Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2025
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SAYFA CUMHURİYET 9 HAZİRAN 2001 CUMARTESİ
10 DUNYA VE TURKIYE
Japonya'da okulbasan bıçaklı saldırgan, 8 çocuğu öldürdü; öyarahnın durumu ağır
İlkokıü kan gölüne döndüDış Haberler Servisi - Japonya 'da aşı -
n dozda sakinleştirici aldığı belirlenen
3 7 yaşındaki bir kişinin, Tokyo'nun ba-
tısında bir ilkokula düzenlediği bıçaklı
saldında 8 çocuk öldü. 21 kişi yaralan-
dı. Saldınnın, Osaka kentindeki fkeda 11-
kokulu'nda, derslerin başlamasından he-
men sonra gerçekleştiği. saldırgarun elin-
deki bıçakla rasgele öldürmeye başladı-
ğı belirtiliyor. Ölenlerin birinci \e ikin-
ci sınıf öğrencileri olduğu, 2 öğrencinin
olay arunda yaşamını yitirdiği, yaralılar-
dan 6'sının durumunun ciddiyetini
koruduğu kaydedildi.
Adının Manıoru Takuma oldu-
ğu belirlenen saldırganın olay ye-
rinde tutuklandıgı, yaralı olduğu
için hastaneye götürüldüğü kayde-
dilirken NHK telev izyonu. saldır-
ganın eski bir otobüs şoforü oldu-
ğunu ve üç yıl önce eşinden boşan-
dığını bildirdi. Saldırganın, görev
yaptığı firmadaki diğer şoförlerle
sorun yaşadığı da kaydedildi.
Japonya'da bugüne dek yaşanan
en korkunçu
okul katJianu" olarak
değerlendirilen saldın, 1995'teTok-
yo metrosunda 12 kişinin ölümüy-
Ie sonuçlanan sarin gazı saldınsın-
dan sonra yaşanan en büyük katli-
am oldu. Ülkede son yıllarda art ar-
da yaşanan saldın ve cinnet olay-
lannın ardından yaşanan son okul
• Geçtiğimiz yıllarda benzer saldınlara sahne olan
Japonya'da yaşanan son ilkokul baskını, ülkenin "güvenilir"
imajına bir darbe daha indirmiş oldu.
güvenlik önlemleri aldığı ve bölgeye
kimseyi yaklaştırmadığı gözlenirken hü-
kümetin. acil bir görev gücü oluştura-
rak bölgeye sevk ettiği bildirildi.
saldınsı Japonya'nın "güvenli üJke"
imajına bir darbe daha indirmiş oldu.
Gazeteler. olayla ilgili özel baskı ya-
parken telev izyon kanallan saldınyla il-
gili gelişmeleri olay yerindeki ekipleri
aracıhğıyla canlı olarak izleyicilerine
aktardılar. Televizyonkanallannın görün-
riilerinde polısin okul çevresinde geniş
Kız öğrencüere saJdırdı
Görgü tanıklanna göre, saldırgan, 1.
kattaki sınıflara girergirmez "hiçbirşey
söylemeden'' elindeki 15 santim uzun-
luğundaki bıçakla kız öğrencilere sal-
dırmaya başladı. Televizyonlarda, ola-
yın ardından okula koşan gözû yaşlı
anne ve babalann dramatik görüntüle-
rine de yer verildi. Olaydan hemen son-
ra okul önünde bekletilen çok sayıda am-
bulans göze çarpıyordu.
NHK televizyonu, gözaltında tutulan
şüphelinin polise verdiği ifadeye göre,
saldırganın "normalin on katı iizerin-
de sakinJeştirici ilaç aldığuu" bildirdi.
tkeda tlkokulu öğrencileri, saldından sonra boş bir
alana toplandılar. Yaraiı öğrencilere ilk müdahak
okul bahçesinde yapüdı. (Fotoğraflar: REUTERS)
Sessiz kahnaıim bedeB çok büyük olur
Bugün Türkiye-AB ilişkileri
şu çelişkinin ve çıkmazın için-
de bulunuyor:
• Birtarafta Türkiye'yi AB'ye
tek taraflı bağlayan birdüzen ku-
rulmuş, Türkiye kaybediyor ve
AB tarafı kazanıyor.
• Öte yandan Türkiye, göster-
melik bir adaylık ile oyalanıyor.
çünkü Türkiye yann da AB'ye
tam üye yapılmayacaV. Türki-
ye'yi AB'ye almanın Avrupa
için bedeli olağanüstü büyük.
Oyalama ve Türkiye'yi ke-
miren çarklar birlikte yürüyor.
Kaybeden Türkiye; siyasi ola-
rak. ekonomik olarak, sosyal
olarak. Bu bir çıkmaz, bu çık-
mazdan Türkiye'yi kurtaracak
"siyasi irade" oluşamıyor. Mec-
lis bu tek yanlı düzeni adeta ve-
ri kabul ediyor. Zaten Meclis'in
büyük çoğunluğu ne olup bitti-
ğinin farkında bile değil. Ne
olup bittiğini biraz bilenler de
sessiz kalıyorlar, siyasi irade
oluşturma güçleri yok.
Karşılannda ilginç bir AB lo-
bisi bulunuyor. Şeriatçılar, bö-
lücüler. Cumhuriyet karşıtı kü-
reselciler, aşın liberaller
ve Tanzimat solculan il-
gınç bir lobi oluşturmuş.
Bazı siyasılerde bu lobi-
nin içinde. Türkiye'nın ya-
nn AB 'ye alınacağı ha\ a-
sını(veperspektifinı)ka-
muoyunda canlı tııtmaya
çalışıyorlar. Bu ha\ ucun göste-
rilmesinde medya da alet olu-
yor. Türkiye-AB ilişkileri halen
tam bir çelişkiler yumağı için-
de yürüyor.
Yannne otacak?
AB. Türkiye'nin önüne "ko-
şullarT daha bugünden sırala-
mış bulunuyor. Bu koşullar.
"Türkiye'yi kapının önünde ve
AB lehine çalışan nıevcut sis-
tem içinde" tutmanın araçlan.
AB, dayatmış olduğu koşullar-
dan birçoğunun Türkiye tarafin-
dan yerine getirilemeveceğini
çok iyi biliyor. Kıbrıs. Egeme-
selesini de bunlara eklemek ge-
rekir. AB heryıl yenıden hazır-
lanacak Katılım Ortakhğı Bel-
geleri'nde "koşullar ne oldu"
diyecek, Türkiye de kendi "ol-
mazlannr ortaya koyacak ve
Türkiye-AB ilişkileri bu çeliş-
kiler ve kilitlenmeler içinde yü-
rüyecek.
Bu arada "kurulan sistenT
AB lehine çalışacak, Türki-
ye'de ekonomik sıkıntılar AB
yüzünden artacak. Bugün en
büyük bedeli "işsizJer" ödö-
yor. Yann bedel ödeyen kesim-
Ier yaygınlaşacak. Sanayici ve
rüccar da büyük bedeller öde-
meye başlayacak. Sanayicide
şikâyetler daha bugünden baş-
ladı bile: tekstil, gıda, ilaç gi-
bi sanayilergümrük birliği yü-
zünden krize girdi.
Yann bunlar yaygınlaşacak.
Bugün KOBherde görülen çö-
küntü. tanmda görülen yıkım,
yann "bü> üklerde de" görüle-
cek. Bunlann ilk belırtileri or-
taya çıkmaya başladı bile.
Nereye kadar gidecek?
Cevabı verilmesi gere-
ken esas soru şu: Göz gö-
re göre oluşturulan ve de-
vam etmekte olan bu bo-
zuk sistem nereye kadar
gidecek? Kim dur diyecek? Iş-
çi sendikalan mı, Meclis mi,
aklı başında hükümetler mi,
TSK mi?.. Yoksa koskoca Tür-
kiye göz göre göre AB'nin bir
vilayeri durumuna mı düşecek?
Durumun bugünkü noktaya
geleceği 1995'te de belli idi.
Ama biz kendi kendimizi aldat-
hk; AB bizi alıyor-alacak, bu
Batılılaşmadır. Atarürk ün yo-
ludur diyerek kendimizi tam bir
çıkmazın içine soktuk. Tek ta-
raflı kunılan birsistemin ekono-
mik ve siyasi olarak bizim aley-
himize çalışacagını hem anlama-
dık hem de anlamak istemedik.
Anlatmak isteyenlere de kulak-
lanmızı tıkadık. Bugün hâlâ AB
lobiciliği yapan çevrelerin bir
kısmı işin "vahametinT görmü-
yor, bir kısmımn da kendilerine
göre "hesapJarT var. AB'yi bu
hesapları için bir araç olarak
kullanıyorlar. AB de Türkiye iie
tek yanlı ilişkilerinde, "bu he-
sabı olan çevreteri" çok iyi kul-
lanmaktadır. Artık herkesin de-
ğilse bile Türkiye'yi düşünen-
lerin. "AB'nin yann da Türki-
ye'yi içine alamayacağı gerçeği-
ni görerek" bir daha düşünme-
si ve kendi kendini aldatmama-
sı gerekir. 1995'te kendimizi al-
dattık ve 2001 'de bugünkü nok-
taya geldik. Aynı tutumu sür-
dürürsek 5-6 yıl sonra çok da-
ha büyük sorunlarla karşılaş-
mamız kaçınılmaz olacaktır. Bu
gerçeği ne kadar erken görürsek
katlanacağımız bedel o kadar
azolur. Türkiye-AB ilişkilerinin
30 yıldır içinde yaşayan bir aka-
demisyen olarak bunu bütün sa-
mimiyetimle ortaya koyuyorum.
Sessiz kalmanın sorumlulu-
ğunu yann meclisler de, hükü-
metler de, bürokrasi de üstlen-
mek zorunda kahrlar. Bedelini
de ulusumuz ödemiş olur.
BİTTİ
ÜŞKÜDAR2.İCRA
MÜDÜRLÜĞÜ'NDEN MENKULÜN
AÇIK ARTTIRMA İLANI
DosyaNo. 1999 1366 Tal
Bir borçtan dolayı hacızli \e aşağıda cıns, mıktar ve
kıymetlerı yazılı mallar satışa çıkanlmıştır.
Bırmci arttırma 1906/2001 günüsaat 09-09. lOctaCa-
pitol Alışveriş Mrk. No: 63-64 Altunizade tst da yapıla-
cak ve o günü kıymetlerin yüzde 75' ine isteklı bulunma-
dığı takdirde 20 06'2001 günü aynı yer ve saatte 2 art-
tırma yapılarak satılacağı. Şu kadar lu. arttırma bedelı-
nin maJın tahmin edilen kjymetinin yüzde kırkını bulma-
sının ve satış isteyenin alacağına rüçhanı olan alacaklı-
nın toplamından fazla olmasının \e bundan başka para-
ya çevirme ve paylann paylaştırma masraflanıu geçme-
stnin şart olduğu. mahcuzun satış bedeli üzerinden >üz-
de . .. oranında KD\"nin alıcıya aıt olacağı ve satış
şartnamesinın ıcra dosyasında görülebileceği. masrafı
verildığı takdirde şartnamenın bir örneğınin ısteyene
gönderilebileceği, fazla bilgi almak isteyenlenn yukan-
da yazılı dosya numarasıyla daıremıze başvurmalan ilan
olunur.
MuhammeD Adedi Cinsi (Mahheti \e öoemli
ki)meti(lira) nitelikleri)
n.250 000 000 750 çıft Nuh marka ve noda erkek
avakkabısı
11 250.000 000 "50 çıft Nuh bav an ayakkabısı
1200000.000 80 Bavançanta'muhteLf
750 000.000 30 E\Tak çantası
1.000.000 000 30 Valız muhtelıf
Basın. 31708
ANKARA ON BİRİNCİ ASLİYE
HUKUK HÂKEVILİĞİ'NDEN
DosyaNo. 2000 698
Davacı Fetgen (Fethı) Atan vekılı Av. Ahmet Naim Gürel
tarafından davalılar Hakkı Baki Adan ve Nurhayat Ertugrul
aleyhine açılan babalık \e nesep davasına ılışkın yargılama-
nın ladesı davasından dolayı: Mahkememizden verilen
5.4.2001 gün, Esas: 2000/698. Karar 2001 212 sa>ılı ve da-
vanın reddıne dair hüküm davacı Fetgen (Fethı) Atan vekilı
Av. Ahmet Naım Gurel tarafından verılen 16.5.2001 günKi
temyız dılekçesı de red karannın usul ve yasaya aykınlığı ıd-
diası ıle temyiz edılmiştir Bılmen en son adreslen Tunalı Hil-
nu Cad Aynah Çarşısı 89/40 Ankara adresı olan ve adreslen
zabıtaca aranmasuıa ragmen meçhul bulunan adı geçen dava-
lılar Hakkı Bakı Atan ve Nurhayat Ertugrul'a temyiz dılekçe-
sı ılan olunur 22 5 2001 Basın 33096
ANKARA 11. ASLİYE HUKUK
HÂKİMLİĞİ'NDEN
DosyaNo: 2000,698
Davacı Fetgeri (Fethi) Atan vekili Av. Ahmet Naim
Gürel tarafından davalılar Hakkı Baki Atan ve Nurhayat
Ertuğrul aleyhine açılan babalık ve nesep davasının ya-
pılan yargılaması sonunda:
Mahkememizden verılen 5.4.2001 gün \e Esas No:
2000 698. Karar No: 2001 212 sayılı ılamda davanın
reddine karar verilmıştır.
Bilınen en son adresleri Tunalı Hılmı Cad. Aynah Çar-
şısı 89 40 Ankara adresı olan \e adreslen zabıtaca aran-
masına ragmen meçhul bulunan adı geçen davalılar Hak-
kı Baki Atan ve Nurhayat Ertugrul'a işbu hüküm özetı
ilanen tebliğ olunur. 22.5.2001
Basur 33095
Bağ-Kur sağlık
karnemi kaybettim.
Hükümsüzdür.
ENVER
YILDIR.4.\
Ehliyetimi kaybettim.
Hükümsüzdür.
SAİTFAİK
Yl'RDAKUL
BAMRKÖY 5. SULH HUKUK
MAHKEMESİ'NDEN
2001-205 Esas 2001 449 Karar
Davacı Perihan Erşeker tarafından mahcur Hasan Faık
Erşeker'e vası tayını ıçın açılan davanın mahkememızde
yapılan açık yargılaması sonunda;
Davanın kabulü ıle. İstanbul ıli. Eminönü ilçesi KemaJ-
paşa Mahallesı cılt 15 hane 30'da kayıtlı Naime ve Hasan
oğlu 7 3.1934 doğumlu Hasan Faık Erşeker" ın mevcut has-
talıgı nedenı ıle hacir altına alınmasına ve kendısine aynı
yerde nüfusa kayıtlı bulunan Mehmet Hayn ve Vahıde kızı
26 3 1934 doğumlu eşı Perihan Erşeker'ın vası olarak nasp
ve tayınine 10 5 2001 günlu oturumda karar verihruştir.
İlan olunur 23.5.2001 Basın. 32501
ANKARA 24. İCRA
MÜDÜRLÜĞÜ'NDEN
DosyaNo 2001/547
Alacaklinın adı soyadı: Ayhan Çoban veküi Av. AJi Rıza Öz-
dıl, Çankın Cad. Taş Han Kat.8 No:9'55 Ankara Borçlumın adı
so>adı Habıb Tumüz, ilanen tebligat Haciz tanhı: 25.04.2001
tarih ve 2047 yevmıye sayılı yazı ile Keçiören 2 Bölge Tapu
Sıcıl Müdürlüğünce Çıçekli Mahallesi (*). ÜK'nin 102. mad-
desine tevfıkan yapılan hacız sırasmda kendiniz veya Tebligat
Kanunu hükümlenne göre teballüge yetkılı kımse hazır bulun-
madığından ışbu kâğıdın ilan tanhinden ıtibaren adı geçen ka-
nunun 103. maddesı gereğınce 3 güne 15 gün ilavesiyle 18 gün
içinde hacız tutanağından tetkık v e bir diyeceğınız varsa bildır-
memz ıçın ıcra daıresıne başvurmanız hususu ilanen tebliğ olu-
nur. 1 5.2001
(*) 6453 ada, 14 parseldekı 534 m2 miktanndakı kâgir
apartmanın 12104 arsa paylı 1 kattaki 1 no'lu meskene konu-
ian hacız nedeniyle Basın 32167
Bahçeşehir-Boğazköy'de inşaatı devam eden
Basın Emekçılen Kooperatifi'nde 95 m2>
lik daire
hissemi devretmek istiyorum.
Tel: 0535 941 05 86
ANKARA ASLİYE 24. HUKUK
MAHKEMESİ'NDEN
Esas No: 2000/322 KararNo: 2001/155
Ankara 24. Asliye Hukuk Mahkemesi
-
nın 2000/322
E., 2001/155 K. sayılı, 28.3.2001 tarihli ilamında; Anka-
ra ıli, Beypazan ilçesi, Cumhunyet Mahallesı, cılt 004,
kütüksıra no. 0043. BSN: 0O18"de nüfusa kayıtlı Ahmet
ve Münevver'den olma 1948 d.lu Mustafa dönmez ıle
Mehmet ve Cemıle'den olma 1966 d.lu Ismı Donmez'ın
şıddetli geçimsizlık nedeniyle boşanmalanna karar ve-
rilmıştır. Davalı Mustafa Dönmez'e karar tebliği yerine
geçerli ohnak üzere ılan olunur. Basın: 32954
KARTAL 2. SULH HUKUK
MAHKEMESİ'NDEN
Esas No: 2000/986 Karar No: 2001 498
Davacı Adem Doğan vs vekilı Av. Şengül Arman
Buztaş tarafından davalılar Şerife Sabire Tezkurtaran
aleyhine açılan tescil davasının mahkememızde yapılan
açık duruşması sonunda, Mahkememızce verılen
09.05.2001 tanh ve 2000/986 esas, 2001/498 karar sayı-
lı mahkememiz hükmü gereğuıce açılan davada satış va-
adi yönünden davanm reddıne. MK'nın 650. maddeye
göre da\acı tarafın tescil talebi yönünden mahkememi-
zin görevsizhğıne, ancak Asliye Hukuk Mahkemesi de
görevsizlik karan verdiğınden \e bu yönde görev uyuş-
mazlığının giderilmesı ıçın dosyanm Yargıtay 4. Hukuk
Daire Başkanlığı'na göndenhnesine, Harçlar Kanunu
uyannca bakjye 2.250.000 lıra harcuı davacıdan alınarak
Hazine'ye gelir kaydma, masraflann davacı üzerinde bı-
rakıhnasma temyizi kabil obnak üzere davacılar vekili-
nin yüzüne karşı davalılann yokJugunda karar verilmiş
olup daha evvelce dava dılekçesı ıle duruşma günü ken-
dileruıe ilanen tebliğ edılmış bulunan davalılar Şerife
Sabire Tezkurtaran. Hasan Sabri Hekımoğlu, Medıha
Semiha Günay, Nefize Bedia Aloviç, Meliha Aracman,
Ali Necdet Akgün, Aliye Akgün, Omer Kamil Işcan,
Leyla Ruhsan Adnan ve Saliha Engin Atamgüç'e yuka-
ndakı hüküm özetinin ilanen tebliğme, ilanın gazetede
neşrinden itibaren 15 gün sonra adı geçen davalılara teb-
lig edihniş sayıhnasuıa dair verilen karar özeti yerine ka-
im olnıak üzere ilanen tebliğ olunur. 31.05.2001
Basın: 32249
TUZLA ASLİYE HUKUK
HÂKİMLİĞİ'NDEN
Esas No 1999'621 Karar No: 2001/130
Davacı Medıne Örnek tarafından mahkememize açılan
gaiplık davasının mahkememızde yapılan 4 4.2001 gün ve
2001/130 sayılı karan ıle, Davanın kabulü ile Bingöl ıli,
Yayladere ilçesi, Yavuztaş köyü, CNO. 0090, SNO: 25,
ŞNO 51 'de kayıtlı Huseyın oğlu 1.1 1958 doğumlu tmam
Örnek'in MK'nın 31. maddesı uyannca gaiphğıne, davacı-
nın yaptığı masraflann kendi üzennde bırakılmasma dair
karar verilmiş olup işbu ilanın yayımlandığı tarihten 7 gün
sonra Imam Ornek'e tebliğ edilmiş sayılacağı, temyiz edil-
mediği takdirde kesınleşeceğı hususu tebliğ olunur
Basın 32699
MERHABA
NECATt DOĞRU
Çemben Daralıyordu!
Seviniyoriar.
Içten içe tebrikleşiyorlar.
Memnunlar. Mesutlar.
İlk gün manşetler şöyleydi:
Tantan gitti.
Hükümette revizyon.
Beklenen oldu.
Kapıya koydu.
Ve ikinci gün haberler kesildi. San-
ki Tantan diye biri hiç gelmemişti. 737
gün, "ahlaksız işadamı-ahlaksız bü-
rokrat-ahlaksızpolitikacı "dan oluşan
kara, kirti, irinli üçgen içindeki pis iliş-
kileri aydınlatacak bilgiler, belgeler,
kanıtlan bulmak için namusluca ça-
lışmamıştı.
Kurnazlann...
Haram para şımanklannın...
Gece zenginlerinin...
Hak tanımazlann...
Hilekârlann...
Sömürücülerin...
Mafyalann...
Üstüne 737 gün boyunca giden
Tantan diye biri hiç olmamış gibi ses-
sizliğe gömülüverdiler. Onu yüreklen-
dirmek, yazarak, dikkat çekerek, dü-
şündürerek halk çoğunluğunun Tan-
tan'a desteğinin canlı kalmasına yar-
dımcı olmaya yanaşmadılar.
Ikiyüzlüler...
Temiz Türkiye istiyoruz diyortar.
Ülkenin pistiklerden, rüşvetten, yol-
suzluktan, kaynak israfından kurtul-
masına 737 gün boyunca omuz ver-
miş bir bakana destek vermenin asil
bir görev olacağını unutuyorlar. Sin-
diler bekliyoriar.
Günler, haftalar, aylargeçsin...
Acımasızzaman, Tantan'ı öğütsün...
• • •
Ve zaten çok unutkan, hafızasız,
hep ekmek ve iş derdine gömülmüş,
ekonomik krizden yok olmadan çık-
maya sıkışmış halkın belleginden Tan-
tan, kısa zamanda silinsın diye umu-
yoriar.
Bence yanılıyorlar.
Bir Tantan gider, diğeri gelir.
Tantan gitse bile ölçüsü kalır.
Tantan gider, güçlenerek gelir.
Türkiye temizlenmeye karar verdi.
Bunu kimse durduramaz.
Tantan, çıtayı yükseltmişti.
Birölçü getirmişti; yolsuzluk, çürü-
me, kirienme varsa buna ülkeyi yöne-
tenier ortaktır. Bu ülkede mafya var-
sa polis de ortaktr. Çürümeyi bitirmek
istiyorsak kayırmacılığı bitirmeliyiz.
Rüşvetin, soygunun, kirlenmenin, maf-
yalaşmanın dibinde kendi partimiz,
kendi dostumuz, arkadaşımız varsa
bile geri adım atmayalım. Türkiye'ye
kanunlar hâkim olsun, kayırmacılık
hâkim olmasın.
Getirilen ölçü buydu.
• • •
Çember de daralıyordu.
Ahlaksız işadamlan ile ahlaksız bü-
rokratın ilişkisini 737 gün boyunca ta-
kibe aldığı 18 yolsuzluk operasyo-
nunda belge belge, kanıt kanıt, delil
delil savcıların önüne sermişti. 6 kat-
rilyon lirayı (yaklaşık 6 milyardolar) bu-
lan toplam 278 işadamı ile bürokra-
tın tutuklanarak cezaevine konduğu
18 büyük yolsuzluk operasyonunun
hepsinde bağlantı politikacılara gidi-
yordu.
Ahlaksız işadamı....
Ahlaksız bürokrat....
Ahlaksız siyasetçinin, koruması, ka-
yırması, göz yumması ve soyguna ze-
min hazırtaması sayesinde oluyordu.
Sıra ahlaksız siyasetçideydi.
Çember daralmıştı.
Gece bekçisi kafalı...
Dediler...
Polis devleti kuruyor...
Diye ilan ettiler...
Baştan sona yalan.
Adalet sisteminde, polisin sorgula-
masında değişiklik yapılmıştı. Eski-
den polis, sanıktan delile giderdi. Tan-
tan döneminde delilden sanığa gidil-
meye başlandı.
Polis duyum alınca, eskiden oldu-
ğu gibi gidip adamları yakalayıp ka-
rakolda onları işkenceyle konuştura-
rak delil bulmaya çalışmaktan vaz-
geçmişti. Bunun yerine Içişleri Ba-
kanlığı Mülkiye müfettişleri, polis mü-
fettişleri, jandarma müfettişleri ve ko-
nunun uzmanları birlikte harekete ge-
çiyorlar.
önce deliller toplanıyor.
Piyasa araştırılıyor.
Arşiv çalışması yapılıyor.
Duyumlar savcılara götürülüyor.
Savcı operasyon karan veriyor.
Düğmeye sadece savcı basıyor.
Savcılar izin verdiği için hakkında yol-
suzluk duyumu alınan kirli işlere bu-
laşma ihtimali olan kışilerin telefonla-
nnı dinleme, evlerini arama, gizlice
takip etme, ajan kullanma, gözlem
yapma hakkı yasal olarak doğuyordu.
Bütün ileri demokratik ülkelerde de ya-
pılan zaten buydu. Kanıtlar önceden
toplandığı için gozaftında sorgulama-
ya alman kişiler yalan söylüyemiyor,
gizleyemiyor. Baskı, işkence, hırpala-
ma, psikolojik ezme yapmadan polis
ya da jandarma sorgusunu tamamlı-
yordu.
Bunun neresı polis devleti?
Çember daralıyordu.
Tantan'a çamur attılar.
Güneş Taner kendini vurmalı!
Zihinleri kirletiyoriar.
Fikirleri kirletiyoriar.
Rakamları kirietiyoriar.
Gerçegi saptınyorlar.
Kirmetre köşesini bunun için aç-
tık. Kirmetre kirlenmeyi saptar, anın-
da yıkar. Geçen gün Meclis'te RTÜK
Yasası görüşülürken ve bu görüş-
me TV'den halka canlı yayın olarak
yansıtılırken yine sinsi kirienme ya-
şandı. Muhalefetmilletvekili Kamer
Genç, eski bakanlardan Güneş Ta-
ner'in rüşvet aldığını iddia etti.
Ortada belge yok.
Kanıt yok.
Ama koskoca milletvekili, diğer
milletvekilini"Rüşvet aldın "diye suç-
luyor. Ve TV'den yayınlanan bu ko-
nuşmayı halk da izliyor. Bunun üze-
rine Güneş Taner, kürsüye geliyor ve
"Rüşvet aldığımı kanıtlayan birbel-
geniz varsa ben kendimi bu Meclis
kürsüsünde kendi tabancamla vu-
racağım "diyor. Iki milletvekili bilgi kir-
letiyoriar.
Asıl gerçeği gözden kaçınyoriar.
Birinci bankasını iyi çalıştıramayıp
zarar ettiği biline biline Cavit Çağ-
lar'ın devletten ikinci bankayı da al-
masına Güneş Taner, devlet bakanı
olarak imza koymuş. Sonradan bu
bankanın çoğunluğuna sahip oldu-
ğu medya grubunun yönetim kuru-
lunda üst düzeyde görev almış.
Hem milletvekili...
KİRMETRE
Hem özel bankada yönetıci.
Hem milletvekilliğinden maaş alıp
halkı, devleti temsil etmiş, hem ban-
ka sattığı adamın yönetim kurulu
üyesi olarak 14 ay onun haklannı ko-
rumuş.
Budünyanın heryerindeçıkarça-
tışması olarak adlandırılır.
Bunu konuşmuyorlar.
Bilgi kirietiyoriar. Güneş Taner ken-
dini vurmalı. Ve Kamer Genç de onun
kabrine gidip gözyaşlan akrtarak me-
zarı sulamalı. Ancak Güneş Taner
kendini Meclis kürsüsünde değil,
başka yerde vurmalı. Çünkü Meclis'in
temelinde Kurtuluş Savaşı'nda ölen
şehitlerin kanı var.
E-mail: necatidogruca superonline.com
Faks:0212 513 90 98
«tGaranti
T.C. Kültür Bakanlığı'nın himayelerinde düzenlenen
5-Uluslararası Çevre Filmleri Festivali
9 Haziran 2001, Cumartesi Günlük Program
Beyoğlu Beyoğlu Sineması
14.30 AvareGunler
16.45 Tuvalu
19 00 AvareGunler
21 15 Tuvalu
Levent Kültür Merkezi Sinema TÜRSAK
11 00 Toprak ve Su
MOOMünih
16 30 Eskici
19 00Münıh
21:00 Eskici
*
Alman Kültür Merkezi
11 00 Prıpyat
14 30 Ruzgarın Kanatlannda
17 00 Prıpyat
19 30 Ruzgarın Kanatlannda
Fransız Kültür Merkezi
1445 Doğanın Çocukları
Ot
16 45 Uç Kıtada Devrı Alem Anadolu
Yaşayan Avrupa Hemşehrıler
1930Alacakaran!ık
İstanbul Bilgi Üniversitesi
14 30Yanşma
16 45BuyukHayvan
* Işaretfi Fı'fmler orıjinal dıflerinde gösterılecelctır