17 Mayıs 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
!1 TEIMMUZ2001 CUMARTESİ CUMHURİYET SAYFA HABERLER ASSK'de somut gelişme yok' • ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Milli Savunma Bakanı Sabahattin Çakmakoğlu, Avrupa Güvenlik ve Savunma Kımliği (AGSJC) konusunda henüz somut bir gelişme olmadığını söyledi. Çakmakoğlu, "AGSK konusunda AB'nin bizimle yaptığı görüşmeler var. Bizim de karşı cevaplanmız var. Bunlar. aynı esaslar etrafında devam ediyor" dedi. Sözleşmeler yenileniyor • ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Telekomünikasyon Kurumu ile telekomünikasyon hizmeti veren işletmeciler arasında görev, GSM ve imtiyaz sözleşmeleri 23 Temmuz'da yenilenecek. Telekomünikasyon Kurumu'ndan yapılan yazılı açıklamaya göre GSM. görev veya imtiyaz sözleşmeleri, Telekomünikasyon Kurulu ile Turkcell. Telsim, Aria. Aycell ve Türk Telekom arasında 23 Temmuz Pazartesi günü saat 16.30'da Telekomünikasyon Kurumu'nda imzalanacak. destek • İZMİR (Cumhuriyet Ege Bürosu)-14 ünıversiteden bilim adamlannın yanı sıra TMMOB'ye bağlı çevre, jeoloji. kimya ile metalurji mühendisleri odalannın üyeleri ortak bir açıklama yaparak bölgelerinde siyanürle altın çıkanlmasına karşı mücadele eden Bergamalılara destek verdiler. Açıklamada, Normandy şirketi yetkililerinin, atık havuzunda yüzmeleri ve buradan su içmelerinin tamamen.bir kandırmaca olduğunu belirten bilim adamlan ve akademisyenler, kamuoyunun yanıltılmaya çahşıldığını vurguladılar. AfetRıarı'nda buluşacaklar • İsünbul Haber Servisi - Büyük Marmara Depremi'nin2. yıldönümünde düzerienecek 'Ulusararası Afet Öncesi Hazınk Fuan - SOS 2001". 81 ılınvalisi, 140 ilçe kıymakamı ile 3 bin beledye başkanını bir arayagetirecek. Media ForceUluslararası Fuarclık tarafından. "Afee Karşı Hepimiz Aynı Takımdayız" slogaııyla ve '"Dün Bilmyorduk ve Öğreımek Için Çabamız YoktT temasıyla düzeılenen fuar 17 Ağusûs'ta anma töreneriyle açılacak. CtL VE GOR İ1Z.0H.15-16.30-18.45-21.15 - • - — * . - Başbakan Ecevit, Kıbns'ta çözüm için yine Çekoslovakya modelini örnek gösterdi | POLİTİKA GÜNLÜĞÜ BM kanşmasa iyi olıırANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Başbakan Bülent Ecevit, Türkiye'nin ekonomık zorluklar içinde bulunmasın- dan yararlanılarak Kıbns'tan ödün istenmesi konusunda şimdiye kadar 'bir ima dahi' olmadığını söyledi. Ecevit. uygulanan ekonomik progra- ma ilişkin küçük sözlerin bile bazen yanlış anlaşıldığını sa- vunarak "Çokdikkatü konuş- mamız lazını. Piyasalarda bir- kaç gün öncesine kadar süren belirsizlik ve olumsuzluk çok anlamsızdı" diye konuştu. Başbakan Ecevit, Yunanis- tan'ın Güney Kıbns'ı askeri üs haline getirdiğinı belirte- rek "BM dahil hiçbir devlet Kıbns konusuna eğilmese. atilaŞlliyorUZ Ecevit, uygulanan ekonomik programa ilişkin küçük sözlerin bile bazen yanhş anlaşıldığını belirtti. Her şeyi yerine getirdiklerini söyleyen Ecevit, "Revizyon değil, bir düzen değişikliği ile ilgileniyoruz" dedi. Kısa sürede ülkenin düzlüğe çıkacağını belirten Ecevit sabır istedi. Kıbns konusumı ele abnasa Kıbns'ta sonın diye bir şey kalmaz" dedi. Ecevit. dün TRT'de Kıbns belgeselinin çekimlerine ka- tıldıktan sonra gazetecilerin sorularını yanıtladı. Ecevit, Kıbns sorununda gelinen noktanın sorulması üzerine. dolaylı göriişmelere katılıp katilmamaya KKTC Cumhur- başkanı Rauf Denktaş'ın ka- rarvereceğini söyledi. Ecevit, gerçekçi yollannı bularak di- yaloğu her şeye karşın sürdür- mek gerektiğıni söyledi. Ya- şanılan ekonomik bunalımdan yararlanarak Türkiye'den Kıbns konusunda şimdiye ka- dar bir ödün istenip istenme- diğinin sorulması üzerine Ecevit şunlan kaydetti: "Şu ana kadar öyle bir bas- kı teşebbüsü bile olmadı. Bu- nun nedeninin de şu olduğunu düşünüyorum: Türkiye'nin bu konuda çok kararlı oldu- ğunu biüyorlar ve açıktan iri- raz etmeseler de haklı olduğu- tnuzu biliyorlar. Bizim Kıbns konusunda çok haklı olduğu- muzu itiraf etmeseler bile bili- yorlar. İki ayn devletbulundu- ğunu resmen kabul etmeseler bile Kuzey Kıbns'ta yönetime Rum tarafinın etkisi olmadı- ğını artık idrak ediyoıiar. Ka- rarlı olmak bizim kaygılı ol- mamızı önlüyor." FP'nin ardından iki partinin söz konusu olacağının belli ol- duğunu anımsatan Ecevit, her iki oluşumun düşüncelerini henüz açıkça belirtmediğini kaydetti. Şu sırada bir belir- sizlik ortamının bulunduğunu kaydeden Ecevit, gelecek dö- nemde durumun açıklığa çı- kacağını kaydetti. Ecevit, ge- çen birkaç gün içerisindeki ekonomik gelişmelerin anım- satılması üzerine. bu gelişme- leri anlamsız bulduğunu bil- dirdi. Ecevit. "'Çünkü güven verme bakımından Türki- ye'nin attığı adımlar belliydi. Ancak zaman zaman bir kü- çük söz, küçük bir yanhş anla- şılabüir ifade, sanki Türkiye bu ekonomik programdan vazgeçiyormuş veya vazgeçe- bilirmiş gibi son derece yersiz, haksız bazı tahminlere yol aç> yor" dedi. Herşeyi yerine ge- tirdiklerin söyleyen Ecevit, "kabinede birrevizyonsöz ko- nusumu" sorusuna, "Revizyon değil, bir düzen değişikliği ile U- güeniyonız" dedi. Toprağma, Suyuna, Yannma Sahip Çık ÖDP'nin düzenlediği Toprağma, Suyuna, Yannma Sahip Çık" yürüyüşü, Tekirdağ'ın Saray ilçesinde başladı. Yürüyüş, bugün Edirne'nin Çiftlikköy beldesinde ÖDP Genel Başkanı Ufuk Uras'm açıklamasıyla sona erecek. ÖDP'nin Trakya'daki il ve ilçe Örgütlerinden gelen partiüler, Saray Atatürk Anıtı önünde toplanarak uygulanan tannı potitikalanıu ve Ergene Nehri'ndeki kirliliği protesto ettiler. ÖDP Saray tlçe GençUk Komisyonu Üyesi Ahmet Sungur, yürüyüş öncesi, Ergene Ovası'nın kâr hırsı ve esld teknolojiyie çaitşan sanayileşmeye kurban edildiğini söyledi. Ülkücü tohum' tartışması Yeni kabak türüne 'Asena' ismi verildiANKARA (AA) - Türkiye Tohumculuk Endüstrisi Der- neği (TÜRK-TED) Başkanı Yavuz Batur, tarımda çok önemli sorunlar yaşanırken. 15 yıldır kullanılan tohumluk tescil isimlerinin çarpık bir ba- kış açısı ile gündeme getinl- mesinin doğru olmadığını söyledi. Batur. Anadolu Tohum- Genta firması olarak. geçen hafta yeni bir kabak çeşidinin tohumunu "Asena" adı ile tes- cil ettirdiklerini belirtti. Fir- manın yüzde 48'inin Fransız firmasma ait olduğuna dikka- ti çeken Batur. "Fransız firma- sının ya da bizim MHP ile hiç- bir ilişkimiz yok. Tohum tama- men Türk çtftçisine yöneük ol- duğu için kullanıcı kesimin ko- layca akünda kalabilecek, te- laffıız edebileceği isimler tercih ediliyor. Biz de "Asena' ismini seçerken buna dikkat ettik" dedi. Fransa'da tescil ettirilen ve bu ülkenin çiftçisine yönelik tohumlukta da o ülkenin çift- çisinin kolayca aklında kala- bilecek, telaffuz edebileceği. sözgelimi "Kyndia'* gibi isim- lerin tercih edildiğini anlatan Batur. "Bu ismi Türk çiftçisi aklında rutanıaz. kolavca söv- leyemez. Türk tohumlanna Türkçe isim veribnesinden da- ha nonmal bir şey olamaz" di- ye konuştu. Yeni tohumluk cinslerinin 10-15 yıllık araştırmalar so- nucunda ortaya çıkarıldığını kaydeden Batur. bu nedenle tohumluk isimleri belirlenir- ken "bir çocuğa isim koyar gi- bi" hassas davranıldığını be- lirtti. ATAMA KARARNAMESİNtN HAZIR OLDUĞU BELİRTİLDt Yener yeııiden TRT Genel Müdürü Yücel Yener Jfcfi ANKARA (Cumhuriyet Büro- su) -Hükümet. Radyo ve Telev iz- yon Üst Kurulu'nun (RTÜK) bil- dirdiği 3 aday arasından TRT Ge- nel Müdürlüğü'ne Yücel Ye- ner'in yeniden atanmasını karar- laştırdı. Yener'in kararnamesinin Bakanlar Kurulu üyelerinin inı- zasına açıldığı öğrenildi. Başkent kulislerinde hareketli- lik yaratan TRT Genel Müdürlü- ğü yanşının galibi Yücel Yener oldu. Hükümet, RTÜK'ün genel müdürlük adayı olarak bıldirdiği Yücel Yener, Adem Gürses ve Sacettin Gürbüz arasından Ye- ner'i seçti. Hükümet ortaklarının üzerin- de anlaştığı Yücel Yener'in, ata- ma kararnamesinin hazırlandığı belirtildi. Kararnameyi şu ana kadar ba- zı ANAP'lı bakanlann imzaladı- ğı kaydedildi. Başbakan Bülent Ecevit dün gazetecilerin TRT Genel Müdü- rü'nün atanmasına ilişkin karar- namenin Çankaya Köşkü'ne gönderilip gönderilmediğini sor- malan üzerine. "Hayır, imzalar tamamlanmadı. Ama tamamla- nu* tamamlanmaz gönderilecek" dedi. Ayşen Erdoğan: İffft yönetmehğı anayasaya aykm İZMİR (Cumhuriyet Ege Bürosu) - Türkiye Barolar Birliği Kadın Hukuku Komisyonu (TÜBAKOM) Yürütme Kurulu Başkanı Avukat Ayşen Erdoğan. Sağlık Bakanlığı Sağlık Meslek Liseleri Ödül ve Disıplin Yönermeliğı ile getınlen * Fuhuş yapanlarve ya da dnsei ikşkiye girdiği tes- pit edilenler örgün eğitim dışuıa çıkarılacaktır" şeklindeki düzenlemenin anayasanın ilgili madde- leri ile Türkiye'nin imza- ladığı uluslararası sözleş- melere aykın olduğunu söyledi. Avukat Erdoğan, ço- cuklan sağlık meslek li- selerinde okuyan yurttaş- lann yönetmelığin ilgili maddesinin iptali için Danıştay'a baş\uru hak- kının doğduğunu belirtti. Avukat Erdoğan. "Bu yönetmelikle öğrencilerin özeüikk de kız çocuklan- nın vücut bürünlüğü, onuru ve insan olarak ta- şıdığı saygınhk yok edil- mektedir" dedi. Avukat Erdoğan, yö- netmeliğin anayasanın 17. maddesinin. "Herkes yaşama, maddi ve mane- vi vanığuıı koruma ve ge- liştirme hakkma sahiptir. Tıbbi zonınluluklar ve kanunda yazüı haller dı- şında kişinin vücut bü- tünlüğüne dokunulamaz, kimse insan onuruna bağdaşmayan bir cezaya veişlemc tabi turulamaz"; 42. maddesinin. "Kimse eğitim veöğretim hakkın- dan yoksun bırakılamaz" ve 20. maddesinin "Her- kes özel hayatuıa ve aile hay atına sav gı gösterflme- sini istemehakkınasahip- tir" hükümlerine aykın olduğunu vurguladı. IRMIKI AYDIN ENGİN aengin« doruk.net.tr Şükürlerolsun, G-8'lerCeno- va'da bir araya geldi de, yeryü- zünde küreselleşmeden şu ya da bu ölçüde olumsuz etkile- nenler kollan sıvadı da, bız de Türkiye'de gözlerimizi bırazcık da olsa dışarıya çevirebıldik. Hiç olmazsa bir-ıkı gun Ece- vit'in ne dediğı, Derviş'in ne de- mediği, doların kaç lira olduğu, 40 centlik dandik borsanın kaç puan indıği ya da çıktığı gibi abur cuburla oyalanmayacağız. Hiç olmazsa bir-iki günlüğüne gözlerimizi filmin oynadığı sıne- maya (bizim için Türkiye'ye) de- ğil de filmin çevrildiği stüdyoya (bu kez Cenova) çevıreceğiz. Cenova'da 7 zengin ülkenin devlet başkanları, başına buy- ruk kalırsa bir yaramazlık yapar endişesiyle Rusya'yı da yedek- lenne alıp yerkürenin bugünü ve yarını üstüne konuşup görüşe- cekler. Yerkürenin bugünü ve yarını- nın, bizim bugünümuz ve yarı- nımız anlamına geldiğinı kavra- yanlarda kollan sıvadılar. Onlar- dan da gücü yeten, parası çıkı- şan, bileğıne güvenenlerCeno- va'nın yolunu tuttular. Bu satır- lar yazılırken Cenova'yı OHAL Küreselleşme mi, KüreselleşME mi? bölgesine çevırmiş Italyan as- ker ve polislerı ile medyada "kü- reselleşme karşıtlan" diye anılan güçler. mevzilennde son hazır- lıklarını yapıyorlardı. Yıllardır nerede hır gür varsa o bölgeye gönderılmeye alışmış gazeteci ise bu kez "bayramye- ri"nden bir-ıkı bın kılometre uzakta, istanbul'da. masa başı- na mıhlanmışhğın sıkıntısıyla "Şu küreselleşme karşıtlığı ne demek ola" sorusu üstüne kafa patlatmakla yetınıyor. Bu boğucu sıcakta gözünüzyi- yorsa buyurun birlikte patlatalım. • • • "Kürese/teşme karşıtlığı" de- yimini medya mı yakıştırdı, yok- sa dun Seartle'da, Prag'da, Ni- ce'te, bugun Cenova'da kollan sıvayanlar kendılennı böyle mi nitelıyorlar, bilemiyorum. Ama "küreselleşmeye karşı" olmak "küreselleşmeyelim" ola- rak kavranıyor. öne konan he- def bu oluyorsa durup bıraz dü- şünmek gerekmıyor mu? 17 ve 18. yüzyıilarda burjuva- lar, "feodal düzen" dedığimız beyler, prensler, krallar, ımpara- torlar egemenlığiyle savaşırlar, yanı feodaliteye başkaldınrlar- ken "özgüriük, eşitllk, kardeş- lik" sloganıyla barikatlara çık- mışlardı. Tutup "Bu feodal dü- zen pek kötü. Biz köleci toplum dönemine dönelim" filan deme- mışlerdı. Kapitalizmin başlangıç yılla- rında Ingıltere'de buhar gücü sanayıe uygulanmaya başladı- ğında ayaklanıp dokuma tez- gâhlannı, ıplik bükme makıne- lerini kıran manifaktur (=atölye) emekçileri, Marksizmde bir ile- rici güç olarak selamlanmaz; bı- lınç yoksunluğundan gerici ko- numa düşmüş, çaresiz ve yok- sul kitleler olarak anılır. Küreselleşme ınsanoğlunun tarihinde yeni bir dönemin adı- dır. Emperyalist-kapıtalist aşa- madan daha ilerı, kendınden sonraki dönemden daha geri bir aşamanın. Nitekim küreselleşme, biz yerküre sakinlerine kapttalızmin emperyalızm aşamasından da- ha büyük acılar ve daha büyük umutlar sunuyor. Kapitalizmin ılk dönemde tü- müyle ulusal olan sermaye, em- peryalizm döneminde vatansız- laşmayabaşlamıştı. Küreselleş- me çağında ıse her türlü ulusal bağdan arındı ve kimilerınin uluslarötesi, kimilerinin kozmo- polit sermaye dediğı bir aşama- ya sıçradı. Ya emek güçleri? 20. yüzyıl boyunca emekçile- rin vatanı olmadığı söylendı, a- ma emekçıler ulusal bağlardan sıyrılamadılar. Neteknolojikola- naklar, ne insanlığın gelışmesi- nın o gün için ulaştığı aşama bu- na elveriyordu. 20. yüzyıl boyunca kapıtalıst ülkelerın emekçileri. Asya step- lerınde, Çin'de ırmak boylarında sosyalızm kuruculuğu deneyen "sınıfkardeşlerini" çoğu kez boş gözlerle seyrettiler. Uluslararası dayanışma çağnları, parlak ama içerikstz çağnlar olarak kaldı. 20. yüzyıl boyunca "Bütün dünya halklan birleşın" çağnla- rı art arda ve aralıksız yınelendı. Ama bütün bir 20. yüzyıl boyun- ca birleşmesi gereken halklann birbirlerinı boğazladığı irili ufak- lı savaşlara tanık olundu. Şimdı yeni bir yüzyılda ve in- sanlığın, adına küreselleşme de- nen bir aşamasındayız. Bilimsel teknolojik devrimin getirdikleri, özellikleyan iletken- ler teknolojisinde ulaşılan ola- naklar, küreselleşme koşullann- da, küresel ölçekte bir direnışi mümkün kılacak düzeyde. Tek bir köye dönüşmüş yerkürede ışık hızıyla haberleşenler salt sermayedarlar değil. Bir çağrı- nın New York'tan Hong Kong'a, Istanbul'dan Stockholm'e, Ber- lin'den Adisababa'ya ulaşması için artık aylar, haftalar gerekmi- yor ve bu çağrılann önünü tıka- mak isteyecek güçler çaresiz. ••• At izinin it izine karıştığı günler yaşıyoruz. Milliyetçı önyargılaıia ya da bağlarla "Küreselleşme, a- man sakın küreselleşme" çağn- lan yapanlarla "Direnışi küresel- leştir" çağnsını yankılandıranlar şu günlerde omuz omuza gibi. Ama annacak. Saflar dağılıp yeniden düzülecek. Insanhk ırmağı akıyor. Ağır akıyor, ama akıyor... HİKMET ÇETİNKAYA Kopku Tapınağı... Bir gerçek öykü bu... 199O'lı yılların başında başlanmıştı 'dev tapı- nakların' yapımına. Korkuya tapanlar da vardı, korkunun yasalarına boyun eğenler de... Ama korkuya tapınmayan insanlar çoğunluk- taydı... Celal Başlangıç ın 'Korku Tapınağı'n\ (lleti- şim Yayınları) okurken on yıllık bir süreci anım- sadım... Kitapta, yaşanmış gerçek öyküler anlatılıyor- du... Köy boşaltmalar, gıda ambargosu, faili meç- hul cinayetler, katliamlar... işte bir Tunceli öyküsü: "Kent genelinde 314 ilkokuldan 284 'ünde eği- tim yapılamamış geçen yıl. Yalnızca 30 okulda eğitim yapılabiliyor. 1980 yılında kapatılan Yük- sek Öğretmen Okulu'nun binaları askeri kışlaya dönüştürülmüş. 1995 yılında Imam Hatip LJse- si personeli ve öğrencileriyle birlikte Konya'ya taşınmış. Geri kalan bina ve lojmanlara da aske- riye el koymuş. Kentte, kâğıt üzerinde de olsa üniversite dü- zeyinde eğitim veren tek kurum Meslek Yüksek Okulu'nun bir kısmı kışla olarak kullanılıyor. öğrenciler okul yurdunu askerle paylaşmakta ve okul yurduna askeri kimlik göstererek girebil- mekteler. Eski süt fabrikası ile kapatılan Ziraat Okulu da askeri kışla olarak kullanılıyor. Tunceli'de yaşayan yurttaşlann neredeyse tü- mü; baskılan, gıda ambargosunu, köyboşaltma- ları, kenti insansızlaştırmaya dönük politika- ları, bölge genelinden farkiı olarak 'kendilerine özel' biruygulama olarak kabul ediyortar. Bu ger- çekte böyle olsa da olmasa da insanlar devletin yaptıklannın, kendilerinden yıllar öncesindeki bir başkaldırının ve bugüne dek boyun eğmemenin bir intikamı olduğuna ınanıyorlar. Tunceli, çatışmaların en az yaşandığı bölgey- di 1987'ye dek. Bu yüzden de sıkıyönetim kal- dırılırken Olağanüstü Hal sınırları içerisine alın- madı. Daha sonra 'olmayan bir çatışma' nede- niyle bir gecede OHAL'in içinde buluverdi ken- dini." • • • Celal Başlangıç'ın Tunceli, Elazığ, Cizre, Şır- nak vb. üzerine yazdığı gerçek öyküler 'karanlık sokakları', 'Korku Tapınağı'nın sakinlerini anlatı- yor... Güçlükonak katliamının 2001 'li yıllara taşınan kanlı ve acı öyküsü şu soruyu akla getiriyor: "Sorumlular hakkında bugüne dek ne gibi ya- sal işlem yapıldı?" Bir de Naim'in öyküsü var... Lüleburgazlı Naim'i şöyle anlatıyor Başlangıç: "Acemı eğitimini izmir Narlıdere'cfe yapmış. Sivilken konfeksiyon atölyelerınde işçıymiş. Ar- kadaşlan demiş ki 'Sakın konfeksiyon işçisi ol- duğunu, makine kullanmayı bildiğini söyleme. Verirter seni askeri dikim evine, akşama kadar ba- şından komutan eksik olmaz, hiç rahat edemez- sin.' Bunun üzerine o da 'serbest meslek' yazdır- mış. Kura çekilınce... Daha doğrusu askerlikte ku- ra eskiden çekiliyordu. Şimdi bilgisayar seçimiy- le askerlerin gidecekleri yerler belirleniyor. Bil- gisayar kurayı kendi kendine çekince Naim, Van 'a düşmüş. Yani askeri dikim evinden kaçar- ken operasyon bölgesı Van'a tutulmuş. Ama ne kızgın, ne üzgün, ne de pişman Na- im. Elbette sevınçli de değil. Başına geleni bir tevekkülle kabullenmiş gibi. Ne düşündüğünü yüzüne bakarak anlamak olanaksız. Belki de hiçbır şey düşünmüyor. Sadece korkuyor. O da uçaktan." Öykü sürüyor... Acaba Naim şimdi yaşıyor mu? Bilmiyorum... • • • Celal Başlangıç, Yeşilyurt köylülerinin öyküsü- nü yıllar önce yazmıştı... O yıllarda başlamıştı acı ve gözyaşı, 1989 ye- rel seçimleri öncesiydi... Güneydoğu'da bir gözaltı süreci başlamıştı... SHP'liler tek tek gözaltına alınıyordu... Çünkü bölgede bazı kişiler potansiyel suçluy- du... Iş çığınndan çıkmıştı artık... Faili meçhul cinayetler Cizre'de ivme kazan- mıştı... "Kaldırım cinayetleri..." 199O'lı yıllarda Güneydoğu kan gölüydü... Şırnak 1992 yılında yakılıp yıkıldı... 14 Eylül 1992'de Çağdaş Gazeteciler Derneği Genel Başkanı Mustafa Ekmekçi, onur kurulu üyesi Aziz Nesin ve Veli Özdemir Şırnak'taydı... Aziz Nesin, Şırnak'ın yakılıp yıkıldığını görün- ce, Tuğgeneral Mete Sayar'a şöyle demişti: "Siz kentın ginşine Ne Mutlu Türküm' diye yazmışsınız. Ben katıksız Türküm ama mutlu de- ğilim. Bir Kürt olarak nasıl mutlu olsunlar..." Ve Mete Sayar ayağa fırlamıştı: "Ilk görüştüğüm siviller sizsiniz, buyrun bey- ler!" Gösterdiği yer kapıydı... 'Korku Tapınağı'nı şimdi okuma zamanı!.. hikmet.cetinkaya«; cumhuriyet.com.tr Faks numaramız: 0212/ 513 90 98 PEŞİN FİYATINA 10TAKSİT! ISITMA ve KLİMA SİSTEMLERİ Istanbul (0216)573 38 41 Ankara (0312)384 56 44 Izmır (02321449 71 84
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle