gelmiş "filistin askısı'n An- kara'ya taşıdı. Parlamento kür- süsünden öteki milletvekilleri- nin gözünün içine soktu. "Milletin vekili"n\n çabalan, "devletin ^ek/7teri"nitelaşlandır- dı. Devletin sadık vekillerinden biri, istanbul Valisi olan zat, "Bulmuş bir sopa, dolanıyor" gibisinden u bu" devletin vekil- lerine pek uyan bir açıklama yaptı. Bir başka "devlet vekili", Içişleri'nin anlı şanlı bakanlann- dan Sadettin Tantan, meslek dayanışması kılıfı altında işken- ceci polisleri aklama çabalanna girişti. Bu arada Ankara Cumhuri- yet Başsavcılığı da Sema Piş- kinsüt'e başvurup işkence gör- düğünü ileri sürenlerin adlannı istedi. Pişkinsüt, savcılığın bu isteğine güldü. Öyle yaptı, çün- kü bu ülkede, o adlann savcılı- ğa verilmesinin anlamı, işken- ce yapan polislerin cezalandı- nlması degil, adları açıklanan işkence kurbanlarının karakola çekilip "Ge/ lan buraya. Demek işkence yapıldı diye ifade ver- din ha" denerek karakollarda bol bol bulunan filisten askıla- nndan bir başkasına çekilme- sidir. ••• Sema Pişkinsüt'ü tanıyorsu- nuz. Bence Türkiye Büyük Mil- let Meclisi'nde "Hah işte, bu ka- dın benim vekilimdir" diyebile- ceğimiz milletvekillerinden biri- dir. (Şimdi böyle deyince, "onun gibi birkaç tane daha var", an- lamı çıkryor ama. valla şu anda bir ikinci ad bulup buraya yaz- mayı beceremedim. Sizin aklı- nıza gelen bir başka milletveki- li var mı?) Sema Pişkinsüt'ü savunmak, ona yönelen bu hukuk saldınsı- nı göğüslemesine destek ol- mak için bir yazı yazmaya ge- rek yok. Sema Pişkinsüt kendini sa- vunacak birikimde, dokunul- mazlığının kaldmlmasını kendi- si isteyecek sivil cesarette bir politikacı. Ama Pişkinsüt'ün "suçu "na gerekçe oluşturan, Türk Ceza Yasası'nın şu ünlü 296. mad- desinin uygulanma yöntemleri üstüne birkaç paragrafa izin verin. Şu yaz sıcağında iyi gider, içi- nizi serinletir. ••• 296. madde suça yardım, suçluya yataklık etme suçlannı cezalandıran maddedir. Bu satırlann yazannın da bu madde ile epey eskilere daya- nan bir tanışıklığı vardır. 12 Mart karanlığının askeri mahkemesinde savcı, benim Harun Karadeniz'i saklamak ve ona yataklık etmek suçun- dan da cezalandınlmamı istedi. Aynı savcı, aynı iddianamede Harun Karadeniz'in de Aydın Engin'i saklamak ve ona yatak- lık etmek suçundan cezalandı- nlmasını istiyordu. Duruşmalann en keyifli otu- rumlarından biriydi. Selimi- ye'nin yürek karartan mahke- me salonu tutuklulann ve sa- vunma avukatlarının kahkaha- lan ile çınlamıştı. Şimdi... Ankara Cumhuriyet Başsav- cılığı'nın elinde ne var? Bir kere 19 ay önce yayımlan- mış bir TBMM Komisyonu ra- poru var. Komisyon üyelerinin oybirliği ile imzaladıklan bir ra- por. Bu raporda filistin askısı, elektrik manyetosu gibi işken- ce aygıtlannın hangi karakolda ele geçirildiğinin aynntılı bilgile- ri var. Bu raporda doğruluğu TB- MM üyelerinin imzalan ile ka- nıtlanmış tanık ifadeleri var. Yani başsavcılığın elinde o aygıtlann bulunduğu karakolla- ra gidip, "Bunlarnedir? Karakol demirbaşlan arasında böyle ay- gıtlar sayılmıyor. Ne için bura- daydılar ve onlaria ne yaptınız" diye soracak yeterli bilgi ve bel- ge var. Ama ortada böyle bir soruş- turma yok. Buna karşılık Sema Pişkinsüt'ün şahsında TBMM insan Haklan Komisyonu'na yönelik bir soruşturma girişimi var. ••• Gözünü sevdiğimin Nasred- din Hoca'sı, bir köye girerken köpekler üstüne saldırdığında, eğilip yerden almak istediği taş- lan sökemeyince boşuna söy- lememiş: - Ulan bu ne iş? Taşlan bağ- layıp köpekleri salmışlar... Aynı hesap: Işkencecileri sa- lıyorlar, işkenceyi ortaya çıka- ranlara soruşturma açıyoriar... POIİTİKA GÜNLÜĞÜ HİKMET ÇETİNKAYA Yoksulluk... Baktım canı bir hayti sıkkın. Sakalları birkaç günlük, saçları dağınık... Sordum: "Nasıl gidiyor işler?" Sadece yüzüme baktı: "Bugün siftah bile yapmadım..." Manav Rıza gün gün çöküyor... Diyor ki: "Bu gidişle kepenk indireceğim!" Sanayici ve işadamlarını dinliyorum... Umutlu olanlar da var, umutsuzlar da!.. Bakıyorum herkesin kafası karışık!.. Bir polis müdürü sıkıntılarını anlatırken kara mi- zah örneği sergiliyor: "Benzin tasarrufu yüzünden belirli sayıda araç kullanıyoruz..." Diyorum ki: "Ama İstanbul'da hırsızlık, gasp, soygun olay- lan arttı..." Polis müdürü: "Ne yapabiliriz ki, elimizde tasarruf genelgesi var!" Bu arada televizyonlarda Başbakan Bülent Ecevrt görülüyor... Ecevit her zamankı gibi umutlu konuşuyor: "Ekonomik bunalımı aşmaya çalışıyoruz..." Neredeyse yazın sonuna yaklaşıyoruz... Bir ay sonra yazlıkçılar dönecek... Eylül ayıyla birlikte seralarda üretilen sebzeler yenilecek... Yani yaşam daha da ağırlaşacak!.. • • • Türkiye'de açlık sınırı 225 milyon, yoksulluk sı- nın ise 678 milyon lira... Peki asgari ücret ne kadar? 120 milyon lira!.. Yüzde 95'i yoksulluk sınırının attında yaşayan bir toplum ne yapar? Dünyanın hangi demokratik ülkesinde yok- sul bir toplum iç pıyasayı canlandırır? Kemal Derviş eskısi gibi umut dağıtmayı sür- dürüyor... Yabancıların ise gözü Türkiye'de... Kelepirfabrikaları almak için kolları sıvamışlar... TOBB Başkanı Rrfat Hisarcıklıoğlu diyor ki: "Biz yabancı sermaye beklerken, yerlı serma- ye yabancı sermaye olarak başka ülkeye yatırım yapıyor..." Hisarcıklıoğlu devam ediyor açıklamasına: "Yabancılar kelepir Türk sanayiini satın alma noktasında Türkiye'ye gelmeye başladılar. Buya- şayabileceğimiz en büyük tehlike. Buradaki so- run, bankacılık sektörünün derinliğinin fazla o/maması. Cumhuriyet tahhi boyunca 140milyar dolahık büyüklüğe ulaşmış bankacılık sektörünün krizden sonra 100 milyar dolara indiği gizleni- yor..." Elbet bugünlere 1 ayda, 1 yılda gelmedik!.. „ ,. Devletin malı deniz, yemeyen domuz!.. Bankaları hortumladılar!.. Otoyolları, tünelleri yaparken milyon dolarları götürdüler!.. Uçak inmeyen havaalanları yaptılar!.. Halktan toplanan banka mevduatlarıyla devle- ti fonlamanın cezasını emekçilere ödettileri.. Bilmem hiç yolunuz düştü mü, Tekirdağ ve Çoriu yöresine... Ayçiçeği tarlalarındaki hüznü günbatımında hiç gördünüz mü? Oralardaki sanayicilerle hiç konuşup şu soruyu sordunuz mu: "Niye Bulgaristan'a gidiyorsunuz?" Aldığınız yanıt sizi bir hayli şaşırtacaktır: "Hem vergi hem de enerjiden yaraıianıyoruz..." • • • Tam 60 ilde yüzlerce fabrika, işletme kapatılmış, on binlerce işçi açıkta kalmış... Türk bankaları yavaş yavaş yabancılann eline geçiyor!.. Sıkıntı bitmedi büyüyor!.. Sesimizi duyan var mı? Sesimizi duyan filan yok!.. Onun için de havanda su dövüyoruz!.. Vergi yükünü emekçinin sırtına bindirenler, düş kurarak devleti yönetenler artık çekip gitmeliler!.. Üretim olmayınca, döviz, faiz, borsa üçgeni- ne sıkışıp kalan Türkiye darboğazı nasıl aşacak? Beceriksiz siyasi erk, koltuklarını bırakıp gittiği zaman!.. Demokrasiye ışlerlik kazandınldığı za- man... Gelir dengesinde adalet sağlandığı za- man!.. hikmet.cetinkaya cumhuriyet.com.tr Faks numaramız: 0212/ 513 90 98 PEŞİN FİYATINA 10TAKSİT! I FERROLI | "ISITMA ve KLİUA SİSTEMLERİ" İstanbul (0216)573 38 41 Ankara (0312)384 56 44 Izmır (0232)449 7184 BİGA İZALE-İ ŞÜYU SATIŞ MÜDÜRLÜGÜ'NDEN Müdürlüğümuzun 2001 8 Esas sayıh dosyasmda sa- tılmasına karar venlen Bıga ılçesı. Istıklal Mah. Köşklü- bağ mevkıi. 315 ada, 129 nolu parselın yapılan kıymet takdirinde 2 500.000.000 TL kıymet bıçılmiştır Adresı tespıt edilemeyen taraflar Mecbure Öztamer. Tanju Özen ve Engin Özen'e ilanen tebliğ olunur. Basın: 42351
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle