19 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 8 HAZİRAN 2001 CUMA HABERLER Prof. Bass'ın özel olarak yaptırdığı bilimsel amaçlı denizaltınm çahşması engelleniyor Arkeoloji ileııiziütLsnıa yasak ÖZGENACAR ANKARA - Dünya denizaltı arke- olojisinın kurucusu Prof. Dr. Gcorge Bass'ın, bilimsel amaçla kullanılma- sı için özel olarak yaptırdığı iki kışi- lik denizaltının çahşması keyfi dav- ranışlarla engelleniyor. Denizaltı arkeoloji araştırmalarını dünyada ilk kez Türkıye kıyılannda 1960 yılında başlatmadan önce Türk Denizaltı Kuvvetleri'nin Heybeli- ada'daki tesıslerinde dalış dersleri alan Prof. Bass, o tarihten bu yana pek çok antik batık tekne buldu. O ta- rihten bu yana sürdürdüğü denizaltı kazı çahşmalarında bulduğu tüm de- gerli kalıntılann da Bodrum Müze- si'nde sergılenmesini gerçekleştırdi. ABD'de Teksas'ta bir Sualtı Arke- olojisi Enstitüsü kuran ve buna ek olarak Bodrum'a anıtsal bir bılrm merkezı kazandıran Prof. Bass'a dünyanın dört bir koşesinde ve Tür- kiye Cumhuriyeti'nce çeşitlı ödüller verildı. Ancakne varki Prof Bass'ın başı, geçen ekım ayından beri dert- ten eksik olmuyor. Prof. Bass, denizaltı bilimsel araş- tırmalarında kullanmak amacıyla 100 bın dolara (yaklaşık 120 milyar liraya) özel olarak ikı kışılık bir de- nizaltı yaptırdı Denızaltıya, bu pro- jeyı finanse eden Amenkalı zengin ışadamının eşının adından dolayı "•CarolyıT denıldı Denizaltı heTtür- lü yasal ışleme uyularak Türkiye'ye getirıldi. Bırkaç gün daldıktan sonra Sahil Güvenlık Komutanlığı'na bağ- lı bir de\rive botunca denizaltının ça- hşması durduruldu. Devriye botunun komutanının, denizaltının Türki- ye'ye kaçak getırildiği, ızınsiz kulla- nıldığı gibi gerekçelerle çahşmayı durdurmak ıstemesıne karşıhk tüm resmı belgeler gösterildiyse de deni- zaltının dalışı yasaklandı. Olayı ınceledığimızde, Bodrum'da pek çok kişinin bildığı ve daha önce basına da yansımış olan haberlerde belirtildiği gibi kendi yaptığı denı- /rof. Bass'ın bilimsel araşürmalar- da kullanmak için özel olarak yaptırdığı ild kişilik denizaltı, yaklaşık 120 milyar liraya mal oldu. zaltı ıle kaçak olarak eski batıklar aradığı belırlenen ve bu çahşmalan engellenen bir kışinm Sahil Güven- lık Komutanlığı'na bağlı bir bot ko- mutanını Prof. Bass'a karşı yönlen- dırdiğmı öğrendık. Denizaltıyla ilgıli her türlü yasal iz- ni bulunan Prof. Bass'ın, kışisel inti- kam peşinde koşan bir kişinin etkisiy- le bilimsel çahşmalannın bir güven- lik botu komutanınca engellenmesı, gerek Bodrum ve Çeşme'de, gerek Ankara'daki Uluslararası Arkeoloji Sempozyumu'nda üzüntü yarattı. Bu arada, denızaltıyı taşıyan ve destek veren katamaran tıpı teknenin kaptanının da "limandan eksik belge ifc çıkış yapüğıT> gerekçesiyle liman başkanhğınca mahkemeye verilmesi ise oynanan oyunun bir başka yönü- nü oluşturdu. "Carotyn" adlı denizaltıyı Milla- wanda adlı kataraman tipı bir tekne taşıyor. Dalınacak yere geldiğinde denizaltı ıçınde bıri tekneyi kullanan kışi ve bir de çahşmayı izleyecek olan bilim adamı, uzman ya da zıyaretçı ıle bırhkte denız altına indinlıyor. 50 metre dennhğe dalabilen ve de- nizaltının üzerindekı saydam akrilik- ten yuvarlak penceresmden arkeolog ve balık adamlarının batıklar üzenn- dekı çahşmalan daha uzun sürelı ve daha rahat olarak izlenebiliyor. Deni- zaltı aynca Türkiye kıyılannda başka batıklann aranmasında da önemli rol oynuyor. Geçen kazı mevsimınde ça- hşması engellenen "CaroH/n"ın ıznı ohnasına karşın bu yaz da engellenıp engellenmeyeceği arkeoloji çevrele- rinde merak konusudur. Bogazlar Nükleer atk tehdidi • Greenpeace Akdeniz Bölge Ofisi Enerji Kampanyası Sorumlusu Melda Keskin: Rusya, tüm güzergâhlarda halkın direnciyle karşılaşacak. CANERÖZTÜRK Her yıl mılyonlarca ton petrol geçişinin yapıldı- ğı, dünyanın en tehlikeli su yolu Bogazlar, şımdı de nükleer atık tehdıdıy- le karşı karşıya. Rusya parlamentosu alt kanadı Duma'nın, Batı'dan nük- leer atıkJann getirilerek Rusya topraklannda gö- mülmesiyle ilgilı yasaya onay veren karanna, par- lamentonun üst kanadı ve Devlet Başkanı'nın da onay vermesı hahnde, atıklann geçişinin yapı- lacağı muhtemel güzer- gâhlar arasında Bogazlar da bulunyyor. Greenpe- ace Akdeniz Bölge Ofi- si Enerji Kampanyası Sorumlusu Melda Kes- kin. "Rusya hangi güzer- gâhıkullanırsakullansın, halkın direnciyle karşıla- şacak" diye konuştu. Rusya, Avrupa'dan 10 yıl içınde 20 bin ton atık getirerek bu dönemde yaklaşık 20 milyar dola- ra yakın para kazanmayı amaçhyor. Melda Keskin, Rus- ya'nın Çernobil kazası kurbaru ülkelerden biri olduğuna dikkat çekerek bölge halkının da nükle- er atıklann getirilmesı girişimini engellemeye çalıştığını, ancak yöneti- min halkoylamasım en- gellediğini söyledi. Kes- kin', "Rusya zaten bu açı- dan topraklan çok kiıii bir ülke. 'Atıklan işleyip kazanacağız' diyorlar. Bunu Avrupa ülkeİeri ya- pabilseydi Rusya'ya bı- rakmazdı. Rusv a bu aok- lan ülkeye nasıl getirirse getirsin,güzergâh boyun- ca halk buna direnecek- tir" dıye konuşutu. Süveyş ve Panama'dan tehlikeli tstatistikler, nükleer atık tehlikesiyle karşı karşıya bulunan Boğaz- lar'dan her yıl 50 bin tica- ri geminin geçtiğini gös- teriyor. Boğazlar'da her yıl 82 milyon ton petrol ve türevi taşınıyor. Boğaz trafiği Süveyş'ten 3 kat, Panama Kanalı'ndan ise 4 kat daha yoğun. GLOBAL MENKUL DEĞERLER ANONİM ŞİRKETİ'NDEN TASARRUF SAHİPLERİ İÇİN SİRKÜLER 1000 n j « LI«A»NAKIT * SENfTli» »MMY« m*IASI • SUKEHYU • TSO ooo * » occ T O » I socaDCDOBeoe VJKI. MAVHA utrmLUAKTA JUaOUt K*VOA MUMaM. CMTMUJâMMDN Vt H OIOBAL H I M R U L D t C I M L E * A J unNMte hunfaul r«wti Uobr« l n < «dıtm ı ^ ı l K 2W1 ur» M K H ı*r« *T« nfc MK *«n« <**. *«r<utaMom.ıvrtcrtntfa p*^» i ı«Cfc7O01 «• l*07fî«ı ı •. n ^ n w « r k «M»^» MIMU T*'*""*»• >Mu lurukdm C*d M*»* Alı» CCnCM t CJtt M*ntat D Mrt I j t ' TCL 0 2K 4*î ?» SllK J I M 13 AOAM* T£L 0 113 « : 1 MKTM.VA TtL 0 M2 HM V ı ıpndt r^rM^kUr n aıt»™»>« i»«k>" ı- C M W U »100 OtmZL,TO0 15* » ' » U • M ı l ı ı m Mtfı IMı^ıı ' klB^rtf »ı»e^ G«W4 BHg, M kaac Mttr* i Jlriı«fr*L»«i^i*ofc>^I7SflUJIM0»Tlwm*«d^^TW tarf»BNm I 1ıM >""'! " HH Til •mııı>ı| I|TT »ll! mılı lıı nintn'm •ıııKrııııtırtillmfMiriın 1 , *ıra< ***** Qr»n. i t«t ıiııiMinh iııMMin «d*n»«4 • I M B K M H M ı—«--«S? 1 "*— — — _ l-J«M.MflWt-ml»*ta¥L -^SKSSHS 1 r -tSSS"' : ; HKt ' I Uİl?a|M MMİLlJ Jİ"llt)6Ü?Wf*I ~~ f ' 4İİT1Wİ|IMlİlMfflinTmiBRrlTSÎİIff r • f-ftJfr?mTı*rıyi *W ~~" r f-OoiffvVıtıv"^1 •• ' t MAZIVt MOAIAM T mflffi r**fîTH mauvı YıVi ım MI ı ' 'O-^tMJFM SHMi AVAMSUUU f cînrrif wwiıvı IMMM1 VP^ftîS-. - iî!İHî_ »«İ . c | wm—| ı nmw ımüsı ı r- «ÜSl 1 . U.4B k__ J J 9 U M r 1JD.1M 1l!"'fT TT"^TÎFlT "TJTT l[ ıiuJIİ.İ111111.1 IIJIIIII ırv"—' • -- r , , - jgg I ı«i» K . an — , MftMt •—». BMP TJ^JH , ^ _ ^ «UB 1 • ' W orts— , - OMM 1 • H i —• - t 1 ^ ^ ı 1ı -| • J "TTİuS MQ_Hî —_L^^£«a^r SLOSAL MEIRUl BEGEIILCII * » ArRIMTItl GELİK T*|IOL**I {MllYOM IL) 7_ Dı&«ı I n n . K___J______r*« *• mîS^r ~ ÜBHSST' " " J5 j I f»uc S»5 *t Oa^i !^_&d i.1 3,349,787 FK j ö o t v î s s r t S 2 r y * s Y V J K Q Ö _ ^ ~4.3j L W(T OOtfM KAHI vgyj İAMK 2,41 BIRBAKIMA SERVER TANtLLt Radikal, Yenileşörici ve Devrimci Hayır, çarpıtmanın anlamıyok! "Do<Ja"nınyasa- lan başka, toplumun, giderek "tarih"\n yasalan başka; birinde katı, ötekınde "görece" bir deter- minizm; birinde boyun eğmek düşüyor insana, ötekinde onun iradesının işin içıne girip -şu ya da bu anlamda- yönlendirmesi söz konusu. Biri fızik, kimya gibi "doğa bilimleri"n\n; öteki sosyolojinin, bu arada "tarih fe/sefes/"nin konusu. Bu sonun- cusunun sayfaları arasında da, "ilahiyatçrrun yak- laşımı başka, "a/c;/c;"nınki başka, konuya "diyalek- tik" açıdan eğılip açıklayanınki başkadır. "O, o/ dedı, oldu!", ancak dın kitaplarındadır. Doğrudur, "Sanayi Devrimi"n\ kimse planlama- mıştı. Ama onun arkasından sökün eden sonuç- lara, özellikle devrimin sosyal etkilerine karşı, in- sanlar koyun gibi boyunlarını eğip "yazgımız bu!" demedıler. Bir ikı yüz yıllık fikir tarihi ile sosyal ta- nh, gösterilen tepkinin yankılanyla doludur: Sos- yalizmı, Marksizmi, sendikalizmi.. ilebütün bırsü- reç, o başeğmeyişin ürünüdür. "Peki, neye yara- dı bunlar?" demek ise, insanlan kaz yerine koy- mak; dahası, tarihle alay etmektır Bugün, hangi soruna el atarsak atalım, konu, doğal olarak "küreselleşme"ye gelip takılmakta- dır. Evet, küreselleşme çağını yaşıyoruz. En baş- ta teknolojik bir gelişmenin ıfadesi olduğu için, ona karşı çıkmak, vaktiyle -bir ara- makıneleri kı- np parçalayan ışçiler gibi, çağdışı bir tavır demek olur elbette. Ama sistemin adını dürüstçe koyarak konuşalım: Küreselleşme, kapıtalızmin ve onun "yenı iiberal" politıkasının arkasına takılmıştır; li- beralizm ise "p/yasa" ve "rekaöet"ten başka bir şey tanımıyor; hemen her şey yaygın bir "meta- laşma" ve "pazarianma" içındedir, paranın totali- tarizmi altındayız. Böyle birfelsefenin "daha ınsan- ca" bir gelecege götürmesi beklenebılir mı? Götürmeyecegı, nitekım şımdıden açıktır: Akıl horlanırken, bizzat liberalızm özgüriüklere karşı bir tavnn içine gırer ve dunya çapında ve tekbiçimli- lik doğrultusunda bir "Amerikanlaşma" çığırı açı- lırken; geçmiş yüzyılın kımı önemli kazanımları, en başta da "sosyal devlet" tasfıye edilmektedir. "U- lus-devlet öldü!" çığlığı ise, liberalizmin ilahiyatçı korosunun -neredeyse- baş ılahîsidır ve üstelik düpeduz bir saptırmadır. Aslında olan şu: Devlet, daha önce, her sorunu çözmeye kendısini yetkili gören bir "pı7otdeWef"durumundaydı; bugün ise, yenni "stratej devlet"e bırakmıştır. Bütün bu olup bitene karşı, insanlar koyun ol- madıklanndan, "Nedir? Ne oluyoruz?" diye soru- yorlar. Daha da bılinçlı olanlann ise karan şu: Böy- lesi yağmacı ve tasfıye edıcı bir küreselleşmeye karşı, insanlığın kazanımlarını feda etmeden, "da- ha insanca bir dünya" kurma yolunda yenı bir kü- reselleşmeyı hayata geçırmek! Böyle bir sürecın de ıçındeyiz. Konu, Türkıye ıçın daha da yaşamsaldır. • özellikle 80'li yıllarla, birinci türden bir küresel- leşmenin akıntısı içine sokulmuş ve gitgide eritilip tüketilmek istenen ülkemizde, siyasal düzenin ye- nı çehresinin nasıl olması gerektığı pek önemlidir. Ülkeyi, yeni dünya düzeninın sömürgesi haline ge- tirme girişimine "ulusalbirhareket"\e karşı çıkmak; sosyal demokrasi anlayışını da aşacak biçimde "radikal, yenıteştiricı ve devrimci ° bir çözüm ara- yıp bulmak gerekıyor. "IMF, Dünya Bankası ve mevcut partilenn getirdikleri sisteme karşı bir an- tıtez"\ ortaya koyarken; onu, geçmışe de bağla- yarak, "Cumhunyet'm devrimciliğinı başlangıç noktası"diye almak yerindedir. Yeni bir toplum ta- sarısı böyle hayata geçırılebılir; çağdaşlaşmanın, Aydınlanmanın tıkanmış yolları ancak böyle açıla- bilir. Ülkenin bugünkü çıkmazdan sıyrılmasında sorun, temelde politiktır ve öyle kalacaktır. Son haftalarda, siyasal aranışlar arasında Müm- taz Soysal'ın dilinden aktanlan bu fikirler, bana da sorarsanız, gerçeklere dayanıyor; üzerlerinde du- rup düşünmekte yarar var... usak'ta uzaylı iddiası NASA, Narh Köyü'ne geliyor Haber Merkezi - Uşak'ın Eşme ılçesi Narh Kövü yakınmda uzaylı görüldüğü iddi- ası, NASA'yı harekete geçirdi. Uşak Valılı- ği'nin intemet aracılı- ğıyla yaptığı çağnya. ABD Havacılık ve Uzay Dairesi'nden (NASA) cevap geldiği bildinldı. NASA'dan bir ekibin önümüzdeki günlerde Narh Köyü'ne gelece- ği ve mcelemelerde bu- lunacağı öğrenildı. Olaya ilgi duyan ba- zı askeri yetkililerın hafta sonunda Narh Köyü'ne geleceğı. ılgı- lileTİe ve köylülerle gö- rüşeceği de belirtildi SiriusUFOUzayBı- limleri Araştırma Mer- kezi adıyla Istanbul'da faalıyet gösteren UFO grubundan 4 kişilik ekıp ise bölgedekı ın- celemelennı dün ta- mamladı. Merkez Baş- kanı Haktan Akdoğan. gazetecilere yaptığı açıklamada, Narh Kö- yü'nde görülen cismin iki ay önce Güney Af- rika'da görülen cisme benzediğıni savundu. TÜBİTAKMarmara Araştrrma Merkezi (MAM)UzayTeknolo- jısi ve Uzaktan Algıla- ma Bölümü'nden Prof. Dr. Mehmet Emin Özel, Uşak'ta uzaylı görüldüğü yönündeki iddıalann cıddiye alın- maması gerektiğini be- lirtti. Sıvas'ta da görüldû Bu arada, Uşak'tan sonra Sıvas'ta da bir yurttaş UFO gördüğü- nü ileri sürdü. Muhase- becilik yapan Hakan Selek. salı akşamı saat 22.15 sıralannda, apartmanlann üzerinde 3 adet ışıklı cisim gör- düğünü söyledi. Selek, cısimleri kamerayla görüntülediğinı kay- dettı. Askeri bot devrildi, 1 kayıp • Haber Merkezi - Bolu'nun Akçakoca ilçesi Çayağzı açıklannda Karadeniz Ereğli Sahil Güvenlık Komutanhğı'nda görev yapan askeri bot dün akşam saat 20 30 sıralannda devrildi. Olayda Deniz Başçavuş Ercan Ankan kaybolurken Uzman Çavuş Uğur Parlak kurtuldu.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle