23 Aralık 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
-1 TEMMUZ 2001 PAZAR CUMHURİYET SAYFA HABERLER Yücelen, Çakır'ı ziyaret ettî • tstanbul Haber Servisi - İçışlen Bakanı Rüştü Kazım Yücelen, dün Istanbul Valisı Erol Çakır'ı makamında ziyaret etti. Yücelen, basın mensuplanna yaptığı açıklamada, tstanbul Valısi'nın, emniyet müdürüyle beraber el ele vererek aldığı tedbirlere, Ankara olarak katkılan olup olamayacağını gözden geçırmek içın görüşmelerde bulunduğunu söyledi. Yücelen, daha sonra Istanbul Emniyet Müdürlüğü ile Istanbul Jandarma Bölge Komutanlığı'nı da ziyaret ettı. Emniyene atamalar • ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - içışlen Bakanı Rüştü Kazıtn Yücelen'in göreve gelmesinin ardından teşkilatta başlayan atamalar sürüyor. Emnıyette 8 bin 971 personelin atamasının yapıldığı, değişikliklerde personelin istemlerine yüzde 95 oranında uyulduğu bildirildi. Ecevit, Pazar Panorama'da • ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Başbakan Bülent Ecevit, bugünTRT-Tde yayımlanan Pazar Panorama programına katılacak. Ece\it'in sıyasi ve ekonomik konulan değerlendireceğı program. saat 10.35'te başlayacak. Bodpum'da çete operasyonu • lZMtR(AA)-Muğla polisı ve Emniyet Genel Müdürlüğü Kaçakçılık ve Organize Suçlarla Mücadele Daire Başkanlığı'nca başlatılan operasyon kapsamında, aralannda Bodrum Vergi Daıresı Müdürü ile bir başkomısenn de bulunduğu 13 kişinin gözaltma alındığı bildirildi. 'Zengin il-yoksul il' standardı • ANKARA (AA) - Türk Mühendıs ve Mimar Odalan Birliği (TMMOB)Başkanı Kaya Güvenç, Yapı Denetimi Hakkında Kanun'un sorunlan çözmeyeceği gibi, zengin il-yoksul il standardı getirdiğini öne sürdü. Güvenç yaptığı yazılı açıklamada, dün TBMM'de kabul edilen Yapı Denetimi Hakkında Kanun'un, yapı denetimi alanındaki sorunlan çözmeyeceğini, kamu yaranna bir iyileştirme sağlanamayacağını bildirdi. Varol tutuklandı • ANTALYA(AA)- AntalyaKaleiçi'nde, ıçinde 9 ayn bar ve diskotek bulunan Türkiye'nin en büyük açıkhava eğlence merkezı Club Ally'nin tşletmecisi Murat Varol, hakkındakı gıyabi tutuklama karan vicahiye çevrilerek cezaevine konuldu. 'Hayata Dönüş' operasyonunda öldürücü dozun üzerinde gaz bombası atıldığı saptandı Cesetlerde işkence iziALPERTURGUT Adlı Tıp Kurumu Bilirkişi Heye- ti'nin, "Hayata Dönüş" operasyonu- nun en çok can aldığı cezaevi olan Bay- rampaşa Cezaevi'nde yaptığı incele- mede, 5 tutuklu kadının yanarak yaşa- mını yitirdiği C-l koğuşunda öldürü- cü dozun çok üzerinde gaz bombası ile niteliği belırlenemeyen materyallerin kullanıldığı belırtildi. Heyetin raporun- da, cezaevının çatılarına yerleştirilen keskin nişancılann uzun namlulu, yük- sek enerjili silahlarla maltaya, koğuş- lara ve avlulara ateş eniği, harp rüfek- lerinin ve ağır silahlann kullanıldığı ve yüzlerce kurşunun harcandığı saptan- dı. Operasyon sırasında idari bölüm- den ve mazgallardan. ölüm orucu ey- lemcilerinin kaldığı C-l4 ve C-l5 ko- • Bayrampaşa Cezaevi'ndeki incelemelerini tamamlayan Adli Tıp heyetinin raporunda, keskin nişancılann uzun namlulu, yüksek enerjili silahlarla maltaya, koğuşlara ve avlulara ateş ettiği belirtildi. Operasyonun ardından boş kovanlann ve mermi çekirdeklerinin toplandığı, tutuklulara ait özel eşyalann kaybolduğu ve kan lekelerinin bulunduğu duvarlann çimentoyla kaplandığına dikkat çekildi. ğuşlannın da bulunduğu bölgeye "dı- şardan içeriye yönelik atışlar" yapıldı- ğı, üzerinde "kapalı yerde kullanma- yın" ve "Bombayıinsanveyanabilecek malzeme olmayan sahaya firlat" yaz- masına karşın tesirleri farklı ve çeşitli markalardan çok sayıda gözyaşartıcı ile gaz bombası atıldığı tespit edildi. It- faiye tarafından yanan koğuşlann sön- dürülmesi için sıkılan ve C-Blok'u ta- mamen kaplayan bir kanş yükseklikte- ki su ile yanmış koğuşlar, inceleme sı- rasında heyete zor anlar yaşatırken ope- rasyonun ardından boş kovanlann ve mermi çekirdeklerinin toplanması, tu- tuklulara ait özel eşyalann kaybolma- sı, bazı eşyalann yerlerinin değiştiril- mesi ve üzerinde yoğun kan lekelerinin bulunduğu duvarlann çimentoyla kap- lanması "Deüller mi karartildı" soru- sunu gündeme getirdi. Bu arada cesetlerine otopsi yapılan 12 tutukludan 5'inin uzak atışla yaşa- mını yitirdiği ve bazı cesetlerde işken- ÇİZMEDEN YUKARI MUSA KART m.kart(n superonline.com.tr Bakamn 'ekonomT duyarbhğı Hikmet Sami Türk, Silivri'de 1. smıf tanm arazisi üzerinde yapılacak 'modern' cezaevinin ilçe ekonomisine katkı sağlayacağını ileri sürdü tstanbul Haber Servisi - Ada- let Bakanı Hikmet Sami Türk. Istanbul'da cezaevi yapılacak uy- gun bir arsa bulunduğu takdirde SilivTİ *de kamulaştınlan araziyı eğitim tesisleri \eya yan açık ta- nm cezaevi olarak kullanabıle- ceklerini belirterek "tstanbul'da ceza ve tutukevleri yeterü değil. En kısa sürede yenikrini yapnr- makzorundayız" dedı. Türk. Si- livri'de yapılması planlanan ce- zaevinin çevreye zarar vermeye- ceğini, ilçe ekonomisine katkı sağlayacağını söyledi. Silivri'de yapımı düşünülen ve halkın tepkisiyle karşılanan cezaevinin arsasında inceleme- lerde bulunan Türk, "Cezaevi arsasıyla ilgili yolsuzluk iddiala- nnınhiçbirtutarlıtarafiyok''di- ye konuştu. 'Yer bulun yapmayalım' Yapılacak cezaevinin F tipi ol- mayacağını. modern ve genel bir cezaevi yapılmasının düşü- nüldüğünü vurguladı. Türk, ce- zaevinin 500 kişiyi geçmeyecek kapasitede olacağını kaydetti. Yapılacak cezaevinin ilçe eko- nomisine katkıda bulunacağını söyleyen Türk şöyle devam etti: "SflhTİ Belediye Başkanı Selami Değirmenci'den rica ettim, bize daha iyi bir arazi göstersinler di- ye. U\gun bir arazi bulunursa biz de burayı eğitim tesisleri ya- parak değeriendiririz" dedi. Bir gazetecinin, bazı gazete- lerde yer alan "Ha\ata Dönüş operasyonunda ölümlerin ateş- li süahlardan kaynaklandığTna ilişkin sorusu üzerıne Türk, gü- venlik güçlerinin hangi koşul- larda silah kullanacağının belli olduğunu ifade etti. Öte yandan. cezaevi yapılma- sı düşünülen arsanm incelen- mesı sırasında Belediye Başka- nı Değirmencı ve siyasi parti temsilcileri cezaevi yapılması fikrine karşı çıkarak Türk ile tartıştılar. Yöre halkı da ceza- evinin yapılacağı arsanın birin- ci sınıf tanm arazisi olduğunu belirterek cezaevinin başka bir arazi üzerinde yapılması yö- nündeki dileklerini ilettiler. ce izleri bulunduğu tespit edildi. Eyüp Cumhuriyet Başsavcılığı'nın isteği üzerine Adli Tıp Kurumu Başka- nı Prof. Dr. Oğuz Polat tarafından Bay- rampaşa Cezaevi C- Blok'ta aynntılı bir inceleme yapmak ve rapor düzen- lemek üzere bir bilirkişi heyeti görev- lendirildi. 19Arahk2000tarihliHaya- ta Dönüş operasyonu sırasında 12 tu- tuklu ve hükümlünün yaşamını yitirdi- ği, onlarca kişinin yaralandığı C- Blok'taki inceleme için görevlendirilen Morg Ihtisas Dairesi Adli Tıp uzman- lan Dr. Bülent Şam, Dr. Gökhan Baruk, Fizik Incelemeler Ihtisas Daıresı uz- manı Doç. Dr. H. Bülent Üner ve Kim- yasal Tahliller Ihtisas Dairesi uzmanı Kimya Mühendisi Ayşegül Caymaz, önce C- Blok'la ilgili belgeleri incele- di. Heyetin incelediği raporlar, tutanak- lar, fotoğraflar ve görün- tüler arasında, jandarma- lann çektiği video görün- tüleri ve olay yeri fotoğ- raflan, Eyüp Cumhuriyet Başsavcılığı'nın daha önce yaptığı olay yeri in- celeme ve keşif tutanak- lan, Istanbul Kriminal Polis Laboraruvan'nın ekspertiz raporlan, tu- tuklu ve hükümlü ifade tutanaklan, Bayrampaşa Cezaevi Genel Arama Tutanağı, 19 Aralık 2000 tarihli operasyon tutana- ğı, Istanbul itfaiyesinin yangın raporu, Sağmal- cılar Devlet Hastanesi Baştabipliği'nin muaye- ne ve tedavi raporlan vardı. Yüksek enerjili sllahlar Raporlann ardından su baskûılan ile çoğu delilin silindiği C-Blok'ta ince- leme yapan heyet, sade- ce maltada 67 adet mer- mi çekirdeği deliği bul- du. Bu deliklerin "yük- sek enerjili silahlarla" ya- pılan atışlardan oluştuğu ve atışlann idari kesimin bulunduğu bölgeden, "ölüm orucu eylemcileri- nin" bulunduğu maltanın sonuna doğru gerçekleş- tirildiği saptandı. Bilirki- şi heyeti, koğuşlarda ve koğuş kapılannda yüz- lerce mermi deliği tespit ederken "APG,FLK,Ar- tifıcio, CS", "MOD 56, Taciz Edki, OC, El Bom- bası'', "CS", "CS,SMO- KE", "5230 RIOT, CS SMOKE", "CS 70" ya- zılı farklı gaz bombası ve gözyaşartıcı bomba ka- lmtılannı incelemeye al- dı. Kulaksızhn cenazesiRize'ye gönderM F tipi cezaevlerine karşı başlatnğı ölüm orucu eyleminin 227. gününde yaşanunı yitiren Zehra Kıüaksız'ın cenazesi Kuçükarmuthı'da, yaklaşık bin kişinin katılımıyla düzenlenen törenle memlekeri Rize'ye gönderildL Topluluğun, "Tecridi kaldınn, ölümkri durdurun". "Anaların öfkesi katilleri boğacak" gibi sloganlar arrığı törende, Zehra Kulaksız'ın cenazesi, yaşamını yitirdiği evden alınarak diğer ölüm orucu eytemcileri Osman Osmanağaoğlu ve Sevgi Erdoğan'm kaldığı evlerin önünden gecirildi. Osmanağaoğlu ve Erdoğan'uı cenazeyi taşıyan korteji selamlamalannın ardından topluiuk, cenazeyi Adli Tıp kurumu'na götürecek olan araca yöneldi. Burada güvenlik güçierince önü kesilen kortej, cenazeyi araca sloganlar eşiiğinde verleştirdikten sonra ola>sız dağıldı. 19 yaşındaki kardeşi Canan da ölüm orucu eyİemi sırasında öien Zehra Kulaksız, 22 yaşındaydı. Öte vandan Feminist Kadın ÇevTesi, HADEP Kadın KoUarı ve ÖDP'B kadınlann da aralannda bulunduğu bir grup "dayanışma" amacıyia Galatasaray Postanesi'nden rutuklu ve hükümlü kadıniara mekrup gönderdi. Cezaevlerinde ölüm orucu eylemi 255. gününe girerken dün Kandıra F Tipi Cezaevi'nden dunımları kötükşen 5 tutuklu daha cezalan ertelenerek tahh^e cdildikr. (Fotoğraf: ALPER ÎZBUL) ölüm dozajımn çok üzerinde 5 tutuklu kadının yaşa- mını yitirdiği C-1 koğu- şundan alınan kısmen yanık, isli, beyaz ve bazı kısımlan tabakalar halin- dekı materyallerin ise ni- teliği tespit edilemedi. Raporun sonuç bölü- münde, "Operasyon sıra- smda öldürücü dozajın çok üzerinde göz yaşarö- a gaz bombası kullanıl- dığı". "Göz yaşartıcı gaz bombalannın patlamay- layayüdığı'', koğuşta bu- lunan ve üzerinde "Ka- pah yerde kullanmavm" "Bombajı insan ve yana- bilecek malzeme olma- yan sahaya firlat" yazısı olmasuıa karşın operas- yonda çok sayıda gözya- şartıcı gaz bombasının kullanıldığı anlaşıldı. Cesetlerde İşkence Izl 12 tutuklu ve hükümlü- nün cesetlen üzerinde ya- pılan otopsi sonucunda ise Fırat Tavuk, AK Ateş, Cengiz Çahkoparan, Mustafa Ydmaz, Murat Ördekçi'nin uzak nokta- dan atışla öldüğü saptan- dı. Ölen bazı tutuklulann üzerinde işkence izleri bulunduğu belirtildi. Yıl- maz' uı yaralannın bıçak- la genişletıldiği, diğer ce- setlerin üzerinde de yara- lar, kınklar ve çürükler bulunduğu ifade edildi. POIİTÎKA GÜNLÜĞÜ HtKMET ÇETtNKAYA Köleleştirici AşkL Dışarıda yağmur yağıyordu... Ada koyu bir yalnızlık içindeydi... Kadın salonun orta yerindeydi.. Kadının saçları, dudakları ıslak gökyüzü gümüş rengindeydi... Erkek ise bunun farkında bile degildi... Aşk neydi, nasıl bir kavramdı... Kaç erkek söylemışti "ben aşka inanmam" diye saymamıştı kadın... Jerome-Antoine-Rony ne diyordu: "En safhaliyle aşk, içten harekete katılımdır..." Kadın bunları düşünürken, bırkaç yıl önce oku- duklarının etkisı altında kalıyordu... "Yapısı bakımmdan başansızlığa mahkûm olan tutku-aşk, hayale sığınmadığı sürece devam edemez. Tutku-aşk, yoğun olduğu oranda kısa sürelidir. Zaten kıskançlığın ve nefretin etkisinde- dir. Kıskançlık, doğal olarak köleleştirici aşkı iz- leyerek ikinci bir tutkuya dönuşür. Kıskançlık, aşka yabancı etmenlere bağlı olabi- lir. Othello'nun kıskançlığı, yenmeye çalıştığı aşa- ğılık kompleksinden kaynaklanır. Bazen kıskançlık, kendini daha fazla sevdiği için özdeşleştiği sevgili aracılığı ile savunmasız olarak başkasına teslim edilme korkusundan doğmaktadır. Son olarak, gizli bir sadakatsizliğe tanık olabılır ve bu takdirde kıskançlık konusu rakıptır ve böylece gizlı bir eş- cinselliğı açığa çıkarmaktadır. Ama aşka bağlı kıskançlık, mağdur edilmış sahı- bin öfkesidir. Tann'nın yalnız kendisı ıçın ıstendığı mistik aşka bile sızabilir. Bu da belirttiğımiz zor~ lanma ve acı çekme eğılımınden kaynaklanabılır. Kıskançlık bazen nefreti doğurur: sevdiğim kişi- yi ve gerçek olsun hayali olsun, sadakatsizlikleh, onda sahiplenmek isteyeceğim yönlerıni daha fazla görmeme yol açtığı için daha çok sevdiğim kişi elimden kaçtığında, onu kımsenın sevmemesi ve benim sevmeye devam etmem için hem yok etmek, hem muhafaza etmek, hem alçaltmak isti- yorum... Köleleştirici aşk kolaylıkla, sevılenın hor görûl- mesine yol açar, çünkü ona sahip olunduğu ıçın üstünlük duygusu egemendır. Sahıplenılme ısteğı, büyük bir alçaklığa yol açar. Nietzsche şöyle dı- yor. 'Seven kendini olduğu gibi verır', sevdiğının başka sevgililerı olmasını kabul edecektır, alçak olacak, alçaklığının zevkinı tadacaktır. fCamuşT • • • Erkek muslukları tamir ediyordu... Gelip kadının yanına oturdu... Kadın, erkeğin omzuna başını koydu... Saçlarını okşamasını istiyordu... Ama nerede? Erkek bozulan musluğa takmıştı kafasını... Kadının yüregi yeterince acımıştı ama farkında degildi!.. Ne demişti terk ettiği sevgilisi Paul, ona yağ- murlu bir akşamda? "Saçlarının okyanusunda, içli türkülerle, her ulustan güçlü insanlarla, sonsuz sıcaklığın yan geT lip yattığı uçsuz bucaksız bir gök üzennde ınce ve kanşık yapılan oylamalar gibi beliren, biçim bi- çim gemiler görüyorum... Saçlannın okşamalannda, güzel bir geminin ka- marasında, bir dıvan üstünde geçmiş, çıçek sak- sılanyla serinlik verici testiler arasında lımanın fark edilmez yalpasıyla ığralanmış uzun saatlerın bezginliğini yeniden buluyorum... Saçlannın kızgın ocağında afyonla, şekerle ka- nşmış tütün kokusunu çekiyorum içime; saçlannın gecesinde, sabahında, gün ortasında, sıcak ıklim göğünün sonsuzluğunu parıldar görüyorum... Saçlannın ince tüylü kıyılannda, katranın, miskin, hindistancevizi yağının bırbirıne karışmış kokula- nyla sarhoş oluyorum. Bırak uzun uzun ısırayım ağır kara örgülerini. Ele avuca sığmayan ferman dınlemez saçlarını dişlediğim zaman, anılan yer gibi oluyorum..." • • • Kadın ayağa kalkıp seslendı: "Ben buradan gıtmek ıstıyorum. Beni aldığın yere bırak..." Bu son buluşmaydı... ' Paris'te son akşamıydı kadının ve erkeğin... Öyküyü bana anlatan kadın dedi ki: "Aşksız biryaşam olur mu sızce?" Ben "olmaz" dedım ve Ataol Behramoğlu'nun son şiiri "Yitip Giden Aşka Gazel"\ okudunr "Hep o yaz güneşi, gözlerimi körleştıren Bir aşkın simgesine dönüşüyor, yitıp giden Çocukluğumu anışttran bir kaybolmuşluk duygusu Issız akşamüstleri, içimdeki gurbetten Yabancı bir kentte yolunu yitirmiş biryolcu Bilinmez nereden gelip nereye giden Uzaysal bir başdönmesi gibi bir şey bu Bir dağ köyünün yalnızlığında tüten Biryankı, sesine dönemeyecek bir daha Kimsesiz boşlukta kendini yineleyen Hep o yaz güneşi, o avuntusuz güneş Bir aşkın imgesine dönüşüyor yitip giden hikmet.cetinkayafacumhuriyet.com.tr Faks numaramız: 0212/513 90 98 PEŞİN FİYATINA 10TAKSİT! 'ISITMA ve KLJMA SİSTEMLERİ tstanbul (0216)573 38 41 Ankara (0312)384 56 44 Izmır (0232)449 71 84
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle